Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2015, Turkiye Klinikleri Journal of Medical Ethics-Law and History
Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2016
Investigation of Burnout Levels of Teachers According to Their Demographic Characteristics (An Example of Ordu City) DOI=10.17556/jef.16981 Fatih ÖZGÜL,Tülin ATAN Özet Bu araştırmanın amacı, ilköğretim ve lise kademesinde görev yapan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerini bazı demografik değişkenlere göre incelemektir. Çalışmaya Ordu İli devlet okullarında çalışan ve rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 45 beden eğitimi öğretmeni ile 65 diğer branş öğretmeni olmak üzere toplam 110 öğretmen katılmıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri yaş, cinsiyet, medeni durum, görev süresi ve branş açısından incelenmiştir. Çalışmada öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerini tespit etmek için "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanılmıştır. Çalışmada yer alan beden eğitimi ile diğer branş öğretmenlerinin tükenmişlik düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.05). Yine yaş, cinsiyet, medeni durum ve görev süresi açısından öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin farklılaşmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Çalışma sonucunda Ordu ilinde görev yapan beden eğitimi öğretmenleri ile diğer branş öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin yüksek seviyede olmadığı görülmüştür.
2015
Bu arastirmanin amacini, universite ogrencilerinin tukenmislik duzeylerinin, sosyo-demografik degiskenler cercevesinde incelenmesi olusturmaktadir. Bu dogrultuda, 2013-2014 egitim ogretim yili bahar doneminde bir universitenin fakulteleri ve yuksekokullarinda ogrenim goren 505 ogrenciye ulasilmistir. Arastirmada, Schaufeli vd. (2002), tarafindan gelistirilen ve Turkce uyarlamasi Capri, Gunduz ve Gokcakan (2011), tarafindan yapilan Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu (MTE-OF) kullanilmistir. Verilerin analizinde bagimsiz gruplar icin t-testi, tek yonlu varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanilmistir. Yapilan analiz sonuclari; cinsiyet, yas, psikolojik destek, fakulte, sinif seviyesi, hobi durumu, haftalik ders yuku, bolumu secme nedeni degiskenlerine gore universite ogrencilerinin tukenmislik puanlarinin farklilastigini gostermektedir. Elde edilen sonuclar alan yazin esliginde tartisilip cesitli oneriler sunulmustur.
2007
Calisma, imam-hatiplerin ve Kuran kursu ogreticilerinin tukenmislik durumunun belirlenmesi ve bu durumun bazi demografik ozelliklere gore irdelenmesi amaciyla gerceklestirilmistir. Yontem: Tanimlayici bir arastirma olan calismanin orneklem grubu, evrenden sistematik ornekleme ile secilerek olusturulmustur. Veriler, arastirmaci tarafindan Maslach Tukenmislik Olcegi ve demografik bilgilerin yer aldigi soru formlarinin uygulanmasiyla toplanmis ve SPSS ile analiz edilmistir. Sonuclar : Sonuclara gore Kuran kursu ogreticileri ile imam-hatipler duyarsizlasma acisindan farklilasmakta fakat duygusal tukenme ve kisisel basari alt boyutlarinda farklilik gorulmemektedir. Yas, duygusal tukenme ile iliskilidir. Mesleki kidem, duygusal tukenme ve duyarsizlasma ile iliskilidir. Duygusal tukenme, duyarsizlasma ve kisisel basari, medeni durum, calisma yerinin koy ya da sehir olmasi ve ogrenim duzeyine gore farklilasmamaktadir.
Journal of International Social Research, 2015
Lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik düzeylerinin ne düzeyde olduğu ve tükenmişlik düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırma var olan durumu olduğu gibi betimlemeye çalıştığı için tarama modeline uygun olarak düzenlenmektedir. Araştırmanın evrenini 2013-2014 eğitim öğretim yılında eğitim veren İstanbul'daki Sağlık Meslek Liselerinde görev yapan meslek dersi öğretmenleri oluşturmaktadır. Örneklemi ise bu genel evren içinden basit tesadüfi küme örneklem yolu ile belirlenen 12 okuldan seçilen 144 sağlık meslek dersi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada Sağlık Meslek Lisesi meslek dersi öğretmenlerinin işe ilişkin tutumlarını belirlemek için Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Ergin (1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Maslach Tükenmişlik Envanteri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin tükenmişlik ölçeği toplam puanların orta düzeyde olduğu görülmektedir. Tükenmişlik ölçeği alt boyutları ile ankete katılım gösterenlerin görev yaptıkları okul türleri, cinsiyet, medeni durum, ikametlerine göre gruplar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin yaş durumlarına göre grupların aritmetik ortalamaları arasında toplam ölçekte anlamlı bulunurken alt boyutlarda anlamlı farklılık bulunmamıştır. Öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin kıdem durumlarına göre grupların aritmetik ortalamaları arasında toplam ölçek ve duyarsızlaşma alt boyutu dışında diğer alt boyutlarda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
2017
Bir meslegin tukenmislik yaratmasinin oncelikle, bireylerarasi iliskiler acisindan yogunluk ve onemli olcude is stresi icermesine bagli oldugu onemle vurgulanmaktadir. Bu calismada Sivas il merkezindeki saglik calisanlarinin tukenmislik duzeyi ve etkileyen faktorler arastirilmistir. Sivas il merkezinde 2.927 saglik calisani gorev yapmaktadir. Orneklem buyuklugu 496 kisi olarak saptanmistir. Meslek gruplarina gore tabakali ornekleme yontemi uygulanmis ve her meslek grubundaki kisilerin secimi basit rastgele ornekleme yontemi ile yapilmistir. Soru formunda tukenmislik duzeyinin belirlenmesine yonelik olarak Maslach Tukenmislik Olcegi kullanilmistir. Veri analizi SPSS Version 20.0 programinda yapilmistir. Verilerin analizinde; kikare testi, varyans analizi, kruskall wallis varyans analizi, t testi ve korelasyon analizi uygulanmistir. Calismaya alinan 496 kisinin %23,3’u hekim, %22,4’u hemsire, %15,4’u ebe, %6,4’u tekniker, %3,4’u guvenlik, %1,5’i laborant ve %27,6’sini diger saglik cal...
Tükenmişlik sendromu bireylerle yüz yüze çalışılan meslek gruplarında sık yaşanan bir sorundur. Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı noksanlığı olarak üç boyutta değerlendirilen tükenmişlik sendromu, çalışanların performansını ve dolayısıyla da isletmenin hizmet kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. İş tatmini tükenmişlik ile beraber değerlendirilen bir kavram olup yönetim psikolojisi dalında en sık çalışılan konulardan bir tanesidir. Bu araştırmanın amacını konaklama işletmelerinde çalışan işgörenlerin iş tatmini ve tükenmişlik düzeylerini tespit etmek, çalışanlarının kişisel ve mesleki özellikleriyle tükenmişlik ve iş tatmini düzeyleri arasındaki ilişkileri belirlemek, iş tatmini ile tükenmişlik arasındaki ilişkiyi saptamak ve tükenmişliğin iş tatmini üzerindeki etkisini belirlenmesi oluşturmaktadır. Araştırma doğrultusunda belirtilen bölgedeki konaklama işletmelerinde çalışan toplam 428 çalışandan 181 tanesine (%42,2) ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulardan, araştırma kapsamında yer alan konaklama işletmelerinde çalışanların tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya olmadığı saptanmış, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerinin düşük, kişisel başarı düzeylerinin ise yüksek olduğu belirlenmiş, çalışanların tatmin düzeyleri konusunda karasız düzeyde oldukları görülmüştür. İş tatminiyle duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında negatif yönlü bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. İş tatmini ile kişisel başarı arasında ise pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu bulunmuştur.
Bu çalışmanın amacı; Türkiye Futbol liglerinde görev yapan Türk futbol antrenörlerinin tükenmişlik düzeyleri ve tükenmişliği etkileyen bazı faktörleri tespit etmektir. Çalışmamızda 19 ilde (Trabzon, Ankara, Malatya, Konya, Karaman, Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Erzurum, Kütahya, Manisa, Samsun, Eskişehir, Uşak, Gümüşhane, Bursa, Kocaeli, Mersin) Amatör, 3. Lig, 2. Lig A, 2. Lig B, 1. Liglerinde görev yapmakta olan 1096 Futbol Antrenörüne Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach Burnout Inventory) uygulanmıştır. Anket soruları iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kişisel bilgiler saptamak için 19 soru sorulmuştur Anketin ikinci bölümünü ise 22 sorudan oluşan Maslach Tükenmişlik Envanteri oluşturmaktadır. Envanter üç alt bölümden oluşmaktadır; duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve kişisel başarı. Araştırmaya katılan kişilerin Antrenörlük süresi, medeni durumları ve öğrenim durumlarına göre tükenmişlik düzeylerindeki farkın önemli olup olmadığını anlamak için One way Anova testi uygulandı. Tespit edilen önemli farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tukey (HSD) Testi uygulandı. Araştırmanın bulgularına bakıldığında, antrenörlerin tükenmişlik düzeyleri Duygusal Tükenme ve Duyarsızlaşma alt boyutlarında tükenmişlik düzeyleri düşük çıkarken Kişisel Başarı düzeyleri yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak; bu çalışmaya göre Türkiye liglerinde görev yapan futbol antrenörlerinin antrenörlük süresi, medeni durum ile tükenmişliğin üç alt boyutu arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunurken, öğrenim durumları ile tükenmişlik düzeyleri arasında sadece Duyarsızlaşma boyutunda ki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. Antrenörlerin meslekte karsılaştıkları sorunlar ve çatışmalarla baş edebilmeleri için seminer programlarında sık sık tükenmişlik ve stres konularına ve bunları önleme yollarına yer verilmelidir.
_____________________________________________________________________________________________________ ÖZET Amaç: Tükenmiúlik sendromu bireylerle yüz yüze çalÕúan meslek gruplarÕnda sÕk yaúanan bir sorundur. Bu çalÕúmada sa÷lÕk çalÕúanlarÕnÕn belirli sosyodemografik de÷iúkenlere göre tükenmiúli÷i artÕran ve iú doyumunu azaltan etkenlerin belirlenmesi amaçlanmÕútÕr. Yöntem: ÇalÕúmanÕn örneklemini KKTC'deki Dr. Burhan Nalbanto÷lu Devlet Hastanesi ve BarÕú Ruh ve Sinir Hastanesi'nde görevli 230 sa÷lÕk çalÕúanÕ oluúturmuútur. AraútÕrmada araútÕrmacÕ tarafÕndan hazÕrlanan sosyodemografik bilgi formu, Maslach Tükenmiúlik Ölçe÷i ve øú Doyumu Ölçe÷i kullanÕlmÕútÕr. Sonuçlar: AraútÕrmaya katÕlan deneklerin yaú ortalamasÕ 35.69±9.58'dir (aralÕk: 19-58). Deneklerin %17.8'i (n=41) doktor, %47.4'ü (n=109) hemúire, %26.1'i (n=60) memur ve % 8.7'si (n=20) iúçidir. Erkeklerin (10.81±5.80) kadÕnlara (14.50±7.37) göre daha az duygusal tükenme yaúadÕ÷Õ ve iú doyumlarÕnÕn kadÕnlara göre daha yüksek oldu÷u bulunmuútur. 41-50 yaú grubundaki bireyler 18-30 yaú grubuna göre kiúisel baúarÕlarÕnÕ (p=0.009) daha iyi görmekte ve iúten daha fazla doyum (p=0.021) almaktadÕr. DoktorlarÕn memurlara göre daha fazla duyarsÕzlaútÕklarÕ (p=0.023) ve hemúirelerin doktorlara göre daha az iú doyumu (p=0.000) yaúadÕklarÕ saptanmÕútÕr. Denekler e÷itim durumlarÕna göre karúÕlaútÕrÕldÕklarÕnda tÕpta uzmanlÕk veya doktora yapmÕú bireylerin iú doyumlarÕnÕn di÷erlerinden daha fazla oldu÷u saptanmÕútÕr. Evlilerin bekar ve dullara göre (p=0.014 ve p=0.046) iú doyumlarÕnÕn daha yüksek oldu÷u saptanmÕútÕr. Meslek yaúamÕnda daha yeni (3-7 yÕl arasÕ) olanlarÕn iú doyumlarÕ, daha eski (20-25 yÕl arasÕ) olanlara göre daha az (p=0.033) olarak saptanmÕútÕr. Bakmakla yükümlü olunan yatan ve ayaktan hasta sayÕsÕnÕn artmasÕ veya hiç olmamasÕ iú doyum puanÕnÕ (p=0.011 ve 0.041) azaltmaktadÕr. TartÕúma: Sonuç olarak sosyodemografik de÷iúkenler tükenme konusunda farklÕ sonuçlar verebilmektedir. Tükenmiúli÷i oluúturan kurumsal ve bireysel nedenleri araútÕracak araútÕrmalarÕn yapÕlmasÕ ve bulgular ÕúÕ÷Õnda hizmet içi e÷itim programlarÕnÕn oluúturulmasÕ, kurumsal de÷iúikliklere gidilmesi gerekmektedir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9:132-138) Anahtar sözcükler: Tükenmiúlik, iú doyumu, hastahane çalÕúanlarÕ, KÕbrÕs Job burnout and job satisfaction in the hospital staff ABSTRACT Objective: Burn out syndrome is one of the common syndromes encountered in jobs necessitating face to face relationship with other individuals. The purpose of this study was to determine the factors increasing burn out and decreasing job satisfaction of hospital staff Methods: 230 hospital staff who worked in the central hospitals of Turkish Republic of Northern Cyprus; Dr. Burhan Nalbanto÷lu General Hospital and BarÕú Mental Hospital shaped the sample of the study. Sociodemographic data form prepared by the researchers, Maslach BurnOut Inventory and Job Satisfaction Inventory were administered to the sample. Results: The mean age of the participants is 35.6 years range: 19-58 years). The participants according to their occupations were: 17.8% (n=41) doctors, 47.4% (n=109) nurses, 26.1% (n=60) official employees and 8.7% (n=20) laborers. Female participants (14.50±7.37) were emotionally more exhausted than male participants (10.81±5.80) and male participants have more job satisfaction than female participants. The participants who are in between 41-50 ages have more personal accomplishments than participants who are in between 18-30 ages (p=0.009) and their job satisfaction
S ağlık çalışanları özver ye dayalı b r çalışma mantığıyla hareket ed yor olsalar da dünyada her zaman toplum ve devlet tarafından takd r gören ve bu takd r n karşılığını aldığını düşündüğümüz b r meslek grubudur. Fakat b l nen n aks ne ülkem zde sağlık çalışanları çözülmeyen ve çözülmed ğ ç nde kangrene dönüşmüş büyük sorunlarla uğraşmaktadırlar. Pandem sürec nde takd r ed lecek nsanüstü çalışmalar yaptılar fakat takd r n karşılığını gördükler pek söylenemez. Bu durum sağlık çalışanlarının memnun yets zl ğ ne, umutsuz olmalarına ve tükenm şl k yaşamalarına neden olmaktadır.
Işletme Ve Iktisat Calişmalari Dergisi, 2014
ÖZET: Tükenmişlik; özellikle mesleğinin gereği insanlar ile etkileşimi yüksek olan doktor, hemşire, öğretmen, avukat, satış temsilcileri ve bankacılar gibi meslek gruplarında görülmektedir. Çalışan kişilerde oluşan ve strese cevap olarak verilen, süreklilik arz eden bir kronik hassasiyet durumu olarak ifade edilmektedir. Özellikle çalışanlar üzerinde önemli sıkıntılara neden olan Tükenmişlik Sendromuna yakalanan çalışanların fiziksel, psikolojik rahatsızlıklara yakalandıkları ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra, çalışanların işe gelmemeleri, çalışma saatlerinde iş yerlerinde olmamaları, iş gücü devir hızı oranlarının artması, yaptıkları işe kendilerini verememeleri ve ardından gelen performans düşüklüğü örgütler için yüksek maliyetlere sebep olacaktır. Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeylerini belirlemek ve demografik değişkenler ile bazı değişkenler açısından tükenmişlik düzeylerinin durumunu ortaya koymaktır. Çalışmaya 130 sağlık çalışanı katılmış olup elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Tükenmişlik alt boyutları ile demografik faktörler açısından yapılan karşılaştırmalarda cinsiyet, yaş, eğitim, meslek ve gelir gibi demografik değişkenlerin yanı sıra iş yükü, hizmet süresi gibi mesleğe yönelik değişkenlerin etkilerinin önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. ABSTRACT: Burnout is especially seen in occupations such as doctors, nurses, teachers, lawyers, sales representatives, bank employees which require a high level of interaction with people. Burnout is described as the continuous chronic sensitiveness that employees suffer from and occurs as a reaction to stress. It is stated that burnout syndrome causes important problems especially for working people and people who get burnout syndrome suffer from physical and psychological disorders. Burnout syndrome may result in absenteeism, not being at work during the office hours, increase of employee turnover rates, not concentrating on his/her task which all result in low performance and cause high cost for organizations. The purpose of this study is to determine the burnout level of healthcare workers and to reveal the burnout level in terms of demographic variables and work-load and other variables. The sample involves 130 healthcare workers who participated in the study The data obtained was analyzed statistically and results showed that levels of burn out of health workers significantly varied in terms of gender, age, education, occupation and income as well as work-load and tenure.
Eskiyeni , 2021
In recent years continues to increase interest in religion in Turkey and in the world. All that is effective in the world that the proliferation of groups claiming to live in the core of institutional religion, the rise of new religious movements and the politics of religious discourse in Turkey and the world is an example of this situation. In addition, in Turkey, interest in religious institutions and professions has increased significantly due to the demands of the people and the discourse and actions of political power. There are emoti-onal, mental and behavioral dimensions of the religious officials' professional attitude, which is formed by his/her life related to his/her professionFeelings such as liking or disliking the profession form the emotional dimension of his/her professional attitude. His/her thoughts and knowledge about the profession constitute the cognitive (mental) dimension of professional attitude. The behavioral dimension of professional attitude is professional activities and work performed in accordance with their emotional and cog-nitive dimensions. Organization and work dimensions of burnout are important in terms of the formation and development of the burnout concept, since people spend most of their lives at work. They reflect their work life, organizational structure, even unintenti-onally, to their family and home lives. Workload weight, the nature of the job, work-friendliness relationships, communication, as well as the organization's management and organizational structure, the strategies and policies applied managerial practices and sanctions, laws, legistlations and regulations can lay the groundwork for the occurrence of burnout syndrome on an individual level. In this study, the level of professional atti-tude and burnout of employees in various titles in religious higher education institutions, Ministry of National Education and Presidency of Religious Affairs in seven metropolitan cities, each of which is located in different regions of Turkey, were examined. A ques-tionnaire including demographic information, professional attitude and professional burnout scales was used as a data collection tool. Within the scope of the study, the ques-tionnaires of a total of 3662 participants, including 282 academics, 1605 teachers and 1775 religious officials, were accepted as valid. The data obtained as a result of the study were analysed by SPSS 23.0 statistics program. In the study, the level of significance was determined as p <0.05. As a result of the analysis, a high-level inverse correlation was observed between professional burnout and professional attitude. Moreover, it has been determined that there is a significant relationship between variables such as marital status, age, length of service, gender, city of residence and education level, and profes-sional attitude and burnout, although it varies from institution to institution. The place of residence, title, and the reason for choosing the profession have been observed to have a similar effect in all institutions in terms of professional attitude and burnout. The re-sults obtained were interpreted by the researcher, and some suggestions were made based on the results.
Sonuç olarak araştırma ile elde edilen bulguların pilotlarda tükenmişliği azaltıcı önlemlerin alınmasına, pilotların çalışma koşullarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitelerinin artırılmasına dönük politika ve uygulamaların hayata geçirilmesi bakımından yön vereceği düşünülmektedir.
2020
Özet Tükenmişlik sendromu yapılan işten artık hiç tat alamama olarak ifade edilebilir. Madencilik sektörü çalışanlar açısından en zor alanlardan birisidir. Bu amaçla madencilik sektörlerinden birisi olan kömür madenlerinde çalışan kişilerin mesleklerindeki tükenmişliklerinin belirlenmesi önemlidir. Bu alanda uygulanabilecek iyileştirici yöntemlerin bulunması madencilik sektörüne önemli ve olumlu katkılar sağlayabilecektir. Bu çalışma kömür üretimi yapan işletmelerde rastgele seçilen 240 kişi ile Maslach Tükenmişlik Ölçeği ile elde edilen birincil veriler kullanılarak yapılmıştır. 22 adetten oluşan sorulara beş ayrı cevap vermeleri istenmiştir. Sorulara cevap verirken çalışanlar çalışma alanlarına göre gruplara ayrılmışlardır. Buna göre 7 ayrı grupta toplanan meslek gruplarına göre cevaplar değerlendirmeye alınmışlardır. Elde edilen sonuçların analizleri R Project istatistiksel paket programıyla yapılmıştır. Meslek grupları arasındaki farklılıklar ki-kare testi uygulanarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, meslek grupları arasında tükenmişlik bakımından önemli farklılıkların olduğu tespit edilmiştir.
Öz Bu çalışmanın temel amacı akademisyenlerin örgütsel bağlılıkları, kişilik özellikleri ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkilerin belirlenmesidir. Bu bağlamda öncelikle örgütsel bağlılık, kişilik özellikleri ve tükenmişlik kavramlarının tanımları verilmiş, daha sonra bu değişkenlerin birbirleri ile olan ilişkileri kuramsal ve görgül çalışmalar yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırmaya Orta Anadolu'da bir devlet üniversitesinde görev yapan 90 akademisyen gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Örgütsel Bağlılık Ölçeği, Beş Faktörlü Kişilik Ölçeği ve Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri elektronik erişim ve elden uygulama yoluyla toplanmıştır. Analiz sürecinde verilerin dağılım özellikleri dikkate alınmıştır. Çözümleme, ''Ortalama ve standart sapma'', ''Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi'' ve ''Hiyerarşik Regresyon Analizi'' teknikleri ile yapılmıştır. Bulgular akademisyenlerde en yüksek bağlılık ortalamasının duygusal bağlılık, en düşük ise devam bağlılığı; en yüksek kişilik ortalamasının deneyime açıklık, en düşük ise duygusal dengesizlik ve en yüksek tükenmişlik ortalamasının zihinsel tükenmişlik, en düşük ise duygusal tükenmişlik olduğunu göstermiştir. Akademisyenlerin örgütsel bağlılıkları, kişilik özellikleri ve tükenmişlik düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Araştırmanın bulguları ilgili alan yazın temelinde tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Örgütsel Bağlılık, Kişilik Özellikleri, Tükenmişlik, Akademisyenler. Abstract The main objective of this study is examining the relationships between academicians' organizational commitment level, personality traits and burnout levels. In this context, the definitions of organizational commitment, personality traits and burnout are primarily given. Then, the relationships between these variables are explained with the help of theoretical and empirical studies. 90 academicians from a state university in Central Anatolia participated voluntarily in this study. Data were collected utilizing Organizational Commitment Scale, Five Factor Personality Scale and Burnout Scale. The data of the study was collected through electronic access and hand-paper application. During the analysis process the distribution characteristics of the data were taken into account. Analysis was performed with the help of ''Mean and standard deviation'', ''Pearson Product Moment Correlation Analysis'' and ''Hierarchical Regression Analysis''. According to the findings of this study, academicians' emotional commitment level is the highest and continuance commitment level is the lowest. Openness to experience has the highest score and neuroticism has the lowest score. In burnout levels mental burnout has the highest score and emotional burnout has the lowest score. There are statistically significant relationships between organizational commitment level, personality traits and burnout levels. Findings are discussed in the light of relevant literature.
2018
Bu çalışmada, konservatuvarlarda görev yapan akademik personelin tükenmişlik düzeylerini çeşitli değişkenlere göre belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla veri toplama aracı olarak Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, Ekim 2017-Şubat 2018 tarihleri arasında elde edilmiştir. Ölçekte; akademisyenlerin yönetim görevinin olup olmaması, meslekte çalışma süresi, görev yaptıkları kurumun bulunduğu şehir gibi demografik bilgiler ve tükenmişlik ile ilgili değerlendirmeyi amaçlayan ifadeler yer almaktadır. Çalışmada, uygun örnekleme yöntemiyle Ankara Gazi Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İzmir Ege Üniversitesi konservatuvarları seçilmiştir. Bu kurumlarda görev yapan toplam 138 akademisyenin tamamı çalışmaya dahil edilmiştir. Boş veya eksik yanıtların bulunduğu ölçekler çıkarıldıktan sonra, değerlendirilebilir 56 ölçek elde edilmiştir. Farklılık hesapları Mann whitney u ve Krukal wallis ile yapılmıştır. Dikkat çeken sonuçlar şöyledir: Konservatuvarlarda; yöneticilik yapan akademisyenler yapmayanlara göre daha fazla tükenmişlik yaşamaktadır. Duyarsızlaşma boyutunda en fazla doçent doktor unvanlı akademisyenler tükenmişlik yaşamaktadır. Ayrıca, akademisyenlerin görev yaptıkları kurumun bulunduğu şehre göre; en fazla Tokat ilinde ikamet eden akademisyenlerde tükenmişlik yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Ardında sırasıyla Afyon, Ankara ve İzmir illeri yer almaktadır.
pauegitimdergi.pau.edu.tr
Günümüz iş yaşamının yarışmacı ortamı bireylerde strese yol açmakta, uzun süre stres yaşayan bireylerin işlerine duydukları ilgi azalmakta, birlikte iş yaptıkları ve/veya hizmet verdikleri insanlarla ilişkilerinde olumsuzluklar yaşamaları söz konusu olmaktadır. Tükenmişlik olarak adlandırılan bu durum, bireylerin işteki verimini önemli ölçüde azaltan bir etkendir. Bu araştırmada ilköğretim denetmenlerinin tükenmişlik düzeyleri ve nedenleri araştırılmıştır. Çalışma, nitel ve nicel olarak iki boyutta ve tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada doğrudan evren üzerinde çalışılmış ve Denizli ilinde görev yapan 40 ilköğretim denetmeni araştırma kapsamına alınmıştır. Bu denetmenlere Maslach Tükenmişlik Ölçeği (Maslach Burnout Inventory) uygulanmış, ardından 5 denetmenle yarı yapılandırılmış görüşme formu ile görüşme yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular denetmenlerin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutlarında çoğunlukla "nadiren" düzeyinde tükenmişlik yaşadıklarını, kişisel başarı boyutunda ise "çoğu zaman" düzeyinde kendilerini başarılı bulduklarını göstermektedir. Ayrıca, denetmenlerin tükenmişlik düzeyleri yaş ve eğitim değişkenine göre farklılık göstermezken, ödül alma değişkenine göre farklılık göstermektedir.
International Journal of Social Science Research, 2018
Bu arastirmanin amaci, sanat egitimi alan lisans ogrencilerinin tukenmislik duzeylerini cesitli degiskenlerle iliskisi baglaminda incelemektir. Bu amac dogrultusunda lisans duzeyinde sanat egitimi alan ogrencilere Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu (MTE-OF) uygulanarak tukenmislik duzeyleri olculmustur. Olcekten elde edilen sonuclar cesitli degiskenler acisindan incelenmistir. Maslach Tukenmislik Envanteri-Ogrenci Formu, Schaufeli vd. tarafindan 2002 yilinda gelistirilmis ve 2011 yilinda Capri, Gunduz ve Gokcakan tarafindan Turkce’ye uyarlanmistir. Ogrencilerin arastirma kapsamindaki degiskenlere iliskin verileri ogrenci bilgi formu ile elde edilmistir. Verilerin dagilimi Shapiro-Wilk testi ile belirlenmistir. Verilerin analizinde bagimsiz gruplar icin t-testi, tek yonlu varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanilmistir. Istatistiksel analizler SPSS 19.0 yazilimi (SPSS Inc., Chicago, IL, ABD) ile yapilmistir. Arastirma sonucunda, sanat egitimi alan lisans ogrencilerinin...
Bu çalışmada, Türkiye'deki Örgütler/Yönetim araştırmalarında gözlenen törensel görgülcülük anlayışı tartışılmaktadır. Çalışmada, ilgili yazında egemen olan yönetimci/evrenselci geleneğin, görgülcü anlayışı benimseyerek varlığını sürdürmesinden doğan törensel görgülcülüğün, alandaki kuramsal gelişmeye katkı sağlamaktan uzak olduğu ileri sürülmektedir. Törensel görgülcülük sorununun çözülebilmesi için, araştırmacıların, bilimsel uğraşın anlamını, yöntem ve kuram çeşitliliğini, içinde bulunulan toplumsal bağlamı ve toplumsal kimliklerini “bilmeleri” gerektiği önerilmektedir.
Çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunlardan biri işyeri şiddetidir. Bu çalışmanın amacı, sağlık sektöründe işyerindeki şiddet davranışlarının fiziksel, sözel ve cinsel taciz boyutlarını ortaya koyarak, bu tür şiddet eylemlerine maruz kalmanın veya tanık olmanın çalışanların tükenmişlik düzeyi üzerine etkilerini araştırmaktır. Araştırma bir kamu hastanesinde farklı görevlerde (doktor, hemşire, hasta bakıcı vb.) çalışan toplam 161 kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların ortalama yaşı 31,44±8,34 ve ortalama çalışma yılı 8,88±7,74’tür Araştırmada elde edilen bulgulara göre, çalışanların %57,5’i işyerinde fiziksel, sözel veya cinsel taciz türlerinden en az birine maruz kalmıştır. Diğer taraftan yapılan t test sonucuna göre, işyerinde şiddet olaylarına maruz kalan veya tanık olan çalışanların duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyi, şiddet olaylarına maruz kalmayan çalışanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Buna göre, işyeri şiddeti çalışanlara yönelik önemli bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur.
2008
Amac: Yogun bakim unitelerinde (YBU) calisan hemsirelerin tukenmislik duzeylerinin belirlenmesi ve bunlari etkileyen faktorlerin incelenmesidir.Calisma plani: Calisma, 84 hemsirenin katilimi ile gerceklestirilmistir. Bagimli degisken olarak tukenmislik, bagimsiz degiskenler olarak yas, medeni durum, cocuk sahibi olma, ogrenim, calisma yili ve calisma sekli arastirilmistir. Veriler kisisel bilgi formu ve Maslach tukenmislik olcegi kullanilarak toplanmistir.Bulgular: Calismamizda YBU’lerde gorev yapan hemsirelerin %20.2’sinin mesleklerini istemeyerek secmesi dikkat cekmektedir. Buna ragmen, hemsirelerin %53.6’si mesleki gelecegi olumlu degerlendirmektedir. Evli ve cocuk sahibi olan hemsirelerde kisisel basari puanlarinin yuksek oldugu saptanmistir. Hemsirelerin tukenmislik puanlarinin calistiklari kliniklere gore dagilimi incelendiginde; hemsirelerin calistiklari kliniklerle tukenmisligin alt boyutlari arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark saptanmistir (p
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.