ibrahim ozdemir
İbrahim Özdemir is a professor of philosophy at Uskudar University, Istanbul. He was the Founding President of Hasan Kalyoncu University. He holds a Doctorate degree in philosophy from the Middle East Technical University, Ankara, and a Bachelor’s degree in Islamic Theology and Islamic Philosophy from Ankara University, Turkey. Although his major is environmental ethics and environmental philosophy, he addresses different audiences about topics related to environmental philosophy, Muslim environmental thought, sustainable development, religion and the environment, interreligious and intercultural dialogue, peace education, Higher Education Leadership.Recently, he was among the drafting team of the Islamic Declaration for Global Climate Change. Other team members include Prof. Azizan Baharuddin, (Malaysia) Fazlun Khalid (UK), Prof Datuk Dr Osman bin Bakar (Brunei), Prof. Fachruddin Mangunjaya (Indonesia), Prof. Abdelmajid Tribak (Morocco), and Othman Llewellyn (Saudi Arabia).
Supervisors: He was a consultant, UNEP (United Nation Environmental Program), 2015-to Present, USA. and He is also selected as a jury member to The Higher Committee of The Award of The Kingdom of Saudi Arabia for Environmental Management in The Islamic World.
Supervisors: He was a consultant, UNEP (United Nation Environmental Program), 2015-to Present, USA. and He is also selected as a jury member to The Higher Committee of The Award of The Kingdom of Saudi Arabia for Environmental Management in The Islamic World.
less
Related Authors
InterestsView All (8)
Uploads
Papers by ibrahim ozdemir
Keywords: philosophy, Islam, man, God, nature.
Keywords: philosophy, Islam, man, God, nature.
I met and talked to him during a conference in Lyon. Here is my memoir.
Müslümanlar olarak bizler, bu kriz karşısında henüz birleşebilmiş değiliz. Ancak tabiatla aramıza giren mesafeleri kaldırmamız mümkün. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in kutsal kitaplar arasında çevre konusuna en çok dikkat çeken, önemseyen kitap olduğunu ve geleneksel yaşam biçimlerimizin zaten çevre bilincini de beraberinde getirdiğini biliyoruz. Tek yapmamız gereken bunları hatırlamak ve görmek.
Uzun yıllardan bu yana çevre ahlakı üzerine çalışan, Seyyid Hüseyin Nasr, Fazlun Khalid gibi isimlerle beraber İslam İklim Değişikliği Deklarasyonu’nu dünyaya sunan Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir’le Kur’an perspektifiyle çevre etiği ve iklim krizini konuştuk.
Amerikalı bir öğrencimin sorusu üzerine çocukluğumla ilgili anılarım bağlamında bazı şeyler anlatmaya çalıştım. İngilzcesi rağbet görünce bir dostum tercüme edip göndermiş.
Sekülerizm ve Kimlik
Yılın son haftasında yaşadığımız birkaç olay, 100 yıllık Cumhuriyetimizin bize öğrettiklerini yeniden sorgulama- ya ve irdelemeye büyük bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Yılın son haftası Suudi Arabistan’daki futbol maçı krizi ile yeni yılın ilk günü Filistin Mitinginde üzerinde “Kelime-i Tevhid” yazan yeşil bayrağa gösterilen tepki bunun sade- ce iki örneği.
Cumhuriyetimizin “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ilkesi ve ülküsü üzerine inşa edildiğini zannederken yuka- rıda bahsedilen iki örnekteki ön yargı ve cehalet; insanı sadece mahcup etmiyor, gelecek adına kaygılandırıyor.
Nüfusunun büyük ekseriyetinin Müslüman olduğu bir ülkede Kelime-i Tevhid konusundaki cehalet ya da ön yar- gı, hepimizi derinlemesine düşündürmeli ve geleceğimiz için de endişelendirmelidir. Bu konularda ortak bir zemin- de buluşmadıkça çocuklarımızın ve torunlarımızın da bu kısır kavgayı devam ettireceklerinden endişe ediyorum.
Diğer yanda Kürt siyasetinin hapisteki liderlerinden Se- lahattin Demirtaş’ın muhitinde “mütedeyyin” olarak bili- nen babasının vefatı sonrasında partisinin resmî hesabın- dan “yıldızlar yoldaşın olsun” mesajı haklı olarak büyük tepkilere neden oldu.
Kürtler adına siyaset yaptığını iddia edenlerin Kürt kim- liğinin önemli bir unsuru olan din ve kültürü yok sayması cehaletten öte düşündürücü bir konudur. Tam da bu bağlamda yaşlılık ile bilgelik arasındaki ilişki- yi irdelemek gerekiyor.
Çocuklarımızın ve torunlarımızın ekmeklerini yiyor, sularını
içiyor, oksijenlerini mi soluyoruz?
Onların geleceklerini mi çalıyoruz?
Peki, gezegenle uyumlu yaşamak mümkün değil mi?
İnsan, sınırsız iştahına “dur” diyebilir mi?
Bu konuda hazırlanan söyleşi kitabında, iş ve bilim
insanlarından gazetecilere, aktivistlere ve STK yöneticilerine kadar 15 kişi söz alarak bu kritik soruların yanıtlarını arıyor...
Söz konusu kitapta Prof. Dr. İbrahim Özdemir’le de bir söyleşi yapıldı. BZD Yayın ve İletişim Proje Müdürü Barış Doğru’nun sorularını cevaplayan, Harvard Üniversitesince “Çevre Ahlakı ve Felsefesi üzerine doktora yapan ilk Müslüman” olarak nitelendirilen Özdemir’in görüşleri dikkat çekici.
The present book is a timely and a welcome addition to the field. It enriches our perspectives on animals and the environment in Turkish culture, and even Islamic culture at a broader level. The work provides an invaluable contribution to the Turkish/Islamic perception of animals and the environment using tools of ecocriticism. It analyses and draws parallels between present-day Turkish attitudes on animals and the environment, observations by Western travellers in Ottoman lands, and a number of Turkish poets. The reader is offered the opportunity to enrich, expand, and deepen his understanding of Muslims’ attitudes towards animals and the environment.
Yılbaşı tatili bitmiş ve bahar dönemi dersleri başlamıştı. Ben de derslerime yoğunlaşmıştım.
Bir sabah bir mektup aldım. Mektup, çevreci bir kuruluş olan Uluslararası Yeşil Haç teşkilatından gelmişti.
Mektubu açtığımda hayretler içerisinde kaldım çünkü Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) eski başkanı Mihail Gorbaçov tarafından gönderilmişti.