Papers by Fırat Çakkalkurt

GÖÇ SİNEMASININ KURAMSAL TEMELLERİ: TÜRK SİNEMASINDA İÇ GÖÇ VE ALMANYA’YA EMEK GÖÇÜ ÖRNEKLERİBu ç... more GÖÇ SİNEMASININ KURAMSAL TEMELLERİ: TÜRK SİNEMASINDA İÇ GÖÇ VE ALMANYA’YA EMEK GÖÇÜ ÖRNEKLERİBu çalışmanın amacı, ulus ve göç kavramları arasında mevcut olan sosyolojik ilişkiyle paralel olarak ulusal sinema ve göç sineması kavramları arasında bir ilişki kurmaktır. Bu bakımdan, bir hayali cemaat olarak ulus kavramının yaratılma sürecinde homojen bir kültüre sahip olmanın önemi vurgulanmış, küreselleşme süreciyle bu homojenleşmenin nasıl kesintiye uğradığı tartışılmış ve küresel bir kültür akışı sağlayan göç hareketlerinin bu süreçteki rolü ayrıntılı olarak sunulmuştur. Ulus kavramını yapı bozuma uğratan göç hareketlerinin bir uzantısı olarak ulusal sinema ve göç sineması arasında mevcut olan karşıtlıklar kuramsal temellere oturtulduktan sonra, göç sinemasının kavramsal, tematik ve endüstriyel boyutları incelenerek genel çerçevesi çizilmiştir. Ortaya koyulan kuramsal tartışmalar, Türkiye’deki iç göç hareketleri ve Almanya’ya emek göçü hareketinin sinemadaki temsilleri üzerinden prati...
Perspektif, Jul 2020
Yersiz-Yurtsuzluktan Evrenselliğe: oc F ı r a t Ç a k k a l k u r t * Göç sineması nedir ve hangi... more Yersiz-Yurtsuzluktan Evrenselliğe: oc F ı r a t Ç a k k a l k u r t * Göç sineması nedir ve hangi temel dinamikler üzerinde gerçekleşir? Hangi kaynaklardan beslenir? İki film örneğinde "göç sineması" kavramına dair bir açıklama denemesi.
Rabarba Şenlik Aylık Sinema Dergisi, May 2018
Evet, böyle diyor Fikret Kızılok; gerçi kimin için diyor bilmiyorum, ama Türkiye sinemasının bugü... more Evet, böyle diyor Fikret Kızılok; gerçi kimin için diyor bilmiyorum, ama Türkiye sinemasının bugününe de çok uygun düşüyor bu sözler. Yılmaz Güney'in başını çektiği toplumsal gerçekçilik akımınından kalan bir refleks var Türkiye sinemasında; o da sinemanın sinemasal niteliklerinin dışında özgürlükçü, demokrasiden yana, haliyle sol ideolojiye yakın bir yerde konumlanması gerekliliği. Bugün hala seyirci nezdinde bu refleks varlığını büyük ölçüde sürdürüyor olsa da sinemacılar tarafında -birkaç istisnai örneği saymazsak -toplumun tarafında yer alma düsturu bir illüzyona dönüşmüş durumda. İşte bu illüzyon da "her bakımdan" verimliliği sağlıyor.
Rabarba Şenlik Aylık Sinema Dergisi, Jun 2017

Giriş Orta Asya'nın göçebe yaşantısının ardından yerleşik düzene geçilmesi, bolluk ve bereketin s... more Giriş Orta Asya'nın göçebe yaşantısının ardından yerleşik düzene geçilmesi, bolluk ve bereketin simgesi ve bilinen en eski tanrıça olan Kibele'nin doğduğu Anadolu'ya göç edilmesi ve burada farklı medeniyetlerle karışılması, yıkılan her devletin ardından kurulan yenilerinin mevcut kültürü sahiplenerek geliştirmeye devam etmesi ve günümüze yaklaştıkça küreselleşmenin de etkisiyle, Türk mutfağı bugün oldukça zengin ve incelenmeye değer bir kültür olma özelliğindedir. Bu bakımdan Türk mutfağının temellerini, tarihsel birikim ve çeşitlilik, coğrafyanın ve mevsimlerin zenginliği ve değişikliği, denizlerin ve göllerin çeşitliliği ve buna bağlı ürünlerin oluşturduğu söylenebilir. (Araz, 1999: 18) Türk mutfağının dayandığı bu çeşitlilik ile ilgili olarak Selçuk Erez'in İstanbul Nerededir, Orada Kimler Yaşar adlı kitabından Deniz Gürsoy şöyle aktarıyor: "Asyalı ecdadınız, burada buldukları insanlarla evlendiler ve Rumuyla, Arabıyla, Ermenisiyle, Yahudisiyle, Çerkeziyle, Haçlı seferleriyle gelenlerle karışa karışa siz oluştunuz! Hoş, ecdadınızın burada bulup karıştıkları da saf kan Kürt, saf kan Çerkez, Rum vs. değillerdi. Onlar da binlerce kavmin karışımının güzel ürünleriydiler… Asurlular, Babilliler, Fenikeliler, Galatlar, daha kimler yoktu ki bu karışımda." (Gürsoy, 2004: 92; Gürsoy, 2004: 93).
Thesis Chapters by Fırat Çakkalkurt

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2015
Bu çalışmanın amacı, ulus ve göç kavramları arasında mevcut olan sosyolojik ilişkiyle paralel ola... more Bu çalışmanın amacı, ulus ve göç kavramları arasında mevcut olan sosyolojik ilişkiyle paralel olarak ulusal sinema ve göç sineması kavramları arasında bir ilişki kurmaktır. Bu bakımdan, bir hayali cemaat olarak ulus kavramının yaratılma sürecinde homojen bir kültüre sahip olmanın önemi vurgulanmış, küreselleşme süreciyle bu homojenleşmenin nasıl kesintiye uğradığı tartışılmış ve küresel bir kültür akışı sağlayan göç hareketlerinin bu süreçteki rolü ayrıntılı olarak sunulmuştur. Ulus kavramını yapı bozuma uğratan göç hareketlerinin bir uzantısı olarak ulusal sinema ve göç sineması arasında mevcut olan karşıtlıklar kuramsal temellere oturtulduktan sonra, göç sinemasının kavramsal, tematik ve endüstriyel boyutları incelenerek genel çerçevesi çizilmiştir. Ortaya koyulan kuramsal tartışmalar, Türkiye’deki iç göç hareketleri ve Almanya’ya emek göçü hareketinin sinemadaki temsilleri üzerinden pratik düzlemde sınanmıştır. Gurbet Kuşları (1964), Gelin (1973), Annemin Şarkısı (2014), Dönüş (1972), Almanya Acı Vatan (1979), Ölmez Ağacı (1984), Berlin in Berlin (1993) ve Yaşamın Kıyısında (2007) filmleri analiz edilerek göç sinemasının genel nitelikleri belirlenmiştir.
Uploads
Papers by Fırat Çakkalkurt
Thesis Chapters by Fırat Çakkalkurt