Papers by Semra Palaz Yıldırım

Turkish studies, 2017
Çalışmamızda ele alınan yapı, I. Alaeddin Keykubad Dönemi'nde olduğu gibi Selçuklu ümarasının ban... more Çalışmamızda ele alınan yapı, I. Alaeddin Keykubad Dönemi'nde olduğu gibi Selçuklu ümarasının bani olarak özellikle mescit ve medrese yapılarında karşımıza çıktığı ve 8,5 yıl gibi kısa bir sürenin içinde yoğun inşaat döneminin yaşandığı II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi içinde inşa edilmiştir. Eser, kitabesine göre M. 1242-43 tarihinde II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi'nde İmâdüddîn Hazer Dinarı tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu ümerasından olduğu düşünülen Dinarı ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Ancak şehir halkı tarafından Kütahya fatihi olarak tanınmaktadır. Kendisinin bu mescit dışında Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi'nde onarım görerek asli halini yansıtmayan Balıklı Camisi ile günümüze ulaşamayan iki mescidin ve bir sakahanenin daha banisi olduğu bilinmektedir. Yapı, Kütahya'nın güneyinde Hıdırlık Tepesi olarak bilinen yerde yüksek bir kaya üzerine yapılmıştır. "L" şeklinde bir merdiven ile ulaşılan yapı öndeki 3,68x6,07 m ölçüsünde sivri kemerli eyvan şeklinde açıklıktan oluşan giriş bölümü ile 4,20x4,35 m ölçüsünde kare planlı mescit bölümünden oluşmaktadır. İçte beyaz badanalı duvarlı mescit üst örtüde tuğla örgülü, prizmatik üçgen kuşak geçişli kubbeye sahiptir.

Akademik Hassasiyetler, Dec 9, 2019
Unlike other studies about the structure by many scientists, this study aims to reveal the place ... more Unlike other studies about the structure by many scientists, this study aims to reveal the place and importance of Kirkgoz Han in Turkish Commercial Structures based on the new data acquired with the architectural ruins (Kiosk masjid, Public bath, kiln etc.) discovered in 2006-2007 excavation-cleaning works and the reading of the “inscription” which has not been read and understood completely and is not published today. Han is the next stop of Evdir Han and located on the part of Antalya-Istanbul road, which connects the Mediterranean coast to Istanbul, where the destination is Antalya-Dinar through Burdur. Further on this road, there are Susuz and Incir Han which date back to the period of Giyaseddin Keyhusrev II, just like Kirkgoz Han. The structure is in the group of “Hans with same size courtyard and shelter” in the type of “mixed-use plan with closed area and courtyard”; it was built by placing the shelter part on the northern edge of the courtyard, and almost joined with the courtyard. The traces from the building indicate that the kiln in the southeast corner of the courtyard and the mudbrick building in the southwest were probably architectural elements added during the later use of the building. In addition, the four pillar remains of different sizes found in the middle of the courtyard and the well located next to the southeast pillar can be explained with “kiosk masjid,” which is generally seen in sultan Hans. The most important part of the structure is the inscription which was read by us completely. The inscription comes to the forefront among other caravansaries because one of the new epithets of the sultan,“tâc-i ula” meaning “the first owner of crown”, was used in it for the first time, it was built by Giyaseddin Keyhusrev II for “sitte melike”, and the phrase of “ribat” and the statement that “all living creatures are welcomed” are mentioned for this structure
DergiPark (Istanbul University), May 10, 2017
Calismada ele alinan Tokat Camlibel bucaginda yol kenarinda bulunan Camlibel Mescidi, plani ve mi... more Calismada ele alinan Tokat Camlibel bucaginda yol kenarinda bulunan Camlibel Mescidi, plani ve mimari ozellikleriyle tanitilmaya calisilmistir. Hakkinda fazlaca bilgi bulunmayan mescit, 13. yuzyil ilk ceyreginden itibaren ozellikle Konya ve Aksehir gibi Selcuklu baskenti ve cevresinde gorulmeye baslayan kare planli tek kubbeli mescitlerin onunde Beylikler ve Osmanli Donemi’nde asil seklini alacak “son cemaat yeri” uygulamasinin goruldugu ornekler arasinda bulunmasi acisindan onemlidir. Yapinin, benzer ornekleriyle karsilastirilarak donem icindeki yeri ve tarihi ortaya konulmaya ve oldukca harap durumda oldugu icin kurtarilmasi gereken bir kultur varligi olarak tanitilmaya calisilmistir.

Çalışmamızda, 31 Mayıs 1237-1246 yılları arasında 8,5 yıl saltanat süren II. Gıyaseddin Keyhüsrev... more Çalışmamızda, 31 Mayıs 1237-1246 yılları arasında 8,5 yıl saltanat süren II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi'ne tarihlenen eserler bir bütün olarak ele alınmış ve bilim dünyasına tanıtılmıştır. Tez konusunu oluşturan II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi Mimari Eserleri konulu çalışmamız kapsamında 69 yapı ele alınmıştır. Bunlardan 1'i cami+türbe, 3'ü medrese+mescit+hanikah+türbe, 8'i kervansaray+hamam+köprü+mescit+hancı odası yapılarından oluşan 12 külliye(29 yapı) ile 40 müstakil eser incelenmiştir. Bu yapılar 21 kervansaray, 5 cami, 6 mescit, 7 türbe, 4 köprü, 4 hamam, 1 çeşme, 2 hancı odası, 2 köşk, 3 burç, 1 zaviye, 2 hanikah, 7 medrese, 1 mevlevihane ve yalnız kitabesi günümüze ulaşan 3 türü bilinmeyen eserden meydana gelmektedir. Bu eserlerin onarım ve restorasyon çalışmaları ile özgünlüğünü koruyarak günümüze ulaşanların sayısı 41'dir. 6'sı asli halini kaybeden, 22'si ise temel kalıntıları ve kitabesi dışında günümüze ulaşamayan eserlerdir. Yoğunluğu kervan...

Yarimadanin en yuksek noktasinda yerlesimli Selcuklu Sarayi'nin kuzey ucunda bulunan ve dogu-... more Yarimadanin en yuksek noktasinda yerlesimli Selcuklu Sarayi'nin kuzey ucunda bulunan ve dogu-bati yonunde uzanan Ickale Kilisesi'nde, iki buyuk insaat asamasi ve uc ek-onarim asamasi tespit edilmistir.Ilk insaat asamasinda bina, 29,00x17,00 m. boyutlarinda uc nefli bir bazilika olarak insa edilmistir. Kazi calismalari sirasinda ele gecen sikkeler ve cevre bolgelerde incelenen orneklerle yapilan degerlendirmede bu insaatin, 6.-10. yuzyillar arasinda gerceklesmis oldugu anlasilmaktadir.Binanin II. Insaat asamasi, simdiki 12,80x 5,70 (bati) x 8,18 m. (dogu) boyutlarindaki trikonchos planli bolumudur. 3-4. yuzyillardan itibaren yaygin olarak vaftizhane-martyrium, saray kabul salonlari (triclinium) ve kiliselerin ek yapilarinda (pastoforyon odalari) tercih edilen trikonchos plani, 9. yuzyildan itibaren Athos Yarimadasi'nda ortaya ciktiktan sonra, ozellikle 11-12. yuzyillarda, kilise ve sapellerde yogun olarak uygulanmaya baslanmistir. Bu baglamda, binanin II. Insaat asamasini...
Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2017
Calismada ele alinan Tokat Camlibel bucaginda yol kenarinda bulunan Camlibel Mescidi, plani ve mi... more Calismada ele alinan Tokat Camlibel bucaginda yol kenarinda bulunan Camlibel Mescidi, plani ve mimari ozellikleriyle tanitilmaya calisilmistir. Hakkinda fazlaca bilgi bulunmayan mescit, 13. yuzyil ilk ceyreginden itibaren ozellikle Konya ve Aksehir gibi Selcuklu baskenti ve cevresinde gorulmeye baslayan kare planli tek kubbeli mescitlerin onunde Beylikler ve Osmanli Donemi’nde asil seklini alacak “son cemaat yeri” uygulamasinin goruldugu ornekler arasinda bulunmasi acisindan onemlidir. Yapinin, benzer ornekleriyle karsilastirilarak donem icindeki yeri ve tarihi ortaya konulmaya ve oldukca harap durumda oldugu icin kurtarilmasi gereken bir kultur varligi olarak tanitilmaya calisilmistir.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Yayınları, 2021

Birçok bilim insanı tarafından çalışılan yapıda bu çalışma ile diğerlerinden farklı olarak, Antal... more Birçok bilim insanı tarafından çalışılan yapıda bu çalışma ile diğerlerinden farklı olarak, Antalya"nın Döşemealtı ilçesinde bulunan karma plan tipinin değişik bir uygulaması olan Kırkgöz Hanı"nın, 2006-2007 yılı kazı-temizlik çalışmalarında ortaya çıkan mimari buluntuları (Köşk mescit, Hamam, Fırın vb.) ve günümüze ayrıntılı olarak okunup tam anlamı ile yayınlanmayan " kitabesi"nin okunması ile ulaşılan yeni verilerden hareketle, Türk Ticaret Yapıları içindeki yeri ve öneminin ortaya konması amaçlanmaktadır. Han, Akdeniz sahillerini İstanbul"a bağlayan Antalya-İstanbul yolunun Antalya-Dinar"a Burdur üzerinden giden bölümünde Evdir Han"dan sonraki duraktır. Bu yolun devamında, Kırkgöz Han gibi II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi"ne tarihlenen Susuz ve İncir Han bulunmaktadır. Yapı, ""kapalı bölüm (barınak) ve avludan oluşan karma plan"" tipinin "avlu ve barınak kısmı aynı genişlikte olan hanlar" grubu içinde, barınak kısmının avlunun kuzey kenarına yerleştirilmesinden meydana gelmekte olup, adeta avlu ile kaynaştırılmış bir şekildedir. Yapıdan gelen izler, avlunun güneydoğu köşesindeki fırın ile güneybatısındaki kerpiç malzemeli kuruluşun, muhtemelen yapının daha geç bir dönemdeki kullanımı sırasında eklenen mimari unsurlar olduğunu göstermektedir. Ayrıca; avlu ortasındaki farklı boyutlara sahip dört ayak kalıntısı ve bunlardan güneydoğu ayağa bitişik kuyu, daha çok sultan hanlarında karşımıza çıkan "köşk mescit" ile açıklanabilir. Yapının en önemli bölümü, tarafımızdan bütünüyle okunan kitabesidir. Kitabe, hem sultanın yeni sıfatlarından biri olan "tâc-ı ûla" yani "ilk taç sahibi" sıfatının ilk kez burada kullanılması, hem ""sitte melike"" için sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmış olması, hem de yine bu sultan dönemine tarihlenen Derebucak Tol Han kitabesinde de yapı için kullanılan ""ribat"" kelimesi ve ""bütün canlıların misafir edilmesi"" ifadesi ile diğer kervansaray yapıları içinde öne çıkmaktadır.
Kütahya Hıdırlık Mescidi, 2017
Çalışmamızda ele alınan yapı, I. Alaeddin Keykubad Dönemi'nde olduğu gibi Selçuklu ümarasının ban... more Çalışmamızda ele alınan yapı, I. Alaeddin Keykubad Dönemi'nde olduğu gibi Selçuklu ümarasının bani olarak özellikle mescit ve medrese yapılarında karşımıza çıktığı ve 8,5 yıl gibi kısa bir sürenin içinde yoğun inşaat döneminin yaşandığı II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi içinde inşa edilmiştir. Eser, kitabesine göre M. 1242-43 tarihinde II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi'nde İmâdüddîn Hazer Dinarı tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu ümerasından olduğu düşünülen Dinarı ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Ancak şehir halkı tarafından Kütahya fatihi olarak tanınmaktadır. Kendisinin bu mescit dışında Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi'nde onarım görerek asli halini yansıtmayan Balıklı Camisi ile günümüze ulaşamayan iki mescidin ve bir sakahanenin daha banisi olduğu bilinmektedir.

Akademik Hassasiyetler / The Academic Elegance, 2019
Editörden
Sanat üretimi hemen her bağlamda toplumsal dinamiklerle ilişkilidir. Kimi kez bu üretim... more Editörden
Sanat üretimi hemen her bağlamda toplumsal dinamiklerle ilişkilidir. Kimi kez bu üretime veri oluşturan unsurlar anlamında, kimi kez bu üretimin yankı bulduğu ortam açısından gözlemlenebilir bir ilişkidir bu. Sanat Tarihi disiplini, sanat eserlerinin biçimsel özellikleri ile ilgili çalışmaların yanı sıra bu eserlerin toplumsal bağlamını da göz önünde bulundurur. Sosyal Bilimler başlığı altındaki disiplinler, insanı anlama yolunda gerçekleştirilen özel alan çalışmalarının bir bütün olarak değerlendirilebileceği bir ortam sunar. Sanat Tarihi bu ortamın en renkli verilerini çalışan disiplinler arasında yer alır ve bir tarafıyla da tarihsel ve toplumsal arka plan okumasıyla derinleşen bir araştırma alanında Sosyal Bilimler’in farklı dallarıyla etkileşim içine girer.
Sosyal Bilimler’in özellikle toplum araştırmaları alanında gerçekleştirilen çalışmalarına yer veren Akademik Hassasiyetler bünyesinde Sanat Tarihi disiplinine özel bir sayı ayrılması bizler için hem sevindirici hem de son derece anlamlı olmuştur.
Dergimizin Sanat Tarihi Özel Sayısı’nda Kayseri Büyük Bürüngüz Köyünde Bulunan Daniş Ali Bey Camii’nin Zülfikarlı Minberi (N. Çiçek Akçıl Harmankaya), Türk-İslam Sanatı Geometrik Süslemesinde Ali İsminin Üç Kollu Çarka Uyarlanması (Alper Altın), Çankırı İnaç Köyü Eski Camisi Ve Alçı Minberi (Betül Özcan Balkır), İzmir Kadifekale (Smyrna Akropolisi) Bizans Sarnıcı Buluntusu (2015) Seramik Örneği Işığında Geç Bizans Sırlı Seramiklerinde Heksagram (Davud Yıldızı) Sembolü (Dilek Maktal Canko), Kentsel Kimlik Olgusunun Dış Cephe Tasarımına Yansıması Ve Örnek Alan Çalışması Üzerinden Değerlendirilmesi (Ferda Özçelik, Çiğdem Tekin), Anadolu’da II. Theodosius Dönemi Sütun Başlıklarında Maske Akanthus Motifi Kullanımı (Hatice Demir), Eski Ahit’in İlk (?) Yunanca Çevirisi: Septuagint (LXX) (Pınar Serdar Dinçer), Nevşehir’de Kapadokya Bölgesine Özgü Bir Yapı Türü Olan Kaya Oyma Güvercinliklerin Cephe Bezemeleri (Savaş Maraşlı), Batılı Kadın Seyyahların Anlatımlarında Osmanlı Kadını (Seda Ağırbaş), Kırkgöz Han Üzerine Bir Değerlendirme (Semra Palaz Yıldırım) başlıklı çalışmalar yer almaktadır.
Ülkemizin bilim ortamına katkıda bulunması dileğiyle, başta Prof. Dr. Şenol DURGUN, Dr. Alper MUMYAMAZ ve Derya KAHRAMAN olmak üzere Akademik Hassasiyetler ekibine ve bu sayıda bizlerle çalışmalarını paylaşan değerli yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Özel Sayı Editörü
Dr. Pınar SERDAR DİNÇER
Uploads
Papers by Semra Palaz Yıldırım
Sanat üretimi hemen her bağlamda toplumsal dinamiklerle ilişkilidir. Kimi kez bu üretime veri oluşturan unsurlar anlamında, kimi kez bu üretimin yankı bulduğu ortam açısından gözlemlenebilir bir ilişkidir bu. Sanat Tarihi disiplini, sanat eserlerinin biçimsel özellikleri ile ilgili çalışmaların yanı sıra bu eserlerin toplumsal bağlamını da göz önünde bulundurur. Sosyal Bilimler başlığı altındaki disiplinler, insanı anlama yolunda gerçekleştirilen özel alan çalışmalarının bir bütün olarak değerlendirilebileceği bir ortam sunar. Sanat Tarihi bu ortamın en renkli verilerini çalışan disiplinler arasında yer alır ve bir tarafıyla da tarihsel ve toplumsal arka plan okumasıyla derinleşen bir araştırma alanında Sosyal Bilimler’in farklı dallarıyla etkileşim içine girer.
Sosyal Bilimler’in özellikle toplum araştırmaları alanında gerçekleştirilen çalışmalarına yer veren Akademik Hassasiyetler bünyesinde Sanat Tarihi disiplinine özel bir sayı ayrılması bizler için hem sevindirici hem de son derece anlamlı olmuştur.
Dergimizin Sanat Tarihi Özel Sayısı’nda Kayseri Büyük Bürüngüz Köyünde Bulunan Daniş Ali Bey Camii’nin Zülfikarlı Minberi (N. Çiçek Akçıl Harmankaya), Türk-İslam Sanatı Geometrik Süslemesinde Ali İsminin Üç Kollu Çarka Uyarlanması (Alper Altın), Çankırı İnaç Köyü Eski Camisi Ve Alçı Minberi (Betül Özcan Balkır), İzmir Kadifekale (Smyrna Akropolisi) Bizans Sarnıcı Buluntusu (2015) Seramik Örneği Işığında Geç Bizans Sırlı Seramiklerinde Heksagram (Davud Yıldızı) Sembolü (Dilek Maktal Canko), Kentsel Kimlik Olgusunun Dış Cephe Tasarımına Yansıması Ve Örnek Alan Çalışması Üzerinden Değerlendirilmesi (Ferda Özçelik, Çiğdem Tekin), Anadolu’da II. Theodosius Dönemi Sütun Başlıklarında Maske Akanthus Motifi Kullanımı (Hatice Demir), Eski Ahit’in İlk (?) Yunanca Çevirisi: Septuagint (LXX) (Pınar Serdar Dinçer), Nevşehir’de Kapadokya Bölgesine Özgü Bir Yapı Türü Olan Kaya Oyma Güvercinliklerin Cephe Bezemeleri (Savaş Maraşlı), Batılı Kadın Seyyahların Anlatımlarında Osmanlı Kadını (Seda Ağırbaş), Kırkgöz Han Üzerine Bir Değerlendirme (Semra Palaz Yıldırım) başlıklı çalışmalar yer almaktadır.
Ülkemizin bilim ortamına katkıda bulunması dileğiyle, başta Prof. Dr. Şenol DURGUN, Dr. Alper MUMYAMAZ ve Derya KAHRAMAN olmak üzere Akademik Hassasiyetler ekibine ve bu sayıda bizlerle çalışmalarını paylaşan değerli yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Özel Sayı Editörü
Dr. Pınar SERDAR DİNÇER
Sanat üretimi hemen her bağlamda toplumsal dinamiklerle ilişkilidir. Kimi kez bu üretime veri oluşturan unsurlar anlamında, kimi kez bu üretimin yankı bulduğu ortam açısından gözlemlenebilir bir ilişkidir bu. Sanat Tarihi disiplini, sanat eserlerinin biçimsel özellikleri ile ilgili çalışmaların yanı sıra bu eserlerin toplumsal bağlamını da göz önünde bulundurur. Sosyal Bilimler başlığı altındaki disiplinler, insanı anlama yolunda gerçekleştirilen özel alan çalışmalarının bir bütün olarak değerlendirilebileceği bir ortam sunar. Sanat Tarihi bu ortamın en renkli verilerini çalışan disiplinler arasında yer alır ve bir tarafıyla da tarihsel ve toplumsal arka plan okumasıyla derinleşen bir araştırma alanında Sosyal Bilimler’in farklı dallarıyla etkileşim içine girer.
Sosyal Bilimler’in özellikle toplum araştırmaları alanında gerçekleştirilen çalışmalarına yer veren Akademik Hassasiyetler bünyesinde Sanat Tarihi disiplinine özel bir sayı ayrılması bizler için hem sevindirici hem de son derece anlamlı olmuştur.
Dergimizin Sanat Tarihi Özel Sayısı’nda Kayseri Büyük Bürüngüz Köyünde Bulunan Daniş Ali Bey Camii’nin Zülfikarlı Minberi (N. Çiçek Akçıl Harmankaya), Türk-İslam Sanatı Geometrik Süslemesinde Ali İsminin Üç Kollu Çarka Uyarlanması (Alper Altın), Çankırı İnaç Köyü Eski Camisi Ve Alçı Minberi (Betül Özcan Balkır), İzmir Kadifekale (Smyrna Akropolisi) Bizans Sarnıcı Buluntusu (2015) Seramik Örneği Işığında Geç Bizans Sırlı Seramiklerinde Heksagram (Davud Yıldızı) Sembolü (Dilek Maktal Canko), Kentsel Kimlik Olgusunun Dış Cephe Tasarımına Yansıması Ve Örnek Alan Çalışması Üzerinden Değerlendirilmesi (Ferda Özçelik, Çiğdem Tekin), Anadolu’da II. Theodosius Dönemi Sütun Başlıklarında Maske Akanthus Motifi Kullanımı (Hatice Demir), Eski Ahit’in İlk (?) Yunanca Çevirisi: Septuagint (LXX) (Pınar Serdar Dinçer), Nevşehir’de Kapadokya Bölgesine Özgü Bir Yapı Türü Olan Kaya Oyma Güvercinliklerin Cephe Bezemeleri (Savaş Maraşlı), Batılı Kadın Seyyahların Anlatımlarında Osmanlı Kadını (Seda Ağırbaş), Kırkgöz Han Üzerine Bir Değerlendirme (Semra Palaz Yıldırım) başlıklı çalışmalar yer almaktadır.
Ülkemizin bilim ortamına katkıda bulunması dileğiyle, başta Prof. Dr. Şenol DURGUN, Dr. Alper MUMYAMAZ ve Derya KAHRAMAN olmak üzere Akademik Hassasiyetler ekibine ve bu sayıda bizlerle çalışmalarını paylaşan değerli yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Özel Sayı Editörü
Dr. Pınar SERDAR DİNÇER