Papers by Ismail Hakkı Göksoy
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Dec 29, 2023
tanıtımını yapmak ve halkın onlara atfettiği değerleri tespit etmeye çalışmaktır. Ayrıca, ziyaret... more tanıtımını yapmak ve halkın onlara atfettiği değerleri tespit etmeye çalışmaktır. Ayrıca, ziyaret kültürü bağlamında bu tür mekânların o dönemde halk nezdinde taşıdıkları anlamlarını ve önemlerini ortaya koymaktır. Diğer bir amacı da genelde insanın ve özelde de Müslüman toplumun kutsalla nasıl bir ilişki kurduğunu ve bu ilişkinin muhtelif yönlerini tespit etmektir.

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Mar 1, 2002
sadece modern Türkiye'nin kurucusu değil, aynı zamanda birçok ülkeye, özellikle müslüman ülkelere... more sadece modern Türkiye'nin kurucusu değil, aynı zamanda birçok ülkeye, özellikle müslüman ülkelere esin kaynağı ol muş önemli bir dünya lideridir. İslam dünyasının doğu uç bölgesinde yer alan ve dünyanın en kalabalık İslam ülkesi konumundaki Endonezya'da, birçok aydın onun Türkiye'de yaptıklarından ve fikirlerinden etkilenmiş ve ona büyük bir saygı duymuşlardır. İşte bu makale, Atatürk'ün liderliğinde Avrupalı sömürgeci devletlere karşı yürütülen Türk milli mücadelesinin ve akabinde Türkiye'de gerçekleştirilen çeşitli reformların Endonezya'daki yankıları ve etkileri üzerine yoğunlaşmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede, aşağıdaki konular mümkün olan nispette Endonezyaca kaynaklara da baş vurularak incelenmeye çalışılmıştır. Bunlar, esas itibariyle Atatürk'ün mil li mücadeledeki askeri başarıları ve Türk milli mücadelesinin bu ülkedeki etkileri, hilafetin kaldmlışınm müslüman halk üzerindeki yankıları, Ata türk'ün Türkiye'de gerçekleştirdiği reformların EndonezyalI aydınlar üze rinde bn'aktığı tesirleri, milliyetçi aydınlar ile İslamcı liderler arasında vu ku bulan gelecekteki bağımsız Endonezya devletinin şekli ve yapısı hakkındaki tartışmaları ihtiva etmektedir. Kısacası EndonezyalI aydınlatın, özellikle ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele veren milliyetçi aydınların Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettikleri ve Atatürk ve Türk inkı labının bu ülkedeki etkisinin büyük olduğu sonucuna varılmıştır.
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2014

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Mar 1, 2002
sadece modern Türkiye'nin kurucusu değil, aynı zamanda birçok ülkeye, özellikle müslüman ülkelere... more sadece modern Türkiye'nin kurucusu değil, aynı zamanda birçok ülkeye, özellikle müslüman ülkelere esin kaynağı ol muş önemli bir dünya lideridir. İslam dünyasının doğu uç bölgesinde yer alan ve dünyanın en kalabalık İslam ülkesi konumundaki Endonezya'da, birçok aydın onun Türkiye'de yaptıklarından ve fikirlerinden etkilenmiş ve ona büyük bir saygı duymuşlardır. İşte bu makale, Atatürk'ün liderliğinde Avrupalı sömürgeci devletlere karşı yürütülen Türk milli mücadelesinin ve akabinde Türkiye'de gerçekleştirilen çeşitli reformların Endonezya'daki yankıları ve etkileri üzerine yoğunlaşmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede, aşağıdaki konular mümkün olan nispette Endonezyaca kaynaklara da baş vurularak incelenmeye çalışılmıştır. Bunlar, esas itibariyle Atatürk'ün mil li mücadeledeki askeri başarıları ve Türk milli mücadelesinin bu ülkedeki etkileri, hilafetin kaldmlışınm müslüman halk üzerindeki yankıları, Ata türk'ün Türkiye'de gerçekleştirdiği reformların EndonezyalI aydınlar üze rinde bn'aktığı tesirleri, milliyetçi aydınlar ile İslamcı liderler arasında vu ku bulan gelecekteki bağımsız Endonezya devletinin şekli ve yapısı hakkındaki tartışmaları ihtiva etmektedir. Kısacası EndonezyalI aydınlatın, özellikle ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele veren milliyetçi aydınların Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettikleri ve Atatürk ve Türk inkı labının bu ülkedeki etkisinin büyük olduğu sonucuna varılmıştır.

Akademi sosyal bilimler dergisi, Jan 16, 2019
Although Sudan together with Egypt had been officially a part of Ottoman Empire, the country came... more Although Sudan together with Egypt had been officially a part of Ottoman Empire, the country came under the joint administration of Anglo-Egyptian condominium rule in 1899. Afterwards, the British authorities tried to separate Sudan from Egypt in terms of its political and administrative systems. They administered the country as a separate and autonomous region with the "condominium agreement" of 1899. Initially there was a British governor-general who came originly from military personnel. He was responsible for the administration of the country at the top level. Later on a civillian British governor-general was appointed to that post. Various administrative departments connected to the office of governor-general were created gradually, which had responsibility in the administration of the country. An advisory council attached to the governor-general's office was formed from senior officials to help him in administrative affairs. In addition, the British established the civil, financial and legal departments as well as the political and intelligence unit called as "Sudan agent". All the departments were headed by the British officials at the top levels, while the Eyptian officials were working at the lower levels of the administration and their numbers were kept in a limited one. The proportion of local Sudanese elements in the administration has been tried to gradually increase. The British followed a careful and balanced policy towards the local tribes and developed various ties with them. The native people so became more adoptable to accept the current system of administration, and they were encouraged to take over the posts at the lower levels. Although Sudan was depended initially on the Eyptian budget in terms of financial matters, it reached gradually to a sufficient level to form its own budget. The Anglo-Eyptian condominium rule applied in the country before the First World War constituted a basis for Sudan's emergence as an independent state in the future.
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Jun 30, 2018
Öz İslam dünyasının en batısında yer alan Fas, eskiden beri krallıkla yönetilen Müslüman bir ülke... more Öz İslam dünyasının en batısında yer alan Fas, eskiden beri krallıkla yönetilen Müslüman bir ülkedir. Diğer bazı İslam ülkelerinde olduğu gibi Selefî ve Sufî hareketler Fas'ın dinî ve siyasî hayatında da önemli rol oynamaktadırlar. Bu çalışmada, Fas'taki Sufî ve Selefî hareketlerin faaliyetleri ve onların dini eğilimlerinin yanı sıra bilhassa Fas yönetimine karşı devletçi ve muhalif siyasi tutumları ele alınmaktadır. Bu bağlamda özellikle örnek olarak Kadirî Budşişiyye sufi hareketi ile Cemâatü'l-Adl ve'l-İhsân selefî hareketi üzerinde durulacaktır. 2003'teki Kazablanka terör saldırılarından itibaren 2011 yılı Arap Baharı ve sonrasındaki yıllara kadar geçen sürede bu hareketlerin Fas'taki anayasal değişikliklere karşı tutumları ve siyasete katılımları irdelenmeye çalışılacaktır.

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), Nov 1, 2015
Ibn Battuta, one of the famous Muslim traveller of the XIVth century, had travelled over the most... more Ibn Battuta, one of the famous Muslim traveller of the XIVth century, had travelled over the most of the Muslim countries of his time, and while going to China from India for a mission called at some of the harbour cities of Southeast Asia. This paper essentially deals with the extent and importance of his accounts based on his trips and observations in his book of travel with regard to the harbour cities and other places visited by him in Southeast Asia. While sailing through Samudra-Pasai, Mul-Cava and Tawalisi and visiting these countries and their harbour cities, the informations based on his observations and given by him in his book were examined by comparing them with those of other sources and their authenticity were reviewed in some detail. Although we have traced some uncertain remarks needed to be explained in the concemed passages of his book which became a subject of our study, it can be concluded that the most of his accounts concerning with this region are generally in accordance with the other historical facts

Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Dec 29, 2017
ÖZET 1865 yılında Eğirdir'de doğan Karçınzade Süleyman Şükrü XIX. Yüzyılın sonları ile XX. Yüzyıl... more ÖZET 1865 yılında Eğirdir'de doğan Karçınzade Süleyman Şükrü XIX. Yüzyılın sonları ile XX. Yüzyılın başlarında yaşamış bir Osmanlı Posta ve Telgraf Müdürü ve seyahatname sahibi bir seyyahtır. İlk ve orta eğitimini Eğirdir'de tamamladıktan sonra, 1886 yılında Posta ve Telgraf Nezaretine girerek önce posta memurluğu, daha sonra da çeşitli vilayetlerde posta müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. Posta ve Telgraf Nezareti'ne bağlı olarak yaklaşık 14 yıl çalıştıktan sonra 1901 yılında müdürlük görevinden azledilerek Suriye'deki Deyr-i Zor'a sürgün edilmiştir. Birkaç ay sonra sürgün yerinden kaçarak yaklaşık beş yıl boyunca (1902-1907) sırasıyla İran, Orta Asya, Avrupa, Kuzey Afrika ve Mısır, Hindistan, Çin, Uzakdoğu ülkeleri ve Rusya'yı gezmiştir. Gezdiği çeşitli bölge ve ülkelerdeki gezi, gözlem ve intibalarını Seyahâtü'l-Kübra adlı 608 sayfalık hacimli bir kitapta toplayarak eserini 1907 yılında Rusya'nın Petersburg kentinde bastırmıştır. Eserinde seyahati sırasında ziyaret ettiği yerler ve coğrafyalar hakkında önemli bilgiler vermiştir. Gerek Süleyman Şükrü'nün şahsiyeti ve memuriyeti gerekse onun seyahatnamesi üzerinde şimdiye kadar çok az araştırma yapıldığı için pek fazla tanınmamaktadır. Osmanlıca seyahatnamesi de, ilk defa 2005 yılında günümüz Türkçesine çevrilerek yayımlanmıştır. Dolayısıyla, bilim çevrelerince pek fazla tanınmayan Eğirdirli Karçınzade Süleyman Şükrü ve Seyahatül Kübra adlı seyahatnamesinin tanıtılması önem kazanmaktadır. İşte bu makalede, önce Süleyman Şükrü'nün hayatı, devlet hizmeti ve seyahatleri hakkında bilgi verilecek, daha sonra da seyahatnamesi ve diğer iki küçük risalesinin kısa muhteviyatı üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda, onun fikir dünyası ve döneminde tartışılan bazı konular hakkındaki görüşleri tespit edilmeye
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Dec 31, 2018
There are many references and descriptions about Turkish and Turkic themes and Turks in some Mala... more There are many references and descriptions about Turkish and Turkic themes and Turks in some Malay and Indonesian works as the products of traditional Malay-Indonesian literature. These themes and descriptions about the Turks can be seen in the literary and "hikayat" types of legendary works of Malay language written during the period of time starting from the 14th until the end of 19the centuries. These works, which contain mostly oral narrations spread among the people and transmitted from one generation to another, are partly based on imaginary narrations and partly on historical facts. They also describe the perspectives of Malays and Indonesians towards the Turks.

British Academy eBooks, Feb 5, 2015
During the Aceh War (1873 to 1903) Aceh appealed for Ottoman support and protection against the D... more During the Aceh War (1873 to 1903) Aceh appealed for Ottoman support and protection against the Dutch. The main purpose of this chapter is to examine these appeals and the Ottoman authorities’ responses to them, based mainly on the Turkish archival sources. Acehnese leaders sent several letters to Sultan Abdülhamid II, asking for help against the Dutch. In 1891, Sharif ῾Ali b. Isma῾il went to Istanbul to bring Aceh under Ottoman sovereignty. The Acehnese tried to establish relations with the Ottomans through the visit of the Turkish frigate Ertuğrul to Singapore in 1890 and the Ottoman representation in Batavia. Although the Ottoman authorities showed a considerable interest in Aceh matters, this did not materialise because of the current political circumstances. Aceh's distance from Ottoman lands and the lack of sufficient information on the region, coupled with problems in communications, also caused the Ottomans to approach the problem of Aceh cautiously.

Seyyahların gezi ve gözlemlerine dayanan seyahatnameler bir tarih kaynağı olarak çeşitli ülkeler ... more Seyyahların gezi ve gözlemlerine dayanan seyahatnameler bir tarih kaynağı olarak çeşitli ülkeler ve coğrafyalarda yaşayan toplumların tarihî, idari, ekonomik ve sosyo-kültürel hayatlarına dair önemli bilgiler sunarlar. Geçen asrın başlarında Eğirdirli Karçınzade Süleyman Şükrü tarafından yazılan seyahatname de bu tarzın önemli örneklerinden biridir. 1865 yılında Isparta'nın Eğirdir ilçesinde doğan Süleyman Şükrü, XIX. Yüzyılın sonları ile XX. Yüzyılın başlarında yaşamış bir Osmanlı Posta ve Telgraf Müdürüdür. İlk ve orta eğitimini Eğirdir' de aldıktan sonra, 1886 yılında Posta ve Telgraf Nezareti'ne girerek önce posta memurluğu, daha sonra da çeşitli vilayetlerde posta müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. Yaklaşık 14 yıl süren devlet hizmetinden sonra 1901 yılında görevinden azledilerek sürgüne gönderilmiş ve sürgün yerinden kaçarak yaklaşık beş yıl boyunca (1902-1907) sırasıyla İran, Orta Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Mısır, Hindistan, Malaya, Çin ve Rusya topraklarını gezmiştir. Bu süre zarfında gezdiği çeşitli bölge ve ülkelerdeki gezi, gözlem ve intibalarını Seyahâtü'l-Kübra adlı bir kitapta toplayarak eserini 1907 yılında Rusya'nın Petersburg kentinde Arap harfli Türkçe olarak bastırmıştır. Toplam 608 sayfa olan eserinin içine koyduğu kendisine ait bir resmin altına "Seyyah" unvanını eklemiştir 1. Karçınzade Süleyman Şükrü'nün hayatı, şahsiyeti ve fikirleri ile seyahatnamesi üzerinde şimdiye kadar çok az araştırma ve değerlendirme

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), Nov 1, 2015
This paper mainly deals with the religious educational institutions and their historical developm... more This paper mainly deals with the religious educational institutions and their historical developments in Indonesia. It firstly focuses on the state of general education during the Dutch colonial and the Republican periods. Afterwards, it begins with the investigation of traditional religious educational system. In this respect, the historical development and the structure of religious educational establishments of pesantrens and the aspects. of educational life in these religious schools are taken into account. After that, it goes on the study of madrasas as the modem religious educational schools, especially their development and educational system in the said country. Then, the higher religious educational institutions such as Islamic State Institutes and Higher Islamic State Schools as well as private ones are examined in some detail. Finally, the subject of religious lessons in general and professional schools at the primary, secondary and university levels are discussed
DergiPark (Istanbul University), Jun 1, 2003
DergiPark (Istanbul University), Jun 30, 2022
Bu makale en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./This article h... more Bu makale en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.

İsmail Hakkı GÖKSOY 1 Özet İslam dünyasının en kalabalık ülkesi olan Endonezya, Birinci Dünya Sav... more İsmail Hakkı GÖKSOY 1 Özet İslam dünyasının en kalabalık ülkesi olan Endonezya, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Hollanda sömürge yönetimi altında bulunmaktaydı. Her ne kadar Hollanda sömürgeci bir devlet olarak bu savaşta tarafsız kalmasına rağmen, savaşan ülkelerin başkent Cakarta'daki temsilciliklerinin faaliyetleri neticesinde bu ülkede yaşayan Müslüman halk da savaştan dolaylı olarak etkilenmiş ve ülkede taraflar arasında çetin bir propaganda mücadelesi yaşanmıştır. İşte bu makalede esas olarak Osmanlı halifesinin yaptığı cihat ilanının Cava'daki Müslüman halk üzerindeki etkisi ve sömürge yönetiminin bundan endişelenmesi, Osmanlı Devleti'nin Batavya'da (bugünkü Cakarta) bulunan başşehbenderliğinin (başkonsolosluğunun) şehirdeki Alman ve Avusturya temsilcilikleri ile işbirliği içinde savaş haberlerinin duyurulması, opera ve oyun gösterimi, savaş mağdurlarına yönelik yardım toplama faaliyetleri ele alınacaktır. Ayrıca, sömürge yönetiminin çeşitli engellemelerine karşın Endonezya'daki Müslüman halkın savaşta Türklere ve Osmanlı Devleti'ne olan destekleri, savaş mağdurları için Osmanlı Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti adına yardım toplama faaliyetleri, Sarekat İslam teşkilatı ve diğer bazı Müslüman hareketlerin toplantı ve destek yürüyüşleri, Endonezya dilinde basılan bazı mahalli gazetelerin Türklere destek yazıları konu edinilecektir.

American Journal of Islam and Society, 2002
<jats:p>This paper aims to examine the policy of the Dutch colonial government towards Isla... more <jats:p>This paper aims to examine the policy of the Dutch colonial government towards Islam in Indonesia, especially during the period of 1945-49 in which the lndonesians struggled for their independence from the Dutch. However, the attitudes of the Dutch East Indian Company towards the Indonesian Muslims in the 17th and 18th centuries and that of the Dutch colonial government in later periods were also included in order to indicate the changes in policy. The government's policy towards Islam during the independence period was determined largely by its immediate aim to gain the support of the Muslim people for the reestablishment of the Dutch rule in fndonesia after the war. Therefore, the Dutch authorities in Jakarta tried to show a tolerant attitude towards the Muslim leaders, especially the ulama who had great influence upon the people, and they were inclined to give them more help in religious, social and educational fields, but without endangering the principle of the separation of religion and politics. In this respect, the attempts to establish close contact with the Muslim leaders and their organizations as well as the stimulation of ulama conferences and establishment of regional Islamic councils were discussed in detail. Based largely on the archival materials, the paper concludes that the Dutch needed to pursue a liberal policy after 1945 in contrast to a neutral one in previous times.</jats:p>

Mapping the Acehnese Past, 2011
This chapter examines commercial, diplomatic and military relations between Turkey and Aceh, most... more This chapter examines commercial, diplomatic and military relations between Turkey and Aceh, most extensively in the sixteenth and nineteenth centuries, using Ottoman sources. Most of these sources for sixteenth-century relations can be found in the Muhimme records issued by the Divan-i Humayun (Ottoman Imperial Council), some of which are now available in published form. These official records document the arrival of Aceh envoys in Istanbul and their request for military aid from Turkey, as well as the preparation of a navy campaign to Sumatra in support of Aceh in 1567. The Mamluk legacy in the Red Sea and Indian Ocean was taken over by the Ottoman sultans, who sought to control not only the holy places of Islam in Arabia, but also the surrounding areas, especially the Red Sea. Relations between the Ottoman Empire and the Aceh sultanate began to revive again in the nineteenth century after a long hiatus. Keywords: Aceh sultanate; Istanbul; Muhimme records; Ottoman empire; Red Sea; Turkey

Şehbenderlik; Osmanli Devleti’nde onceleri tuccarlar arasindaki ihtilâfi cozmekle gorevli memur i... more Şehbenderlik; Osmanli Devleti’nde onceleri tuccarlar arasindaki ihtilâfi cozmekle gorevli memur iken daha sonra konsolosluga donusen dis temsilcinin unvani olmustur. Osmanli Devleti, XVI. yuzyildan itibaren bircok devletin kendi ulkesinde konsolosluklar acmasina izin vermesine ragmen, kendisi bu konuda oldukca gec kalmis ve yabanci ulkelerde Osmanli konsolosluklarinin acilmasi XIX. yuzyil gibi cok gec bir tarihte gerceklesmistir. Osmanli Devleti sadece Avrupa’da degil Guney Dogu Asya’da da Musluman halk ile baglanti kurmak ve bu bolgede halifenin nufuzunu artirmak icin konsolosluklar acmistir. Bunlardan biri de gunumuzde Endonezya Cumhuriyeti’nin bassehri olan Cakarta’dadir. Hollanda somurgesi doneminde ismi Batavya olan bu sehirde acilan konsoloslukta 1883 yilindan itibaren resmi olarak bircok sehbender gorev yapmistir. Nitekim, bu sehbenderlerden biri de Haci Rasim Bey’dir. 1904-1908 yillari arasinda Batavya Bassehbenderligi yapan Haci Rasim Bey, Ikinci Mesrutiyetin ilanini muteak...

Geçmişten Günümüze Türkiye-Hindistan İlişkileri Uluslararası Sempozyumu Bildiriler, 2022
Seyyahların gezi ve gözlemlerine dayanan seyahatnameler bir tarih kaynağı olarak çeşitli ülkeler ... more Seyyahların gezi ve gözlemlerine dayanan seyahatnameler bir tarih kaynağı olarak çeşitli ülkeler ve coğrafyalarda yaşayan toplumların tarihî, idari, ekonomik ve sosyo-kültürel hayatlarına dair önemli bilgiler sunarlar. Geçen asrın başlarında Eğirdirli Karçınzade Süleyman Şükrü tarafından yazılan seyahatname de bu tarzın önemli örneklerinden biridir. 1865 yılında Isparta'nın Eğirdir ilçesinde doğan Süleyman Şükrü, XIX. Yüzyılın sonları ile XX. Yüzyılın başlarında yaşamış bir Osmanlı Posta ve Telgraf Müdürüdür. İlk ve orta eğitimini Eğirdir' de aldıktan sonra, 1886 yılında Posta ve Telgraf Nezareti'ne girerek önce posta memurluğu, daha sonra da çeşitli vilayetlerde posta müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. Yaklaşık 14 yıl süren devlet hizmetinden sonra 1901 yılında görevinden azledilerek sürgüne gönderilmiş ve sürgün yerinden kaçarak yaklaşık beş yıl boyunca (1902-1907) sırasıyla İran, Orta Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Mısır, Hindistan, Malaya, Çin ve Rusya topraklarını gezmiştir. Bu süre zarfında gezdiği çeşitli bölge ve ülkelerdeki gezi, gözlem ve intibalarını Seyahâtü'l-Kübra adlı bir kitapta toplayarak eserini 1907 yılında Rusya'nın Petersburg kentinde Arap harfli Türkçe olarak bastırmıştır. Toplam 608 sayfa olan eserinin içine koyduğu kendisine ait bir resmin altına "Seyyah" unvanını eklemiştir 1. Karçınzade Süleyman Şükrü'nün hayatı, şahsiyeti ve fikirleri ile seyahatnamesi üzerinde şimdiye kadar çok az araştırma ve değerlendirme

From Anatolia to Aceh, 2015
During the Aceh War (1873 to 1903) Aceh appealed for Ottoman support and protection against the D... more During the Aceh War (1873 to 1903) Aceh appealed for Ottoman support and protection against the Dutch. The main purpose of this chapter is to examine these appeals and the Ottoman authorities’ responses to them, based mainly on the Turkish archival sources. Acehnese leaders sent several letters to Sultan Abdülhamid II, asking for help against the Dutch. In 1891, Sharif ῾Ali b. Isma῾il went to Istanbul to bring Aceh under Ottoman sovereignty. The Acehnese tried to establish relations with the Ottomans through the visit of the Turkish frigate Ertuğrul to Singapore in 1890 and the Ottoman representation in Batavia. Although the Ottoman authorities showed a considerable interest in Aceh matters, this did not materialise because of the current political circumstances. Aceh's distance from Ottoman lands and the lack of sufficient information on the region, coupled with problems in communications, also caused the Ottomans to approach the problem of Aceh cautiously.
Uploads
Papers by Ismail Hakkı Göksoy