Metropol insanına "mutluluk", "huzur" ve "güzellikler" vaat eden, bu vaadi "yeşil", "bahçe", "deniz" ve "vaha" ile sağlayan, "cazibe merkezi", "prestij" ve "yaşam kalitesi" gibi kapitalist kentin apoletlerini takan, daha ileriye giderek...
moreMetropol insanına "mutluluk", "huzur" ve "güzellikler" vaat eden, bu vaadi "yeşil", "bahçe", "deniz" ve "vaha" ile sağlayan, "cazibe merkezi", "prestij" ve "yaşam kalitesi" gibi kapitalist kentin apoletlerini takan, daha ileriye giderek onun için " ideal", "ayrıcalıklı " ve "özel bir yaşam" kurgulayan ve bunu dikte eden, "geleceğe" ipotek koyan bir konut ve yerleşme arzıyla karşı karşıyayız. Bu arzın arkasında nasıl bir talep var? Konut fiyatlarının yüksek değeri ve toplum katmanlarının alım gücü dikkate alındığında bu çevrelerin çoğunluğa arz edilmediği görünür. Diğer taraftan bu denli yoğunlukta pazarlanan bir arzın "talibi" de olmalıdır. O halde bir başka soru da anlamlı hale gelir: Metropolün içerisinde bir "vaha", "bahçeli ev" imgesi metropolün sıkışmışlığı içerisinde ne kadar anlamlı ve gerçekçidir? İşte metropolde bu soruyu soran insanlarda bir kıra açılma özlemi tetiklenir. Örencik Kır
Evleri de bu soruyu soranların ve mimarlığı icra etmek için heyecan duyulacak bir topografya arayan mimarların oluşturduğu bağlamda vücuda gelmiştir. Türkiye mimarlık ortamındaki ilk yankısı ise şöyledir: "istanbul'da beliren yarı-kırsal ev ya da hafta sonu konutu gereksinmesi kentin yakın çevresini dönüştürüyor, Burada sunulan küçük site gelenekselci çizgiyi strüktüründen, cephe düzenine ve planimetrisine dek ödünsüzce uyguluyor." Bunun üzerine mimarlık/sanat eseri ve mimarla ilgili neler söylenmeliydi?
Düzenli, H.İ., Düzenli, E., 2007. “Kıyısından Metropole Fısıldananlar ya da Örencik Kır Evleri Nasıl Değerlendirilmeli?”, 1. Türkiye Mimarlık Eleştirisi Örnekleri Seçkisi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yay., İstanbul, s. 67-80.