Dokümanlar / Papers by Coşkun Kumru
listesi unvana göre alfabetik olarak sıralanmıştır.

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi (GTTAD), Türk tarihine ve kültürüne dair bilimsel araştır... more Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi (GTTAD), Türk tarihine ve kültürüne dair bilimsel araştırmaların üretilmesini ve okuyucuya ulaştırılmasını amaç edinen Uluslararası Hakemli bir dergidir. GTTAD, Türklerin siyasi tarihleri, devlet gelenekleri, sosyal hayatları, askeri ve iktisadi faaliyetleri, dini inançları, kültür ve mitolojileri vb. kapsamdaki konuları ele alır ve bu alandaki disiplinleri de yayın sahası olarak değerlendirir. Ocak ve Temmuz olmak üzere yılda iki kez yayımlanan dergide Türkçe, İngilizce, Rusça ve Farsça makalelere yer verilir. Dergiye yayımlanmak üzere gönderilen yazılar ilk etapta Yayın Kurulu tarafından yazım ilkelerine uygunluk ve özgünlük açısından incelenir. Yayımlanması uygun bulunan yazılar adları gizli tutulan iki hakeme gönderilir. Hakem süreçleri tamamlanan makaleler Yayın Kurulu'nun nihai değerlendirmesi ve kararı sonrasında dergide yayımlanır. Dergide yayımlanan makalelerde savunulan görüşler Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisini hiçbir surette bağlamaz. Yayımlanan makale ve yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Kabul edilen yazılar yazara iade edilmez. Gönderilen makalelerin özgünlük testi Turnitin programı ile denetlenmektedir. https://www.turnitin.com/ Journal of General Turkish History Research (JGTHR), is an International Refereed Journal aiming at producing and delivering scientific research on Turkish history and culture. JGTHR deals with topics such as the political history of the Turks, their state traditions, social lives, military and economic activities, religious beliefs, culture, and mythology; evaluates the disciplines in this field as a broadcasting field. The journal is published twice a year in January and July and includes articles in Turkish, English, Russian and Persian languages. Each article is examined by the Editorial Board regarding writing principles and originality. The approved ones are sent to two independent experts for double-blind peer review. The articles for which the peer review process is completed are published after the final evaluation and decision of the Editorial Board. Authors are responsible for their articles.
Yayın Kurulu listesi unvana göre alfabetik olarak sıralanmıştır. / Editorial board members are li... more Yayın Kurulu listesi unvana göre alfabetik olarak sıralanmıştır. / Editorial board members are listed by academic titles and alphabetically by the first names
Dergide yayınlanan makalelerin bilim, içerik ve dil bakımından sorumluluğu yazarlarına aittir. De... more Dergide yayınlanan makalelerin bilim, içerik ve dil bakımından sorumluluğu yazarlarına aittir. Dergide yayınlanan makaleler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Öz Türkiye Cumhuriyeti uluslararası arenadaki gelişmeleri çok yakından izlemekte, sadece Batı dün... more Öz Türkiye Cumhuriyeti uluslararası arenadaki gelişmeleri çok yakından izlemekte, sadece Batı dünyasına değil Doğu dünyasına da özel bir önem vermekteydi. Bu noktada Tokyo Türk Maslahatgüzarlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Uzak Doğu'da ve Türkistan'da vuku bulan gelişmeleri takip edebilmesi noktasında bir kaynak görevi üstleniyordu. Maslahatgüzarlığın raporları Türk Hariciyesi için birinci dereceden kıymet taşımaktaydı. Tokyo Maslahatgüzarlığı, Şarkî Türkistan'ın ahvali hakkında kapsamlı bir rapor hazırlayarak 21 Nisan 1934 tarihinde Hariciye Vekâletine sunmuştur. Vekâlet, söz konusu raporun bir suretini 27 Mayıs 1934 tarihinde Riyaset-i Cumhur Umumi Kâtipliği, Büyük Erkân-ı Harbiye Reisliği ve Dahiliye Vekâletine takdim etmiştir. Maslahatgüzar Nebil Batı tarafından hazırlanan çok gizli ibareli rapor, sekiz bölüm ve ekler kısımlarından oluşmaktadır. Söz konusu raporda Çin, İngiltere, Rusya ve Japonya'nın Şarkî Türkistan'a yönelik politikaları, Şarkî Türkistan Cumhuriyetinin kuruluşuna giden süreç ve Asya'da vuku bulan gelişmelere dair değerlendirmeler başta olmak üzere pek çok mesele teferruatlı olarak ele alınmaktadır. Diğer taraftan Türk maslahatgüzar, Türkistan meselesinin yabancı matbuattaki yansımalarını da yakından takip etmiş ve bu hususta Türk Hariciyesini bilgilendirmiştir. Uzak olmayan bir gelecekte Asya meselesinin bel kemiğini Türk meselesinin teşkil edeceğini düşünen Batı, Şarkî Türkistan istiklal hareketi ve Cumhuriyetin tesisinde Türk inkılâbının kuvvetli tesirinin altını çizmektedir. Çalışmamızda Şarkî Türkistan'da yaşanan gelişmelerin Tokyo Maslahatgüzarlığının hazırlamış olduğu rapora nasıl yansıdığı ve Türk Dış politikası bağlamında ne şekilde ele alındığı incelenmiştir.

Almanya 1871'de siyasi birliğini sağladıktan sonra sömürgecilik yarışına dahil olmak için emperya... more Almanya 1871'de siyasi birliğini sağladıktan sonra sömürgecilik yarışına dahil olmak için emperyal bir dış politika çizgisi izlemiştir. Bu bağlamda Doğu politikasının önemli noktalarından birini Rusya'nın en büyük sömürgesi ve hammadde üssü olan Türkistan oluşturmuştur. Almanya, Türkistan'da siyasi ve ekonomik nüfuz bölgeleri oluşturma politikası kapsamında harekete geçmiştir. I. Dünya Savaşı'ndan mağlup ayrılmasına rağmen Almanya'nın bölgeye olan ilgisi bitmemiş, Weimar Almanyası döneminde de bu ilgi önemli ölçüde devam etmiştir. Alman diplomatik misyonları ve askeri gözlemciler Türkistan hakkında malumat toplayarak bunları Alman Dışişleri Bakanlığına bildirmiştir. Türkistan'daki ayaklanma faaliyetleri, Ceditçilik, Basmacı hareketi, askeri ve istihbarî meseleler, Sovyetler Birliği'nin bölgeye yönelik politikaları, yerel halkın Sovyet yönetimine karşı tutumları, bölgedeki Alman çıkarları, pamukçuluk dahil olmak üzere iktisadi politikalara kadar pek çok bilgi ve değerlendirme bu raporlarda yer almıştır. 1922 yılında Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından Dr. Rudolf Asmis siyasi ve iktisadi vaziyeti araştırması için Türkistan'a gönderilmiştir. 1928 yılında ise Alman Bilim Derneği üyesi Georg Cleinow, Türkistan'a uzun bir yolculuk yapmıştır. Alman Dışişleri Bakanlığı arşivinde bulunan 1923 ve 1928 tarihli iki rapor Türkistan'a ilişkin detaylı ve kapsamlı bilgileri ihtiva ettiği gibi Almanya'nın bölgeye yönelik politikalarına dair önemli veriler de ortaya koymaktadır. Çalışmamız, Asmis ve Cleinow'un raporlarının muhteviyatını ortaya koyarak Sovyet Türkistan'ına dair Alman diplomatik çabalarına işaret etmektedir.

Komitesi (MTBK) II. Dünya Savaşı yıllarında Veli Kayyum Han başkanlığında Berlin'de kurulmuş olan... more Komitesi (MTBK) II. Dünya Savaşı yıllarında Veli Kayyum Han başkanlığında Berlin'de kurulmuş olan bir teşkilattır. Sürgündeki Türkistan hükümeti olarak işlev gören MTBK, Türkistan'ın bağımsızlığı yolunda çok önemli faaliyetler yürütmüştür. Hitler Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nda uğradığı mağlubiyet sonucunda Veli Kayyum Han esir düşmüş, komitenin faaliyetleri ise durmuştur. Kayyum Han, Nürnberg mahkemesinde savaş suçlusu isnadı ile yargılanmış ve nihayet iki yıllık mahkumiyetten sonra itibarı iade edilmiştir. Savaş sonrasında MTBK'yı yeniden teşkilatlandıran Kayyum Han, Bolşevizm aleyhtarı bir çizgide Sovyet rejimine karşı mücadele etmeye devam etmiştir. Türkistan istiklal mücadelesini Türkistan'ın dışında devam ettirerek uluslararası arenada bu mücadelenin önde gelen savunucusu olmuştur. Veli Kayyum Han, Birleşmiş Milletler nezdindeki Mısır delegeliğine çekmiş olduğu telgraflarla Türkistan davasını İslâm dünyasına tanıtmak ve destek bulmayı amaçlamıştır. Batı ve Müslüman dünyasından Türkistan coğrafyasında vuku bulan Bolşevik terörün son bulması için yardım talep etmiştir. Söz konusu telgrafların birer sureti Ankara Mısır sefiri tarafından Türk Dışişlerine iletilmiştir. Belgelerde Sovyet hükümeti tarafından Türkistanlılar aleyhine girişilen ve milyonlarca insanın felaketine sebep olan imha hareketi ve Türkistan halkının esareti protesto edilmektedir. Başkan Kayyum Han sadece Batı Türkistan'daki Sovyetleştirmeye değil, aynı zamanda Doğu Türkistan'da yaşanan Çinlileştirmeye de dikkat çekmektedir. Çalışmamızda Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivinde yer alan ve ilk kez yayınlanacak olan belgelerin içerikleri ortaya konarak birtakım değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Dijital koleksiyon esas olarak Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında Sovyetler Birliği'nden mültecilerle ... more Dijital koleksiyon esas olarak Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında Sovyetler Birliği'nden mültecilerle yapılan 705 görüşmenin özet dökümlerinden oluşmaktadır. Proje, sosyolog Alex Inkeles ve sosyal psikolog Raymond Bauer tarafından geliştirilmiştir. Bu projeyle 1917 ve 1940'ların ortalarına ilişkin Sovyet toplumunun incelenmesi noktasında siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel pek çok hususa ilişkin büyük miktarda malumatın paylaşılması amaçlanmıştır. Proje, ABD Hükümeti'nin siyasi iklimi nedeniyle öncelikle Stalinist baskı hakkında sorular sormuştur. Görüşme yapılan Sovyet vatandaşları arasında Türk kökenli insanlar da bulunmaktadır. Proje sonuçları II. Dünya Savaşı sonrası Türk göçmenlerinin geçmişlerini nasıl anlamlandırdıklarına dair zengin ve yeni anlayışlar sunmaktadır. Türkiye'de bu zamana kadar Harvard Mülakat Projesinin sonuçları müstakil bir araştırmanın konusu yapılmamıştır. Bu çalışmada amacımız Harvard Projesinin bulguları ışığında Türk halklarının Sovyet toplumundaki yerini belirlemek ve bir Sovyet toplum modeli ortaya koymaktır.

II. Dünya Savaşı sırasında birçok Müslüman çeşitli nedenlerle Alman tarafında savaştı. Sovyet sav... more II. Dünya Savaşı sırasında birçok Müslüman çeşitli nedenlerle Alman tarafında savaştı. Sovyet savaş esiri olarak Azerbaycanlılar, Kırım ve Volga Tatarları, Kuzey Kafkasyalılar, Başkurtlar ve Türkistanlılar gibi pek çok halk Alman ordusunda görev aldı. 1944'de Dresden'de SS Merkez Dairesine bağlı bir şekilde "Türkistan Çalışma Grubu (Arbeitsgemeinschaft Turkestan)" teşkil edildi. Nazilerin Türkistan uzmanı olan Dr. Reiner Olzscha bu grubun başkanlığına getirildi. Türkistan Çalışma Grubu, Türk halklarının Sovyet karşıtlığını bilimsel olarak örgütlemek amacıyla SS tarafından teşkil edilen ve Türkologlar ile diğer oryantalistlerden müteşekkil bir düşünce kuruluşu idi. Alman yetkililerin planlamaları sonucunda Nazi idealleri etrafında toplanmış olan Türkistanlı askeri birlikler için imam yetiştirmek amacıyla bazı okullar kurulmuştu. Dresden'de kurulan okul Türkistanlılardan oluşan Silahlı SS Birlikleri için imam yetiştirirken, Göttingen'deki okul ise Wehrmacht bünyesinde görev yapan Türk birlikleri için imam eğitiyordu. SS imamlarının eğitimi için açılan Molla Okulu, Türkistan Çalışma Grubu'nun kurulduğu Dresden şehri'nde bulunuyordu. Her iki okulda öğretilenler, Pan-Türkist ve Pan-İslamist düşünceler merkezindeydi. Özbekler, Kazaklar, Kırgızlar, Tatarlar gibi pek çok gönüllü halk bir araya getirilerek Molla Okulu adı verilen bir kursta birleştirilmişlerdi. Okul, Eylül 1944'te yaklaşık kırk öğrenciyle eğitime başlamıştı. Naziler sadece bu kursları tesis etmekle kalmadı, aynı zamanda teolojik içerikleri belirleyerek, öğrenci ve öğretmenleri de görevlendirmişti. Söz konusu girişimler her şeyden evvel Almanya'nın, I. Dünya Savaşı'ndan önceye uzanan Türk yanlısı İslâmcı propagandasının uzun vadeli tarihsel bağlamı noktasında önemli bir anlam taşımaktaydı. Çalışmamızda Türkistan Çalışma Grubu ve Dresden SS Molla Okuluna dair Alman arşiv kaynakları ışığında bilgi ve belgeler ortaya konularak birtakım değerlendirmeler yapılacaktır.
Uploads
Dokümanlar / Papers by Coşkun Kumru