Papers by Melda Dinçel Enginsu

İstanbul Üniversitesi çeviribilim dergisi, Jul 16, 2021
Tiyatrobilim ve Çeviribilim alanlarının disiplinlerarası araştırmaya açık olma özellikleri sayesi... more Tiyatrobilim ve Çeviribilim alanlarının disiplinlerarası araştırmaya açık olma özellikleri sayesinde tiyatro metinleri çevirisi çift yönlü araştırma alanı yaratmaktadır. Özellikle birden fazla çevirisi olan ve farklı sahnelerde oynanan oyunların incelenmesi, metinlerin çevrildiği döneme ait çeviri poetikası, yaygın çevirmen stratejileri gibi araştırma alanlarında söylemlerin üretilmesine imkân tanımaktadır. Bu çalışmada André Lefevere'in çeviriyi yeniden yazım olarak nitelendiren kuramıyla bağlantı kurarak, erek dizgede farklı dönemlerde hem basılmış hem de sahnelenmiş iki erek metin ele alınmıştır. Amerikan tiyatrosunun önde gelen yazarlarından Tennessee Williams'ın Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Büyük Buhran döneminde geçen, üç kişilik bir ailenin verdiği yaşam mücadelesini ve eve gelen "misafirin" varlığıyla tetiklenen büyük sonunu konu alan The Glass Menagerie metninin Türkçe edebiyat dizgesinde sırasıyla Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ve Mitos Boyut Yayınları tarafından yayımlanan ve Devlet Tiyatroları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları gibi ödenekli tiyatrolar ile özel tiyatrolar tarafından sahnelenen çevirmen Can Yücel'in Sırça Kümes ile çevirmen Aytuğ İzat'ın Sırça Hayvan Koleksiyonu metinleri, Marilyn Gaddis-Rose'un uygulaması olan "üç-boyutlu okuma" yöntemi doğrultusunda karşılaştırmalı olarak okunmuştur. Bu okumada erek metinlerde gözlemlenen çevirmen kararları, tiyatro metinleri çevirisi bağlamında ele alınarak, çevirmenlerin kültürel özelliklerin, tiyatro metinlerinin özelliklerinin ve dilsel anlatım özelliklerinin aktarımındaki seçimleri çeşitli alt başlıklarda incelenerek, çevirmen kararları, yorumları ve çeviri anlayışları olarak yorumlanmıştır.

İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Dergisi / Istanbul University Journal of Translation Studies, 2021
Tiyatrobilim ve Çeviribilim alanlarının disiplinlerarası araştırmaya açık olma özellikleri sayesi... more Tiyatrobilim ve Çeviribilim alanlarının disiplinlerarası araştırmaya açık olma özellikleri sayesinde tiyatro metinleri çevirisi çift yönlü araştırma alanı yaratmaktadır. Özellikle birden fazla çevirisi olan ve farklı sahnelerde oynanan oyunların incelenmesi, metinlerin çevrildiği döneme ait çeviri poetikası, yaygın çevirmen stratejileri gibi araştırma alanlarında söylemlerin üretilmesine imkân tanımaktadır. Bu çalışmada André Lefevere'in çeviriyi yeniden yazım olarak nitelendiren kuramıyla bağlantı kurarak, erek dizgede farklı dönemlerde hem basılmış hem de sahnelenmiş iki erek metin ele alınmıştır. Amerikan tiyatrosunun önde gelen yazarlarından Tennessee Williams'ın Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Büyük Buhran döneminde geçen, üç kişilik bir ailenin verdiği yaşam mücadelesini ve eve gelen "misafirin" varlığıyla tetiklenen büyük sonunu konu alan The Glass Menagerie metninin Türkçe edebiyat dizgesinde sırasıyla Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ve Mitos Boyut Yayınları tarafından yayımlanan ve Devlet Tiyatroları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları gibi ödenekli tiyatrolar ile özel tiyatrolar tarafından sahnelenen çevirmen Can Yücel'in Sırça Kümes ile çevirmen Aytuğ İzat'ın Sırça Hayvan Koleksiyonu metinleri, Marilyn Gaddis-Rose'un uygulaması olan "üç-boyutlu okuma" yöntemi doğrultusunda karşılaştırmalı olarak okunmuştur. Bu okumada erek metinlerde gözlemlenen çevirmen kararları, tiyatro metinleri çevirisi bağlamında ele alınarak, çevirmenlerin kültürel özelliklerin, tiyatro metinlerinin özelliklerinin ve dilsel anlatım özelliklerinin aktarımındaki seçimleri çeşitli alt başlıklarda incelenerek, çevirmen kararları, yorumları ve çeviri anlayışları olarak yorumlanmıştır.

Istanbul University Journal of Translation Studies, 2021
Translation of theater texts creates a two-way research area, thanks to the
openness of both Thea... more Translation of theater texts creates a two-way research area, thanks to the
openness of both Theater Studies and Translation Studies to interdisciplinary research. In particular, examining plays that exist in more than one translation and that have been staged in different arenas enables comparative research into areas such as translation poetics and common translator strategies during the period of the translation. In this study, two target texts, both published and staged in different periods, have been scrutinized in connection with the theories of André Lefevere, which characterize translation as rewriting. The texts in question are translations of The Glass Menagerie by Tennessee Williams, one of the leading playwrights of 20th century America. This play, set during the Great Depression in the 1930s, depicts the life struggles of a family of three, whose biggest problems are triggered by the presence of a “guest.” Translations of the play entered the Turkish literary system in the forms of Can Yücel's text Sırça Kümes and Aytuğ İzat's text Sırça Hayvan
Koleksiyonu, published by the Ministry of Education and Mitos Boyut Publishing respectively. These translations have been staged by state-funded theaters, such as the State Theaters and the Istanbul Metropolitan Municipality City Theaters, as well as by private theaters. The source and target texts were read comparatively, alongside each other according to the “stereoscopic reading” method of Marilyn Gaddis-Rose. In this comparative reading, the translators’ decisions, as observed in the target texts, were analyzed in the context of the translation of theater texts. The choices
made, in terms of the transfer of cultural characteristics, characteristics of theater texts, and linguistic expressions, were examined under various sub-headings and explained as translator’s decisions, versions, and interpretations.
Keywords: Rewriting, stereoscopic reading, dramatic text translation, Sırça Kümes, Sırça Hayvan Koleksiyonu, The Glass Menagerie

MUTFAK VE TOPLUMSAL KİMLİK İLİŞKİSİ: ZEYNEP KAÇAR'IN FEMİNİST OYUNU KREM KARAMEL ÜZERİNE BİR İNCE... more MUTFAK VE TOPLUMSAL KİMLİK İLİŞKİSİ: ZEYNEP KAÇAR'IN FEMİNİST OYUNU KREM KARAMEL ÜZERİNE BİR İNCELEME Yirmi birinci yüzyılda evlere ve hatta evlerin tüm odalarına, araba konsollarına, toplu taşıma araçlarının koltuk başlarına kadar giren televizyon, günlük hayatımızın her anını kuşatma altına almıştır. İnsanların dört yanı kameralarla çevrili kümes gibi stüdyolara kapatılıp uydukları saniyelere kadar kayıt edilerek ya da kimi zaman canlı olarak yayınlandığı gerçek yaşam programları, tadına bile bakılmayan yemeklerle en yüksek puanları almak için kişiliklerini çarpıştıran insanların yer aldığı yemek programları ve stüdyodaki adayların birbirini evlerine ve arabalarına göre değerlendirmeleriyle ünlenen evlilik programları, pembe dizilerden sonra televizyon dünyasının en çok reyting getiren formatları olmuştur. Tüm bu programlarda aile hayatının öneminden, kadının toplum içinde nasıl davranması, ailesine karşı hangi sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinden ve erkeklerin kadınları koruyup kollarken nelere dikkat etmesi, "adam" olmak için neler yapması gerektiğinden bahsedilmektedir. Ardından yayına giren akşam haberlerinde ise kadın cinayetleri, tecavüzler ve cinsel istismarlar, şiddet ve toplumsal düzeni korumak için oluşturulan baskı sonucu cinnete sürüklenen insanlar anlatılmaktadır. Bir yandan kadın ve erkeğe rolleri öğretilerek geleneğin dışına çıkmamaları tembihlenirken, diğer yandan içerideki kadınların ve çocukların yaşadıkları felaketler anlatılmaktadır. Ataerkil ise toplumu büyük bir aile gibi göstererek insanlara, yaşanan her şeyi iyisiyle ve kötüsüyle kabul etmeleri gerektiğini dayatmaktadır. Zeynep Kaçar'ın 2006 yılında kaleme aldığı Krem Karamel 1 oyunu da bu noktadan yola çıkarak modern hayatı kuşatma altına alan pop kültürünü ve medyanın ataerkinin himayesi altındaki konumunu kullanarak evlilik, aile yaşamı, özel alan üçgeninde oluşturulan baskı ve hiyerarşi arasında yaratılan toplumsal kimliği sorgulamaktadır. Gerçekliği gerçeküstü bir anlatımla ele alan Kaçar, yapay bir stüdyo içinde akıp giden masalımsı bir hayatı göstermeye çalışmaktadır. Sahnedeki yapaylık bir noktaya kadar hayatın arka planında yaratılan gerçeklerle örtüşse de superman'in ortaya çıkışıyla absürd bir hal alır ve oyun, toplumsal baskıyla yaratılan 1 Kaçar, Z., 2007, Toplu Oyunları 1, "Krem Karamel", Mitos Boyut Yayınları, İstanbul, s.99-129. kadının durumunu irdelemekle kalmayıp erkek kimliğinin var edilişine de değinir. Oyun boyunca kullanılan esprili anlatım, argo kelimelerle desteklenerek ironik bir hava yaratmaktadır. Ev hayatının kadının üzerinde oluşturduğu yükün dile getirildiği oyunda "kadının görevleri", "kadının sınırlarını zorlayan kapitalist düzen", "konumunu terk etmenin zorluğu", "erkeksiz çıkış yolları" gibi temalar işlenmektedir. Bu çalışmada da, Krem Karamel oyunu feminist eleştiri bakışıyla ele alınarak, ataerkil gelenek içindeki kadının yaşamla verdiği mücadeleyi anlatımı, kadının ruhsal süreçlerini işleyişi ve toplumsal baskı ve hiyerarşiler üzerine söylemleri irdelenecektir. Oyun bir perde içerisinde iki karakterle oynanmaktadır. Oyunun baş kişisi kadın karakterinin bir adı yoktur ancak ev mutfağı gibi kurulmuş bir stüdyo içinde ele alınan günlük hayatı, kocası ve çocuklarıyla olan ilişkisi, kamera karşısında mükemmele yakın resmedilmeye çalışılan kadınlığı vardır. Bu kadın karakteri aslında bir sunucudur ve yemek programı adı altında aile yaşantısını güzel göstermek adına seyircilerine yani kadınlara "günlük tarifler" vermesi için bir televizyon programı yapmaktadır. Fakat oyunun başlarında seyircilerden yardım isteyerek orada zorla tutulduğunu ve çıkmak istediğini belirtir. Bu şekilde, oyun içinde oyun tekniğiyle çerçevenin diğer tarafında bırakılan alanda ise kapitalist düzen içinde yer almaya çalışan kadının toplumsal görevlerinin ağırlığı ve toplumsal baskının yarattığı kimlik sorunuyla erk egemen dünya içinde var olma kavgası sahnelenmiş olur. Yani bir yandan mutlu aile resmini tasvir etmeye çalışan, mutfağını sahiplenen, hayatını etrafındakilere adayarak yok olmayı içselleştirmiş bir kadın, diğer yandan da iş hayatında kendine yer edinmeye çalışırken ataerkilin dayatmalarını kabul etmenin sonuçlarını ödemeye başlayan ve içinde bulunduğu çıkmazı bozmanın yollarını arayan bir kadın gösterilmektedir. Dolayısıyla oyundaki kadın karakterin hem evrensel bir hayatı hem de bu hayatının yanında evrensel olarak kabul görmeyen kimliğiyle verdiği mücadele vardır. Dünyanın tüm kadınlarını temsil ettiği üzere de isimsiz bir kadındır. Anlatılan olay her ne kadar gerçeküstüye yakın dursa da modern hayat düzeninde medya ve ideolojinin yaklaştığı her yerde sembolik bir gerçeklik içinde anlaşılabilecek bir yapıya sahiptir. Kadın karakterin sahnedeki konumunu ikiye ayıracak olursak birini oyunun içindeki kadın, diğerini oyunun dışına çıkmak isteyen kadın olarak gösterebiliriz. Oyunun içindeki kadın ailesini gözetip kendini, cinsel hayatının devamlılığını eşinin tatil günlerine göre belirlemeyi kabullenecek kadar ikincil konuma itelerken, iş hayatından çocukları için vazgeçmiş, severek evde kalıp karşılıksız emek harcamaya boyun eğmiştir. Oyunun dışına çıkmak isteyen kadın ise erkek egemenliğindeki kapitalist düzende var olmaya çalışırken kimliğini kaybetmiştir ve kendisine dayatılan kimlikle yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Bunun bilinciyle de öznel kimliğini yeniden kazanmak üzere stüdyodan dışarı çıkmak için uğraşmaktadır. İlk kadın hamile kaldıktan sonra eşinin işten ayrılmasını istemesiyle eve kapandığını söyleyerek kendini "harika bir ev kadını" olarak nitelendirir ve kızının da öyle olmasını ister. Fakat içinde yaşanan devrin kadının da erkeğin de çalışmasını gerektirdiğinin farkındadır. Bu açıdan modern bir düşünce çizgisi çizmeye çalışsa da, baskıya boyun eğip çalışma gücünü ev içinde harcamayı kabul ettiği için ataerkile boyun eğmiş sayılmaktadır. İkinci kadın ise içinde bulunduğu oyunun farkındadır ve dışarı çıkmak istemektedir. Dolayısıyla kapitalist düzen için oluşturulan yapay mutfak sahnesinde eğreti durmaktadır. Fransız feministler, kadınların ataerkil düzen içinde KAYNAKLAR: Atasü, R., T., 2016, "Devlet Baba ve Uysal Kızlar: Muhafazakar/Liberal Refah Devleti ve Ataerkil Kültür Kıskacında Türkiye'de Bakım Emeği ve Toplumsal Cinsiyet", Yaman, M., Dedeoğlu S. (Der.), Kapitalizm, Ataerkillik ve Kadın Emeği, Sav Sosyal Araştırmalar Vakfı, İstanbul, 218-255.
Uploads
Papers by Melda Dinçel Enginsu
openness of both Theater Studies and Translation Studies to interdisciplinary research. In particular, examining plays that exist in more than one translation and that have been staged in different arenas enables comparative research into areas such as translation poetics and common translator strategies during the period of the translation. In this study, two target texts, both published and staged in different periods, have been scrutinized in connection with the theories of André Lefevere, which characterize translation as rewriting. The texts in question are translations of The Glass Menagerie by Tennessee Williams, one of the leading playwrights of 20th century America. This play, set during the Great Depression in the 1930s, depicts the life struggles of a family of three, whose biggest problems are triggered by the presence of a “guest.” Translations of the play entered the Turkish literary system in the forms of Can Yücel's text Sırça Kümes and Aytuğ İzat's text Sırça Hayvan
Koleksiyonu, published by the Ministry of Education and Mitos Boyut Publishing respectively. These translations have been staged by state-funded theaters, such as the State Theaters and the Istanbul Metropolitan Municipality City Theaters, as well as by private theaters. The source and target texts were read comparatively, alongside each other according to the “stereoscopic reading” method of Marilyn Gaddis-Rose. In this comparative reading, the translators’ decisions, as observed in the target texts, were analyzed in the context of the translation of theater texts. The choices
made, in terms of the transfer of cultural characteristics, characteristics of theater texts, and linguistic expressions, were examined under various sub-headings and explained as translator’s decisions, versions, and interpretations.
Keywords: Rewriting, stereoscopic reading, dramatic text translation, Sırça Kümes, Sırça Hayvan Koleksiyonu, The Glass Menagerie
openness of both Theater Studies and Translation Studies to interdisciplinary research. In particular, examining plays that exist in more than one translation and that have been staged in different arenas enables comparative research into areas such as translation poetics and common translator strategies during the period of the translation. In this study, two target texts, both published and staged in different periods, have been scrutinized in connection with the theories of André Lefevere, which characterize translation as rewriting. The texts in question are translations of The Glass Menagerie by Tennessee Williams, one of the leading playwrights of 20th century America. This play, set during the Great Depression in the 1930s, depicts the life struggles of a family of three, whose biggest problems are triggered by the presence of a “guest.” Translations of the play entered the Turkish literary system in the forms of Can Yücel's text Sırça Kümes and Aytuğ İzat's text Sırça Hayvan
Koleksiyonu, published by the Ministry of Education and Mitos Boyut Publishing respectively. These translations have been staged by state-funded theaters, such as the State Theaters and the Istanbul Metropolitan Municipality City Theaters, as well as by private theaters. The source and target texts were read comparatively, alongside each other according to the “stereoscopic reading” method of Marilyn Gaddis-Rose. In this comparative reading, the translators’ decisions, as observed in the target texts, were analyzed in the context of the translation of theater texts. The choices
made, in terms of the transfer of cultural characteristics, characteristics of theater texts, and linguistic expressions, were examined under various sub-headings and explained as translator’s decisions, versions, and interpretations.
Keywords: Rewriting, stereoscopic reading, dramatic text translation, Sırça Kümes, Sırça Hayvan Koleksiyonu, The Glass Menagerie