Papers by Muharrem Yıldız
Diyalektolog - Ulusal Hakemlin Sosyal Arastirmalar Dergisi, 2017
Ağızlar üzerine yapılacak çalışmalar, dille ilgili eş ve art zamanlı çalışmalara ışık tutmaktadır... more Ağızlar üzerine yapılacak çalışmalar, dille ilgili eş ve art zamanlı çalışmalara ışık tutmaktadır. Kaybolmaya yüz tutmuş maddi ve manevi kültürel mirasın kayıt altına alınması bakımından da bu çalışmalar önem arz etmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarının söz varlığını içeren ve tek eser olma özelliği taşıyan Derleme Sözlüğü, yapılacak yeni katkılarla zenginleştirilmektedir. Çalışmada Bartın ve yöresinde yapılan derlemelerde elde edilen söz varlığı Derleme Sözlüğü'nde bulunmayan ve Derleme Sözlüğü'nde bulunmasına rağmen Bartın ağzında farklı anlamlara sahip olan kelimeler şeklinde ele alınmıştır. İsim, fiil ve deyim alt başlıklarında verilecek olan söz varlığı kapsamında 2 ikileme, 3 deyim, 1 atasözü ve 65 kelime Derleme Sözlüğü'ne katkı olması amacıyla çalışmada sunulmuştur.

Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri ve sözcük öbeklerinin işlevleri bu çalışmanın konusunu teşkil ... more Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri ve sözcük öbeklerinin işlevleri bu çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Bu bağlamda, araştırmanın birinci bölümünde Harezm Türkçesinin tarihi gelişimi ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde geleneksel sözdizim anlayışı içinde uzmanların sözdizim yaklaşımları incelenmiştir. Üçüncü bölümde Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin genel özellikleri ve işlevleri geleneksel sözdizim anlayışı ile ele alınmıştır. Dördüncü bölümde dilbilimsel açıdan sözdizim yaklaşımları konu edinilmiş ve Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin ikinci bölümde tespit edilen işlevlerinden hareketle evrensel dilbilim esaslarından istifade edilerek tasnifi yapılmıştır. Çalışmamızda üç temel amaca ulaşılmaya çalışılmıştır: Bunlar, Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin günümüz Türkiye Türkçesindeki sözcük öbeklerinden yapısal ve işlevsel farklılıklarını belirlemek; geleneksel sözdizim anlayışı içinde sözcük öbeklerinin ele alınış biçimlerini tespit etmek ve ihtilaflı konuların izahına çalışmak; geleneksel sözdizim anlayışının dışına çıkarak konuya yeni görüşler sunmak, evrensel dilbilim esasları çerçevesinde konunun izahına çalışmaktır. Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri, dönemin bütün eserleri taranarak fişleme metodu ile incelenmiştir. v Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin diziliş sırasının Türkiye Türkçesi ile aynı olduğu, farklılıkların daha çok ek düzeyinde olduğu ve sözcüğün sözdizimindeki işlevinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Harezm Türkçesi; sözcük öbekleri; sözdizimi. vi ABSTRACT P. Hd. Thesis Word Phrases in Khorezmian Turkic Language with Their Syntactic Functions Muharrem YILDIZ Bartın University Graduate School Department of Turkish Language and Literature Thesis Advisor: Assoc. Prof. Alsou KAMALIEVA Bartın-2021, Sayfa: +315 Word phrases and functions of word phrases in Khorezmian Turkic Language, constitute the subject of this study. In this context, in the first chapter of the study, information was given about the historical development and works of Khorezmian Turkic Language. In the second chapter, the syntax approaches of authority are examined within the traditional syntax understanding. In the third chapter, general features and functions of phrases in Khorezmian Turkic Language are discussed with the traditional syntax understanding. In the fourth chapter, linguistically syntax approaches are discussed and the classification of the word phrases in Khorezmian Turkic Language is made by using universal linguistic principles according to the functions determined in the second chapter. Our study has three main objectives: These are to determine the structural and functional differences of Word phrases in Khorezmian Turkic Language from word phrases in modern Turkish; determine the ways in which word phrases are handled in the traditional understanding of syntax and try to explain controversial issues; to offer new views on the subject by going beyond the traditional syntax understanding, it is to try to explain the subject within the framework of universal linguistics. The word phrases in Khorezmian Turkic Language were examined by scanning all the works of the period and by the method of filing. vii It has been found that the order of phrases in Harezm Turkish is the same as in Turkey Turkish, the differences are mainly caused by suffixes and the function of the word in syntax. Keywords: Khorezmian Turkic Language; Syntax; word phrase. viii ÖN SÖZ Dil tanımlarında sıkça yinelenen "dilin canlı bir varlık olduğu" gerçeği; dilin ses, biçim, anlam ve sözdizim düzlemlerinde art ve eş zamanlı olarak kendini gösterir. Kadim bir geçmişe sahip Türk dili de coğrafi, siyasi, ekonomik vb. sebeplerden etkilenmiş ve çok geniş bir coğrafyada farklı lehçe, şive ve ağızlarda varlığını sürdürmektedir. Türkçe, bu yönüyle dünya dilleri arasında en zengin ve en bölünmüş diller arasındadır. Dillerin lehçe, şive ve ağızları arasında görülen sözdizimsel değişimler; biçim, ses ve sözvarlığındaki farklılıklara nispeten daha azdır. Bu; sözdizimin dillerin en kararlı yönünü oluşturmasından kaynaklanır; çünkü sözdizim, dilin dayandığı matematiksel sistemin temelini teşkil eder ve bu temel üzerinde meydana gelen değişimlerin tespiti dilsel açıdan daha bir önem arz eder. Bu öneme binaen, çalışmamızda Harezm Türkçesi'nde sözcük öbeklerinin sözdizimsel özellikleri değerlendirilmeye çalışılmıştır. XIII-XIV. yüzyıllar arasında Harezm bölgesinde, öncelikli olarak Moğol istilasının siyasi sonuçları ve göç hâdiseleri neticesinde farklı Türk boylarının bir araya gelmesi; Harezm-Kıpçak, Harezm-Oğuz, Harezm-Karahanlı doğrultusunda; Oğuz, Kanglı, Kıpçak boylarının etkileşimiyle karma bir dil yapısının oluşmasına sebep olmuştur. Bu karma dil yapısı, karşılaştırmalı Türk lehçeleri üzerine yapılan araştırmalar için Harezm Türkçesini önemli bir konuma yükseltmektedir. Harezm Türkçesiyle alakalı olarak muhtelif sözdizim çalışmaları yapılmış olsa da bu çalışmalarda konu tek bir eserle sınırlı tutularak ele alınmıştır. Çalışmamızı diğer çalışmalardan ayıran birinci unsur, döneme ait tüm eserlerin taranarak konunun tüm dönemi kapsayacak şekilde bütüncül bir yaklaşımla ele alınmış olmasıdır. Çalışmanın birinci bölümünde, Harezm Türkçesindeki sözcük öbekleri, dilbilgisi uzmanlarının çoğunlukla üzerinde anlaştıkları on iki ana başlıkta, geleneksel sözdizim anlayışı ile ele alınmıştır. İlgili başlıklar altında konu ile ilgili genel görüş ve ayrılıklar karşılaştırılmış, ihtilafa düşülen konular irdelenmiş ve bunların çözümüne dair katkı sunulmaya çalışılmıştır. Bu bölümde, Harezm Türkçesinin sözcük öbeklerindeki sözdizimsel farklıklar, Türkiye Türkçesi ile mukayese edilerek belirgin hâle getirilmeye çalışılmıştır. Türk dili araştırmaları içinde art ve eş zamanlı olarak hatırı sayılır ölçüde sözdizim çalışması yapılmış olsa da mevcut çalışmalar genellikle Muharrem Ergin ve Leyla Karahan'ın alana sunmuş olduğu sözdizim sistemi üzerine temellendirilmiştir. Bu da çoğunlukla tekdüze bir sözdizim anlayışının süregelmesine neden olmuştur. Bu noktada, ix tezimizin bir diğer amacı da geleneksel sözdizim anlayışının dışına çıkarak konuya yeni görüşler sunmak, evrensel dilbilim esasları çerçevesinde konunun izahına çalışmaktır.

AREZM TÜRKÇESİNDEKİ SÖZCÜK ÖBEKLERİNİN TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ SÖZCÜK ÖBEKLERİNDEN YAPISAL FARKLILIKLARI * Muharrem YILDIZ ** THE STRUCTURE OF REDUPLICATIONS IN TÜRK KALBİ, 2020
Öz Günümüz Türk lehçeleri arasındaki sözdizimsel benzerlik ve farklıkları bütüncül bir yaklaşımla... more Öz Günümüz Türk lehçeleri arasındaki sözdizimsel benzerlik ve farklıkları bütüncül bir yaklaşımla ortaya koyan pek çok çalışma yapılmıştır; ancak tarihî Türk lehçelerinde, art zamanlı yapılan sözdizim çalışmaları çoğunlukla tek bir esere bağlı kalınarak yürütülmüştür. Bu çalışmada, Harezm Türkçesi ile Türkiye Türkçesindeki sözcük öbeklerinin yapısal ve sözdizimsel işlevleri arasındaki farklar, Harezm Türkçesi eserlerinin bütünü incelenerek ve ön planda tutularak belirlenmeye çalışılmıştır. Sözcük öbeklerinde her iki lehçede de sözcüklerin diziliş sırasının aynı olduğu, farklılıkların büyük ölçüde ek düzeyinde veya sözcük öbeğinin sözdizimindeki işlevinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Konu bütünlüğünü bozmamak maksadıyla geleneksel Türk dili sözdizim çalışmalarında genel olarak ortak kabul görmüş öbek yapılara değinilmiş, bu yapılar üzerindeki farklı görüşler tartışmaya açılmamıştır. Abstract There have been many studies that reveal the syntactic similarities and differences between modern Turkish dialects with a holistic approach, but in historical Turkish dialects, diachronic syntactic studies have mostly been conducted by adhering to a single work. In the study, the differences between the structural and syntactic functions of word phrases in Khorezmian Turkic Language and Turkey Turkish, the whole works of Khorezmian Turkic Language were examined and tried to be determined by keeping them in the foreground. It has been determined that the order of the words in both dialects in the word phrases is the same, and the differences are mostly due to the suffix level or the function of the phrase in the syntax. In order not to break the integrity of the subject, generally accepted phrasal structures were mentioned in traditional Turkish syntax studies and different views on these structures were not discussed.

İşlevsel Bağlamda Çatı Ekleri, 2018
Çatı, anlamsal değişim ve cümle içinde ögeler arası rol dağılımında
oldukça etkin olduğundan dili... more Çatı, anlamsal değişim ve cümle içinde ögeler arası rol dağılımında
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.

İşlevsel Bağlamda Katmerli Çatı Kavramı, 2018
Çatı, anlamsal değişim ve cümle içinde ögeler arası rol dağılımında
oldukça etkin olduğundan dili... more Çatı, anlamsal değişim ve cümle içinde ögeler arası rol dağılımında
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.

Özet Bu çalışmada, Bartın ilinde yapılan derlemede elde edilip Derleme Sözlüğü'nde bulunmayan kel... more Özet Bu çalışmada, Bartın ilinde yapılan derlemede elde edilip Derleme Sözlüğü'nde bulunmayan kelimeler sunulacaktır. Derlenen kelimeler deyim, isim, fiil, edat ve ikilemeler olarak tasnif edilmiş, isimler kendi içinde ayrı bir tasnife tabi tutulmuştur. Çalışma 17 deyim ve 73 kelimeden ibarettir. Çalışma ile derleme sözlüğünü içerik bakımından zenginleştirmek ve derleme yapılan bölgenin Kıpçak ve Oğuz grubu Türkçesinin kaynaşım alanı olması nedeniyle bu alanlarda çalışma yapacak uzmanlara ilave kaynak sunabilmek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ağız Bilimi, Derleme Sözlüğü, Bartın Ağzı. Abstract In this study, words that have been attained from a collation study in Bartın but not included in the Collation Dictionary will be presented. Collation words have been classified as phrases, nouns, verbs, adverbs and republication; and nouns are classified separately in themselves. This work consists of 17 idioms and 73 words. With this study, it is aimed to enrich the content of Collation Dictionary and since the study took place in Bartın where compilation of Turkish of Kipchak and Oguz groups took place, it is also aimed to provide additional resources for professionals to do the work in these areas.

Yönergesi hükümlerine göre hazırlandığını; bana ait, özgün bir çalışma olduğunu; çalışmanın hazır... more Yönergesi hükümlerine göre hazırlandığını; bana ait, özgün bir çalışma olduğunu; çalışmanın hazırlık, veri toplama analiz ve bilgilerin sunumu aşamalarında bilimsel etik ilke ve kurallarına uygun davrandığımı; bu çalışma kapsamında elde edilen tüm veri ve bilgiler için kaynak gösterdiğimi ve bu kaynaklara kaynakçada yer verdiğimi; bu çalışmanın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından kurulan bilimsel intihal tespit programıyla taranmasını kabul ettiğimi ve hiçbir şekilde intihal içermediğini beyan ederim. Yaptığım bu beyana aykırı bir durum saptanması halinde ortaya çıkacak tüm ahlaki ve hukuki sonuçlara razı olduğumu bildiririm. Muharrem YILDIZ ÖZET ESKİ TÜRKÇEDE İŞLEVSEL BAĞLAMDA ÇATI EKLERİ YILDIZ, Muharrem Yüksek Lisans-2014 Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Dili Bilim Dalı Danişman: Doç. Dr. Ferruh AĞCA Araştırmada Eski Türkçedeki çatı eklerinin yüklendiği farklı görevler ile çatı eklerinin yeniden tanımlanması ve kategorize edilmesi konu edinilmiştir. Türk runik harfli çevreden, Maniheist ve Budist çevreden, Karahanlı, Eski Anadolu, ve Türkiye Türkçesinden seçilen örnekler ile çatı eklerinin Eski Türk dili alanında işlevlerine göre tanımlanması amaçlanmıştır. Birinci bölümde çatı kavramının dilbilimsel açıdan izahına çalışılmıştır. İkinci bölümde klasik dilbilgisi anlayışına göre Türkiye Türkçesi alanında çatı kavramının işlenişi konu edinilmiş ve bu anlayışa göre konunun izaha muhtaç yönleri belirlenip, dilbilgicilerin konuyla ilgili farklı görüşleri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde, her bir çatı ekinin Eski Türkçede ve günümüz Türkiye Türkçesindeki işlevleri hakkında bilgi verilmiştir. Çatı eki almış olan fiiller, belirlenen eserlerden taranmış ve bu eklerin çatı içerisinde ve çatı haricindeki işlevleri veya işlevsiz durumları beş başlık altında tasnife çalışılmıştır. vi Eski Türkçede çatı eklerinin bazı örneklerde çatı değişimine sebep olmayıp sadece türetimlik işlevi gördüğü, -(X)n-ve -(X)t-ekli pek çok örnekte bu eklerin pekiştirme amaçlı kullanıldığı, günümüz Türkiye Türkçesinde ettirgenlik işlevi ile kullanılan -(X)t-, -DXr-eklerinin Eski Türkçede işlev kaymasına uğrayarak edilgenlik işlevi gördüğü, günümüz Türkiye Türkçesinde çatı eklerinin üst üste gelebilme durumu belirli kaidelerle sınırlandırıldığı halde Eski Türkçede bazı fiillerin bu kaidelere aykırı biçimde şekillendiği vb. sonuçlara ulaşılmıştır. ABSTRACT VOICE SUFFİXES İN FUNCTIONAL CONTEXT İN OLD TURKİSH YILDIZ, Muharrem
Drafts by Muharrem Yıldız

ÖZET Terekeme adıyla anılan Karapapaklar, kökeni çok eskilere dayanan bir millet olmalarına rağme... more ÖZET Terekeme adıyla anılan Karapapaklar, kökeni çok eskilere dayanan bir millet olmalarına rağmen haklarında detaylı şekilde pek fazla çalışma yapılmamıştır. Kimi araştırmacılar konularını ilgilendirdikleri ölçüde Karapapaklar hakkında kısa bilgiler vermişlerdir. Bunların yanında birçok yazar ve araştırmacı da Karapapakları Özbekistan'a bağlı Karakalpakistan Özerk Cumhuriyetinde yaşayan Karakalpaklarla karıştırmış, bu iki Türk halkını aynı boya mensup zannetmişlerdir. Bu çalışmada, öncelikle Karapapakların ne kadar köklü bir tarihi geçmişe sahip olduğu ortaya konulmaya çalışıldı. Asya Hun devletinin dağılmasıyla başlayan tarihi süreçleri, bu süreç içerisinde yaşadıkları bölgeler günümüze kadar aşama aşama aktarılmaya çalışıldı. Bu tarihsel süreç içerisinde Karapapakların Ermenilerle mücadelesi, Türkmençay Antlaşması ve XX. yüzyılda yaşanan " Son Karakaç " adıyla anılan göç olayı ve bunlar gibi pek çok hadise ayrı bir araştırma ve belki de birer kitap konusu olduğu için detaylara girilmeden geçildi. Dünya ve Türkiye üzerinde Karapapak nüfusunun yoğun olarak yaşadığı yerler belirtildi ve haritalar üzerinde işaretlenerek gösterildi. Karapapakların kökeni elde edilen bilgiler çerçevesinde açıklanmaya çalışıldı ve Karapapak ve Terekeme sözcüklerinin etimolojisine dair araştırmacıların söyledikleri aktarıldı. Terekeme ifadesi onların Müslüman olduktan sonra aldıkları bir isim olduğu için, bu çalışmada daha eski bir isim alan Karapapak ifadesinin kullanımı tercih edildi. Aslında günümüzde Terekeme sözü daha yaygındır. Hatta bazı bölgelerde Karapapak ifadesi neredeyse kullanımdan kalkmıştır. Karapapakların tarihsel süreç içerisinde benimsedikleri dini inanışları ve bu inanışların siyasi etkileri değerlendirilmeye çalışıldı. Sosyal yapılarına değinilerek genel karakter özellikleri üzerinde duruldu. Karapapakların kültür ve edebiyatı, uzun ve detaylı şeklide açıklanması gereken bir konudur. Onların halk inançları, yüzyıllardır aslı bozulmadan devam ettirdikleri gelenek ve görenekleri, eşine az rastlanır bir incelikte olan sözlü edebiyatları aslında her biri birer tez veya kitap konusu olabilecek konulardır. Nitekim dini yaşantılarının, halk inançlarının, özellikle alanında usta olarak kabul edilen ve günümüzde de yaşayan halk âşıklarının her biri hakkında kitaplar yazılmıştır. Bu çalışmada Karapapakların sözlü edebiyat ürünlerine, özellikle de âşıklık geleneğine mensup söz ustalarına değinilerek haklarında kısa bilgiler verildi. Karapapakların kültür ve edebiyatlarında yer alan kaynak zenginliği, ne yazık ki-Borçalı'da yayın hayatını sürdüren ve daha çok Azeri dil özelliklerini gösteren birkaç süreli yayını saymazsak-yazılı bir edebiyatları bulunmadığı için dil alanında yoktur. Ahmet Bican Ercilasun Karapapakların dil özelliklerine " Kars İli Ağızları-Ses Bilgisi " kitabında ses bilgisi özellikleri açısından değinmiştir. Karapapakların yoğun olarak yaşadığı Kars, Erzurum, Ağrı gibi illerimize ait ağız araştırmalarında da Karapapakların dil özellikleri yine ses bilgisi
Thesis Chapters by Muharrem Yıldız

SÖZDİZİMSEL İŞLEVLERİYLE HAREZM TÜRKÇESİNDE SÖZCÜK ÖBEKLERİ, 2021
Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri ve sözcük öbeklerinin işlevleri bu çalışmanın konusunu teşkil ... more Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri ve sözcük öbeklerinin işlevleri bu çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Bu bağlamda, araştırmanın birinci bölümünde Harezm Türkçesinin tarihi gelişimi ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde geleneksel sözdizim anlayışı içinde uzmanların sözdizim yaklaşımları incelenmiştir. Üçüncü bölümde Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin genel özellikleri ve işlevleri geleneksel sözdizim anlayışı ile ele alınmıştır. Dördüncü bölümde dilbilimsel açıdan sözdizim yaklaşımları konu edinilmiş ve Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin ikinci bölümde tespit edilen işlevlerinden hareketle evrensel dilbilim esaslarından istifade edilerek tasnifi yapılmıştır.
Çalışmamızda üç temel amaca ulaşılmaya çalışılmıştır: Bunlar, Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin günümüz Türkiye Türkçesindeki sözcük öbeklerinden yapısal ve işlevsel farklılıklarını belirlemek; geleneksel sözdizim anlayışı içinde sözcük öbeklerinin ele alınış biçimlerini tespit etmek ve ihtilaflı konuların izahına çalışmak; geleneksel sözdizim anlayışının dışına çıkarak konuya yeni görüşler sunmak, evrensel dilbilim esasları çerçevesinde konunun izahına çalışmaktır.
Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri, dönemin bütün eserleri taranarak fişleme metodu ile incelenmiştir. Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin diziliş sırasının Türkiye Türkçesi ile aynı olduğu, farklılıkların daha çok ek düzeyinde olduğu ve sözcüğün sözdizimindeki işlevinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Uploads
Papers by Muharrem Yıldız
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.
Drafts by Muharrem Yıldız
Thesis Chapters by Muharrem Yıldız
Çalışmamızda üç temel amaca ulaşılmaya çalışılmıştır: Bunlar, Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin günümüz Türkiye Türkçesindeki sözcük öbeklerinden yapısal ve işlevsel farklılıklarını belirlemek; geleneksel sözdizim anlayışı içinde sözcük öbeklerinin ele alınış biçimlerini tespit etmek ve ihtilaflı konuların izahına çalışmak; geleneksel sözdizim anlayışının dışına çıkarak konuya yeni görüşler sunmak, evrensel dilbilim esasları çerçevesinde konunun izahına çalışmaktır.
Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri, dönemin bütün eserleri taranarak fişleme metodu ile incelenmiştir. Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin diziliş sırasının Türkiye Türkçesi ile aynı olduğu, farklılıkların daha çok ek düzeyinde olduğu ve sözcüğün sözdizimindeki işlevinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.
oldukça etkin olduğundan dilin anlamsal boyutunun şekillenmesinde merkezi
konumda yer alır. Çatı ekleri, cümlenin derin ve yüzey yapısında mantık
çerçevesinde ve bir amaç doğrultusunda belirli değişimler meydana getirir.
Bu değişimler esnasında da derin yapı ile yüzey yapı arasında anlamsal boyut
şekillenir.
Türk dilinde dilbilgisel alandaki çatı çalışmalarında, fiilin ekler
vasıtasıyla biçim değiştirme ve bu biçimsel değişimden cümle ögelerinin
etkilenmesi incelenir. Bu inceleme de daha çok biçimsel düzlemde ele alınır.
Oysa, çatı bahsini, salt şekilsel düzlemde ele almak, konunun izahı için
yetersizdir. Çatı, şekil bilgisel, sözdizimsel ve anlamsal bir düzlemde
irdelenmelidir. Aynı ekin farklı işlevlerine dikkat edilmeksizin yapılan şekil
bilgisel tabanlı bu tasnifler konunun izahını karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Konuya salt şekil bilgisel açıdan yaklaşmanın ortaya çıkardığı tartışmalı
konulardan biri de fiil kök veya gövdesinin üzerine aynı çatı kategorisi
içerisinde değerlendirilen iki ekin üst üste gelmesi ile oluşan, “katmerli çatı”,
“çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”, “katmerli ettirgenlik” olarak
adlandırılan durumdur.
İşlevsel bakış açısıyla çatı bahsine yaklaştığımızda, çatı eki olarak
adlandırılan eklerin -çatı işlevi haricinde- “oluşlama”, “kılışlama” işlevlerini
gördüğünü söyleyebiliriz. Bu işlevleriyle söz konusu ekler -çatı işlevlerinde
oluğu gibi- sözdizimsel bir değişiklik meydana getirmemiş; etkileri,
eylemdeki anlamsal değişimle sınırlı kalmıştır. Buradan hareketle, dil bilgisi
kaynaklarında “katmerli çatı”, “çok çatılı”, “çift çatılı”, “katmerli edilgenlik”,
“katmerli ettirgenlik” olarak verilen yapılarda çatı eklerinden birinin
“oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” işleviyle kullanıldığından katmerli
çatı adlandırmasının hatalı olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada çatı ekleri olarak adlandırılan eklerin çatı fonksiyonu
dışındaki “oluşlama”, “kılışlama” ve “pekiştirme” işlevleri üzerinde durulup,
buradan hareketle de dilbilgisi kaynaklarında “katmerli çatı, çift çatılı, çok
çatılı, katmerli ettirgenlik, katmerli edilgenlik” terimleri ile karşılanan çatı
eklerinin üst üste gelme hadisesi incelenecektir. Bu yapılarda aslında
“katmerli çatının” var olmadığı, söz konusu eklerden birinin çatı işlevi
dışında “oluşlama”, “kılışlama” veya “pekiştirme” amaçlı kullanıldığı
üzerinde durulacaktır.
Çalışmamızda üç temel amaca ulaşılmaya çalışılmıştır: Bunlar, Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin günümüz Türkiye Türkçesindeki sözcük öbeklerinden yapısal ve işlevsel farklılıklarını belirlemek; geleneksel sözdizim anlayışı içinde sözcük öbeklerinin ele alınış biçimlerini tespit etmek ve ihtilaflı konuların izahına çalışmak; geleneksel sözdizim anlayışının dışına çıkarak konuya yeni görüşler sunmak, evrensel dilbilim esasları çerçevesinde konunun izahına çalışmaktır.
Harezm Türkçesinde sözcük öbekleri, dönemin bütün eserleri taranarak fişleme metodu ile incelenmiştir. Harezm Türkçesinde sözcük öbeklerinin diziliş sırasının Türkiye Türkçesi ile aynı olduğu, farklılıkların daha çok ek düzeyinde olduğu ve sözcüğün sözdizimindeki işlevinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.