Article by Gülhanım Bihter Güler

XXI. yüzyıl Rus edebiyatı organik dokusu gereği son derece renklidir. Sansür, kısıtlama, denetim ... more XXI. yüzyıl Rus edebiyatı organik dokusu gereği son derece renklidir. Sansür, kısıtlama, denetim ve kontrol gibi geçmiş yüzyıllarda maruz kaldığı çok sayıdaki müdahaleden özgür kalan çağdaş dönem edebiyatı, içerisinde her geçen gün yeni yazın türlerine ve yöntemlerine yer vermektedir. Bunlardan başlıcası, "yeniden yapım"dır. Rus diline İngilizce "remake" sözcüğünden doğrudan giren ve Rus dilindeki karşılığı "римейк, ремейк" olan kavram, "yeniden yapmak" anlamına gelmekte olup "baştan üretilen, yeniden ele alınan" ifadelerini karşılamaktadır. İlk olarak sinemada ortaya çıkan bu yöntem, zamanla edebiyatta da geniş bir kullanıma sahip olur. Yeniden yapım, klasik edebiyatı modern dönem yazınına uyarlama çabasıdır. Bir diğer ifadeyle, iyi bilinen bir klasik edebiyat eserinin günümüz diline 'çevrilmesidir'. Çağdaş okura uzak olan Rus kültürüne ayna tutulan bu yöntemde, klasik metne yönelik bir eleştiri yoktur. Yeniden yapımcı, bir atölye ustası misyonuyla 'eski' metni 'yeni' gerçekliğe uyarlayarak onu çağcıllaştırır. Bu noktada bir yeniden yapım eseri, çoğunlukla klasik olanın izinde gider, onu 'bugüne' alıntılar. Bu çalışmada her geçen gün araştırma alanını daha da artıran yeniden yapım tekniği bağlamında kaleme alınan Dmitriy Stahov'un Generalin Kızı eserinin, uyarlaması olduğu A. S. Puşkin'in Yüzbaşının Kızı ile olan benzerlikleri ve farklılıkları üzerinde durulacaktır. Böylelikle yeni bir inceleme yöntemi olan yeniden yapım tekniğinin nitelikleri eserlerden yapılan alıntılarla gün yüzüne çıkarılarak çağdaş araştırmalara katkı sağlanmaya çalışılacaktır.

Konu kapsamına çarpıcı kurguların yanı sıra güncel temaları da özgün bir şekilde sığdırmayı başar... more Konu kapsamına çarpıcı kurguların yanı sıra güncel temaları da özgün bir şekilde sığdırmayı başaran Rus edebiyatı, var olalı beri son derece renkli oluşuyla dikkat çekmektedir. Geçmişten günümüze iniş-çıkışlarla dolu anavatan yaşamına eserlerinde yoğunlukla değinen Rus söz ustalarının yardımıyla, dönem insanı bir yandan yaşanan gerçeklikte olup bitenleri daha kolay bir şekilde kavrarken, diğer yandan da sahip olduğu değerleri koruma içgüdüsüne kapılarak dünyadaki yerini daha güçlü bir şekilde keşfeder. Tarihinin zemininde kök salsa da hiç olmadığı kadar farklı ve çeşitli dokusuyla ön plana çıkan XXI. yüzyıl Rus edebiyatı, diğer dönemlerden ayrı değerlendirilmesi gereken ilgi çekici bir yapıya sahiptir. Bünyesine kattığı pek çok türle inceleme alanını her geçen gün biraz daha genişleten bu dönem edebiyatı, eski kuralları, üslupları ve türleri yeniden ele alması, onları formüle etmesi ve tüm bunlara kendi yorumunu katması nedeniyle dünya okurunun büyük ölçüde dikkatini cezbetmektedir. Yeni isimlerin adını duyurduğu, kimi zaman uzun soluklu kimi zaman da kısa süreli akımların kendisini gösterdiği bu yeni dönemin en belirgin özelliği, cesur, dik başlı ve açık yürekli bir tona sahip olmasıdır. Okurla iletişim esnasında yazarın rolünde ve okuyucunun türünde belirgin bir değişikliğin ön plana çıktığı bu süreçte edebiyat yazarları tam bir ifade özgürlüğü içinde çok sesli, eş zamanlı ancak bir o kadar bağımsız bir fonda eserlerini kaleme alırlar. Çağdaş gerçekliğe farklı boyutlar katan bu sanatçıların yapıtlarının türlerinden ve niteliklerinden bahsedilen bu çalışmada, inceleme yelpazesini henüz genişletmeye başlayan XXI. yüzyıl Rus edebiyatının ana hatları aktarılacak olup modern dönem Rus yazını üzerine genel bir tanım yapmak hedeflenmektedir. Böylelikle tarihe, şimdiye ve geleceğe çok yönlü bir bakış açısı sunan XXI. yüzyıl Rus edebiyatı konusunda ülke araştırmalarındaki filoloji çalışmalarına katkı sağlanmaya çalışılacaktır.

1994 yılından beri Ankara' da çıkan folklor/edebiyat (İngilizce adı folklor/literature) dergisi, ... more 1994 yılından beri Ankara' da çıkan folklor/edebiyat (İngilizce adı folklor/literature) dergisi, 2008 yılı 58. sayıdan itibaren Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi bünyesinde, uluslararası hakemli sistematikle, basılı ve elektronik nüshalarla yılda dört sayı olarak yayımlanmaktadır. folklor/edebiyat, akademik alanda hazırlanan çalışmaların yer aldığı bir yayım olarak bilimsel araştırma yapan kurum ve kişilere katkı sağlamak amacıyla toplumsal hizmet sunan sosyal bir organdır. Dergide; folklor, edebiyat, antropoloji ve bu alanlarla bağlantılı dallardaki bilimsel, özgün ve nitelikli oldukları çift kör hakem sistemiyle onaylanmış araştırma makaleleri, bilimsel derlemeler ile kitap tanıtım ve eleştirileri değerlendirilmektedir. folklor/edebiyat dergisi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi tarafından yayınlanan açık erişimli çift kör hakemli bir araştırma dergisidir. Dergi, yüksek kaliteli teorik ve ampirik orijinal araştırma makalelerini ve analizlerini, dokümanları ve yorumları, uygulamaları veya uygulama tabanlı çalışmaları, eğitim çalışmalarını, meta analizlerini, eleştirilerini, değerlendirmelerini ve kitap incelemelerini kabul eder. Dergiye yayımlanmak üzere teslim edilen metinler Türkçe veya İngilizce yazılmış özgün bilimsel çalışmalar olmalıdır. Dergiye gönderilen makaleler amaç, kapsam ve yeterlilik kriterleri bakımından Öndenetim Kurulu, editör tarafından değerlendirilerek uygun bulunanlar -gerekli durumlarda-alan editörlerine yönlendirilmektedir. Kör hakemlik uygulanarak en az iki uzman hakem görüşü ile makale inceleme aşaması tamamlanmaktadır. Dergiye gönderilen makalelerin içerikleri özgün, daha önce herhangi bir yerde yayımlanmamış veya yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır. Makaleler, araştırma ve derleme başlıkları altında yayımlanır. Araştırma Makalesi: Orijinal bir araştırmayı bulgu ve sonuçlarıyla yansıtan yazılardır. Çalışmanın özgün ve ulusal bilime katkısı olmalıdır. Derleme Makalesi: Yeterli sayıda bilimsel makaleyi tarayıp, konuyu bugünkü bilgi ve teknoloji düzeyinde özetleyen, değerlendirme yapan ve bulguları karşılaştırarak yorumlayan yazılardır. "Açık erişim ilkesiyle, herhangi bir kullanıcının bu makalelerin tam metinlerini okumasına, indirmesine, kopyalamasına, dağıtmasına, yazdırmasına, aramasına veya bunlara bağlantı vermesine, indeksleme için taramasına izin veren, halka açık internette ücretsiz kullanılabilirliğini kastediyoruz. Çoğaltma ve dağıtım üzerindeki tek kısıtlama ve bu alandaki telif hakkının tek rolü, yazarlara çalışmalarının bütünlüğü üzerinde kontrol hakkı vermek ve uygun şekilde onaylanma ve alıntı yapma hakkı olmalıdır. " (Budapeşte Açık Erişim Girişimi) Dergi, CORE ve COPE ilkelerini kabul eder. folklor/edebiyat dergisi basılı ve çevrimiçi olarak Şubat, Mayıs, Ağustos, Kasım aylarında yılda dört sayı yayımlanmaktadır. Derginin kısaltılmış adı folk/ed' dir.
Dergide yayınlanan makaleler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

XXI. yüzyılda modern sürecin çıktısı olarak edebiyatın kitle iletişim kanallarından birine dönüşm... more XXI. yüzyılda modern sürecin çıktısı olarak edebiyatın kitle iletişim kanallarından birine dönüşmesi, son derece farklı bir yazın türü olan kitle edebiyatının doğuşuna zemin hazırlar. Batı edebiyat biliminde "önemsiz", "kalıplaşmış (formül)", "paraliteratüre", "popüler edebiyat" şeklinde geçen kitle edebiyatının türleri arasında dedektif nesri önemli bir yere sahiptir. Dünya edebiyatındaki atasının Amerikalı yazar E. A. Poe'nun olduğu dedektif edebiyat, en canlı ivmesini XX. yüzyıl Rus edebiyatında kazanır. Yükselişe geçtiği dönemde genellikle yazarlarının erkekler olduğu Rus dedektif eserleri çağın ikinci yarısından itibaren kadın yazarlar arasında da önemli ölçüde yaygınlaşır. Rus modern edebiyatına kazandırdığı dedektif kadın kahramanlarıyla adını hızla duyuran Aleksandra Marinina, çağdaş okuru maceralı temalı eserleriyle eğlendirmesinin yanı sıra düşündürmesiyle de dönem yazarlarından büyük ölçüde ayırt edilir. Nitekim bu çalışmada büyük Rus edebiyat ödüllerine layık görülen ve eserleri en çok satanlar listelerinde üst sıralarda yer alan Aleksandra Marinina'nın, XXI. yüzyıl Rus toplumuna trajik bir pencereden ışık tutan Kurbanın Adı: Hiç Kimse adlı uzun öyküsü incelenecektir. Modernleşmenin bir sorunsala dönüştüğü bu eserinde Marinina'nın kitle edebiyatından dedektif nesir türünü kullanarak toplumun sınırlarında suçluların izini sürüşü gözler önüne serilecek olup suç, suçlu ve kurban kavramları analitik bir yorumla farklı bakış açılarından çözümlenecektir.
Bu sayıda yer alan hakemler unvanlara göre ve aynı unvandaki isimler alfabetik olarak sıralanmıştır.

Федченко О.Д. От Гермонассы до Таматархи: локализация древних городов на Таманском полуострове В ... more Федченко О.Д. От Гермонассы до Таматархи: локализация древних городов на Таманском полуострове В статье на основе исторических свидетельств греческих, римских и византийских авторов изучается расположение античных городов-колоний на Таманском полуострове. Комплексное изучение географических объектов, указанных в старинных документах, позволяет определить их локализацию. Изучены маршруты морских путешествий вдоль Черноморского побережья. Анализ упоминаемых ориентиров позволил выяснить локализацию городов и областей: Фанагории, Гермонасса, Синдика, Таматарха/Тмуторокани и других. Сделан вывод, что первоначально греческая колонизация Таманского полуострова осуществлялась с юга, затем в средние века центр переместился на берега Таманского залива. Статья дает новый импульс для изучения археологических данных рассматриваемого региона. Христенсен К.С. Великий Новгород (1136-1478): средневековый русский демократический эксперимент или нет? Долгое время город-государство Новгород, а затем Новгородская республика воспринимались как один из самых успешных демократических экспериментов на русской земле за всю историю. Однако в последние десятилетия такая интерпретация несколько раз подвергалась сомнению. При этом может возникнуть соблазн полностью проигнорировать данный факт. Но это вряд ли будет разумно отчасти потому, что идея демократического Новгорода сыграла важную роль в истории России, а отчасти и потому, что результаты современных исследований противоречат ранее распространенному мнению. Представления о демократическом Новгороде основаны на образе города как довольно успешного делового города с крестьянами, ремесленниками и торговцами. К этому также следует добавить сословие богатых бояр. Все они были свободными людьми, принимавшими активное участие в политической и общественной жизни города. В данной статье проанализирована и исследована общественно-политическая структура Новгорода, а затем Новгородской республики, сделаны выводы о том, почему прежние представления об этой структуре подвергается сомнению в современной исторической науке. Келлер А.В. Российско-прусские коммуникативные практики на примере трудовой миграции берлинского слесаря Ф.В. Кнака в 1836-1837 гг. В статье рассмотрены коммуникативные практики, пути и способы трансконтинентальной трудовой миграции прусских специалистов в Санкт-Петербург в 1830-е гг. на примере берлинского мастера слесарных дел Ф.В. Кнака. Задача исследования -рассмотреть факторы, играющие важную роль в принятии решения смены места жительства и выезда за рубеж: семья, коммуникативные практики и социальное окружение главного героя в Санкт-Петербурге. На основе дела, хранящегося в берлинском архиве по поводу прошения госпожи Кнак (урожденной Вестербург), впервые делается попытка проанализировать эффективность коммуникативных каналов прусского внешнеполитического ведомства в Санкт-Петербурге 1836-1837 гг., а также факторов, способствовавших успешной интеграции слесаря в российской столице. Основная информация о мастере содержится в прошениях жены Кнака и в переписке между прусским министерством иностранных дел в Берлине и прусской миссией в Санкт-Петербурге. Делается вывод, что именно благодаря действенным коммуникативным практикам различных участников данного кейса: прусской внешнеполитической и дипломатической администраций, жены слесаря и, опосредованно, самого разыскиваемого мастера, а также видных представителей культурной и экономической жизни Санкт-Петербурга А.Л. Роллера и Ч. Берда, удалось найти слесаря, сумевшего успешно интегрироваться с помощью упомянутых лиц. Любушкин А.Д. Становление и развитие земской ветеринарной службы на рубеже XIX-XX вв. (по данным Тульской губернии) В статье рассматривается процесс возникновения и последующего развития земской ветеринарной службы Тульской губернии на рубеже XIX-XX вв. Данное направление в начальный период деятельности местных самоуправлений не получило должного внимания. Однако распространение повальных болезней скота дали в дальнейшем мощный толчок для расширения деятельности в данной сфере. Развитие земской ветеринарной службы -яркий пример осознания важности проблемы здоровья поголовья, а также точечного и во многом эффективного решения проблемы. Баданов В.Г. Земские учреждения Олонецкой губернии и столыпинская аграрная реформа В статье исследуется деятельность земских учреждений Олонецкой губернии в период проведения аграрной реформы П.А. Столыпина. Анализируется отношение земцев к крестьянской общине, к агротехническим инновациям правительства. Рассматривается помощь земской агрономии в проведении реформы, в поддержании и развитии крестьянских хозяйств в Олонецкой губернии. В статье также анализируется обращение олонецких земств к финскому аграрному опыту.

Два века 4 Русская литература XVIII-XIX столетий Крашенинникова О. А. Путешествия по Западной Евр... more Два века 4 Русская литература XVIII-XIX столетий Крашенинникова О. А. Путешествия по Западной Европе и провинциальной России в мемуарах А. Т. Болотова Поташова К. А. Программа развития исторической живописи и батальный экфрасис в эстетической мысли начала XIX в. Яо Лу. F. M. Dostoevsky and the Aksakov Brothers in the Context of Social and Literary Struggle and Cooperation Федосеева М. С. Экспедиция во Владимирскую губернию 1855 г. в творческой биографии С. В. Максимова Николаева Е. В. Петр I и его время в творчестве Л. Н. Толстого Михновец Н. Г., Копосова М. Р. Предыстория и значение сцены на пароме в романе Л. Н. Толстого «Воскресение» Авидзба В. Ш. Роль наследия Л. Н. Толстого в развитии культуры и литературы Абхазии конца XIX -XX в. Еткин Г. Б. The Pioneering Prototype Characters that Shape the History of Russian Literature Текстология. Источниковедение Поляков И. А. Неизвестный список паломнического сочинения «Рассказ святогорца, схимонаха Селевкия…» в фондах Отдела рукописей РНБ Комлева Е. В. Путевые дневники сибирских купцов конца XVIII -XIX в.: особенности, проблематика и информационный потенциал Фетисенко О. Л. «Пессимист»: утраченный роман К. Н. Леонтьева Научная жизнь Поздравление М. Д. Амирханяна Айвазян М. А. О ходе и итогах XVII Международных Толстовских чтений Борисова В. В. Первый полный и универсальный библиографический указатель рода Аксаковых Ларкович Д. В. Актуализируя классику: новая коллективная монография о диалогических интенциях отечественного литературного наследия Гершкович Т. A New Edition of Donna Orwin's Study of the Three Great "Psychological Realists" of Russian Prose

Издается по решению Ученого совета ВВИМО Протокол заседания № 21 от 28.01.2011 г. Согласно положе... more Издается по решению Ученого совета ВВИМО Протокол заседания № 21 от 28.01.2011 г. Согласно положению о м е ж д ун а р о д н ом электронном научном журнале «Актуальные проблемы гуманитарных и социально-экономических наук» (СОК-ПЛОНД-2021), рассмотренного Ученым с ове т ом ВВИМО (протокол заседания № 8 от 8.02.2021 г.) и утвержденного начальником ВВИМО 09.02.2021 г. Типография ВВИМО 412903, Вольск, Максима Горького ул., д. 3 Подписано к использованию 15.06.2022. Комп. верстка и подготовка макета -Постников С.В. Содержание Актуальные проблемы философии и социально-политических наук ………………………………………………………………… Абдулмуталинова Т.А. Специфика функционирования военногражданских отношений в демократических и переходных политических режимах ………………………………………………. Аминов Т.К., Волков А.С., Желнина Е.В. Цифровой след, как средство развития образовательной деятельности и модернизации учебных программ …………………………………………… Аносов К.А., Ютландов В.С., Андриянов В.Р., Зимин Д.А. Роль мировоззрения в образовательных технологиях информационного общества ……………………………………………………… Афанасьевский В.Л. Понятия «история» и «смысл истории»: сущность и содержание …………………………………………… Еткин Г.Б. Общие особенности основных тюркоязычных литератур советского периода по турецким источникам ……………. Карелин М.А., Менделева Д.П. Влияние совместного досуга на психологический климат в семье ………………………………… Климович А.В. Ответственность как граница свободы: историко-философский аспект …………………………………………… Кошелев А.А., Пьянзина Е.А. Вызовы XXI века для молодой семьи Кошелев А.А., Тенелева А.С. Специфика молодой семьи: её особенности и проблемы ……………………………………………… Кузнецов Н.А., Сошин Д.А., Пономаренко А.В., Коровянский Д.А. Сознание и подсознание как феномен …………………………… Ломако О.М. Аналитика войны в социально-философской рефлексии ………………………………………………………………. Пономаренко А.В., Кузнецов Н.А., Сошин Д.А., Хизбуллин В.Э. Причины обострения внешнеполитической ситуации между Россией и западными государствами на фоне проведения специальной операции на Украине …………………………………... Попов А.Н., Хандримайлов А.А., Малахова О.Ю. Философскопедагогические основы профориентации в контексте профессионально-личностного самоопределения студента вуза ………. Постников С.В. К вопросу об особенностях развития литературы Узбекистана ………………………………………………………... Постников С.В., Постникова О.А. Отражение темы материального обеспечения армии и флота в изобразительном искусстве … Редченко Д.В. Первая Мировая война в оценках современной российской власти и оппозиции ………………………………….. Сажнов М.Д., Желнина Е.В. Анализ цифрового следа и визуализация результатов ……………………………………………….. Тимофеева А.В. Теоретические основы изучения патриотического воспитания молодежи ……………………………………… Тотоев Р.Р. Мероприятия по совершенствованию противодействия теневой экономики на территориальном уровне МВД России … Цветкова И.В. Феномен клипового мышления в контексте коммуникации в информационном обществе ……………………….. Цыплин В.Г. Реализация минских соглашений по Украине на фоне внешнеполитического курса администрации Джо Байдена Информация об авторах ………………………………………… 3 3 АКТУАЛЬНЫЕ ПРОБЛЕМЫ ФИЛОСОФИИ И СОЦИАЛЬНО-ПОЛИТИЧЕСКИХ НАУК УДК 321.015 © Абдулмуталинова Т.А., 2022 СПЕЦИФИКА ФУНКЦИОНИРОВАНИЯ ВОЕННО-ГРАЖДАНСКИХ ОТНОШЕНИЙ В ДЕМОКРАТИЧЕСКИХ И ПЕРЕХОДНЫХ ПОЛИТИЧЕСКИХ РЕЖИМАХ В статье рассматривается специфика функционирования военно-гражданских отношений в демократических и переходных политических режимах; анализируются различные модели этих взаимоотношений. Ключевые слова: военно-гражданские отношения, политический режим, гражданский контроль, демократия, переходный политический режим.
доктор філософських наук, професор, професор кафедри соціально-гуманитарних дисциплін (Харьківськ... more доктор філософських наук, професор, професор кафедри соціально-гуманитарних дисциплін (Харьківська державна академія дизайну і мистецтв, м. Харків, Україна

Çileciliği, tevazuyu, yoksulluğu ve sabrı yaşam tarzı olarak benimseyen, gezgin bir hayat sürdüre... more Çileciliği, tevazuyu, yoksulluğu ve sabrı yaşam tarzı olarak benimseyen, gezgin bir hayat sürdürerek Türkler arasında İslamiyet'in yayılmasında kilit rol oynayan dervişler, kültürel yaşamdaki etkilerinin yanı sıra sanat ve edebiyat gibi pek çok bilim dalının da üzerinde araştırmalar yürüttüğü önemli imgelerdir. Tasavvuf edebiyatının ayrılmaz bir parçası olan dervişler, neredeyse tüm eserlerde her daim insanlara iyiliği ve doğruluğu öğütleyen, güzel ahlak sahibi, hak yolunda ömür tüketen, gönlünü yalnızca Hakk'a bağlayan kişiler olarak ön plana çıkarlar. Her daim cezbedici bulunan Doğu'nun araştırma alanı olan oryantalizmin Batıda belirmesinin ardından dervişlik konusu pek çok ulusun kültüründe ve edebiyatında yerini almaya başlar. Bunlardan biri olan Rus kültüründe dervişlerin doğulu araştırmacıların çalışmalarıyla paralellik göstererek benzer şekilde tanımlandığı görülmektedir. Eşzamanlı olarak Rus edebiyatında da görünmeye başlayan dervişler, yazarlar tarafından dönemlerin, koşulların ve çeşitli edebiyat akımlarının etkisiyle farklı şekillerde yansıtılır. Genel anlamda bilgeliğin ve mistisizmin hâkim olduğu bu derviş tiplemelerine verilebilecek en güçlü örneklerden biri, çalışmamızın teorik kısmında ayrıntılı bir şekilde ele aldığımız Suhbat Aflatuni'nin Kilden Harfler, Yüzen Elmalar adlı eseridir. Suhbat Aflatuni'nin sanatında dervişlik konusu geniş yer kaplar. Eserlerinde sıklıkla ele aldığı derviş tiplemelerinde doğunun gizemini bütünüyle yansıtan yazar, bunu yaparken bir yandan kâmil insan olmanın önemine vurgu yaparken diğer yandan da okuyucuya derinden bir yaşam felsefesi aktarır. Kilden Harfler, Yüzen Elmalar uzun öyküsünde doğunun mistik dervişi, bir öğretmen olarak kendisini gösterir. Uzun zaman önce bir dervişin zalimce ölümüne sebep olan atalarının cezasını çekerek susuzluk, yoksulluk, cehalet ve daha pek çok felakete mahkûm edilen köyü, içerisinde bulunduğu bu içler acısı durumdan kurtarmak için gelen derviş öğretmen, yaşanan olaylar sonucunda neredeyse bir önceki dervişin akıbetine uğrayacakken ilahi gücün yardımıyla görevini tamamlar ve söz konusu bölgeden geldiği gibi bir anda kaybolur. Doğunun ilgi çekici unsuru olan derviş imgesinin tüm yönleriyle yansıtıldığı bu eserde Aflatuni, Türk kültürüne özgü bir temayı Rus edebiyatına dahil ederek kültürler arasındaki etkileşime benzersiz bir örnek kazandırır. Bu amaçla çalışmada tasavvufî bir imge olan ve Türk edebiyatının ayrılmaz bir parçası olan dervişliğin Rus edebiyatına yansıması ele alınmış ve her iki kültür arasında köprü vazifesi gören imgenin ele alınışındaki benzerlikler üzerinde durulmuştur.

Fenomenoloji bir fenomen bilimidir ve merkezinde fenomenin kendisi yer alır. Görüngüye odaklanan ... more Fenomenoloji bir fenomen bilimidir ve merkezinde fenomenin kendisi yer alır. Görüngüye odaklanan bu bilim dalı, gözün gördüğünden ziyade bilince görünene atıfta bulunur. Bu nedenle fiziki dünyanın bireyin onu görüş şekliyle yorumladığını savunur. Özellikle mekânın insan üzerindeki tesirini ayırt eden fenomenoloji bu nedenle mimaride önemli bir yaklaşım olarak ön plana çıkar. Çünkü mekân, insanı tüm yönleriyle yansıtan güçlü bir unsurdur. Edebiyatta da kahramanların duygu dünyalarını açığa çıkarmada başvurulan önemli bir araç olan mekân, fenomenolojik yaklaşımla bağdaştırılarak çalışmamıza konu olmuştur. Nitekim çalışmamızda ele aldığımız Mihail Bulgakov'un Kaçış eserinde ön plana çıkan iki büyük şehir olan Petersburg ve İstanbul, piyesin kahramanlarının ruhsal durumlarına ayna tutması açısından önemli bir yere sahiptir. Zorlu tarihsel süreçlerden geçmelerine rağmen biri kaçılan diğeri ise sığınılan konumda olan iki şehir, eserde Beyaz Rusların göçmen yaşantılarına ayrıntılı bir şekilde ışık tutar. Her birinin tarihte izdüşümü bulunan eser kahramanlarından bahsi geçen Rus topluluğunun manevi trajedilerini gün yüzüne çıkaran Petersburg ve İstanbul, olayların asıl mekânı ve arka planı olarak iki farklı fenomenolojik rolde okuyucunun karşısına çıkar. Bu çalışmada Mihail Bulgakov'un Kaçış eserindeki kahramanların içsel ve dışsal dönüşümlerine tanıklık eden şehir imgesinin fenomenolojik yaklaşım temelinde Beyaz Rusların imgelemindeki karşılığı betimlenmeye çalışılacaktır. Topraklarında yaşanan çetin mücadeleler nedeniyle benzer fizyolojik tabloyu yansıtan iki şehrin oyun kişilerinin karakterlerindeki etkisinin irdelendiği çalışmada, kahramanların gördüklerini yorumlayış şekilleri bir mekân olarak şehir imgesinden faydalanılarak gözler önüne serilecektir.

Destan, içerisinde doğduğu cemiyetin üzerinde derin izler bırakan tarihi ve sosyal olayların yans... more Destan, içerisinde doğduğu cemiyetin üzerinde derin izler bırakan tarihi ve sosyal olayların yansımasını bulduğu ve çoğunlukla anonim olup manzum şeklindeki edebî eserlere verilen addır. Yiğitlik, cesaret, kahramanlık, vatan sevgisi, ölüm, dostluk gibi ulusları bir arada tutan ve onlara güç veren konuları ana tema edinen destanlar, tarihten günümüze üzerinde en fazla durulan ve hakkında pek çok incelemenin yürütüldüğü en eski edebiyat türlerinden biridir. Sayısız bilimsel araştırmanın ana malzemesi olan ve Orta çağ dönemi Türk halklarına ışık tutması açısından özel bir yere sahip olan Oğuzların kahramansı destanı Dede Korkut Destanı bunlardan başlıcasıdır. Rus kaynaklarındaki karşılığı ile Dedem Korkut Destanı, günümüz Azerbaycanlıların, Türklerin, Türkmenlerin ve Gagavuzların ataları olan Oğuzların kahramanlık türkülerinin ve masallarının sanatsal ve şiirsel bir hazinesidir. Bu çalışmada Dresden ve Vatikan olmak üzere iki nüsha şeklinde günümüze ulaşan ve Rus topraklarındaki inceleme alanı çok çeşitli ve zengin olan Dedem Korkut Destanı konusundaki kaynaklardan ve düzlemsel olmayan araştırmaların seyrinden bahsedilecektir. Böylelikle anayurda ek olarak Rus topraklarında da halen güncelliğini koruyan bu destan çalışmalarının kökenlerine inilerek anıta yönelik Rus doğu bilimcilerin bakış açıları ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.

Russian-Soviet writer of Kazakh origin, Aleksandr Serafimovich (1863-1949), is one of the importa... more Russian-Soviet writer of Kazakh origin, Aleksandr Serafimovich (1863-1949), is one of the important writers who played an extremely active role in the social-literary life of his country. The work of Iron Flood, which reflects the civil war quite strikingly and became the bedside book of the masses shortly after its publication, brought Serafimovich a great reputation in his artistic life. In this work, the author reveals the struggle for the survival of the people, who show an unwavering will to the opposing forces that try to divide the country, even though they suffer in great poverty, and highlights the women, who are the unsung heroes of this community, with very striking scenes. In the novel, all women, from young to old, each of whom is a mother, wife and lover, take on the duty of guards, who were tasked with protecting their families at first. However, these women, who lost their homes, children and spouses as the war conditions worsened over time, show a great example of struggle by turning into warriors when they have nothing to lose. In our study, the acumen of the heroines who managed to impress the reader in a short time in Serafimovich's Iron Flood, and the great transformation in their selves for this purpose, will be presented by supporting with striking quotations from the work.

Büyük bir vatan mücadelesi örneğinin sergilenmesi nedeniyle II. Dünya Savaşı'nın SSCB'deki adland... more Büyük bir vatan mücadelesi örneğinin sergilenmesi nedeniyle II. Dünya Savaşı'nın SSCB'deki adlandırılması olan Büyük Vatan Savaşı, ülkeyi hakimiyeti altına aldığı dört yıl boyunca Sovyet kahramanlığının, cesaretinin ve özverisinin yanı sıra yönetimin uygulamaya koyduğu bir dizi politikayla da tarih kayıtlarındaki yerini alır. Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği, aniden karşılarına dikilen Hitler komutasına karşı büyük bir direnç gösterebilmek adına önlerine çıkabilecek tüm ihtimalleri, aldıkları bazı önlemlerle bertaraf etmeye çalışır. Bu uygulamalardan başlıcası, kökeni Alman olup atalarının çok eski dönemlerde Rusya'ya adım atmalarıyla burada yaşamaya başlayan Sovyet-Alman halkının Nazi güçlerine yardım etme olasılığına karşılık kontrollü bölgelere sürülmesine ilişkin çıkarılan kararnamedir. Her ne kadar savaşın ülke genelinde ilan edildiği andan itibaren söz konusu halk, uzun yıllardır yaşamını sürdürdüğü ve bu nedenle öz vatanı benimsediği Sovyetlerin safında mücadele etmek için seferber olmak istese de onların bu yardım talepleri göz ardı edilir ve köklerinden koparılarak göç etmeye zorlanırlar. Yeni yerleşim yerlerinde pek çok sıkıntıyla karşılaşan ve çeşitli uygulamalara kurban edilen, ancak yine de Sovyetlerin yanında Nazilerle savaşmak için mücadele veren bu halk, bahsi geçen dönemi bizzat yaşayan ve kendilerini 'karma evlilikten doğan çocuklar" olarak niteleyen Sovyet-Alman yazar Hugo Wormsbecher'in Avlumuz ve Zafer İsim Getirecek isimli uzun öykülerinde tüm yönleriyle ön plana çıkar. Savaşın Sovyet-Alman halkı üzerindeki yansımasını açığa çıkaran eserleriyle Wormsbecher, kendisinin de bir parçası olduğu bu toplumun mücadele yılları boyunca karşı karşıya kaldığı haksız muameleye ve tutuma kurgusal boyutta ışık tutarak araştırmacılara, hakkında pek fazla çalışma bulunmayan bu döneme ait kaynakların sayfalarını aralar.

Eskiçağlardan itibaren yıkanmaya verilen önem neticesinde ortaya çıkan ve sözlükteki karşılığı "y... more Eskiçağlardan itibaren yıkanmaya verilen önem neticesinde ortaya çıkan ve sözlükteki karşılığı "yıkanacak yer" olan hamam yapıları, Roma ve Bizans dönemlerinde oluşturulan üslupla devamlılığını sağlamıştır. Roma ve Bizans dönemi hamam geleneği üzerinde şekillenen Türk hamamları, zamanla özellikle İslamiyetin kabulünün ardından kendisine özgü bir biçim kazanır. İslamiyet'in getirdiği inanç ve davranış farklılıkları ile Türk hamam yapısında oluşan önemli değişikliklerin, Osmanlı döneminde plan tipolojisinde gerçekleştirilen yeni düzenlemelerle ortaya çıktığı görülmektedir. Osmanlı'da, bu yapılara muhtelif işlevler yüklenir ve hamamlar genel anlamıyla gelir sağlamak amacıyla yapılır. 1828-1829 yıllarında vuku bulan Osmanlı-Rus savaşından sonra Rus Çarı Nikolay'ın kendi siyasi amaçları için bir mesaj mahiyetinde inşa ettirdiği "Türk Hamamı" bahsi geçen Osmanlı hamamlarından izler taşımaktadır. Çarın, Yekaterinburg parkında inşa edilmesi emrini verdiği hamam, önemli Rus mimarı Monigetti'nin üzerinde titizlikle durduğu projesinin bir ürünü olur. Söz konusu yapı, Osmanlı hamam teşekkülünden farklılıklar gösterse de işlev ve süsleme detayları bakımından benzer özellikler barındırır. Fakat, çalışmamıza konu olan eserin yanındaki minare formuyla dış görün- • 181
Статья посвящена актуальному вопросу интегрирования обучения гендерной грамотности в журналистско... more Статья посвящена актуальному вопросу интегрирования обучения гендерной грамотности в журналистское образование как важному этапу решения проблемы гендерного дисбаланса в современных СМИ. Цель статьианализ путей внедрения гендерной перспективы в систему подготовки журналистов. Проанализировано содержание дисциплины « Журналистика и гендер» Модели учебной программы по журналистике, предложенной ЮНЕСКО. Приведены результаты эмпирического исследования о гендерной осведомленности студентов специальности «Журналистика».

"Sovyetlerin Jules Verne"i lakabıyla anılan bilimkurgu türünün XX. yüzyıldaki en başarılı isimler... more "Sovyetlerin Jules Verne"i lakabıyla anılan bilimkurgu türünün XX. yüzyıldaki en başarılı isimlerinden Aleksandr Romanoviç Belyayev (1884-1942), tüm yaşamını sanatına adayan seçkin yazarlardan biridir. Çocukluk döneminde ön plana çıkan mistik yönü, sanatında son derece farklı teknik buluş ve keşiflerle can bulan Belyayev, oldukça genç yaşta ağır hastalıklarla mücadele eder. Geçirdiği çok sayıda operasyona rağmen hayata dair umutlarını yitirmeden yazmaya devam eden sanatçı, edebiyat yaşamına adım attığı andan itibaren okuyucunun büyük ilgisini çeker. Kısa edebiyat yaşamına çok sayıda roman, öykü, hikâye, makale, piyes, senaryo, eleştiri yazısı ve deneme sığdırmayı başarır. Sanatında yoğunlukla insanın psişik yönünü irdeleyerek eserlerinde beynin işlevi ve onun bedenle, ruhun yaşamıyla olan ilişkisini çalışmalarına konu edinir. Öyle ki bazı eserleri ölümünden sonra birbiri ardına sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanır. Son derece sıra dışı öykülerinden biri olan Amba, yazarın bilimkurgu türündeki ustalığının en belirgin örneğidir. Kaleme aldığı eserleri tıp alanında kaynak niteliğinde başvurulan önemli çalışmalar olurken, yatalak bir şekilde geçirdiği yaşamının son demlerine kadar Belyayev, eserlerinde bilimsel keşiflerine yenilerini eklemeye devam eder. Çalışmamızda Sovyet bilimkurgu türüne büyük ölçüde yön veren Aleksandr Romanoviç Belyayev'in edebiyatçı kimliğine değinilecek, sanatının ön plana çıkan yönleri ve eserlerinde ele aldığı konular yansıtılmaya çalışılacaktır.
Uploads
Article by Gülhanım Bihter Güler