
Tekin Tuncer
Related Authors
Türkiyat Mecmuası - Journal of Turkology
İstanbul üniversitesi
ÖMER KUL
Istanbul University
ELİF ALTUN
Istanbul University
HİKMET Z E K İ KAPCI
Erciyes University
Saadettin Yağmur GÖMEÇ
Ankara University
InterestsView All (6)
Uploads
Papers by Tekin Tuncer
Bu tarihsel zenginlik ve kültürel çeşitliliğin yanı sıra, Doğu Türkistan’ın dini liderleri de bölge üzerinde derin etkiler bırakmışlardır. Mahdûm-ı Azam Hoca Ahmed el-Kâsânî, 16. yüzyıl Doğu Türkistan’ında, Nakşibendî tarikatının Kâsânîyye kolunun lideri olarak ön plana çıkmış bir Sufî liderdir. Bu rolüyle bölgesel dinî ve siyasî yapılar üzerinde derin etkiler bırakmış, dinî öğretileri ve kültürel yenilikleri aracılığıyla sosyal ve ekonomik hayata yön vermiş, aynı zamanda, bölgenin dinî ve sosyal dokusunda köklü değişiklikler yapmayı başarmıştır. Kâsânîyye Tarikatı, Hoca’nın geniş aile yapısı ve sadık müritleri sayesinde geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Kâsânî’nin on üç oğlu ve dört eşi, tarikatın etkilerinin aile içinde ve bölgesel olarak hissedilmesine önayak olmuştur. Bu yayılım, Mahdûm-ı Azam ve onun çocukları aracılığıyla çeşitli dinî ve siyasî rollerin üstlenilmesiyle pekişmiştir. Özellikle, Hoca İshak gibi figürler tarikatın manevî yüceliği ve liderliğini güçlendirerek, sosyal ve kültürel yapılar üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Mahdûm-ı Azam’ın ölümü, miras üzerindeki iktidar mücadelesini tetiklemiş, özellikle farklı annelerden olan iki oğlu arasında sert bir rekabete yol açmıştır. Bu rekabet, Akdağlı ve Karadağlı Hocalar Cemaati olarak bilinen fraksiyonlar arasında bir ayrım oluşturarak, bölgesel dinî ve toplumsal yapılara yön vermiştir.
Yarkend Hanlığında yaşanan sürtüşmeler, sosyal yapı üzerinde derin etkiler bırakmıştır. İki cemaat lideri arasındaki iktidar mücadelesi, siyasî ve dinî liderlik konusunda çekişmelere sebep olmuş, toplumsal ve dinî grupların daha da ayrışmasına neden olmuştur. Bu süreç, cemaatler arası çatışmalarla bölgenin genel istikrarına zarar vermiş, Yarkend Hanlığının sosyal ve siyasî dengelerini önemli ölçüde etkilemiştir. Rekabet ve çatışmalar, hanlığın son dönemlerinde önemli bir etkiye sahip olmuş ve bölgeyi istikrarsız bir döneme doğru yöneltmiştir. Bu iç çekişmeler, bölgenin Cungarların ve daha sonra Çin’in müdahalesine açık hale gelmesine neden olmuş, bu durum Yarkend Hanlığının sonunu getirmiştir.
Hamidullah Tarım, eserini savaş yıllarında ve daha sonra Mekke ve Medine’de not aldığı altı not defterini bir araya getirip tamamlamıştır. Eseri orijinal kılan, bizzat olayların içerisinde bulunan bir şahsın notlarını ihtiva etmesi yanında, bilhassa Kaşgar’da kurulan hükümet yetkilileriyle birlikte hareket eden müellifin, Hoten’de kurulan hükümete bakış açısını göstermesi bakımından da önemlidir.
Devletlerin siyasi yaşantılarında göç olgusunun önemli bir yeri vardır. İnsanlar tarih boyunca sürekli hareket halinde olmuşlar ve yer değiştirmişlerdir. Bu göçlerin bir kısmı kendiliğinden ve doğal akışı içerisinde olurken, bir kısmı ise baskı, zorlama ve zulümler neticesinde olmuştur.
Bu çalışmamızda Osmanlı siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir yer tutan Çerkeslerin Osmanlı Devleti topraklarına göç ve sürgününü çalışmayı esas aldık. Tarihin gördüğü en dramatik göçlerden bir tanesi olan Çerkes Sürgünü'nün sebepleri ve göç sonrası yaşadığı sıkıntılar ortaya konulacaktır.
Tarihi kronolojiyi izleyerek hareket ettiğimiz bu çalışmada Safarov’un yerini tespit ettikten sonra, Safarov’un da içinde bulunduğu Sovyet Rusların, Türkistan üzerinde uyguladığı politikaları, yine bir Sovyet lider Safarov’un tespitleriyle ortaya koymaya çalışacağız.
Bu tarihsel zenginlik ve kültürel çeşitliliğin yanı sıra, Doğu Türkistan’ın dini liderleri de bölge üzerinde derin etkiler bırakmışlardır. Mahdûm-ı Azam Hoca Ahmed el-Kâsânî, 16. yüzyıl Doğu Türkistan’ında, Nakşibendî tarikatının Kâsânîyye kolunun lideri olarak ön plana çıkmış bir Sufî liderdir. Bu rolüyle bölgesel dinî ve siyasî yapılar üzerinde derin etkiler bırakmış, dinî öğretileri ve kültürel yenilikleri aracılığıyla sosyal ve ekonomik hayata yön vermiş, aynı zamanda, bölgenin dinî ve sosyal dokusunda köklü değişiklikler yapmayı başarmıştır. Kâsânîyye Tarikatı, Hoca’nın geniş aile yapısı ve sadık müritleri sayesinde geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Kâsânî’nin on üç oğlu ve dört eşi, tarikatın etkilerinin aile içinde ve bölgesel olarak hissedilmesine önayak olmuştur. Bu yayılım, Mahdûm-ı Azam ve onun çocukları aracılığıyla çeşitli dinî ve siyasî rollerin üstlenilmesiyle pekişmiştir. Özellikle, Hoca İshak gibi figürler tarikatın manevî yüceliği ve liderliğini güçlendirerek, sosyal ve kültürel yapılar üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Mahdûm-ı Azam’ın ölümü, miras üzerindeki iktidar mücadelesini tetiklemiş, özellikle farklı annelerden olan iki oğlu arasında sert bir rekabete yol açmıştır. Bu rekabet, Akdağlı ve Karadağlı Hocalar Cemaati olarak bilinen fraksiyonlar arasında bir ayrım oluşturarak, bölgesel dinî ve toplumsal yapılara yön vermiştir.
Yarkend Hanlığında yaşanan sürtüşmeler, sosyal yapı üzerinde derin etkiler bırakmıştır. İki cemaat lideri arasındaki iktidar mücadelesi, siyasî ve dinî liderlik konusunda çekişmelere sebep olmuş, toplumsal ve dinî grupların daha da ayrışmasına neden olmuştur. Bu süreç, cemaatler arası çatışmalarla bölgenin genel istikrarına zarar vermiş, Yarkend Hanlığının sosyal ve siyasî dengelerini önemli ölçüde etkilemiştir. Rekabet ve çatışmalar, hanlığın son dönemlerinde önemli bir etkiye sahip olmuş ve bölgeyi istikrarsız bir döneme doğru yöneltmiştir. Bu iç çekişmeler, bölgenin Cungarların ve daha sonra Çin’in müdahalesine açık hale gelmesine neden olmuş, bu durum Yarkend Hanlığının sonunu getirmiştir.
Hamidullah Tarım, eserini savaş yıllarında ve daha sonra Mekke ve Medine’de not aldığı altı not defterini bir araya getirip tamamlamıştır. Eseri orijinal kılan, bizzat olayların içerisinde bulunan bir şahsın notlarını ihtiva etmesi yanında, bilhassa Kaşgar’da kurulan hükümet yetkilileriyle birlikte hareket eden müellifin, Hoten’de kurulan hükümete bakış açısını göstermesi bakımından da önemlidir.
Devletlerin siyasi yaşantılarında göç olgusunun önemli bir yeri vardır. İnsanlar tarih boyunca sürekli hareket halinde olmuşlar ve yer değiştirmişlerdir. Bu göçlerin bir kısmı kendiliğinden ve doğal akışı içerisinde olurken, bir kısmı ise baskı, zorlama ve zulümler neticesinde olmuştur.
Bu çalışmamızda Osmanlı siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir yer tutan Çerkeslerin Osmanlı Devleti topraklarına göç ve sürgününü çalışmayı esas aldık. Tarihin gördüğü en dramatik göçlerden bir tanesi olan Çerkes Sürgünü'nün sebepleri ve göç sonrası yaşadığı sıkıntılar ortaya konulacaktır.
Tarihi kronolojiyi izleyerek hareket ettiğimiz bu çalışmada Safarov’un yerini tespit ettikten sonra, Safarov’un da içinde bulunduğu Sovyet Rusların, Türkistan üzerinde uyguladığı politikaları, yine bir Sovyet lider Safarov’un tespitleriyle ortaya koymaya çalışacağız.