
Kaan Iren
Archaeologist
Address: Muğla Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, 48000 Muğla Turkey
Address: Muğla Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, 48000 Muğla Turkey
less
Related Authors
Noel B. Salazar
KU Leuven
Dan Hicks
University of Oxford
Armando Marques-Guedes
UNL - New University of Lisbon
Enrico Cirelli
Università di Bologna
Gary Feinman
Field Museum
Francesco Camia
Università degli Studi "La Sapienza" di Roma
Andrea Squitieri
Ludwig-Maximilians-Universität München
Alexander Fantalkin
Tel Aviv University
Francesca Gazzano
University of Genova
Eszter Banffy
Hungarian Academy of Sciences
InterestsView All (12)
Uploads
Papers by Kaan Iren
Çok sayıdaki Pitane ve Gryneion buluntularının sunduğu yeni bilgiler sayesinde Aiolis Doğu Esinli Seramiği konusunda Schefold’ün açmış olduğu ufku genişletmek artık olanaklıdır. Her kim Aiolis Doğu Esinli Seramiği’nin, başka bir deyişle Aiolis Geometrik Seramiği’nin köklerini Pitane ve Gryneion’nun yayınlanmamış kaplarında bulmayı umarsa, yanılır. Geometrik seramiğin Aiolis’teki temsilinin hala zayıf olduğu görülmektedir. Aiolis’te bulunan az sayıdaki Geometrik vazodan çoğu büyük olasılıkla dışalım parçalarıdır. Bununla birlikte Larisa ve Pitane’den bazı parçalar Aiolis’teki az miktardaki Geometrik vazo üretimini işaret ediyor olsa gerektir. Anadolulu iki renklilik (ek renk olarak istemli kırmızı) bu vazolar üzerinde görülmektedir.
Güçlü bir Geometrik geleneğin eksikliğine rağmen Aiolis’te bir sözde Subgeometrik biçem bulunmaktadır. Diğer Doğu Yunan Subgeometrik biçemleriyle ortak bir özellik göstermeyen bu Subgeometrik gelenekte daha çok köklerini iç bölgelerde, Anadolu vazo bezeme zanaatında bulan saf bir yerel biçem söz konusudur. Bu biçemin en belirgin özelliği Tunç Devri’nden beri Anadolu kaplarında görülen içi noktalarla doldurulmuş bezeklerdir. Bu biçemin adı olan Noktalı Biçem buradan gelmektedir. Bununla birlikte Noktalı Biçem zamanla çağdaşı Aiolis Yaban Keçisi Biçemi’nin etkisiyle gitgide daha „doğu esinli“ hale gelmiştir. Başka bir deyişle Aiolis Yaban Keçisi Biçemi’nin bezeme dizgesi, betiler ve bezekler Noktalı Biçem’in ressamları tarafından artan bir sıklıkla taklit edilmişlerdir. Noktalı Biçemi Aiolis Yaban Keçisi Biçemi’nden aldığı etkinin şiddetine göre üç evreye ayırmak olanaklıdır. Noktalı Biçem’in ilk evresinde (NB I= alm. Ps I) Yaban Keçisi Biçemi’nin etkisinden hemen hemen hiç bir iz yoktur. Kap biçimleri büyük olasılıkla yerel kaynaklıdır. Bezek repertuarı sınırlı ve bir o kadar da yerel şekillenmiştir. Bezemede iki renklilik olağandır. İkinci evrede (NB II= alm. Ps II) Yaban Keçisi Biçemi’nin hayvanlarının, bitkisel süslemelerinin ve bezeklerinin taklitleri kapların üzerinde görülmeye başlar. Buna rağmen biçem taşralı karakterini hala korumaktadır. Noktalı Biçem III’te (NB III=alm. Ps III) Yaban Keçisi Biçemi’ne tam bir geçiş söz konusudur. Bu evrede ana etki sadece Aiolis Yaban Keçisi Biçemi’nden değil, Aiolis siyah beti teknikli vazolarından da gelir. Eski yerel bezekleri artık kapların üzirinde bulmak pek olası değildir; yine de Aiolis Yaban Keçisi Biçemi’nin hayvan ve bezeklerini taklit eden ressamların yetersizlikleri ve kaplar üzerindeki eski yerel geleneği izleyen bazı ayrıntılar –ör. Amphoraların boyunlarını iki bezeme kuşağına ayırma yöntemi gibi– NB III vazolarını tanınır hale getirirler. Kaplar üzerinde çift renklilik bu evrede de devam eder.
Burada gömüt konteksleri ve biçem eleştirilerinin yardımıyla Noktalı Biçem için bir kronoloji önerilmeye çalışılmaktadır: NB I (? – Orta Korinth Evresi ); NB II ((Geç Geçiş veya) Erken Korinth Evresi – Orta Korinth Evresi’nin başı); NB III (Erken Korinth Evresi sonu – Geç Korinth Evresi II).
Aiolis’te güçlü bir şekilde temsil edilen Yaban Keçisi Biçemi Noktalı Biçemle çağdaştır. Bu biçem bir yandan Noktalı Biçem’i etkilerken, diğer taraftan kendisi de İonia Yaban Keçisi Biçemi’nden etkilenir. Şu ana dek Aiolis’te saptanabilen Yaban Keçisi Biçemi’nin en erken döneminde -Aiolis Yaban Keçisi Biçemi I’de (AYK I=alm. aTs I)- Güney İonia’dan doğrudan bir etki söz konusudur. AYK I Güney İonia’nın Orta Yaban Keçisi I’i ile karşılaştırılabilir. Kap biçimleri ve kapların üzerindeki bezeme dizgeleri Güney İonia’dan gelen özendirmenin ne kadar güçlü duyumsandığını kanıtlar. Bununla birlikte AYK I vazoları üzerinde Güney İonia vazolarından biçemsel olarak sapmalar bulunmaktadır. Bir kısım bezeklerde yerel bir yaratıcılık sergilenirken, diğerlerinde Güney İonia bezeklerininden ödünç almalar söz konusudur. Hayvan betimlemeleri de aynı şekilde bazen farklılık gösterir. Bu evre ile sonraki evre (AYK II) arasındaki geçişi gözlemlemek bugünkü buluntular ışığında pek olanaklı değildir; yine de Güney İonia etkisi hala çok yoğundur. AYK II’nin kaplarının bezemeleri Güney İonia’nın OYK II’sine ait olanlarla karşılaştırılabilirler, özellikle de OYK II’nin ilk yarısına ait olanlarla. Güney İonia’nın etkilerine karşın ressamlar önceki evreye göre daha özgür çalışmışlardır. Çömlekçiler ya yerel ya da tamamen yeni biçimler üretir, veya eski biçimleri geliştirirken, ressamlar da büyük olasılıkla müşterilerin siparişleri doğrultusunda insanlı sahneleri başarıyla çizmişlerdir. AYK II’de Güney İonia’nın yanında az miktarda Kuzey İonia etkisi de görülür; bu bazen hayvanların duruşunda, bazen de doldurma bezeklerinde fark edilir. Bir sonraki evrede (AYK III= alm. aTs III) durum tam tersine döner; yani Kuzey İonia vazo resim zanaatının etkisi güçlü, Güney İonia’nın azdır. AYK III’ü biçemsel olarak iki gruba ayırmak olanaklıdır: AYK IIIa ve AYK IIIb. AYK IIIa az çok AYK II ile AYK IIIb arasında bir geçiş evresi izlenimi verir. Bu evre AYK II’ye göre daha çok Kuzey İonia ve daha az Güney İonia etkisi yansıtmasına karşın, AYK II ile -ör. anlatımcı sahneler varlığı gibi- ortak noktalar barındırır. Bu nedenle Gryneion’dan bir oinokhoe (Kat. No. 139) Aiolisli ressamların teknik yetersizliklerine rağmen çok güçlü hayal güçlerinin olduğunu kanıtlaması bakımından özellikle anılmaya değer. Oinokhoenin omuzunda olasılıkla Artemis rahibelerinden biri, tanrıçanın bekçileriyle birlikte kutsal koruda ayin esnasında betimlenmiştir. AYK IIIa’nın kap biçimleri AYK II ve IIIb’ninkiler ile karşılaştırılabilir. Bununla birlikte bazı değişikler de söz konusu olabilmektedir. İlginç olan AYK IIIa’nın kaplarında sadece AYK II ile değil AYK I ile de bazı benzerliklerin gözlemlenebilmesidir. Kapların üzerinde yerel doldurma bezeklerinin dışında çoğunlukla Kuzey İonialı bezekler hakimdir. Hayvan betimlemeleri Kuzey İonialı betimlemelere Aiolisli öykünmelerdir. Çok önemli bir nokta AYK IIIa ressamlarının sadece Kuzey İonia Yaban Keçisi Biçemi’nden değil, Kuzey İonia ve Aiolis Siyah Betili Vazoları’ndan da etkilenmiş olmalarıdır. AYK IIIb biçemsel olarak AYK IIIa ile karşılaştırıldığında çok daha yerel, taşralı, hatta bir şekilde daha „köktencidir“. Biçem başlarda AYK II’ye basit bir öykünmedir, ancak zaman içinde kendi kişiliğini kazanır. Kap biçimleri diğer evrelerinkinden pek farklı değildir. Skyphoskrater en sevilen biçimdir. Amphoralarda biçimsel bir gelişim saptamak olasıdır. Kapların yüzeyleri fazlasıyla ödünsüz bir karmakarışıklık içinde bezek ve betilerle doldurulmuştur. Doldurma bezeklerinin ve betilerin biçimleri yozlaşmıştır. Bunula birlikte bu yozlaşmalar aslında eski örneklerin yaratıcı değişkenleridir; dahası bezek ve beti repertuarı diğer evrelerden çok daha zengindir. AYK IIIb’nin iki büyük esin kaynağı, kapların bezemelerinde büyük bir rol oynarlar: Biri Kuzey İonia resim zanaatı, diğeri ise AYK II’dir. Ayrıca az sayıdaki yerel ya da Aiolis artbölgesinden kaynaklanan bezekleri de kapların üzerinde bulmak olasıdır. AYK IIIb ile Aiolis Siyah Betili Vazoları arasındaki akrabalık gözden kaçmaz. Bu nedenle AYK IIIb ressamlarının aynı zamanda siyah betili vazolar da bezedikleri kabul edilebilir. AYK IIIb iki küme altında tartışılabilir: AYK IIIb1 ve AYK IIIb2. AYK IIIb2 AYK IIIb1’nin sadeleşmiş bir biçimidir. Kaplar AYK IIIb1’de olduğundan daha hızlı ve özensiz bezenmişlerdir. Kuzey İonia resim zanaatı hala başörnektir. AYK IIIb1 ile AYK IIIb2 arasındaki ilişki açıktır, hatta aralarında bir geçiş kümesi bile gözlemlenebilir. Bezekbantlar yerine AYK IIIb1’de basit çizgiler kullanılır. İnsanlı sahneler büyük bir rol oynarlar. AYK IIIb1’nin bezekleri her ne kadar repertuarda kalmışlarsa da, keskin bir biçimde değişikliğe uğramışlardır.
"Aiolis Yaban Keçisi kaplarının tarihlendirilmesi için Gömüt konteksleri ve biçem eleştirisine dayanan bir öneri şöyledir: AYK I (Korinth Geçiş Evresi-Orta Korinth Evresi); AYK II (Erken Korinth Evresi-Orta Korinth Evresi, ama Phialetabaklar yoluyla Geç Korinth II Evresinin içlerine kadar); AYK IIIa (Geç Erken Korinth Evresi-Geç Korinth Evresi I); AYK IIIb (Orta Erken Korinth Evresi-Geç Korinth II Evresi).
Sahil kenarındaki Aiolis kentleri Yaban Keçisi Biçemi’nde kaplar üretirken, Noktalı Biçem kaplarının Aiolis’in artbölgelerinde, Aigai, Neontheikhos, Killa, Temnos gibi küçük kentlerde üretildiği kabul edilebilir. Buna karşın Larisa büyük olasılıkla AYK IIIb kaplarının ve en azından Larisa’da bulunan Aiolis siyah betili vazolarının üretim yeri idi. AYK II ve IIIa’nın üretim yerleri için Kyme ve Myrina gibi Aiolis’in önemli sahil kentleri düşünülebilir. Taşralı Aiolis Yaban Keçisi Biçem vazolarını üreten başka küçük merkezler ve işlikler de beklenmelidir. Olasılıkla Troia’da küçük tabakların üretiminde yoğunlaşmış bir işlik bulunmaktaydı.