Arkeolojik Küçük Buluntular Pişmiş Toprak, Metal, Kemik, Cam ve Taş Eserler Archeological Small Artifacts: Terracotta, Metal, Bone, Glass and Stone Artifacts, 2021
Su mermeri kalsiyum karbonat bileşiğidir. Bu taş cinsi düşük sertlikteki
yapısından dolayı kırıl... more Su mermeri kalsiyum karbonat bileşiğidir. Bu taş cinsi düşük sertlikteki
yapısından dolayı kırılmadan kolayca yontulmaya ve şekil verilmeye uygundur. Bu nedenle çeşitli kapların yapımında MÖ 3. binlerden itibaren kullanılmıştır. Taşın kendisi krem veya bal rengindedir. Tabaka halinde oluşan kalsit çökelti, çoğu zaman taşın yapısında açıklı koyulu renkte damarlar oluşturur. Böylece bu taştan işlenen kaplarda damarların oluşturduğu doğal bir süsleme meydana gelir. Mısır’daki zengin su mermeri ocaklarının varlığı, taştan çeşitli kapların yapımını arttırmıştır. Bu taştan üretilen kaplardan biri alabastronlardır. Alabastronlar, içinde kokulu yağ ve merhemlerin saklandığı şişelerdir. İnce bir işçilikle yontulan bu şişeler, politik ilişkilerde Krallara sunulan prestij hediyeleri arasındadır. Öte yandan bu kapların MÖ 7.- 6. yüzyıllarda tüm Akdeniz’de yaygınlaşması ile birlikte elitlerin mezarlarına ölü hediyesi olarak bırakıldıkları bilinmektedir. Alabastronlar, Anadolu’da başta Lydia tümülüsleri olmak üzere bir
çok mezara prestij nesnesi olarak bırakılmışlardır. Batı Anadolu’da Akhaemenid egemenliği ile birlikte su mermeri alabastron geleneğinin yaygınlaşması, bölgedeki zengin su mermeri yataklarının da kullanılmasıyla üretimlerinde belirgin bir artışı doğurmuş olmalıdır. Hellenistik Dönem’den sonra ise alabastronların daha çok camdan üretildikleri görülmektedir.
Uploads
Papers by Özgün Kasar
yapısından dolayı kırılmadan kolayca yontulmaya ve şekil verilmeye uygundur. Bu nedenle çeşitli kapların yapımında MÖ 3. binlerden itibaren kullanılmıştır. Taşın kendisi krem veya bal rengindedir. Tabaka halinde oluşan kalsit çökelti, çoğu zaman taşın yapısında açıklı koyulu renkte damarlar oluşturur. Böylece bu taştan işlenen kaplarda damarların oluşturduğu doğal bir süsleme meydana gelir. Mısır’daki zengin su mermeri ocaklarının varlığı, taştan çeşitli kapların yapımını arttırmıştır. Bu taştan üretilen kaplardan biri alabastronlardır. Alabastronlar, içinde kokulu yağ ve merhemlerin saklandığı şişelerdir. İnce bir işçilikle yontulan bu şişeler, politik ilişkilerde Krallara sunulan prestij hediyeleri arasındadır. Öte yandan bu kapların MÖ 7.- 6. yüzyıllarda tüm Akdeniz’de yaygınlaşması ile birlikte elitlerin mezarlarına ölü hediyesi olarak bırakıldıkları bilinmektedir. Alabastronlar, Anadolu’da başta Lydia tümülüsleri olmak üzere bir
çok mezara prestij nesnesi olarak bırakılmışlardır. Batı Anadolu’da Akhaemenid egemenliği ile birlikte su mermeri alabastron geleneğinin yaygınlaşması, bölgedeki zengin su mermeri yataklarının da kullanılmasıyla üretimlerinde belirgin bir artışı doğurmuş olmalıdır. Hellenistik Dönem’den sonra ise alabastronların daha çok camdan üretildikleri görülmektedir.
yapısından dolayı kırılmadan kolayca yontulmaya ve şekil verilmeye uygundur. Bu nedenle çeşitli kapların yapımında MÖ 3. binlerden itibaren kullanılmıştır. Taşın kendisi krem veya bal rengindedir. Tabaka halinde oluşan kalsit çökelti, çoğu zaman taşın yapısında açıklı koyulu renkte damarlar oluşturur. Böylece bu taştan işlenen kaplarda damarların oluşturduğu doğal bir süsleme meydana gelir. Mısır’daki zengin su mermeri ocaklarının varlığı, taştan çeşitli kapların yapımını arttırmıştır. Bu taştan üretilen kaplardan biri alabastronlardır. Alabastronlar, içinde kokulu yağ ve merhemlerin saklandığı şişelerdir. İnce bir işçilikle yontulan bu şişeler, politik ilişkilerde Krallara sunulan prestij hediyeleri arasındadır. Öte yandan bu kapların MÖ 7.- 6. yüzyıllarda tüm Akdeniz’de yaygınlaşması ile birlikte elitlerin mezarlarına ölü hediyesi olarak bırakıldıkları bilinmektedir. Alabastronlar, Anadolu’da başta Lydia tümülüsleri olmak üzere bir
çok mezara prestij nesnesi olarak bırakılmışlardır. Batı Anadolu’da Akhaemenid egemenliği ile birlikte su mermeri alabastron geleneğinin yaygınlaşması, bölgedeki zengin su mermeri yataklarının da kullanılmasıyla üretimlerinde belirgin bir artışı doğurmuş olmalıdır. Hellenistik Dönem’den sonra ise alabastronların daha çok camdan üretildikleri görülmektedir.