Papers by Ahmet Metehan Şahin

Türk edebiyatında ve basın tarihinde yarattığı etki ve etrafında toplanan kişiler açısından öneml... more Türk edebiyatında ve basın tarihinde yarattığı etki ve etrafında toplanan kişiler açısından önemli bir konumda bulunan Servet-i Fünun dergisi, 1891 tarihinde yayın hayatına başlamış ve son sayısının çıktığı 1944 senesine kadar Edebiyât-ı Cedîde, Fecr-i Âtî ve Yedi Meşaleciler gibi tanınmış edebiyat topluluklarınca yayın organı olarak kullanılmıştır. Servet-i Fünun yayımlandığı elli yılı aşkın süre zarfında, birçok sanatkârın/nesillerin yetişmesinde önemli bir rol oynamış ve başta Ahmet İhsan (Tokgöz) olmak üzere Servet-i Fünun dergisinin kadrosunda yer alan diğer önemli isimler ile birlikte Türk edebiyatının ve basının en uzun soluklu dergilerinden biri olmayı başarmıştır. Servet-i Fünun dergisi'nin yayım hayatına devam ettiği sürede; Türk-Yunan Savaşı, Balkan Harbi, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gibi Türk milleti ile tarihi için dönüm noktası sayılabilecek mücadeleler gerçekleşmiş ve Servet-i Fünun kadrosunda yer alan yazar/şairler devri gözlemleyerek izlenimlerini dergi aracılığıyla gelecek nesillere aktarabilmiştir. Ali Ekrem Bolayır, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Tevfik Fikret ve Hüseyin Cahit Yalçın gibi devrin önde gelen isimleri; Türk ordusu/askeri, Türk milleti ve savaş/askerlik ile ilgili birçok yazı, şiir ve makaleler kaleme almıştır. Böylece Servet-i Fünun dergisinde bir tür harp edebiyatının varlık gösterdiği de görülmektedir. Bunun yanında dergide; savaşın birer tanığı olan sanatkârlar tarafından, harp tasavvurları da etkileyici bir şekilde yansıtılabilmiştir. Çalışmada; Servet-i Fünun dergisinde yer alan şairlerin/yazarların, derginin çeşitli sayılarında yayımladıkları şiirleri/yazıları incelemeye tabi tutulmuş böylece Servet-i Fünun dergisinin savaşı ele alış biçimi, savaşa olan bakış açısı ile savaşın dergiye nasıl ve ne derecede aksettiği tespit edilmeye çalışılmıştır.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emane� olan Cumhuriyet'imizin 100. Yılında 43 üniversi... more Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emane� olan Cumhuriyet'imizin 100. Yılında 43 üniversiteden 100 akademisyenin kaleminden anlamlı bir Cumhuriyet armağanı. Meşru� yet'ten Cumhuriyet'e giden yolda Balkan Savaşlarıyla, 1. Dünya Savaşıyla sınanmış, uçurumun kıyısında yıkık bir ülkenin Çanakkale Zaferi ile yeşeren umutlarına, küllerinden yeniden doğan Türk ulusunun Milli Mücadele yıllarına, Kurtuluş Savaşına, bağımsızlık ve hürriyete giden o zorlu yolculuklara tanıklık etmiş, ulusun sesi olmuş, Atatürk'ün sofrasında bulunmuş, sanat, edebiyat ve devlet adam olan Atatürk'ün ge� rdiği yenilikleri, ilke ve devrimleri alkışlamış, Atatürk Türkiye'si ve cumhuriyet kadınının özgürlük mücadelelerine dokunmuş, Anadolu insanının durumunu, köylüsüyle, aydınıyla, sana� yla, fi kirleriyle, bireyi, toplumu, kısacası Cumhuriyet yıllarını eserlerine taşıyabilmiş, bir şekilde Atatürk ile yahut Cumhuriyetle yolları kesişmiş olan modern Türk edebiya� nın önde gelen isimlerine, Türk edebiya� nın rengârenk 100 Türk Yazar 'ına keyifl i bir edebiyat yolculuğu…
Türk edebiyatı içerisinde Tanzimat Dönemi önemli bir konumdadır. Bu dönemde bireysel ve toplumsal... more Türk edebiyatı içerisinde Tanzimat Dönemi önemli bir konumdadır. Bu dönemde bireysel ve toplumsal sorunların yanında hem siyasi hem de edebî karmaşalar vuku bulmuş, Türk edebiyatına yeni his ve fikirlere ek olarak yeni türler de girmeye başlamıştır. Tanzimat Dönemi edebiyatçıları önceleri fikirlerini beyan etmek, seslerini duyurmak ve halk ile aralarında bir köprü kurmak maksadıyla gazeteyi benimsemişlerdir. Ancak zamanla mevcut olan türlerin kişilerin ideolojilerini yansıtma noktasında eksik yahut yetersiz kaldığı aşikâr olmuş böylece sanatçılar düşüncelerini duyurabilecekleri yeni türler aramaya koyulmuşlardır. Eski Türkler tarafından haberleşme amacıyla sıklıkla kullanılan

Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin daha net bir şekilde anlaşılabilmesi için öncelikle dönemin temel... more Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin daha net bir şekilde anlaşılabilmesi için öncelikle dönemin temelinde yer alan kavram ve unsurların iyi bir şekilde tahlil ve tespit edilmesi gerekmektedir. Cumhuriyet Dönemi'nin temelleri Millî Edebiyat Dönemi'nde atılmıştır. Bu yıllarda Birinci Dünya Savaşı neticelenmiş ve Osmanlı Devleti mağlup olmuş sayılarak düşman devletleri tarafından toprakları işgal edilmiştir. Geçmişte olduğu gibi hürriyetine her devirde düşkün olan Türkler için işgalden kurtulmanın çareleri aranmıştır. Netice itibarıyla da Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde vatanı, milleti ve bayrağı müdafaa etmenin çeşitli yollarını aramaya koyulmuştur. Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 sabahında Samsun'a çıkması ile birlikte Millî Mücadele ateşi yakılmış ve Kuvâ-yi Milliye ismi verilen millî bir hareket başlatılmıştır. Millî Mücadele'yi başlatarak millete inanç aşılayan Atatürk'te, doğuştan var olan millî bilincin filizlenerek büyümesine katkı sağlayan belli başlı amiller vardır. Bunların başında da okuduğu ve fikirlerinden etkilendiği sanatçılar gelir. Henüz lise yıllarında okumaya başladığı; Namık Kemal, Ziya Gökalp ve Mehmet Emin Yurdakul'un eserlerinden ve düşüncelerinden çok etkilenir. Bu isimler, Atatürk'te millî bir şuurun oluşmasında ve gelişmesinde önemli bir konumdadır. Özellikle Mehmet Emin Yurdakul'a ait olan ve "Cenge Giderken" başlığını taşıyan şiirde geçen, "Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur." mısrası, Atatürk'te Türklük şuurunun bütün benliğini sarmasında
Fikir, Kültür, Sanat ve Edebiyat Dergisi 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı ra... more Fikir, Kültür, Sanat ve Edebiyat Dergisi 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yüce milletimize baş sağlığı diliyoruz...
Büyük Taarruz 100'üncü Yıl Dönümünde Türk'ün Zafere Yüyüyüşü" kitabında yayımlanan yazıların yasa... more Büyük Taarruz 100'üncü Yıl Dönümünde Türk'ün Zafere Yüyüyüşü" kitabında yayımlanan yazıların yasal ve bilimsel sorumluluğu yazarlarına, kitabın yayın hakkı Milli Savunma Üniversitesi'ne aittir. Kitap, yayıncının izni olmaksızın çoğaltılamaz. Kaynak göstermek kaydıyla alıntı yapılabilir.

Türkiyat Mecmuası, 2019
ÖZ Millî Mücadele, Türk milletinin, büyük ve güçlü devletler karşısında her türlü yokluk, sıkıntı... more ÖZ Millî Mücadele, Türk milletinin, büyük ve güçlü devletler karşısında her türlü yokluk, sıkıntı ve imkânsızlık ile daha önce geçmişte benzeri görülmemiş fedakârlığının ve zaferinin adıdır. Sınırları belirlenmiş vatan topraklarında yaşayan bir insan topluluğunun "millet" vasfını kazanabilmesi için ortak bir kültürü, tarihi/ geçmişi, geleneği ve ülkeyi paylaşmaları gerekir. Aynı toprak parçasında yaşayan insanların millî kimliğini oluşturan unsurlardan en fazla önem arz edeni "vatan" kavramıdır. Bunun için vatan sınırları içerisinde yaşayan insanların toprağa, millete ve bayrağa olan sadakatlerini güçlendirmek, zamanı geldiğinde sahibi olduğu vatan topraklarının engin bir cesaret ve inançla savunmasını yapacak bireyler yetiştirmek için millî kimlik bilincinin gelecek nesillere kazandırılması gerekir. Bir topluluğun mensubu olan bireylere millî kimlik kazandırmak için kullanılan en önemli araçlardan biri ise edebiyattır. Millî Mücadele döneminde köylü-şehirli, memur-aydın, çocuk-yaşlı ve kadın-erkek fark etmeksizin bağımsızlık savaşı için emek sarf eden kişiler vardır. Bunlardan birisi de topluma millet vasfı kazandırmak için edebiyatı kullanan, vatanın kurtuluşunun ve milletin istiklâlinin temini için mücadele veren, cesur ve inançlı bir Türk kadını olan Halide Edib Adıvar'dır. Adıvar'ın Ateşten Gömlek isimli romanı Türk ruhunun yeniden alevlendirilmesi ve millî kimlik inşası oluşturması açısından Türk edebiyatı için önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla çalışmada, savaşı cephede bütün acılarıyla yaşamış biri olarak Adıvar'ın kaleme almış olduğu ve Kurtuluş Savaşı romanlarının ilki olan Ateşten Gömlek, millî kimlik inşası bağlamında irdelenmiş ve roman kişilerinden yola çıkılarak incelenmiştir.

Vakfı (TASAV) tarafından hazırlanıp Nisan, Ağustos ve Aralık aylarında olmak üzere yılda üç kez y... more Vakfı (TASAV) tarafından hazırlanıp Nisan, Ağustos ve Aralık aylarında olmak üzere yılda üç kez yayınlanan ve ulusal hakemli bir dergidir. Düşünce Dünyasında Türkiz, bilimsel danışman kurulunda ve yayın kurulunda bulundurduğu farklı disiplinlere mensup akademisyenler ile bilimsel nitelik ve yenilikten ödün vermeyen saygın bir akademik dergi olarak İngilizce ve Türkçe makalelere ve kitap tahlillerine yer vermektedir. Düşünce Dünyasında Türkiz; siyasî, sosyal ve ekonomik politikaların belirlenmesine, mevcut politikaların bilimsel veriler ışığında tahlil edilerek geliştirilmesine ve önemli sorunların çözümüne yönelik politika önerilerinin ortaya konmasına öncelik atfetmekte, disiplinler-arası araştırmaları teşvik etmektedir. Sosyal bilimlerin birçok alanında hazırlanacak araştırmalara yer veren Düşünce Dünyasında Türkiz, bilimselliğin ilk şartı olan nesnelliği temel yayın ilkelerinden biri olarak kabul eder. Dolayısıyla dergimize yayınlanmak üzere gönderilen tüm yazılar, tarafsız hakemler tarafından en hızlı şekilde gözden geçirilir ve uygun görülmesi hâlinde telif ücretleri yazarına ödenmek kaydıyla basılı ve elektronik ortamda yayınlanır. About the Journal Düşünce Dünyasında TÜRKİZ is a peer-reviewed journal on social sciences published quarterly by TASAV, a non-profit think-tank based in Ankara, Turkey. The editorial board has the authority to decide which papers comply with the rules and principles of academic writing and qualified for publication in the journal. Each paper submitted for publication is subject to review of at least two undisclosed referees. Having a paper published in this journal does not require any payment to TASAV.
TÜBİTAK ULAKBİM Sosyal ve Beşeri Bilimler Veri Tabanı Dergide yer alan yazılardan ve aktarılan gö... more TÜBİTAK ULAKBİM Sosyal ve Beşeri Bilimler Veri Tabanı Dergide yer alan yazılardan ve aktarılan görüşlerden yazarlar sorumludur.

Millî Mücadele'den Millî Kimlik İnşasına: Ateşten Gömlek From National Struggle to National Identity Construction: Ateşten Gömlek, 2019
ÖZ Millî Mücadele, Türk milletinin, büyük ve güçlü devletler karşısında her türlü yokluk, sıkıntı... more ÖZ Millî Mücadele, Türk milletinin, büyük ve güçlü devletler karşısında her türlü yokluk, sıkıntı ve imkânsızlık ile daha önce geçmişte benzeri görülmemiş fedakârlığının ve zaferinin adıdır. Sınırları belirlenmiş vatan topraklarında yaşayan bir insan topluluğunun "millet" vasfını kazanabilmesi için ortak bir kültürü, tarihi/ geçmişi, geleneği ve ülkeyi paylaşmaları gerekir. Aynı toprak parçasında yaşayan insanların millî kimliğini oluşturan unsurlardan en fazla önem arz edeni "vatan" kavramıdır. Bunun için vatan sınırları içerisinde yaşayan insanların toprağa, millete ve bayrağa olan sadakatlerini güçlendirmek, zamanı geldiğinde sahibi olduğu vatan topraklarının engin bir cesaret ve inançla savunmasını yapacak bireyler yetiştirmek için millî kimlik bilincinin gelecek nesillere kazandırılması gerekir. Bir topluluğun mensubu olan bireylere millî kimlik kazandırmak için kullanılan en önemli araçlardan biri ise edebiyattır. Millî Mücadele döneminde köylü-şehirli, memur-aydın, çocuk-yaşlı ve kadın-erkek fark etmeksizin bağımsızlık savaşı için emek sarf eden kişiler vardır. Bunlardan birisi de topluma millet vasfı kazandırmak için edebiyatı kullanan, vatanın kurtuluşunun ve milletin istiklâlinin temini için mücadele veren, cesur ve inançlı bir Türk kadını olan Halide Edib Adıvar'dır. Adıvar'ın Ateşten Gömlek isimli romanı Türk ruhunun yeniden alevlendirilmesi ve millî kimlik inşası oluşturması açısından Türk edebiyatı için önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla çalışmada, savaşı cephede bütün acılarıyla yaşamış biri olarak Adıvar'ın kaleme almış olduğu ve Kurtuluş Savaşı romanlarının ilki olan Ateşten Gömlek, millî kimlik inşası bağlamında irdelenmiş ve roman kişilerinden yola çıkılarak incelenmiştir. Anahtar kelimeler: Halide Edib Adıvar, Ateşten Gömlek, Millî mücadele, Millî kimlik inşası ABSTRACT National Struggle is the name given to the Turkish nation's sacrifice and triumph, a struggle the like of which which had never been seen before, with all manner of poverty, distress and impossibility against big and powerful states. In order for a community of people living within the borders of their homeland to be qualified as a nation, they must share a common culture, history, tradition and country. The most important factor that constitutes the national identity of the people living in the same land is the concept of "homeland". In order to strengthen the
Uploads
Papers by Ahmet Metehan Şahin