Conference Presentations by Ceren Aydoğan
MHP GENEL MERKEZ KADIN KOLLARI ANKARA
Bireyler arası ilişkilerin günlük yaşam eksenine taşındığı, evin herhangi bir ihtiyacını karşılam... more Bireyler arası ilişkilerin günlük yaşam eksenine taşındığı, evin herhangi bir ihtiyacını karşılamak için gidilen pazarlar, değişen dünya düzeninde arkadaşlık, dostluk, ahbaplık gibi manevi ilişkiler kurmaya ve güçlendirmeye vesile olmaktadır. Muğla'ya özgü lezzetlerini kıyafetlerin yanında ağız özelliklerinin canlı bir şekilde yaşatıldığı Menteşe/Muğla pazarları bu yönüyle kültürün güçlü bir aktarıcısı olmaya devam etmektedir.

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ Uluslararası Türk Kültürü ve Tarihi Sempozyumu, 19 Nisan 2018 - İSTANBUL
... more YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ Uluslararası Türk Kültürü ve Tarihi Sempozyumu, 19 Nisan 2018 - İSTANBUL
Çalışmada sözlü kültür dönemine ait özelliklerin metinler arası, göstergeler arası ve medyalar arası bir sürece girdiği ve medya unsuru olan dizilerde yeniden güncellendiği tespit edilmiştir. Gelişmesi ve özellikle internetin keşfedilmesi ile insanlık için bir kültürel yayılım başlamıştır Bu sebeple halk kültürü ürünleri, kendi toplumu temsil etmeye başlamıştır. Ekmek Teknesi, Diriliş Ertuğrul ve Deli Yürek adlı dizilerin diğer dizilere nazaran daha çok izlenilmesi, reyting rekorları kırmasının temel nedeni, izleyicinin dizilerde kendine ait bir şeyler bulmasıdır. Aynı konuyu ele alan birçok dizi olmasına rağmen, ele alış bakımından söz konusu diziler çok başarılıdır. Bu başarı karakterlerin özellikleri tarafından sağlanmıştır. Türk kültürünü başarılı biçimde izleyici ile buluşturan diziler, günümüze hala tekrar tekrar izlenilmeye devam etmiştir.
Çalışmamızdan sonra konuyla ilgili yapılan farklı bir çalışmada bu deyimin farklı bölgelerde de k... more Çalışmamızdan sonra konuyla ilgili yapılan farklı bir çalışmada bu deyimin farklı bölgelerde de kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunun da kültürel taşınma ve göçler aracılığıyla olduğu düşünülmektedir. II. INTERNATIONAL ACADEMIC RESEARCH CONGRESS, Alanya, 18 Ekim 2017.
Drafts by Ceren Aydoğan
Mitlerin herkes tarafından kabul edilecek bir tarifini yapmak zordur. Mitoloji, vakaların ortaya ... more Mitlerin herkes tarafından kabul edilecek bir tarifini yapmak zordur. Mitoloji, vakaların ortaya çıkışını, dünyanın oluşumunu açıklayan dinamik bir sistemdir. İlkel şuurun anlatımı olarak görülmesi ile birlikte değişen dünya ile insanın nesneye, evrene bakış açısını yüzyıllar öncesinden bizlere getirir.

Ancient population expansions and dispersals often leave enduring signatures in the cultural trad... more Ancient population expansions and dispersals often leave enduring signatures in the cultural traditions of their descendants, as well as in their genes and languages. The international folktale record has long been regarded as a rich context in which to explore these legacies. To date, investigations in this area have been complicated by a lack of historical data and the impact of more recent waves of diffusion. In this study, we introduce new methods for tackling these problems by applying comparative phylogenetic methods and autologistic modelling to analyse the relationships between folktales, population histories and geographical distances in Indo-European-speaking societies. We find strong correlations between the distributions of a number of folktales and phylogenetic, but not spatial, associations among populations that are consistent with vertical processes of cultural inheritance. Moreover, we show that these oral traditions probably originated long before the emergence of the literary record, and find evidence that one tale ('The Smith and the Devil') can be traced back to the Bronze Age. On a broader level, the kinds of stories told in ancestral societies can provide important insights into their culture, furnishing new perspectives on linguistic, genetic and archaeological reconstructions of human prehistory.
Papers by Ceren Aydoğan

Temrin’in ulaştığı bu başarı ile ilgili kaleme alınan yazılara ayrılan bölümde, Şeref Yılmaz’ın “... more Temrin’in ulaştığı bu başarı ile ilgili kaleme alınan yazılara ayrılan bölümde, Şeref Yılmaz’ın “Benzemez kimse sana”, Fatma Türkdoğan’ın, “Kale gibi muhkem bir dergi: Temrin”, Vefa Taşdelen’in “Hikâyemiz”, Nevzat Özkan’ın, “Temrinİn 100.sayısı kutlu olsun” ve Hüseyin Bargan’ın “Şeref çelengi” başlıklı değerlendirmelerini okuyacaksınız. Bakıtgül Kulcanova, Elabbas Bağırov, Reşad Mecid, Abdıkerim Muratov, Aydarbek Sarmanbetov, Selim Babullaoğlu, Eyvaz Zeynelov, Aslan Kuliyev, Nurullah Muhammed Raufhan, Ömer Küçükmehmetoğlu adlı yazarlar da aynı temayı farklı görüşler üzerinden konu edinip, kapsamlı tahlil ve sunumlarıyla katkıda bulunmuşlar.
Ahmet Avcı, “Flu Suretler”, Yaşar Beçene, “Kaç Mevsim” adlı dizeleriyle içerikteki yerlerini alan şairler olmuşlar. Kırgız edebiyatının tanınmış şair ve yazarlarından Manat Boobekova da beş güzel şiiriyle bu sayıya katkıda bulunmuş.
Ceren Akgün, müntehir bir şair olan Turgut Günay’ın hayatı, anıları ve sanatı üzerine yazmış. Şiirlerinin yanı sıra o döneme ait fotoğrafların da ışık tuttuğu bu önemli metni, “Yâda düşen bir şair: Yetik Ozan” başlığıyla okuyacaksınız. Ahu Zabun, “Hayal et” adlı denemesiyle bu sayının yazarlarından olmuş. Muhammet Mertek, “Olayları uzaktan okuyabilmek” başlıklı yazısında; tarihin üzücü olaylarına maruz kalıp haksızlık ve zulme uğrayan tanınmış kimselerin şahsında, iktidar ve güç sahibi mercilerin acımasızlığına ayna tutan eleştirileri dile getiren bir yazı kaleme almış.
Aslan Kuliyev’in, “Türk askeri” adıyla okuyacağınız hikâyesini dilimize, İmdat Avşar çevirmiş.
Kalmamat Kulamshaev, Demet Kübra Duman Kaya, Gamzenur Akgüney de bu sayıya emek sunan diğer çevirmenler olmuşlar.
TÜRKÇE EDİTÖR / TURKISH LANGUAGE EDITOR 2018 - 2019
Yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yetişmiş ilk kadın milletvekillerinden biri olan ve Tü... more Yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yetişmiş ilk kadın milletvekillerinden biri olan ve Türkiye’nin ilk kadın müfettişi Seniha Nafız Hızal gibi eğitimli, güçlü ve idealist nice Türk kadınlarımız vardır ki Türk medeniyetinin ileriye taşınmasında öncülük etmeye devam edeceklerdir.
İlkellerde sanat ve sanatçı olgusu bugünkü yapıda değildir. Yalnız sanatçının toplum içerisindeki... more İlkellerde sanat ve sanatçı olgusu bugünkü yapıda değildir. Yalnız sanatçının toplum içerisindeki yerini belli eden özel bir nişan veya rütbe var idi. Balubalı heykelciler, onur belirtisi olarak başlarında bir işaret taşımışlardı.
Kültürel farkları ırk farkı ile açıklamak mümkün değildir. Irk yoğunlaşmasını kültür farklarıyla ... more Kültürel farkları ırk farkı ile açıklamak mümkün değildir. Irk yoğunlaşmasını kültür farklarıyla izah edememekteyiz. İnsanlık tarihinde ırk etkenleriyle kültürel etkenlerin ve doğal faktörlerin karşılıklı etkileşimi değişmelerin yönünü ve derecesini belirlemektedir. Irkın ne olduğuna dair birbirinden farklı beş insanın görseline bakıp yorumlamak mümkündür. Hepsi Yahudi olduğuna inanır. Bir Yahudi ırkı belki yoktur ama besbelli ki Yahudi kültürü vardır.
Günümüzden yaklaşık 500 yıl önce, insanoğlunun uçmayı bilmediği zamanlarda Nazka yerlileri tarafı... more Günümüzden yaklaşık 500 yıl önce, insanoğlunun uçmayı bilmediği zamanlarda Nazka yerlileri tarafından çöle çizilen bu biçimler, içerisinde gizli bir mesajı mı barındırıyordu?
Yüzyıllarca, binlerce yıl geçtikten sonra insanın elinden gelip geçen çeşitli taşlardan yavaş yav... more Yüzyıllarca, binlerce yıl geçtikten sonra insanın elinden gelip geçen çeşitli taşlardan yavaş yavaş özellikleri ortak olan genel bir taş kavramı meydana geliyordu. Bütün taşlar sert olduğuna göre demek ki taş sert bir madde olmalıydı. Böylece bilimin ilk tohumları yani eşyalar hakkında kavramlar doğmuş oldu.
Endüstri Devrimi ile kentleşme, kaçınılmaz bir sonuç olarak görülmüştür. Bugünkü şehirleşme, ikin... more Endüstri Devrimi ile kentleşme, kaçınılmaz bir sonuç olarak görülmüştür. Bugünkü şehirleşme, ikinci bir kentleşme devrimidir.
http://bilimdili.com/arkeotarih/tarih-tarih/paleolitik-cagda-dogal-cevre-ve-iklim/
Hediye, insanların çoğunlukla özel günlerini hatırlatmak ve dostluğu hatırlatmak için verilen şey... more Hediye, insanların çoğunlukla özel günlerini hatırlatmak ve dostluğu hatırlatmak için verilen şeyler olarak tanımlanır. Hediye verip alma geleneği tüm toplumlarda işlevsel ve evrensel bir kültür kalıbıdır. Modern olsun ilkel olsun her kültür bu geleneği içerisinde korumuştur. Bu gelenek evrensel olduğu kadar toplumda işlevsel görevlere de sahiptir. Bu işlev toplumlarda daha çok insan ilişkilerinde yarar sağlama amacıyla görülmüştür.
http://bilimdili.com/doga-cevre/evrensel-evrimcilik-ve-kulturel-ekoloji/
http://bilimdili.com/arkeotarih/tarih-tarih/birincil-sozlu-kultur-doneminde-yasam-zevki/
http://bilimdili.com/dusunce/populer-olanin-insasi-gelenek-ve-modernite/
Uploads
Conference Presentations by Ceren Aydoğan
Çalışmada sözlü kültür dönemine ait özelliklerin metinler arası, göstergeler arası ve medyalar arası bir sürece girdiği ve medya unsuru olan dizilerde yeniden güncellendiği tespit edilmiştir. Gelişmesi ve özellikle internetin keşfedilmesi ile insanlık için bir kültürel yayılım başlamıştır Bu sebeple halk kültürü ürünleri, kendi toplumu temsil etmeye başlamıştır. Ekmek Teknesi, Diriliş Ertuğrul ve Deli Yürek adlı dizilerin diğer dizilere nazaran daha çok izlenilmesi, reyting rekorları kırmasının temel nedeni, izleyicinin dizilerde kendine ait bir şeyler bulmasıdır. Aynı konuyu ele alan birçok dizi olmasına rağmen, ele alış bakımından söz konusu diziler çok başarılıdır. Bu başarı karakterlerin özellikleri tarafından sağlanmıştır. Türk kültürünü başarılı biçimde izleyici ile buluşturan diziler, günümüze hala tekrar tekrar izlenilmeye devam etmiştir.
Drafts by Ceren Aydoğan
Papers by Ceren Aydoğan
Ahmet Avcı, “Flu Suretler”, Yaşar Beçene, “Kaç Mevsim” adlı dizeleriyle içerikteki yerlerini alan şairler olmuşlar. Kırgız edebiyatının tanınmış şair ve yazarlarından Manat Boobekova da beş güzel şiiriyle bu sayıya katkıda bulunmuş.
Ceren Akgün, müntehir bir şair olan Turgut Günay’ın hayatı, anıları ve sanatı üzerine yazmış. Şiirlerinin yanı sıra o döneme ait fotoğrafların da ışık tuttuğu bu önemli metni, “Yâda düşen bir şair: Yetik Ozan” başlığıyla okuyacaksınız. Ahu Zabun, “Hayal et” adlı denemesiyle bu sayının yazarlarından olmuş. Muhammet Mertek, “Olayları uzaktan okuyabilmek” başlıklı yazısında; tarihin üzücü olaylarına maruz kalıp haksızlık ve zulme uğrayan tanınmış kimselerin şahsında, iktidar ve güç sahibi mercilerin acımasızlığına ayna tutan eleştirileri dile getiren bir yazı kaleme almış.
Aslan Kuliyev’in, “Türk askeri” adıyla okuyacağınız hikâyesini dilimize, İmdat Avşar çevirmiş.
Kalmamat Kulamshaev, Demet Kübra Duman Kaya, Gamzenur Akgüney de bu sayıya emek sunan diğer çevirmenler olmuşlar.
Çalışmada sözlü kültür dönemine ait özelliklerin metinler arası, göstergeler arası ve medyalar arası bir sürece girdiği ve medya unsuru olan dizilerde yeniden güncellendiği tespit edilmiştir. Gelişmesi ve özellikle internetin keşfedilmesi ile insanlık için bir kültürel yayılım başlamıştır Bu sebeple halk kültürü ürünleri, kendi toplumu temsil etmeye başlamıştır. Ekmek Teknesi, Diriliş Ertuğrul ve Deli Yürek adlı dizilerin diğer dizilere nazaran daha çok izlenilmesi, reyting rekorları kırmasının temel nedeni, izleyicinin dizilerde kendine ait bir şeyler bulmasıdır. Aynı konuyu ele alan birçok dizi olmasına rağmen, ele alış bakımından söz konusu diziler çok başarılıdır. Bu başarı karakterlerin özellikleri tarafından sağlanmıştır. Türk kültürünü başarılı biçimde izleyici ile buluşturan diziler, günümüze hala tekrar tekrar izlenilmeye devam etmiştir.
Ahmet Avcı, “Flu Suretler”, Yaşar Beçene, “Kaç Mevsim” adlı dizeleriyle içerikteki yerlerini alan şairler olmuşlar. Kırgız edebiyatının tanınmış şair ve yazarlarından Manat Boobekova da beş güzel şiiriyle bu sayıya katkıda bulunmuş.
Ceren Akgün, müntehir bir şair olan Turgut Günay’ın hayatı, anıları ve sanatı üzerine yazmış. Şiirlerinin yanı sıra o döneme ait fotoğrafların da ışık tuttuğu bu önemli metni, “Yâda düşen bir şair: Yetik Ozan” başlığıyla okuyacaksınız. Ahu Zabun, “Hayal et” adlı denemesiyle bu sayının yazarlarından olmuş. Muhammet Mertek, “Olayları uzaktan okuyabilmek” başlıklı yazısında; tarihin üzücü olaylarına maruz kalıp haksızlık ve zulme uğrayan tanınmış kimselerin şahsında, iktidar ve güç sahibi mercilerin acımasızlığına ayna tutan eleştirileri dile getiren bir yazı kaleme almış.
Aslan Kuliyev’in, “Türk askeri” adıyla okuyacağınız hikâyesini dilimize, İmdat Avşar çevirmiş.
Kalmamat Kulamshaev, Demet Kübra Duman Kaya, Gamzenur Akgüney de bu sayıya emek sunan diğer çevirmenler olmuşlar.
ISBN: 978-605-68880-0-7
mücadele kavramına sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu çalışmada seçili metinlerde
mücadele kavramı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Söz konusu mücadelenin toplum
tarafından nasıl ve ne şekilde algılandığı, gelecek kuşaklara nasıl aktarıldığı, bu
aktarım yapılırken hangi değer ve kavramların öncelendiği seçilen metin
örneklerinden karşılaştırmalı sonuçlar tespit edilmeye çalışılmıştır.
Çalışmanın giriş kısmında anlatıma dayalı türler hakkında genel bilgiler ayrıntılarıyla
ele alınmıştır. Birinci bölümde mücadelede kişiler, tipler ve simgeleşen unsurlar
belirtilmiş, ikinci bölümde mücadelenin toplum tarafından nasıl ve ne şekilde
algılandığı, gelecek kuşaklara nasıl aktarıldığı, bu aktarım yapılırken hangi değer ve
kavramların öncelendiği seçilen metinlerle açıklanmıştır.
Araştırmanın bütününde insan tasavvurunda anlatı kişilerinin hangi amaca erişmek
için mücadele ettiğini ve bu mücadele sonucu toplumda nasıl konumlandırıldığı ortaya
çıkarmak hedeflenmiştir.