Skip to main content

Sefa COŞKUN

MEF University, İnternational Security and Strategic Studies, MA Student

Followers

11

Following

16

Co-author

1

Public Views

After completing my primary, secondary and high school education in Samsun, I continued my undergraduate education in Ege University, Department of History. Later, I completed my second undergraduate education in the Department of Geography of Ondokuz Mayıs University. I have been teaching since 2015. I continue my postgraduate education in the field of International Security and Strategy Studies at MEF University Institute of Social Sciences. My academic interests include: Water Policies, Watershed Governance, International Law, Environmental Law and Policies, Energy Security, Political Geography, Climate Change. In international congresses and summits, my academic presentations and works published in abstract and full text books are included.

less

Clement Canonne

Centre National de la Recherche Scientifique / French National Centre for Scientific Research

University of Oregon

University of Manitoba

International Journal of Nations Research

Daniel Mesa Gancedo

University of Zaragoza

Universidade Federal de Sergipe

Muhammadiyah university of purwokerto

Université Paris-Sorbonne (Paris IV)

InterestsView All (7)

Uploads

Teaching Documents by Sefa COŞKUN

USVES (Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Bilimleri Sempozyumu

KİTAP İNCELEMESİ "ORTADOĞU'DA DEVLET DIŞI SİLAHLI AKTÖRLER"

Drafts by Sefa COŞKUN

"TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE SU" Ayşegül KİBAROĞLU Ortadoğu Analiz Mayıs 2013 -Cilt:5 Sayı:53 Sayfa: 50-59 Sefa COŞKUN

Politikasının Şekillendiren Başlıca İlkeler ve Uluslararası Su Hukuku olmak üzere meydana gelen m... more Politikasının Şekillendiren Başlıca İlkeler ve Uluslararası Su Hukuku olmak üzere meydana gelen makale, iki bölümden oluşmaktadır. Makalenin girişinde yazar, Türkiye'nin su politikası, gıda güvenliği, tarımsal üretimi artırma kırsal alanlarda artan içme suyu ihtiyacı ve bunlarla birlikte bölgeler arası sosyoekonomik kalkınma ve refah seviyesini belirleme hususunda suyun kritik bir değere sahip olduğunu aktarmaktadır. Sınıraşan suların Türk dış politikasının gündemi haline gelmesi, soğuk savaş döneminde özellikle 1980'li yıllarda Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)'la birlikte Sınıraşan suların dış politikada bir mesele haline dönüştüğünü ve Türkiye'nin toplam sınırları içerisinde nehirlerin %22'lik bir dilime sahip olduğunu belirtmiştir. Türkiye'nin bulunmuş olduğu coğrafi konuma bağlı olarak soğuk savaş sürecinde farklı bloklarda yer alan sınır komşularıyla örf'i hukuk kuralları ve uluslararası hukuk kurallarına bağlı kalarak nehir havza komşusu olduğu ülkelerle Türkiye'nin uzlaşmacı, arabulucu ve sulh temelli bir dış politika takip ettiğini belirtilmiştir. Ayşegül KİBAROĞLU, makalenin ikinci bölümde özellikle sınıraşan suların, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, fiziki ve beşeri coğrafya şartlarına bağlı olarak, tarihsel, kültürel, ikili siyasi ilişkiler açısından devlet içerisinde "karar verici, yapıcı politika üreten" T.C. Dışişleri Bakanlığı'nın temel ilkeleri haline dönüşmüş ve dış politika belirlenirken ülkenin ulusal menfaatlerini gözeten ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde aktif bir dış politika olarak belirlendiğini aktarmıştır. 1954 yılında kurulan D.S.İ.'nin kuruluş amacını aktaran KİBAROĞLU, bununla birlikte kurumsal gelişimi de aktarmış ve sırasıyla bugün T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı altında bir genel müdürlük olarak oluşturulmuş olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün oluşumunu aktarmış ve 2010 yılında yine bugün T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı bir düşünce kuruluşu olan Su Enstitüsü'nün (SUEN)'in kuruluşunu aktarmıştır.

Papers by Sefa COŞKUN

COSKUN REAZLİM ÇERÇEVESİNDE MİLLİYETÇİLİĞİN BİR ARGÜMAN OLARAK KULLANILMASI KOSAVA SAVAŞI ÖRNEĞİ

REAZLİM ÇERÇEVESİNDE MİLLİYETÇİLİĞİN BİR ARGÜMAN OLARAK KULLANILMASI: KOSAVA SAVAŞI ÖRNEĞİ, 2019

Bu çalışmada Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan Kosova Savaşı üzerinden Avrupa Birliği’ne ... more Bu çalışmada Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan Kosova Savaşı üzerinden Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin ulusal çıkarlar/menfaatler doğrultusunda farklı hareket etmeleri üzerinde örnek vak’alar incelenerek değerlendirilmiştir. Özellikle post-sovyet döneminde Balkanlarda meydana gelen güç savaşında ülkelerin Kosova’nın sahip olduğu doğal coğrafi özelliklerinden olan enerji kaynaklarına hâkim olmak için milliyetçiliği bir argüman olarak kullanmışlar ve bu doğrultuda aynı birlik içerisinde beraber hareket etmesi gereken üye devletlerin farklı ekonomi-politik sebeplere dayanarak realizm çerçevesinde Kosova Savaşı’na müdahil olan üye ülkelere yönelik bir dış politika analizi yapılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği (AB), Sovyetler, Kosova Savaşı, Realizm, Milliyetçilik, Enerji Kaynakları.

ÇEVRE SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE "GÜVENLİK YAKLAŞIMI" MI, "KALKINMA YALAŞIMI" MI, FAYDALI VE ETKİLİ OLACAKTIR

Çevre sorunları ne zaman dünyada güvenlik endişesi olarak görülmeye başlamıştır?

Conference Presentations by Sefa COŞKUN

Combating Climate Change Policiesand Turkey

by Sefa COŞKUN and YUNUS BEYHAN

4 th INTERNATIONAL CONGRESS ON ECONOMICS FINANCE AND ENERGY POLITICAL "ECONOMY OF ENERGY REVOLUTION", 2020

With the industrialization, the amount of carbon in the atmosphere has increased. Today, global c... more With the industrialization, the amount of carbon in the atmosphere has
increased. Today, global climate change is experienced due to the increasing carbon emission. In this study, Turkey’s global climate change
policies on the role of climate change and the fight for its political stance
regarding the scope of the ministry of combating climate change official that they have released documents, reports and the IPCC decided
that they have released the NGOs was held to examine in the light. The
main question of the study, to what extent Turkey also contributes to the
global fight against climate change and how policies are implemented in
the contribution of countries have provided? An answer to the problem
was sought. In this study, Turkey’s fight against climate change Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC) and the pre-condition was
investigated under two separate sections, namely after the case

TÜRKİYE'DE YERALTI SU HUKUKU: TEHDİTLER VE FIRSATLAR

USBİK 2020 3.ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ TAM METİN E-KİTABI , 2020

Özet Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle bölgesel ölçekte çevresine göre nispeten zeng... more Özet Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle bölgesel ölçekte çevresine göre nispeten zengin su kaynaklarına sahip olmasına karşın, etkin ve doğru kullanıma yönelik politikaların varlığı 2000'li yılların başlarından itibaren tartışılan bir konudur. Bu makalenin yazılış amacı ise, Türkiye'nin 2000 yılında Avrupa Birliği (AB) uyum süreci çevresinde kabul ettiği AB Su Çerçeve Direktifi (SÇD) bağlamında yüzeysel suların hukuki olarak daha kapsamlı korunmasına karşın akiferlerin korunması konusunda, Avrupa Birliği (AB) Su Çerçeve Direktifi (SÇD) ve ülkemizde T.C. Tarım ve Gıda Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan yeraltı su kanunu ve bu kanunun uygulayıcı görevini icra eden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (D.S.İ.), değişen fiziki coğrafya şartlarına bağlı olarak; kuraklık, çölleşme riski, obruk oluşumu, yanlış tarım uygulamalarına bağlı olarak yeraltı su kalitesinin düşmesi gibi değişen durumlar söz konusu olmaktadır. Bu çalışmada amaç, mevcut yeraltı su kanunu ve bu kanunun tatbik noktasında yeterli kontroller yapılıyor mu, eğer yapılıyorsa tehditler ortaya çıkmadan önlem zamanında alınıyor mu? Sorularına yanıt bulmaktır. Abstract As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural resources started to be used up quickly. Accordingly, both the strategic and economic importance of water increased. During the cold war period between the USA and the USSR in the 20th century, countries' perception of security was directed towards external military security threats. With the collapse of the eastern bloc, changes began to be made in the security paradigms and perceptions of countries. In this context, the concept of environmental security has emerged as the working area of the discipline of international relations. According to the environmental security concept, the main argument that countries will use in national and international policies has been the issues that determine our life and future, such as combating climate change, water security and food security. Turkey is a rich country in water resources with respect to the circumference to its geographical location. Although Turkey is a rich country with water resources, it can not be used effectively and efficiently. The European Parliament adopted the EU Water Framework Directive (WFD) in 2000 and Turkey accepted it within the context of the EU Harmonization Process which covers the laws. The purpose of this study is to compare the EU Groundwater Directive under WFD to Law on Groundwater which published on the Official Gazette of Turkey, and to evaluate legal and institutional aspects of the threats and opportunities that will arise in our country's membership in the EU and in the fight against climate change. The purpose of this study is also to make sufficient controls on the existing ground water law and its application point, if measures are taken before threats take place and does the institutional structure work sufficiently in mapping and reporting threats to ground water.

Pkk Terör Örgütü ve Su Kaynakları Arasındaki̇ İlişkiyi Bölgesel Güvenli̇k Kompleksi̇ Teori̇si̇ne Göre İncelenmesi̇ USVES BİLDİRİ

USVES (ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER VE EĞİTİM BİLİMLERİ SEMPOZYUMU) İSTANBUL ÖZET KİTAPÇIĞI, 2020

Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi (RCST) Barry Buzan ve arkadaşları tarafından Kopenhang Okulu’... more Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi (RCST) Barry Buzan ve arkadaşları tarafından
Kopenhang Okulu’nda ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre, güvenlik politikalarının
değerlendirilmesi ve analizinde ülke içindeki unsurlar, bölgesel unsurlar/devletler ve
uluslararası aktörler arasında dostluk ve düşmanlık ilişkilerini nötr, zayıf dost, güçlü dost, zayıf
düşman ve güçlü düşman olarak sınıflandırılarak güvenlik yaklaşımının analizini daha etkili bir
biçimde yapmaya yarar sağlamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin 1980’li yılların başından beri
aktif olarak mücadele ettiği terör örgütü PKK ve amaçlarına farklı bir perspektiften
yaklaşılmaya çalışılmaktadır.

Books by Sefa COŞKUN

GROUNDWATER LAW IN TURKEY: THREATS AND OPPORTUNITIES

USBIK 2020 3.ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ ÖZET E-KİTABI , 2020

As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural r... more As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural resources started to be used up quickly. Accordingly, both the strategic and economic importance of water increased. During the cold war period between the USA and the USSR in the 20th century, countries' perception of security was directed towards external military security threats. With the collapse of the eastern bloc, changes began to be made in the security paradigms and perceptions of countries. In this context, the concept of environmental security has emerged as the working area of the discipline of international relations. According to the environmental security concept, the main argument that countries will use in national and international policies has been the issues that determine our life and future, such as combating climate change, water security and food security. Turkey is a rich country in water resources with respect to the circumference to its geographical location. Although Turkey is a rich country with water resources, it can not be used effectively and efficiently. The European Parliament adopted the EU Water Framework Directive (WFD) in 2000 and Turkey accepted it within the context of the EU Harmonization Process which covers the laws. The purpose of this study is to compare the EU Groundwater Directive under WFD to Law on Groundwater which published on the Official Gazette of Turkey, and to evaluate legal and institutional aspects of the threats and opportunities that will arise in our country's membership in the EU and in the fight against climate change. The purpose of this study is also to make sufficient controls on the existing ground water law and its application point, if threats are taken before the measures take place before the emergence, and does the institutional structure work sufficiently in mapping and reporting ground water.

USVES (Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Bilimleri Sempozyumu

KİTAP İNCELEMESİ "ORTADOĞU'DA DEVLET DIŞI SİLAHLI AKTÖRLER"

"TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE SU" Ayşegül KİBAROĞLU Ortadoğu Analiz Mayıs 2013 -Cilt:5 Sayı:53 Sayfa: 50-59 Sefa COŞKUN

Politikasının Şekillendiren Başlıca İlkeler ve Uluslararası Su Hukuku olmak üzere meydana gelen m... more Politikasının Şekillendiren Başlıca İlkeler ve Uluslararası Su Hukuku olmak üzere meydana gelen makale, iki bölümden oluşmaktadır. Makalenin girişinde yazar, Türkiye'nin su politikası, gıda güvenliği, tarımsal üretimi artırma kırsal alanlarda artan içme suyu ihtiyacı ve bunlarla birlikte bölgeler arası sosyoekonomik kalkınma ve refah seviyesini belirleme hususunda suyun kritik bir değere sahip olduğunu aktarmaktadır. Sınıraşan suların Türk dış politikasının gündemi haline gelmesi, soğuk savaş döneminde özellikle 1980'li yıllarda Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)'la birlikte Sınıraşan suların dış politikada bir mesele haline dönüştüğünü ve Türkiye'nin toplam sınırları içerisinde nehirlerin %22'lik bir dilime sahip olduğunu belirtmiştir. Türkiye'nin bulunmuş olduğu coğrafi konuma bağlı olarak soğuk savaş sürecinde farklı bloklarda yer alan sınır komşularıyla örf'i hukuk kuralları ve uluslararası hukuk kurallarına bağlı kalarak nehir havza komşusu olduğu ülkelerle Türkiye'nin uzlaşmacı, arabulucu ve sulh temelli bir dış politika takip ettiğini belirtilmiştir. Ayşegül KİBAROĞLU, makalenin ikinci bölümde özellikle sınıraşan suların, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, fiziki ve beşeri coğrafya şartlarına bağlı olarak, tarihsel, kültürel, ikili siyasi ilişkiler açısından devlet içerisinde "karar verici, yapıcı politika üreten" T.C. Dışişleri Bakanlığı'nın temel ilkeleri haline dönüşmüş ve dış politika belirlenirken ülkenin ulusal menfaatlerini gözeten ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde aktif bir dış politika olarak belirlendiğini aktarmıştır. 1954 yılında kurulan D.S.İ.'nin kuruluş amacını aktaran KİBAROĞLU, bununla birlikte kurumsal gelişimi de aktarmış ve sırasıyla bugün T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı altında bir genel müdürlük olarak oluşturulmuş olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün oluşumunu aktarmış ve 2010 yılında yine bugün T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı bir düşünce kuruluşu olan Su Enstitüsü'nün (SUEN)'in kuruluşunu aktarmıştır.

COSKUN REAZLİM ÇERÇEVESİNDE MİLLİYETÇİLİĞİN BİR ARGÜMAN OLARAK KULLANILMASI KOSAVA SAVAŞI ÖRNEĞİ

REAZLİM ÇERÇEVESİNDE MİLLİYETÇİLİĞİN BİR ARGÜMAN OLARAK KULLANILMASI: KOSAVA SAVAŞI ÖRNEĞİ, 2019

Bu çalışmada Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan Kosova Savaşı üzerinden Avrupa Birliği’ne ... more Bu çalışmada Sovyetlerin çöküşünden sonra ortaya çıkan Kosova Savaşı üzerinden Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin ulusal çıkarlar/menfaatler doğrultusunda farklı hareket etmeleri üzerinde örnek vak’alar incelenerek değerlendirilmiştir. Özellikle post-sovyet döneminde Balkanlarda meydana gelen güç savaşında ülkelerin Kosova’nın sahip olduğu doğal coğrafi özelliklerinden olan enerji kaynaklarına hâkim olmak için milliyetçiliği bir argüman olarak kullanmışlar ve bu doğrultuda aynı birlik içerisinde beraber hareket etmesi gereken üye devletlerin farklı ekonomi-politik sebeplere dayanarak realizm çerçevesinde Kosova Savaşı’na müdahil olan üye ülkelere yönelik bir dış politika analizi yapılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği (AB), Sovyetler, Kosova Savaşı, Realizm, Milliyetçilik, Enerji Kaynakları.

ÇEVRE SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE "GÜVENLİK YAKLAŞIMI" MI, "KALKINMA YALAŞIMI" MI, FAYDALI VE ETKİLİ OLACAKTIR

Çevre sorunları ne zaman dünyada güvenlik endişesi olarak görülmeye başlamıştır?

Combating Climate Change Policiesand Turkey

by Sefa COŞKUN and YUNUS BEYHAN

4 th INTERNATIONAL CONGRESS ON ECONOMICS FINANCE AND ENERGY POLITICAL "ECONOMY OF ENERGY REVOLUTION", 2020

With the industrialization, the amount of carbon in the atmosphere has increased. Today, global c... more With the industrialization, the amount of carbon in the atmosphere has
increased. Today, global climate change is experienced due to the increasing carbon emission. In this study, Turkey’s global climate change
policies on the role of climate change and the fight for its political stance
regarding the scope of the ministry of combating climate change official that they have released documents, reports and the IPCC decided
that they have released the NGOs was held to examine in the light. The
main question of the study, to what extent Turkey also contributes to the
global fight against climate change and how policies are implemented in
the contribution of countries have provided? An answer to the problem
was sought. In this study, Turkey’s fight against climate change Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC) and the pre-condition was
investigated under two separate sections, namely after the case

TÜRKİYE'DE YERALTI SU HUKUKU: TEHDİTLER VE FIRSATLAR

USBİK 2020 3.ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ TAM METİN E-KİTABI , 2020

Özet Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle bölgesel ölçekte çevresine göre nispeten zeng... more Özet Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle bölgesel ölçekte çevresine göre nispeten zengin su kaynaklarına sahip olmasına karşın, etkin ve doğru kullanıma yönelik politikaların varlığı 2000'li yılların başlarından itibaren tartışılan bir konudur. Bu makalenin yazılış amacı ise, Türkiye'nin 2000 yılında Avrupa Birliği (AB) uyum süreci çevresinde kabul ettiği AB Su Çerçeve Direktifi (SÇD) bağlamında yüzeysel suların hukuki olarak daha kapsamlı korunmasına karşın akiferlerin korunması konusunda, Avrupa Birliği (AB) Su Çerçeve Direktifi (SÇD) ve ülkemizde T.C. Tarım ve Gıda Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan yeraltı su kanunu ve bu kanunun uygulayıcı görevini icra eden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (D.S.İ.), değişen fiziki coğrafya şartlarına bağlı olarak; kuraklık, çölleşme riski, obruk oluşumu, yanlış tarım uygulamalarına bağlı olarak yeraltı su kalitesinin düşmesi gibi değişen durumlar söz konusu olmaktadır. Bu çalışmada amaç, mevcut yeraltı su kanunu ve bu kanunun tatbik noktasında yeterli kontroller yapılıyor mu, eğer yapılıyorsa tehditler ortaya çıkmadan önlem zamanında alınıyor mu? Sorularına yanıt bulmaktır. Abstract As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural resources started to be used up quickly. Accordingly, both the strategic and economic importance of water increased. During the cold war period between the USA and the USSR in the 20th century, countries' perception of security was directed towards external military security threats. With the collapse of the eastern bloc, changes began to be made in the security paradigms and perceptions of countries. In this context, the concept of environmental security has emerged as the working area of the discipline of international relations. According to the environmental security concept, the main argument that countries will use in national and international policies has been the issues that determine our life and future, such as combating climate change, water security and food security. Turkey is a rich country in water resources with respect to the circumference to its geographical location. Although Turkey is a rich country with water resources, it can not be used effectively and efficiently. The European Parliament adopted the EU Water Framework Directive (WFD) in 2000 and Turkey accepted it within the context of the EU Harmonization Process which covers the laws. The purpose of this study is to compare the EU Groundwater Directive under WFD to Law on Groundwater which published on the Official Gazette of Turkey, and to evaluate legal and institutional aspects of the threats and opportunities that will arise in our country's membership in the EU and in the fight against climate change. The purpose of this study is also to make sufficient controls on the existing ground water law and its application point, if measures are taken before threats take place and does the institutional structure work sufficiently in mapping and reporting threats to ground water.

Pkk Terör Örgütü ve Su Kaynakları Arasındaki̇ İlişkiyi Bölgesel Güvenli̇k Kompleksi̇ Teori̇si̇ne Göre İncelenmesi̇ USVES BİLDİRİ

USVES (ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER VE EĞİTİM BİLİMLERİ SEMPOZYUMU) İSTANBUL ÖZET KİTAPÇIĞI, 2020

Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi (RCST) Barry Buzan ve arkadaşları tarafından Kopenhang Okulu’... more Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi (RCST) Barry Buzan ve arkadaşları tarafından
Kopenhang Okulu’nda ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre, güvenlik politikalarının
değerlendirilmesi ve analizinde ülke içindeki unsurlar, bölgesel unsurlar/devletler ve
uluslararası aktörler arasında dostluk ve düşmanlık ilişkilerini nötr, zayıf dost, güçlü dost, zayıf
düşman ve güçlü düşman olarak sınıflandırılarak güvenlik yaklaşımının analizini daha etkili bir
biçimde yapmaya yarar sağlamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin 1980’li yılların başından beri
aktif olarak mücadele ettiği terör örgütü PKK ve amaçlarına farklı bir perspektiften
yaklaşılmaya çalışılmaktadır.

GROUNDWATER LAW IN TURKEY: THREATS AND OPPORTUNITIES

USBIK 2020 3.ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ ÖZET E-KİTABI , 2020

As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural r... more As a result of the industrialization movements experienced in the 19th century, limited natural resources started to be used up quickly. Accordingly, both the strategic and economic importance of water increased. During the cold war period between the USA and the USSR in the 20th century, countries' perception of security was directed towards external military security threats. With the collapse of the eastern bloc, changes began to be made in the security paradigms and perceptions of countries. In this context, the concept of environmental security has emerged as the working area of the discipline of international relations. According to the environmental security concept, the main argument that countries will use in national and international policies has been the issues that determine our life and future, such as combating climate change, water security and food security. Turkey is a rich country in water resources with respect to the circumference to its geographical location. Although Turkey is a rich country with water resources, it can not be used effectively and efficiently. The European Parliament adopted the EU Water Framework Directive (WFD) in 2000 and Turkey accepted it within the context of the EU Harmonization Process which covers the laws. The purpose of this study is to compare the EU Groundwater Directive under WFD to Law on Groundwater which published on the Official Gazette of Turkey, and to evaluate legal and institutional aspects of the threats and opportunities that will arise in our country's membership in the EU and in the fight against climate change. The purpose of this study is also to make sufficient controls on the existing ground water law and its application point, if threats are taken before the measures take place before the emergence, and does the institutional structure work sufficiently in mapping and reporting ground water.