
Ozan Avcı
Address: Istanbul / Turkey
less
Related Authors
Grace Lees-Maffei
University of Hertfordshire
Judith L Green
University of California, Santa Barbara
Michael Spivey
University of California, Merced
Stephen Muecke
University of Notre Dame (Australia)
Benjamin Noys
University of Chichester
Stefano Maffei
Politecnico di Milano
David Seamon
Kansas State University
Babette Babich
Fordham University
Pelin Tan
Batman University
Paula Tavares
Polytechnic Institute of Cávado and Ave
InterestsView All (21)
Uploads
Papers by Ozan Avcı
to push creating and doing beyond the boundaries of architectural design studios at universities. In this essay, I would like to focus on follies that we have been designing since 2015 in our DBS program as a pedagogical approach in architectural design education. Follies are pregnant points that can give birth to various forms and functions. Their open structure allows a collective design process with the participation of tutors, students, users, locals, municipalities, and NGOs. Through DBS project our students get a real design experience in a real place with real people, discover the difficulties of this process, improve their communication skills and comprehend the power of design to be used as a tool to improve the lives of everyone. As a result, we believe that designing and creating follie-like structures is critical in architectural design education.
The Utopia at Work exhibition has been curated to feature the work of 18 international architecture schools, including MEF University Faculty of Arts Design and Architecture (FADA). Each of these schools were asked to imagine the future of Chambord while considering the overarching concept of utopia that is deeply embedded in the Chateau’s creation and history.
MEF FADA DesignLab proposed a project titled “Filling in the Blanks” that offers the rebirth as a process-based design that enables the user to be engaged in the progress. By doing so, Château de Chambord is now an utopian home for everyone rather than a house for a single noble family.
ISBN Chambord: 978-2-9540952-8-8
ISBN Faton: 978-2-87844-267-0
Marc J. Neveu, “Crisis, Crisis, Everywhere” başlıklı yazısında Edmund Husserl’in 1936 yılında yazdığı “The Crisis of European Sciences and Transcendental Phenomenology” metnine referans vererek krizin öznel dünyamızla ilişkisini açıklamaya çalışır.(1) Husserl’in kısaca eleştirdiği şey, “bilimlerin nesnel modeli doğru olsa bile müşterek deneyimimizin zenginliğinin nedenini açıklayamamaları”dır. Husserl, bilimin sözde nesnel dünya görüşünü temel alan kavramın “yaşam dünyası” (lebenswelt)-müşterek yaşanan dünya- kavramı olduğunu öne sürer. Konuya bu perspektiften bakılırsa, öznelle nesnel arasında net bir ayrım yoktur. Krizde, nesnel olan yıkıldığında, bilim öncesi yaşam dünyası kalır ve Husserl’e göre bu, varoluş hissini iyileştirebilir. Dolayısıyla içinde yaşadığımız tek bir dünyadan bahsetmek yerine kendi deneyimlerimizle ürettiğimiz çoklu dünyalardan söz etmek mümkündür. Kriz anlarının bu çoklu dünyaların keşfini olanaklı hale getirdiği söylenebilir.İçinde bulunduğumuz zaman diliminin en güncel kavramlarından biri olan kriz, mimarlık eğitimi bağlamında da çeşitli konuların tartışılmasına aracılık eder: Dünyada yaşanan ekonomik, politik, ekolojik vb. krizlerin mimarlık mesleğine ve eğitimine yansımaları nelerdir? Eğitimde yaşanan krizler nelerdir? Eğitim pedagojileri öğrencilerin yaşadıkları krizleri aşmalarına ne kadar yardımcı olabilmektedir? Krizde üretim yapmak mümkün müdür? Bilginin erişiminin ve paylaşımının arttığı günümüzde, etik meseleler bir krize dönüşmekte midir? Türkiye özelinde yeni açılan üniversite ve yetersiz akademisyen ilişkisi nasıl bir krizi tetiklemektedir? Mimarlık eğitiminde dikte edilen standartlar ile aynılaşma bir tür krize mi işaret etmektedir? Ekonomik krizle yeni mezun mimarlar nasıl baş edebilirler?
2-3 Kasım 2018 tarihlerinde MEF Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde düzenlediğimiz 47. Mimarlık Bölüm Başkanları İletişim Grubu (MOBBİG) toplantısında(2) bu ve benzeri sorular eş zamanlı yuvarlak masa toplantılarında, mimarlık eğitiminin tüm aktörleri ile birlikte yatay bir organizasyonla dünya, eğitim, üretim, akademisyenlik, öğrenci olmak başlıkları altında tartışıldı. Bu yazı, 47. MOBBİG toplantısının tüm aşamaları boyunca bizim zihinlerimizde tetiklediği sorular ışığında mimarlık eğitimindeki olası kriz hallerini olumlu ve olumsuz yönleriyle ortamın halleri, eğitimci olmak ve öğrenci olmak ara başlıkları ile tartışmayı hedefliyor.
to push creating and doing beyond the boundaries of architectural design studios at universities. In this essay, I would like to focus on follies that we have been designing since 2015 in our DBS program as a pedagogical approach in architectural design education. Follies are pregnant points that can give birth to various forms and functions. Their open structure allows a collective design process with the participation of tutors, students, users, locals, municipalities, and NGOs. Through DBS project our students get a real design experience in a real place with real people, discover the difficulties of this process, improve their communication skills and comprehend the power of design to be used as a tool to improve the lives of everyone. As a result, we believe that designing and creating follie-like structures is critical in architectural design education.
The Utopia at Work exhibition has been curated to feature the work of 18 international architecture schools, including MEF University Faculty of Arts Design and Architecture (FADA). Each of these schools were asked to imagine the future of Chambord while considering the overarching concept of utopia that is deeply embedded in the Chateau’s creation and history.
MEF FADA DesignLab proposed a project titled “Filling in the Blanks” that offers the rebirth as a process-based design that enables the user to be engaged in the progress. By doing so, Château de Chambord is now an utopian home for everyone rather than a house for a single noble family.
ISBN Chambord: 978-2-9540952-8-8
ISBN Faton: 978-2-87844-267-0
Marc J. Neveu, “Crisis, Crisis, Everywhere” başlıklı yazısında Edmund Husserl’in 1936 yılında yazdığı “The Crisis of European Sciences and Transcendental Phenomenology” metnine referans vererek krizin öznel dünyamızla ilişkisini açıklamaya çalışır.(1) Husserl’in kısaca eleştirdiği şey, “bilimlerin nesnel modeli doğru olsa bile müşterek deneyimimizin zenginliğinin nedenini açıklayamamaları”dır. Husserl, bilimin sözde nesnel dünya görüşünü temel alan kavramın “yaşam dünyası” (lebenswelt)-müşterek yaşanan dünya- kavramı olduğunu öne sürer. Konuya bu perspektiften bakılırsa, öznelle nesnel arasında net bir ayrım yoktur. Krizde, nesnel olan yıkıldığında, bilim öncesi yaşam dünyası kalır ve Husserl’e göre bu, varoluş hissini iyileştirebilir. Dolayısıyla içinde yaşadığımız tek bir dünyadan bahsetmek yerine kendi deneyimlerimizle ürettiğimiz çoklu dünyalardan söz etmek mümkündür. Kriz anlarının bu çoklu dünyaların keşfini olanaklı hale getirdiği söylenebilir.İçinde bulunduğumuz zaman diliminin en güncel kavramlarından biri olan kriz, mimarlık eğitimi bağlamında da çeşitli konuların tartışılmasına aracılık eder: Dünyada yaşanan ekonomik, politik, ekolojik vb. krizlerin mimarlık mesleğine ve eğitimine yansımaları nelerdir? Eğitimde yaşanan krizler nelerdir? Eğitim pedagojileri öğrencilerin yaşadıkları krizleri aşmalarına ne kadar yardımcı olabilmektedir? Krizde üretim yapmak mümkün müdür? Bilginin erişiminin ve paylaşımının arttığı günümüzde, etik meseleler bir krize dönüşmekte midir? Türkiye özelinde yeni açılan üniversite ve yetersiz akademisyen ilişkisi nasıl bir krizi tetiklemektedir? Mimarlık eğitiminde dikte edilen standartlar ile aynılaşma bir tür krize mi işaret etmektedir? Ekonomik krizle yeni mezun mimarlar nasıl baş edebilirler?
2-3 Kasım 2018 tarihlerinde MEF Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde düzenlediğimiz 47. Mimarlık Bölüm Başkanları İletişim Grubu (MOBBİG) toplantısında(2) bu ve benzeri sorular eş zamanlı yuvarlak masa toplantılarında, mimarlık eğitiminin tüm aktörleri ile birlikte yatay bir organizasyonla dünya, eğitim, üretim, akademisyenlik, öğrenci olmak başlıkları altında tartışıldı. Bu yazı, 47. MOBBİG toplantısının tüm aşamaları boyunca bizim zihinlerimizde tetiklediği sorular ışığında mimarlık eğitimindeki olası kriz hallerini olumlu ve olumsuz yönleriyle ortamın halleri, eğitimci olmak ve öğrenci olmak ara başlıkları ile tartışmayı hedefliyor.