Papers by Fatma Şişli

The concept of materialism which expresses the importance given to material objects, expresses de... more The concept of materialism which expresses the importance given to material objects, expresses devotion to material needs and desires. Materialism affects people's attitudes and behaviors. For materialists, property, life and identity are important concepts. In addition, materialistic tendencies negatively affect young people and create feelings such as greed and stinginess. Bullying is a behavior that involves physical or psychological violence resulting from the power imbalance between the victim and the bully. This behavior, which is common among young people, especially in schools, includes characteristics such as "repetition", "intentionality" and "power imbalance". The act of bullying can be caused by an imbalance in social status and is often associated with peer pressure. The study aimed to measure whether consumers' material values are reflected in brand bullying and the findings were examined using the structural equation method. According to the results obtained, it was seen that consumers' material values affect brand bullying. The study revealed that brand identity and loyalty have a positive effect on centrality and success values, while brand bullying has a negative effect. In addition, the study is considered important because it can provide a basis for future studies by understanding consumers' behavior in the market and expanding the information in the literature. It is also thought that the study will guide future studies by conducting it on consumers with different demographic and descriptive characteristics.

Brand hatred consists of elements such as negative experiences that consumers have with the brand... more Brand hatred consists of elements such as negative experiences that consumers have with the brand, symbolic and ideological incompatibilities, disturbing advertisements and immoral behavior. To prevent brand hatred, brands need to establish a strong bond and empathize with consumers. This situation increases the likelihood of consumers forgiving brands and the concept of brand donation emerges. Brand donation is when consumers' negative emotions towards brands are replaced by positive emotions. In this context, the aim of the study is to examine the effect of brand hatred on brand donation. In addition, the mediating role of the sub-dimensions of brand hatred with the sub-dimensions of brand donation was examined in the study. In the first part of the research, Hegner et al.'s (2017) brand hatred study titled "Determinants and outcomes of brand hate" was used. In the second part, Christodoulides et al.'s (2021) scale called "Don't be rude! The effect of content moderation on consumer-brand forgiveness" was used. In the last part of the study, descriptive questions are included. The research was conducted on 530 participants. According to the findings of the study, the most important factors in forgiveness are symbolic incompatibility and negative past experiences. Therefore, symbolic dissonance should be reduced and brands should be ensured to represent consumers. Based on the research, it appears that brand hatred, symbolic incongruity, brand avoidance and brand retaliation have the most significant impact on cognitive brand donation. In order for the consumer to forgive the brand, the effects of these elements must be minimized.
Bir ürüne yönelik talebi azaltmaya ya da arttırmaya çalışan demarketing stratejisi, aşırı ya da a... more Bir ürüne yönelik talebi azaltmaya ya da arttırmaya çalışan demarketing stratejisi, aşırı ya da az olan talebi düzenlemek için kullanılmaktadır. Sürekli artış gösteren bir talep yerine değer ve kalite yaratmaya odaklanan bu stratejinin reklamlarda kullanımı, tüketicilerin davranışlarını değiştirip, yaşam kalitesini arttırmaktadır. Günümüzde çevre ve sürdürülebilirlik gibi konuların öneminin artmasıyla birlikte

Öz Reklam, sadece ürünün ya da hizmetin tanıtılmasını, satın alınmasını sağlayan bir araç değildi... more Öz Reklam, sadece ürünün ya da hizmetin tanıtılmasını, satın alınmasını sağlayan bir araç değildir. Yaşamı değiştirme ve düzenleme konusunda önemli bir kitle iletişim aracı olan reklamlar, anlamlar yaratan ve söylemler üreten bir yapıya sahiptir. Tarihsel olarak yaşadığımız dünyanın değişmesinde önemli bir etkisi olan kolonyalizm kavramı da reklamlarda kendisine yer bulmaktadır. Coca-Cola markasının iki adet reklam filminin ele alınıp incelendiği bu çalışmada, reklamlardaki kolonyal ve postkolonyal unsurlar çözümlenmektedir. Tarihsel süreçte kolonyalistin, kolonileştirilenler üzerinde kurduğu tahakkümün ve inşa ettiği dilin Coca-Cola reklamlarında da aynı söylem ve dil üzerinden yeniden üretildiği görülmektedir. Amaçlı bir dilin ve anlam aktarımının olduğu bu iki reklam filminde, genel anlamda Batı'nın özelde ise Amerika'nın, Avrupalı olmayan milletlerle ilgili tarihten bu yana yaratılmış olan göstergelere yer verdiği görülmektedir. Batı'nın yerli olana ilişkin yarattığı imajların yanı sıra tarihsel süreçte kendisi için inşa ettiği nitelikler de reklam filmlerinde kitlelere aktarılmıştır. Sömüren ve sömürülen ilişkisinin yansıtıldığı bu reklamlarda, Batı'nın bakış açısı ile kurgulanmış bir söylem üretilmiştir. Kolonyalist dilin ve Batı'nın tahakküm çeşitlerinin ön plana çıkartılmaya çalışıldığı bu makalede, Roland Barthes'ın göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Kullanılan yöntem ile yapılan çözümlemede markanın reklam filmlerinde yan anlamsal ve mitsel düzeyde kolonyal ve postkolonyal ideolojiler barındırdığı gözlenmiştir.

Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi, 2020
Reklam, sadece ürünün ya da hizmetin tanıtılmasını, satın alınmasını sağlayan bir araç değildir. ... more Reklam, sadece ürünün ya da hizmetin tanıtılmasını, satın alınmasını sağlayan bir araç değildir. Yaşamı değiştirme ve düzenleme konusunda önemli bir kitle iletişim aracı olan reklamlar, anlamlar yaratan ve söylemler üreten bir yapıya sahiptir. Tarihsel olarak yaşadığımız dünyanın değişmesinde önemli bir etkisi olan kolonyalizm kavramı da reklamlarda kendisine yer bulmaktadır. Coca-Cola markasının iki adet reklam filminin ele alınıp incelendiği bu çalışmada, reklamlardaki kolonyal ve postkolonyal unsurlar çözümlenmektedir. Tarihsel süreçte kolonyalistin, kolonileştirilenler üzerinde kurduğu tahakkümün ve inşa ettiği dilin Coca-Cola reklamlarında da aynı söylem ve dil üzerinden yeniden üretildiği görülmektedir. Amaçlı bir dilin ve anlam aktarımının olduğu bu iki reklam filminde, genel anlamda Batı'nın özelde ise Amerika'nın, Avrupalı olmayan milletlerle ilgili tarihten bu yana yaratılmış olan göstergelere yer verdiği görülmektedir. Batı'nın yerli olana ilişkin yarattığı imajların yanı sıra tarihsel süreçte kendisi için inşa ettiği nitelikler de reklam filmlerinde kitlelere aktarılmıştır. Sömüren ve sömürülen ilişkisinin yansıtıldığı bu reklamlarda, Batı'nın bakış açısı ile kurgulanmış bir söylem üretilmiştir. Kolonyalist dilin ve Batı'nın tahakküm çeşitlerinin ön plana çıkartılmaya çalışıldığı bu makalede, Roland Barthes'ın göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Kullanılan yöntem ile yapılan çözümlemede markanın reklam filmlerinde yan anlamsal ve mitsel düzeyde kolonyal ve postkolonyal ideolojiler barındırdığı gözlenmiştir.
Conference Presentations by Fatma Şişli
1. Uluslararası İletişimde Yeni Yönelimler Konferansı, 2017
Orientalism, which can be described as images of the West in terms of the East, or perception of ... more Orientalism, which can be described as images of the West in terms of the East, or perception of the East through words and imagery created within the West's own institutions. The media is directly involved in the process of otherization. One of the media tools that contribute to this process from time to time is advertising. The article is based on an analysis of three campaigns of Cumhuriyet daily newspaper in Turkey. The study approaches to advertisements not just as a tool for the promotion of goods but it also determines boundaries between "self and the other" from time to time. In the study the advertising campaigns of Cumhuriyet daily newspaper are examined with the semiotic analysis. The advertising campaigns include; "Are you aware of the danger?" "Claim your Republic!" and "Republican women are destroyed".

Yaşadığımız çağda tüketiciler artık markaların sosyal sorumluluk ve etik duruşlarıyla yakından il... more Yaşadığımız çağda tüketiciler artık markaların sosyal sorumluluk ve etik duruşlarıyla yakından ilgilenmektedir. Sosyal sorumluluk projesi üstlenen ya da bu konuda duyarlı olan markalar tüketicilerin ilgisini çekmekte ve markaya yönelik olumlu bir bakış açısı geliştirmektedir. Bu bağlamda, kimi zaman tüketiciler marka ya da işletmeleri boykot etmekte ve mevcut durumu değiştirmeye çalışmaktadır. Günümüzde giderek artan tüketici boykotları genellikle markaların imajı açısından olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Bu doğrultuda araştırmada, 2018 yılında Flormar markasına yönelik gerçekleştirilen boykot ele alınmış ve bu boykotun tüketicilerin marka imajına yansıması irdelenmiştir. Marmara Üniversitesi öğrencileri arasından seçilen sekiz kadın öğrencinin katılımıyla yapılan çalışmada, boykotların marka imajına nasıl yansıdığı ve katılımcıların boykota katılmama nedenlerini saptama amacı güdülmüştür. Bu doğrultuda ise kurumsal arka planı olan sorular hazırlanmıştır. Araştırmanın sonucunda, Flormar kullanıcısı olan sekiz öğrencinin de boykota katılmadığı, markadan ve ürünlerinden memnun oldukları ve markanın mevcut katılımcılar arasında olumlu bir imajı olduğu saptanmıştır. Ayrıca, katılımcıların fiyat artışı olsa dahi markayı terk etmeyecekleri görülmüştür. Katılımcılardan 3’ünün boykot inancı zayıf iken 5’inin boykota bakış açısının daha güçlü olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra sorulan sorular ışığında katılımcıların çevresel, milli, ahlaki ve kişisel problemler yaşadıklarında boykot eğilimlerinin artacağı görülmüştür. Odak grup çalışmasına katılan öğrencilerin 4’ü alternatifsiz olursa boykota dahil olmayacaklarını ifade etmiş, geri kalan 4 kişi ise alternatifsiz olsa dahi boykota katılabileceklerini dile getirmişlerdir.
1st International Conference on New Trends in Communication, 2017
Batı’nın Doğu’ya ilişkin imajları ve Doğu’nun Batı’nın yarattığı imgeler yoluyla kendini algılama... more Batı’nın Doğu’ya ilişkin imajları ve Doğu’nun Batı’nın yarattığı imgeler yoluyla kendini algılamasına sebep olan oryantalizm ötekini yaratan düşünce tarzlarından biridir. Or- yantalist söylem birçok disiplinde etkili olurken, bu disiplinlerden biri olan medya ise ötekileştirme sürecine katkıda bulunan en önemli unsurlarındandır. Medya araçlarından biri olan reklam ise bu sürece katkıda bulunan disiplinlerden bir diğeridir. Bu çalışma kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi’nin dört farklı reklam filmi ele alınmaktadır. “Tehlike- nin farkında mısınız?”, “Cumhuriyetinize sahip çıkın” ve “Cumhuriyet kadını yok ediliyor” başlıklı reklam kampanyaları ile gösterge bilimsel yöntem aracılığıyla oryantalist söylem incelemektedir.
Books by Fatma Şişli
Dijitalleşen Dünyada Reklamcılık ve Etik, 2024
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün haklar... more Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.

Reklamdakiler Adlı Kitabın Bölümünden
Cinsiyetsiz kimlik anlayışı, siyasi politikaların, dilin, toplumların ve diğer sosyal kurumları... more Cinsiyetsiz kimlik anlayışı, siyasi politikaların, dilin, toplumların ve diğer sosyal kurumların cinsiyetçi ayrımcılıkta bulunmaması için cinsiyetlerin ortadan kalkması gerektiği fikrini savunmaktadır. Bu görüş, kişileri kadın ya da erkek olarak tanımlamak yerine, bireyin kendisine dikkat çekmektedir. Ayrıca bireyi tanımlarken kadın ya da erkek olarak herhangi bir kimliğe işaret etmeyip, kişileri ikili cinsiyet sistemi dışında tutmaktadır. Bu bağlamda cinsiyetsiz kimlik anlayışı bireylerin yaşamına, düşüncelerine ve davranışlarına da yansımaktadır. Cinsiyetsizlik anlayışını savunanlar, cinsiyetin insan potansiyeli üzerinde keyfi ve gereksiz bir sınırlama olduğunu düşünmektedir. Bu düşünceye göre gelecekte bedenler ve kişilikler toplumsal cinsiyete dayalı özelliklerle kısıtlanamayacaktır (Hughes ve Dvorsky, 2008, s.2). Zizek (2016), cinsiyetsizlik görüşü savunucularının, sabit cinsiyet rollerinin sosyal, duygusal ve bilişsel sonuçlarının insanların özgürleşmesine engel olduğu düşüncesini taşıdıklarını iddia etmektedir.
"Post-"lar Çağında İletişim, 2019
© 205 İnceleme-Araştırma 187 Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri tamamen Nüve Kültür Merkezi'ne... more © 205 İnceleme-Araştırma 187 Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri tamamen Nüve Kültür Merkezi'ne aittir. Hiçbir şekilde taklit edilemez.
Thesis Chapters by Fatma Şişli

Mal ya da hizmetlere yönelik mevcut talebi düzenlemek için kullanılan demarketing stratejisi, kim... more Mal ya da hizmetlere yönelik mevcut talebi düzenlemek için kullanılan demarketing stratejisi, kimi zaman talebi arttırmaya kimi zaman da azaltmaya çalıĢan bir reklam ve pazarlama stratejisidir. Tüketicilerin davranıĢlarını değiĢtirip yaĢam kalitesini de arttıran demarketing stratejisi, devamlı artıĢ gösteren bir talep yerine değer ve kalite yaratmayı amaçlamaktadır. YaĢadığımız yüzyılda çevre ve sürdürülebilirlik gibi meselelerin giderek daha önemli hale gelmesiyle birlikte demarketing stratejileri üzerine daha fazla çalıĢma yapılmaya baĢlanmıĢtır. Yerli literatürde demarketing stratejisiyle ilgili az sayıda çalıĢma bulunmakta olup, bu çalıĢmada demarketing stratejisi daha kapsamlı bir Ģekilde ele alınmıĢtır. yrıca, deneysel araĢtırma yöntemi kullanılarak demarketing stratejisiyle ilgili nicel sonuçlar oraya konulmaya çalıĢılmıĢtır. u doğrultuda araĢtırmada, T-testi analiziyle katılımcıların demarketing reklam, geleneksel reklam ve genel olarak reklamlara yönelik tutum, algısal öncül ve satın alma niyeti arasındaki farklar ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. yrıca grup içi regresyon analizi yapılarak algısal öncüllerin tutuma ve satın alma niyetine etkisine bakılırken, tutumun ise satın alma niyetine etkisi olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Örneklemini, Marmara niversitesi ĠletiĢim Fakültesi öğrencilerinin oluĢturduğu araĢtırmada t- testi analizine bağlı olarak, geleneksel strateji kullanılan reklamın izlettirildiği deneklerin bilgilendirme unsurları demarketing reklama maruz kalan deneklere oranla daha yüksektir. unun yanı sıra, kontrol grubu deneklerinin bilgilendirme unsuru ve satın alma niyetleri demarketing stratejisi kullanılan reklama oranla daha yüksek, rahatsız edicilik ise düĢüktür. Kontrol grubu katılımcılarının tutum, satın alma niyeti, eğlence ve bilgilendirme unsurları geleneksel reklama oranla yüksek, rahatsız edicilik unsurları ise düĢük bulunmuĢtur. ÇalıĢmadaki regresyon analizi sonucunda deney 1, deney 2 ve kontrol grubu bilgilendirme unsurlarının reklama yönelik tutuma etkisi olmadığı belirlenmiĢtir. ncak eğlence unsurunun her üç grupta da reklama yönelik tutumu etkilediği tespit edilmiĢtir. raĢtırmada deney 1, deney 2 ve kontrol grubu katılımcılarının algısal öncüllerinin satın alma niyetine etkisi de incelenmiĢtir. u bağlamda, her grupta eğlence unsurunun satın alma niyeti üzerinde etkisi olduğu görülmüĢtür. ncak hiçbir grupta bilgilendirme, rahatsız edicilik ve güvenilirlik unsurlarının satın alma niyeti üzerinde etkisi bulunamamıĢtır. Son olarak çalıĢmada deney 1, deney 2 ve kontrol grubu katılımcılarının tutumlarının satın alma niyetini etkilediği tespit edilmiĢtir.

Yaşadığımız çağa iyice nüfuz etmiş olan reklamlar, toplumsal hayat üzerinde etkili olan araçlard... more Yaşadığımız çağa iyice nüfuz etmiş olan reklamlar, toplumsal hayat üzerinde etkili olan araçlardan biridir. Önemli bir temsil aracı olarak reklamlar, yarattıkları söylemler ile kitlelere başka anlamlar dünyası sunmaktadır. Doğu ve Batı üzerinde yüzyıllardır medyanın oluşturduğu algı ve ‘öteki’ni yaratma sürecine katkıda bulunan disiplinlerden biri de reklamlar olmuştur. Oryantalist Batı’nın gözüyle Doğu’ya bakan ve kendi ‘öteki’lerini yaratan Doğuluların re-oryantalizm sürecinde reklamları etkili bir araç olarak kullandıkları görülmektedir. Zaman zaman oryantalist ve re-oryantalist söylemin can bulduğu reklamlar kitlelerin zihinlerindeki algıları güçlendirme ve değiştirmede fazlasıyla etkili olmaktadır.
Bu çalışmada reklamlardaki oryantalist söylem, re-oryantalist söylem, Doğu, Batı ve ‘öteki’ kavramları incelenmiştir. Bu bağlamda, Türk Hava Yolları ‘Hayal Edince’ ve Coca Cola ‘The Coke Chase’ reklamları seçilerek, göstergebilimsel analiz yapılmıştır.
Uploads
Papers by Fatma Şişli
Conference Presentations by Fatma Şişli
Books by Fatma Şişli
Thesis Chapters by Fatma Şişli
Bu çalışmada reklamlardaki oryantalist söylem, re-oryantalist söylem, Doğu, Batı ve ‘öteki’ kavramları incelenmiştir. Bu bağlamda, Türk Hava Yolları ‘Hayal Edince’ ve Coca Cola ‘The Coke Chase’ reklamları seçilerek, göstergebilimsel analiz yapılmıştır.
Bu çalışmada reklamlardaki oryantalist söylem, re-oryantalist söylem, Doğu, Batı ve ‘öteki’ kavramları incelenmiştir. Bu bağlamda, Türk Hava Yolları ‘Hayal Edince’ ve Coca Cola ‘The Coke Chase’ reklamları seçilerek, göstergebilimsel analiz yapılmıştır.