Okul öncesi dönem, çocuğun her açıdan hızlı bir değişim ve gelişim içinde olduğu yılları kapsamak... more Okul öncesi dönem, çocuğun her açıdan hızlı bir değişim ve gelişim içinde olduğu yılları kapsamakta ve bu dönemdeki öğrenme yaşantıları daha sonra kazanılacak becerilere bir temel oluşturmaktadır. Bu öğrenme yaşantıları sonucunda çocuk ileriki yaşlarında karşılaşacağı problemlere çözüm yolları keşfetmektedir. Bu bağlamda okul öncesi dönem, temel bilgi, beceri ve alışkanlıkların kazanılmasında kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir. Okul öncesi dönemde çocuklara bilgi doğrudan aktarmak yerine, bilgiye ulaşacakları becerileri kazandırmak daha önemlidir. Bu beceriler çocuklara sunulan pek çok deneyim ile geliştirilebilir. Okul öncesi dönemde fiziksel çevre, eğitim materyalleri ve özellikle de kitaplar, çocuğun gelişiminin desteklenmesi açısından çok önemlidir. Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi çocuk kitaplarını da etkilemektedir. Elektronik kitaplar aracılığıyla dijital hikayeler de hızla yayılmaktadır. Bu hızlı değişim bazı tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Geleneksel yöntemler mi yoksa ve dijital uygulamalar mı çocukların öğrenmelerini daha olumlu etkilemektedir? Bu sorunun cevabı araştırmanın çıkış noktası olmuştur. Bir diğer neden ise bu durumu okul öncesi dönem çocukları özelinde inceleyen çalışmaların yetersiz olmasıdır.
Okumayı öğrenmek için gerekli olan temel becerilerin çoğu okul öncesi dönemde gelişmektedir. Yapı... more Okumayı öğrenmek için gerekli olan temel becerilerin çoğu okul öncesi dönemde gelişmektedir. Yapılan araştırmalarda, okumayı öğrenme için önemli becerilerden olan duyduğunu anlama ve zihinde temsil etme becerilerinin de okul öncesi dönemde gelişmeye başladığı görülmektedir. Okul öncesi dönem çocuklarının öykü anlama becerilerinin değerlendirmesi, okuma yazma öncesi değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, okul öncesi dönemde çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesi ileriki yaşlarda okuduğunu anlama becerisinin gelişimi için oldukça önemlidir. Resimli kitap okuma etkinlikleri bu becerileri desteklemek için okul öncesi dönemde sıklıkla kullanılmaktadır.
Araştırmanın Amacı Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemde yer alan 48-72 aylık çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesine yönelik bir rubrik geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır.
Yöntem Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Öykü Anlama Rubriği’nin pilot çalışması 48-72 aylık 15 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği İstanbul’da yer alan anasınıfı, bağımsız anaokulu ve uygulama anasınıflarında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden toplamda 340 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama rubriği geliştirilirken veri toplanacak bölgelerin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilini bölgelere ayıran çalışmalardan yararlanılmış ve 5 bölge belirlenmiştir. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle bu bölgelerden belirlenen okullarla iletişime geçilmiş okul yönetimlerinden gerekli izinler alınmıştır. İletişime geçilen okullara süreç hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra sınıflar ve çocuklar yine basit rastgele örneklem yöntemi kullanılarak listelenmiştir. Tüm çocukların ailelerinden Demografik Bilgi Formu, Veli Onam Formu ile bilgi verilmiş ve onam alınmıştır. Daha sonra Öykü Anlama Rubriği uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M ve T formu olmak üzere iki paralel formdan oluşmaktadır. M ve T formu iki adet resimli çocuk kitabını ve her form için; 10 soru, Öyküyü Anlama Rubriği puanlama rehberi ve puanlama çizelgesi içermektedir. Formlarda kullanılan resimli çocuk kitapları araştırmacılar tarafından resimlenip yazılmış ve 12 uzman tarafından incelenmiştir. 12 uzmandan gelen yaş, gelişim ve içerik hakkındaki tüm görüşler doğrultusunda öykülerin metni ve resimleri yeniden düzenlenmiştir.
Bulgular Bu ölçeğin güvenirlik katsayılarının hesaplanması için eşdeğer formlar yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecine başlamadan önce araştırmacı Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nden gerekli izinleri almıştır. Ölçeğin yüzey geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla 12 uzmandan görüş alınmıştır. Kapsam Geçerlik İndeksi hesaplanmıştır (KGİ=0,71). Bu değerin minimum Kapsam Geçerlik Ölçütü (KGO=0,56) için belirlenen değerden büyük olduğu belirlenmiştir ve ölçeğin kapsam geçerliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. Lawshe tekniğiyle değerlendirilen uzman görüşleri ve pilot uygulama sonrası rubriğin 12 sorudan oluşan maddeleri 10 soruya düşürülmüştür. Rubriğin ölçüt geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla aynı kapsamı ölçtüğü bilinen geçerli ve güvenirliliği daha önceki çalışmalarla belirlenmiş Türkçe Erken Dil Gelişim Testi Alıcı Dil Alt Testi A Formu ve Erken Okuryazarlık Becerileri Değerlendirme Aracı’nın Alt Testi olan Öyküyü Anlama Alt Testi kullanılmıştır. Rubriğin güvenirliğini belirmek aracılığıyla Cronbach alpha katsayısı hesaplanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M formu Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .759 ile T formu .763 ile yüksek düzeyde iç tutarlılığa sahip oldukları söylenebilir. Ölçeğin güvenirliğine yönelik uygulamacılar arası güvenirlilik incelenmiştir. Uygulamacılar arası uyum katsayısı sonuçları arasında .01 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.
Sonuç Bu doğrultuda Öykü Anlama Ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış 10 maddeden ve iki paralel formdan (T ve M Formu) oluşan bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Yurtiçi alan yazında öykü anlama becerisini ölçen alt teste rastlanmış olup öykü anlama becerisinin değerlendirildiği bir ölçeğe rastlanmamıştır. Bu araştırmayla geliştirilen Öykü Anlama Rubriği’nin çocukların öykü anlama becerilerini değerlendirilmesinde önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitimi, Değerlendirme, Öykü Anlama
Kapsayıcı eğitim uygulamalarının okul öncesi eğitim döneminden itibaren uygulanması önemlidir. Ok... more Kapsayıcı eğitim uygulamalarının okul öncesi eğitim döneminden itibaren uygulanması önemlidir. Okul öncesi dönemde kapsayıcı eğitime yönelik yapılan araştırmalar ve faaliyetler incelendiğinde bu araştırmaların ve faaliyetlerin yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı; okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim ile ilgili görüşlerinin, problemlerinin ve çözüm önerilerinin incelenmesidir. Yöntem ve Araçlar: Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Çalışma grubu 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Kars ili, Merkez ilçesinde görev yapan okul öncesi öğretmenlerinden oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından literatür taranarak hazırlanan uzman görüşü alınan yarıyapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen veri seti betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar: Araştırma sonucunda; okul öncesi öğretmenlerinin bazılarının kendisini kapsayıcı eğitim sürecine yönelik yeterli hissetmediği, yeterli hisseden öğretmenlerin yanlış ve eksik bilgilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler kapsayıcı bir sınıf ortamı oluşturmak için çoğunlukla çocukların bireysel özelliklerine göre etkinlik hazırladığı, materyallerde uyarlamalar yaptığı görülmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim ortamı oluşturmanın; en çok okul öncesi öğretmeninin, ailelerin ve okul müdürünün sorumluluğunda olduğunu ifade ettikleri görülmüştür. Okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim sürecinde; bilgi yetersizliğinden, maddi kaynakların yetersizliğinden, paydaşların ilişkilerinden kaynaklı problemler yaşadığı görülmektedir.
Okul öncesi dönemde kaynaştırma sürecinin başarıya ulaşması için önemli faktörlerden biri öğrenme... more Okul öncesi dönemde kaynaştırma sürecinin başarıya ulaşması için önemli faktörlerden biri öğrenme-öğretme sürecinde çocuğun ihtiyaçlarına göre uyarlama yapmaktır. Bu araştırma okul öncesi öğretmenlerini uyarlama hakkında bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Uyarlama Eğitimi Programı (UEP)’nın okul öncesi öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimi ile ilgili düşünceleri, tutumları ve endişeleri üzerindeki etkisinin karşılaştırılması amaçlamaktadır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneysel desenlerden denkleştirilmemiş kontrol gruplu ön test-son test deseni üzerine kurgulanmıştır. Çalışma 2019-2020 eğitim-öğretim yılında gerçekleşmiş ve çalışmaya 38 okul öncesi öğretmeni katıl- mıştır. 38 öğretmen seçilirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. 38 öğretmene “Kaynaştırmaya İlişkin Düşünce, Tutum ve Endişe Ölçeği” ön test olarak uygulanmıştır. Sonrasında deney grubunda olan 19 öğretmene yönelik 10 hafta süren UEP uygulanmıştır. Kontrol grubunda olan 19 öğretmene hiçbir uygulama yapılmamıştır. 10 hafta sonunda her iki gruba aynı araç son test olarak uygulanmış ve 30 gün sonra deney grubuna izleme testi uygulanarak veriler analiz edilmiştir. Elde edilen tüm veri setleri karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Çalışma sonunda UEP öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin tu- tumlarını olumlu yönde geliştirmiş, endişelerini azaltmaya katkı sağladığı görül- müştür. Ancak UEP’in öğretmenlerin kaynaştırmaya yönelik düşüncelerine etki ettiğini gösteren bir sonuca ulaşılmamıştır. Araştırma sonunda gelecek araştır- macılara ve uygulamacılara; okul öncesi öğretmenlerinin öğretimsel uyarlama yapabilmelerine ilişkin yeterliklerinin farklı programlarla desteklenmesi önerilmektedir.
Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every as... more Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every aspect. The learning experiences in this period affect children's development. The developments in knowledge technologies affect the child's environment and children's books. This rapid change brings with it some discussions. "Do either traditional methods or digital applications affect children's level of recalling more positively?" This question was the starting point of the research. Thus, the aim of this study is to compare the effect of stories told through e-books and picture books on children's level of recall. The research is based on random design with post-test control group from real experimental designs of quantitative research model. The groups were determined by simple random sampling method and each group consisted of 10 children. The research data were collected by asking the children various questions about the stories and the characters in the stories by the researchers after storytelling through e-book and pictures book. Mann Whitney U test was used to analyze the data. As a result of the study, it was discovered that the children in the group that the story was told by using pictures book have higher level of recall.
Tüm dünyada yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle ülkeler çeşitli önlemler almıştır. Bu kapsamda u... more Tüm dünyada yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle ülkeler çeşitli önlemler almıştır. Bu kapsamda uygulanan; sokağa çıkma kısıtlamaları, okulların kapatılması, sosyal yaşamın kısıtlanması, ekonomik zorluklar ve maske takma zorunluluğu gibi önlemler bireyleri psikolojik açıdan büyük ölçüde etkilemektedir. Pandemi süreci gibi beklenmedik ve hayatı olumsuz etkileyen durumların özellikle küçük çocuklar üzerinde stres ve endişe yaratabileceği bilinmektedir. Çocukların yaşadığı endişe ve stres durumlarını en aza indirmek amacı ile süreçte onları yakından gözlemleme olanağı bulunan ebeveynlerinin görüşlerine başvurmanın önemli olduğu düşünülmektedir. Alan yazın incelendiğinde okul öncesi dönem çocukları ve ebeveynlerinin pandemi döneminde psikososyal etkilenme durumunu inceleyen çalışmalar sürecin yeni olması nedeniyle sınırlıdır. Bu çalışmada pandemi döneminde okul öncesi dönem çocukları ve annelerinin psikososyal açıdan etkilenme durumunun anne görüşleri doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır. Psikososyal boyut; günlük rutin yaşamdaki değişikliklere bağlı olarak çocuk ve annelerin yaşadığı duygular ve anne-çocuk iletişimi ile sınırlandırılmıştır. Yöntem ve Araçlar: Araştırmada nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu Kars ili, Merkez ilçesinde yaşayan ve 48-72 ay arası çocukları bulunan 32 anneden oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiş, sonuçlar yorumlanmıştır. Sonuçlar: Bu araştırmada, pandemi sürecinde okul öncesi dönem çocukları ve annelerinin psikososyal etkilenme durumu, değişen yaşam koşulları, çocuk ve anne duyguları ve anne-çocuk ilişkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgulara göre pandemi sürecinin çocuklar ve anneleri üzerinde psikososyal açıdan etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu etkiler, annelerin ve çocukların günlük rutin yaşamlarında, anne-çocuk iletişiminde ve duygusal tepkilerinde farklılıklar olduğu yönündedir.
ABSTRACT Purpose: Due to the Covid-19 outbreak all over the world, drastic measures were taken by countries. In this context measures such as curfew restrictions, closure of schools, restriction of social life, obligation to wear masks were taken, both these measurements and economical difficulties affected people in a psychological way. It is known that preschool children might show stress and anxiety reactions in the face of difficult life events such as epidemics. It is necessary to observe and follow the changes in children to keep the anxiety and stress as low as possible when the literature is examined, it is seen that due to it being recent there are only a few studies examining the impact of preschool children and mothers from the epidemic process. In this study, it was aimed to evaluate the situation of preschool children and their mothers affected by the epidemic process in line with the opinions of their mothers. Psychosocial Dimension: This research is limited to child and mother’s emotions and child-mother relation. Method and Materials: Case study design was used in the study, which was built on a qualitative research method. The sample of the study consists of 32 mothers with 48-72 months old children in the central district of Kars province. The data were collected through a semi-structured interview form with 32 mothers and the data were collected by content analysis method. Results: As a result of this research, it was tried to determine the psychosocial influence of preschool children and their mothers during the pandemic process, changing living conditions, change in child’s and mother’s feelings and mother-child relationship. According to the findings, it was concluded that the pandemic process had a psychosocial effect on children and their mothers. These effects are that there is a difference in the daily routine life of mothers and children, mother- child communication and emotional responses. In line with the results of the research, it is recommended to provide support services to reduce the negative impact of the pandemic process on children, and to ensure coordinated work of psychologists, child development specialists, pediatricians, social workers and educators to raise awareness of mothers.
Eğitimde Kuram ve Uygulama (EKU) Journal of Theory and Practice in Education, 2021
Okul öncesi dönem birçok becerinin kazanımı için kritik bir dönemdir. Sosyal hayatta konuşma, oku... more Okul öncesi dönem birçok becerinin kazanımı için kritik bir dönemdir. Sosyal hayatta konuşma, okuma ve yazma ne kadar önemliyse dinleme de o kadar önemli ve gerekli bir beceridir. Ancak okul öncesi dönem üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında dinleme ve sosyal beceriler üzerine çalışmaların yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı; 48-60 aylık çocukların dinleme becerileri ile sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelemesidir. Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli ile gerçekleştirilen araştırmanın verileri Okul Öncesi Dönem Çocuklarına Yönelik Dinleme Becerilerini Değerlendirme Ölçeği ve Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın katılımcı grubunu 48-60 ay grubundan 165 çocuk oluşturmaktadır. Katılımcıların seçiminde basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ilişki ve fark testlerinden yararlanılmıştır. Bu araştırma sonucunda 48-60 ay grubundan çocukların dinleme becerileri ve sosyal becerileri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocukların cinsiyetlerinin ve anne- baba öğrenim düzeyinin dinleme ve sosyal beceri düzeyleri üzerinde düzeyinde anlamlı fark yarattığı görülmektedir. Annelerin ve babaların öğrenim düzeyi arttıkça çocukların dinleme ve sosyal becerilerinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır.
The preschool period is a critical period for the acquisition of many skills. As speaking, reading, and writing are important in social life, listening is also an important and necessary skill. However, when looking at the studies on preschool period, it is seen that studies on listening and social skills are insufficient. The aim of this study is to investigate the relationship between listening skills and social skills of 48-60 month-old children. The data of the research, which was carried out with the relational scanning model, one of the quantitative research methods, was collected by using The Evaluation Scale of Preschool Period Children’s Interception Skill and the teacher form of Preschool Social Skills Assessment Scale. The participant group of the study consists of 165 children from the 48- 60 months group. A simple random sampling method was used in the selection of the participants. Relationship and difference tests were used to analyze the data. As a result of this study, it was concluded that there is a positive significant relationship between the listening skills and social skills of 48-60 months-old children. It is seen that the gender of the children and the education level of parents make a significant difference in the level of listening and social skills. It was concluded that as the education level of mothers and fathers increased, the listening and social skills of children increased.
6. Uluslararası Okul Öncesi Eğitimi Kongresi Tam Metin Bildiri Kitabı, 2019
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarına yönelik hikâye kitaplarında yer alan çocuk kara... more Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarına yönelik hikâye kitaplarında yer alan çocuk karakterlerin duygu ve davranış özelliklerinin incelenmesidir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseninde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 2018-2019 yılları arasında basım yapan 969 adet kitap basım sayıları dikkate alınarak incelenmiştir. İncelenen kitaplar içerisinde en fazla basım sayısına ulaşan 27 hikâye kitabı seçilmiştir. Seçilen kitaplar, çocuk karakter içerme durumlarına göre yeniden gözden geçirilmiş ve çalışma materyali olarak yedi kitap belirlenmiştir. Çalışma materyali seçiminde; basım yılı, basım sayısı ve hikâye kitabının çocuk karakter içermesi kriterleri esas alınmıştır. İncelenen kitaplar içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında incelenen hikâye kitaplarındaki çocuk karakterlerin sahip oldukları duygu ve davranış özellikleri, 'olumlu duygu ve davranış özellikleri' ve 'olumsuz duygu ve davranış özellikleri olarak sınıflandırılmıştır. Araştırma sonucunda 'olumlu duygu ve davranış özellikleri' kategorisinde en fazla hayvanseverlik, 'olumsuz duygu ve davranış özellikleri' kategorisinde ise karamsar olma ve kaygılı olma özelliklerine yer verildiği saptanmıştır. Araştırma bulguları doğrultusunda çeşitli önerilerde bulunuluştur.
Abstract The aim of this study is to investigate the emotion and behavioral characteristics of children characters in preschool story books. In this research, case study which is one of the qualitative research methods was used. In this research, 969 books examined how considered with story book's number of edition. Among the books examined, 27 story books with the maximum number of editions was selected. The selected books were rearranged according to their child character inclusion status and seven books were examined as study material. Examined within the scope of the research characteristics features of the children's characters in the story books were classified as 'positive emotion and behavior characteristics' and 'negative emotion and behavior characteristics'. As a result of the study, it was found that the most underlined positive emotion and behavior characteristics is animal lover and the most underlined negative emotion and behavior characteristics are being pessimistic and anxiety. Within the scope of the research, while preparing the characters they created for children's literature writers; It is recommended that they do not form the characters in the book with completely positive or negative features and that they take care that the negative features in the characters are not more than positive features.
Problem Durumu ve Amaç: Okul öncesi dönemde özel gereksinimli çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekild... more Problem Durumu ve Amaç: Okul öncesi dönemde özel gereksinimli çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde gelişim özelliklerinde ve günlük yaşam becerilerinde olumlu değişimler gözlenmektedir. Kaynaştırma eğitimi 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yasal hale getirilmiştir. Yine, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde kaynaştırma eğitimine yer verilmiştir. Ancak, yasal düzenlemelerle ayrıntılı olarak açıklanan kaynaştırma eğitimine okul öncesi eğitim sürecinde ne kadar yer verildiği ve mevcut durumun ne düzeyde olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı; Kars il merkezinde bulunan resmi okul öncesi eğitim kurumlarındaki mevcut kaynaştırma uygulamalarının beş farklı boyutta (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Hazırlama, Öğretimsel Uyarlamalar, Fiziksel Ortama İlişkin Düzenlemeler, İş birliği ve Değerlendirme) incelenmesidir. Yöntem: Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve yarı-yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu 7 okul öncesi öğretmeni ve 7 kaynaştırma öğrencisi oluşturmaktadır. Bulgular: Araştırma sonucunda özel gereksinimli çocuklar için okul öncesi eğitim kurumlarında bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanmadığı ve uyarlama çalışmalarında öğretmenlerin problem yaşadığı görülmüştür.
Okul öncesi dönemde özel gereksinimi olan çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde g... more Okul öncesi dönemde özel gereksinimi olan çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde gelişim özelliklerinde ve günlük yaşam becerilerinde etkili bir değişim görülmektedir. Özel gereksinimi olan çocuklar var olan becerilerini geliştirmek ve topluma uyum sağlamak amacıyla eğitime gereksinim duyarlar. Bu eğı̇tı̇m gereksinimlerini karşılamak amacıyla ülkemizde kaynaştırma uygulamalarına yer verilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Uyarlama Eğitim Programı’nın uygulanacağı okul öncesi öğretmenlerinin öğrenme-öğretme sürecinde uyarlamalara yer verme düzeylerinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve etkinlik planı kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması ve Uyarlama Eğı̇tı̇m Programı’na katılacak olmaları temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu Uyarlama Eğı̇tı̇m Programı’na katılacak 6 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda okul öncesi öğretmenlerinin öğretimsel uyarlamalara yer verme düzeylerinin yetersiz olduğu sonucunda ulaşılmıştır.
Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every as... more Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every aspect. The learning experiences in this period affect children's development. The developments in knowledge technologies affect the child's environment and children's books. This rapid change brings with it some discussions. "Do either traditional methods or digital applications affect children's level of recalling more positively?" This question was the starting point of the research. Thus, the aim of this study is to compare the effect of stories told through e-books and picture books on children's level of recall. The research is based on random design with post-test control group from real experimental designs of quantitative research model. The groups were determined by simple random sampling method and each group consisted of 10 children. The research data were collected by asking the children various questions about the stories and the characters in the stories by the researchers after storytelling through e-book and pictures book. Mann Whitney U test was used to analyze the data. As a result of the study, it was discovered that the children in the group that the story was told by using pictures book have higher level of recall..
Okul öncesi dönem, çocuğun her açıdan hızlı bir değişim ve gelişim içinde olduğu yılları kapsamak... more Okul öncesi dönem, çocuğun her açıdan hızlı bir değişim ve gelişim içinde olduğu yılları kapsamakta ve bu dönemdeki öğrenme yaşantıları daha sonra kazanılacak becerilere bir temel oluşturmaktadır. Bu öğrenme yaşantıları sonucunda çocuk ileriki yaşlarında karşılaşacağı problemlere çözüm yolları keşfetmektedir. Bu bağlamda okul öncesi dönem, temel bilgi, beceri ve alışkanlıkların kazanılmasında kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir. Okul öncesi dönemde çocuklara bilgi doğrudan aktarmak yerine, bilgiye ulaşacakları becerileri kazandırmak daha önemlidir. Bu beceriler çocuklara sunulan pek çok deneyim ile geliştirilebilir. Okul öncesi dönemde fiziksel çevre, eğitim materyalleri ve özellikle de kitaplar, çocuğun gelişiminin desteklenmesi açısından çok önemlidir. Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi çocuk kitaplarını da etkilemektedir. Elektronik kitaplar aracılığıyla dijital hikayeler de hızla yayılmaktadır. Bu hızlı değişim bazı tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Geleneksel yöntemler mi yoksa ve dijital uygulamalar mı çocukların öğrenmelerini daha olumlu etkilemektedir? Bu sorunun cevabı araştırmanın çıkış noktası olmuştur. Bir diğer neden ise bu durumu okul öncesi dönem çocukları özelinde inceleyen çalışmaların yetersiz olmasıdır.
Okumayı öğrenmek için gerekli olan temel becerilerin çoğu okul öncesi dönemde gelişmektedir. Yapı... more Okumayı öğrenmek için gerekli olan temel becerilerin çoğu okul öncesi dönemde gelişmektedir. Yapılan araştırmalarda, okumayı öğrenme için önemli becerilerden olan duyduğunu anlama ve zihinde temsil etme becerilerinin de okul öncesi dönemde gelişmeye başladığı görülmektedir. Okul öncesi dönem çocuklarının öykü anlama becerilerinin değerlendirmesi, okuma yazma öncesi değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, okul öncesi dönemde çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesi ileriki yaşlarda okuduğunu anlama becerisinin gelişimi için oldukça önemlidir. Resimli kitap okuma etkinlikleri bu becerileri desteklemek için okul öncesi dönemde sıklıkla kullanılmaktadır.
Araştırmanın Amacı Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemde yer alan 48-72 aylık çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesine yönelik bir rubrik geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır.
Yöntem Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Öykü Anlama Rubriği’nin pilot çalışması 48-72 aylık 15 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği İstanbul’da yer alan anasınıfı, bağımsız anaokulu ve uygulama anasınıflarında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden toplamda 340 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama rubriği geliştirilirken veri toplanacak bölgelerin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilini bölgelere ayıran çalışmalardan yararlanılmış ve 5 bölge belirlenmiştir. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle bu bölgelerden belirlenen okullarla iletişime geçilmiş okul yönetimlerinden gerekli izinler alınmıştır. İletişime geçilen okullara süreç hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra sınıflar ve çocuklar yine basit rastgele örneklem yöntemi kullanılarak listelenmiştir. Tüm çocukların ailelerinden Demografik Bilgi Formu, Veli Onam Formu ile bilgi verilmiş ve onam alınmıştır. Daha sonra Öykü Anlama Rubriği uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M ve T formu olmak üzere iki paralel formdan oluşmaktadır. M ve T formu iki adet resimli çocuk kitabını ve her form için; 10 soru, Öyküyü Anlama Rubriği puanlama rehberi ve puanlama çizelgesi içermektedir. Formlarda kullanılan resimli çocuk kitapları araştırmacılar tarafından resimlenip yazılmış ve 12 uzman tarafından incelenmiştir. 12 uzmandan gelen yaş, gelişim ve içerik hakkındaki tüm görüşler doğrultusunda öykülerin metni ve resimleri yeniden düzenlenmiştir.
Bulgular Bu ölçeğin güvenirlik katsayılarının hesaplanması için eşdeğer formlar yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecine başlamadan önce araştırmacı Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nden gerekli izinleri almıştır. Ölçeğin yüzey geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla 12 uzmandan görüş alınmıştır. Kapsam Geçerlik İndeksi hesaplanmıştır (KGİ=0,71). Bu değerin minimum Kapsam Geçerlik Ölçütü (KGO=0,56) için belirlenen değerden büyük olduğu belirlenmiştir ve ölçeğin kapsam geçerliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. Lawshe tekniğiyle değerlendirilen uzman görüşleri ve pilot uygulama sonrası rubriğin 12 sorudan oluşan maddeleri 10 soruya düşürülmüştür. Rubriğin ölçüt geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla aynı kapsamı ölçtüğü bilinen geçerli ve güvenirliliği daha önceki çalışmalarla belirlenmiş Türkçe Erken Dil Gelişim Testi Alıcı Dil Alt Testi A Formu ve Erken Okuryazarlık Becerileri Değerlendirme Aracı’nın Alt Testi olan Öyküyü Anlama Alt Testi kullanılmıştır. Rubriğin güvenirliğini belirmek aracılığıyla Cronbach alpha katsayısı hesaplanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M formu Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .759 ile T formu .763 ile yüksek düzeyde iç tutarlılığa sahip oldukları söylenebilir. Ölçeğin güvenirliğine yönelik uygulamacılar arası güvenirlilik incelenmiştir. Uygulamacılar arası uyum katsayısı sonuçları arasında .01 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.
Sonuç Bu doğrultuda Öykü Anlama Ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış 10 maddeden ve iki paralel formdan (T ve M Formu) oluşan bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Yurtiçi alan yazında öykü anlama becerisini ölçen alt teste rastlanmış olup öykü anlama becerisinin değerlendirildiği bir ölçeğe rastlanmamıştır. Bu araştırmayla geliştirilen Öykü Anlama Rubriği’nin çocukların öykü anlama becerilerini değerlendirilmesinde önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitimi, Değerlendirme, Öykü Anlama
Kapsayıcı eğitim uygulamalarının okul öncesi eğitim döneminden itibaren uygulanması önemlidir. Ok... more Kapsayıcı eğitim uygulamalarının okul öncesi eğitim döneminden itibaren uygulanması önemlidir. Okul öncesi dönemde kapsayıcı eğitime yönelik yapılan araştırmalar ve faaliyetler incelendiğinde bu araştırmaların ve faaliyetlerin yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı; okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim ile ilgili görüşlerinin, problemlerinin ve çözüm önerilerinin incelenmesidir. Yöntem ve Araçlar: Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Çalışma grubu 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Kars ili, Merkez ilçesinde görev yapan okul öncesi öğretmenlerinden oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından literatür taranarak hazırlanan uzman görüşü alınan yarıyapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen veri seti betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar: Araştırma sonucunda; okul öncesi öğretmenlerinin bazılarının kendisini kapsayıcı eğitim sürecine yönelik yeterli hissetmediği, yeterli hisseden öğretmenlerin yanlış ve eksik bilgilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler kapsayıcı bir sınıf ortamı oluşturmak için çoğunlukla çocukların bireysel özelliklerine göre etkinlik hazırladığı, materyallerde uyarlamalar yaptığı görülmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim ortamı oluşturmanın; en çok okul öncesi öğretmeninin, ailelerin ve okul müdürünün sorumluluğunda olduğunu ifade ettikleri görülmüştür. Okul öncesi öğretmenlerinin kapsayıcı eğitim sürecinde; bilgi yetersizliğinden, maddi kaynakların yetersizliğinden, paydaşların ilişkilerinden kaynaklı problemler yaşadığı görülmektedir.
Okul öncesi dönemde kaynaştırma sürecinin başarıya ulaşması için önemli faktörlerden biri öğrenme... more Okul öncesi dönemde kaynaştırma sürecinin başarıya ulaşması için önemli faktörlerden biri öğrenme-öğretme sürecinde çocuğun ihtiyaçlarına göre uyarlama yapmaktır. Bu araştırma okul öncesi öğretmenlerini uyarlama hakkında bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Uyarlama Eğitimi Programı (UEP)’nın okul öncesi öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimi ile ilgili düşünceleri, tutumları ve endişeleri üzerindeki etkisinin karşılaştırılması amaçlamaktadır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneysel desenlerden denkleştirilmemiş kontrol gruplu ön test-son test deseni üzerine kurgulanmıştır. Çalışma 2019-2020 eğitim-öğretim yılında gerçekleşmiş ve çalışmaya 38 okul öncesi öğretmeni katıl- mıştır. 38 öğretmen seçilirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. 38 öğretmene “Kaynaştırmaya İlişkin Düşünce, Tutum ve Endişe Ölçeği” ön test olarak uygulanmıştır. Sonrasında deney grubunda olan 19 öğretmene yönelik 10 hafta süren UEP uygulanmıştır. Kontrol grubunda olan 19 öğretmene hiçbir uygulama yapılmamıştır. 10 hafta sonunda her iki gruba aynı araç son test olarak uygulanmış ve 30 gün sonra deney grubuna izleme testi uygulanarak veriler analiz edilmiştir. Elde edilen tüm veri setleri karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Çalışma sonunda UEP öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin tu- tumlarını olumlu yönde geliştirmiş, endişelerini azaltmaya katkı sağladığı görül- müştür. Ancak UEP’in öğretmenlerin kaynaştırmaya yönelik düşüncelerine etki ettiğini gösteren bir sonuca ulaşılmamıştır. Araştırma sonunda gelecek araştır- macılara ve uygulamacılara; okul öncesi öğretmenlerinin öğretimsel uyarlama yapabilmelerine ilişkin yeterliklerinin farklı programlarla desteklenmesi önerilmektedir.
Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every as... more Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every aspect. The learning experiences in this period affect children's development. The developments in knowledge technologies affect the child's environment and children's books. This rapid change brings with it some discussions. "Do either traditional methods or digital applications affect children's level of recalling more positively?" This question was the starting point of the research. Thus, the aim of this study is to compare the effect of stories told through e-books and picture books on children's level of recall. The research is based on random design with post-test control group from real experimental designs of quantitative research model. The groups were determined by simple random sampling method and each group consisted of 10 children. The research data were collected by asking the children various questions about the stories and the characters in the stories by the researchers after storytelling through e-book and pictures book. Mann Whitney U test was used to analyze the data. As a result of the study, it was discovered that the children in the group that the story was told by using pictures book have higher level of recall.
Tüm dünyada yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle ülkeler çeşitli önlemler almıştır. Bu kapsamda u... more Tüm dünyada yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle ülkeler çeşitli önlemler almıştır. Bu kapsamda uygulanan; sokağa çıkma kısıtlamaları, okulların kapatılması, sosyal yaşamın kısıtlanması, ekonomik zorluklar ve maske takma zorunluluğu gibi önlemler bireyleri psikolojik açıdan büyük ölçüde etkilemektedir. Pandemi süreci gibi beklenmedik ve hayatı olumsuz etkileyen durumların özellikle küçük çocuklar üzerinde stres ve endişe yaratabileceği bilinmektedir. Çocukların yaşadığı endişe ve stres durumlarını en aza indirmek amacı ile süreçte onları yakından gözlemleme olanağı bulunan ebeveynlerinin görüşlerine başvurmanın önemli olduğu düşünülmektedir. Alan yazın incelendiğinde okul öncesi dönem çocukları ve ebeveynlerinin pandemi döneminde psikososyal etkilenme durumunu inceleyen çalışmalar sürecin yeni olması nedeniyle sınırlıdır. Bu çalışmada pandemi döneminde okul öncesi dönem çocukları ve annelerinin psikososyal açıdan etkilenme durumunun anne görüşleri doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır. Psikososyal boyut; günlük rutin yaşamdaki değişikliklere bağlı olarak çocuk ve annelerin yaşadığı duygular ve anne-çocuk iletişimi ile sınırlandırılmıştır. Yöntem ve Araçlar: Araştırmada nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu Kars ili, Merkez ilçesinde yaşayan ve 48-72 ay arası çocukları bulunan 32 anneden oluşmaktadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiş, sonuçlar yorumlanmıştır. Sonuçlar: Bu araştırmada, pandemi sürecinde okul öncesi dönem çocukları ve annelerinin psikososyal etkilenme durumu, değişen yaşam koşulları, çocuk ve anne duyguları ve anne-çocuk ilişkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgulara göre pandemi sürecinin çocuklar ve anneleri üzerinde psikososyal açıdan etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu etkiler, annelerin ve çocukların günlük rutin yaşamlarında, anne-çocuk iletişiminde ve duygusal tepkilerinde farklılıklar olduğu yönündedir.
ABSTRACT Purpose: Due to the Covid-19 outbreak all over the world, drastic measures were taken by countries. In this context measures such as curfew restrictions, closure of schools, restriction of social life, obligation to wear masks were taken, both these measurements and economical difficulties affected people in a psychological way. It is known that preschool children might show stress and anxiety reactions in the face of difficult life events such as epidemics. It is necessary to observe and follow the changes in children to keep the anxiety and stress as low as possible when the literature is examined, it is seen that due to it being recent there are only a few studies examining the impact of preschool children and mothers from the epidemic process. In this study, it was aimed to evaluate the situation of preschool children and their mothers affected by the epidemic process in line with the opinions of their mothers. Psychosocial Dimension: This research is limited to child and mother’s emotions and child-mother relation. Method and Materials: Case study design was used in the study, which was built on a qualitative research method. The sample of the study consists of 32 mothers with 48-72 months old children in the central district of Kars province. The data were collected through a semi-structured interview form with 32 mothers and the data were collected by content analysis method. Results: As a result of this research, it was tried to determine the psychosocial influence of preschool children and their mothers during the pandemic process, changing living conditions, change in child’s and mother’s feelings and mother-child relationship. According to the findings, it was concluded that the pandemic process had a psychosocial effect on children and their mothers. These effects are that there is a difference in the daily routine life of mothers and children, mother- child communication and emotional responses. In line with the results of the research, it is recommended to provide support services to reduce the negative impact of the pandemic process on children, and to ensure coordinated work of psychologists, child development specialists, pediatricians, social workers and educators to raise awareness of mothers.
Eğitimde Kuram ve Uygulama (EKU) Journal of Theory and Practice in Education, 2021
Okul öncesi dönem birçok becerinin kazanımı için kritik bir dönemdir. Sosyal hayatta konuşma, oku... more Okul öncesi dönem birçok becerinin kazanımı için kritik bir dönemdir. Sosyal hayatta konuşma, okuma ve yazma ne kadar önemliyse dinleme de o kadar önemli ve gerekli bir beceridir. Ancak okul öncesi dönem üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında dinleme ve sosyal beceriler üzerine çalışmaların yetersiz olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı; 48-60 aylık çocukların dinleme becerileri ile sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelemesidir. Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli ile gerçekleştirilen araştırmanın verileri Okul Öncesi Dönem Çocuklarına Yönelik Dinleme Becerilerini Değerlendirme Ölçeği ve Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın katılımcı grubunu 48-60 ay grubundan 165 çocuk oluşturmaktadır. Katılımcıların seçiminde basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ilişki ve fark testlerinden yararlanılmıştır. Bu araştırma sonucunda 48-60 ay grubundan çocukların dinleme becerileri ve sosyal becerileri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocukların cinsiyetlerinin ve anne- baba öğrenim düzeyinin dinleme ve sosyal beceri düzeyleri üzerinde düzeyinde anlamlı fark yarattığı görülmektedir. Annelerin ve babaların öğrenim düzeyi arttıkça çocukların dinleme ve sosyal becerilerinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır.
The preschool period is a critical period for the acquisition of many skills. As speaking, reading, and writing are important in social life, listening is also an important and necessary skill. However, when looking at the studies on preschool period, it is seen that studies on listening and social skills are insufficient. The aim of this study is to investigate the relationship between listening skills and social skills of 48-60 month-old children. The data of the research, which was carried out with the relational scanning model, one of the quantitative research methods, was collected by using The Evaluation Scale of Preschool Period Children’s Interception Skill and the teacher form of Preschool Social Skills Assessment Scale. The participant group of the study consists of 165 children from the 48- 60 months group. A simple random sampling method was used in the selection of the participants. Relationship and difference tests were used to analyze the data. As a result of this study, it was concluded that there is a positive significant relationship between the listening skills and social skills of 48-60 months-old children. It is seen that the gender of the children and the education level of parents make a significant difference in the level of listening and social skills. It was concluded that as the education level of mothers and fathers increased, the listening and social skills of children increased.
6. Uluslararası Okul Öncesi Eğitimi Kongresi Tam Metin Bildiri Kitabı, 2019
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarına yönelik hikâye kitaplarında yer alan çocuk kara... more Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarına yönelik hikâye kitaplarında yer alan çocuk karakterlerin duygu ve davranış özelliklerinin incelenmesidir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseninde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 2018-2019 yılları arasında basım yapan 969 adet kitap basım sayıları dikkate alınarak incelenmiştir. İncelenen kitaplar içerisinde en fazla basım sayısına ulaşan 27 hikâye kitabı seçilmiştir. Seçilen kitaplar, çocuk karakter içerme durumlarına göre yeniden gözden geçirilmiş ve çalışma materyali olarak yedi kitap belirlenmiştir. Çalışma materyali seçiminde; basım yılı, basım sayısı ve hikâye kitabının çocuk karakter içermesi kriterleri esas alınmıştır. İncelenen kitaplar içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında incelenen hikâye kitaplarındaki çocuk karakterlerin sahip oldukları duygu ve davranış özellikleri, 'olumlu duygu ve davranış özellikleri' ve 'olumsuz duygu ve davranış özellikleri olarak sınıflandırılmıştır. Araştırma sonucunda 'olumlu duygu ve davranış özellikleri' kategorisinde en fazla hayvanseverlik, 'olumsuz duygu ve davranış özellikleri' kategorisinde ise karamsar olma ve kaygılı olma özelliklerine yer verildiği saptanmıştır. Araştırma bulguları doğrultusunda çeşitli önerilerde bulunuluştur.
Abstract The aim of this study is to investigate the emotion and behavioral characteristics of children characters in preschool story books. In this research, case study which is one of the qualitative research methods was used. In this research, 969 books examined how considered with story book's number of edition. Among the books examined, 27 story books with the maximum number of editions was selected. The selected books were rearranged according to their child character inclusion status and seven books were examined as study material. Examined within the scope of the research characteristics features of the children's characters in the story books were classified as 'positive emotion and behavior characteristics' and 'negative emotion and behavior characteristics'. As a result of the study, it was found that the most underlined positive emotion and behavior characteristics is animal lover and the most underlined negative emotion and behavior characteristics are being pessimistic and anxiety. Within the scope of the research, while preparing the characters they created for children's literature writers; It is recommended that they do not form the characters in the book with completely positive or negative features and that they take care that the negative features in the characters are not more than positive features.
Problem Durumu ve Amaç: Okul öncesi dönemde özel gereksinimli çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekild... more Problem Durumu ve Amaç: Okul öncesi dönemde özel gereksinimli çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde gelişim özelliklerinde ve günlük yaşam becerilerinde olumlu değişimler gözlenmektedir. Kaynaştırma eğitimi 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yasal hale getirilmiştir. Yine, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde kaynaştırma eğitimine yer verilmiştir. Ancak, yasal düzenlemelerle ayrıntılı olarak açıklanan kaynaştırma eğitimine okul öncesi eğitim sürecinde ne kadar yer verildiği ve mevcut durumun ne düzeyde olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı; Kars il merkezinde bulunan resmi okul öncesi eğitim kurumlarındaki mevcut kaynaştırma uygulamalarının beş farklı boyutta (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Hazırlama, Öğretimsel Uyarlamalar, Fiziksel Ortama İlişkin Düzenlemeler, İş birliği ve Değerlendirme) incelenmesidir. Yöntem: Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve yarı-yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu 7 okul öncesi öğretmeni ve 7 kaynaştırma öğrencisi oluşturmaktadır. Bulgular: Araştırma sonucunda özel gereksinimli çocuklar için okul öncesi eğitim kurumlarında bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanmadığı ve uyarlama çalışmalarında öğretmenlerin problem yaşadığı görülmüştür.
Okul öncesi dönemde özel gereksinimi olan çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde g... more Okul öncesi dönemde özel gereksinimi olan çocuklar ihtiyaçlarına uygun şekilde desteklendiğinde gelişim özelliklerinde ve günlük yaşam becerilerinde etkili bir değişim görülmektedir. Özel gereksinimi olan çocuklar var olan becerilerini geliştirmek ve topluma uyum sağlamak amacıyla eğitime gereksinim duyarlar. Bu eğı̇tı̇m gereksinimlerini karşılamak amacıyla ülkemizde kaynaştırma uygulamalarına yer verilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Uyarlama Eğitim Programı’nın uygulanacağı okul öncesi öğretmenlerinin öğrenme-öğretme sürecinde uyarlamalara yer verme düzeylerinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve etkinlik planı kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması ve Uyarlama Eğı̇tı̇m Programı’na katılacak olmaları temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu Uyarlama Eğı̇tı̇m Programı’na katılacak 6 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda okul öncesi öğretmenlerinin öğretimsel uyarlamalara yer verme düzeylerinin yetersiz olduğu sonucunda ulaşılmıştır.
Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every as... more Preschool period covers the years when the child is in a rapid change and development in every aspect. The learning experiences in this period affect children's development. The developments in knowledge technologies affect the child's environment and children's books. This rapid change brings with it some discussions. "Do either traditional methods or digital applications affect children's level of recalling more positively?" This question was the starting point of the research. Thus, the aim of this study is to compare the effect of stories told through e-books and picture books on children's level of recall. The research is based on random design with post-test control group from real experimental designs of quantitative research model. The groups were determined by simple random sampling method and each group consisted of 10 children. The research data were collected by asking the children various questions about the stories and the characters in the stories by the researchers after storytelling through e-book and pictures book. Mann Whitney U test was used to analyze the data. As a result of the study, it was discovered that the children in the group that the story was told by using pictures book have higher level of recall..
Uploads
Papers by Demet Aydın
Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemde yer alan 48-72 aylık çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesine yönelik bir rubrik geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır.
Yöntem
Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Öykü Anlama Rubriği’nin pilot çalışması 48-72 aylık 15 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği İstanbul’da yer alan anasınıfı, bağımsız anaokulu ve uygulama anasınıflarında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden toplamda 340 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama rubriği geliştirilirken veri toplanacak bölgelerin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilini bölgelere ayıran çalışmalardan yararlanılmış ve 5 bölge belirlenmiştir. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle bu bölgelerden belirlenen okullarla iletişime geçilmiş okul yönetimlerinden gerekli izinler alınmıştır. İletişime geçilen okullara süreç hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra sınıflar ve çocuklar yine basit rastgele örneklem yöntemi kullanılarak listelenmiştir. Tüm çocukların ailelerinden Demografik Bilgi Formu, Veli Onam Formu ile bilgi verilmiş ve onam alınmıştır. Daha sonra Öykü Anlama Rubriği uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M ve T formu olmak üzere iki paralel formdan oluşmaktadır. M ve T formu iki adet resimli çocuk kitabını ve her form için; 10 soru, Öyküyü Anlama Rubriği puanlama rehberi ve puanlama çizelgesi içermektedir. Formlarda kullanılan resimli çocuk kitapları araştırmacılar tarafından resimlenip yazılmış ve 12 uzman tarafından incelenmiştir. 12 uzmandan gelen yaş, gelişim ve içerik hakkındaki tüm görüşler doğrultusunda öykülerin metni ve resimleri yeniden düzenlenmiştir.
Bulgular
Bu ölçeğin güvenirlik katsayılarının hesaplanması için eşdeğer formlar yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecine başlamadan önce araştırmacı Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nden gerekli izinleri almıştır. Ölçeğin yüzey geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla 12 uzmandan görüş alınmıştır. Kapsam Geçerlik İndeksi hesaplanmıştır (KGİ=0,71). Bu değerin minimum Kapsam Geçerlik Ölçütü (KGO=0,56) için belirlenen değerden büyük olduğu belirlenmiştir ve ölçeğin kapsam geçerliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. Lawshe tekniğiyle değerlendirilen uzman görüşleri ve pilot uygulama sonrası rubriğin 12 sorudan oluşan maddeleri 10 soruya düşürülmüştür. Rubriğin ölçüt geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla aynı kapsamı ölçtüğü bilinen geçerli ve güvenirliliği daha önceki çalışmalarla belirlenmiş Türkçe Erken Dil Gelişim Testi Alıcı Dil Alt Testi A Formu ve Erken Okuryazarlık Becerileri Değerlendirme Aracı’nın Alt Testi olan Öyküyü Anlama Alt Testi kullanılmıştır. Rubriğin güvenirliğini belirmek aracılığıyla Cronbach alpha katsayısı hesaplanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M formu Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .759 ile T formu .763 ile yüksek düzeyde iç tutarlılığa sahip oldukları söylenebilir. Ölçeğin güvenirliğine yönelik uygulamacılar arası güvenirlilik incelenmiştir. Uygulamacılar arası uyum katsayısı sonuçları arasında .01 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.
Sonuç
Bu doğrultuda Öykü Anlama Ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış 10 maddeden ve iki paralel formdan (T ve M Formu) oluşan bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Yurtiçi alan yazında öykü anlama becerisini ölçen alt teste rastlanmış olup öykü anlama becerisinin değerlendirildiği bir ölçeğe rastlanmamıştır. Bu araştırmayla geliştirilen Öykü Anlama Rubriği’nin çocukların öykü anlama becerilerini değerlendirilmesinde önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitimi, Değerlendirme, Öykü Anlama
ABSTRACT
Purpose: Due to the Covid-19 outbreak all over the world, drastic measures were taken by countries. In this context measures such as curfew restrictions, closure of schools, restriction of social life, obligation to wear masks were taken, both these measurements and economical difficulties affected people in a psychological way. It is known that preschool children might show stress and anxiety reactions in the face of difficult life events such as epidemics. It is necessary to observe and follow the changes in children to keep the anxiety and stress as low as possible when the literature is examined, it is seen that due to it being recent there are only a few studies examining the impact of preschool children and mothers from the epidemic process. In this study, it was aimed to evaluate the situation of preschool children and their mothers affected by the epidemic process in line with the opinions of their mothers. Psychosocial Dimension: This research is limited to child and mother’s emotions and child-mother relation.
Method and Materials: Case study design was used in the study, which was built on a qualitative research method. The sample of the study consists of 32 mothers with 48-72 months old children in the central district of Kars province. The data were collected through a semi-structured interview form with 32 mothers and the data were collected by content analysis method.
Results: As a result of this research, it was tried to determine the psychosocial influence of preschool children and their mothers during the pandemic process, changing living conditions, change in child’s and mother’s feelings and mother-child relationship. According to the findings, it was concluded that the pandemic process had a psychosocial effect on children and their mothers. These effects are that there is a difference in the daily routine life of mothers and children, mother- child communication and emotional responses. In line with the results of the research, it is recommended to provide support services to reduce the negative impact of the pandemic process on children, and to ensure coordinated work of psychologists, child development specialists, pediatricians, social workers and educators to raise awareness of mothers.
The preschool period is a critical period for the acquisition of many skills. As speaking, reading, and writing are important in social life, listening is also an important and necessary skill. However, when looking at the studies on preschool period, it is seen that studies on listening and social skills are insufficient. The aim of this study is to investigate the relationship between listening skills and social skills of 48-60 month-old children. The data of the research, which was carried out with the relational scanning model, one of the quantitative research methods, was collected by using The Evaluation Scale of Preschool Period Children’s Interception Skill and the teacher form of Preschool Social Skills Assessment Scale. The participant group of the study consists of 165 children from the 48- 60 months group. A simple random sampling method was used in the selection of the participants. Relationship and difference tests were used to analyze the data. As a result of this study, it was concluded that there is a positive significant relationship between the listening skills and social skills of 48-60 months-old children. It is seen that the gender of the children and the education level of parents make a significant difference in the level of listening and social skills. It was concluded that as the education level of mothers and fathers increased, the listening and social skills of children increased.
Abstract The aim of this study is to investigate the emotion and behavioral characteristics of children characters in preschool story books. In this research, case study which is one of the qualitative research methods was used. In this research, 969 books examined how considered with story book's number of edition. Among the books examined, 27 story books with the maximum number of editions was selected. The selected books were rearranged according to their child character inclusion status and seven books were examined as study material. Examined within the scope of the research characteristics features of the children's characters in the story books were classified as 'positive emotion and behavior characteristics' and 'negative emotion and behavior characteristics'. As a result of the study, it was found that the most underlined positive emotion and behavior characteristics is animal lover and the most underlined negative emotion and behavior characteristics are being pessimistic and anxiety. Within the scope of the research, while preparing the characters they created for children's literature writers; It is recommended that they do not form the characters in the book with completely positive or negative features and that they take care that the negative features in the characters are not more than positive features.
Yöntem: Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve yarı-yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu 7 okul öncesi öğretmeni ve 7 kaynaştırma öğrencisi oluşturmaktadır.
Bulgular: Araştırma sonucunda özel gereksinimli çocuklar için okul öncesi eğitim kurumlarında bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanmadığı ve uyarlama çalışmalarında öğretmenlerin problem yaşadığı görülmüştür.
Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı okul öncesi dönemde yer alan 48-72 aylık çocukların öykü anlama becerilerinin değerlendirilmesine yönelik bir rubrik geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır.
Yöntem
Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Öykü Anlama Rubriği’nin pilot çalışması 48-72 aylık 15 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği İstanbul’da yer alan anasınıfı, bağımsız anaokulu ve uygulama anasınıflarında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden toplamda 340 çocukla uygulanmıştır. Öykü Anlama rubriği geliştirilirken veri toplanacak bölgelerin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilini bölgelere ayıran çalışmalardan yararlanılmış ve 5 bölge belirlenmiştir. Basit rastgele örnekleme yöntemiyle bu bölgelerden belirlenen okullarla iletişime geçilmiş okul yönetimlerinden gerekli izinler alınmıştır. İletişime geçilen okullara süreç hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra sınıflar ve çocuklar yine basit rastgele örneklem yöntemi kullanılarak listelenmiştir. Tüm çocukların ailelerinden Demografik Bilgi Formu, Veli Onam Formu ile bilgi verilmiş ve onam alınmıştır. Daha sonra Öykü Anlama Rubriği uygulanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M ve T formu olmak üzere iki paralel formdan oluşmaktadır. M ve T formu iki adet resimli çocuk kitabını ve her form için; 10 soru, Öyküyü Anlama Rubriği puanlama rehberi ve puanlama çizelgesi içermektedir. Formlarda kullanılan resimli çocuk kitapları araştırmacılar tarafından resimlenip yazılmış ve 12 uzman tarafından incelenmiştir. 12 uzmandan gelen yaş, gelişim ve içerik hakkındaki tüm görüşler doğrultusunda öykülerin metni ve resimleri yeniden düzenlenmiştir.
Bulgular
Bu ölçeğin güvenirlik katsayılarının hesaplanması için eşdeğer formlar yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecine başlamadan önce araştırmacı Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nden gerekli izinleri almıştır. Ölçeğin yüzey geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla 12 uzmandan görüş alınmıştır. Kapsam Geçerlik İndeksi hesaplanmıştır (KGİ=0,71). Bu değerin minimum Kapsam Geçerlik Ölçütü (KGO=0,56) için belirlenen değerden büyük olduğu belirlenmiştir ve ölçeğin kapsam geçerliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. Lawshe tekniğiyle değerlendirilen uzman görüşleri ve pilot uygulama sonrası rubriğin 12 sorudan oluşan maddeleri 10 soruya düşürülmüştür. Rubriğin ölçüt geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla aynı kapsamı ölçtüğü bilinen geçerli ve güvenirliliği daha önceki çalışmalarla belirlenmiş Türkçe Erken Dil Gelişim Testi Alıcı Dil Alt Testi A Formu ve Erken Okuryazarlık Becerileri Değerlendirme Aracı’nın Alt Testi olan Öyküyü Anlama Alt Testi kullanılmıştır. Rubriğin güvenirliğini belirmek aracılığıyla Cronbach alpha katsayısı hesaplanmıştır. Öykü Anlama Rubriği M formu Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı .759 ile T formu .763 ile yüksek düzeyde iç tutarlılığa sahip oldukları söylenebilir. Ölçeğin güvenirliğine yönelik uygulamacılar arası güvenirlilik incelenmiştir. Uygulamacılar arası uyum katsayısı sonuçları arasında .01 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.
Sonuç
Bu doğrultuda Öykü Anlama Ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış 10 maddeden ve iki paralel formdan (T ve M Formu) oluşan bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Yurtiçi alan yazında öykü anlama becerisini ölçen alt teste rastlanmış olup öykü anlama becerisinin değerlendirildiği bir ölçeğe rastlanmamıştır. Bu araştırmayla geliştirilen Öykü Anlama Rubriği’nin çocukların öykü anlama becerilerini değerlendirilmesinde önemli bir araç olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitimi, Değerlendirme, Öykü Anlama
ABSTRACT
Purpose: Due to the Covid-19 outbreak all over the world, drastic measures were taken by countries. In this context measures such as curfew restrictions, closure of schools, restriction of social life, obligation to wear masks were taken, both these measurements and economical difficulties affected people in a psychological way. It is known that preschool children might show stress and anxiety reactions in the face of difficult life events such as epidemics. It is necessary to observe and follow the changes in children to keep the anxiety and stress as low as possible when the literature is examined, it is seen that due to it being recent there are only a few studies examining the impact of preschool children and mothers from the epidemic process. In this study, it was aimed to evaluate the situation of preschool children and their mothers affected by the epidemic process in line with the opinions of their mothers. Psychosocial Dimension: This research is limited to child and mother’s emotions and child-mother relation.
Method and Materials: Case study design was used in the study, which was built on a qualitative research method. The sample of the study consists of 32 mothers with 48-72 months old children in the central district of Kars province. The data were collected through a semi-structured interview form with 32 mothers and the data were collected by content analysis method.
Results: As a result of this research, it was tried to determine the psychosocial influence of preschool children and their mothers during the pandemic process, changing living conditions, change in child’s and mother’s feelings and mother-child relationship. According to the findings, it was concluded that the pandemic process had a psychosocial effect on children and their mothers. These effects are that there is a difference in the daily routine life of mothers and children, mother- child communication and emotional responses. In line with the results of the research, it is recommended to provide support services to reduce the negative impact of the pandemic process on children, and to ensure coordinated work of psychologists, child development specialists, pediatricians, social workers and educators to raise awareness of mothers.
The preschool period is a critical period for the acquisition of many skills. As speaking, reading, and writing are important in social life, listening is also an important and necessary skill. However, when looking at the studies on preschool period, it is seen that studies on listening and social skills are insufficient. The aim of this study is to investigate the relationship between listening skills and social skills of 48-60 month-old children. The data of the research, which was carried out with the relational scanning model, one of the quantitative research methods, was collected by using The Evaluation Scale of Preschool Period Children’s Interception Skill and the teacher form of Preschool Social Skills Assessment Scale. The participant group of the study consists of 165 children from the 48- 60 months group. A simple random sampling method was used in the selection of the participants. Relationship and difference tests were used to analyze the data. As a result of this study, it was concluded that there is a positive significant relationship between the listening skills and social skills of 48-60 months-old children. It is seen that the gender of the children and the education level of parents make a significant difference in the level of listening and social skills. It was concluded that as the education level of mothers and fathers increased, the listening and social skills of children increased.
Abstract The aim of this study is to investigate the emotion and behavioral characteristics of children characters in preschool story books. In this research, case study which is one of the qualitative research methods was used. In this research, 969 books examined how considered with story book's number of edition. Among the books examined, 27 story books with the maximum number of editions was selected. The selected books were rearranged according to their child character inclusion status and seven books were examined as study material. Examined within the scope of the research characteristics features of the children's characters in the story books were classified as 'positive emotion and behavior characteristics' and 'negative emotion and behavior characteristics'. As a result of the study, it was found that the most underlined positive emotion and behavior characteristics is animal lover and the most underlined negative emotion and behavior characteristics are being pessimistic and anxiety. Within the scope of the research, while preparing the characters they created for children's literature writers; It is recommended that they do not form the characters in the book with completely positive or negative features and that they take care that the negative features in the characters are not more than positive features.
Yöntem: Nitel araştırma yöntemi üzerine kurgulanan araştırmada durum çalışması deseni tercih edilmiş, araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu ve yarı-yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak elde edilmiştir. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma grubunun seçilmesinde amaçlı örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin sınıfında en az bir tane kaynaştırma öğrencisinin bulunması temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu 7 okul öncesi öğretmeni ve 7 kaynaştırma öğrencisi oluşturmaktadır.
Bulgular: Araştırma sonucunda özel gereksinimli çocuklar için okul öncesi eğitim kurumlarında bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanmadığı ve uyarlama çalışmalarında öğretmenlerin problem yaşadığı görülmüştür.