Papers by Mehmet Faruk Koçak

Anayasa Hukuku Dergisi, 2019
Şüphesiz ki vatandaşların yönetime katılım sağlayamadığı bir demokratik düzen düşünülemez. Yöneti... more Şüphesiz ki vatandaşların yönetime katılım sağlayamadığı bir demokratik düzen düşünülemez. Yönetime doğrudan katılımın ise istisnai haller dışında siyasi partiler vasıtası ile gerçekleşebildiği hesap edildiğinde, siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezlerinden birisi haline gelmektedir. Bununla beraber, parti içi demokrasi ve disiplin kavramlarıyla ilgili tartışmalar göstermektedir ki siyasi partiler aynı zamanda demokrasinin istismar edilebildiği, anti-demokratik uygulamalara aracı olabilen yapılar halinde de tasavvur edilebilir. Bu çalışmada da söz konusu ikilemden yola çıkılmış ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) iki büyük siyasi partinin kendi içindeki disiplin uygulamaları incelenmiştir. Söz konusu disiplin uygulaması kavramı, parti liderlerinin parti üyelerini arzu edilen şekilde davranmaya zorlayan araçları kapsar şekilde kullanılmıştır. Siyasi parti üyeleri mefhumu ise Senato ve Temsilciler Meclisi gibi anayasal organlardaki seçilmiş üyeleri ifade ettiği gibi, parti örgütünde yer alan seçilmemiş üyeleri de içermektedir. Çalışmanın birinci bölümde siyasi parti ile disiplin kavramlarının çerçevesinin çizilmesini müteakip, ABD'deki siyasi iklim tarif edilerek partilerin ve halkın disiplin ile otorite kavramlarına bakışı özetlenmiştir. İkinci bölümde ise öncelikle parti örgütlenmelerinin disiplin uygulamalarına uygun bir hüviyette olup olmadığı değerlendirilmiş ve ardından bu partilerde uygulanan disiplin yöntemleri gösterilmiştir.

Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019
Bu çalışmada Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014 yılında yalan tanıklık suçu ile ilgili verdiği bi... more Bu çalışmada Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014 yılında yalan tanıklık suçu ile ilgili verdiği bir kararın analizi ile beraber yalan tanıklık suçunun incelemesi yapılmıştır. İlk olarak, karara konu olay izah edildikten sonra hangi yargı merciinin ne yönde karar verdiği açıklanmıştır. Bu şekilde mercilerin olayı çözüm tarzlarının ve çözülmesi gereken hukuki sorunun belirlenmesini takiben örnek yargı kararları ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemeler ışığında yalan tanıklık suçunun incelemesi yapılmıştır. Son olarak ise karar metninde bulunmayan fakat olay dahilinde çözülmesi gereken hukuki sorunlar hakkında değerlendirilmede bulunulmuş, yargı mercilerin birtakım görüşleri eleştirilmiştir. Manevi unsur hakkında değerlendirme yapılırken yalan tanık beyanları hakkındaki psikolojik araştırmalardan faydalanılmış, kusurluluk başlığında ise kişinin kendini suçlamaya zorlanamayacağını ifade eden nemo tenetur ilkesi, istenemezlik ilkesi çerçevesinde irdelenmiştir.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2019
Ekonomik faaliyetlerin tarihin son dönemlerinde karmaşıklaşarak gelişmesi ile malvarlığı değerler... more Ekonomik faaliyetlerin tarihin son dönemlerinde karmaşıklaşarak gelişmesi ile malvarlığı değerlerini tehdit eden fiillerin niteliği de değişmiştir. Bu hal, birçok ülke hukukunda olduğu gibi Türk Hukukunda da karşılıksız yararlanma suçlarının düzenlenmesine neden olmuştur. Bu doğrultuda, karşılıksız yararlanma başlığı altında üç ayrı suç düzenlemesine yer veren Türk Ceza Kanunu'nun m.163 hükmünün birinci fıkrasında hizmet otomatlarından; ikinci fıkrasında telefon hatlarından veya elektromanyetik yayınlardan; üçüncü fıkrasında ise elektrik, su ve doğal gazdan bedel ödemeksizin yararlanma fiili cezai yaptırıma bağlamıştır. Çalışmanın birinci bölümünde suçun tarihi gelişimi ve cezalandırma gereği irdelenmiş; ikinci bölümde Yargıtay içtihatları ışığında suç incelemesi yapılmış; üçüncü bölümde ise muhakeme aşaması anlatılmıştır.

Modern devlet anlayisinin gelismesinden sonra devlet iktidarinin birbirinden bagimsiz uc ayri org... more Modern devlet anlayisinin gelismesinden sonra devlet iktidarinin birbirinden bagimsiz uc ayri organa esit sekilde dagitilmasi gerektigi dusuncesi yaygin olarak kabul gormustur. Anayasa Hukuku’nun temelinde; bu devlet organlarinin kurulusunu, ilkelerini, isleyisini duzenlemek ve vatandaslarin temel hak ve hurriyetlerini guvence altina almak uzere normlar hiyerarsisinde kanunlarin ustunde yer alacak kurallar olmasi gerektigi dusuncesi yatar. Anayasa Hukuku’na Turk anayasal gelismeleri cercevesinde baktigimizda Sened-i Ittifak (1808) ile baslayan ve iki yuzyili askin bir zamanin getirdigi birikimden olusan bir hafiza gormekteyiz. Bu calismada da 1919 yilinda gerceklestirilen Meclis-i Mebusan secimleri Anayasa Hukuku’nun bakis acisiyla incelenecek ve donemin konuyla baglantili olaylari; kurucu iktidar kavrami ekseninde aktarilarak, 1919 secimlerinin TBMM’nin toplanmasina olan etkisi nedeniyle “kurucu meclis olusturucu” niteligi oldugu ortaya konacaktir. I. ve II. bolumlerde terim acikla...

Legal Anayasa Dergisi, 2019
Şüphesiz ki vatandaşların yönetime katılım sağlayamadığı bir demokratik düzen düşünülemez. Yöneti... more Şüphesiz ki vatandaşların yönetime katılım sağlayamadığı bir demokratik düzen düşünülemez. Yönetime doğrudan katılımın ise istisnai haller dışında siyasi partiler vasıtası ile gerçekleşebildiği hesap edildiğinde, siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezlerinden birisi haline gelmektedir. Bununla beraber, parti içi demokrasi ve disiplin kavramlarıyla ilgili tartışmalar göstermektedir ki siyasi partiler aynı zamanda demokrasinin istismar edilebildiği, anti-demokratik uygulamalara aracı olabilen yapılar halinde de tasavvur edilebilir. Bu çalışmada da söz konusu ikilemden yola çıkılmış ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) iki büyük siyasi partinin kendi içindeki disiplin uygulamaları incelenmiştir. Söz konusu disiplin uygulaması kavramı, parti liderlerinin parti üyelerini arzu edilen şekilde davranmaya zorlayan araçları kapsar şekilde kullanılmıştır. Siyasi parti üyeleri mefhumu ise Senato ve Temsilciler Meclisi gibi anayasal organlardaki seçilmiş üyeleri ifade ettiği gibi, parti örgütünde yer alan seçilmemiş üyeleri de içermektedir. Çalışmanın birinci bölümde siyasi parti ile disiplin kavramlarının çerçevesinin çizilmesini müteakip, ABD'deki siyasi iklim tarif edilerek partilerin ve halkın disiplin ile otorite kavramlarına bakışı özetlenmiştir. İkinci bölümde ise öncelikle parti örgütlenmelerinin disiplin uygulamalarına uygun bir hüviyette olup olmadığı değerlendirilmiş ve ardından bu partilerde uygulanan disiplin yöntemleri gösterilmiştir.

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (AHBVÜ Hukuk Fakültesi Dergisi), 2019
Modern devlet anlayışının gelişmesinden sonra devlet iktidarının birbirinden bağımsız üç ayrı org... more Modern devlet anlayışının gelişmesinden sonra devlet iktidarının birbirinden bağımsız üç ayrı organa eşit şekilde dağıtılması gerektiği düşüncesi yaygın olarak kabul görmüştür. Anayasa Hukuku’nun temelinde; bu devlet organlarının kuruluşunu, ilkelerini, işleyişini düzenlemek ve vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini güvence altına almak üzere normlar hiyerarşisinde kanunların üstünde yer alacak kurallar olması gerektiği düşüncesi yatar. Anayasa Hukuku’na Türk anayasal gelişmeleri çerçevesinde baktığımızda Sened-i İttifak (1808) ile başlayan ve iki yüzyılı aşkın bir zamanın getirdiği birikimden oluşan bir hafıza görmekteyiz. Bu çalışmada da 1919 yılında gerçekleştirilen Meclis-i Mebusan seçimleri Anayasa Hukuku’nun bakış açısıyla incelenecek ve dönemin konuyla bağlantılı olayları; kurucu iktidar kavramı ekseninde aktarılarak, 1919 seçimlerinin TBMM’nin toplanmasına olan etkisi nedeniyle “kurucu meclis oluşturucu” niteliği olduğu ortaya konacaktır. I. ve II. bölümlerde terim açıklamalarına, III. ve IV. bölümlerde tarihi olaylara ve V. bölümde ise olayların ilgili kavramlar çerçevesinde değerlendirilmelerine yer verilmiştir. Çalışmada irdelenecek olan bu kavramlar, Kıta Avrupası Hukuku’na ve Türk Anayasa Hukuku öğretisine olan belirgin etkisi nedeniyle Fransız Kamu Hukuku anlayışının çerçevesinden tarif edilecektir.

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (ss. 297-347), 2018
Geçtiğimiz yüzyılda ekonomik faaliyetlerin niteliğinde yaşanan değişimle beraber, devletler iç hu... more Geçtiğimiz yüzyılda ekonomik faaliyetlerin niteliğinde yaşanan değişimle beraber, devletler iç hukuklarında ticari hayatı ilgilendiren yeni düzenlemeler yapmak durumunda kalmıştır. Söz konusu düzenlemelerin, ticari gelişimde rol oynayan sair etkenlerin teşvik edilmesi amacına yöneldiği ifade edilebilir. Bu doğrultuda özellikle üretim faaliyetlerinin makineleşmesi, serileşmesi, otomatikleşmesi ve entegrasyonu gibi konularda çalışma yapılarak ilerleme sağlanması hedeflenmiştir. Üretime, ticarete ve ekonomiye katkı sağlayabilecek fikir sahiplerinin ödüllendirilmesinin ve hukuken korunmasının pragmatik önemi burada yatmaktadır. İşte fikri mülkiyet hukuku çatısı altında yer alan sınai mülkiyet kavramı, üretim açısından önemli olan buluş ve tasarım gibi birtakım değerler açısından gündeme gelir. Fakat belirtilmelidir ki fikri ürünler; ticari meta olarak değerlendirilebilmelerinin yanında, fikir sahipleri için aynı zamanda “manevi bir değer” de ifade eder. Nitekim sinema yahut tiyatro senaryosu gibi eserler, yüksek miktarda ekonomik değeri haiz olabildiği gibi manevi açıdan da önem ifade etmektedir. Fikri mülkiyet hukuku, bu doğrultuda sanatı da gözetmiş ve içerdiği telif hakkı ve komşu hak kavramları ile sanatçıyı koruma altına almıştır. Bu çalışmanın birinci bölümünde, yukarıda örnekleri verilen hakların klasik mülkiyet hakkı düşüncesinden farklı olan özellikli yanları kısaca izah edilmiş ve ikinci bölümde ise fikri mülkiyet haklarının AİHM yargılamalarında yararlanmakta olduğu koruma açıklanmıştır.

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019
Bu çalışmada Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014 yılında yalan tanıklık suçu ile ilgili verdiği bi... more Bu çalışmada Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014 yılında yalan tanıklık suçu ile ilgili verdiği bir kararın analizi ile beraber yalan tanıklık suçunun incelemesi yapılmıştır. Birinci bölümde, karara konu olay izah edildikten sonra hangi yargı merciinin ne yönde karar verdiği açıklanmıştır. Bu şekilde mercilerin olayı çözüm tarzları ve çözülmesi gereken hukuki sorun belirlenmiştir. İkinci bölümde yargı kararları ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemeler ışığında yalan tanıklık suçunun incelemesi yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise karar metninde bulunmayan fakat olay dahilinde çözülmesi gereken hukuki sorunlar hakkında değerlendirilmede bulunulmuş, yargı mercilerin birtakım görüşleri eleştirilmiştir. Manevi unsur hakkında değerlendirme yapılırken yalan tanık beyanları hakkındaki psikolojik araştırmalardan faydalanılmış, kusurluluk başlığında ise kişinin kendini suçlamaya zorlanamayacağını ifade eden nemo tenetur ilkesi, istenemezlik ilkesi çerçevesinde irdelenmiştir.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2019
Ekonomik faaliyetlerin tarihin son dönemlerinde karmaşıklaşarak gelişmesi ile malvarlığı değerler... more Ekonomik faaliyetlerin tarihin son dönemlerinde karmaşıklaşarak gelişmesi ile malvarlığı değerlerini tehdit eden fiillerin niteliği de değişmiştir. Bu hal, birçok ülke hukukunda olduğu gibi Türk Hukukunda da karşılıksız yararlanma suçlarının düzenlenmesine neden olmuştur. Bu doğrultuda, karşılıksız yararlanma başlığı altında üç ayrı suç düzenlemesine yer veren Türk Ceza Kanunu’nun m.163 hükmünün birinci fıkrasında hizmet otomatlarından; ikinci fıkrasında telefon hatlarından veya elektromanyetik yayınlardan; üçüncü fıkrasında ise elektrik, su ve doğal gazdan bedel ödemeksizin yararlanma fiili cezai yaptırıma bağlamıştır. Çalışmanın birinci bölümünde suçun tarihi gelişimi ve cezalandırma gereği irdelenmiş; ikinci bölümde Yargıtay içtihatları ışığında suç incelemesi yapılmış; üçüncü bölümde ise muhakeme aşaması anlatılmıştır.
Uploads
Papers by Mehmet Faruk Koçak