
Uğur Durmaz
Related Authors
Ali Duymaz
Balikesir University
Lütfü Kerem Başar
Gazi University
Sinan Yaman
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversity
Seçkin Hardal
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversity
Melih Özdamar
Firat University
Nilgün Çıblak Coşkun
Mersin University
Yücel ÖZDEMİR
Samsun University
InterestsView All (29)
Uploads
Papers by Uğur Durmaz
ilk ayağını oluşturan ve geçmişten
günümüze kadar Türk toplumunun yaşadığı
coğrafyalar içerisinde kendisine yer bulmuş
tiyatro faaliyetlerindendir. Bu oyunların tespiti
ve bu oyunlar hakkında yapılan çalışmalar
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla beraber
ortaya çıkan halka yöneliş politikalarıyla
başlayan derleme faaliyetleri sayesinde olmuştur.
Köy seyirlik oyunları hakkında 1930'lardan
itibaren çeşitli yayın organları aracılığıyla
makaleler yayımlanmış ve sonrasında da kitaplar
basılmıştır. İlk yayınların büyük çoğunluğu
bu oyunları tanımlama ve sonrasında belli
bölgelerden gelen veriler ışığında oyun içeriklerini
anlatma üzerine kuruludur. Bu noktada
köy seyirlik oyunlarını anlamlandırmak için
geçmişten günümüze kadar yapılmış çalışmalardaki
tanımlar önem arz etmektedir. Burada
birkaç temel kaynaktan köy seyirlik oyunlarının
tanımını vermek genel çerçeveyi anlamak
açısından yeterli olacaktır.
en üst seviye kurum üniversitelerdir. Bu kurum, sistemli şekilde bilginin
üretilmesi, aktarılması ve faydalı şekilde kullanılmasının en önemli basamağıdır.
Kelime kökeni olarak “Latince topluluk, bütünlük, kül anlamına
gelen üniversitastan türemiştir ve bağımsız tüzel kişiliğe sahip ve ortak çıkarları
olan kişiler topluluğunu ifade etmek için kullanılmaktadır” (Kaynar
& Parlak, 2005: 20). Bir diğer tanımda ise üniversite “Bilimsel özerkliğe
ve kamu tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel
araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri
kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu” olarak tanımlanmaktadır
(Günal, 2013:13). Bu tanımlardan da görüleceği üzere bilimsel aktivitelerin
temel merkezi konumunda görülen üniversiteler aynı zamanda
toplumsal yapıyı oluşturacak bireylerin yetiştirilmesi için de temel yapı
taşı durumundadır. Elbette bugünkü sürece gelene kadar geçen zamanda
birçok farklı işlev ve amaç için üniversiteler kullanılmıştır. Özellikle Orta
Çağ Avrupa’sı ele alındığında üniversitenin feodal bir kurum ya da lonca
sistemine benzer bir işleyişi olduğu görülecektir fakat bunun bugünkü
anlamda bir işleve sahip olduğu tartışmalıdır (Kaynar & Parlak, 2005: 19).
Bugünkü üniversite sistemi içerisinde ortaya çıkmış olan temel işlevler
eğitim, bilim ve hizmet olarak üçe ayrılabilir (Günal, 2013: 20). Ancak
unutulmamalıdır ki bu işlevlerin yanında kültür öğretiminin de yeri yine
üniversitedir. Yaşanılan dönemin durumunu ortaya koymak ve fikirlerle
üretim gerçekleştirip dönüşen topluma uyum sağlamak için kültür öğretimi
diğer bütün işlevlerden daha önemli sayılmalıdır (Gasset, 1997: 81).
Bütün bunlarla birlikte üniversitenin gelişim aşamalarında tarihi süreç ile
ilgili de bir şeyler aktarmak konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Bu yazıda da Dede Korkut anlatılarından biri olan Kam Püre Oğlu Bamsı Beyrek boyu ile Moğollarda halen kutlanmakta olup geçmişi uzun yıllara dayanan Naadam adlı festivaldeki üç spor etkinliğinin görünümleri, tarihleri, ritüelleri, uygulanışları, işlevleri ve birbirleriyle olan bağları tartışılacaktır. Bu noktada iki ayrı geleneksel yapı metinler üzerinden incelenecek ardından tarihi-kültürel altyapı verildikten sonra işlevsel açıdan bir karşılaştırma yapılacaktır. Yapılan çalışmada amaç görüntüler başka olsa da ürünlerin ortaya çıkışları ve kullanımındaki benzerliği göstermek ve kültürün yayılma yapısını irdelemektir. Aynı zamanda bugünkü kabuller etrafında bu üç sporun durumuna da yazıda değinilecektir.
ilk ayağını oluşturan ve geçmişten
günümüze kadar Türk toplumunun yaşadığı
coğrafyalar içerisinde kendisine yer bulmuş
tiyatro faaliyetlerindendir. Bu oyunların tespiti
ve bu oyunlar hakkında yapılan çalışmalar
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla beraber
ortaya çıkan halka yöneliş politikalarıyla
başlayan derleme faaliyetleri sayesinde olmuştur.
Köy seyirlik oyunları hakkında 1930'lardan
itibaren çeşitli yayın organları aracılığıyla
makaleler yayımlanmış ve sonrasında da kitaplar
basılmıştır. İlk yayınların büyük çoğunluğu
bu oyunları tanımlama ve sonrasında belli
bölgelerden gelen veriler ışığında oyun içeriklerini
anlatma üzerine kuruludur. Bu noktada
köy seyirlik oyunlarını anlamlandırmak için
geçmişten günümüze kadar yapılmış çalışmalardaki
tanımlar önem arz etmektedir. Burada
birkaç temel kaynaktan köy seyirlik oyunlarının
tanımını vermek genel çerçeveyi anlamak
açısından yeterli olacaktır.
en üst seviye kurum üniversitelerdir. Bu kurum, sistemli şekilde bilginin
üretilmesi, aktarılması ve faydalı şekilde kullanılmasının en önemli basamağıdır.
Kelime kökeni olarak “Latince topluluk, bütünlük, kül anlamına
gelen üniversitastan türemiştir ve bağımsız tüzel kişiliğe sahip ve ortak çıkarları
olan kişiler topluluğunu ifade etmek için kullanılmaktadır” (Kaynar
& Parlak, 2005: 20). Bir diğer tanımda ise üniversite “Bilimsel özerkliğe
ve kamu tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel
araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri
kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu” olarak tanımlanmaktadır
(Günal, 2013:13). Bu tanımlardan da görüleceği üzere bilimsel aktivitelerin
temel merkezi konumunda görülen üniversiteler aynı zamanda
toplumsal yapıyı oluşturacak bireylerin yetiştirilmesi için de temel yapı
taşı durumundadır. Elbette bugünkü sürece gelene kadar geçen zamanda
birçok farklı işlev ve amaç için üniversiteler kullanılmıştır. Özellikle Orta
Çağ Avrupa’sı ele alındığında üniversitenin feodal bir kurum ya da lonca
sistemine benzer bir işleyişi olduğu görülecektir fakat bunun bugünkü
anlamda bir işleve sahip olduğu tartışmalıdır (Kaynar & Parlak, 2005: 19).
Bugünkü üniversite sistemi içerisinde ortaya çıkmış olan temel işlevler
eğitim, bilim ve hizmet olarak üçe ayrılabilir (Günal, 2013: 20). Ancak
unutulmamalıdır ki bu işlevlerin yanında kültür öğretiminin de yeri yine
üniversitedir. Yaşanılan dönemin durumunu ortaya koymak ve fikirlerle
üretim gerçekleştirip dönüşen topluma uyum sağlamak için kültür öğretimi
diğer bütün işlevlerden daha önemli sayılmalıdır (Gasset, 1997: 81).
Bütün bunlarla birlikte üniversitenin gelişim aşamalarında tarihi süreç ile
ilgili de bir şeyler aktarmak konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Bu yazıda da Dede Korkut anlatılarından biri olan Kam Püre Oğlu Bamsı Beyrek boyu ile Moğollarda halen kutlanmakta olup geçmişi uzun yıllara dayanan Naadam adlı festivaldeki üç spor etkinliğinin görünümleri, tarihleri, ritüelleri, uygulanışları, işlevleri ve birbirleriyle olan bağları tartışılacaktır. Bu noktada iki ayrı geleneksel yapı metinler üzerinden incelenecek ardından tarihi-kültürel altyapı verildikten sonra işlevsel açıdan bir karşılaştırma yapılacaktır. Yapılan çalışmada amaç görüntüler başka olsa da ürünlerin ortaya çıkışları ve kullanımındaki benzerliği göstermek ve kültürün yayılma yapısını irdelemektir. Aynı zamanda bugünkü kabuller etrafında bu üç sporun durumuna da yazıda değinilecektir.
ya da olumsuz olarak yorumlanabilecek birçok yapı göze çarpmaktadır. Gelenek, kültür, âdet, anane gibi daha çok geçmişle
bağ kuran terimler ve bu terimlerin içerisinde ortaya çıkan anlamlar da yeniden yorumlanmaktadır. Bir kişiden başlayarak
büyük toplulukları ve sonrasında bütün dünyayı etkisi altına
alan değişimin ve dönüşümün neticeleri, yeni kuşaklardan eski
kuşaklara doğru ilerleyen bir süreçte kendisini göstermektedir.
İşte burada geçmişteki değer yargıları ile bugünün değer yargıları arasında geçen dönüşüm süreci, yeni dönemin yapısını anlamak amacıyla dikkat çekici unsurlar sunmaktadır. Ortaya çıkan bu yeni toplumsal yapının en bariz görünümü de bireylerin kişisel özellikleriyle şekillenen kimliklerinde belirginlik kazanmaktadır.