Papers by Hüsnünur Aslantürk

Istanbul University - DergiPark, Jun 30, 2022
Önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilen intihar tüm yaş gruplarında olduğu gibi yaş... more Önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilen intihar tüm yaş gruplarında olduğu gibi yaşlı nüfus gruplarında da yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı 2002-2018 yılları arasında Türkiye'de gerçekleşen yaşlı intiharlarını yaş, cinsiyet, coğrafi bölge, intihar nedeni ve intihar yöntemlerine göre incelemektir. Türkiye İstatistik Kurumunun intihar istatistikleri üzerinden yapılan incelemelerde intihar eden yaşlıların %47'sinin 75 yaşından büyük olduğu, erkek yaşlıların intihar oranının kadın yaşlılardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca coğrafi bölge olarak yaşlı intiharlarının en çok Marmara Bölgesi'nde gerçekleştiği, yaşlıların en çok hastalık nedeniyle intihar ettiği ve en sık ası yöntemini kullandığı anlaşılmıştır. Bu sonuçların yaşlı intiharlarına ilişkin risk faktörlerinin ve yaşlı intiharlarının dinamiğinin anlaşılarak koruyucu ve önleyici çalışmaların gerçekleştirilmesi konusunda yaşlı refahı alanında çalışan meslek profesyonellerine ve politika yapıcılara katkı sunacağı düşünülmektedir.

Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi
Sosyal hizmet uzmanları uygulamalarında pek çok etik ikilem yaşamakta olup bu ikilemlerin çözüme ... more Sosyal hizmet uzmanları uygulamalarında pek çok etik ikilem yaşamakta olup bu ikilemlerin çözüme kavuşturulması noktasında etik karar vermenin yeri oldukça önemlidir. Bu çalışmada sosyal hizmet uzmanlarının uygulamada karşılaştıkları etik ikilemler karşısındaki tutumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Genel tarama modelinde tasarlanan çalışmaya sosyal hizmet alanında aktif olarak görev yapan 171 sosyal hizmet uzmanı katılmıştır. Çalışmada Nathanson ve Giffords (2013) tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Artan vd (2018) tarafından yapılmış olan Nathanson ve Giffords Sosyal Hizmet Etik Ölçeği (NGES) ve araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS programı ile analiz edilmiş ve yapılan analiz sonucunda sosyal hizmet uzmanlarının sosyal hizmet uzmanlarının etik ikilemler karşısında tutumlarının düşük seviyede olduğu; yaş, cinsiyet, eğitim seviyeleri, deneyim süreleri ve pozisyonları ile etik karar ...

Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, 2019
Nadir hastalıklar, nüfusun geneline oranla daha az sayıda insanda görülen (1/2000 ve daha az kişi... more Nadir hastalıklar, nüfusun geneline oranla daha az sayıda insanda görülen (1/2000 ve daha az kişide) hastalıkları ifade etmektedir. Nadir hastalıklar ciddi, kronik, ilerleyici ve yıpratıcı özelliklere sahip olmakla birlikte bir çok hastalık için tıbbi ve bilimsel bilgi eksikliği mevcuttur, yeterli-uygun tedavi seçenekleri bulunmamaktadır. Tüm bu özellikleri taşıyan bir hastalığa sahip olmanın hem hasta hem de ailesi üzerinde psiko-sosyal, fiziksel ve ekonomik etkileri bulunmaktadır. Nadir hastalığa sahip bir bireyin ailesi olmak, hastalık sürecinin etkilerini doğrudan ve dolaylı olarak yaşamak anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak aileler hastalığın tanı ve tedavi sürecinde kilo kaybı, iştahsızlık, yorgunluk, uyku problemleri gibi bir çok fiziksel etkiyi yaşamaktadırlar. Psikolojik olarak aile içinde teşhis süreci çok uzun, tedavi olanakları kısıtlı ya da olmayan nadir bir hastalığın bulunması, aile üyeleri için depresyon, kaygı, korku, kızgınlık, şüphe, belirsizlik gibi bir çok sonuca yol açmaktadır. Sosyal açıdan arkadaş sayılarının azalmasına, sosyal destek mekanizmalarının zayıflamasına ve sosyal olarak toplumdan izole hissetmelerine neden olmaktadır. Ailelerin yaşadığı en görünür etkilerden olan ekonomik etkiler konusunda ise aileler, teşhis ve tedavi imkanlarına erişim güçlüğü, işgücü kaybı gibi kendilerini ekonomik olarak baskılayacak bir çok farklı etkiye maruz kalmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, nadir bir hastalığa sahip olmanın aile üzerindeki psiko-sosyal, fiziksel ve ekonomik etkilerini tartışmaktır.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Sep 30, 2020

Tıbbi sosyal hizmet dergisi, Jun 30, 2019
Sağlık alanında paradigmanın değişimi, tedavinin ruhsal, sosyal ve ekonomik boyutunu da gündeme t... more Sağlık alanında paradigmanın değişimi, tedavinin ruhsal, sosyal ve ekonomik boyutunu da gündeme taşımıştır. Bu değişimle birlikte tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet, sağlığın bütüncül bir bakış açısıyla ele alındığı multidisipliner yaklaşımda önemli bir unsur haline gelmiştir. Bu çerçevede tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet alanında yapılan akademik çalışmaların sayısı artmış ve içeriği çeşitlenmiştir. Bu çalışmada sosyal hizmet alanında yazılan lisansüstü tezlerin içerik ve metodolojik açıdan incelenmesine çalışılmıştır. Doküman incelemesi yönteminin kullanıldığı bu çalışmada Yükseköğretim Kurulu’nun Ulusal Tez Merkezi’nden akıllı arama motoru ile yapılan aramada Sosyal Hizmet Anabilim Dalında yazılan tüm lisansüstü tezler incelenerek tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet alanına giren 72 lisansüstü tez seçilmiş ve bu tezler üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirme yıllara göre Sosyal hizmet Anabilim Dalı’nda yazılan tüm tezlerin içinde tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet alanında yazılan tezlerin oranı, tıbbi sosyal hizmet alanında yazılan tezlerin içerik açısından değerlendirilmesi ve metedolojik açısından değerlendirilmesi olmak üzere üç alanda gerçekleştirilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet alanında yazılan lisansüstü tezlerin sosyal hizmet alanında yazılan tüm tezlerin yaklaşık % 14’ünü oluşturduğu; çoğunlukla Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı sosyal hizmet yüksek lisans ve doktora programları kapsamında yazıldığı görülmüştür. Tezlerin büyük bir bölümünün yüksek lisans tezi olduğu ve genellikle nicel araştırma yöntemi kullanılarak tasarlandığı anlaşılmıştır. Konularına göre ise hastalara/hasta gruplarına yönelik yazılan tezleri, psikiyatrik sosyal hizmet alanında yazılan tezler ve personele yönelik yazılan tezler izlemektedir.

Temel insan haklari icinde saglik hakki, yasama hakkiyla olan organik iliskisi nedeniyle onemli b... more Temel insan haklari icinde saglik hakki, yasama hakkiyla olan organik iliskisi nedeniyle onemli bir yere sahiptir. Bireyin en temel hakki olan yasama hakki, bir yandan sagligin korunmasi ile diger yandan da saglik hizmetlerinden yararlanma ile dogrudan ilgilidir. Tum bireylerin saglik hakkindan faydalanmasinin yaninda orselenebilir gruplarin sagliginin korunmasi ve saglik hizmetine erisim boyutu, ele alinmasi gereken onemli bir alan olarak karsimiza cikar. Bu calismada, orselenebilir gruplardan olan ceza infaz kurumlarindaki yetiskin hukumlu ve tutuklularin saglik hakkindan yararlanma durumlarinin, onemli bir hak arama araci olan basvuru dilekceleri uzerinden degerlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu genel hedef dogrultusunda dokuman incelemesi yoluyla yapilan bu calismada, ceza infaz kurumlarindaki yetiskin hukumlu ve tutuklularin saglik hizmet sunumuna iliskin tedavi talepleri ve sikâyetleri Saglik Bakanligi’na hitaben yazdiklari 723 bireysel basvuru dilekcesi uzerinden icerik, dil v...

CALIŞMANIN TEMELI Insanlik tarihi boyunca uzerinde en cok konusulan kavramlardan birisi olan ikti... more CALIŞMANIN TEMELI Insanlik tarihi boyunca uzerinde en cok konusulan kavramlardan birisi olan iktidar kavramina iliskin ondokuzuncu yuzyildan itibaren baslayan modernlesme sureciyle birlikte farkli bakis acilarinin ortaya cikmaya basladigi gorulur. Catismaci ve uzlasmaci bakis acilari cercevesinde sekillenen klasik yaklasimlardan ve bu yaklasimlari savunan kuramcilardan farkli olarak Michel Foucault, iktidari devlet temelli ele almaktan kacinmistir. Foucault icin iktidar bir tarafin yoneten, bir tarafin ise yonetilen oldugu klasik siyasi iktidardan farkli olarak iliskiler temelinde ele alinmalidir. Iki kisinin var oldugu her yerde iktidar iliskilerinden soz edilebilecegini ifade eden Foucault icin iktidar, toplumsal olanin her alanina nufuz etmis ve ince aglarla her yani sarmalamistir. Bu baglamda Turkiye’de kadinlara sunulan saglik hizmetlerinin biyo-iktidar acisindan ele alinmasi noktasinda, ulusal politikalardan yola cikilarak, biyo-iktidarin onemli bir odak noktasi olan nufus pol...

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2019
Tek anne ya da baba ve çocuklardan oluşan tek ebeveynli ailelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır... more Tek anne ya da baba ve çocuklardan oluşan tek ebeveynli ailelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Çoğunlukla boşanma ya da eşlerden birinin vefatı sonucunda oluşan tek ebeveynli aileler bekâr kimselerin evlat edinmeleri yolu ile kurulabilmektedir. Evlat edinme yoluyla kurulan tek ebeveynli ailelerin oluşması noktasında, meslek hayatlarına başladıklarında karar verici konumda yer alma ihtimalleri nedeniyle sosyal hizmet öğrencilerinin görüş ve düşünceleri önem taşımaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacı sosyal hizmet mesleğinin etik ilke ve değerleri çerçevesinde eğitim almakta olan sosyal hizmet lisans öğrencilerinin evlat edinme yoluyla kurulmuş tek ebeveynli aileler hakkındaki görüş ve düşüncelerinin belirlenmesidir. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü örnekleminde gerçekleştirilen bu çalışmaya 156 lisans öğrencisi dâhil edilmiştir. Katılımcıların büyük bir bölümü kadın (%73.7) ve tümü 18-24 yaş aralığındadır. Çalışmanın sonucunda çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunun (%50,8) bekâr kimselere oranla anne ve babanın bir arada Aslantürk ve Koç 815 bulunduğu ailelerin evlat edinme yoluna başvurmaları gerektiğini düşündükleri görülmüştür. Diğer yandan katılımcıların %80,1'lik bölümü evlat edinme sürecinde her iki taraf adına da şartların eşit olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Ayrıca ileride evlat edinmek isteyen bekâr kimselerle meslek yaşantılarında karşılaşmaları durumunda, öğrencilerin çoğunluğunun mesleki ilke ve değerleri uygulamakta zorluk çekmeyeceği (%58,3), bir bölümünün ise (%38,5) zorluk çekse bile mesleki ilke ve değerleri uygulayacağı sonucuna varılmıştır.
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2019
Evsizlik, doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen insan sayısındaki artış ve diğer sosyal sorunla... more Evsizlik, doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen insan sayısındaki artış ve diğer sosyal sorunlarla olan yapısal bağı nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun olarak görülmektedir. Evsiz bireylere yönelik planlanacak sosyal politikalarda ve sunulacak hizmet modellerinde öncelikle bu grubun özelliklerinin bilinmesi ve yaşam koşullarının anlaşılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çalışmada evsizlerin sosyodemografik özelliklerinin ve sokak yaşam deneyimlerinin belirlenmesi amaçlandı. Genel
Turkish Journal of Applied Social Work, 2021

Toplum ve Sosyal Hizmet, 2019
Tek anne ya da baba ve çocuklardan oluşan tek ebeveynli ailelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır... more Tek anne ya da baba ve çocuklardan oluşan tek ebeveynli ailelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Çoğunlukla boşanma ya da eşlerden birinin vefatı sonucunda oluşan tek ebeveynli aileler bekâr kimselerin evlat edinmeleri yolu ile kurulabilmektedir. Evlat edinme yoluyla kurulan tek ebeveynli ailelerin oluşması noktasında, meslek hayatlarına başladıklarında karar verici konumda yer alma ihtimalleri nedeniyle sosyal hizmet öğrencilerinin görüş ve düşünceleri önem taşımaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacı sosyal hizmet mesleğinin etik ilke ve değerleri çerçevesinde eğitim almakta olan sosyal hizmet lisans öğrencilerinin evlat edinme yoluyla kurulmuş tek ebeveynli aileler hakkındaki görüş ve düşüncelerinin belirlenmesidir. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü örnekleminde gerçekleştirilen bu çalışmaya 156 lisans öğrencisi dâhil edilmiştir. Katılımcıların büyük bir bölümü kadın (%73.7) ve tümü 18-24 yaş aralığındadır. Çalışmanın sonucunda çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunun...

Rare diseases, defined as diseases seen in fewer individuals when compared to the general populat... more Rare diseases, defined as diseases seen in fewer individuals when compared to the general population, involve about eight diseases and new diseases are being added every day. In general, rare diseases characterized by lack of scientific knowledge, diagnosis and treatment are known to be serious chronic diseases. Having a rare disease is considered as a process with many physical, psychological, economic and social influences that must be tackled in many areas for patients and their relatives. Psycho-social support services are therefore important to help patients and their families manage the day-to-day difficulties of the illness. respite care services In this study, therapeutic recreation programs, adapted housing, resource centers EUCERD (2012) 's report of listed specialized social services provided in the health sector can make use of rare diseases in Turkey with psycho-social support services will be attempted to be discussed and compared.

Gelisimsel gecikmesi olan cocuk sahibi annelerin ozellikleri, “gelisimsel gecikme” surecine etki ... more Gelisimsel gecikmesi olan cocuk sahibi annelerin ozellikleri, “gelisimsel gecikme” surecine etki edebilecek faktorler acisindan onemlidir. Bu nedenle ilk cocukluk yillarinda annenin tutum ve davranislarina etki edebilecek her turlu ozelligi cocuklarin gelisimi uzerinde onemli bir etkiye sahiptir. Bu faktorlerden bir tanesi de annenin baglanma stilidir. Bu calismada gelisimsel gecikmesi olan 3-6 yas cocuga sahip annelerin baglanma stillerinin belirlenmesi ve baglanma stillerinin cesitli degiskenlere gore (medeni durum, yas, egitim durumu, cocugun yasi, cocugun cinsiyeti ve cocuga bakan kisiler) farklilasip farklilasmadiginin ortaya cikarilmasi amaclanmaktadir. Calisma Nisan 2015- Ekim 2015 tarihleri arasinda Eskisehir Devlet Hastanesi Cocuk Gelisim Unitesinde yurutulmustur. Katilimcilar Denver II Gelisimsel tarama testi sonucu “anormal” cikan 3-6 yas arasi 71 cocugun annesinden olusmustur. Veriler arastirmacilar tarafindan hazirlanan “Kisisel Bilgi Formu” ile Griffin ve Bartholomew ...

This study was conducted to examine work commitment of social workers in Turkey up to some variab... more This study was conducted to examine work commitment of social workers in Turkey up to some variables such as gender, age, income level, marital status, working time/duration etc. Study was executed with 153 social workers via general screening/reviewing model, simple random sampling method. Personal information form and Professional Commitment Scale developed by Meyer, Allen and Smith (1993) were used in the study. Up to the research results; meaningful differences were found within the sub-dimension of professional commitment scale such as emotional commitment and professional commitment permanency with social workers’ income (p<0,05). Social workers with lower income than 3000 TL have lower affective professional commitment and continuous professional commitment. In another word, the more social workers’ income level arises, affective-professional commitment and continuous professional commitment level increases. According to the variable of organization, there is a meaningful ...

Aidiyet ihtiyacinin ilk olarak karsilandigi toplumsal kurum olarak aile, bireyin ruhsal, duygusal... more Aidiyet ihtiyacinin ilk olarak karsilandigi toplumsal kurum olarak aile, bireyin ruhsal, duygusal, sosyal ve ekonomik hayatinda onemli bir yere sahiptir. Gelisimsel surec boyunca farkli sekillerde ve derecelerde olmasina karsin, aileye karsi hissedilen aidiyet duygusu, bireyin yasamindaki onemini korumaya devam etmektedir. Aile ici aidiyetin belirleyici unsurlari arasinda aile iliskileri gelmektedir. Bireyin hayatindaki bu merkezi konumu nedeniyle aile aidiyetinin aile iliskileri acisindan incelenerek bu degiskenlerle iliskisinin ortaya cikarilmasi, aile aidiyetinin anlasilmasi icin gereklidir. Bu dogrultuda planlanan bu calismanin amaci, universite ogrencilerinin aile aidiyetlerinin aile yapisi, aile ici siddet oykusu ve aile iliskilerine degiskenler acisindan incelenmesidir. Genel tarama modelinde tasarlanan calismanin orneklemini 2755 universite ogrencisi olusturmustur. Veriler, kisisel bilgi formu ve Aile Aidiyeti Olcegi ile toplanmis, SPSS Programi kullanilarak analiz edilmisti...

Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care
As a type of sexual violence, women are exposed to sexual assault more frequently than men. For t... more As a type of sexual violence, women are exposed to sexual assault more frequently than men. For this reason, intervention after sexual assault usually takes shape on women, and women come to the forefront in such practices. The need for health services for all dimensions of women exposed to sexual assault firstly increases the need for prioritizing interventions, not only physically in terms of diagnosis and treatment, but also components of psychological, emotional, social and economic well-being that are the nature of sexual assault. In this context, medical social work practices have an important place in the intervention of women exposed to sexual assault. In this general framework, the aim of this work is not only to discuss the importance of medical social work practices structured at the community, individual, group, and community level, but also with family, community, society, and not with women exposed to individual sexual assault.

Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care
Objective: This study was conducted to examine work commitment of social workers up to some varia... more Objective: This study was conducted to examine work commitment of social workers up to some variables such as gender, age, income level, marital status, working time/duration etc. Method: Study was executed with 153 social workers via relational screening model. Personal information form and Professional Commitment Scale developed by Meyer, Allen and Smith (1993) were used in the study. Findings: Up to the research results; meaningful differences were found within the sub-dimension of professional commitment scale such as emotional commitment and professional commitment permanency with social workers' income (p<0,05). Social workers with lower income than 3000 TL have lower affective professional commitment and continuous professional commitment. In another word, the more social workers' income level arises, affective-professional commitment and continuous professional commitment level increases. According to the variable of organization, there is a meaningful difference found in continuous professional commitment. Therefore, continuous professional commitment of social workers who are working at Ministry of Health were found lower than the participants working for other institutions within the scope of study. Conclusion: According to the results of the study, the professional commitment of the social workers differ according to variable of the income and the institution they work. There was no statistically significant relationship between gender, age, marital status, educational status, service years variables of employment and professional commitment of social workers.
Uploads
Papers by Hüsnünur Aslantürk