Papers by Abdullah Muaz Güven
İSTEM, 2024
kapak / cover | iç düzen / interior design Mehmet Ali Yavuz -Erol Uğraşkan kapak resmi / cover im... more kapak / cover | iç düzen / interior design Mehmet Ali Yavuz -Erol Uğraşkan kapak resmi / cover image Karaviyyîn Camii İç Kısım duvar detayı yayıncı / publisher NEÜ YAYINLARI / NEÜ PRESS • İstem, sosyal ve beşeri bilimler alanında uluslararası bilimsel hakemli bir dergidir. Haziran ve İSTEM

Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2023
Benzerlik / Similarity: 16 Öz XIX. yüzyıl Osmanlı mutasavvıflarından Hüseyin Azmî Dede; kelâm, fı... more Benzerlik / Similarity: 16 Öz XIX. yüzyıl Osmanlı mutasavvıflarından Hüseyin Azmî Dede; kelâm, fıkıh, tasavvuf ve dinler tarihi gibi farklı alanlarda eserler kaleme almış bir zâttır. Mevlevîliğe müntesip bir ailede dünyaya gelen Azmî Dede, dokuz yaşında başladığı meşihat vazifesini ömrünün son günlerine kadar yerine getirmiştir. Bu makalede Hüseyin Azmî Dede'nin Sâz u Terâneye Dâir adlı risâlesi ele alınmaktadır. Müellifin hayatına ve eserlerine değinen biyografi kaynaklarında ve akademik çalışmalarda kayda geçmeyen bu risâle, Hüseyin Azmî Dede'nin müzik ve çeşitli oyunlar hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Bu araştırmada müellifin hayatına, ilmî ve edebî kişiliğine dair değerlendirmelerin akabinde eserle ilgili analizlere yer verilmiştir. Makalenin sonunda eserin transkripsiyonlu metni ve orijinal hâli bulunmaktadır. Sâz u Terâneye Dâir adlı risâlede mûsikînin İslam dini açısından hükmüne dair kanaatler paylaşılmıştır. Hüseyin Azmî Dede mûsikînin caiz oluşuna dair kanaatlerini "lehv" kavramı üzerine inşa eder. Mizaç farklılıkları, enstrüman çalmanın hükmü ve dinî hükümlerin dönem şartlarına göre yorumlanması mûsikî konusunda değindiği hususlardandır. Bu içeriğiyle risâle, Osmanlı dönemindeki mûsikî tartışmalarını ele alan eserler dizisine eklenebilir.

TÜRK EDEBİYATI ESERLER SÖZLÜĞÜ
Hubeyş et-T flîsî tarafından 548/1153 yılında Sultan II. Kılıçarslan'a (ö. 588/1192) takd m ed le... more Hubeyş et-T flîsî tarafından 548/1153 yılında Sultan II. Kılıçarslan'a (ö. 588/1192) takd m ed len Kânûnü'l-Edeb s ml Arapça-Farsça sözlüğe Müstakîm-zâde tarafından Türkçe zahın eklenmes yle ortaya çıkan üç d ll mensur sözlük. 1096 varak ve 4 c ltten müteşekk l olan müell f nüshasının çeş tl varaklarında eser sm n şaretle "Tesvîd-Terceme-Kânûnü'l-Edeb" tab r ne yer ver lm şt r. Tel f ett ğ eserler n büyük b r kısmını tar h düşürme sanatını uygulayarak adlandıran Müstakîm-zâde bu esere, tercümeye başladığı 1183/1769 tar h n fade eden "Els ne-Selâse" sm n verm şt r. Eser devr n pad şahı olan I. Abdülham d'e (ö. 1203/1789) thaf ed lm şt r. Müell f hattı müsvedde nüshanın sonunda 1192/1778 yılı, eser n h tama erd ğ tar h olarak fade ed lse de met n ç nde 1200/1786 tar h ne kadar yapılan düzenlemeler görmek mümkündür. Müstakîm-zâde tarafından sonradan yapılan düzenleme ve eklemeler n muhtevayı zeng nleşt rmekle b rl kte nüshanın okunab l rl ğ ne olumsuz etk ler olduğu söyleneb l r. Metn n sonunda Müstakîm-zâde bu duruma değ nerek tebyîz faal yet yle metn n tem ze çek lmes n elzem gördüğünü fade etm şt r.
MÜSTAKÎM-ZÂDE’NİN SÖZLÜKÇÜLÜĞÜ VE TERCÜME-İ ḲÂNÛNU’L-EDEB ADLI ESERİ, 2020
Konya: Çizgi Kitabevi, 2018, 416 s.

Din görevlileri, din konusunda sahih ve sağlıklı bilgilendirme yapmanın yanında toplumsal huzur v... more Din görevlileri, din konusunda sahih ve sağlıklı bilgilendirme yapmanın yanında toplumsal huzur ve bütünleşmeye yönelik din hizmeti sunma hususunda da etkin olarak görev alır. Farklı duygu ve düşüncelerle, farklı yaşayış biçimlerinin buluştuğu toplumda birlikteliğin sağlanması; din üzerinden ayrışmanın değil asgari müşterekte ya da ortak paydada bir araya gelinmesi konusunda din görevlilerine görev düşmektedir. Ailevi ilişkiler, komşuluk ilişkileri ve cemaatle kurulan münasebetler bu konuda değerlendirilmesi gereken temel alanlar olarak kabul edilebilir.
Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu, Konya Piri Mehmet Paşa ve Aziziye Camii’lerinde imam-hatiplik görevi yapmış, çeşitli cami ve hapishanelerde vaiz olarak hizmet etmiş ve yaşadığı dönemde Konya’nın dini, kültürel ve toplumsal açıdan ilerlemesinde rol oynamış bir din adamıdır. Osmanlı Devleti’nin çalkantılar yaşadığı bir dönemde dünyaya gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasıyla birlikte din ve kültür gibi pek çok alanda yaşanan değişim ve dönüşüm süreci akabinde sahih din anlayışının muhafazasına yönelik faaliyetlerde bulunmuştur.
Din görevlisi olarak vazifelerini yerine getirmenin yanında şehirde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yaygınlaşma için de çaba sarf etmiştir. Konya’da İmam-Hatip Okulu’nun açılması konusunda büyük gayret göstermiş, bu okulda Arapça, tefsir, hadis ve fıkıh derslerini okutmuştur. Yetiştirdiği öğrenciler, bugün akademisyen, din görevlisi ya da öğretmen olarak onun misyonunu sürdürmektedir.
Hacıveyiszâde topluma hizmet maksadıyla ikame edilen kuruluşlara yönelik yardım faaliyetlerinde de aktif olarak yer alır. İhtiyaç sahiplerine yardım etme amacıyla yürütülen çalışmalarda ön planda olduğu gibi halkı bu konuda teşvik etmeye gayret eder. Bunun yanında doğrudan bir alanda hizmeti amaçlayan okul, cami ve hastane gibi kurumların inşası, ihyası ve vazifesini icrası hususunda toplumda duyarlılığın oluşması için çaba sarf eder. Günümüzde Konya’da pek çok alanda hizmet veren toplumsal kuruluşlar, onun öncülüğünde atılan adımların devamı niteliğindedir.
Gerçekleştirdiği ilmi faaliyetler ve icra ettiği dini vazifelere ek olarak, toplumu dini ve milli duygular etrafında birleştiren anlayış tarzı ve kişiler arası ilişkilerin kuvvetlenmesine vesile olan yaşayış biçimiyle Hacıveyiszâde, Konya ve yöresinde XX. y.y. ve sonrasında dini hayatın şekillenmesinde etkili olmuştur. Hacıveyiszâde’yi birlik ve beraberlik konusunda öne çıkaran husus, öğrencileriyle, cemaatiyle ve Konya halkıyla kurduğu samimi bağdır. Hitap etme şeklinden başlamakla birlikte insanlarla kurulan her bir iletişim vesilesini güçlü bir bağ oluşturma imkânına dönüştürmek konusunda din görevlileri açısından Hacıveyiszâde önemli bir örnektir. Bu nedenle tebliğimizde Öğretmen-Öğrenci, Din Görevlisi-Cemaat, Din Görevlisi-Halk münasebetleri bağlamında toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasında Din Görevlilerinin rolünü Hacıveyiszâde Mustafa Efendi örneği ile irdelemeye gayret edeceğiz.

The Dewey decimal classification is the important classification scheme used widely in the World.... more The Dewey decimal classification is the important classification scheme used widely in the World. Created by Melvil Dewey, this scheme has been developed in order to respond to needs about book classification. In The Dewey decimal classification, the religion of Islam is classified in number 297. Within this numerical value, we can see that the Islamic sciences are divided into ten subheadings. Subheadings are often compatible with the classification of Islamic Sciences academically. However, they have several deficiencies. In this study, the application of the Dewey decimal classification to Islamic science will be examined. When this review is carried out, the applications of the ISAM Library and the NEÜ AKIF Library, two of the most important libraries in the field of Islamic sciences, will also be discussed. Common classification problems are evaluated and suggestions for solution will be given.
Uploads
Papers by Abdullah Muaz Güven
Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu, Konya Piri Mehmet Paşa ve Aziziye Camii’lerinde imam-hatiplik görevi yapmış, çeşitli cami ve hapishanelerde vaiz olarak hizmet etmiş ve yaşadığı dönemde Konya’nın dini, kültürel ve toplumsal açıdan ilerlemesinde rol oynamış bir din adamıdır. Osmanlı Devleti’nin çalkantılar yaşadığı bir dönemde dünyaya gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasıyla birlikte din ve kültür gibi pek çok alanda yaşanan değişim ve dönüşüm süreci akabinde sahih din anlayışının muhafazasına yönelik faaliyetlerde bulunmuştur.
Din görevlisi olarak vazifelerini yerine getirmenin yanında şehirde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yaygınlaşma için de çaba sarf etmiştir. Konya’da İmam-Hatip Okulu’nun açılması konusunda büyük gayret göstermiş, bu okulda Arapça, tefsir, hadis ve fıkıh derslerini okutmuştur. Yetiştirdiği öğrenciler, bugün akademisyen, din görevlisi ya da öğretmen olarak onun misyonunu sürdürmektedir.
Hacıveyiszâde topluma hizmet maksadıyla ikame edilen kuruluşlara yönelik yardım faaliyetlerinde de aktif olarak yer alır. İhtiyaç sahiplerine yardım etme amacıyla yürütülen çalışmalarda ön planda olduğu gibi halkı bu konuda teşvik etmeye gayret eder. Bunun yanında doğrudan bir alanda hizmeti amaçlayan okul, cami ve hastane gibi kurumların inşası, ihyası ve vazifesini icrası hususunda toplumda duyarlılığın oluşması için çaba sarf eder. Günümüzde Konya’da pek çok alanda hizmet veren toplumsal kuruluşlar, onun öncülüğünde atılan adımların devamı niteliğindedir.
Gerçekleştirdiği ilmi faaliyetler ve icra ettiği dini vazifelere ek olarak, toplumu dini ve milli duygular etrafında birleştiren anlayış tarzı ve kişiler arası ilişkilerin kuvvetlenmesine vesile olan yaşayış biçimiyle Hacıveyiszâde, Konya ve yöresinde XX. y.y. ve sonrasında dini hayatın şekillenmesinde etkili olmuştur. Hacıveyiszâde’yi birlik ve beraberlik konusunda öne çıkaran husus, öğrencileriyle, cemaatiyle ve Konya halkıyla kurduğu samimi bağdır. Hitap etme şeklinden başlamakla birlikte insanlarla kurulan her bir iletişim vesilesini güçlü bir bağ oluşturma imkânına dönüştürmek konusunda din görevlileri açısından Hacıveyiszâde önemli bir örnektir. Bu nedenle tebliğimizde Öğretmen-Öğrenci, Din Görevlisi-Cemaat, Din Görevlisi-Halk münasebetleri bağlamında toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasında Din Görevlilerinin rolünü Hacıveyiszâde Mustafa Efendi örneği ile irdelemeye gayret edeceğiz.
Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu, Konya Piri Mehmet Paşa ve Aziziye Camii’lerinde imam-hatiplik görevi yapmış, çeşitli cami ve hapishanelerde vaiz olarak hizmet etmiş ve yaşadığı dönemde Konya’nın dini, kültürel ve toplumsal açıdan ilerlemesinde rol oynamış bir din adamıdır. Osmanlı Devleti’nin çalkantılar yaşadığı bir dönemde dünyaya gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasıyla birlikte din ve kültür gibi pek çok alanda yaşanan değişim ve dönüşüm süreci akabinde sahih din anlayışının muhafazasına yönelik faaliyetlerde bulunmuştur.
Din görevlisi olarak vazifelerini yerine getirmenin yanında şehirde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yaygınlaşma için de çaba sarf etmiştir. Konya’da İmam-Hatip Okulu’nun açılması konusunda büyük gayret göstermiş, bu okulda Arapça, tefsir, hadis ve fıkıh derslerini okutmuştur. Yetiştirdiği öğrenciler, bugün akademisyen, din görevlisi ya da öğretmen olarak onun misyonunu sürdürmektedir.
Hacıveyiszâde topluma hizmet maksadıyla ikame edilen kuruluşlara yönelik yardım faaliyetlerinde de aktif olarak yer alır. İhtiyaç sahiplerine yardım etme amacıyla yürütülen çalışmalarda ön planda olduğu gibi halkı bu konuda teşvik etmeye gayret eder. Bunun yanında doğrudan bir alanda hizmeti amaçlayan okul, cami ve hastane gibi kurumların inşası, ihyası ve vazifesini icrası hususunda toplumda duyarlılığın oluşması için çaba sarf eder. Günümüzde Konya’da pek çok alanda hizmet veren toplumsal kuruluşlar, onun öncülüğünde atılan adımların devamı niteliğindedir.
Gerçekleştirdiği ilmi faaliyetler ve icra ettiği dini vazifelere ek olarak, toplumu dini ve milli duygular etrafında birleştiren anlayış tarzı ve kişiler arası ilişkilerin kuvvetlenmesine vesile olan yaşayış biçimiyle Hacıveyiszâde, Konya ve yöresinde XX. y.y. ve sonrasında dini hayatın şekillenmesinde etkili olmuştur. Hacıveyiszâde’yi birlik ve beraberlik konusunda öne çıkaran husus, öğrencileriyle, cemaatiyle ve Konya halkıyla kurduğu samimi bağdır. Hitap etme şeklinden başlamakla birlikte insanlarla kurulan her bir iletişim vesilesini güçlü bir bağ oluşturma imkânına dönüştürmek konusunda din görevlileri açısından Hacıveyiszâde önemli bir örnektir. Bu nedenle tebliğimizde Öğretmen-Öğrenci, Din Görevlisi-Cemaat, Din Görevlisi-Halk münasebetleri bağlamında toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasında Din Görevlilerinin rolünü Hacıveyiszâde Mustafa Efendi örneği ile irdelemeye gayret edeceğiz.