Papers by Adem ÖTER

Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi, 2024
Kırsal alanlar genellikle sosyoekonomik açıdan bir ülkenin en geri kalmış yerleridir. Özellikle a... more Kırsal alanlar genellikle sosyoekonomik açıdan bir ülkenin en geri kalmış yerleridir. Özellikle ana yol güzergahında yer almayan bölgeler coğrafi konumlarının dezavantajından dolayı daha geç kalkınıp gelişir. Bu yörelerin kalkınmasında kooperatifler etkili bir araçtır. Senirkent halkı planlı kalkınma döneminden önce çok fazla devlet desteği almadan dokumacılar kooperatifi aracılığıyla toplum kalkınmasına yönelik projeler geliştirmiştir. Ortaklarının dokuduğu kumaş ve halılara pazar bulmuş, dokumaların girdilerini ucuza temin etmiştir. Ortaklarının ve yöre halkının eğitim, ekonomik, sağlık ve sosyal yönden gelişmesi için planlı ve örgütlü çalışmalar yürüterek adeta devlet gibi çalışmıştır.
Dokumacılık ağırlıklı olarak kadın emeği ile yapılan bir iştir. Senirkent’te her ne kadar kumaş dokumada ya da halı imalinde erkek emeği kullanılmışsa da ağırlıklı olarak çocukluk, genç kız ve yetişkinlik aşamasında kadınlar dokuma sürecinde daha fazla yer almıştır.
Araştırmanın amacı, Senirkent’te 1931 yılında dokumacılık alanında kurulan ilk örgütlenmeyle birlikte, uygulamaya geçilen “aşağıdan yukarıya kalkınma modeli”nin kırsala olan etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Senirkent ilçe merkezinde kurulan Dokumacılar Kooperatifinin yöre halkının ekonomik, eğitim, sağlık ve sosyal açıdan kalkınmasına olan etkileri araştırılmıştır.
Çalışmada niteliksel araştırma yöntemi benimsenmiş; katılımcılara kartopu örneklemesiyle ulaşılmıştır. Veriler konuyla ilgili hazırlanan açık uçlu görüşme sorularının bireysel görüşmelerde 11, odak grup görüşmesinde ise 8 kişiye sorulmasından; ilgili literatür ve arşiv belgelerinin taranmasından elde edilmiştir.

Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, Oct 28, 2023
ÖZ Sanayi devrimi ile birlikte değişen dünya düzeniyle ortaya çıkan ve çeşitlenen bireysel ve top... more ÖZ Sanayi devrimi ile birlikte değişen dünya düzeniyle ortaya çıkan ve çeşitlenen bireysel ve toplumsal sorunlar sosyal hizmet uygulamalarının kamu hizmetleri kapsamına alınmasına ve yasal güvence ile hak olarak sunulmasına imkân sağlamıştır. Sosyal hizmetlerin devlet eliyle yürütülmesi alandaki meslek elemanı ihtiyacını doğurmuştur. Dünyada sosyal hizmetin meslekleşmesi ve mesleki eğitim yönündeki gelişmeler çok eski tarihlere dayansa da Türkiye'de mesleki eğitim 1961 yılında açılan Sosyal Hizmetler Akademisiyle başlamıştır. Akademi 1961-1982 yılları arasında eğitim faaliyetlerine devam etmiş, 1983 yılında Sosyal Çalışma Bölümü ile birleştirilip Sosyal Hizmetler Yüksekokulu'na dönüştürülmüştür. Bu kapsamda çalışmanın giriş bölümü literatür taraması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bölüm, sosyal hizmet kavramının tanımı, gelişimi, genelde eğitim süreci, özelde ise Sosyal Hizmetler Akademisiyle ilgili bilgileri içermektedir. Araştırma evreni Sosyal Hizmetler Akademisi mezunu (1965-1982) sosyal hizmet uzmanlarından oluşmaktadır. Araştırmada karma yöntem benimsenmiş olup kartopu örneklemesiyle 41 katılımcıya ulaşılarak görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın nicel verileri SPSS programıyla nitel verileri ise MAXQDA programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma ile Akademi'ye öğrenci seçimi ve öğrencilerin sosyo-demografik bilgileri, öğrencilerin Akademi'de almış oldukları eğitimin nitelikli meslek elemanı yetiştirmeye etkisi, sosyal hizmet uzmanlarının çalışma alanları ve onların Akademi'yle kişisel bağları ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda, Akademi öğrencilerinin birçoğunun aynı demografik özelliklere, mesleki bilgi ve beceri yeteneklerine sahip oldukları ve mesleki ilke olarak bu özellikleri benimsedikleri görülmektedir.

SDÜ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, NİSAN 2023, SAYI: 58, SS. 1-18
Çalışmanın esasını Tevfik Macid’in “Anadolu Aşiretlerinin ‘An’ane ve Âdetleri: Antalya Vilâyetind... more Çalışmanın esasını Tevfik Macid’in “Anadolu Aşiretlerinin ‘An’ane ve Âdetleri: Antalya Vilâyetinde Yörükler” başlığı
altında Konya’da yayımlanan Yeni Fikir Mecmuasının 1 Eylül 1927 ile 1 Ocak 1928 tarihleri arasında Yörüklerle ilgili
yayımlanan beş makalesi oluşturmaktadır. Yeni Fikir Mecmuasındaki bu makale serisi, Antalya’da yaşayan Yörüklerin
özgün ve geleneksel yaşayışlarını anlatan yazılardan oluşmaktadır. Makalelerde, Yörüklerin örf, âdet, gelenek ve
görenekleri ile insan ilişkileri, yemekleri, evlilikleri, sanatları ve yaşam tarzlarına dair özgün ayrıntılar verilmektedir.
Tevfik Macid’in, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşadığı göz önünde bulundurulduğu
zaman, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde, Türkiye’de yoğun Yörük nüfusunu barındıran Antalya’daki
Yörüklerin kültür hayatını ele alan çalışma, Yörükler ve Yörük kültürü adına önemlidir.

21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Dec 12, 2018
Toplumsal bir olgu olarak cocuk suclulugu Dunyada cok uzun yillardir yasanan ve her gecen gun sa... more Toplumsal bir olgu olarak cocuk suclulugu Dunyada cok uzun yillardir yasanan ve her gecen gun sayisi gittikce artan bir sorundur. Genel olarak 19. yuzyila kadar suca karisan bireylere cocuk yetiskin ayrimi yapilmaksizin ayni ceza kanunlarinin hukmu uygulanmistir. 1899 yilinda Chicago, Illinois’de Cook County Cocuk Mahkemesinin kurulmasiyla cocuk sucluluguyla ilgili davalar bilimsel bir bakis acisiyla ele alinmaya baslanmistir. Ulkemizde cocuk sucluluguyla ilgili ilk calismalar Cumhuriyetin ilanindan sonraki yillarda yapilmaya baslamistir. Daha evvelki donemlerde yeterli istatistiklerin ve konuya ilgi duyan bilim insanlarinin bulunmamasi nedeniyle cocuk suclulugu suc sosyolojisi- psikolojisi ve ceza hukukunda gec yer bulmustur. Turkiye’de suclu cocuklarla ilgili ilk arastirma 1931 yilinda yapilmistir. O zamandan gunumuze cocuk suclulugunun cozumune yonelik nicel ve nitel arastirmalar sosyolojik, psikolojik ve hukuki boyutlariyla genis bir perspektiften ele alinmaya baslamistir. Bu calismanin amaci da, ulkemizde yasanan cocuk suclulugu olgusunu ve bu olguya yol acan toplumsal nedenleri Antalya orneginde arastirarak sosyolojik baglamda anlamaktir. Arastirmanin saha verileri Temmuz-Aralik 2003 tarihleri arasinda Antalya il merkezinde bulunan Antalya Il Emniyet Mudurlugune bagli Cocuk Şube Mudurlugu’ne suc isnadiyla getirilen cocuklardan olusmaktadir. Arastirmadan elde edilen verilere gore, Antalya’da suc isnadina karisan cocuklarin yariya yakini (%41) ic goc sonucu fiziki cevre degisikligi yasamis aile cocuklaridir. Cocuklarin aile ve akrabalarinda suclu modeli sayisi azimsanmayacak miktardadir (%35). Gorusulenlerin %34’u daha once bir suc/suc isnadi davranisinda bulunmustur. Kentlesmeyle birlikte artan insan sayisi ve cesitlenen suclara karsi suc sonrasi degil suc oncesi uzun vadeli programlar yapilarak mucadele edilmelidir. Cunku gunumuzun en onemli sosyal problemlerinden birisi olan cocuk suclulugu dunyada oldugu gibi ulkemizde de hizla buyuyen bir sorundur. Anahtar Kelimeler: Cocuk, Cocuk Suclulugu, Cocuk Şube Mudurlugu, Aile, Goc, Issizlik, Egitim, Kentlesme. Abstract : As a social phenomenon, juvenile delinquency is a problem that has been experienced in the world for many years and its number is increasing day by day. Generally, until the 19th century, the same criminal laws were applied to the individuals who were involved in the crime without discriminating between children and adults. In 1899, with the establishment of the Cook County Juvenile Court in Chicago, Illinois, juvenile delinquency cases have been handled with a scientific perspective. In our country, the first studies on juvenile delinquency started after the 1930s. In earlier times, he was late in the psychology of criminal justice and psychology and criminal law because of the lack of adequate statistics and the lack of scientists interested in the subject. The first researches on child offenders have been made in Turkey in 1931. Since then, quantitative and qualitative researches on the solution of juvenile delinquency have begun to be addressed from a broad perspective with sociological, psychological and legal dimensions. The aim of this study is to understand the phenomenon of juvenile delinquency in our country and the social causes leading to this phenomenon in Antalya in a sociological context. The research was conducted between July 7, 2003 and June 30, 2005 in the Children’s Branch of the Antalya Provincial Security Directorate in Antalya. According to the data obtained from the study, almost half of the children (41%) who were involved in the crime in Antalya were the children of the family who experienced a physical environment change due to internal migration. The number of offender models in the family and relatives of children is considerable (35%). 34% of the respondents had previously committed a crime / criminal offense. With urbanization, the number of people increasing and diversified crimes should be tackled by long term programs before crime, not after the crime. Because juvenile delinquency, which is one of the most important social problems of today, is a rapidly growing problem in our country as well as in the world. Keywords: Child, Juvenile Delinquency, Child Police Department, Family, Migration, Unemployment, Education, Urbanization.

International Journal of Agricultural and Natural Sciences, Dec 24, 2018
Özet Türkiye'de tarımsal üretimi gerçekleştiren köylüler Cumhuriyetin ilanından 1960'lara kadar ç... more Özet Türkiye'de tarımsal üretimi gerçekleştiren köylüler Cumhuriyetin ilanından 1960'lara kadar çoğunlukla ulaşım, yük taşıma ve tarımsal üretim faaliyetlerinde en çok at, eşek, katır, öküz ve manda gibi geleneksel tarım hayvanlarını kullanmışlardır. Ülkemizde ilk traktör fabrikası 1955 yılında Amerikan yardımları ile Ankara'da kurulmuştur. Üretimi yapılan ilk traktör, %100 yerli olmadığı için 1961'de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü'ne vermiş olduğu talimatla AR-GE çalışmaları başlamış, 1963'de HSG markasıyla 2 adet traktör üretilmişse de devamı gelmemiştir. Devlet, köylünün traktör ve motor ihtiyacını karşılamadaki yetersizlik ve millî traktör üretimi arayışları çerçevesinde kamu iktisadî teşebbüsü (KİT) olarak iki adet traktör fabrikası kurmuştur. Bunlardan ilki, TZDK'nın 1962'de Adapazarı'nda kurduğu traktör fabrikası, ikincisi ise 1976'de Konya'da kurulan TÜMOSAN Motor ve Traktör Fabrikası'dır. Her iki işletmenin de temel amacı, ülkenin traktör ve motor ihtiyacını daha uygun koşullarda ve yerli üretimle karşılamaktır. Hayatını tarım ve hayvancılıkla idame ettiren Türk köylüsünün çoğunluğunun satın alma gücünün düşük olmasına karşın, traktör fiyatlarının yüksek olması Anadolu insanını pratik zekâsını kullanmaya yöneltmiştir. Bu bağlamda, ilk patpat 1962-1963 yıllarında Akşehir Gürnes (Altuntaş) köyünde Deli İsmail lakaplı İsmail Aktekin tarafından yapılmıştır. Isparta Senirkent Büyükkabaca, Afyon Çobanlar ve Konya Akşehir en önemli yapım merkezleridir. Patpat; ülkemizde her geçen gün giderek yaygınlaşan, Türk insanın zekâsının ürünü olan alternatif bir tarım ve ulaşım aracıdır. Kısaca, günümüzün "modern eşeğidir". Makalede, alternatif tarım ve ulaşım aracı olan patpatın icadı, gelişimi, günümüzdeki kullanım alanları ve tarım ekonomisindeki yeri irdelenmiştir.

International Journal of Agricultural and Natural Sciences, Dec 24, 2018
Özet Batı Akdeniz Bölgesi ülkemizin diğer bölgelerine göre turfanda sebze, narenciye, tahıl, meyv... more Özet Batı Akdeniz Bölgesi ülkemizin diğer bölgelerine göre turfanda sebze, narenciye, tahıl, meyve vb. farklı ürün çeşitleri yetiştirebilmek için sahip olduğu elverişli iklim ve coğrafi koşullar açısından bitkisel üretimde önemli bir yere sahiptir. Bölgenin kırsal nüfusu bitkisel üretim faaliyetlerine ek olarak hayvancılık ekonomisiyle idame olmaktadır. Bölgenin diğer bir karakteristik özelliği ise çok uzun yıllardır kışlak ve yaylaklarında hayvancılık yanında bitkisel üretim yapan konargöçer Yörük nüfusunu barındırmasıdır. Yörükler Osmanlı Devletinin 16. yüzyıldan sonra sistemli olarak uygulamaya koyduğu iskân politikaları çerçevesinde hayvancılığın yanında bitkisel üretime ağırlık vermeye başlamışlardır. Cumhuriyet sonrası uygulanan iskân politikaları ve sosyo-ekonomik koşullar konargöçer nüfusun sayısını her geçen gün azaltmıştır. Batı Akdeniz Bölgesinde konargöçer yaşayan Yörüklerin de sayıları azalmakla birlikte mevcudiyetleri 1980'lere kadar devam etmiştir. İskân politikaları çerçevesinde meskûn olan Yörüklerde temel iktisadi faaliyet bitkisel üretime dönüşürken hayvancılık giderek azalmış ve şekil değiştirmeye başlamıştır. Yaylak-kışlak hareketliliği gerektiren küçükbaş hayvanların yerine, Yörükler, yerleştikleri evlerinin yanına yaptıkları ahırlarda/besihanelerde birkaç ya da daha fazla büyükbaş hayvan beslemeye başlamışlardır. Yörükler yerleşik hayata geçtikleri ilk yıllarda yeni öğrenmeye başladıkları bitkisel üretim faaliyetlerinde bazı sorunlar yaşamış olsalar da daha sonra bu sorunları kolayca aşıp yerleşik civar köylüler seviyesinde bitkisel üretim yapmaya başlamışlardır. Günümüz Batı Akdeniz Yörükleri çoğunlukla meskûn bir yaşam sürmekle birlikte aralarında hayvancılık yapmaya devam edenler yarı konargöçer olarak yaşamaktadırlar. Yayladan asıl ikametgâhlarına/kışlaya göçtüklerinde ise bitkisel üretim faaliyetini de sürdürmektedirler. Bu çalışmada Batı Akdeniz Bölgesinde kırsal yaşam süren ve şehirde yaşayan Yörüklerin bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetleri irdelenmiştir.

TÜRKİYE’DE SOSYAL HİZMETİN ÖNCÜLERİ: SOSYAL HİZMETLER AKADEMİSİ MEZUNLARI ÖRNEĞİ, 2023
Sanayi devrimi ile birlikte değişen dünya düzeniyle ortaya çıkan ve çeşitlenen bireysel ve toplum... more Sanayi devrimi ile birlikte değişen dünya düzeniyle ortaya çıkan ve çeşitlenen bireysel ve toplumsal sorunlar sosyal hizmet uygulamalarının kamu hizmetleri kapsamına alınmasına ve yasal güvence ile hak olarak sunulmasına imkân sağlamıştır. Sosyal hizmetlerin devlet eliyle yürütülmesi alandaki meslek elemanı ihtiyacını doğurmuştur. Dünyada sosyal hizmetin meslekleşmesi ve mesleki eğitim yönündeki gelişmeler çok eski tarihlere dayansa da Türkiye’de mesleki eğitim 1961 yılında açılan Sosyal Hizmetler Akademisiyle başlamıştır. Akademi 1961-1982 yılları arasında eğitim faaliyetlerine devam etmiş, 1983 yılında Sosyal Çalışma Bölümü ile birleştirilip Sosyal Hizmetler Yüksekokulu’na dönüştürülmüştür. Bu kapsamda çalışmanın giriş bölümü literatür taraması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bölüm, sosyal hizmet kavramının tanımı, gelişimi, genelde eğitim süreci, özelde ise Sosyal Hizmetler Akademisiyle ilgili bilgileri içermektedir. Araştırma evreni Sosyal Hizmetler Akademisi mezunu (1965-1982) sosyal hizmet uzmanlarından oluşmaktadır. Araştırmada karma yöntem benimsenmiş olup kartopu örneklemesiyle 41 katılımcıya ulaşılarak görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın nicel verileri SPSS programıyla nitel verileri ise MAXQDA programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma ile Akademi’ye öğrenci seçimi ve öğrencilerin sosyo-demografik bilgileri, öğrencilerin Akademi’de almış oldukları eğitimin nitelikli meslek elemanı yetiştirmeye etkisi, sosyal hizmet uzmanlarının çalışma alanları ve onların Akademi’yle kişisel bağları ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda, Akademi öğrencilerinin birçoğunun aynı demografik özelliklere, mesleki bilgi ve beceri yeteneklerine sahip oldukları ve mesleki ilke olarak bu özellikleri benimsedikleri görülmektedir.

Yörükler, Türkistan coğrafyası üzerinde mevcut Bozkır kültür anlayışının Anadolu'da ve Rumeli'de ... more Yörükler, Türkistan coğrafyası üzerinde mevcut Bozkır kültür anlayışının Anadolu'da ve Rumeli'de yaşayan konargöçer uzantılarıdır. Antalya'da yaşayan Yörüklerin çoğunluğu, Anadolu'ya geldikten sonra yüz yıllardır sürdüre geldikleri konargöçer yaşam tarzını 20. yüzyıl başlarında da kışla ve yayla ekseninde döngüsel konargöçer olarak yaşamaya devam etmişlerdir. Ağırlıklı olarak küçükbaş hayvan besleyen Yörüklerin bu yaşama tarzı hareketli yapı üzerine inşa edilmiştir. Çalışmanın esasını Tevfik Macid'in "Anadolu Aşiretlerinin 'An'ane ve Âdetleri: Antalya Vilâyetinde Yörükler" başlığı altında Konya'da yayımlanan Yeni Fikir Mecmuasının 1 Eylül 1927 ile 1 Ocak 1928 tarihleri arasında Yörüklerle ilgili yayımlanan beş makalesi oluşturmaktadır. Yeni Fikir Mecmuasındaki bu makale serisi, Antalya'da yaşayan Yörüklerin özgün ve geleneksel yaşayışlarını anlatan yazılardan oluşmaktadır. Makalelerde, Yörüklerin örf, âdet, gelenek ve görenekleri ile insan ilişkileri, yemekleri, evlilikleri, sanatları ve yaşam tarzlarına dair özgün ayrıntılar verilmektedir. Tevfik Macid'in, Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşadığı göz önünde bulundurulduğu zaman, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş döneminde, Türkiye'de yoğun Yörük nüfusunu barındıran Antalya'daki Yörüklerin kültür hayatını ele alan çalışma, Yörükler ve Yörük kültürü adına önemlidir. Bu çalışmada, Osmanlı paleografyası ile kaleme alınan makalelerin transkripsiyonu yapılmış, daha sonra ise niteliksel araştırma yöntemlerinden belge analizi ile asıllarına mümkün olduğunca sadık kalınmıştır.
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023
Yörükler, Türkistan coğrafyası üzerinde mevcut Bozkır kültür anlayışının Anadolu'da ve Rumeli'de ... more Yörükler, Türkistan coğrafyası üzerinde mevcut Bozkır kültür anlayışının Anadolu'da ve Rumeli'de yaşayan konargöçer uzantılarıdır. Antalya'da yaşayan Yörüklerin çoğunluğu, Anadolu'ya geldikten sonra yüz yıllardır sürdüre geldikleri konargöçer yaşam tarzını 20. yüzyıl başlarında da kışla ve yayla ekseninde döngüsel konargöçer olarak yaşamaya devam etmişlerdir. Ağırlıklı olarak küçükbaş hayvan besleyen Yörüklerin bu yaşama tarzı hareketli yapı üzerine inşa edilmiştir.

Journal of Applied Tourism Research , 2022
Barla is a settlement with a very old historical background. Due to its geographical and ecologic... more Barla is a settlement with a very old historical background. Due to its geographical and ecological characteristics, it is an old and important settlement where people have preferred to live in the Eğirdir basin from past to present. At the same time, it is a multicultural settlement where Greeks and Turks lived together until the beginning of the 20th century. The livelihood of the village, which is located on the skirts of Barla Mountain, on the edge of Eğirdir Lake, consists of income from its ecological resources, fishing, animal husbandry, vegetable-fruit cultivation and faith tourism. With the "Tourism Institutions Encouragement Law" No. 5647, the establishment of tourism establishments was encouraged by the state in terms of the country's economic and social development. In this context, the exemplary entrepreneur from Barla, Recep Güllü, was aware of the rural tourism potential of the geographical and ecological characteristics of the place where he was born and raised. In 1962, a small facility consisting of 4-5 apartments was put into service in order to contribute to the development of the region by evaluating these natural beauties with tourism activities. Secondly, the most modern hotel in Isparta-Egirdir region, which met the touristic criteria, was established in 1964 with the name of "Gül Oberj Hotel"; Thirdly, in order for the customers to make better use of the opportunities of Lake Eğirdir, the camp, which consists of a beach, restaurant and 7 motel rooms, was put into service in 1971 under the name of "Gül Oberj Camping" in Badırıklı, located by the lakeside of Barla. Güllü contributed to the development of the society by evaluating the rural tourism potential of the region with these facilities. In this study, Recep Güllü's personality and his contributions to the region were examined with the technique of narrative research.

SOSYAL POLİTİKA VE SOSYAL HİZMET ÇALIŞMALARI DERGİSİ, 2022
The Academy of Social Work is the first higher education institution in Turkey to train professio... more The Academy of Social Work is the first higher education institution in Turkey to train professional staff in the field of social work. As required by the curriculum of the institution, it provided training to find solutions to the problems of individuals, groups and society, and to empower those in need economically and psycho-socially with public resources, just like its counterparts in Western countries. Its curriculum consists of both theoretical and practical courses and internship practices. Community development/rural development involves planned practices aimed at the development of rural population of developing countries on an individual and communal basis. After the Turkish Republic
ÖTER
67
was founded the majority of the population consisted of people living in rural areas. Within the scope of this development model, community development activities for the development of rural people were carried out by the ministries of National Education, Agriculture, Health, Public Works, Industry, Trade and Interior, as well as various public institutions and organizations. With the establishment of the State Planning Organization in 1961, community development plans and programs became more systematic and coordinated. The importance of sustainability of the projects by including the public as well was adopted by public institutions and organizations; therefore, social workers were assigned duties and responsibilities in the 1961 development plan. Havva Oymak, one of the first 10 female students of the academy in Turkey, continued her life as an exemplary community development volunteer both while teaching and as a student at the academy. In this study, Havva Oymak's place in the academy and the development of society were discussed by adopting the qualitative method, with the technique of biographical narrative research.
Keywords: Social work academy, social development, rural development, Havva Oymak

Bati Akdeniz Bolgesi ulkemizin diger bolgelerine gore turfanda sebze, narenciye, tahil, meyve vb.... more Bati Akdeniz Bolgesi ulkemizin diger bolgelerine gore turfanda sebze, narenciye, tahil, meyve vb. farkli urun cesitleri yetistirebilmek icin sahip oldugu elverisli iklim ve cografi kosullar acisindan tarimsal uretimde onemli bir yere sahiptir. Bolgenin kirsal nufusu tarimsal uretim faaliyetlerine ek olarak hayvancilik ekonomisiyle idame olmaktadir. Bolgenin diger bir karakteristik ozelligi ise cok uzun yillardir kislak ve yaylaklarinda hayvancilik yaninda tarimsal uretim yapan konargocer Yoruk nufusunu barindirmasidir. Yorukler Osmanli Devletinin 16. yuzyildan sonra sistemli olarak uygulamaya koydugu iskân politikalari cercevesinde hayvanciligin yaninda tarimsal uretime agirlik vermeye baslamislardir. Cumhuriyet sonrasi uygulanan iskân politikalari ve sosyo-ekonomik kosullar konargocer nufusun sayisini her gecen gun azaltmistir. Bati Akdeniz Bolgesinde konargocer yasayan Yoruklerin de sayilari azalmakla birlikte mevcudiyetleri 1980’lere kadar devam etmistir. Iskân politikalari cerce...

A Socıoologıcal Perspectıve Of The Socıal Reasons Of Juvenile Delinquency (The Case Of Antalya), 2018
Toplumsal bir olgu olarak cocuk suclulugu Dunyada cok uzun yillardir yasanan ve her gecen gun sa... more Toplumsal bir olgu olarak cocuk suclulugu Dunyada cok uzun yillardir yasanan ve her gecen gun sayisi gittikce artan bir sorundur. Genel olarak 19. yuzyila kadar suca karisan bireylere cocuk yetiskin ayrimi yapilmaksizin ayni ceza kanunlarinin hukmu uygulanmistir. 1899 yilinda Chicago, Illinois’de Cook County Cocuk Mahkemesinin kurulmasiyla cocuk sucluluguyla ilgili davalar bilimsel bir bakis acisiyla ele alinmaya baslanmistir. Ulkemizde cocuk sucluluguyla ilgili ilk calismalar Cumhuriyetin ilanindan sonraki yillarda yapilmaya baslamistir. Daha evvelki donemlerde yeterli istatistiklerin ve konuya ilgi duyan bilim insanlarinin bulunmamasi nedeniyle cocuk suclulugu suc sosyolojisi- psikolojisi ve ceza hukukunda gec yer bulmustur. Turkiye’de suclu cocuklarla ilgili ilk arastirma 1931 yilinda yapilmistir. O zamandan gunumuze cocuk suclulugunun cozumune yonelik nicel ve nitel arastirmalar sosyolojik, psikolojik ve hukuki boyutlariyla genis bir perspektiften ele alinmaya baslamistir. Bu ...

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Öz: Sosyal bilimlerde toplumsal hayatın anlaşılması açısından geleneksel-modern ayrımı oldukça ön... more Öz: Sosyal bilimlerde toplumsal hayatın anlaşılması açısından geleneksel-modern ayrımı oldukça önemlidir. Modern toplumlar, çağının sunduğu teknolojik imkânları kullanırken onların sosyokültürel yaşamı da bu kullandığı teknolojiden ister istemez etkilenmektedir. Konargöçer Yörük kültürü Orta Asya Türk göçebe kültürel mirasının üzerine inşa edilmiştir. Çalışmanın konusu olan Yörükler ve onların meydana getirdikleri Yörük kültürü, Orta Asya'da yaşanan Bozkır kültürünün Anadolu topraklarındaki yansımasıdır. Anadolu topraklarında kayıtlara geçen ve bugün bilinen Yörük grupları Oğuz Türklerinin bir kısmını temsil etmektedir. Türk toplumu içinde konargöçer yaşamı sürdüren Yörükler Cumhuriyetin ilanından sonra konargöçer yaşamı terk ederek yerleşik hayata geçmeye başlamıştır. Yörüklerin iskânı çoğunlukla kendiliğinden gerçekleşmiştir. Göçebe yaşama tarzına alışkın olan Yörükler meskûn oldukları yerlerde ilk önce yarı konargöçer bir yaşam sürmeye başlamıştır. Bu yaşam tarzı küçükbaş hayvancılığı devam ettirmeyle doğrudan bağlantılı olup küçükbaş hayvancılığın azalmaya başladığı 1990 sonrası yaşanan sosyokültürel ve demografik faktörlerden dolayı Yörükler yerleşik kültürel hayatın özelliklerini ve yaşama tarzlarını daha çok içselleştirerek yaşamaya devam etmişlerdir. Bu çalışma Batı Akdeniz Bölgesi Yörüklerinin konargöçer yaşamı terk ettikten sonra yarı-konargöçer ve yerleşik hayata uyum süreçlerinde yaşadıkları sosyokültürel ve ekonomik değişimleri nicel ve nitel araştırma yöntemleriyle incelemektedir. Elde edilen veriler çerçevesinde söz konusu Yörük gruplarının eğitim hayatları, meslek seçimleri, evlilik ve eş tercihleri, modern teknolojiden yararlanma tarzları, ikamet şekilleri ve boş zamanlarını değerlendirme biçimlerinde meydana gelen mental, moral ve maddi kültürel değişimler çalışmanın ana hatlarını oluşturmaktadır.

TABAD Research Journal of Agricultural Sciences, 2018
Özet Türkiye'de tarımsal üretimi gerçekleştiren köylüler Cumhuriyetin ilanından 1960'lara kadar ç... more Özet Türkiye'de tarımsal üretimi gerçekleştiren köylüler Cumhuriyetin ilanından 1960'lara kadar çoğunlukla ulaşım, yük taşıma ve tarımsal üretim faaliyetlerinde en çok at, eşek, katır, öküz ve manda gibi geleneksel tarım hayvanlarını kullanmışlardır. Ülkemizde ilk traktör fabrikası 1955 yılında Amerikan yardımları ile Ankara'da kurulmuştur. Üretimi yapılan ilk traktör, %100 yerli olmadığı için 1961'de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü'ne vermiş olduğu talimatla AR-GE çalışmaları başlamış, 1963'de HSG markasıyla 2 adet traktör üretilmişse de devamı gelmemiştir. Devlet, köylünün traktör ve motor ihtiyacını karşılamadaki yetersizlik ve millî traktör üretimi arayışları çerçevesinde kamu iktisadî teşebbüsü (KİT) olarak iki adet traktör fabrikası kurmuştur. Bunlardan ilki, TZDK'nın 1962'de Adapazarı'nda kurduğu traktör fabrikası, ikincisi ise 1976'de Konya'da kurulan TÜMOSAN Motor ve Traktör Fabrikası'dır. Her iki işletmenin de temel amacı, ülkenin traktör ve motor ihtiyacını daha uygun koşullarda ve yerli üretimle karşılamaktır. Hayatını tarım ve hayvancılıkla idame ettiren Türk köylüsünün çoğunluğunun satın alma gücünün düşük olmasına karşın, traktör fiyatlarının yüksek olması Anadolu insanını pratik zekâsını kullanmaya yöneltmiştir. Bu bağlamda, ilk patpat 1962-1963 yıllarında Akşehir Gürnes (Altuntaş) köyünde Deli İsmail lakaplı İsmail Aktekin tarafından yapılmıştır. Isparta Senirkent Büyükkabaca, Afyon Çobanlar ve Konya Akşehir en önemli yapım merkezleridir. Patpat; ülkemizde her geçen gün giderek yaygınlaşan, Türk insanın zekâsının ürünü olan alternatif bir tarım ve ulaşım aracıdır. Kısaca, günümüzün "modern eşeğidir". Makalede, alternatif tarım ve ulaşım aracı olan patpatın icadı, gelişimi, günümüzdeki kullanım alanları ve tarım ekonomisindeki yeri irdelenmiştir.
After the proclamation of the Republic, the villagers perform agricultural production in Turkey until 1960, mostly to transportation, Cargo transportation and agricultural production activities in most horse, donkey, mule, used their traditional agricultural animals such as oxen and buffaloes.
Despite the low purchasing power of the majority of the villagers who are dominated by the agricultural and livestock economy in the countryside, the high prices of tractors have led the people of Anatolia to use their practical intelligence. The first patpat was invented by Crazy İsmail (Aktekin) in 1962-1963 in the village of Akşehir Gürnes (Altuntaş). Isparta Senirkent Büyükkabaca, Afyon Çobanlar and Konya Akşehir are the most important production centers. Patpat is an alternative means of agriculture and transportation, which is the product of the intelligence of the Turkish people, which is becoming increasingly widespread every day in our country. Briefly, it is the “modern Donkey” of our day. In this article, the invention of patpat, which is an alternative agricultural and transportation means, its development, its usage areas and its place in agriculture economy was probed.

2. Uluslararası Davraz Kongresi, 2014
Bu çalışma sahasını Gedikli Köyünde yaşamakta iken
ülkemizin en önemli turizm merkezi olan Antaly... more Bu çalışma sahasını Gedikli Köyünde yaşamakta iken
ülkemizin en önemli turizm merkezi olan Antalya ya göç eden ve
turizmde istihdam edilen işgücü ve bunların yaşadığı sosyo
ekonomik değişim ve bunların kırsal kesime yansımasını
kapsamaktadır. Turizm faaliyetlerinde doğrudan ve dolaylı
olarak yer alan kırsal kesim insanları iç göç sonrası çalışma
hayatlarında ve yaşam standartlarında önemli değişiklikler
yaşamışlar, tasarruflarını hem Antalya hem de Gedikli Köyünde
değerlendirme yoluna gitmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Turizm, Kırsal Kalkınma, Tarım
Ekonomisi, Tersine Göç, Toplumsal Değişim.
While living in Gedikli Village, this study area was
immigrating to Antalya, the most important tourism center of our country, and
It covers the workforce employed in tourism and the socio-economic change experienced by them and their reflection on the rural areas. Rural people, who are directly or indirectly involved in tourism activities, have experienced significant changes in their working life and living standards after internal migration, and they have chosen to make use of their savings both in Antalya and in Gedikli Village.
Gedikli Köyünün eğitimle ilişkisi üzerine bir araştırma, 2006
Thesis Chapters by Adem ÖTER

Nomadic Yoruk (Yörük) culture is the reflection of Central Asian Turkish steppe culture on Anatol... more Nomadic Yoruk (Yörük) culture is the reflection of Central Asian Turkish steppe culture on Anatolian land. Nomadic Yoruk groups living in Turkey in the official records essentially represents a portion of Oguz Turks. These people, who did not belong to the raya (reaya) class in the Ottoman Empire due to the differences in their lifestyles and modes of production, were strictly separated from the reaya class since the Fatih lawbooks (Kanunnames). Yoruks, whose positions in the Ottoman social structure were specifically determined in lawbooks, did not fully comply with the resettlement policies implemented by Ottoman Empire and continued their nomadic life. After the proclamation of the Republic, Yoruks perpetuated the nomadic lifestyle which was contradictory to the modern state. Yoruks began to move to the settled life voluntarily or compulsorily due to reasons such as the resettlement laws issued by the state in order to maintain the sovereignty and control, the impact of modernity on the Yoruk lifestyle and the difficulty of this way of life. Yoruks, who are accustomed to nomadic lifestyle, lived mostly as semi-nomads at first and then settled in their places of residence.
Since their lifestyle is directly linked to the sheep farming economy, Yoruks have internalized the characteristics and way of life of settled cultural life to a greater extent due to the socio-cultural and demographic factors experienced after the 1990s when sheep farming began to decline.
This study examines the socio-cultural and economic changes of the Yoruks, who have been living in rural areas in the Western Mediterranean region in the semi-nomadic and settled life after the abandonment of the nomadic life, by using quantitative and qualitative research methods. According to the data obtained, the mental, moral and material cultural changes that occur in the educational lives, occupational choices, marriage and spouse preferences, the ways of benefiting from modern technology, forms of residence and leisure time of these groups were determined.
Keywords: Yoruks, Nomadism, Modernization, Social Change, Western Mediterranean.
Books by Adem ÖTER

KRİMİNALİSTİK VE KRİMİNOLOJİ ÇALIŞMALARI, 2024
Çocuk suçluluğu özellikle endüstri devrimi sonrası tüm dünyada yaygınlık kazanan ve günümüzde de ... more Çocuk suçluluğu özellikle endüstri devrimi sonrası tüm dünyada yaygınlık kazanan ve günümüzde de halen devam edegelen tüm toplumları ilgilendiren en önemli toplumsal sorunlardandır. Türkiye’de çocuk suçluluğu alanında ilk çalışma Çocuk Ruhiyatçısı Hilmi Adnan Malik tarafından 1931 yılında yapılmıştır. Eser yazar tarafından “Anavatanda
İçtimai ve İdari Kuvvetlere İthaf” edilmiştir. Türkiye’de 1931 yılında, 393 büyük ve küçük hapishane bulunmaktadır. Araştırmacı hazırlamış olduğu soru formlarını bu hapishane-tevkifhanelere göndererek araştırma
verilerini bu şekilde toplamıştır. Fakat 393 hapishane ve tevkif haneden yaklaşık 200 tanesi formları doldurarak geriye göndermiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda bunların yalnız 80’inde suçlu çocukların mevcut olduğu tespit edilmiştir. 80 hapishane ve tevkifhanede mevcut 732 suçlu çocuğa ait malûmat ve tafsilat (ayrıntılı bilgi) iki istatistik cetveli üzerinde hazırlanarak eserde gösterilmiştir. Araştırma, Türkiye’de çocuk suçluluğuyla ilgili elde edilen verilerden sonuç çıkarılan tümdengelimsel (deductive) bir yöntem benimsenerek yapılmıştır.
Uploads
Papers by Adem ÖTER
Dokumacılık ağırlıklı olarak kadın emeği ile yapılan bir iştir. Senirkent’te her ne kadar kumaş dokumada ya da halı imalinde erkek emeği kullanılmışsa da ağırlıklı olarak çocukluk, genç kız ve yetişkinlik aşamasında kadınlar dokuma sürecinde daha fazla yer almıştır.
Araştırmanın amacı, Senirkent’te 1931 yılında dokumacılık alanında kurulan ilk örgütlenmeyle birlikte, uygulamaya geçilen “aşağıdan yukarıya kalkınma modeli”nin kırsala olan etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Senirkent ilçe merkezinde kurulan Dokumacılar Kooperatifinin yöre halkının ekonomik, eğitim, sağlık ve sosyal açıdan kalkınmasına olan etkileri araştırılmıştır.
Çalışmada niteliksel araştırma yöntemi benimsenmiş; katılımcılara kartopu örneklemesiyle ulaşılmıştır. Veriler konuyla ilgili hazırlanan açık uçlu görüşme sorularının bireysel görüşmelerde 11, odak grup görüşmesinde ise 8 kişiye sorulmasından; ilgili literatür ve arşiv belgelerinin taranmasından elde edilmiştir.
altında Konya’da yayımlanan Yeni Fikir Mecmuasının 1 Eylül 1927 ile 1 Ocak 1928 tarihleri arasında Yörüklerle ilgili
yayımlanan beş makalesi oluşturmaktadır. Yeni Fikir Mecmuasındaki bu makale serisi, Antalya’da yaşayan Yörüklerin
özgün ve geleneksel yaşayışlarını anlatan yazılardan oluşmaktadır. Makalelerde, Yörüklerin örf, âdet, gelenek ve
görenekleri ile insan ilişkileri, yemekleri, evlilikleri, sanatları ve yaşam tarzlarına dair özgün ayrıntılar verilmektedir.
Tevfik Macid’in, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşadığı göz önünde bulundurulduğu
zaman, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde, Türkiye’de yoğun Yörük nüfusunu barındıran Antalya’daki
Yörüklerin kültür hayatını ele alan çalışma, Yörükler ve Yörük kültürü adına önemlidir.
ÖTER
67
was founded the majority of the population consisted of people living in rural areas. Within the scope of this development model, community development activities for the development of rural people were carried out by the ministries of National Education, Agriculture, Health, Public Works, Industry, Trade and Interior, as well as various public institutions and organizations. With the establishment of the State Planning Organization in 1961, community development plans and programs became more systematic and coordinated. The importance of sustainability of the projects by including the public as well was adopted by public institutions and organizations; therefore, social workers were assigned duties and responsibilities in the 1961 development plan. Havva Oymak, one of the first 10 female students of the academy in Turkey, continued her life as an exemplary community development volunteer both while teaching and as a student at the academy. In this study, Havva Oymak's place in the academy and the development of society were discussed by adopting the qualitative method, with the technique of biographical narrative research.
Keywords: Social work academy, social development, rural development, Havva Oymak
After the proclamation of the Republic, the villagers perform agricultural production in Turkey until 1960, mostly to transportation, Cargo transportation and agricultural production activities in most horse, donkey, mule, used their traditional agricultural animals such as oxen and buffaloes.
Despite the low purchasing power of the majority of the villagers who are dominated by the agricultural and livestock economy in the countryside, the high prices of tractors have led the people of Anatolia to use their practical intelligence. The first patpat was invented by Crazy İsmail (Aktekin) in 1962-1963 in the village of Akşehir Gürnes (Altuntaş). Isparta Senirkent Büyükkabaca, Afyon Çobanlar and Konya Akşehir are the most important production centers. Patpat is an alternative means of agriculture and transportation, which is the product of the intelligence of the Turkish people, which is becoming increasingly widespread every day in our country. Briefly, it is the “modern Donkey” of our day. In this article, the invention of patpat, which is an alternative agricultural and transportation means, its development, its usage areas and its place in agriculture economy was probed.
ülkemizin en önemli turizm merkezi olan Antalya ya göç eden ve
turizmde istihdam edilen işgücü ve bunların yaşadığı sosyo
ekonomik değişim ve bunların kırsal kesime yansımasını
kapsamaktadır. Turizm faaliyetlerinde doğrudan ve dolaylı
olarak yer alan kırsal kesim insanları iç göç sonrası çalışma
hayatlarında ve yaşam standartlarında önemli değişiklikler
yaşamışlar, tasarruflarını hem Antalya hem de Gedikli Köyünde
değerlendirme yoluna gitmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Turizm, Kırsal Kalkınma, Tarım
Ekonomisi, Tersine Göç, Toplumsal Değişim.
While living in Gedikli Village, this study area was
immigrating to Antalya, the most important tourism center of our country, and
It covers the workforce employed in tourism and the socio-economic change experienced by them and their reflection on the rural areas. Rural people, who are directly or indirectly involved in tourism activities, have experienced significant changes in their working life and living standards after internal migration, and they have chosen to make use of their savings both in Antalya and in Gedikli Village.
Thesis Chapters by Adem ÖTER
Since their lifestyle is directly linked to the sheep farming economy, Yoruks have internalized the characteristics and way of life of settled cultural life to a greater extent due to the socio-cultural and demographic factors experienced after the 1990s when sheep farming began to decline.
This study examines the socio-cultural and economic changes of the Yoruks, who have been living in rural areas in the Western Mediterranean region in the semi-nomadic and settled life after the abandonment of the nomadic life, by using quantitative and qualitative research methods. According to the data obtained, the mental, moral and material cultural changes that occur in the educational lives, occupational choices, marriage and spouse preferences, the ways of benefiting from modern technology, forms of residence and leisure time of these groups were determined.
Keywords: Yoruks, Nomadism, Modernization, Social Change, Western Mediterranean.
Books by Adem ÖTER
İçtimai ve İdari Kuvvetlere İthaf” edilmiştir. Türkiye’de 1931 yılında, 393 büyük ve küçük hapishane bulunmaktadır. Araştırmacı hazırlamış olduğu soru formlarını bu hapishane-tevkifhanelere göndererek araştırma
verilerini bu şekilde toplamıştır. Fakat 393 hapishane ve tevkif haneden yaklaşık 200 tanesi formları doldurarak geriye göndermiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda bunların yalnız 80’inde suçlu çocukların mevcut olduğu tespit edilmiştir. 80 hapishane ve tevkifhanede mevcut 732 suçlu çocuğa ait malûmat ve tafsilat (ayrıntılı bilgi) iki istatistik cetveli üzerinde hazırlanarak eserde gösterilmiştir. Araştırma, Türkiye’de çocuk suçluluğuyla ilgili elde edilen verilerden sonuç çıkarılan tümdengelimsel (deductive) bir yöntem benimsenerek yapılmıştır.
Dokumacılık ağırlıklı olarak kadın emeği ile yapılan bir iştir. Senirkent’te her ne kadar kumaş dokumada ya da halı imalinde erkek emeği kullanılmışsa da ağırlıklı olarak çocukluk, genç kız ve yetişkinlik aşamasında kadınlar dokuma sürecinde daha fazla yer almıştır.
Araştırmanın amacı, Senirkent’te 1931 yılında dokumacılık alanında kurulan ilk örgütlenmeyle birlikte, uygulamaya geçilen “aşağıdan yukarıya kalkınma modeli”nin kırsala olan etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Senirkent ilçe merkezinde kurulan Dokumacılar Kooperatifinin yöre halkının ekonomik, eğitim, sağlık ve sosyal açıdan kalkınmasına olan etkileri araştırılmıştır.
Çalışmada niteliksel araştırma yöntemi benimsenmiş; katılımcılara kartopu örneklemesiyle ulaşılmıştır. Veriler konuyla ilgili hazırlanan açık uçlu görüşme sorularının bireysel görüşmelerde 11, odak grup görüşmesinde ise 8 kişiye sorulmasından; ilgili literatür ve arşiv belgelerinin taranmasından elde edilmiştir.
altında Konya’da yayımlanan Yeni Fikir Mecmuasının 1 Eylül 1927 ile 1 Ocak 1928 tarihleri arasında Yörüklerle ilgili
yayımlanan beş makalesi oluşturmaktadır. Yeni Fikir Mecmuasındaki bu makale serisi, Antalya’da yaşayan Yörüklerin
özgün ve geleneksel yaşayışlarını anlatan yazılardan oluşmaktadır. Makalelerde, Yörüklerin örf, âdet, gelenek ve
görenekleri ile insan ilişkileri, yemekleri, evlilikleri, sanatları ve yaşam tarzlarına dair özgün ayrıntılar verilmektedir.
Tevfik Macid’in, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşadığı göz önünde bulundurulduğu
zaman, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde, Türkiye’de yoğun Yörük nüfusunu barındıran Antalya’daki
Yörüklerin kültür hayatını ele alan çalışma, Yörükler ve Yörük kültürü adına önemlidir.
ÖTER
67
was founded the majority of the population consisted of people living in rural areas. Within the scope of this development model, community development activities for the development of rural people were carried out by the ministries of National Education, Agriculture, Health, Public Works, Industry, Trade and Interior, as well as various public institutions and organizations. With the establishment of the State Planning Organization in 1961, community development plans and programs became more systematic and coordinated. The importance of sustainability of the projects by including the public as well was adopted by public institutions and organizations; therefore, social workers were assigned duties and responsibilities in the 1961 development plan. Havva Oymak, one of the first 10 female students of the academy in Turkey, continued her life as an exemplary community development volunteer both while teaching and as a student at the academy. In this study, Havva Oymak's place in the academy and the development of society were discussed by adopting the qualitative method, with the technique of biographical narrative research.
Keywords: Social work academy, social development, rural development, Havva Oymak
After the proclamation of the Republic, the villagers perform agricultural production in Turkey until 1960, mostly to transportation, Cargo transportation and agricultural production activities in most horse, donkey, mule, used their traditional agricultural animals such as oxen and buffaloes.
Despite the low purchasing power of the majority of the villagers who are dominated by the agricultural and livestock economy in the countryside, the high prices of tractors have led the people of Anatolia to use their practical intelligence. The first patpat was invented by Crazy İsmail (Aktekin) in 1962-1963 in the village of Akşehir Gürnes (Altuntaş). Isparta Senirkent Büyükkabaca, Afyon Çobanlar and Konya Akşehir are the most important production centers. Patpat is an alternative means of agriculture and transportation, which is the product of the intelligence of the Turkish people, which is becoming increasingly widespread every day in our country. Briefly, it is the “modern Donkey” of our day. In this article, the invention of patpat, which is an alternative agricultural and transportation means, its development, its usage areas and its place in agriculture economy was probed.
ülkemizin en önemli turizm merkezi olan Antalya ya göç eden ve
turizmde istihdam edilen işgücü ve bunların yaşadığı sosyo
ekonomik değişim ve bunların kırsal kesime yansımasını
kapsamaktadır. Turizm faaliyetlerinde doğrudan ve dolaylı
olarak yer alan kırsal kesim insanları iç göç sonrası çalışma
hayatlarında ve yaşam standartlarında önemli değişiklikler
yaşamışlar, tasarruflarını hem Antalya hem de Gedikli Köyünde
değerlendirme yoluna gitmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Turizm, Kırsal Kalkınma, Tarım
Ekonomisi, Tersine Göç, Toplumsal Değişim.
While living in Gedikli Village, this study area was
immigrating to Antalya, the most important tourism center of our country, and
It covers the workforce employed in tourism and the socio-economic change experienced by them and their reflection on the rural areas. Rural people, who are directly or indirectly involved in tourism activities, have experienced significant changes in their working life and living standards after internal migration, and they have chosen to make use of their savings both in Antalya and in Gedikli Village.
Since their lifestyle is directly linked to the sheep farming economy, Yoruks have internalized the characteristics and way of life of settled cultural life to a greater extent due to the socio-cultural and demographic factors experienced after the 1990s when sheep farming began to decline.
This study examines the socio-cultural and economic changes of the Yoruks, who have been living in rural areas in the Western Mediterranean region in the semi-nomadic and settled life after the abandonment of the nomadic life, by using quantitative and qualitative research methods. According to the data obtained, the mental, moral and material cultural changes that occur in the educational lives, occupational choices, marriage and spouse preferences, the ways of benefiting from modern technology, forms of residence and leisure time of these groups were determined.
Keywords: Yoruks, Nomadism, Modernization, Social Change, Western Mediterranean.
İçtimai ve İdari Kuvvetlere İthaf” edilmiştir. Türkiye’de 1931 yılında, 393 büyük ve küçük hapishane bulunmaktadır. Araştırmacı hazırlamış olduğu soru formlarını bu hapishane-tevkifhanelere göndererek araştırma
verilerini bu şekilde toplamıştır. Fakat 393 hapishane ve tevkif haneden yaklaşık 200 tanesi formları doldurarak geriye göndermiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda bunların yalnız 80’inde suçlu çocukların mevcut olduğu tespit edilmiştir. 80 hapishane ve tevkifhanede mevcut 732 suçlu çocuğa ait malûmat ve tafsilat (ayrıntılı bilgi) iki istatistik cetveli üzerinde hazırlanarak eserde gösterilmiştir. Araştırma, Türkiye’de çocuk suçluluğuyla ilgili elde edilen verilerden sonuç çıkarılan tümdengelimsel (deductive) bir yöntem benimsenerek yapılmıştır.
Turgay Çavuşoğlu’nun bu tür çalışmalarına çok gereksinimimiz var. Kendimizi tanıyabilmemiz için... Kendimizi üretebilmemiz için..."