Papers by Selin Gürdere Akdur
The Design Journal
This paper scrutinizes a selection of social design initiatives functional in the last 15 years i... more This paper scrutinizes a selection of social design initiatives functional in the last 15 years in Turkey. By aiming to understand the motivations and values, the roles of various stakeholders, the approaches and strategies of involvement and the local requirements on these issues are explored with a critical, locally-based approach. To achieve this, the author conducted semi-structured, face-to-face interviews for thirteen initiatives with various local initiators. Analysis of these interviews was made by template analysis with descriptive and in-vivo coding methods. In final, the paper makes local-based key inferences and recommendations regarding the overall characteristics and involvement procedures of social design applications.

XXI, 2020
Tüm tasarımların içinde sosyal bir yön barındırdığı kabul edilse de, ağırlıklı olarak kar amacı g... more Tüm tasarımların içinde sosyal bir yön barındırdığı kabul edilse de, ağırlıklı olarak kar amacı güden ticari hedefler yerine kolektif ve sosyal amaçlara doğru değişim yaratmanın yeni yollarını araştırmaya ve üretmeye yönelik katılımcı faaliyetler1 sosyal tasarımın kapsamında anılır. Bu işbirlikçi ve yaratıcı uygulamaların, dünyada ekonomik ve toplumsal açıdan büyük etkilere yol açmış belirli olaylarla paralel olarak öne çıktığı söylenebilir. Tarihteki izlerinin ilkine, 19. yüzyılda İngiltere'de endüstriyelleşmenin yarattığı olumsuz koşullara karşı çıkarak zanaatkarların sosyal koşullarının rehabilitasyonuna ve daha geniş bir toplum bilincinin oluşmasına odaklanan Arts and Crafts Hareketi'nde2 rastlayabiliriz. 20. yüzyılda ise, 1940-1950'lerde savaş sonrası yeniden yapılanma döneminde yaşanan mali krize üretilen yanıtlara, 1960’ların radikal toplumsal hareketlerine, 1970'lerde yaşanan ekonomik durgunluğa karşılık gelen ve neoliberalizm politikalarının yarattığı etkilerle mücadele eden yaklaşımlara değinebiliriz.

XXI, 2020
Ticari kaygılardan ziyade toplumun yüzleştiği sorunları kendine dert edinen tasarım pratiklerinin... more Ticari kaygılardan ziyade toplumun yüzleştiği sorunları kendine dert edinen tasarım pratiklerinin kökleri derinlere uzanır. Bu yaratıcı pratiklerin izlerini tarihte takip ettiğimizde, tasarımın toplumsal rolüne olan ilginin, toplumları derinden etkileyen olayların yarattığı ekonomik krizlerle ve sosyal zorluklarla bağlantılı olarak geliştiğini gözlemleriz. Yaratıcı disiplinlerden gelen farklı grupların; 19. yüzyılda endüstriyelleşmenin, 20. yüzyılda neoliberalizm politikalarının yarattığı etkiler, yaşanan büyük ekonomik krizler, savaşlar, doğal afetler, göçler, kentsel ve ekolojik dönüşümler gibi içinde bulundukları dönemin toplumsal olaylarına paralel olarak eleştiri ve fikirlerini tasarım pratikleri ve manifestoları üzerinden gösterdikleri görülür. Kriz dönemlerinde öne çıkan bu sosyal tasarım uygulamalarının tarihteki izdüşümleri bir başka metnin konusu olsun. Bu yazıda, şu anda içinde bulunduğumuz küresel krize, Covid-19 pandemisinin yarattığı etkilere odaklanalım.
The Design Journal, 2019
The literature on social design consists of studies that report on single cases on the one hand a... more The literature on social design consists of studies that report on single cases on the one hand and global reviews that are offered for theoretical purposes on the other. There is a lack of local reviews that report on social design practices that stem from peculiar political, economic, design
Arredamento Mimarlık, 2015
Conference Paper by Selin Gürdere Akdur

UTAK 2016 İkinci Ulusal Tasarım Araştırmaları Konferansı: Sorumluluk, Bağlam, Deneyim ve Tasarım Bildiri Kitabı 21-23 Eylül 2016, ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Ankara, 2016
Tasarımın sosyal sorumluluk boyutuna olan ilginin kökleri derin olmakla birlikte, kavram özellikl... more Tasarımın sosyal sorumluluk boyutuna olan ilginin kökleri derin olmakla birlikte, kavram özellikle
son on yılda artan bir ilgiyle daha fazla öne çıkmaya başlamıştır. Buna paralel olarak,
alanı kapsayan tartışmalar da artış göstermiş, özellikle kavramın adlandırılması ve kapsamı
konusundaki fikirler çeşitlenmiştir. Tasarımın toplumları ve sistemleri dönüştürücü gücüne olan
ortak inançla, tasarımcıların sosyal sorumluluklarını hatırlatarak konuyu vurgulayan öncülerin,
kavramı benzer amaçlarla fakat farklı yaklaşımlarla ele aldıkları görülmektedir. Örneğin, Victor
Papanek tasarımcıları, özellikle ihtiyacı olan insanlara yönelik ve daha sürdürülebilir bir
dünya için tasarlamaya davet eder. Onun bu yaklaşımı sosyal sorumluluk sahibi tasarım (socially
responsible design) adıyla literatürde çokça benimsenir. Sosyal, çevresel, ekonomik ve
etik boyutları içine alan bu yaklaşıma Manzini teknoloji boyutunu da ekler ve kavramı sosyal
yenileşim için tasarım (design for social innovation) olarak adlandırır. Bu yaklaşımlardan farklı
olarak, Fuad-Luke, Di Salvo, Julier, Thorpe ve Markussen gibi, kavramı siyasal (political) boyut
odağında tartışanlar ve tasarım aktivizmi (design activism) olarak adlandıranlar da vardır.
Son zamanlarda bu alan özellikle Birleşik Krallık’ta toplumsal tasarım (social design) olarak
anılırken, ABD’de ise, diğerlerine ek, yeni bir alan önerisi olarak geçiş tasarımı (transition
design) güncel önerilen kavramlar arasında gösterilebilir. Bu farklı bakış açıları ve tasarım
çerçeveleri de, pratikte kavramın gelişmesini ve anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle
birçok araştırmacı ve tasarımcı kavramın berraklığa kavuşturulması gerektiğini savunmaktadır
(Armstrong vd., 2014; Social Impact Design Summit, 2013; Thorpe, 2012). Literatürdeki son
yirmi yılda toplumsal sorunlara odaklanan ana tasarım yaklaşımlarının incelendiği bu çalışmanın
da, kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koyarak alanın anlaşılmasına
ve gelişmesine katkı sağlaması hedeflenmektedir. Çalışma sonucunda, kavramların sistem
içinde veya dışında konumlanan duruşlarına, odaklarına, amaçlarına, yaratmayı hedefledikleri
etkilere, kapsadıkları boyutlara ve benimsedikleri yaklaşımlara göre benzerlik ve farklılıklar
içerdikleri belirlenmiştir.
Uploads
Papers by Selin Gürdere Akdur
Conference Paper by Selin Gürdere Akdur
son on yılda artan bir ilgiyle daha fazla öne çıkmaya başlamıştır. Buna paralel olarak,
alanı kapsayan tartışmalar da artış göstermiş, özellikle kavramın adlandırılması ve kapsamı
konusundaki fikirler çeşitlenmiştir. Tasarımın toplumları ve sistemleri dönüştürücü gücüne olan
ortak inançla, tasarımcıların sosyal sorumluluklarını hatırlatarak konuyu vurgulayan öncülerin,
kavramı benzer amaçlarla fakat farklı yaklaşımlarla ele aldıkları görülmektedir. Örneğin, Victor
Papanek tasarımcıları, özellikle ihtiyacı olan insanlara yönelik ve daha sürdürülebilir bir
dünya için tasarlamaya davet eder. Onun bu yaklaşımı sosyal sorumluluk sahibi tasarım (socially
responsible design) adıyla literatürde çokça benimsenir. Sosyal, çevresel, ekonomik ve
etik boyutları içine alan bu yaklaşıma Manzini teknoloji boyutunu da ekler ve kavramı sosyal
yenileşim için tasarım (design for social innovation) olarak adlandırır. Bu yaklaşımlardan farklı
olarak, Fuad-Luke, Di Salvo, Julier, Thorpe ve Markussen gibi, kavramı siyasal (political) boyut
odağında tartışanlar ve tasarım aktivizmi (design activism) olarak adlandıranlar da vardır.
Son zamanlarda bu alan özellikle Birleşik Krallık’ta toplumsal tasarım (social design) olarak
anılırken, ABD’de ise, diğerlerine ek, yeni bir alan önerisi olarak geçiş tasarımı (transition
design) güncel önerilen kavramlar arasında gösterilebilir. Bu farklı bakış açıları ve tasarım
çerçeveleri de, pratikte kavramın gelişmesini ve anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle
birçok araştırmacı ve tasarımcı kavramın berraklığa kavuşturulması gerektiğini savunmaktadır
(Armstrong vd., 2014; Social Impact Design Summit, 2013; Thorpe, 2012). Literatürdeki son
yirmi yılda toplumsal sorunlara odaklanan ana tasarım yaklaşımlarının incelendiği bu çalışmanın
da, kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koyarak alanın anlaşılmasına
ve gelişmesine katkı sağlaması hedeflenmektedir. Çalışma sonucunda, kavramların sistem
içinde veya dışında konumlanan duruşlarına, odaklarına, amaçlarına, yaratmayı hedefledikleri
etkilere, kapsadıkları boyutlara ve benimsedikleri yaklaşımlara göre benzerlik ve farklılıklar
içerdikleri belirlenmiştir.
son on yılda artan bir ilgiyle daha fazla öne çıkmaya başlamıştır. Buna paralel olarak,
alanı kapsayan tartışmalar da artış göstermiş, özellikle kavramın adlandırılması ve kapsamı
konusundaki fikirler çeşitlenmiştir. Tasarımın toplumları ve sistemleri dönüştürücü gücüne olan
ortak inançla, tasarımcıların sosyal sorumluluklarını hatırlatarak konuyu vurgulayan öncülerin,
kavramı benzer amaçlarla fakat farklı yaklaşımlarla ele aldıkları görülmektedir. Örneğin, Victor
Papanek tasarımcıları, özellikle ihtiyacı olan insanlara yönelik ve daha sürdürülebilir bir
dünya için tasarlamaya davet eder. Onun bu yaklaşımı sosyal sorumluluk sahibi tasarım (socially
responsible design) adıyla literatürde çokça benimsenir. Sosyal, çevresel, ekonomik ve
etik boyutları içine alan bu yaklaşıma Manzini teknoloji boyutunu da ekler ve kavramı sosyal
yenileşim için tasarım (design for social innovation) olarak adlandırır. Bu yaklaşımlardan farklı
olarak, Fuad-Luke, Di Salvo, Julier, Thorpe ve Markussen gibi, kavramı siyasal (political) boyut
odağında tartışanlar ve tasarım aktivizmi (design activism) olarak adlandıranlar da vardır.
Son zamanlarda bu alan özellikle Birleşik Krallık’ta toplumsal tasarım (social design) olarak
anılırken, ABD’de ise, diğerlerine ek, yeni bir alan önerisi olarak geçiş tasarımı (transition
design) güncel önerilen kavramlar arasında gösterilebilir. Bu farklı bakış açıları ve tasarım
çerçeveleri de, pratikte kavramın gelişmesini ve anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle
birçok araştırmacı ve tasarımcı kavramın berraklığa kavuşturulması gerektiğini savunmaktadır
(Armstrong vd., 2014; Social Impact Design Summit, 2013; Thorpe, 2012). Literatürdeki son
yirmi yılda toplumsal sorunlara odaklanan ana tasarım yaklaşımlarının incelendiği bu çalışmanın
da, kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koyarak alanın anlaşılmasına
ve gelişmesine katkı sağlaması hedeflenmektedir. Çalışma sonucunda, kavramların sistem
içinde veya dışında konumlanan duruşlarına, odaklarına, amaçlarına, yaratmayı hedefledikleri
etkilere, kapsadıkları boyutlara ve benimsedikleri yaklaşımlara göre benzerlik ve farklılıklar
içerdikleri belirlenmiştir.