Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertik... more Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertikülit batı toplumlarında sık görülen ve sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Hastalığın etiyolojisi, doğal seyri, komplikasyonları ve tanı yöntemleri tanımlanmasına rağmen özellikle hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağına dair literatürde bir görüş biriliği yoktur. Yeterli kanıt eksikliğine rağmen son yıllarda akut divertikülit tedavisinde non-operatif tedavi seçeneklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Literatürdeki tartışmalar paralelinde son 5 yılda akut divertikülite yaklaşımda klinik davranışımızdaki değişimleri sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010-Şubat 2016 tarihleri arasında kliniğimize akut batın tablosu ile başvuran ve akut divertikülit teşhisi konularak tedavi edilen olgularımızın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, radyolojik bulguları, tedavi şekilleri (medikal/cerrahi), hastanede kalış süreleri, morbidite ve mortalite oranları değerlendirildi. Bulgular: 116 olgunun 68'i (%58.6) erkek ve ortalama yaş 54.3 (27-87) idi. Hastanede ortalama yatış süresi 4.4 (1-18) gündü. Hastaların %81'i medikal ve %18.9'u cerrahi yöntemle tedavi edildi. Hastaların ortalama takip süresi 28 ay (15-39) idi. Sonuç: Komplike olmayan divertikülitte non-opertif yaklaşım etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Komplike divertikülitte ön planda nonrezeksiyonel yaklaşımlar olmak üzere cerrahi yöntemler uygulanabilir.
Introduction Extrapelvic endometriosis is a rarely seen condition and it is occasionally presente... more Introduction Extrapelvic endometriosis is a rarely seen condition and it is occasionally presented to the general surgeons. It is often diagnosed incidentally. Case report In this report we presented three cases of inguinal endometriosis all of which were thought to be inguinal hernia preoperatively. They were diagnosed during the operation for inguinal hernia repair and treated with simple excision of
Amac: Yeni kurulan Tip Fakultesi hastanemizde yaklasik 18 aylik surecte meme kanseri tanisiyla ce... more Amac: Yeni kurulan Tip Fakultesi hastanemizde yaklasik 18 aylik surecte meme kanseri tanisiyla cerrahi uygulanan olgularimizin sonuclarini paylasmayi amacladik. Gerec ve Yontem: Mayis 2017-Aralik 2018 tarihleri arasinda meme kanseri tanisiyla cerrahi uygulanan 35 olguya ait demografik ozellikler, ameliyat oncesi uygulanan tedavi, uygulanan cerrahi yontem, histopatolojik bulgular retrospektif olarak degerlendirildi. Bulgular: Olgularin yas ortalamasi 55.8 (28-86) idi. Olgularin tamami kadin idi. Calismaya dahil edilen olgularin 33’unde (94.3%) ilk basvuru sikayeti agrisiz ele gelen kitle idi. Olgularin 22’sine (62.8%) meme koruyucu cerrahi uygulandi. Sentinel lenf nodu biyopsisinde aksiller metastaz saptanan 5 olguya (14.3%) aksiller diseksiyon yapildi. Ameliyat sonrasi hicbir olguda morbidite ve mortalite izlenmedi. Sonuc: Meme kanseri tum dunyada kadinlar arasinda en sik gorulen kanser turu olup son yillarda tedavisinde minimal invaziv yontemler one cikmaktadir. Meme kanseri tedavi...
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2017
Araştırmalar / Researches ÖZET Kanlı meme başı akıntısına radyolojik yaklaşım Amaç: Kanlı meme ba... more Araştırmalar / Researches ÖZET Kanlı meme başı akıntısına radyolojik yaklaşım Amaç: Kanlı meme başı akıntısı şikayeti ile başvuran olguların tetkik-tedavi sonuçları ile birlikte patolojik meme başı akıntılarına radyolojik yaklaşımın değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: 2014 yılı Ocak-Haziran ayları arasında kanlı meme başı akıntısı şikayeti olan 22 hasta değerlendirildi. 22 hasta ultrasonografi, 21 hasta mamografi ve 5 hasta manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildi. Şikayeti gerileyen bir olgu hariç, 21 hasta histopatolojik olarak verifiye edildi. Bulgular: Ortalama yaş 47 (aralık, 36-71) idi. 21 hastanın US rehberliğinde biyopsi ve eksizyonu sonucunda 6'sında (%29) malign, 15'inde (%71) benign patolojiler tespit edildi. Malign olarak %50 (n=3) papiller karsinom, %33 (n=2) duktal karsinoma in situ ve %17 (n=1) invaziv duktal karsinom saptandı. Benign olarak ise %33 (n=5) intraduktal papillom, %27 (n=4) duktal ektazi-fibrokistik değişiklik, %27 (n=4) enfeksiyon ve %13 (n=2) diğer (atipik duktal hiperplazi, fibradenom) saptandı. Biyopsi sonucunda papiller neoplazi olarak değerlendirilen 4 hastanın eksizyon sonucunda 2'si intraduktal papillom ve 2'si papiller karsinom olarak sonuçlandı. Sonuç: Mamografi ve ultrasonografi ilk olarak yapılacak tetkikler olmakla birlikte, patolojik bulgu saptanmaması durumunda akıntısı devam eden olgularda invaziv işlemlerden önce manyetik rezonans görüntüleme kullanılmalıdır.
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2016
Araştırmalar / Researches ÖZET Pankreas adenokanserli hastalarda serum ekstrasellüler matriks pro... more Araştırmalar / Researches ÖZET Pankreas adenokanserli hastalarda serum ekstrasellüler matriks proteinlerinin prognostik ve prediktif değerinin araştırılması Amaç: Fibronektin (FN), vitronektin (VTN) ve tip IV kolajen (Kol IV) ekstrasellüler matriks (ECM) protenleridir. Bu çalışmada pankreas adenokarsinomlu (PA) hastalarda bu moleküllerin serum düzeylerinin klinik önemini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza patolojik olarak konfirme edilen PA tanılı 33 hasta ile yaş-cinsiyet olarak eşleştirilmiş 30 sağlıklı kontrol alındı. Serum FN, VTN ve Kol IV düzeyleri, enzyme-linked immuno-sorbent assay (ELISA) yöntemiyle değerlendirildi. Bulgular: Ortanca tanı yaşı 59 (32-84) olarak saptanan hasta grubunun %61'nin cinsiyetinin erkek olduğu görüldü. Hastaların çoğunluğunun (%70) performans durumunun iyi (0-1) olduğu belirlendi. En sık tümör lokalizasyonun pankreasın baş bölgesi (%68) olduğu saptandı. Cerrahi girişim uygulanan 9 (%27) hastanın; 5 (%15)'ine pankreatikoduodenektomi operasyonu ve 4'üne (%12) palyatif cerrahi uygulandı. Serum FN, VTN ve Kol IVdüzeyleri, hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla; p=0.001, p=0.007 ve p<0.001). Ayrıca, sarılığı olan hastalarda serum FN (p=0.02) düzeyi, ileri yaştaki hastalarda serum VTN (p=0.03) düzeyi ve ileri yaştaki, metastatik hastalığı ve karaciğer metastazı olan hastalarda Kol IV düzeyi yüksek olarak tespit edildi (sırasıyla, p=0.009, p=0.05 ve p=0.04). Ancak, PA'lı hastalarda serum FN, VTN ve Kol IV düzeyleri ile prognoz arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Serum ECM proteinlerinin PA'lı hastalarda tanısal değeri bulunmaktadır; fakat prediktif ve prognostik değeri yoktur.
... Kongre bilgileri. Yakın dönem kongrelerine dair genel bilgiler. 4 -, İnguinal Herni Tamirinde... more ... Kongre bilgileri. Yakın dönem kongrelerine dair genel bilgiler. 4 -, İnguinal Herni Tamirinde Anterior Preperitoneal Mesh ve Lichtenstein Mesh Takviyelerinin Karşılaştırılması. Ahmet Nuray Turhan, Selin Kapan, Serkan Fatih İpek, Sinan Hatipoğlu, Erşan Aygün. ÖZET. ...
Amac: Yeni kurulan universite hastanesi genel cerrahi kliniginde bir yillik tiroidektomi operasyo... more Amac: Yeni kurulan universite hastanesi genel cerrahi kliniginde bir yillik tiroidektomi operasyonu sonrasi papiller kanser insidansini inceleyip paylasmayi amacladik. Gerec ve Yontem : Temmuz 2017-Temmuz 2018 tarihleri arasinda tiroid bezi hastaligi tanisi ile basvurup, tiroid cerrahisi uygulanan olgularin demografik ozellikleri, ameliyat oncesi tanilari, uygulanan cerrahi yontem, histopatoloji bulgulari, morbidite ve mortalite oranlari retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Olgularin (n=11) yas ortalamasi 36.72 (22-63) olup, %54.5’i erkekti. Ameliyat oncesi yapilan igne aspirasyon biyopsilerinde 6 (%54.5) olguda papiller karsinom izlendi. 10 (%90.9) olguya total tiroidektomi ameliyati yapildi. Tiroidektomi spesimenlerinin histopatolojik incelemesinde 7 (%63.6) olguda papiller karsinom, 3 (%27.3) olguda papiller mikrokarsinom izlendi. Ameliyat sonrasi kalici komplikasyon izlenmedi. Sonuc: Son yillarda tiroid kanser insidansinin tum dunyada artmasi ve ozellikle kadinlarda en sik g...
Pankreas psodokistleri akut pankreatit sonrasi gorulen en sik komplikasyon olmalari ve klinikte p... more Pankreas psodokistleri akut pankreatit sonrasi gorulen en sik komplikasyon olmalari ve klinikte pankreasin kistik tumorleri ile karisabilmesi nedeniyle cerrahi bir problem olmaya devam etmektedirler. Gunumuzde cok cesitli cerrahi disi tedavi yontemleri uygulanabilmesine karsin halen cerrahi tedavi yontemleri dusuk morbidite, mortalite ve nuks oranlari ile secilmis olgularda tercih edilen tedavi bicimi olmaktadir. Biz de bu calismada klinigimizde son 10 yil icerisinde cerrahi olarak tedavi ettigimiz 39 pankreas psodokisti olgusunu retrospektif olarak degerlendirdik. Olgularin buyuk bolumune kistogastrostomi ya da kistojejunostomi yapilirken, serimizde mortalite tespit edilmedi. Ayrica olgularin ortalama 68 ay suren takiplerinde de hicbir hastamizda nuks gelisimi saptanmadi. Sonuclari bakimindan literatur bilgileri ile karsilastirildiginda cerrahi tedavi uygulanan seriler ile oldukca benzer sonuclar almamiza karsin yine literaturdeki cerrahi disi tedavi yontemleri uygulanan serilerle ...
Purpose: Constipation is a common entity in society with various factors in the etiology. In this... more Purpose: Constipation is a common entity in society with various factors in the etiology. In this study, we evaluated the role of anal sphincter pressure of patients who refer to surgery clinic with complaint of constipation.Methods: Sixty patients who refer to surgery clinic with complaint of constipation and were diagnosed with constipation due to Rome III criteria between July 2010 and September 2014. These patients were evaluated with defecography and were divided into 2 groups based on presence of rectocele. Both groups’ anal sphincter pressures were evaluated using anal manometry and findings were compared.Results: The patients with rectocele and without rectocele using defecography were inspected with anal manometry regarding resting tone pressure, squeeze pressure, maximum squeeze pressure and simulated defecation response pressure, first sensation volume, urge sensation volume, and maximum tolerable volume. Results were compared and no significant difference was found regar...
İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların radyolojik ve patolojik bulgularının de... more İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların radyolojik ve patolojik bulgularının değerlendirilmesini, ayrıca postoperatif intraduktal papillom (İDP) tanısı alan olguların cerrahi gereksiniminin tartışılmasını amaçladık.
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2016
Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertik... more Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertikülit batı toplumlarında sık görülen ve sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Hastalığın etiyolojisi, doğal seyri, komplikasyonları ve tanı yöntemleri tanımlanmasına rağmen özellikle hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağına dair literatürde bir görüş biriliği yoktur. Yeterli kanıt eksikliğine rağmen son yıllarda akut divertikülit tedavisinde non-operatif tedavi seçeneklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Literatürdeki tartışmalar paralelinde son 5 yılda akut divertikülite yaklaşımda klinik davranışımızdaki değişimleri sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010-Şubat 2016 tarihleri arasında kliniğimize akut batın tablosu ile başvuran ve akut divertikülit teşhisi konularak tedavi edilen olgularımızın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, radyolojik bulguları, tedavi şekilleri (medikal/cerrahi), hastanede kalış süreleri, morbidite ve mortalite oranları değerlendirildi. Bulgular: 116 olgunun 68'i (%58.6) erkek ve ortalama yaş 54.3 (27-87) idi. Hastanede ortalama yatış süresi 4.4 (1-18) gündü. Hastaların %81'i medikal ve %18.9'u cerrahi yöntemle tedavi edildi. Hastaların ortalama takip süresi 28 ay (15-39) idi. Sonuç: Komplike olmayan divertikülitte non-opertif yaklaşım etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Komplike divertikülitte ön planda nonrezeksiyonel yaklaşımlar olmak üzere cerrahi yöntemler uygulanabilir.
The Effect of Ursodeoxycholic Acid and Piperacillin-Tazobactam on Acute Renal Failure Associated with Obstructive Jaundice in Experimental Models
bakirkoytip.org
... Murat Gönenç1, Metin Kapan2, Sibel Erdamar3, Hafize Uzun4, Selin Kapan1, Ertuğrul Göksoy2 1Ge... more ... Murat Gönenç1, Metin Kapan2, Sibel Erdamar3, Hafize Uzun4, Selin Kapan1, Ertuğrul Göksoy2 1General Surgery Clinics, Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul - Turkey Cerrahpasa Medical Faculty, The University of Istanbul, 2The Department of General ...
Pilomatriksoma veya Malherbe tumoru kil folikulunun matriksinden koken alan, benign, kalsifiye, a... more Pilomatriksoma veya Malherbe tumoru kil folikulunun matriksinden koken alan, benign, kalsifiye, adneksal bir tumordur. Klinik olarak cesitli benign ve malign cilt lezyonlari ile karistirilabilmektedir. Tumor cikarildiktan sonra nuks nadirdir. Bu calismada meme kanseri hikayesi olan bir hastada mastektomi lojuna yakin alanda gorulen ve tipik ozellikleri gostermedigi icin meme kanserinin lokal nuksu on tanisi ile cikartilan pilomatriksoma olgusu anlatilmistir.
Aksiller Aksesuar Memede Fibroadenom: Olgu Sunumu / Axillary Accessory Nozzle Fibroadenoma: A Case Report
Aksesuar meme normal populasyonda %2-6 oraninda gorulmekle beraber en sik %60-70 oraninda aksille... more Aksesuar meme normal populasyonda %2-6 oraninda gorulmekle beraber en sik %60-70 oraninda aksiller bolgede gorulmektedir. Normal meme dokusunun tum benign ve malign hastaliklarinin olabilecegi goz onunde bulundurularak takibi ve tedavisi onerilmelidir. Bu olgumuzda 40 yasinda bilateral aksiller aksesuar meme dokusu ve sol tarafta aksesuar memede 1.5 cm’lik fibroadenomu olan bir hastamizi sunduk.
Incisional hernia is a frequent complication of abdominal surgery developing in 11-20 % of patien... more Incisional hernia is a frequent complication of abdominal surgery developing in 11-20 % of patients undergoing an abdominal operation. Regarding morbidity and loss of manpower, incisional hernias continue to be a fundamental problem for surgeons. In this experimental study, three commonly used mesh materials (Goretex PTFE; Tutoplast Fascia lata; Tutopatch Pericardium bovine) were compared according to effectiveness, strength, adhesion formation, histological changes, and early complications. Three groups, each consisting of 14 rats, have been formed as group A: polytetrafluoroethylene (PTFE), group B: pericardium bovine and group C: fascia lata. Evaluations were achieved at the end of the first and second postoperative week, respectively. Adhesion formation, wound maturation, bursting pressure, and tensile strength were evaluated. No statistically significant difference regarding adhesion formation was observed between groups although adhesion formation was less significant in PTFE and pericardium bovine groups than in the fascia lata group. Bursting pressure and tensile strength values were significantly higher in PTFE group than in the fascia lata group (P <0.05). No statistically significant difference was observed between groups regarding wound maturation. In this experimental model, PTFE and pericardium bovine were found to be superior to fascia lata in abdominal wall repair.
Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertik... more Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertikülit batı toplumlarında sık görülen ve sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Hastalığın etiyolojisi, doğal seyri, komplikasyonları ve tanı yöntemleri tanımlanmasına rağmen özellikle hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağına dair literatürde bir görüş biriliği yoktur. Yeterli kanıt eksikliğine rağmen son yıllarda akut divertikülit tedavisinde non-operatif tedavi seçeneklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Literatürdeki tartışmalar paralelinde son 5 yılda akut divertikülite yaklaşımda klinik davranışımızdaki değişimleri sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010-Şubat 2016 tarihleri arasında kliniğimize akut batın tablosu ile başvuran ve akut divertikülit teşhisi konularak tedavi edilen olgularımızın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, radyolojik bulguları, tedavi şekilleri (medikal/cerrahi), hastanede kalış süreleri, morbidite ve mortalite oranları değerlendirildi. Bulgular: 116 olgunun 68'i (%58.6) erkek ve ortalama yaş 54.3 (27-87) idi. Hastanede ortalama yatış süresi 4.4 (1-18) gündü. Hastaların %81'i medikal ve %18.9'u cerrahi yöntemle tedavi edildi. Hastaların ortalama takip süresi 28 ay (15-39) idi. Sonuç: Komplike olmayan divertikülitte non-opertif yaklaşım etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Komplike divertikülitte ön planda nonrezeksiyonel yaklaşımlar olmak üzere cerrahi yöntemler uygulanabilir.
Introduction Extrapelvic endometriosis is a rarely seen condition and it is occasionally presente... more Introduction Extrapelvic endometriosis is a rarely seen condition and it is occasionally presented to the general surgeons. It is often diagnosed incidentally. Case report In this report we presented three cases of inguinal endometriosis all of which were thought to be inguinal hernia preoperatively. They were diagnosed during the operation for inguinal hernia repair and treated with simple excision of
Amac: Yeni kurulan Tip Fakultesi hastanemizde yaklasik 18 aylik surecte meme kanseri tanisiyla ce... more Amac: Yeni kurulan Tip Fakultesi hastanemizde yaklasik 18 aylik surecte meme kanseri tanisiyla cerrahi uygulanan olgularimizin sonuclarini paylasmayi amacladik. Gerec ve Yontem: Mayis 2017-Aralik 2018 tarihleri arasinda meme kanseri tanisiyla cerrahi uygulanan 35 olguya ait demografik ozellikler, ameliyat oncesi uygulanan tedavi, uygulanan cerrahi yontem, histopatolojik bulgular retrospektif olarak degerlendirildi. Bulgular: Olgularin yas ortalamasi 55.8 (28-86) idi. Olgularin tamami kadin idi. Calismaya dahil edilen olgularin 33’unde (94.3%) ilk basvuru sikayeti agrisiz ele gelen kitle idi. Olgularin 22’sine (62.8%) meme koruyucu cerrahi uygulandi. Sentinel lenf nodu biyopsisinde aksiller metastaz saptanan 5 olguya (14.3%) aksiller diseksiyon yapildi. Ameliyat sonrasi hicbir olguda morbidite ve mortalite izlenmedi. Sonuc: Meme kanseri tum dunyada kadinlar arasinda en sik gorulen kanser turu olup son yillarda tedavisinde minimal invaziv yontemler one cikmaktadir. Meme kanseri tedavi...
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2017
Araştırmalar / Researches ÖZET Kanlı meme başı akıntısına radyolojik yaklaşım Amaç: Kanlı meme ba... more Araştırmalar / Researches ÖZET Kanlı meme başı akıntısına radyolojik yaklaşım Amaç: Kanlı meme başı akıntısı şikayeti ile başvuran olguların tetkik-tedavi sonuçları ile birlikte patolojik meme başı akıntılarına radyolojik yaklaşımın değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: 2014 yılı Ocak-Haziran ayları arasında kanlı meme başı akıntısı şikayeti olan 22 hasta değerlendirildi. 22 hasta ultrasonografi, 21 hasta mamografi ve 5 hasta manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildi. Şikayeti gerileyen bir olgu hariç, 21 hasta histopatolojik olarak verifiye edildi. Bulgular: Ortalama yaş 47 (aralık, 36-71) idi. 21 hastanın US rehberliğinde biyopsi ve eksizyonu sonucunda 6'sında (%29) malign, 15'inde (%71) benign patolojiler tespit edildi. Malign olarak %50 (n=3) papiller karsinom, %33 (n=2) duktal karsinoma in situ ve %17 (n=1) invaziv duktal karsinom saptandı. Benign olarak ise %33 (n=5) intraduktal papillom, %27 (n=4) duktal ektazi-fibrokistik değişiklik, %27 (n=4) enfeksiyon ve %13 (n=2) diğer (atipik duktal hiperplazi, fibradenom) saptandı. Biyopsi sonucunda papiller neoplazi olarak değerlendirilen 4 hastanın eksizyon sonucunda 2'si intraduktal papillom ve 2'si papiller karsinom olarak sonuçlandı. Sonuç: Mamografi ve ultrasonografi ilk olarak yapılacak tetkikler olmakla birlikte, patolojik bulgu saptanmaması durumunda akıntısı devam eden olgularda invaziv işlemlerden önce manyetik rezonans görüntüleme kullanılmalıdır.
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2016
Araştırmalar / Researches ÖZET Pankreas adenokanserli hastalarda serum ekstrasellüler matriks pro... more Araştırmalar / Researches ÖZET Pankreas adenokanserli hastalarda serum ekstrasellüler matriks proteinlerinin prognostik ve prediktif değerinin araştırılması Amaç: Fibronektin (FN), vitronektin (VTN) ve tip IV kolajen (Kol IV) ekstrasellüler matriks (ECM) protenleridir. Bu çalışmada pankreas adenokarsinomlu (PA) hastalarda bu moleküllerin serum düzeylerinin klinik önemini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza patolojik olarak konfirme edilen PA tanılı 33 hasta ile yaş-cinsiyet olarak eşleştirilmiş 30 sağlıklı kontrol alındı. Serum FN, VTN ve Kol IV düzeyleri, enzyme-linked immuno-sorbent assay (ELISA) yöntemiyle değerlendirildi. Bulgular: Ortanca tanı yaşı 59 (32-84) olarak saptanan hasta grubunun %61'nin cinsiyetinin erkek olduğu görüldü. Hastaların çoğunluğunun (%70) performans durumunun iyi (0-1) olduğu belirlendi. En sık tümör lokalizasyonun pankreasın baş bölgesi (%68) olduğu saptandı. Cerrahi girişim uygulanan 9 (%27) hastanın; 5 (%15)'ine pankreatikoduodenektomi operasyonu ve 4'üne (%12) palyatif cerrahi uygulandı. Serum FN, VTN ve Kol IVdüzeyleri, hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla; p=0.001, p=0.007 ve p<0.001). Ayrıca, sarılığı olan hastalarda serum FN (p=0.02) düzeyi, ileri yaştaki hastalarda serum VTN (p=0.03) düzeyi ve ileri yaştaki, metastatik hastalığı ve karaciğer metastazı olan hastalarda Kol IV düzeyi yüksek olarak tespit edildi (sırasıyla, p=0.009, p=0.05 ve p=0.04). Ancak, PA'lı hastalarda serum FN, VTN ve Kol IV düzeyleri ile prognoz arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Serum ECM proteinlerinin PA'lı hastalarda tanısal değeri bulunmaktadır; fakat prediktif ve prognostik değeri yoktur.
... Kongre bilgileri. Yakın dönem kongrelerine dair genel bilgiler. 4 -, İnguinal Herni Tamirinde... more ... Kongre bilgileri. Yakın dönem kongrelerine dair genel bilgiler. 4 -, İnguinal Herni Tamirinde Anterior Preperitoneal Mesh ve Lichtenstein Mesh Takviyelerinin Karşılaştırılması. Ahmet Nuray Turhan, Selin Kapan, Serkan Fatih İpek, Sinan Hatipoğlu, Erşan Aygün. ÖZET. ...
Amac: Yeni kurulan universite hastanesi genel cerrahi kliniginde bir yillik tiroidektomi operasyo... more Amac: Yeni kurulan universite hastanesi genel cerrahi kliniginde bir yillik tiroidektomi operasyonu sonrasi papiller kanser insidansini inceleyip paylasmayi amacladik. Gerec ve Yontem : Temmuz 2017-Temmuz 2018 tarihleri arasinda tiroid bezi hastaligi tanisi ile basvurup, tiroid cerrahisi uygulanan olgularin demografik ozellikleri, ameliyat oncesi tanilari, uygulanan cerrahi yontem, histopatoloji bulgulari, morbidite ve mortalite oranlari retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Olgularin (n=11) yas ortalamasi 36.72 (22-63) olup, %54.5’i erkekti. Ameliyat oncesi yapilan igne aspirasyon biyopsilerinde 6 (%54.5) olguda papiller karsinom izlendi. 10 (%90.9) olguya total tiroidektomi ameliyati yapildi. Tiroidektomi spesimenlerinin histopatolojik incelemesinde 7 (%63.6) olguda papiller karsinom, 3 (%27.3) olguda papiller mikrokarsinom izlendi. Ameliyat sonrasi kalici komplikasyon izlenmedi. Sonuc: Son yillarda tiroid kanser insidansinin tum dunyada artmasi ve ozellikle kadinlarda en sik g...
Pankreas psodokistleri akut pankreatit sonrasi gorulen en sik komplikasyon olmalari ve klinikte p... more Pankreas psodokistleri akut pankreatit sonrasi gorulen en sik komplikasyon olmalari ve klinikte pankreasin kistik tumorleri ile karisabilmesi nedeniyle cerrahi bir problem olmaya devam etmektedirler. Gunumuzde cok cesitli cerrahi disi tedavi yontemleri uygulanabilmesine karsin halen cerrahi tedavi yontemleri dusuk morbidite, mortalite ve nuks oranlari ile secilmis olgularda tercih edilen tedavi bicimi olmaktadir. Biz de bu calismada klinigimizde son 10 yil icerisinde cerrahi olarak tedavi ettigimiz 39 pankreas psodokisti olgusunu retrospektif olarak degerlendirdik. Olgularin buyuk bolumune kistogastrostomi ya da kistojejunostomi yapilirken, serimizde mortalite tespit edilmedi. Ayrica olgularin ortalama 68 ay suren takiplerinde de hicbir hastamizda nuks gelisimi saptanmadi. Sonuclari bakimindan literatur bilgileri ile karsilastirildiginda cerrahi tedavi uygulanan seriler ile oldukca benzer sonuclar almamiza karsin yine literaturdeki cerrahi disi tedavi yontemleri uygulanan serilerle ...
Purpose: Constipation is a common entity in society with various factors in the etiology. In this... more Purpose: Constipation is a common entity in society with various factors in the etiology. In this study, we evaluated the role of anal sphincter pressure of patients who refer to surgery clinic with complaint of constipation.Methods: Sixty patients who refer to surgery clinic with complaint of constipation and were diagnosed with constipation due to Rome III criteria between July 2010 and September 2014. These patients were evaluated with defecography and were divided into 2 groups based on presence of rectocele. Both groups’ anal sphincter pressures were evaluated using anal manometry and findings were compared.Results: The patients with rectocele and without rectocele using defecography were inspected with anal manometry regarding resting tone pressure, squeeze pressure, maximum squeeze pressure and simulated defecation response pressure, first sensation volume, urge sensation volume, and maximum tolerable volume. Results were compared and no significant difference was found regar...
İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların radyolojik ve patolojik bulgularının de... more İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların radyolojik ve patolojik bulgularının değerlendirilmesini, ayrıca postoperatif intraduktal papillom (İDP) tanısı alan olguların cerrahi gereksiniminin tartışılmasını amaçladık.
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2016
Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertik... more Araştırmalar / Researches ÖZET Akut divertikülitin tedavi yönetiminde değişim Amaç: Akut divertikülit batı toplumlarında sık görülen ve sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Hastalığın etiyolojisi, doğal seyri, komplikasyonları ve tanı yöntemleri tanımlanmasına rağmen özellikle hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağına dair literatürde bir görüş biriliği yoktur. Yeterli kanıt eksikliğine rağmen son yıllarda akut divertikülit tedavisinde non-operatif tedavi seçeneklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Literatürdeki tartışmalar paralelinde son 5 yılda akut divertikülite yaklaşımda klinik davranışımızdaki değişimleri sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010-Şubat 2016 tarihleri arasında kliniğimize akut batın tablosu ile başvuran ve akut divertikülit teşhisi konularak tedavi edilen olgularımızın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, radyolojik bulguları, tedavi şekilleri (medikal/cerrahi), hastanede kalış süreleri, morbidite ve mortalite oranları değerlendirildi. Bulgular: 116 olgunun 68'i (%58.6) erkek ve ortalama yaş 54.3 (27-87) idi. Hastanede ortalama yatış süresi 4.4 (1-18) gündü. Hastaların %81'i medikal ve %18.9'u cerrahi yöntemle tedavi edildi. Hastaların ortalama takip süresi 28 ay (15-39) idi. Sonuç: Komplike olmayan divertikülitte non-opertif yaklaşım etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Komplike divertikülitte ön planda nonrezeksiyonel yaklaşımlar olmak üzere cerrahi yöntemler uygulanabilir.
The Effect of Ursodeoxycholic Acid and Piperacillin-Tazobactam on Acute Renal Failure Associated with Obstructive Jaundice in Experimental Models
bakirkoytip.org
... Murat Gönenç1, Metin Kapan2, Sibel Erdamar3, Hafize Uzun4, Selin Kapan1, Ertuğrul Göksoy2 1Ge... more ... Murat Gönenç1, Metin Kapan2, Sibel Erdamar3, Hafize Uzun4, Selin Kapan1, Ertuğrul Göksoy2 1General Surgery Clinics, Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul - Turkey Cerrahpasa Medical Faculty, The University of Istanbul, 2The Department of General ...
Pilomatriksoma veya Malherbe tumoru kil folikulunun matriksinden koken alan, benign, kalsifiye, a... more Pilomatriksoma veya Malherbe tumoru kil folikulunun matriksinden koken alan, benign, kalsifiye, adneksal bir tumordur. Klinik olarak cesitli benign ve malign cilt lezyonlari ile karistirilabilmektedir. Tumor cikarildiktan sonra nuks nadirdir. Bu calismada meme kanseri hikayesi olan bir hastada mastektomi lojuna yakin alanda gorulen ve tipik ozellikleri gostermedigi icin meme kanserinin lokal nuksu on tanisi ile cikartilan pilomatriksoma olgusu anlatilmistir.
Aksiller Aksesuar Memede Fibroadenom: Olgu Sunumu / Axillary Accessory Nozzle Fibroadenoma: A Case Report
Aksesuar meme normal populasyonda %2-6 oraninda gorulmekle beraber en sik %60-70 oraninda aksille... more Aksesuar meme normal populasyonda %2-6 oraninda gorulmekle beraber en sik %60-70 oraninda aksiller bolgede gorulmektedir. Normal meme dokusunun tum benign ve malign hastaliklarinin olabilecegi goz onunde bulundurularak takibi ve tedavisi onerilmelidir. Bu olgumuzda 40 yasinda bilateral aksiller aksesuar meme dokusu ve sol tarafta aksesuar memede 1.5 cm’lik fibroadenomu olan bir hastamizi sunduk.
Incisional hernia is a frequent complication of abdominal surgery developing in 11-20 % of patien... more Incisional hernia is a frequent complication of abdominal surgery developing in 11-20 % of patients undergoing an abdominal operation. Regarding morbidity and loss of manpower, incisional hernias continue to be a fundamental problem for surgeons. In this experimental study, three commonly used mesh materials (Goretex PTFE; Tutoplast Fascia lata; Tutopatch Pericardium bovine) were compared according to effectiveness, strength, adhesion formation, histological changes, and early complications. Three groups, each consisting of 14 rats, have been formed as group A: polytetrafluoroethylene (PTFE), group B: pericardium bovine and group C: fascia lata. Evaluations were achieved at the end of the first and second postoperative week, respectively. Adhesion formation, wound maturation, bursting pressure, and tensile strength were evaluated. No statistically significant difference regarding adhesion formation was observed between groups although adhesion formation was less significant in PTFE and pericardium bovine groups than in the fascia lata group. Bursting pressure and tensile strength values were significantly higher in PTFE group than in the fascia lata group (P <0.05). No statistically significant difference was observed between groups regarding wound maturation. In this experimental model, PTFE and pericardium bovine were found to be superior to fascia lata in abdominal wall repair.
Uploads
Papers by selin kapan