
Z. Sena Güneş
*YTU//Architecture *ITU//Restoration, MSc *YTU//History of Architecture, PhD Candidate *ITU//Restoration, PhD
less
Related Authors
Matthew S . Hobson
University of Leicester
David Seamon
Kansas State University
DERYA ALTUNBAS
İzmir Demokrasi Üniversitesi / İzmir Democracy University
Rachel E Smith
University of Aberdeen
Akhil Gupta
University of California, Los Angeles
Laurajane Smith
The Australian National University
Giampaolo Salice
Università degli Studi di Cagliari
Neil Silberman
University of Massachusetts Amherst
Lucien F Steil
University of Notre Dame
Alice Isabella Sullivan
Tufts University
InterestsView All (19)
Uploads
Papers by Z. Sena Güneş
Endüstri tesisleri, kilise, çeşmeler ve külliye dışında özellikle geniş bahçeler içinde yer alan ve Boğaz’a yönelen nitelikli köşkler ve ahşap konutlar, Paşabahçe’nin kültür envanterini teşkil etmektedir. Ancak günümüz kent dinamikleri içinde hızla kaybolan tarihî sivil mimarlık örnekleri, Paşabahçe’de de çağdaş yaşamın gereklerini yerine getiremedikleri ve/veya bakım zorluğu nedenleri ile kaybolma tehlikesi altındadır. Semtin nitelikli sivil mimarlık örneklerinden biri olan Mahmut Bey Köşkü de bu korunması gerekli kültür varlıklarından biridir.
Kültür mirası niteliğindeki tarihî ve özgün anıtsal yapılar ve pek çok sivil mimarlık örneği ile endüstri mirası niteliğindeki sanayi yapıları özgün dokuları içinde korunmalıdır. Bunun için geniş bir belgeleme çalışmasının ardından Paşabahçe, Beykoz ve İstanbul genelinde gerçekleştirilecek bütüncül koruma politikaları ile bu yapıların korunarak geleceğe aktarılmaları sağlanmalıdır.
Anadolu Yakası'nda bir Boğaz Köyü olan Paşabahçe'de yerleşimin yoğunlaşması 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra gerçekleşmiştir. Sahilde yer alan köy yerleşiminde, bitişik nizam yapılardan oluşan bir doku vardır. Köyün çeperinde, geniş bahçeler içerisinde ahşap evler ve köşkler bulunmaktadır. Köşklerin, bir bölümünün yazlık olarak kullanıldıkları düşünülebilir. Paşabahçe'deki Sunazırı Sokağı'nda ve Şekerpare Sokağı'nda yer alan ve bu makalenin konusu olan iki köşkün yapım tarihleri, kesin olmamakla birlikte, 19. yüzyıl ortaları olarak tahmin edilmektedir. Her iki köşk sürekli kullanıldıkları için günümüze oldukça iyi durumda ulaşabilmişlerdir. Boğaz manzarasına yönelen, zarif yapılar oldukları söylenebilir. Yapıların en dikkat çekici öğeleri, her ikisinin de sahip olduğu dairesel formlu gösterişli alınlıklardır. Köşkler farklı büyüklüklerde olsalar da plan düzeni, malzeme seçimi, bezeme programı ve işlev açısından benzerlikler göstermektedir. Güncel kullanıcılarından, her iki köşkün yaklaşık yüz yıl önce el değiştirdikleri ve kapsamlı onarım geçirdikleri bilgisi alınmıştır. İncelenen iki köşk, Paşabahçe'nin ahşap sivil mimarî örneklerinin zenginliğini göstermektedir. Paşabahçe'nin barındırdığı kültürel miras öğeleri kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duymaktadır.
Abstract
Paşabahçe, a Bosphorus village on the Anatolian Side, was originally a Greek settlement. Muslims began to settle there in the second half of the 18 th century. The centre of Paşabahçe, on the shore, has a texture of attached structures. In the surroundings, many wooden houses and mansions which are located in large gardens, shape the settlement. The mansions are thought to have been used as summer houses by senior government officials. Two mansions located at Sunazırı Street and Şekerpare Street in Paşabahçe are the subject of this article. Despite the uncertainty of the construction dates of the two mansions, it is estimated that they were built in the mid-19 th century. Considering the construction dates, they are probably two of the oldest existing structures in Paşabahçe. The mansions are in very good condition thanks to continuous use. The most remarkable elements of both mansions are the semi-circular shaped and ornamented pediments. The pediments are not the only similarity. Despite their size difference is evident, the mansions also show similar characteristics in terms of planning, materials, ornamental program and spatial use. Just as the proximity of the construction dates are similar, both mansions are estimated to have changed owners and underwent extensive renovation and modification nearly a hundred years ago. The very similarity of the interventions s in the extensive renovation and modification process, strengthens the relation between mansions throughout the historical process.
Endüstri tesisleri, kilise, çeşmeler ve külliye dışında özellikle geniş bahçeler içinde yer alan ve Boğaz’a yönelen nitelikli köşkler ve ahşap konutlar, Paşabahçe’nin kültür envanterini teşkil etmektedir. Ancak günümüz kent dinamikleri içinde hızla kaybolan tarihî sivil mimarlık örnekleri, Paşabahçe’de de çağdaş yaşamın gereklerini yerine getiremedikleri ve/veya bakım zorluğu nedenleri ile kaybolma tehlikesi altındadır. Semtin nitelikli sivil mimarlık örneklerinden biri olan Mahmut Bey Köşkü de bu korunması gerekli kültür varlıklarından biridir.
Kültür mirası niteliğindeki tarihî ve özgün anıtsal yapılar ve pek çok sivil mimarlık örneği ile endüstri mirası niteliğindeki sanayi yapıları özgün dokuları içinde korunmalıdır. Bunun için geniş bir belgeleme çalışmasının ardından Paşabahçe, Beykoz ve İstanbul genelinde gerçekleştirilecek bütüncül koruma politikaları ile bu yapıların korunarak geleceğe aktarılmaları sağlanmalıdır.
Anadolu Yakası'nda bir Boğaz Köyü olan Paşabahçe'de yerleşimin yoğunlaşması 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra gerçekleşmiştir. Sahilde yer alan köy yerleşiminde, bitişik nizam yapılardan oluşan bir doku vardır. Köyün çeperinde, geniş bahçeler içerisinde ahşap evler ve köşkler bulunmaktadır. Köşklerin, bir bölümünün yazlık olarak kullanıldıkları düşünülebilir. Paşabahçe'deki Sunazırı Sokağı'nda ve Şekerpare Sokağı'nda yer alan ve bu makalenin konusu olan iki köşkün yapım tarihleri, kesin olmamakla birlikte, 19. yüzyıl ortaları olarak tahmin edilmektedir. Her iki köşk sürekli kullanıldıkları için günümüze oldukça iyi durumda ulaşabilmişlerdir. Boğaz manzarasına yönelen, zarif yapılar oldukları söylenebilir. Yapıların en dikkat çekici öğeleri, her ikisinin de sahip olduğu dairesel formlu gösterişli alınlıklardır. Köşkler farklı büyüklüklerde olsalar da plan düzeni, malzeme seçimi, bezeme programı ve işlev açısından benzerlikler göstermektedir. Güncel kullanıcılarından, her iki köşkün yaklaşık yüz yıl önce el değiştirdikleri ve kapsamlı onarım geçirdikleri bilgisi alınmıştır. İncelenen iki köşk, Paşabahçe'nin ahşap sivil mimarî örneklerinin zenginliğini göstermektedir. Paşabahçe'nin barındırdığı kültürel miras öğeleri kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duymaktadır.
Abstract
Paşabahçe, a Bosphorus village on the Anatolian Side, was originally a Greek settlement. Muslims began to settle there in the second half of the 18 th century. The centre of Paşabahçe, on the shore, has a texture of attached structures. In the surroundings, many wooden houses and mansions which are located in large gardens, shape the settlement. The mansions are thought to have been used as summer houses by senior government officials. Two mansions located at Sunazırı Street and Şekerpare Street in Paşabahçe are the subject of this article. Despite the uncertainty of the construction dates of the two mansions, it is estimated that they were built in the mid-19 th century. Considering the construction dates, they are probably two of the oldest existing structures in Paşabahçe. The mansions are in very good condition thanks to continuous use. The most remarkable elements of both mansions are the semi-circular shaped and ornamented pediments. The pediments are not the only similarity. Despite their size difference is evident, the mansions also show similar characteristics in terms of planning, materials, ornamental program and spatial use. Just as the proximity of the construction dates are similar, both mansions are estimated to have changed owners and underwent extensive renovation and modification nearly a hundred years ago. The very similarity of the interventions s in the extensive renovation and modification process, strengthens the relation between mansions throughout the historical process.