Books by M. Sait Türkhan

Başlangıcından Geleceğe Türk - İngiliz Ticareti, 2022
Çok kıymetli İktisat tarihçileri tarafından kaleme alınan, uzun ve özenli bir çalışmanın ardından... more Çok kıymetli İktisat tarihçileri tarafından kaleme alınan, uzun ve özenli bir çalışmanın ardından ortaya çıkan "Başlangıcından Geleceğe Türk İngiliz Ticareti” isimli eser, altı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, İngiliz Kraliçesi I. Elizabeth’in Osmanlı padişahı I. Süleyman ile 1550’lerde kurmaya çalıştığı ilişkiden yola çıkarak iki ülke arasında 1580 yılında resmileşen ilk ticari imtiyazların elde edilişi konu alınmıştır. İkinci bölümde, genel ticari durumun yanı sıra şehir hayatındaki İngiliz tüccarlarının konumuna ve diğer tüccarlar ile yerel idarecilerle ilişkisine odaklanılmıştır. Bir sonraki bölümde ise Birleşik Krallık ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan en tartışmalı ticaret antlaşması olan 1838 Baltalimanı Antlaşması’nı merkeze alarak 19. Yüzyıl değerlendirmesi yapılmıştır. Dördüncü bölümde, bir önceki bölümde ele alınan yapısal değişimlerin ardından iki ülkenin arasındaki ticari ilişkilerin gelmiş olduğu nokta irdelenmiştir. Beşinci bölümde, II. Dünya Savaşı’nın öncesi ve sonrasında iç ve dış politika alanındaki değişimler eşliğinde yeni bir küresel ekonomi modelinin ortaya çıkışı ele alınmıştır. Son bölümde ise Türk – İngiliz ticari ilişkilerinin 21. Yüzyıldaki genel çerçevesini 29 Aralık 2020 tarihindeki STA’nı göz önünde tutularak incelenmiştir.
Bölümler: Türk – İngiliz Ticari ve Ekonomik İlişkilerinin Başlangıç Serüveni ve 1826 Yılına Kadar Çok Yönlü Seyri / 18. Yüzyıl İlk Yarısında Halep’te İngiliz Tüccarlar / 1838 Baltalimanı Antlaşması Çerçevesinde Osmanlı Ticaretindeki Kalıcı Değişimler ve Antlaşmanın Türk – İngiliz Ticaretine Etkileri / I. Dünya Savaşı’na İlerleyen Süreçte Türk – İngiliz Ticaretine Dair Ticaret Raporları / I. Dünya Savaşından 21. Yüzyıla Kadar Türkiye – İngiltere İlişkileri / 21. Yüzyıl Türkiye – Birleşik Krallık Arasındaki Ticaretin Genel Çerçevesi ve Serbest Ticaret Anlaşması
Türkiye'nin Tarihi Deniz Fenerleri / Historical Lighthouses of Turkey, 2021
Papers by M. Sait Türkhan

Social Science Research Network, 2016
18. yuzyilda Ingiltere’nin Haleb-Londra hattinda gerceklestirilen Dogu Akdeniz ticareti Iskenderu... more 18. yuzyilda Ingiltere’nin Haleb-Londra hattinda gerceklestirilen Dogu Akdeniz ticareti Iskenderun’daki, Ingiliz liman temsilcisi tarafindan organize edilmistir. Liman temsilcisi, limandaki Ingiliz gemilerinin yukleme ve bosaltma isleri, Iskenderun-Haleb arasinda karsilikli mal transferi ve limandaki alti Ingiliz deposunun idaresi basta olmak uzere ticari organizasyonun tum asamalarindan sorumlu idi. Temsilci ayrica, gemiye yuklenen mallarin gemi kaptanina teslimini belgelendiren konsimentolari (bill of lading) duzenleyerek bu belgeleri ve gemi manifestolarinin birer kopyasini da Haleb konsoloslugu ile Londra’ya gondermekle yukumluydu. Bu makalede; 1704-1706 yillari arasindaki Iskenderun limanindan mal yukleyerek Londra’ya bes sefer gerceklestiren dort Ingiliz gemisi icin duzenlenen ve muhtemelen Ingiltere’nin Iskenderun liman temsilcisi Walter More tarafindan muhafaza edilmis konsimento kayitlari esas alinarak, yaklasik iki yillik bir donem icin Iskenderun limanindan Londra’ya yapilan Ingiliz ithalati uzerine bir inceleme yapilmistir. Ingiliz Milli Arsivi’nde ( The National Archives), SP (State Papers ) kolleksiyonunda 110/171 numarali defterde topluca ciltlenmis olarak muhafaza edilen 269 adet konsimento bu calismanin ana kaynagini teskil etmektedir. Konsimentolarin her biri mali gonderen tuccar adina ayri ayri duzenlenmistir. Bu kayitlardan 1704-1706 yillari arasinda Ingiliz tuccarlar tarafindan Iskenderun limanindan Londra’ya ithal edilen emtia turu ve toplam emtia miktari tespit edilmistir. Anahtar Kelimeler: Levant Kumpanyasi, Konsimento, Haleb, Iskenderun, Ingiliz ticaret filosu. Abstract British Trade in the Eastern Mediterranean: British Mercantile Fleet between Scanderoon-London Line (1704-1706) In the 18 th century, British Levant commercial activities on Aleppo-London were organized by Scanderoon factor marine. Factor marines were responsible for all stages of the commercial organization primarily managing six English warehouses belonging to the Levant Company in the port and activities of uploading and unloading English ships on the port, transferring goods mutually between Scanderoon and Aleppo. The factor marine was also responsible for sending the copy of ship manifestos and other documents relating the trade to the Aleppo consulate and London. In this paper, there will be an examination of English import activities between 1704-1706 years from Scanderoon to London, according to the bills of loading records, which were probably kept by Scanderoon factor marine Walter More, belonging to four British ships which had completed five passages for about two years. The primary sources of this study are the 269 bills of loadings which have been kept at The National Archives’ SP (State Papers) division at number 110/171 and each bill is arranged separately for each merchant. Based on these records, according to the variety of commodities and total quantity of import from Scanderoon to London has been studied for the years between 1704 and 1706. Keyword: Levant Company, Bill of Loading, Aleppo, Scanderoon, Ottoman- British Mercantile Fleet.

ÖZETBu çalışma 18. yy.’ın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesi teminini konu edinmektedir. Giri... more ÖZETBu çalışma 18. yy.’ın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesi teminini konu edinmektedir. Giriş ve iki bölümden oluşan tezin, birinci bölümünde Osmanlı Devleti’nde genel iaşe politikaları ve bu politikalar içerisinde et iaşesinin nasıl organize edildiği incelenmiştir. Et tüketimi, canlı hayvan temini, kışlaklar, salhaneler ve kasaplar bu bölümüde incelenen başlıklardır.İkinci bölümde ise, et iaşesi sürecinin kurumsal dönüşüm ve değişimi irdelenmiştir. Bu bölüm içerisinde, tezin esas kısmını oluşturan Hassa Kasabbaşılık Kurumu başlığında, 18. yy.’ın ikinci yarısında şehir halkı ve askeri kesime mensup tayinat sahiplerinin et iaşesi temininde önemli bir rol oynayan kasabbaşılık kurumunun gelişim ve değişim süreci incelenmiştir. ABSTRACTThe present study deals with the Istanbul’s meat provisioning policy in the second half of eighteenth century. Following the introduction, in the first part we studies the general policy for meat provisioning of Ottoman State and the organizational s...

Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi (ABAD), 2022
13. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de seyir haritaları, portolan
atlaslar ve portolan metinlerinin s... more 13. yüzyıldan itibaren Akdeniz’de seyir haritaları, portolan
atlaslar ve portolan metinlerinin sayıca artış gösterdiği görülür.
Akdeniz denizcilik geleneğini tevarüs eden Osmanlılar, 15. yüzyıldan
itibaren İslam coğrafya bilgisi ile Avrupa coğrafya ve haritacılık
tekniği ve geleneğini de takip ederek haritacılık alanında yeni eserler
vermeye başlamışladır. 16. yüzyıla gelindiğinde deniz haritacılığının
zirvesine Piri Reis ile ulaşmışlardır. Piri Reis’in Kitâb-ı Bahriyesi
başlı başına tüm Akdeniz’i anlatan ansiklopedik bir portolan atlastır.
Ancak portolanlar sadece haritalardan oluşan eserler değillerdir.
Herhangi bir harita içermemekle birlikte denizciler için hazırlanmış
çeşitli seyir rehberleri de Batı literatüründe 13. yüzyıldan itibaren
portolan olarak ifade edilmiştir. Portolan metinleri seyir rotaları ve
limanlar arası uzaklıklardan ibaret tek düze ve kısa metinler olarak
denizcilere yol göstermişlerdir. Bu makalenin konusu bir Osmanlı
denizcisi olan Mehmed Reis tarafından kaleme alınan Tuhfetü’l-Esrâr
fî Tarîki’l-Bihâr isimli risale, herhangi bir harita içermeyen ve
limanlar arası uzaklıkları rotaları ile açıklayan bir portolan metnidir.
Eser Akdeniz ve Karadeniz’in tamamını kapsayan beş bölümden
oluşur. Karadeniz ve Akdeniz’e dair verdiği farklı bilgiler ile de
Kitâb-ı Bahriye’nin yanında alternatif bir metin olarak Osmanlı
denizcileri tarafından kullanılmıştır. Bu özellikleri itibariyle Tuhfetü’l-Esrâr Osmanlı denizcilik literatürü içinde örneğine bugüne kadar hiç rastlanmamış bir portolan risalesidir. Burada esere dair bir inceleme
yapılmış ve farklı nüshalarından hareketle edisyon kritikli metni
neşredilmiştir.

Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 2021
Öz Doğu Akdeniz limanları içinde önemli bir yere sahip olan Lazkiye limanı Osmanlı döneminde de t... more Öz Doğu Akdeniz limanları içinde önemli bir yere sahip olan Lazkiye limanı Osmanlı döneminde de ticari bakımdan aktif olmuştur. 17. yüzyıldan itibaren Lazkiye çevresinde tütün ekiminin yaygınlaşması, 18. yüzyılda ise İran ipeğine alternatif olarak bölgede ipek üretiminin yaygınlaşması Lazkiye'nin ticari önemini arttırmıştır. Bu durum karşısında İngiliz tüccarların bölgeye ve limana daha fazla ilgi göstermeye başladıkları görülür. Daha önceleri aracılar vasıtasıyla bölgeden emtia temin eden İngilizlerin, 1737'de Lazkiye'ye bir konsolos vekilliği açmaları artan bu ticari ilginin göstergesidir. Bu makalede Osmanlı ve İngiliz arşiv kaynakları çerçevesinde 18. yüzyılda Lazkiye limanında İngiliz konsolos vekilliğinin kuruluşu, İngiliz tüccarların ticari faaliyetleri ve kredi ilişkileri incelenmiştir.
The port of Latakia, which was an important place among the ports of the Eastern Mediterranean, was commercially active during the Ottoman period. Widespread tobacco cultivation around Latakia since the 17th century and the increasing in silk production in the region as an alternative to Persian silk in the 18th century increased the commercial importance of Latakia. Thanks to these developments, British merchants showed much more interest in the region and the port. The British, that had previously provided commodities via mediator from the region, opened a consul representative office in 1737 is an indicator of these increasing commercial interest. In this article, the establishment of the British Vice-Consulate Representative in the port of Latakia in the 18th century, the commercial activities and credit relations of the British merchants are examined within the framework of Ottoman and British archival sources.

History Studies , 2019
Osmanlı-İngiliz ilişkilerine dair araştırmalar son yıllarda yeniden artış göstermektedir. Bu il... more Osmanlı-İngiliz ilişkilerine dair araştırmalar son yıllarda yeniden artış göstermektedir. Bu ilgi yönelimi İngiliz Ulusal Arşivi (The National Archives=TNA)’nde muhafaza edilen Osmanlı tarihi ile ilgili belgeleri daha da dikkat çekici hale getirmiştir. Söz konusu arşiv iki ülke arasındaki diplomatik ve ticari ilişkiler için önemli miktarda belge barındırmaktadır. Diplomatik ilişkiler yanında özellikle Osmanlı limanlarında ve şehirlerinde ticaret yapan Levant Company tüccarlarının faaliyetlerini bu arşiv belgeleri üzerinden incelemek de mümkün olmaktadır. İki devlet arasındaki ilk ilişkilerin tesis edildiği 1580’den itibaren İstanbul elçiliği ve Osmanlı şehirlerindeki konsolosluklar, İngiliz hariciyesi ve Levant Company merkezinden yapılan karşılıklı yazışmalar bu arşiv belgelerinin esasını oluşturmaktadır. Bu birikim 1780’lere kadar devam eden dönem için TNA’de State Papers (SP.) adı verilen tasnifte muhafaza edilmektedir. Bu tasnif kendi içinde üç alt tasnife ayrılmıştır. Bu makalede SP. tasnifindeki bu arşiv belgelerin konularına göre tansifi ve tanıtımı ile içerik analizleri, 18. yüzyıl ağırlıklı olmak üzere Osmanlı-İngiliz ticari ilişkileri bakımından kaynak değerlerleri incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı-İngiliz ilişkileri, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
DOI Number: 10.9737/hist.2019.787
Archival Sources of Ottoman-British Commercial Relations History:
An Evaluations of State Papers Classification
The number of researches on Ottoman-British relations has been increasing remarkably in recent years. This increasing interest has made the documents about Ottoman history preserved in The National Archives (TNA) more noteworthy. Many documents about diplomatic and commercial relations between the two countries are available at TNA where it is also possible to examine the activities of the Levant Company merchants, especially in the Ottoman ports and cities. The correspondences of the British Istanbul Embassy starting from its foundation in 1580, the British consulates in the Ottoman cities, the British Ministry of Foreign Affairs, and the Levant Company center form the basis of these archival sources. All these documents in TNA about the relations of the countries until the 1780s are preserved under the classification called State Papers (SP) which is divided into three sub-categories. This article describes SP. classification and content analysis of these archive documents according to their subjects, their content analysis, and the source values in terms of Ottoman-British trade relations, especially in the 18th century.
Keywords: Ottoman-British relations, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
Celep, Osmanlı devletinde celepkeşân sistemi çerçevesinde İstanbul’un et iaşesi için koyun getirm... more Celep, Osmanlı devletinde celepkeşân sistemi çerçevesinde İstanbul’un et iaşesi için koyun getirmekle ve İstanbul kasaplarına satmakla yükümlü olan kimsedir.

Öz
18. yüzyılda İngiltere'nin Haleb-Londra hattında gerçekleştirilen Doğu Akdeniz ticareti İskend... more Öz
18. yüzyılda İngiltere'nin Haleb-Londra hattında gerçekleştirilen Doğu Akdeniz ticareti İskenderun'daki, İngiliz liman temsilcisi tarafından organize edilmiştir. Liman temsilcisi, limandaki İngiliz gemilerinin yükleme ve boşaltma işleri, İskenderun-Haleb arasında karşılıklı mal transferi ve limandaki altı İngiliz deposunun idaresi başta olmak üzere ticari organizasyonun tüm aşamalarından sorumlu idi. Temsilci ayrıca, gemiye yüklenen malların gemi kaptanına teslimini belgelendiren konşimentoları (bill of lading) düzenleyerek bu belgeleri ve gemi manifestolarının birer kopyasını da Haleb konsolosluğu ile Londra'ya göndermekle yükümlüydü. Bu makalede; 1704-1706 yılları arasındaki İskenderun limanından mal yükleyerek Londra'ya beş sefer gerçekleştiren dört İngiliz gemisi için düzenlenen ve muhtemelen İngiltere'nin İskenderun liman temsilcisi Walter More tarafından muhafaza edilmiş konşimento kayıtları esas alınarak, yaklaşık iki yıllık bir dönem için İskenderun limanından Londra'ya yapılan İngiliz ithalatı üzerine bir inceleme yapılmıştır. İngiliz Milli Arşivi'nde (The National Archives), SP (State Papers) kolleksiyonunda 110/171 numaralı defterde topluca ciltlenmiş olarak muhafaza edilen 269 adet konşimento bu çalışmanın ana kaynağını teşkil etmektedir. Konşimentoların her biri malı gönderen tüccar adına ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu kayıtlardan 1704-1706 yılları arasında İngiliz tüccarlar tarafından İskenderun limanından Londra'ya ithal edilen emtia türü ve toplam emtia miktarı tespit edilmiştir.
Abstract
British Trade in the Eastern Mediterranean: British Mercantile Fleet between Scanderoon-London Line (1704-1706) In the 18 th century, British Levant commercial activities on Aleppo-London were organized by Scanderoon factor marine. Factor marines were responsible for all stages of the commercial organization primarily managing six English warehouses belonging to the Levant Company in the port and activities of uploading and unloading English ships on the port, transferring goods mutually between Scanderoon and Aleppo. The factor marine was also responsible for sending the copy of ship manifestos and other documents relating the trade to the Aleppo...
http://www.journals.istanbul.edu.tr/iuavid/article/view/5000186139
Kız Kulesi, The Maiden's Tower
Environmental Problems and Sea Pollution in the Golden Horn in the 19th and 20th centuries,
19. ... more Environmental Problems and Sea Pollution in the Golden Horn in the 19th and 20th centuries,
19. ve 20. yüzyılda Haliç'te Çevre Sorunları ve Deniz Kirliliği
Thesis by M. Sait Türkhan

"Bu çalışma 18. yy.’ın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesi teminini konu edinmektedir. Giriş v... more "Bu çalışma 18. yy.’ın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesi teminini konu edinmektedir. Giriş ve iki bölümden oluşan tezin, birinci bölümünde Osmanlı Devleti’nde genel iaşe politikaları ve bu politikalar içerisinde et iaşesinin nasıl organize edildiği incelenmiştir. Et tüketimi, canlı hayvan temini, kışlaklar, salhaneler ve kasaplar bu bölümüde incelenen başlıklardır. İkinci bölümde ise, et iaşesi sürecinin kurumsal dönüşüm ve değişimi irdelenmiştir. Bu bölüm içerisinde, tezin esas kısmını oluşturan Hassa Kasabbaşılık Kurumu başlığında, 18. yy.’ın ikinci yarısında şehir halkı ve askeri kesime mensup tayinat sahiplerinin et iaşesi temininde önemli bir rol oynayan kasabbaşılık kurumunun gelişim ve değişim süreci incelenmiştir.
The present study deals with the Istanbul’s meat provisioning policy in the second half of eighteenth century. Following the introduction, in the first part we studies the general policy for meat provisioning of Ottoman State and the organizational structure of this meat provisioning system within the general policy. Besides, some other concepts within the scope of the thesis such as meat consumption, animal trading, pasturages, slaughterhouse and butchers are dealt with in this part in detail. In the second part of the study, the institutional transformation process is evaluated. Under the title of the institution of Hassa Kasabbaşılık, which constitutes the fundamental part of the thesis, the evolution process of this institution which was consisted of an essential part of the meat provisioning system as needs for meat supply of civil people of Istanbul and the rest who belonged to military and who possessed special allotment were ensured by this instution, are dealt with in this study in detail"
Conference Presentations and Talks by M. Sait Türkhan
Ticaretin Sorunlarına Çözüm Aramak: Ahidnameler ve XVIII. Yüzyılda Halep’te İngiliz Müflis Tüccar... more Ticaretin Sorunlarına Çözüm Aramak: Ahidnameler ve XVIII. Yüzyılda Halep’te İngiliz Müflis Tüccarlar, 23 rd SYMPOSIUM OF THE COMITÉ INTERNATIONAL DES ÉTUDES PRÉ-OTTOMANES ET OTTOMANES, 11-15 SEPTEMBER 2018, SOFIA-BULGARIA
Osmanlı-İngiliz Ticaretine Dair Bilinmeyen Bir Kaynak: 18. Yüzyılda İngiliz Elçiliğinde Kaydedil... more Osmanlı-İngiliz Ticaretine Dair Bilinmeyen Bir Kaynak: 18. Yüzyılda İngiliz Elçiliğinde Kaydedilen Bir Defter, "II. ULUSLARARASI OSMANLI ARAŞTIRMALARI KONGRESİ", 17-20 Ekim/October 2017, Tiran Arnavutluk.
Uluslararası X. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu, 12-13 April 2018
Girne Üniversitesi, Kuzey... more Uluslararası X. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu, 12-13 April 2018
Girne Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

III. Murad tarafından 1580 yılında İngiltere’ye verilen ahidnamenin ardından kurulan ve daha sonr... more III. Murad tarafından 1580 yılında İngiltere’ye verilen ahidnamenin ardından kurulan ve daha sonraları Levant Company adını alan şirkete bağlı İngiliz tüccarlar başta İstabul olmak üzere Osmanlı devletinin çeşitli kentlerinde ve limanlarında konsolosluklar açmışlar ve ticaret yapmaya başlamışlardır. İmparatorluğun önemli ticaret merkezlerinden Haleb şehrinde de 1583 yılında ilk İngiliz konsolosluğu açılmış ve İngiliz tüccarlar Haleb’de resmi olarak ticarete başlamışlardır. 1596 yılına gelindiğinde Haleb’de yaklaşık yetmiş İngiliz tüccar faaliyet göstermekteydi.
18. yüzyıla gelindiğinde ise İngiltere’nin Haleb konsolosluğu başta İskenderun olmak üzere, Sayda Beyrut, Trablusşam limanları ve Kıbrıs'taki Tuzla limanında bulunan kendisine bağlı konsolos vekilleri ile bölgedeki önemli bir konsolosluktu. 18. yüzyılda Akdeniz’de İngiliz ticareti önemini kaybetmeye ve küçülmeye başlamış olmakla birlikte yüzyıl başlarında Haleb’de hala kırk İngiliz tüccar faal durumdaydı.
18. yüzyılda İngiliz tüccarların ellerindeki mevcut sermayeyi ticaret dışında, finans sektörü gibi alanlarda da değerlendirerek kazanç sağlama yoluna gittikleri görülmektedir. Bu faaliyetlerin başında da Haleb piyasasında verilen krediler gelmektedir. Yaklaşık %10-15 seviyelerindeki kredi faiz oranları İngiliz tüccarlar tarafından önemli bir gelir imkanı olarak değerlendirilmiştir. İngilizlerin Haleb’de başlıca üç farklı gruba krediler vererek finansal destek sağladıkları görülmektedir. Bunlardan ilki vali ve kadı gibi idareci zümrelerdir. Bir diğer gurup ise bölgedeki bazı göçebe aşiret reisleridir. Son gurup ise bu bildirinin de konusunu oluşturan mültezim ve malikane sahipleridir.
Osmanlı maliyesinin iltizam sistemin ardından, merkezi hazinenin artan nakit ihtiyacını karşılamak üzere başvurduğu malikane sisteminin uygulanmaya başlandığı yerlerden birisi de Haleb eyaletidir. Malikane sisteminin uygulanmaya başlanması ile birlikte bölgede daha önceleri emin veya mültezim olarak etkin olan kimselerin çeşitli malikaneleri uhdelerine aldıkları ve merkezi hazineye ödemeleri gereken muaccele, müeccele ve mal ödemelerini de İngiliz tüccarlardan aldıkları krediler ve poliçeler ile gerçekleştirdikleri görülmektedir. Bu kredilerin miktarları yanında, mültezim ve malikanecilerin yaşadıkları geri ödeme güçlükleri, geri ödenmeyen krediler, İngiliz tüccarların mültezim ve malikanecilerin hesaplarını sürekli tarassut altında tutarak kredi risk analizleri hazırlama gayretleri ve mültezim ve malikanecilerin geri ödemeleri nakit yerine ayni olarak ödenmeleri sonucunda İngiliz tüccarların tarımsal ürün piyasasına dahil olmaları araştırmanın ayrıntılarını oluşturmaktadır.
İngiliz Levant Company arşivi kayıtları ve Osmanlı arşiv belgelerine dayalı olarak hazırlanan bu bildiride İngiliz tüccarların kredi ilişkileri üzerinden Haleb piyasasında ticaret dışındaki rolleri ve etkinlikleri incelenecek ve bunların sonuçları analiz edilecektir.
Uploads
Books by M. Sait Türkhan
Bölümler: Türk – İngiliz Ticari ve Ekonomik İlişkilerinin Başlangıç Serüveni ve 1826 Yılına Kadar Çok Yönlü Seyri / 18. Yüzyıl İlk Yarısında Halep’te İngiliz Tüccarlar / 1838 Baltalimanı Antlaşması Çerçevesinde Osmanlı Ticaretindeki Kalıcı Değişimler ve Antlaşmanın Türk – İngiliz Ticaretine Etkileri / I. Dünya Savaşı’na İlerleyen Süreçte Türk – İngiliz Ticaretine Dair Ticaret Raporları / I. Dünya Savaşından 21. Yüzyıla Kadar Türkiye – İngiltere İlişkileri / 21. Yüzyıl Türkiye – Birleşik Krallık Arasındaki Ticaretin Genel Çerçevesi ve Serbest Ticaret Anlaşması
http://libgen.is/book/index.php?md5=2DB3DA43A6541C4F8170F3CA76A364B7
Papers by M. Sait Türkhan
atlaslar ve portolan metinlerinin sayıca artış gösterdiği görülür.
Akdeniz denizcilik geleneğini tevarüs eden Osmanlılar, 15. yüzyıldan
itibaren İslam coğrafya bilgisi ile Avrupa coğrafya ve haritacılık
tekniği ve geleneğini de takip ederek haritacılık alanında yeni eserler
vermeye başlamışladır. 16. yüzyıla gelindiğinde deniz haritacılığının
zirvesine Piri Reis ile ulaşmışlardır. Piri Reis’in Kitâb-ı Bahriyesi
başlı başına tüm Akdeniz’i anlatan ansiklopedik bir portolan atlastır.
Ancak portolanlar sadece haritalardan oluşan eserler değillerdir.
Herhangi bir harita içermemekle birlikte denizciler için hazırlanmış
çeşitli seyir rehberleri de Batı literatüründe 13. yüzyıldan itibaren
portolan olarak ifade edilmiştir. Portolan metinleri seyir rotaları ve
limanlar arası uzaklıklardan ibaret tek düze ve kısa metinler olarak
denizcilere yol göstermişlerdir. Bu makalenin konusu bir Osmanlı
denizcisi olan Mehmed Reis tarafından kaleme alınan Tuhfetü’l-Esrâr
fî Tarîki’l-Bihâr isimli risale, herhangi bir harita içermeyen ve
limanlar arası uzaklıkları rotaları ile açıklayan bir portolan metnidir.
Eser Akdeniz ve Karadeniz’in tamamını kapsayan beş bölümden
oluşur. Karadeniz ve Akdeniz’e dair verdiği farklı bilgiler ile de
Kitâb-ı Bahriye’nin yanında alternatif bir metin olarak Osmanlı
denizcileri tarafından kullanılmıştır. Bu özellikleri itibariyle Tuhfetü’l-Esrâr Osmanlı denizcilik literatürü içinde örneğine bugüne kadar hiç rastlanmamış bir portolan risalesidir. Burada esere dair bir inceleme
yapılmış ve farklı nüshalarından hareketle edisyon kritikli metni
neşredilmiştir.
The port of Latakia, which was an important place among the ports of the Eastern Mediterranean, was commercially active during the Ottoman period. Widespread tobacco cultivation around Latakia since the 17th century and the increasing in silk production in the region as an alternative to Persian silk in the 18th century increased the commercial importance of Latakia. Thanks to these developments, British merchants showed much more interest in the region and the port. The British, that had previously provided commodities via mediator from the region, opened a consul representative office in 1737 is an indicator of these increasing commercial interest. In this article, the establishment of the British Vice-Consulate Representative in the port of Latakia in the 18th century, the commercial activities and credit relations of the British merchants are examined within the framework of Ottoman and British archival sources.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı-İngiliz ilişkileri, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
DOI Number: 10.9737/hist.2019.787
Archival Sources of Ottoman-British Commercial Relations History: An Evaluations of State Papers Classification
The number of researches on Ottoman-British relations has been increasing remarkably in recent years. This increasing interest has made the documents about Ottoman history preserved in The National Archives (TNA) more noteworthy. Many documents about diplomatic and commercial relations between the two countries are available at TNA where it is also possible to examine the activities of the Levant Company merchants, especially in the Ottoman ports and cities. The correspondences of the British Istanbul Embassy starting from its foundation in 1580, the British consulates in the Ottoman cities, the British Ministry of Foreign Affairs, and the Levant Company center form the basis of these archival sources. All these documents in TNA about the relations of the countries until the 1780s are preserved under the classification called State Papers (SP) which is divided into three sub-categories. This article describes SP. classification and content analysis of these archive documents according to their subjects, their content analysis, and the source values in terms of Ottoman-British trade relations, especially in the 18th century.
Keywords: Ottoman-British relations, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
18. yüzyılda İngiltere'nin Haleb-Londra hattında gerçekleştirilen Doğu Akdeniz ticareti İskenderun'daki, İngiliz liman temsilcisi tarafından organize edilmiştir. Liman temsilcisi, limandaki İngiliz gemilerinin yükleme ve boşaltma işleri, İskenderun-Haleb arasında karşılıklı mal transferi ve limandaki altı İngiliz deposunun idaresi başta olmak üzere ticari organizasyonun tüm aşamalarından sorumlu idi. Temsilci ayrıca, gemiye yüklenen malların gemi kaptanına teslimini belgelendiren konşimentoları (bill of lading) düzenleyerek bu belgeleri ve gemi manifestolarının birer kopyasını da Haleb konsolosluğu ile Londra'ya göndermekle yükümlüydü. Bu makalede; 1704-1706 yılları arasındaki İskenderun limanından mal yükleyerek Londra'ya beş sefer gerçekleştiren dört İngiliz gemisi için düzenlenen ve muhtemelen İngiltere'nin İskenderun liman temsilcisi Walter More tarafından muhafaza edilmiş konşimento kayıtları esas alınarak, yaklaşık iki yıllık bir dönem için İskenderun limanından Londra'ya yapılan İngiliz ithalatı üzerine bir inceleme yapılmıştır. İngiliz Milli Arşivi'nde (The National Archives), SP (State Papers) kolleksiyonunda 110/171 numaralı defterde topluca ciltlenmiş olarak muhafaza edilen 269 adet konşimento bu çalışmanın ana kaynağını teşkil etmektedir. Konşimentoların her biri malı gönderen tüccar adına ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu kayıtlardan 1704-1706 yılları arasında İngiliz tüccarlar tarafından İskenderun limanından Londra'ya ithal edilen emtia türü ve toplam emtia miktarı tespit edilmiştir.
Abstract
British Trade in the Eastern Mediterranean: British Mercantile Fleet between Scanderoon-London Line (1704-1706) In the 18 th century, British Levant commercial activities on Aleppo-London were organized by Scanderoon factor marine. Factor marines were responsible for all stages of the commercial organization primarily managing six English warehouses belonging to the Levant Company in the port and activities of uploading and unloading English ships on the port, transferring goods mutually between Scanderoon and Aleppo. The factor marine was also responsible for sending the copy of ship manifestos and other documents relating the trade to the Aleppo...
http://www.journals.istanbul.edu.tr/iuavid/article/view/5000186139
19. ve 20. yüzyılda Haliç'te Çevre Sorunları ve Deniz Kirliliği
Thesis by M. Sait Türkhan
The present study deals with the Istanbul’s meat provisioning policy in the second half of eighteenth century. Following the introduction, in the first part we studies the general policy for meat provisioning of Ottoman State and the organizational structure of this meat provisioning system within the general policy. Besides, some other concepts within the scope of the thesis such as meat consumption, animal trading, pasturages, slaughterhouse and butchers are dealt with in this part in detail. In the second part of the study, the institutional transformation process is evaluated. Under the title of the institution of Hassa Kasabbaşılık, which constitutes the fundamental part of the thesis, the evolution process of this institution which was consisted of an essential part of the meat provisioning system as needs for meat supply of civil people of Istanbul and the rest who belonged to military and who possessed special allotment were ensured by this instution, are dealt with in this study in detail"
Conference Presentations and Talks by M. Sait Türkhan
Girne Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
18. yüzyıla gelindiğinde ise İngiltere’nin Haleb konsolosluğu başta İskenderun olmak üzere, Sayda Beyrut, Trablusşam limanları ve Kıbrıs'taki Tuzla limanında bulunan kendisine bağlı konsolos vekilleri ile bölgedeki önemli bir konsolosluktu. 18. yüzyılda Akdeniz’de İngiliz ticareti önemini kaybetmeye ve küçülmeye başlamış olmakla birlikte yüzyıl başlarında Haleb’de hala kırk İngiliz tüccar faal durumdaydı.
18. yüzyılda İngiliz tüccarların ellerindeki mevcut sermayeyi ticaret dışında, finans sektörü gibi alanlarda da değerlendirerek kazanç sağlama yoluna gittikleri görülmektedir. Bu faaliyetlerin başında da Haleb piyasasında verilen krediler gelmektedir. Yaklaşık %10-15 seviyelerindeki kredi faiz oranları İngiliz tüccarlar tarafından önemli bir gelir imkanı olarak değerlendirilmiştir. İngilizlerin Haleb’de başlıca üç farklı gruba krediler vererek finansal destek sağladıkları görülmektedir. Bunlardan ilki vali ve kadı gibi idareci zümrelerdir. Bir diğer gurup ise bölgedeki bazı göçebe aşiret reisleridir. Son gurup ise bu bildirinin de konusunu oluşturan mültezim ve malikane sahipleridir.
Osmanlı maliyesinin iltizam sistemin ardından, merkezi hazinenin artan nakit ihtiyacını karşılamak üzere başvurduğu malikane sisteminin uygulanmaya başlandığı yerlerden birisi de Haleb eyaletidir. Malikane sisteminin uygulanmaya başlanması ile birlikte bölgede daha önceleri emin veya mültezim olarak etkin olan kimselerin çeşitli malikaneleri uhdelerine aldıkları ve merkezi hazineye ödemeleri gereken muaccele, müeccele ve mal ödemelerini de İngiliz tüccarlardan aldıkları krediler ve poliçeler ile gerçekleştirdikleri görülmektedir. Bu kredilerin miktarları yanında, mültezim ve malikanecilerin yaşadıkları geri ödeme güçlükleri, geri ödenmeyen krediler, İngiliz tüccarların mültezim ve malikanecilerin hesaplarını sürekli tarassut altında tutarak kredi risk analizleri hazırlama gayretleri ve mültezim ve malikanecilerin geri ödemeleri nakit yerine ayni olarak ödenmeleri sonucunda İngiliz tüccarların tarımsal ürün piyasasına dahil olmaları araştırmanın ayrıntılarını oluşturmaktadır.
İngiliz Levant Company arşivi kayıtları ve Osmanlı arşiv belgelerine dayalı olarak hazırlanan bu bildiride İngiliz tüccarların kredi ilişkileri üzerinden Haleb piyasasında ticaret dışındaki rolleri ve etkinlikleri incelenecek ve bunların sonuçları analiz edilecektir.
Bölümler: Türk – İngiliz Ticari ve Ekonomik İlişkilerinin Başlangıç Serüveni ve 1826 Yılına Kadar Çok Yönlü Seyri / 18. Yüzyıl İlk Yarısında Halep’te İngiliz Tüccarlar / 1838 Baltalimanı Antlaşması Çerçevesinde Osmanlı Ticaretindeki Kalıcı Değişimler ve Antlaşmanın Türk – İngiliz Ticaretine Etkileri / I. Dünya Savaşı’na İlerleyen Süreçte Türk – İngiliz Ticaretine Dair Ticaret Raporları / I. Dünya Savaşından 21. Yüzyıla Kadar Türkiye – İngiltere İlişkileri / 21. Yüzyıl Türkiye – Birleşik Krallık Arasındaki Ticaretin Genel Çerçevesi ve Serbest Ticaret Anlaşması
http://libgen.is/book/index.php?md5=2DB3DA43A6541C4F8170F3CA76A364B7
atlaslar ve portolan metinlerinin sayıca artış gösterdiği görülür.
Akdeniz denizcilik geleneğini tevarüs eden Osmanlılar, 15. yüzyıldan
itibaren İslam coğrafya bilgisi ile Avrupa coğrafya ve haritacılık
tekniği ve geleneğini de takip ederek haritacılık alanında yeni eserler
vermeye başlamışladır. 16. yüzyıla gelindiğinde deniz haritacılığının
zirvesine Piri Reis ile ulaşmışlardır. Piri Reis’in Kitâb-ı Bahriyesi
başlı başına tüm Akdeniz’i anlatan ansiklopedik bir portolan atlastır.
Ancak portolanlar sadece haritalardan oluşan eserler değillerdir.
Herhangi bir harita içermemekle birlikte denizciler için hazırlanmış
çeşitli seyir rehberleri de Batı literatüründe 13. yüzyıldan itibaren
portolan olarak ifade edilmiştir. Portolan metinleri seyir rotaları ve
limanlar arası uzaklıklardan ibaret tek düze ve kısa metinler olarak
denizcilere yol göstermişlerdir. Bu makalenin konusu bir Osmanlı
denizcisi olan Mehmed Reis tarafından kaleme alınan Tuhfetü’l-Esrâr
fî Tarîki’l-Bihâr isimli risale, herhangi bir harita içermeyen ve
limanlar arası uzaklıkları rotaları ile açıklayan bir portolan metnidir.
Eser Akdeniz ve Karadeniz’in tamamını kapsayan beş bölümden
oluşur. Karadeniz ve Akdeniz’e dair verdiği farklı bilgiler ile de
Kitâb-ı Bahriye’nin yanında alternatif bir metin olarak Osmanlı
denizcileri tarafından kullanılmıştır. Bu özellikleri itibariyle Tuhfetü’l-Esrâr Osmanlı denizcilik literatürü içinde örneğine bugüne kadar hiç rastlanmamış bir portolan risalesidir. Burada esere dair bir inceleme
yapılmış ve farklı nüshalarından hareketle edisyon kritikli metni
neşredilmiştir.
The port of Latakia, which was an important place among the ports of the Eastern Mediterranean, was commercially active during the Ottoman period. Widespread tobacco cultivation around Latakia since the 17th century and the increasing in silk production in the region as an alternative to Persian silk in the 18th century increased the commercial importance of Latakia. Thanks to these developments, British merchants showed much more interest in the region and the port. The British, that had previously provided commodities via mediator from the region, opened a consul representative office in 1737 is an indicator of these increasing commercial interest. In this article, the establishment of the British Vice-Consulate Representative in the port of Latakia in the 18th century, the commercial activities and credit relations of the British merchants are examined within the framework of Ottoman and British archival sources.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı-İngiliz ilişkileri, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
DOI Number: 10.9737/hist.2019.787
Archival Sources of Ottoman-British Commercial Relations History: An Evaluations of State Papers Classification
The number of researches on Ottoman-British relations has been increasing remarkably in recent years. This increasing interest has made the documents about Ottoman history preserved in The National Archives (TNA) more noteworthy. Many documents about diplomatic and commercial relations between the two countries are available at TNA where it is also possible to examine the activities of the Levant Company merchants, especially in the Ottoman ports and cities. The correspondences of the British Istanbul Embassy starting from its foundation in 1580, the British consulates in the Ottoman cities, the British Ministry of Foreign Affairs, and the Levant Company center form the basis of these archival sources. All these documents in TNA about the relations of the countries until the 1780s are preserved under the classification called State Papers (SP) which is divided into three sub-categories. This article describes SP. classification and content analysis of these archive documents according to their subjects, their content analysis, and the source values in terms of Ottoman-British trade relations, especially in the 18th century.
Keywords: Ottoman-British relations, The National Archives (TNA), Levant Company, State Papers (SP).
18. yüzyılda İngiltere'nin Haleb-Londra hattında gerçekleştirilen Doğu Akdeniz ticareti İskenderun'daki, İngiliz liman temsilcisi tarafından organize edilmiştir. Liman temsilcisi, limandaki İngiliz gemilerinin yükleme ve boşaltma işleri, İskenderun-Haleb arasında karşılıklı mal transferi ve limandaki altı İngiliz deposunun idaresi başta olmak üzere ticari organizasyonun tüm aşamalarından sorumlu idi. Temsilci ayrıca, gemiye yüklenen malların gemi kaptanına teslimini belgelendiren konşimentoları (bill of lading) düzenleyerek bu belgeleri ve gemi manifestolarının birer kopyasını da Haleb konsolosluğu ile Londra'ya göndermekle yükümlüydü. Bu makalede; 1704-1706 yılları arasındaki İskenderun limanından mal yükleyerek Londra'ya beş sefer gerçekleştiren dört İngiliz gemisi için düzenlenen ve muhtemelen İngiltere'nin İskenderun liman temsilcisi Walter More tarafından muhafaza edilmiş konşimento kayıtları esas alınarak, yaklaşık iki yıllık bir dönem için İskenderun limanından Londra'ya yapılan İngiliz ithalatı üzerine bir inceleme yapılmıştır. İngiliz Milli Arşivi'nde (The National Archives), SP (State Papers) kolleksiyonunda 110/171 numaralı defterde topluca ciltlenmiş olarak muhafaza edilen 269 adet konşimento bu çalışmanın ana kaynağını teşkil etmektedir. Konşimentoların her biri malı gönderen tüccar adına ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu kayıtlardan 1704-1706 yılları arasında İngiliz tüccarlar tarafından İskenderun limanından Londra'ya ithal edilen emtia türü ve toplam emtia miktarı tespit edilmiştir.
Abstract
British Trade in the Eastern Mediterranean: British Mercantile Fleet between Scanderoon-London Line (1704-1706) In the 18 th century, British Levant commercial activities on Aleppo-London were organized by Scanderoon factor marine. Factor marines were responsible for all stages of the commercial organization primarily managing six English warehouses belonging to the Levant Company in the port and activities of uploading and unloading English ships on the port, transferring goods mutually between Scanderoon and Aleppo. The factor marine was also responsible for sending the copy of ship manifestos and other documents relating the trade to the Aleppo...
http://www.journals.istanbul.edu.tr/iuavid/article/view/5000186139
19. ve 20. yüzyılda Haliç'te Çevre Sorunları ve Deniz Kirliliği
The present study deals with the Istanbul’s meat provisioning policy in the second half of eighteenth century. Following the introduction, in the first part we studies the general policy for meat provisioning of Ottoman State and the organizational structure of this meat provisioning system within the general policy. Besides, some other concepts within the scope of the thesis such as meat consumption, animal trading, pasturages, slaughterhouse and butchers are dealt with in this part in detail. In the second part of the study, the institutional transformation process is evaluated. Under the title of the institution of Hassa Kasabbaşılık, which constitutes the fundamental part of the thesis, the evolution process of this institution which was consisted of an essential part of the meat provisioning system as needs for meat supply of civil people of Istanbul and the rest who belonged to military and who possessed special allotment were ensured by this instution, are dealt with in this study in detail"
Girne Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
18. yüzyıla gelindiğinde ise İngiltere’nin Haleb konsolosluğu başta İskenderun olmak üzere, Sayda Beyrut, Trablusşam limanları ve Kıbrıs'taki Tuzla limanında bulunan kendisine bağlı konsolos vekilleri ile bölgedeki önemli bir konsolosluktu. 18. yüzyılda Akdeniz’de İngiliz ticareti önemini kaybetmeye ve küçülmeye başlamış olmakla birlikte yüzyıl başlarında Haleb’de hala kırk İngiliz tüccar faal durumdaydı.
18. yüzyılda İngiliz tüccarların ellerindeki mevcut sermayeyi ticaret dışında, finans sektörü gibi alanlarda da değerlendirerek kazanç sağlama yoluna gittikleri görülmektedir. Bu faaliyetlerin başında da Haleb piyasasında verilen krediler gelmektedir. Yaklaşık %10-15 seviyelerindeki kredi faiz oranları İngiliz tüccarlar tarafından önemli bir gelir imkanı olarak değerlendirilmiştir. İngilizlerin Haleb’de başlıca üç farklı gruba krediler vererek finansal destek sağladıkları görülmektedir. Bunlardan ilki vali ve kadı gibi idareci zümrelerdir. Bir diğer gurup ise bölgedeki bazı göçebe aşiret reisleridir. Son gurup ise bu bildirinin de konusunu oluşturan mültezim ve malikane sahipleridir.
Osmanlı maliyesinin iltizam sistemin ardından, merkezi hazinenin artan nakit ihtiyacını karşılamak üzere başvurduğu malikane sisteminin uygulanmaya başlandığı yerlerden birisi de Haleb eyaletidir. Malikane sisteminin uygulanmaya başlanması ile birlikte bölgede daha önceleri emin veya mültezim olarak etkin olan kimselerin çeşitli malikaneleri uhdelerine aldıkları ve merkezi hazineye ödemeleri gereken muaccele, müeccele ve mal ödemelerini de İngiliz tüccarlardan aldıkları krediler ve poliçeler ile gerçekleştirdikleri görülmektedir. Bu kredilerin miktarları yanında, mültezim ve malikanecilerin yaşadıkları geri ödeme güçlükleri, geri ödenmeyen krediler, İngiliz tüccarların mültezim ve malikanecilerin hesaplarını sürekli tarassut altında tutarak kredi risk analizleri hazırlama gayretleri ve mültezim ve malikanecilerin geri ödemeleri nakit yerine ayni olarak ödenmeleri sonucunda İngiliz tüccarların tarımsal ürün piyasasına dahil olmaları araştırmanın ayrıntılarını oluşturmaktadır.
İngiliz Levant Company arşivi kayıtları ve Osmanlı arşiv belgelerine dayalı olarak hazırlanan bu bildiride İngiliz tüccarların kredi ilişkileri üzerinden Haleb piyasasında ticaret dışındaki rolleri ve etkinlikleri incelenecek ve bunların sonuçları analiz edilecektir.
vekili bulundurarak limandaki ticari faaliyetlerini organize etmişlerdir. Liman temsilcisi limandaki İngiliz
gemilerinin yükleme ve boşaltma işleri, İskenderun-Halep arasında karşılıklı mal transferi ve limanda mevcut Levant Company’ye
ait 6 İngiliz deposunun idaresi başta olmak üzere ticari organizasyonun tüm aşamalarından sorumlu idi. Temsilci
ithalat aşamasında malların gemiye yüklenmesi ve gemi kaptanına teslimi, gemi manifestolarını Halep konsolosluğu ile
Londra’ya birer kopyasının göndermekle yükümlüydü.
Bu bildiride 1704-1076 yılları arasında İskenderun limanından mal yükleyen gemilere ait İngiltere’nin İskenderun
liman temsilcisi Walter More tarafından tutulmuş İngiliz ticaret filosundan toplam 8 gemiye ait konşimento (bill of
lading) kayıtları esas alınarak yaklaşık iki yıllık bir dönem için İskenderun limanından Londra’ya yapılan ithalat ile ilgili bir
mikro inceleme yapılacaktır. Hâlihazırda İngiliz Ulusal Arşivi’nde (The National Archives) bulunan konşimento kayıtları
bu bildirinin birincil kaynağını teşkil etmektedir. Konşimentolar deniz ticareti organizasyonunda gemiye yüklenen malın
gemi kaptanına limandan teslimi ve gönderildiği yerde hangi tüccara teslim edileceğini göstermesi için düzenlenen nakliye
belgeleridir. Belgeler her bir birim mal ve tüccar adına ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu kayıtlarda gemi ve kaptan adı, malı
Halep’ten gönderen ve Londra’daki alıcısı olan tüccarların adları, malın cinsi ve ağırlık cinsinden miktarı gibi bilgiler içermektedir.
Farklı tüccarlar adına toplam 385 birim mal kaydını bulunmaktadır.
Bu kayıtların farklı korelâsyonlar içinde çapraz okunma yöntemiyle 1704-1706 yıllarında İskenderun’dan gerçekleştirilen
İngiliz ihracatının mal, bir gemiye yüklenen mal miktarı, gemi ve
toplam mal dağılımı gibi çeşitli sayısal verilere ulaşılması ve bunların yorumlanması hedeflenmiştir.
British Levant Company organized the commercial activities in Scanderoon by keeping a factor marine and
vice-consulate under the protection of Aleppo consulates. Factor marines were responsible for all stages of the commercial
organization primarily managing six English warehouses belonging to the Levant Company in the port and activities of
uploading and unloading English ships on the port, transferring goods mutually between Scanderoon and Aleppo. The factor
marine was also responsible for sending copy of ship manifestos and other documents relating the trade to the Aleppo
consulate and London.
In this paper, there will be a micro-examination of import activities from Scanderoon port to London, according
to the bills of loading records belonging to 8 British ships. These are the bills of loading having been sent to London by
Scanderoon factor marine Walter More between 1704-1076. These primary documents have been kept today at the National
Archives in London. These bills of loading are the documents that show us senders’ and purchasers’ names and kinds of
the commodities. These documents are arranged separately for each kind of commodities and each merchant. Names of
the ship and captain, kind and quantity of the commodities are also recorded in these documents. There are a total of 385
bills of loading records between 1704 and 1706. Based on these records, total British export from Scanderoon to London,
and export according to the quantity of commodities and each merchant’s share in the export will be studied for the years
between 1704 and 1706.