Conference Presentations by Dilek Dede

The Public Administration Association, which was founded in 2022 by scholars working in the field... more The Public Administration Association, which was founded in 2022 by scholars working in the field of public administration in Turkey, will evaluate the 100-year administrative history of the Republic and make predictions for the future at the Public Administration Congress planned in Ankara on October 26-27, 2023. Public administration, which forms the basis of government in all countries, exists to ensure the welfare and happiness, solid organisation and development of society. The public administration systems of countries are expected to develop policies, provide services to society and function as an instrument of economic and social development within the framework of this purpose. The events of the twentieth century have proved that the welfare and happiness of societies are intrinsically linked to democracy. The construction of a democratic society is closely tied to public administration.

After the emergence of manufacturing technologies characterized by new paradigms and the strong i... more After the emergence of manufacturing technologies characterized by new paradigms and the strong influence of interconnected digital solutions, companies are pushed to review their strategies and in some cases their business model. The current scenario has radically changed the meaning of technology, which from a simple production factor has become a critical competitive factor capable of modifying business strategies and revolutionizing sectors and production processes. 3D printing is a production technique that is developed within a broader context, namely the so-called Industry 4.0: its application extends to various sectors and contexts, such as aerospace, construction, art, domestic use, up to healthcare. It is precisely in this domain that its adoption is envisaging radical changes, offering technological solutions aimed at improving the life of individuals and at the same time guaranteeing organizational effectiveness from the point of view of costs and production times. The purpose of this study is to understand how the adoption of 3D printers in the medical sector has introduced economic and organizational changes at the supply chain, internal organization and environmental level within business processes. To this end, a multiple case study has been developed, through the administration of a semi-structured questionnaire to 7 Italian companies that design, produce and sell 3D printers, offering additive manufacturing solutions to the medical sector. The results show how companies believe that the organizational impact linked to the adoption of this technology is quite significant, highlighting how it leads to the definition of a new organizational culture. Secondly, it emerges that the adoption of 3D printers within the medical sector also leads to a change in procedures and manufacturing activities. Finally, it also emerges that the impact at the supply chain level particularly affects the reduction in the number of players in the supply chain and product time to market.
(2019). A Conceptual View of Blockchain and Governance Dede D. 3rd World Conference on Technology, Innovation and Entrepreneurship, İstanbul, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2019, ss.30 , 2019
#bizsizitanıyoruz Biz sizi, her zorluğa meydan okuyuşunuzdan, şartlar ne olursa olsun dik duruşun... more #bizsizitanıyoruz Biz sizi, her zorluğa meydan okuyuşunuzdan, şartlar ne olursa olsun dik duruşunuzdan ve birlikte çok güzel oluşunuzdan tanıyoruz. Biz size inanıyoruz, sizi her zaman destekliyoruz.
Eyfor III: Eğitimde Nitelik ve Yenileşme, NEVŞEHİR, TÜRKIYE, 12-13 Eylül 2012, ss.25-25

Problem Durumu
Türkiye’de eğitim hizmetinin yürütülmesinde yetkili bir kurum olan Milli Eğitim Ba... more Problem Durumu
Türkiye’de eğitim hizmetinin yürütülmesinde yetkili bir kurum olan Milli Eğitim Bakanlığı
kurumunun kuruluşundan günümüze yapısal ve işlevsel boyutlarıyla değişikliğe uğradığı gözlenmektedir. Kurumsal olarak ortaya çıkan bu değişimin kaynağı çalışma kapsamında yasal mevzuat ve düzenlemeler olarak belirlenmiştir. Türkiye’deki idare teşkilatının kurumsallaşmasında iki idari usul belirleyici olmaktadır. Bu usuller, merkezileşme ve yerelleşme ilkeleridir. Türk idare teşkilatı şeması içinde “Merkez Teşkilatı”nın bir parçası olarak kuruluşundan günümüze Milli Eğitim Bakanlığının
kurumsallaşmasında bu ilkelerin ağırlığının dönemsel olarak değişim gösterdiği alan-yazın taramalarında gözlenmektedir.
Bu gözlemden hareketle çalışmanın amacı:
Çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun değişiminin temelini oluşturan yasal düzenlemelerin değişimini Türkiye’nin idare teşkilatının kurumsallaşmasında yer alan iki ilke, merkezileşme ilkesi ve yerelleşme ilkesi çerçevesinde incelemek şeklinde belirlenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının otaya çıkışı için eğitim tarihi alan yazını incelendiğinde 1920 yılında Ankara’da Maarif Vekaleti, İstanbul’da Maarif Nezareti kurumlarının yer aldığı görülmektedir. İstanbul’da yer alan Maarif Nezareti 1923 yılına kadar varlığını sürdürmektedir. Ankara’da yer alan Maarif Vekaleti ise bugünkü Milli Eğitim Bakanlığının temelini oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında, çalışmamız kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının kuruluşu için başlangıç tarihi 1923 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla çalışmada 1923’den günümüze Milli Eğitim Bakanlığı kurumundaki değişim
merkezileşme ve yerelleşme eğilimi açısından incelenecektir.
Çalışmanın araştırma sorusu Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun 1923’den günümüze yapısal ve işlevsel açıdan değişimi merkezileşme ve yerelleşme ilkeleri çerçevesinde nasıl açıklanabilir?
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatında merkezileşme ve yerelleşme dengesi dönemsel olarak nasıl değişmektedir? Bu ilkeler hangi dönemlerde neden etkili olmaktadır?
Araştırma Yöntemi Ve Veri Analizi:
Araştırmada, sosyal inşacı bir perspektifle açıklama ve değerlendirme çalışması yapılmıştır.
Çalışmanın verilerinin Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatını düzenleyen yasal mevzuat metinleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığı kurumunu başlangıcından günümüze düzenleyen yasal metinler taranmıştır. Yapısal ve işlevsel boyutuyla Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun
yapılanmasında değişikliğe yol açan hükümler belirlenmiştir. Bu hükümler çerçevesinde yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığının görev ve yetkilerinin teşkilat yasalarında bakanlık, il ve ilçe düzeylerindebölüşümünün dönemsel olarak değişimi incelenmiştir. İşlevsel olarak ise bakanlığın üstlendiği hizmet alanlarının çeşitliliği dönemsel olarak incelenmiştir. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı
kurumunu düzenleyen yasal mevzuat üzerinden bakanlığın yerelleşme ve merkezileşme ilkeleri çerçevesinde idari eğilimi, sosyal inşacı bir perspektifle açıklanmış ve değerlendirilmiştir.
Araştırma Sonucu
Araştırma sonucu, Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının merkezileşme ve yerelleşme eğiliminin üç dönemde incelenebileceği görülmüştür. 1. (1926-1931): Milli Eğitim Bakanlığının merkez teşkilatı ve o dönem ara form olarak oluşturulmuş maarif eminlikleri ile görev bölüşümü yaptığı dönem, yapısal
olarak yerelleşme etkisi gözlenirken, işlevsel açıdan temel eğitim hizmetinin yürütüldüğü merkezileşme
yönelimli idari yapı olarak yorumlanabilir. 2. (1931-1980): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının birden fazla müsteşarlık birimi ile yapılandırıldığı, yetki ve görev bölüşümünün bakanlık içinde parçalı bir yapıya büründüğü merkezileşme eğiliminin olduğu; işlevsel olarak hem temel eğitim,
hem mesleki çıraklık eğitim, hem de kültür işlevini üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir. 3. (1980- ): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatının görev ve yetkilerini il ve ilçe düzeyinde kurumsallaşmış milli eğitim müdürlükleri ile bölüştüğü, yerelleşme eğiliminin olduğu;
işlevsel olarak hem temel eğitim, hem çıraklık ve mesleki eğitim, teknoloji, yaşam-boyu öğrenme gibi çeşitli görevleri üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı, Merkezileşme, Yerelleşme, Maarif
Mıntıkaları

The Bureaucratic Personality’ View: Bureaucratic Characters from the Republican Period of Turkey's Three Prominent Women Authors", New Studies and Research in Social Sciences, Giuseppe T.,et. al., Editör, Center for Research Libraries (CRL) , Rome, ss.83-87, 2019, 2019
This study focuses on the “The Bureaucratic Personality” view through the three prominent woman a... more This study focuses on the “The Bureaucratic Personality” view through the three prominent woman authors’, who lived in a republican period of Turkey, bureaucratic types are indicated in their literary works. The focused questions are following: 1) How bureaucrats characteristics can be explained in Bureaucratic Personality view? 2) How can be clarified bureaucratic types within the three woman authors’, who lived in republican period, literary works? I have selected the following literary works in considering the research question: Şukufe Nihal "Yalnız Dönüyorum" Halide Edip Adıvar "Zeyno'nun Oğlu" and Halide Nusret "Gül'ün Babası Kim". In questioned literary works are noted as the data set. Bureaucrats’ characteristic and their manner for cases are noticed as indicators, in methodology, this paper is a theoric, exploration study. The study designed into three sections. In the first part Merton, Hummel, and Argrys studies are referenced as Bureaucratic Personality” theories, likewise, bureaucrats’ characteristics are explained. In the next section, bureaucratic types are noted within the Şukufe Nihal "Yalnız Dönüyorum", Halide Edip Adıvar "Zeyno'nun Oğlu", and Halide Nusret Zorlutuna "Gül'ün Babası Kim" literary works. In a similar vein, bureaucrats characteristic and their manner for cases are remarked. In the last part, bureaucratic types are analyzed through “The Bureaucratic Personality” view.

2013) "Kamu Politikası Yapımını Kurumsal Değişim Çerçevesiyle Açıklamak: Siyasal-Koalisyon Yaklaşımı", Kayfor X 6-7 Aralık 2012: Kamu Politikalarında Dönüşüm, BURSA, TÜRKIYE,, Ankara: TODAIE pp.17-36, 2013
This study focuses on explaining of the public policy-making through the political coalition appr... more This study focuses on explaining of the public policy-making through the political coalition approach.
Within the institutional change literature. The research concern is
responded in institutional conversion which, is a specific area in institutional change
literature, is how existing institution drift away from their origin functions and how
they are displaced to serve for new purpose?
Governing institutions change has been considered on political science in late years.
The following years, One of the particularly growing research area is public policymaking issue in institutional change framework.Hall and Taylor, (1996), Steinmo,
Thelen and Longstreth, (1992) studies are prominent about this issue.
The concern of this area is following: when the non-radical institutional changes
consist and how this changes can be explained? The well-known responds of
these questions are stand on Streeck and Thelen (2005), Thelen (2004, 2009), Mahoney and Thelen (2009), studies that are relevant to the political-coalition approach.
In a political coalition approach; İnstitutional changes don’t simply reflect the
endogenous effects or environmental turbulence. İnternal actors and distributional
power conflict determine the institutional changes as well in policy-making process.
In this approach, institutional changes occur. However, institutions are not amended or
“decayed” to redirected to new purposes. The changes content “redeployment” of
existing institutions in unanticipated directions.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I
have noted the explaining of public policy-making in institutional conversion literature.
Secondly I present and examine the political-coalition approach.
Key Words: Institutional change, Institutional conversion, Public policy-making,
Political-coalition approach, İnternal institutional actors, Distributional power conflict

This study seeks understanding of the concept of multi-level governance through a critical assesm... more This study seeks understanding of the concept of multi-level governance through a critical assesment within the literature.
Multi level governace has described as a reassesment form of governance which, is actual in the early of 1990’s, at the “age of crisis”. At that time parallely academic boundaries of the traditional distinction between domestic and inter national politics is blure.
Gary Marks first used the phrase multi-level governance to capture developments in EU structural policy following Maastrich Treaty in 1992.
Multi level governance is on the one hand pluralist structure consisted of public, private, NGO partnership, on the other hand dispersion of hierarcy between supranational, national and sub national levels in decision making process of public policy. Description of multi level governance is an ad-hoc network which implements between decision makers as a parmament negotiation process
The criticism of multi level governance is classified in two perspective. These are theoric and ampric side. we performed theoric dimension of ciriticism due to the fact that scientific challenge of multi level governance is discussed in first side.
Firstly multi-level governance is not a new theory however, it is an eclectic amalgam of novel theories. Secondly, it provides a description of the European Union for that reason it is not a theory.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I performed descriptions and characteristics of MLG in literature Secondly I present and examine the crisicism of the concept .
Key Words: Multi level governance, Shifts on public administration, Europeanisation, Authonomy, Sub-national actors.
Books by Dilek Dede

Handbook of Research on Global Challenges for Improving Public Services and Government Operations, 2021
The study mainly aims to understand the linkage between “blockchain” and “the regulatory function... more The study mainly aims to understand the linkage between “blockchain” and “the regulatory function of governments”. The research questions are 1) How can be identified the blockchain as a concept and assessed the regulatory function of governments with the trust/compliance relationship? and 2) What extend the blockchain has affected the regulatory function of government, and how can be unveiled the relevance between the blockchain and the regulatory function of governments? In methodology, it is a theoretical and exploratory study. This study has constructed in three sections. In the first section, the conceptual aspects of blockchain have assessed. The second section is about the regulatory function of governments in the trust. The studies on “regulatory state” and “state-citizen relationship” have respectively scanned, and the virtues and drawbacks of blockchain have combined in terms of “trustless, privacy sensible organizational, public efficiency social impact.” Discussion and conclusion sections, the linkage between the blockchain and the regulatory function of the State is evaluated.
(2020). Regulatory Challenges for Digital Governments: Privacy, Net Neutrality and Control of Internet Content in Turkey. Dogan K. C.,Ugur O., Editör, From Efficiency Discussions to Democracy in Public Administration A Theoretical Analysis , Peter Lang Publishing, Inc., Bern, ss.193-204, , 2020
(2019). Governance and New Trends in Public Administration: From E - Government to D- Government. Ugur O and Dogan K. C., Contemporary Debates on Politics and Public Administration in the Postmodern Era, Peter Lang Publishing, Inc., Bern, ss.177-184., 2019
(2019). E-Devlet ve E-Katılım Çalışmalarının Araştırma Sorunları, Parlak B.,Doğan K C, Editör, E-Yönetişim: Kavramsal/Kuramsal Çerçeve, Ülke İncelemeleri ve Türkiye'ye Yansımaları, Beta Basım Yayım Dağıtım, İstanbul, ss.57-68.
(2018) "Public Administration Studies in Turkey after 2000: A Scrutiny on the Amme İdaresi Dergisi", Rusev M. Straus E. Avcıkurt C. Soykan A. Parlak B. , Editör, Social Sciences Research in the Globalizing World, “St. Kliment Ohridsky University Group Publishing, Sofia, ss.146-152,

A Theoretical Insight into the Multi-Level Governance. Aldemir, C. Uysal-Uçma T., Editör, "Multi-Level Governance in Developing Economies." IGI Global Publications. ss.1-22,, 2019
Multi-level Governance has described as an updated form of governance in the early of 1990’s (Mar... more Multi-level Governance has described as an updated form of governance in the early of 1990’s (Marks, Hooge & Blank, 1996; Marks, 1993, Hooghe & Marks 1996; Hooghe & Marks 2001). Parallely, the traditional distinction between domestic and foreign politics has eliminated in the same period (Bache & Flinders, 2004). This study aims at clarifying the concept of Multi-level Governance in both the Europeanization literature and the European Union studies. The research question has relied on the following question: What are the definitions, dynamics, characteristics of Multi-level Governance in both the Europeanization literature and the European Union studies? In methodology, it is a theoretical study that remains on literature review. This study consists of the three section. Firstly, Multi-level Governance has explained by definition in literature and the Whitepapers. Then, the author performed a conceptual and historical analysis of Multi-level Governance in order to assess its dynamics and characteristics in the Europeanisation literature and European Union studies.

(2013) “Devletin Düzenleme İşlevi Çerçevesinde Türkiye’de Biyo Güvenlik Yasası: “Üç Alt-sistem” Kategorisi İle Devlet / Piyasa/ Toplum Eksenli Bakış” Eyüb Günay İSBİR, Kamuda Değişim ve Güncel Sorunlar,Todaıe, Ankara, ss.633-651.
ÖZET Bu çalışmada " örgütlü kapitalizmin " krizi sonrası devletin düzenleme işlevindeki değişimle... more ÖZET Bu çalışmada " örgütlü kapitalizmin " krizi sonrası devletin düzenleme işlevindeki değişimle tarım ve gıda ürünlerinin güvenliğinin nasıl şekillendiğni devlet-piyasa-toplum ekseninde açıklamayı amaçlanmaktadır. Kriz sonrası devletin düzenleme işlevi, devlet-piyasa-toplum ekseninde nasıl şekillenmiştir? Devletin düzenleme işlevindeki değişim Türkiye'de biyo-güvenlik yasası bağlamında nasıl değerlendirilebilir? Sorularına odaklanılmıştır, teorik çalışmadır. Çalışma iki bölüm şeklinde tasarlanmıştır. İlk olarak, devletin düzenleme işlevindeki değişim Habermas'ın ekonomik, yönetsel ve meşruiyet alt-sistemleriyle incelenecektir. İkinci bölümde 2012 ve 2013 bütçe görüşmelerinde Tarım Bakanının tarımın durumuna ilişkin açıklaması, 26 Mart 2010 tarihli Biyo-güvenlik yasası gerekçesi ve Biyo-güvenlik yasasının düzenleme işleviyle ilgili hükümleri gösterge olarak kullanılmıştır. Sonuçta, Türkiye'de biyo-güvenlik düzenlemesi Habermas kategorileriyle değerlendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Ekonomik alt-sistem, yönetsel alt-sistem, meşruiyet alt-sistemi, biyo-güvenlik yasası, devletin düzenleme işlevi Giriş Küreselleşme süreciyle birlikte devletin düzenleme işlevinde ve siyasa yapım sürecinde köklü bir değişim olduğu gözlenmektedir. Bu değişim siyasa yapım kararı alınan alanlardan biri olarak tarım ve gıda alanında gıda güvenliğine ilişkin yasal düzenlemelerden ve bu düzenlemelerin gerekçelerinden de gözlemlenebilir. Bu çalışmada amaç, " örgütlü kapitalizmin " krizi sonrası ortaya çıkan küresel kapitalist sistemde devletin düzenleme işlevindeki değişimle birlikte tarım ve gıda ürünlerinin güvenliğinin nasıl şekillendiğini devlet piyasa toplum ekseninde açıklamaktır.
Uploads
Conference Presentations by Dilek Dede
Türkiye’de eğitim hizmetinin yürütülmesinde yetkili bir kurum olan Milli Eğitim Bakanlığı
kurumunun kuruluşundan günümüze yapısal ve işlevsel boyutlarıyla değişikliğe uğradığı gözlenmektedir. Kurumsal olarak ortaya çıkan bu değişimin kaynağı çalışma kapsamında yasal mevzuat ve düzenlemeler olarak belirlenmiştir. Türkiye’deki idare teşkilatının kurumsallaşmasında iki idari usul belirleyici olmaktadır. Bu usuller, merkezileşme ve yerelleşme ilkeleridir. Türk idare teşkilatı şeması içinde “Merkez Teşkilatı”nın bir parçası olarak kuruluşundan günümüze Milli Eğitim Bakanlığının
kurumsallaşmasında bu ilkelerin ağırlığının dönemsel olarak değişim gösterdiği alan-yazın taramalarında gözlenmektedir.
Bu gözlemden hareketle çalışmanın amacı:
Çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun değişiminin temelini oluşturan yasal düzenlemelerin değişimini Türkiye’nin idare teşkilatının kurumsallaşmasında yer alan iki ilke, merkezileşme ilkesi ve yerelleşme ilkesi çerçevesinde incelemek şeklinde belirlenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının otaya çıkışı için eğitim tarihi alan yazını incelendiğinde 1920 yılında Ankara’da Maarif Vekaleti, İstanbul’da Maarif Nezareti kurumlarının yer aldığı görülmektedir. İstanbul’da yer alan Maarif Nezareti 1923 yılına kadar varlığını sürdürmektedir. Ankara’da yer alan Maarif Vekaleti ise bugünkü Milli Eğitim Bakanlığının temelini oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında, çalışmamız kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının kuruluşu için başlangıç tarihi 1923 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla çalışmada 1923’den günümüze Milli Eğitim Bakanlığı kurumundaki değişim
merkezileşme ve yerelleşme eğilimi açısından incelenecektir.
Çalışmanın araştırma sorusu Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun 1923’den günümüze yapısal ve işlevsel açıdan değişimi merkezileşme ve yerelleşme ilkeleri çerçevesinde nasıl açıklanabilir?
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatında merkezileşme ve yerelleşme dengesi dönemsel olarak nasıl değişmektedir? Bu ilkeler hangi dönemlerde neden etkili olmaktadır?
Araştırma Yöntemi Ve Veri Analizi:
Araştırmada, sosyal inşacı bir perspektifle açıklama ve değerlendirme çalışması yapılmıştır.
Çalışmanın verilerinin Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatını düzenleyen yasal mevzuat metinleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığı kurumunu başlangıcından günümüze düzenleyen yasal metinler taranmıştır. Yapısal ve işlevsel boyutuyla Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun
yapılanmasında değişikliğe yol açan hükümler belirlenmiştir. Bu hükümler çerçevesinde yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığının görev ve yetkilerinin teşkilat yasalarında bakanlık, il ve ilçe düzeylerindebölüşümünün dönemsel olarak değişimi incelenmiştir. İşlevsel olarak ise bakanlığın üstlendiği hizmet alanlarının çeşitliliği dönemsel olarak incelenmiştir. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı
kurumunu düzenleyen yasal mevzuat üzerinden bakanlığın yerelleşme ve merkezileşme ilkeleri çerçevesinde idari eğilimi, sosyal inşacı bir perspektifle açıklanmış ve değerlendirilmiştir.
Araştırma Sonucu
Araştırma sonucu, Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının merkezileşme ve yerelleşme eğiliminin üç dönemde incelenebileceği görülmüştür. 1. (1926-1931): Milli Eğitim Bakanlığının merkez teşkilatı ve o dönem ara form olarak oluşturulmuş maarif eminlikleri ile görev bölüşümü yaptığı dönem, yapısal
olarak yerelleşme etkisi gözlenirken, işlevsel açıdan temel eğitim hizmetinin yürütüldüğü merkezileşme
yönelimli idari yapı olarak yorumlanabilir. 2. (1931-1980): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının birden fazla müsteşarlık birimi ile yapılandırıldığı, yetki ve görev bölüşümünün bakanlık içinde parçalı bir yapıya büründüğü merkezileşme eğiliminin olduğu; işlevsel olarak hem temel eğitim,
hem mesleki çıraklık eğitim, hem de kültür işlevini üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir. 3. (1980- ): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatının görev ve yetkilerini il ve ilçe düzeyinde kurumsallaşmış milli eğitim müdürlükleri ile bölüştüğü, yerelleşme eğiliminin olduğu;
işlevsel olarak hem temel eğitim, hem çıraklık ve mesleki eğitim, teknoloji, yaşam-boyu öğrenme gibi çeşitli görevleri üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı, Merkezileşme, Yerelleşme, Maarif
Mıntıkaları
Within the institutional change literature. The research concern is
responded in institutional conversion which, is a specific area in institutional change
literature, is how existing institution drift away from their origin functions and how
they are displaced to serve for new purpose?
Governing institutions change has been considered on political science in late years.
The following years, One of the particularly growing research area is public policymaking issue in institutional change framework.Hall and Taylor, (1996), Steinmo,
Thelen and Longstreth, (1992) studies are prominent about this issue.
The concern of this area is following: when the non-radical institutional changes
consist and how this changes can be explained? The well-known responds of
these questions are stand on Streeck and Thelen (2005), Thelen (2004, 2009), Mahoney and Thelen (2009), studies that are relevant to the political-coalition approach.
In a political coalition approach; İnstitutional changes don’t simply reflect the
endogenous effects or environmental turbulence. İnternal actors and distributional
power conflict determine the institutional changes as well in policy-making process.
In this approach, institutional changes occur. However, institutions are not amended or
“decayed” to redirected to new purposes. The changes content “redeployment” of
existing institutions in unanticipated directions.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I
have noted the explaining of public policy-making in institutional conversion literature.
Secondly I present and examine the political-coalition approach.
Key Words: Institutional change, Institutional conversion, Public policy-making,
Political-coalition approach, İnternal institutional actors, Distributional power conflict
Multi level governace has described as a reassesment form of governance which, is actual in the early of 1990’s, at the “age of crisis”. At that time parallely academic boundaries of the traditional distinction between domestic and inter national politics is blure.
Gary Marks first used the phrase multi-level governance to capture developments in EU structural policy following Maastrich Treaty in 1992.
Multi level governance is on the one hand pluralist structure consisted of public, private, NGO partnership, on the other hand dispersion of hierarcy between supranational, national and sub national levels in decision making process of public policy. Description of multi level governance is an ad-hoc network which implements between decision makers as a parmament negotiation process
The criticism of multi level governance is classified in two perspective. These are theoric and ampric side. we performed theoric dimension of ciriticism due to the fact that scientific challenge of multi level governance is discussed in first side.
Firstly multi-level governance is not a new theory however, it is an eclectic amalgam of novel theories. Secondly, it provides a description of the European Union for that reason it is not a theory.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I performed descriptions and characteristics of MLG in literature Secondly I present and examine the crisicism of the concept .
Key Words: Multi level governance, Shifts on public administration, Europeanisation, Authonomy, Sub-national actors.
Books by Dilek Dede
Türkiye’de eğitim hizmetinin yürütülmesinde yetkili bir kurum olan Milli Eğitim Bakanlığı
kurumunun kuruluşundan günümüze yapısal ve işlevsel boyutlarıyla değişikliğe uğradığı gözlenmektedir. Kurumsal olarak ortaya çıkan bu değişimin kaynağı çalışma kapsamında yasal mevzuat ve düzenlemeler olarak belirlenmiştir. Türkiye’deki idare teşkilatının kurumsallaşmasında iki idari usul belirleyici olmaktadır. Bu usuller, merkezileşme ve yerelleşme ilkeleridir. Türk idare teşkilatı şeması içinde “Merkez Teşkilatı”nın bir parçası olarak kuruluşundan günümüze Milli Eğitim Bakanlığının
kurumsallaşmasında bu ilkelerin ağırlığının dönemsel olarak değişim gösterdiği alan-yazın taramalarında gözlenmektedir.
Bu gözlemden hareketle çalışmanın amacı:
Çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun değişiminin temelini oluşturan yasal düzenlemelerin değişimini Türkiye’nin idare teşkilatının kurumsallaşmasında yer alan iki ilke, merkezileşme ilkesi ve yerelleşme ilkesi çerçevesinde incelemek şeklinde belirlenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığının otaya çıkışı için eğitim tarihi alan yazını incelendiğinde 1920 yılında Ankara’da Maarif Vekaleti, İstanbul’da Maarif Nezareti kurumlarının yer aldığı görülmektedir. İstanbul’da yer alan Maarif Nezareti 1923 yılına kadar varlığını sürdürmektedir. Ankara’da yer alan Maarif Vekaleti ise bugünkü Milli Eğitim Bakanlığının temelini oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında, çalışmamız kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının kuruluşu için başlangıç tarihi 1923 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla çalışmada 1923’den günümüze Milli Eğitim Bakanlığı kurumundaki değişim
merkezileşme ve yerelleşme eğilimi açısından incelenecektir.
Çalışmanın araştırma sorusu Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun 1923’den günümüze yapısal ve işlevsel açıdan değişimi merkezileşme ve yerelleşme ilkeleri çerçevesinde nasıl açıklanabilir?
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatında merkezileşme ve yerelleşme dengesi dönemsel olarak nasıl değişmektedir? Bu ilkeler hangi dönemlerde neden etkili olmaktadır?
Araştırma Yöntemi Ve Veri Analizi:
Araştırmada, sosyal inşacı bir perspektifle açıklama ve değerlendirme çalışması yapılmıştır.
Çalışmanın verilerinin Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatını düzenleyen yasal mevzuat metinleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığı kurumunu başlangıcından günümüze düzenleyen yasal metinler taranmıştır. Yapısal ve işlevsel boyutuyla Milli Eğitim Bakanlığı kurumunun
yapılanmasında değişikliğe yol açan hükümler belirlenmiştir. Bu hükümler çerçevesinde yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığının görev ve yetkilerinin teşkilat yasalarında bakanlık, il ve ilçe düzeylerindebölüşümünün dönemsel olarak değişimi incelenmiştir. İşlevsel olarak ise bakanlığın üstlendiği hizmet alanlarının çeşitliliği dönemsel olarak incelenmiştir. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı
kurumunu düzenleyen yasal mevzuat üzerinden bakanlığın yerelleşme ve merkezileşme ilkeleri çerçevesinde idari eğilimi, sosyal inşacı bir perspektifle açıklanmış ve değerlendirilmiştir.
Araştırma Sonucu
Araştırma sonucu, Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının merkezileşme ve yerelleşme eğiliminin üç dönemde incelenebileceği görülmüştür. 1. (1926-1931): Milli Eğitim Bakanlığının merkez teşkilatı ve o dönem ara form olarak oluşturulmuş maarif eminlikleri ile görev bölüşümü yaptığı dönem, yapısal
olarak yerelleşme etkisi gözlenirken, işlevsel açıdan temel eğitim hizmetinin yürütüldüğü merkezileşme
yönelimli idari yapı olarak yorumlanabilir. 2. (1931-1980): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatının birden fazla müsteşarlık birimi ile yapılandırıldığı, yetki ve görev bölüşümünün bakanlık içinde parçalı bir yapıya büründüğü merkezileşme eğiliminin olduğu; işlevsel olarak hem temel eğitim,
hem mesleki çıraklık eğitim, hem de kültür işlevini üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir. 3. (1980- ): Yapısal olarak Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatının görev ve yetkilerini il ve ilçe düzeyinde kurumsallaşmış milli eğitim müdürlükleri ile bölüştüğü, yerelleşme eğiliminin olduğu;
işlevsel olarak hem temel eğitim, hem çıraklık ve mesleki eğitim, teknoloji, yaşam-boyu öğrenme gibi çeşitli görevleri üstlenen yerelleşme eğiliminin olduğu idari yapı olarak yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı, Merkezileşme, Yerelleşme, Maarif
Mıntıkaları
Within the institutional change literature. The research concern is
responded in institutional conversion which, is a specific area in institutional change
literature, is how existing institution drift away from their origin functions and how
they are displaced to serve for new purpose?
Governing institutions change has been considered on political science in late years.
The following years, One of the particularly growing research area is public policymaking issue in institutional change framework.Hall and Taylor, (1996), Steinmo,
Thelen and Longstreth, (1992) studies are prominent about this issue.
The concern of this area is following: when the non-radical institutional changes
consist and how this changes can be explained? The well-known responds of
these questions are stand on Streeck and Thelen (2005), Thelen (2004, 2009), Mahoney and Thelen (2009), studies that are relevant to the political-coalition approach.
In a political coalition approach; İnstitutional changes don’t simply reflect the
endogenous effects or environmental turbulence. İnternal actors and distributional
power conflict determine the institutional changes as well in policy-making process.
In this approach, institutional changes occur. However, institutions are not amended or
“decayed” to redirected to new purposes. The changes content “redeployment” of
existing institutions in unanticipated directions.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I
have noted the explaining of public policy-making in institutional conversion literature.
Secondly I present and examine the political-coalition approach.
Key Words: Institutional change, Institutional conversion, Public policy-making,
Political-coalition approach, İnternal institutional actors, Distributional power conflict
Multi level governace has described as a reassesment form of governance which, is actual in the early of 1990’s, at the “age of crisis”. At that time parallely academic boundaries of the traditional distinction between domestic and inter national politics is blure.
Gary Marks first used the phrase multi-level governance to capture developments in EU structural policy following Maastrich Treaty in 1992.
Multi level governance is on the one hand pluralist structure consisted of public, private, NGO partnership, on the other hand dispersion of hierarcy between supranational, national and sub national levels in decision making process of public policy. Description of multi level governance is an ad-hoc network which implements between decision makers as a parmament negotiation process
The criticism of multi level governance is classified in two perspective. These are theoric and ampric side. we performed theoric dimension of ciriticism due to the fact that scientific challenge of multi level governance is discussed in first side.
Firstly multi-level governance is not a new theory however, it is an eclectic amalgam of novel theories. Secondly, it provides a description of the European Union for that reason it is not a theory.
İn methodology, it is a theoric exploration study, through scanning literature. Firstly, I performed descriptions and characteristics of MLG in literature Secondly I present and examine the crisicism of the concept .
Key Words: Multi level governance, Shifts on public administration, Europeanisation, Authonomy, Sub-national actors.