Papers by Zülfü DİNÇ
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi, 2024
Bu araştırmayı desteklemek için dış fon kullanılmamıştır. Grant Support: The author(s) acknowledg... more Bu araştırmayı desteklemek için dış fon kullanılmamıştır. Grant Support: The author(s) acknowledge that they received no external funding in support of this research. Etik Beyan: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur. Ethical Statement: It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited. Telif Hakkı & Lisans: Yazarlar dergide yayınlanan çalışmalarının telif hakkına sahiptirler ve çalışmaları CC BYNC 4.0 lisansı altında yayımlanmaktadır.
Thesis Chapters by Zülfü DİNÇ

İnönü Üniversitesi, 2024
ÖZET
İslâm toplumu Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatının üzerinden henüz bir asır geçmeden vahyin m... more ÖZET
İslâm toplumu Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatının üzerinden henüz bir asır geçmeden vahyin mesajlarını kıtalar ötesine taşımayı başarmıştır. Tarihler M. 711 yılını gösterdiğinde Müslüman fatihler İber yarımadasına ayak basmışlardır. Yaklaşık sekiz asırlık (711-1492) bir medeniyete sahip olan Endülüs, ilmî ve mimarî eserlerinin yanında farklı tebaaya karşı kültürel, siyasî ve dinî hoşgörüsüyle de övgüye mazhar olmuştur. Endülüs, İslâm tarihi içerisinde kurmuş olduğu medeniyetle her zaman ayrı bir yere ve öneme sahip olmuştur. Bu muazzam medeniyeti yeniden gündemimize taşıma adına merceklerimizi İslâm tarihi izdüşümünde Endülüs medeniyet tarihi üzerine odakladık.
Çalışmamızın ilk bölümünde Müslümanların fetih şuuru ve Endülüs topraklarına geçiş süreçlerine dair malumatlar yer almaktadır. Akabinde Müslümanların Endülüs’teki fetih amaçları ve fethi gerçekleştirecek öncü şahsiyetlerle ilgili kısaca bilgiler aktarılmıştır. Zira bir bölgenin fethini anlamak, fatihlerini tanımaktan geçer.
İkinci bölümde ise Endülüs’ün tarihî dönemleriyle ilgili müktesebat arz edilmiştir. Sırasıyla; “Valiler Dönemi, Emîrlik ve Hilâfet Dönemi (Endülüs Emevî Devleti), Mülûkü’t-Tavâif Dönemi, Murâbıtlar Dönemi, Muvahhidler Dönemi ve Nasrîler Dönemi” olmak üzere Endülüs’ün tarihî dönemleri altı aşamada ele alınmıştır.
Konunun ana mahiyetini oluşturacak olan üç ve dördüncü bölümlerde ise Endülüs’ün “eyyâmü’l-arûs (düğün günleri)” ve “el-fitnetü’l-kübrâ (büyük fitne)” dönemleri hakkında karşılaştırmalı bilgiler aktarılmıştır. Öncelikle Endülüs medeniyeti içerisinde zirvelere ulaşılan eyyâmü’l-arûs dönemi, asr-ı saâdet günlerinin ışığında mukayeseli bir okunma yapılmıştır. Bu mukayese esnasında Endülüs tarihine damga vurmuş ve aynı ismi taşıyan üç Abdurrahman’ın biyografilerine özet şekilde değinilmiştir. Nihayetinde Endülüs Emevî Devleti’nin duraklama ve yıkılış dönemleri el-fitnetü’l-kübrâ üst başlığında konu edinilerek tarihî bilgiler aktarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Endülüs, Asr-ı Saâdet, Eyyâmü’l-Arûs, el-Fitnetü’l-Kübrâ, I. Abdurrahman, II. Abdurrahman, III. Abdurrahman.
Uploads
Papers by Zülfü DİNÇ
Thesis Chapters by Zülfü DİNÇ
İslâm toplumu Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatının üzerinden henüz bir asır geçmeden vahyin mesajlarını kıtalar ötesine taşımayı başarmıştır. Tarihler M. 711 yılını gösterdiğinde Müslüman fatihler İber yarımadasına ayak basmışlardır. Yaklaşık sekiz asırlık (711-1492) bir medeniyete sahip olan Endülüs, ilmî ve mimarî eserlerinin yanında farklı tebaaya karşı kültürel, siyasî ve dinî hoşgörüsüyle de övgüye mazhar olmuştur. Endülüs, İslâm tarihi içerisinde kurmuş olduğu medeniyetle her zaman ayrı bir yere ve öneme sahip olmuştur. Bu muazzam medeniyeti yeniden gündemimize taşıma adına merceklerimizi İslâm tarihi izdüşümünde Endülüs medeniyet tarihi üzerine odakladık.
Çalışmamızın ilk bölümünde Müslümanların fetih şuuru ve Endülüs topraklarına geçiş süreçlerine dair malumatlar yer almaktadır. Akabinde Müslümanların Endülüs’teki fetih amaçları ve fethi gerçekleştirecek öncü şahsiyetlerle ilgili kısaca bilgiler aktarılmıştır. Zira bir bölgenin fethini anlamak, fatihlerini tanımaktan geçer.
İkinci bölümde ise Endülüs’ün tarihî dönemleriyle ilgili müktesebat arz edilmiştir. Sırasıyla; “Valiler Dönemi, Emîrlik ve Hilâfet Dönemi (Endülüs Emevî Devleti), Mülûkü’t-Tavâif Dönemi, Murâbıtlar Dönemi, Muvahhidler Dönemi ve Nasrîler Dönemi” olmak üzere Endülüs’ün tarihî dönemleri altı aşamada ele alınmıştır.
Konunun ana mahiyetini oluşturacak olan üç ve dördüncü bölümlerde ise Endülüs’ün “eyyâmü’l-arûs (düğün günleri)” ve “el-fitnetü’l-kübrâ (büyük fitne)” dönemleri hakkında karşılaştırmalı bilgiler aktarılmıştır. Öncelikle Endülüs medeniyeti içerisinde zirvelere ulaşılan eyyâmü’l-arûs dönemi, asr-ı saâdet günlerinin ışığında mukayeseli bir okunma yapılmıştır. Bu mukayese esnasında Endülüs tarihine damga vurmuş ve aynı ismi taşıyan üç Abdurrahman’ın biyografilerine özet şekilde değinilmiştir. Nihayetinde Endülüs Emevî Devleti’nin duraklama ve yıkılış dönemleri el-fitnetü’l-kübrâ üst başlığında konu edinilerek tarihî bilgiler aktarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Endülüs, Asr-ı Saâdet, Eyyâmü’l-Arûs, el-Fitnetü’l-Kübrâ, I. Abdurrahman, II. Abdurrahman, III. Abdurrahman.
İslâm toplumu Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatının üzerinden henüz bir asır geçmeden vahyin mesajlarını kıtalar ötesine taşımayı başarmıştır. Tarihler M. 711 yılını gösterdiğinde Müslüman fatihler İber yarımadasına ayak basmışlardır. Yaklaşık sekiz asırlık (711-1492) bir medeniyete sahip olan Endülüs, ilmî ve mimarî eserlerinin yanında farklı tebaaya karşı kültürel, siyasî ve dinî hoşgörüsüyle de övgüye mazhar olmuştur. Endülüs, İslâm tarihi içerisinde kurmuş olduğu medeniyetle her zaman ayrı bir yere ve öneme sahip olmuştur. Bu muazzam medeniyeti yeniden gündemimize taşıma adına merceklerimizi İslâm tarihi izdüşümünde Endülüs medeniyet tarihi üzerine odakladık.
Çalışmamızın ilk bölümünde Müslümanların fetih şuuru ve Endülüs topraklarına geçiş süreçlerine dair malumatlar yer almaktadır. Akabinde Müslümanların Endülüs’teki fetih amaçları ve fethi gerçekleştirecek öncü şahsiyetlerle ilgili kısaca bilgiler aktarılmıştır. Zira bir bölgenin fethini anlamak, fatihlerini tanımaktan geçer.
İkinci bölümde ise Endülüs’ün tarihî dönemleriyle ilgili müktesebat arz edilmiştir. Sırasıyla; “Valiler Dönemi, Emîrlik ve Hilâfet Dönemi (Endülüs Emevî Devleti), Mülûkü’t-Tavâif Dönemi, Murâbıtlar Dönemi, Muvahhidler Dönemi ve Nasrîler Dönemi” olmak üzere Endülüs’ün tarihî dönemleri altı aşamada ele alınmıştır.
Konunun ana mahiyetini oluşturacak olan üç ve dördüncü bölümlerde ise Endülüs’ün “eyyâmü’l-arûs (düğün günleri)” ve “el-fitnetü’l-kübrâ (büyük fitne)” dönemleri hakkında karşılaştırmalı bilgiler aktarılmıştır. Öncelikle Endülüs medeniyeti içerisinde zirvelere ulaşılan eyyâmü’l-arûs dönemi, asr-ı saâdet günlerinin ışığında mukayeseli bir okunma yapılmıştır. Bu mukayese esnasında Endülüs tarihine damga vurmuş ve aynı ismi taşıyan üç Abdurrahman’ın biyografilerine özet şekilde değinilmiştir. Nihayetinde Endülüs Emevî Devleti’nin duraklama ve yıkılış dönemleri el-fitnetü’l-kübrâ üst başlığında konu edinilerek tarihî bilgiler aktarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Endülüs, Asr-ı Saâdet, Eyyâmü’l-Arûs, el-Fitnetü’l-Kübrâ, I. Abdurrahman, II. Abdurrahman, III. Abdurrahman.