Eski devrimci anlayış, yabancılaşmayı “ana akımın” şiddet dolu ve insanlık karşıtı doğasının ayrı... more Eski devrimci anlayış, yabancılaşmayı “ana akımın” şiddet dolu ve insanlık karşıtı doğasının ayrılmaz bir parçası olarak görürken, postmodern teoriler artık yabancılaşmayı bir kez daha ana akımdan dışlanmanın bir ölçüsü olarak ele almaktadır. David GRAEBER
Çeviri: Gencer ÇAKIR
* Bu yazı "Alienation" başlığıyla ilk olarak theanarchistlibrary.org'da yayınlanmıştır.
Marcello Musto tarafından kaleme alınan bu yazı, Kapital'in muhtelif çevirileri üzerine sorgulayı... more Marcello Musto tarafından kaleme alınan bu yazı, Kapital'in muhtelif çevirileri üzerine sorgulayıcı bir düşünme çabası. Yazı ilk Jacobin'de yer aldı, sonra Türkçeye tercüme edildi.
Bu yazı Britanyalı filozof ve sosyolog Gillian Rose'un Marksist Modernizm adlı eserinden alınmışt... more Bu yazı Britanyalı filozof ve sosyolog Gillian Rose'un Marksist Modernizm adlı eserinden alınmıştır. Bu eser Rose'un 1979 yılında Sussex Üniversitesi'nde lisans öğrencilerine Frankfurt Okulu üzerine verdiği bir dizi giriş dersinden oluşuyor.
Alman Marksist düşünür Karl Kautsky, Kilise'nin ilk yıllarından Reform Dönemi ve Alman Köylü Sava... more Alman Marksist düşünür Karl Kautsky, Kilise'nin ilk yıllarından Reform Dönemi ve Alman Köylü Savaşı'na kadar Hıristiyanlığın radikal tarihini ortaya çıkarıyor. Marksist tarih yazımındaki öncü çalışmaları bugün hatırlanmayı hak ediyor.
Jessica J. Lee ve Zoë Schlanger, bitki merkezli yeni kitaplarını tanıttıkları etkinlikte yeni gel... more Jessica J. Lee ve Zoë Schlanger, bitki merkezli yeni kitaplarını tanıttıkları etkinlikte yeni gelişen bilim, bitki zekâsı, kültür, hafıza, botanik aidiyet ve ev bitkilerimizin düşüncelerimizi nasıl etkileyebileceği hakkında bir sohbet gerçekleştiriyor.
Türkiye'de yaşamak onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır sokak köpekleriyle mücadele etmek anlamına ... more Türkiye'de yaşamak onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır sokak köpekleriyle mücadele etmek anlamına geliyor. Bazı tahminlere göre sayıları dört milyon civarında, ancak kesin olarak bilmek zor. Çoğu insan için onlar Türkiye idealinin ayrılmaz bir parçası.
'Yayılmış Zihin' adlı eserin yazarı filozof Manzotti bu yazısında 'Zihin-Nesne Özdeşliği' adını v... more 'Yayılmış Zihin' adlı eserin yazarı filozof Manzotti bu yazısında 'Zihin-Nesne Özdeşliği' adını verdiği teorisini ana hatlarıyla ele alıyor.
1930 yılında ekonomist John Maynard Keynes yayınladığı bir makalede, 2030 yılına kadar ortalama ç... more 1930 yılında ekonomist John Maynard Keynes yayınladığı bir makalede, 2030 yılına kadar ortalama çalışma haftasının yalnızca on beş saat olacağı öngörüsünde bulunmuştu. Bugün, insanlar sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için daha uzun ve daha çok çalışıyorlar, ayrıca çözüm için siyaset yerine 'işkolikliği' [hustle culture] tercih ediyorlar.
Çalışmanın maddi ödülleri azalırken bile çalışmaya olan saplantılı bağlılığımızı açıklayan şey nedir? Filozof Jason Read, Mart ayında Verso Books tarafından yayınlanan yeni kitabı The Double Shift: Spinoza and Marx on the Politics of Work'te bu soruya yanıt arıyor.
Tahran, konsolosluğuna yapılan saldırıyla köşeye sıkıştığını hissetti. Kasım Süleymani'nin öldürü... more Tahran, konsolosluğuna yapılan saldırıyla köşeye sıkıştığını hissetti. Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden sonra görüldüğü üzere, Tahran'ın caydırıcı "inandırıcılığı" hiçbir zaman tutulmayan intikam sözleriyle yıllar içinde önemli ölçüde aşınmış oldu.
Bizler Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa'dan bir grup felsefe profesörü olarak Filistin halk... more Bizler Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa'dan bir grup felsefe profesörü olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı açık ve net bir şekilde ifade etmek ve Gazze'de İsrail tarafından ve kendi hükümetlerimizin sağladığı bütün finansal, maddi ve ideolojik destekle devam eden ve hızla tırmanan katliamı kınamak için bu yazıyı kaleme alıyoruz.
Dünyamız giderek bir şairler ve cellatlar dünyasına dönüşüyorsa şayet, bu yeni eğilime karşı koym... more Dünyamız giderek bir şairler ve cellatlar dünyasına dönüşüyorsa şayet, bu yeni eğilime karşı koymak ve ahlâkî temellerimizi yeniden kazanmak için daha fazla yargıç ve düşünüre ihtiyacımız olacaktır.
Frans de Waal ile söyleşi.
Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak ... more Frans de Waal ile söyleşi. Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyerek, insanların ve diğer primatların duyguları, zekâları ve sosyal davranışları üzerine önemli çalışmalara imza atmış Hollanda asıllı Amerikalı bir primatolog ve etologdur. Çok yakın bir zaman önce vefat eden Waal, insan ve hayvan arasındaki davranışsal ve duygusal benzerliklere odaklanarak empati, işbirliği, adalet gibi konularda bilime önemli katkılarda bulundu. De Waal'ın Türkçede yayımlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: "İçimizdeki Maymun", "Bonobo ve Ateist", "Köken Ağacı", "Empati Çağı". Aşağıda, Diplo Foundation tarafından 11 Şubat 2021 tarihinde De Waal ile yapılan bir röportajın Türkçe tercümesi yer alıyor.
Japonya asıllı filozof Kohei Saito, küçülme komünizmi üzerine yaptığı çalışmalarla uluslararası a... more Japonya asıllı filozof Kohei Saito, küçülme komünizmi üzerine yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda tanınan bir figür. Burada çevirisini sunduğumuz röportajda Saito, sosyalizm ve çevreciliğin birbirlerinden neler öğrenebileceğini açıklıyor. Ayrıca küçülme komünizmi fikrine nasıl ulaştığını ve fikrin içeriğine dair de bir açıklama getiriyor.
Hermann Duncker tarafından kaleme alınmış bu yazı ilk olarak Temmuz 1897'de Sozialistische Monats... more Hermann Duncker tarafından kaleme alınmış bu yazı ilk olarak Temmuz 1897'de Sozialistische Monatshefte'de Almanca yayınlanmıştır. Hermann Duncker Marksist bir tarihçi ve Alman işçilerinin eğitimi hareketinin önde gelen isimlerinden biridir. Aşağıdaki yazı Jacobin sitesi tarafından İngilizceye tercüme edilmiş versiyon temel alınarak Türkçeye çevrildi.
Anwar Shaikh dünyanın önde gelen radikal ekonomistlerinden biridir. Radikal Politik İktisatçılar ... more Anwar Shaikh dünyanın önde gelen radikal ekonomistlerinden biridir. Radikal Politik İktisatçılar Birliği'nin kurucu üyesi ve birçok etkili makalenin yazarı olan Shaikh kırk yılı aşkın bir süredir New York New School'da ekonomi dersleri veriyor. Capitalism: Competition, Conflict, Crises (2016) adlı eseri, uzun zamandır Solda iktisat teorisi alanında yazılmış en önemli eserlerden biri kabul ediliyor.
Aşağıdaki röportaj Jacobin web sitesinden tercüme edildi. Röportajda Shaikh son kitabı Capitalism'de ortaya koyduğu fikirlerinin kısa bir özetini sunuyor.
Eski devrimci anlayış, yabancılaşmayı “ana akımın” şiddet dolu ve insanlık karşıtı doğasının ayrı... more Eski devrimci anlayış, yabancılaşmayı “ana akımın” şiddet dolu ve insanlık karşıtı doğasının ayrılmaz bir parçası olarak görürken, postmodern teoriler artık yabancılaşmayı bir kez daha ana akımdan dışlanmanın bir ölçüsü olarak ele almaktadır. David GRAEBER
Çeviri: Gencer ÇAKIR
* Bu yazı "Alienation" başlığıyla ilk olarak theanarchistlibrary.org'da yayınlanmıştır.
Marcello Musto tarafından kaleme alınan bu yazı, Kapital'in muhtelif çevirileri üzerine sorgulayı... more Marcello Musto tarafından kaleme alınan bu yazı, Kapital'in muhtelif çevirileri üzerine sorgulayıcı bir düşünme çabası. Yazı ilk Jacobin'de yer aldı, sonra Türkçeye tercüme edildi.
Bu yazı Britanyalı filozof ve sosyolog Gillian Rose'un Marksist Modernizm adlı eserinden alınmışt... more Bu yazı Britanyalı filozof ve sosyolog Gillian Rose'un Marksist Modernizm adlı eserinden alınmıştır. Bu eser Rose'un 1979 yılında Sussex Üniversitesi'nde lisans öğrencilerine Frankfurt Okulu üzerine verdiği bir dizi giriş dersinden oluşuyor.
Alman Marksist düşünür Karl Kautsky, Kilise'nin ilk yıllarından Reform Dönemi ve Alman Köylü Sava... more Alman Marksist düşünür Karl Kautsky, Kilise'nin ilk yıllarından Reform Dönemi ve Alman Köylü Savaşı'na kadar Hıristiyanlığın radikal tarihini ortaya çıkarıyor. Marksist tarih yazımındaki öncü çalışmaları bugün hatırlanmayı hak ediyor.
Jessica J. Lee ve Zoë Schlanger, bitki merkezli yeni kitaplarını tanıttıkları etkinlikte yeni gel... more Jessica J. Lee ve Zoë Schlanger, bitki merkezli yeni kitaplarını tanıttıkları etkinlikte yeni gelişen bilim, bitki zekâsı, kültür, hafıza, botanik aidiyet ve ev bitkilerimizin düşüncelerimizi nasıl etkileyebileceği hakkında bir sohbet gerçekleştiriyor.
Türkiye'de yaşamak onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır sokak köpekleriyle mücadele etmek anlamına ... more Türkiye'de yaşamak onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır sokak köpekleriyle mücadele etmek anlamına geliyor. Bazı tahminlere göre sayıları dört milyon civarında, ancak kesin olarak bilmek zor. Çoğu insan için onlar Türkiye idealinin ayrılmaz bir parçası.
'Yayılmış Zihin' adlı eserin yazarı filozof Manzotti bu yazısında 'Zihin-Nesne Özdeşliği' adını v... more 'Yayılmış Zihin' adlı eserin yazarı filozof Manzotti bu yazısında 'Zihin-Nesne Özdeşliği' adını verdiği teorisini ana hatlarıyla ele alıyor.
1930 yılında ekonomist John Maynard Keynes yayınladığı bir makalede, 2030 yılına kadar ortalama ç... more 1930 yılında ekonomist John Maynard Keynes yayınladığı bir makalede, 2030 yılına kadar ortalama çalışma haftasının yalnızca on beş saat olacağı öngörüsünde bulunmuştu. Bugün, insanlar sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için daha uzun ve daha çok çalışıyorlar, ayrıca çözüm için siyaset yerine 'işkolikliği' [hustle culture] tercih ediyorlar.
Çalışmanın maddi ödülleri azalırken bile çalışmaya olan saplantılı bağlılığımızı açıklayan şey nedir? Filozof Jason Read, Mart ayında Verso Books tarafından yayınlanan yeni kitabı The Double Shift: Spinoza and Marx on the Politics of Work'te bu soruya yanıt arıyor.
Tahran, konsolosluğuna yapılan saldırıyla köşeye sıkıştığını hissetti. Kasım Süleymani'nin öldürü... more Tahran, konsolosluğuna yapılan saldırıyla köşeye sıkıştığını hissetti. Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden sonra görüldüğü üzere, Tahran'ın caydırıcı "inandırıcılığı" hiçbir zaman tutulmayan intikam sözleriyle yıllar içinde önemli ölçüde aşınmış oldu.
Bizler Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa'dan bir grup felsefe profesörü olarak Filistin halk... more Bizler Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa'dan bir grup felsefe profesörü olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı açık ve net bir şekilde ifade etmek ve Gazze'de İsrail tarafından ve kendi hükümetlerimizin sağladığı bütün finansal, maddi ve ideolojik destekle devam eden ve hızla tırmanan katliamı kınamak için bu yazıyı kaleme alıyoruz.
Dünyamız giderek bir şairler ve cellatlar dünyasına dönüşüyorsa şayet, bu yeni eğilime karşı koym... more Dünyamız giderek bir şairler ve cellatlar dünyasına dönüşüyorsa şayet, bu yeni eğilime karşı koymak ve ahlâkî temellerimizi yeniden kazanmak için daha fazla yargıç ve düşünüre ihtiyacımız olacaktır.
Frans de Waal ile söyleşi.
Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak ... more Frans de Waal ile söyleşi. Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyerek, insanların ve diğer primatların duyguları, zekâları ve sosyal davranışları üzerine önemli çalışmalara imza atmış Hollanda asıllı Amerikalı bir primatolog ve etologdur. Çok yakın bir zaman önce vefat eden Waal, insan ve hayvan arasındaki davranışsal ve duygusal benzerliklere odaklanarak empati, işbirliği, adalet gibi konularda bilime önemli katkılarda bulundu. De Waal'ın Türkçede yayımlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: "İçimizdeki Maymun", "Bonobo ve Ateist", "Köken Ağacı", "Empati Çağı". Aşağıda, Diplo Foundation tarafından 11 Şubat 2021 tarihinde De Waal ile yapılan bir röportajın Türkçe tercümesi yer alıyor.
Japonya asıllı filozof Kohei Saito, küçülme komünizmi üzerine yaptığı çalışmalarla uluslararası a... more Japonya asıllı filozof Kohei Saito, küçülme komünizmi üzerine yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda tanınan bir figür. Burada çevirisini sunduğumuz röportajda Saito, sosyalizm ve çevreciliğin birbirlerinden neler öğrenebileceğini açıklıyor. Ayrıca küçülme komünizmi fikrine nasıl ulaştığını ve fikrin içeriğine dair de bir açıklama getiriyor.
Hermann Duncker tarafından kaleme alınmış bu yazı ilk olarak Temmuz 1897'de Sozialistische Monats... more Hermann Duncker tarafından kaleme alınmış bu yazı ilk olarak Temmuz 1897'de Sozialistische Monatshefte'de Almanca yayınlanmıştır. Hermann Duncker Marksist bir tarihçi ve Alman işçilerinin eğitimi hareketinin önde gelen isimlerinden biridir. Aşağıdaki yazı Jacobin sitesi tarafından İngilizceye tercüme edilmiş versiyon temel alınarak Türkçeye çevrildi.
Anwar Shaikh dünyanın önde gelen radikal ekonomistlerinden biridir. Radikal Politik İktisatçılar ... more Anwar Shaikh dünyanın önde gelen radikal ekonomistlerinden biridir. Radikal Politik İktisatçılar Birliği'nin kurucu üyesi ve birçok etkili makalenin yazarı olan Shaikh kırk yılı aşkın bir süredir New York New School'da ekonomi dersleri veriyor. Capitalism: Competition, Conflict, Crises (2016) adlı eseri, uzun zamandır Solda iktisat teorisi alanında yazılmış en önemli eserlerden biri kabul ediliyor.
Aşağıdaki röportaj Jacobin web sitesinden tercüme edildi. Röportajda Shaikh son kitabı Capitalism'de ortaya koyduğu fikirlerinin kısa bir özetini sunuyor.
Yabancılaşma kavramı çoğu zaman kelimenin görünen anlamından yola çıkılarak, insanın insana ya da... more Yabancılaşma kavramı çoğu zaman kelimenin görünen anlamından yola çıkılarak, insanın insana ya da çevreye yabancılaşması şeklinde algılanır. Buradaki kısa yazıda yabancılaşma kavramını Marx'ın kavradığı şekilde, yani görünüşte "eşitler arası" bir toplumsal ilişki olan ücretli emek ve sermaye arasında, nasıl bir tarafın (ücretli emek) diğer taraf (sermaye) karşısında sürekli olarak "dezavantajlı" konuma düşmesiyle ilişkili olduğunu ve bunun nasıl üretildiğini ve yeniden üretildiğini Kapital'den yola çıkarak göstermeye çalışacağız. *** Marx, kapitalist üretim sürecinin hareket noktası olarak emeğin nesnel koşulları ile öznel emek gücünün birbirinden ayrılmasından yola çıkar. "İlk birikim" diye adlandırılan bu süreç "üreticileri üretim araçlarından ayıran tarihsel bir süreçten başka bir şey değildir" Marx'a göre (s. 687). Bu tarihsel süreç aslında üreticilerin mülksüzleştirilmesi sürecidir. Farklı ülkelerde farklı renklere bürünen mülksüzleştirmenin öyküsü Marx'ın ifadesiyle, "insanlık tarihine kandan ve ateşten harflerle yazılmıştır" (s. 688).
Wells Fargo bir Amerikan bankasıdır. Merkez üssü, ABD'nin Kaliforniya eyaletinin kuzeyindeki San ... more Wells Fargo bir Amerikan bankasıdır. Merkez üssü, ABD'nin Kaliforniya eyaletinin kuzeyindeki San Francisco şehrindedir. Banka, hisselerinin toplam piyasa değeri bakımından dünyanın en büyük ikinci bankası; elinde tuttuğu aktifler bakımından da ABD'nin en büyük üçüncü bankasıdır. Temmuz 2015'te Wells Fargo, hisselerinin toplam piyasa değeri bakımından dünyanın en büyük bankası konumuna yükselmiştir. Ancak bir yıldan biraz uzun bir süre sonra (Eylül 2016'da) bu koltuğu JP Morgan Chase'e bırakmıştır. Bunun sebebi ise bankanın devasa bir dolandırıcılığa bulaşmış olması. Hikâye özetle şöyle: Wells Fargo, 2011-2015 yılları arasında, çalışanlarına baskı yaparak, onlardan, banka müşterilerinden izin alınmaksızın sahte hesaplar açmalarını istiyor. Bu doğrultuda banka, söz konusu dönem boyunca, iki milyondan fazla (sahte) hesap açmıştır. Benzer şekilde yine müşterilerinden izin alınmaksızın banka 565.000 adet kredi kartı başvurusunda bulunmaları konusunda çalışanlarına baskı yapıyor. Bu baskıya direnen ya da verilen "emirleri" yerine getirmeyen çalışanlar işten çıkarılmakla tehdit ediliyor. Bu sahtekârlık ile banka, işlerin yolunda gittiği yönünde bir algı yaratıp hisse fiyatını şişirmeyi amaçlıyor. Wells Fargo, bu baskı politikasını hem kendi çalışanları üzerinde hem de müşterileri üzerinde hayata geçirmiştir. Öyle ki, yeni hesap açma ya da kredi kartı başvurusunda bulunma konusunda bankaya onay vermeyen ya da anlaşmaktan uzakta duran müşteriler, yapılmasına izin vermedikleri bu işlemler için bankaya ekstra hizmet bedeli vermek ve ceza ödemekle yükümlü
Bu kısa metinde (hatta not'ta), Marx'ın Kapital adlı eserindeki çift katmanlı analize dair bir aç... more Bu kısa metinde (hatta not'ta), Marx'ın Kapital adlı eserindeki çift katmanlı analize dair bir açıklama yapılmıştır.
Devletçi İslâm, liberal büyük anlatının teorik çerçevesinden istifade ederek bir “tez” geliştirme... more Devletçi İslâm, liberal büyük anlatının teorik çerçevesinden istifade ederek bir “tez” geliştirmekte, ve bu tez ile toplumdaki “ana çelişki”yi Kemalist elitler ve İslâmcılar olarak koyarak, liberal anlatının İslâmcı bir versiyonu temelinde “sıradan Müslüman halkı” yedeğine almaya çalışmaktadır.
15-16 Temmuz’da yaşananlar, Türkiye’de “taht kavgası”nın ne tür biçimler aldığı (alacağı) bakımın... more 15-16 Temmuz’da yaşananlar, Türkiye’de “taht kavgası”nın ne tür biçimler aldığı (alacağı) bakımından son derece kritiktir. Bu vesileyle herkes gibi ben de başarısız darbe girişimine dair çala kalem bir şeyler yazmak istiyorum…
AB'de kalmayı (" Bremain ") savunmak gerici bir siyasetti/siyasettir. Ama AB'den çıkmayı (" Brexi... more AB'de kalmayı (" Bremain ") savunmak gerici bir siyasetti/siyasettir. Ama AB'den çıkmayı (" Brexit ") savunmak da bir o kadar gerici bir siyasetti/siyasettir. Referandum, bu ikinci türden gericiliğin galip geldiğini gözler önüne serdi. Kitleler bu referandumda iki gericilik arasında bir seçim yapmak durumunda kaldı.
Kelebek, tırtıl, koza —bu sırayla
14.09.2020
Gencer Çakır
14 Eylül Kapital’in yayınlanışının 153.... more Kelebek, tırtıl, koza —bu sırayla 14.09.2020 Gencer Çakır 14 Eylül Kapital’in yayınlanışının 153. yıldönümü. Bu muazzam eseri okumak, okunmuşsa yeniden ve yeni bir gözle okumak için bir vesile daha. Meta, para, değer nedir, nasıl bir ilişki içindedir? Kapital’i David Harvey’in “koza-kelebek”i, Kojin Karatani’nin “izonomi”si, Maorilerin “hau”su, Roy Bhaskar’ın “gerçekliğin üç katmanı” ile ele almak nasıl bir ufuk açar? Türkiye ekonomisinin krizine Kapital’in kavramlarıyla baktığımızda ne görürüz? Buyurun tartışmaya... Express’in güz sayısından naklen.
Sokrates’ten Hobbes’a, oradan Nietzsche, Kant ve Freud’a dek “insan doğası”na dair benzer bir yak... more Sokrates’ten Hobbes’a, oradan Nietzsche, Kant ve Freud’a dek “insan doğası”na dair benzer bir yaklaşımın olduğu görülüyor. Peki, “insan doğası” denen şey, gerçekten de dizginlenmesi gereken tehlikeli bir “hayvanî doğa” mıdır? Yoksa bu anlayış Batı’ya ait çok kadim bir yanılsamadan mı ibarettir? Bu yazıda bu soru üzerinde durmak ve bir tartışma yapmak niyetindeyiz. Bunu yaparken elimizde Yuval Noah Harari’nin Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens (2016) adlı kitabı olacak. Bu eserden hareketle bu tartışmayı yapmak istiyoruz. Harari’nin eserini seçtik, çünkü bu eserde Harari insan doğasına dair kadim bir yanılsamayı tekrar ediyor; dahası tarihsel-toplumsal açıklamanın merkezine birey gerçekliğini yerleştirerek sosyal sorunlarımızı türsel eğilimlere referansla açıklamaya çalışıyor. Bu şekilde bireyin parçası olduğu toplum gerçekliği esaslı bir eleştiriden muaf tutulmuş oluyor. Bu yazıda bu bireyci yaklaşımı da eleştireceğiz.
Bu yazıda Japon filozof Kohei Saito’nun Türkçeye en son çevrilen eseri Antroposen’de Marx hakkınd... more Bu yazıda Japon filozof Kohei Saito’nun Türkçeye en son çevrilen eseri Antroposen’de Marx hakkında bir değerlendirme yapıyorum.
Ne yapmalı? Nasıl örgütlenmeli? Nasıl bir liderlik yaratmalı? Örgütleri ve kurumları toptan bir k... more Ne yapmalı? Nasıl örgütlenmeli? Nasıl bir liderlik yaratmalı? Örgütleri ve kurumları toptan bir kenara atmadan bu sorulara nasıl cevap verebiliriz? "Eski tip" yapılarda, sözgelimi partilerde, merkez komitelerinde, politbürolarda, "kişi olarak" liderlerde hâlâ ısrarcı olunmalı mıdır? Yoksa yeni örgütlenme biçimleri mi yaratılmalıdır? Liderliği kişi, parti, "profesyonel devrimciler" vs. olmadan da tahayyül edebilir miyiz? Kısaca "Ne yapmalı?" ve "Nasıl yapmalı?" sorularına, yaşadığımız çağın verili koşulları da gözetilerek tutarlı şekilde nasıl bir "cevap" verilebilir? Kuşkusuz ki insanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar; ama kendi seçtikleri koşullar içinde değil, içinde yer aldıkları verili koşullarda tarihlerini yaparlar. Ama "tarih yapmak" her zaman için "nasıl yapmalı?" ve "hangi araçlarla yapmalı?" sorularıyla da doğrudan ilintilidir. Şüphesiz insanlar kendi tarihlerini belli bir örgütsel biçim ve eylem tarzları ile yaparlar. Şu halde, yalnızca dünyayı değiştirme isteği yetmez; bunu nasıl ve ne biçimde yapmamız gerektiği üzerine de düşünmek zorundayız. Hardt ve Negri, yazdıkları Meclis kitabıyla bizleri bu "can alıcı" soru/n üzerine düşünmeye davet ediyor.
"Alternatif Büyüme Stratejisi", 1983 yılında İletişim Yayınları’nca basıldı ve eser bir yıl sonra... more "Alternatif Büyüme Stratejisi", 1983 yılında İletişim Yayınları’nca basıldı ve eser bir yıl sonra 1984’te Sedat Simavi Vakfı’nın Sosyal Bilimler Ödülü’ne layık görüldü. Aradan geçen yaklaşık 21 yıllık bir süreden sonra eser 2004’te İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından tekrardan basıldı.
Asaf Savaş Akat eserinin uzun “Giriş” bölümünde, adeta bir “manifesto” niteliğinde önemli, hatta “kışkırtıcı” şeyler söylüyor. Yazar Türkiye’de “iktisat ideolojisinin evrimi üstüne bir deneme niteliği ağır basan” bu giriş bölümünde, kapitalizme sancılı geçiş dönemini bitirip olgun bir sanayi toplumuna ulaşmak için Türkiye’de kapitalizm-öncesi kalıntıların temizlenmesinin yolunu göstermeye çalışıyor. Ne var ki yazar, “bizim cenah” diye tarif ettiği kesimle hesaplaşırken farklı bir “kavram seti” kullanıyor. Devlet ve sınıflar arasındaki organik ilişki bütünüyle analizin dışında bırakılıp, daha çok devlet-sivil toplum dikotomisi üzerinden bir değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme yazımızda, yazarla tartışırken şöyle bir hat izlemeyi tercih ediyoruz: İlk önce yazarın temel görüş ve kaygılarını göstermeye, sonra da bu görüşler üzerinde belli başlı noktalarda, konunun kavranış biçimine karşı eleştirilerimizi sıralamaya çalışacağız.
Bu yazı Sosyologca dergisinin Ocak-Haziran 2014 tarihli 7'nci sayısında yayınlanmıştır. Özet: Dah... more Bu yazı Sosyologca dergisinin Ocak-Haziran 2014 tarihli 7'nci sayısında yayınlanmıştır. Özet: Daha önce SSCB’deki bürokratik yozlaşma üzerine epeyce okuduğum için Orwell’in Hayvan Çiftliği adlı eserini elime alıp okumaya başladığımda, “Hah,” demiştim, “yazar, olayları nasıl da birebir resmetmiş…” Tabii sosyoloji okuduğum sıralarda bizlere, gerek bu eser için gerekse de 1984 için anlatılan hep şu olmuştu: “İşte bakın, geleceğin ‘küresel gözetim toplumu’nu Orwell yıllar önce nasıl da görmüş…” Ya da, “İnsanlığın kurtuluşuna dair, başlangıçta iyi niyetli olan tüm plan ve projeler sonunda yıkılmaya, yozlaşmaya mahkûmdur!” Maalesef Orwell’in bu eserleriyle ilgili genel kanı hep bu yöndedir. Kimi diğer yorumlarda ise Orwell bu eserleri aslında komünizmi kötülemek için yazmıştır. Hatta daha da ileri gidilerek Orwell “CIA adına çalışan bir ajan” olarak bile damgalanır! Bu kısa makalede Orwell’le ilgili, özelde de Hayvan Çiftliği ile ilgili, yapılan bu türden yorumlara bir karşı-cevap geliştirmeye çalışacağım. Amacım, eserdeki sembolik karakterlerin gerçekte neye ve kime karşılık geldiğini açıklamaktan çok, eserin asıl eleştiri konusunun ne olduğunu belirtmek olacak.
Kitap Eleştirisi: Bu yazı, Mesele Kitap Dergisi’nin Mart 2014 tarihli 87'nci sayısında yayınlanmı... more Kitap Eleştirisi: Bu yazı, Mesele Kitap Dergisi’nin Mart 2014 tarihli 87'nci sayısında yayınlanmıştır.
Guy Standing’in “Prekarya: Yeni Tehlikeli Sınıf” (İletişim, 2015) isimli kitabına dair yazılan bu... more Guy Standing’in “Prekarya: Yeni Tehlikeli Sınıf” (İletişim, 2015) isimli kitabına dair yazılan bu eleştiri yazısı DİSK-AR Dergisi'nin 4'üncü sayısında yayınlanmıştır.
1970’li yılların ortasında M. Löwy, P. Anderson’dan gelen bir teklif üzerine eşitsiz ve bileşik g... more 1970’li yılların ortasında M. Löwy, P. Anderson’dan gelen bir teklif üzerine eşitsiz ve bileşik gelişme ile sürekli devrim teorilerinin kökenlerini Marx’tan Troçki’ye uzanan bir hatta analiz etmeye soyunur. Bunu yaparken, yirminci yüzyılın olaylarını yorumlama bağlamında bu teorilerin geçerliliğini tartışmaya açar. Bu teorik çabanın sonucunda ortaya çıkan eser ilk 1981 yılında Verso Editions ve NLB tarafından yayımlanmıştır. Elinizdeki bu çalışma otuz küsur yıllık bir gecikmenin ardından ilk kez Türkçede yayınlanıyor. Bu konuda Ayrıntı Yayınları’na olduğu kadar kitabı Türkçeye kazandıran çevirmen ve metni yayına hazırlayanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Aşağıdaki yazı, bu kitabı okurken aldığım notlardan hareketle sürekli devrim teorisini kısa ve öz bir biçimde okurlara tanıtmayı amaçlıyor. Elbette konuya dair çok daha detaylı bir tartışma için kitaba bakılması gerekecek.
DİSK-AR Dergisi, Yıl: 2016, Sayı No. 5, s. 174-179.
Bu yazıda, derlemeyi oluşturan on altı maka... more DİSK-AR Dergisi, Yıl: 2016, Sayı No. 5, s. 174-179.
Bu yazıda, derlemeyi oluşturan on altı makaleye dair ayrıntılı bir değerlendirme yapmak yerine, kitabın giriş kısmında yer alan çerçeve yazıdaki metodolojik yaklaşıma dair bir değerlendirmede bulunulmuş; ardından da önemli olduğuna inandığımız birkaç makaleye ilişkin bir tanıtım yapılmıştır.
Kitap İncelemesi: Bu yazı, Çağlar Keyder’in adı geçen eserinin (Türkiye’de Devlet ve Sınıflar, İs... more Kitap İncelemesi: Bu yazı, Çağlar Keyder’in adı geçen eserinin (Türkiye’de Devlet ve Sınıflar, İstanbul: İletişim Yayınları) belli başlı bölümlerinin kısa bir değerlendirmesini yapmaya soyunuyor. Bu yapılırken hem Türkiye’de kapitalizmin gelişmesine dair yazarın devlet-burjuvazi-proletarya arasındaki ilişkiler konusunda temel argümanları tanıtıcı bir şekilde sergilenmeye hem de yer yer bu argümanlar eleştirilmeye çalışılmıştır.
Bu yazı Mesele dergisinin Kasım 2016 tarihli 119'uncu sayısında yayımlanmıştır. Sait Almış ile Me... more Bu yazı Mesele dergisinin Kasım 2016 tarihli 119'uncu sayısında yayımlanmıştır. Sait Almış ile Mehmet İnanç Turan'ın Ütopya Yayınevi'nden çıkan kitabı ("Lenin’den Sonra") üzerine bir tanıtım/değerlendirme yazısıdır.
Marx toplumsal cinsiyet ve aile merkezli bir çalışma yapmamış ve cinsiyet meselesine dair de sist... more Marx toplumsal cinsiyet ve aile merkezli bir çalışma yapmamış ve cinsiyet meselesine dair de sistematik bir teori geliştirmemişti. Burası doğru. Ancak yaşadığı süre boyunca (yayınlanmış ve yayınlanmamış) bazı eserlerinde cinsiyet, aile, işbölümü, üretim, yeniden-üretim, sermaye birikimi ve bunun kadın ve çocuk emeği ile ilgili yönleri üzerine önemli şeyler söylemişti. Bu açıdan Marx'ın, cinsiyet ilişkilerini anlama yönünde bir çabası olmadığını, cinsiyetçi hattâ "cinsiyet körü" olduğunu söylemek zordur.
***
Not: Bu yazı 'Çalışma ve Toplum' dergisinin 2017/1 tarihli 52'nci sayısında yayımlanmıştır. A. Brown'ın Dipnot Yayınları'ndan çıkan kitabı ("Marx’ta Toplumsal Cinsiyet ve Aile", çev. Gamze Rastgeldi, Dipnot Yayınları, Ankara, 2016) üzerine bir tanıtım/değerlendirme yazısıdır.
Tarık Ali yeni kitabı You Can’t Please All‘da Soğuk Savaş döneminin sonu ve neoliberal küreselleş... more Tarık Ali yeni kitabı You Can’t Please All‘da Soğuk Savaş döneminin sonu ve neoliberal küreselleşme dönemi boyunca yaptığı çalışmaları ve aktivizmini anlatıyor. Jacobin‘in sorularına cevap veren Tarık Ali değişen dünyada anti-emperyalist olmanın anlamı üzerine konuşuyor.
Marmara Üniversitesi’nden Prof. Fuat Ercan ile uzun soluklu bir söyleşi gerçekleştirdik. Bu söyle... more Marmara Üniversitesi’nden Prof. Fuat Ercan ile uzun soluklu bir söyleşi gerçekleştirdik. Bu söyleşide Türkiye’de kapitalizmin gelişmesi temelinde ulus-devlet ve sermayenin oluşumu ve dönüşümünü konuştuk. Konuyu tarihsel bir perspektifle hem ulusal hem de uluslararası ölçekte, bu ikisinin birbiriyle ilişkisi/eklemlenmesi temelinde ele alan Ercan, Türkiye’de devlet ve sermayenin dönüşümü konusunda bizlere alternatif bir açıklama sunuyor. Söyleşimizde ayrıca AKP’nin oluşumu, devletin kurumsal dönüşümü gibi konuların yanı sıra yürütmenin güçlenmesi bağlamında Başkanlık Sistemi’nin maddeci bir açıklaması da yer alıyor.
Not: Bu söyleşi, Mesele Dergisi'nin Ocak 2016 tarihli 109'uncu sayısında yayınlanmıştır.
Bu röportaj Sosyoloji Mezunları Derneği'nin (SOMDER) çıkardığı "Sosyolojik Tartışmalar" dergisini... more Bu röportaj Sosyoloji Mezunları Derneği'nin (SOMDER) çıkardığı "Sosyolojik Tartışmalar" dergisinin Nisan 2014 tarihli 4'üncü sayısında yayınlanmıştır. Röportajı yapanlar: Gencer Çakır & Özgür Başpınar Aktükün
Michael Roberts ile yapılan bu söyleşi İngilizceden Türkçeye tercüme edilmiş ve metin Ayrıntı Der... more Michael Roberts ile yapılan bu söyleşi İngilizceden Türkçeye tercüme edilmiş ve metin Ayrıntı Dergi'nin Ağustos-Eylül 2017 tarihli 22'nci sayısında yayımlanmıştır.
Özgür Üniversite bünyesinde düzenlenen ve 5 hafta süren "Ekososyalizm ve Büyümeme" başlıklı semin... more Özgür Üniversite bünyesinde düzenlenen ve 5 hafta süren "Ekososyalizm ve Büyümeme" başlıklı seminer dizisinin 3. hafta dersi.
Yüksek Lisans Tezi
Özet
Ücretler sermaye birikiminin dinamiğine, yedek işgücü ordusunun genişl... more Yüksek Lisans Tezi
Özet Ücretler sermaye birikiminin dinamiğine, yedek işgücü ordusunun genişliğine ya da darlığına ve yanı sıra sendikal örgütlülüğün düzeyine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu çalışma Türkiye’de 1980 sonrası dönemde ücretlerin gelişimini ve bunun nedenlerini konu ediniyor. Kapitalist gelişme süreci içinde konu teorik-tarihsel bir çerçevede ele alındı. 1980 dönemeciyle birlikte Türkiye’de dışa dönük sermaye birikimi stratejisine bağlı olarak emek-sermaye-devlet üçlüsü arasındaki ilişkinin değişimi ve dönüşümüne vurgu yapıldı. Ücretlerin gelişme seyri bu genel bağlam içinde incelendi.
Abstract Wages are varied by depending mainly on the dynamics of capital accumulation, expanse or narrowness in reserve army of labour, and the level of unionisation. This study is about the development of wages in Turkish economy after 1980 period. The case was constructed and examined in theoretical-historical perspective. Depending on the strategy of outbound capital accumulation after 1980 period, triple relation among labour-capital-state has been changed and transformed. The development of wages has been examined in that general context.
ÖNSÖZ
14 Haziran 2014 tarihinde, Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), Gezi Direnişi’nin biri... more ÖNSÖZ
14 Haziran 2014 tarihinde, Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), Gezi Direnişi’nin birinci yılı vesilesiyle uluslararası bir konferans düzenledi. “Direnişin 1. Yılında Gezi, Toplum ve Bilim” adını taşıyan bu konferans Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda iki oturum şeklinde yapıldı. Konferansın ilk oturumunda Kemal İnal “Gezi’nin Politik Bakiyesi: Soldaki Etkileri”; Kostas Skordoulis “21. Yüzyılda Toplumsal Direniş: Sonuçlar ve Olasılıklar”; Ulaş Başar Gezgin “Gezi ve Politik Psikoloji” ve gazeteci-yazar Nuray Sancar ise “Direnişin Öncesinde ve Sonrasında Toplumsal Mücadeleler” başlıklarını taşıyan konuları tartışmaya açtılar.
İkinci oturumda Ufuk Özcan “Gezi Direnişi’nin Sosyal Bilimlere Yansımaları”; Dave Hill “Gezi ve Neoliberalizm ile Yeni Muhafazakârlığa Karşı Küresel Direniş” ve Cenk Saraçoğlu ise “Gezi Direnişi’ni Anlamanın Yöntemleri Üzerine Bir Tartışma” başlıklı sunumlarını yaparak Gezi Direnişi’nin tarihsel, toplumsal ve siyasal önemini farklı yönleriyle tartışmaya açtılar.
Hegel, Hukuk Felsefesi’ne yazdığı önsözde, “Minerva’nın baykuşu yalnızca akşam karanlığı çökünce kanatlarını çırpıyor,” der. Bu metaforla Hegel, tarihi olayların ancak tarihi önemlerini yitirdikleri zaman anlaşılabileceklerine gönderme yapar. İşte Gezi, bu türden bir “tarihi olay”dı ve biz bu “tarihi olay”ın ancak Minerva’nın baykuşunun kanatlarını çırptığı zaman anlaşılabileceğini düşünüyoruz.
Toplumsal tarihimizin en önemli “olay”larından biri olarak kabul edilen Gezi Direnişi’nin farklı sosyal bilim disiplinleri ile birlikte sosyologlar tarafından tartışılmasını amaçlayan bu konferansın, daha geniş toplumsal kesimlere ulaşabilmesi ve yeni tartışmalara vesile olması amacıyla kitaplaştırılmasının anlamlı olacağına inanıyoruz.
Kitabın ana çerçevesini çizerken katkı sunmayı kabul eden yazarlarımıza, Gezi Direnişi başlangıcından bu yana çeşitli mecralarda çokça tartışıldığı için artık “Gezi analizi” yapmamayı önerdik. Makalelerin daha çok Gezi sonrası perspektifler gözetilerek yazılmasını rica ettik. Dolayısıyla derlememizin ana çerçevesinin daha çok “Gezi’nin ötesi”ni gözeterek; konuyu sadece Türkiye bağlamında değil, dünya siyasi-sosyal konjonktürü bağlamında, ileriye dönük bir perspektifle tartışılmasının daha uygun olacağını düşündük.
Konferansımıza katılarak yaptıkları sunumları bu çalışmada derlememize izin veren katılımcılarımıza; konferansımızın çeşitli sınırlılıkları sebebiyle eksik kalmış yanlarını da tartışmaya açabileceğimiz konferans-dışı makaleleri ile bu kitaba katkı sunan çok değerli yazarlarımız Fikret Başkaya’ya, İzzettin Önder’e, Kadir Cangızbay’a, Gündüz Vassaf’a, Gün Zileli’ye, Evren Hoşgör’e ve son olarak Aslı Kayhan’a her şeyden önce teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca Dave Hill ve Kostas Skordoulis’in İngilizce makalelerini temiz bir Türkçe ile dilimize kazandıran Hannan Musabaşoğlu’na da çok teşekkür ederiz.
SOMDER olarak bu eseri tüm Gezi direnişçilerine ithaf ediyoruz…
25 Mart 2015
İstanbul
Arka kapak yazıları:
“İnsanlığın ortak iyiliğini ihya etmek için ortak kötülüğün bertaraf edilmesi gerekiyor; aynı anlama gelmek üzere vakitlice kapitalizm belasından kurtulmak gerekiyor. Bunun için de Gezi Direnişi’nin işaret ettiği tarafa bakmak gerekiyor.” –Fikret Başkaya
“Belli bir iktidar perspektifi olmayan, yani devleti ele geçirmeyi ve dönüştürmeyi hedeflemeyen hiç bir direnişin insanı ve doğayı özgürleştirecek radikal bir dönüşümü gerçekleştirmesi mümkün değildir.” –Evren Hoşgör
“Gezi, bir kalkış olarak, toplumda ciddi bir ‘karşı çıkış’ kültürü oluşumuna yol açmıştır. Bu kültürün sönümlendirilmemesi için yaşanan sorunlar karşısında farklı boyutlarda ve farklı ortamlarda –sanal ortam da dâhil olarak– toplumsal kalkış hareketlerinin sürdürülmesi kaçınılmazdır.” –İzzettin Önder
“Gezi Direnişi Türkiye’deki sermaye düzenini bütün olarak sarsan bir sürekliliğe sahip halk hareketi çıkaramadı.” –Cenk Saraçoğlu
“Her şeyden önce, Gezi Direnişi, solda birçok yapı ve aktörü, bu direnişi yeterince öngörememe ve hazırlıksız yakalanma bakımından bir özeleştiriye yöneltmiştir. (…) Geçmişte, gençliğin apolitikliğini gerekçe gösterip bu kesime tepeden ve küçümseyerek bakan yaklaşım büyük ölçüde geçerliliğini yitirmiştir.” –Kemal İnal
“Belirli bir kimliksel aidiyet ve siyasal mensubiyete dayanıyor olmaması sayesindedir ki, ‘Gezi’ süreci herkese eşit derecede ve her şeyiyle tümüyle açık bir kolektif gerçeklik olarak yaşanmıştır: Gezi, en mükemmelinden bir ‘respublica (umumî ve alenî olan şey/varlık)’ deneyimidir.” –Kadir Cangızbay
“Haziran Direnişi’ne dâhil olan siyasi ve toplumsal güçlerin (…) oluşturmaya çalıştıkları toplumsal düzen modelinin örgütlü ve stratejik karşılığının alındığı yer Rojava olmuştur.” –Nuray Sancar
“Gezi İsyanı’nın geleceğe bıraktığı en büyük mesaj, partiler çağının bitişini ilan etmesidir. Gezi katılımcıları, her şeyi kendiliğinden ve kendi başlarına mükemmel bir şekilde örgütleyerek, kendilerini üstten güdecek bir partiye, devrimi ‘yönetecek’ bir partiye hiç de ihtiyaçları olmadığını ortaya koydular.” –Gün Zileli
“Gezi, bir vicdan hareketi. Dünyamızda olup bitenden acı duyduğu için sorumluluk alan. Duyarlılığıyla seferber olan. Toplum mühendisliğini reddeden.” –Gündüz Vassaf
İÇİNDEKİLER
- Perspektifi ve Paradigmayı Değiştirme Zamanı - FİKRET BAŞKAYA
- Neoliberalizmin Krizi Karşısında Sermayenin ‘Yeni’ Ekonomik Tasarımları:
Olanaklar ve Sınırlılıklar - EVREN HOŞGÖR
- Doktrinlerin Gelişmesine Bourdieu Açısından Bakış - İZZETTİN ÖNDER
- Neoliberal ve Yeni Muhafazakâr Kapitalizmin Eğitime Taarruzu:
Marksist Bir Analiz - DAVE HILL
- Haziran 2013 Sonrası Türkiye’de İdeolojiler Alanının Dönüşümü:
Gezi Direnişi’ni Anlamanın Yöntemleri Üzerine Bir Tartışma - CENK SARAÇOĞLU
- Gezi’nin Politik Bakiyesi - KEMAL İNAL
- Gezi’nin Politik Psikolojisi: Psikolojik İzlekler ve İzlenmedikler - ULAŞ BAŞAR GEZGİN
- 21. Yüzyılda Toplumsal Direniş: Sonuçlar ve Olasılıklar - KOSTAS SKORDOULIS
- Gezi: “Yaratandan Ötürü Seven”in Aşk Ettiği Tokat - KADİR CANGIZBAY
- Gezi’den Rojava’ya: Mümkün Başka Bir Dünya - NURAY SANCAR
- Partiler Çağının Sonu - GÜN ZİLELİ
- Yeni İpek Yolu - GÜNDÜZ VASSAF
- Caferağa Dayanışması’na Eleştirel Bir Yaklaşım - ASLI KAYHAN
Bu dijital kitapta daha önce çeşitli mecralarda yer almış bazı yazılarımı bir araya getiriyorum. ... more Bu dijital kitapta daha önce çeşitli mecralarda yer almış bazı yazılarımı bir araya getiriyorum. Teoriden güncele tarihten siyasete uzanan geniş bir yelpazede kendimce kalem oynatmaya çalıştığım metinlerden bir seçki oluşturmaya giriştim.
Uploads
Papers by Gencer Çakır
David GRAEBER
Çeviri: Gencer ÇAKIR
* Bu yazı "Alienation" başlığıyla ilk olarak theanarchistlibrary.org'da yayınlanmıştır.
Söyleşi: Hugo de Camps Mora - Bruno Leipold
Bu söyleşi ilk olarak Jacobin dergisinde "How Karl Marx Became a Communist" başlığıyla yayınlanmıştır.
Çalışmanın maddi ödülleri azalırken bile çalışmaya olan saplantılı bağlılığımızı açıklayan şey nedir? Filozof Jason Read, Mart ayında Verso Books tarafından yayınlanan yeni kitabı The Double Shift: Spinoza and Marx on the Politics of Work'te bu soruya yanıt arıyor.
Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyerek, insanların ve diğer primatların duyguları, zekâları ve sosyal davranışları üzerine önemli çalışmalara imza atmış Hollanda asıllı Amerikalı bir primatolog ve etologdur. Çok yakın bir zaman önce vefat eden Waal, insan ve hayvan arasındaki davranışsal ve duygusal benzerliklere odaklanarak empati, işbirliği, adalet gibi konularda bilime önemli katkılarda bulundu. De Waal'ın Türkçede yayımlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: "İçimizdeki Maymun", "Bonobo ve Ateist", "Köken Ağacı", "Empati Çağı". Aşağıda, Diplo Foundation tarafından 11 Şubat 2021 tarihinde De Waal ile yapılan bir röportajın Türkçe tercümesi yer alıyor.
Aşağıdaki röportaj Jacobin web sitesinden tercüme edildi. Röportajda Shaikh son kitabı Capitalism'de ortaya koyduğu fikirlerinin kısa bir özetini sunuyor.
David GRAEBER
Çeviri: Gencer ÇAKIR
* Bu yazı "Alienation" başlığıyla ilk olarak theanarchistlibrary.org'da yayınlanmıştır.
Söyleşi: Hugo de Camps Mora - Bruno Leipold
Bu söyleşi ilk olarak Jacobin dergisinde "How Karl Marx Became a Communist" başlığıyla yayınlanmıştır.
Çalışmanın maddi ödülleri azalırken bile çalışmaya olan saplantılı bağlılığımızı açıklayan şey nedir? Filozof Jason Read, Mart ayında Verso Books tarafından yayınlanan yeni kitabı The Double Shift: Spinoza and Marx on the Politics of Work'te bu soruya yanıt arıyor.
Frans de Waal, insan ve hayvan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyerek, insanların ve diğer primatların duyguları, zekâları ve sosyal davranışları üzerine önemli çalışmalara imza atmış Hollanda asıllı Amerikalı bir primatolog ve etologdur. Çok yakın bir zaman önce vefat eden Waal, insan ve hayvan arasındaki davranışsal ve duygusal benzerliklere odaklanarak empati, işbirliği, adalet gibi konularda bilime önemli katkılarda bulundu. De Waal'ın Türkçede yayımlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: "İçimizdeki Maymun", "Bonobo ve Ateist", "Köken Ağacı", "Empati Çağı". Aşağıda, Diplo Foundation tarafından 11 Şubat 2021 tarihinde De Waal ile yapılan bir röportajın Türkçe tercümesi yer alıyor.
Aşağıdaki röportaj Jacobin web sitesinden tercüme edildi. Röportajda Shaikh son kitabı Capitalism'de ortaya koyduğu fikirlerinin kısa bir özetini sunuyor.
14.09.2020
Gencer Çakır
14 Eylül Kapital’in yayınlanışının 153. yıldönümü. Bu muazzam eseri okumak, okunmuşsa yeniden ve yeni bir gözle okumak için bir vesile daha. Meta, para, değer nedir, nasıl bir ilişki içindedir? Kapital’i David Harvey’in “koza-kelebek”i, Kojin Karatani’nin “izonomi”si, Maorilerin “hau”su, Roy Bhaskar’ın “gerçekliğin üç katmanı” ile ele almak nasıl bir ufuk açar? Türkiye ekonomisinin krizine Kapital’in kavramlarıyla baktığımızda ne görürüz? Buyurun tartışmaya... Express’in güz sayısından naklen.
Asaf Savaş Akat eserinin uzun “Giriş” bölümünde, adeta bir “manifesto” niteliğinde önemli, hatta “kışkırtıcı” şeyler söylüyor. Yazar Türkiye’de “iktisat ideolojisinin evrimi üstüne bir deneme niteliği ağır basan” bu giriş bölümünde, kapitalizme sancılı geçiş dönemini bitirip olgun bir sanayi toplumuna ulaşmak için Türkiye’de kapitalizm-öncesi kalıntıların temizlenmesinin yolunu göstermeye çalışıyor. Ne var ki yazar, “bizim cenah” diye tarif ettiği kesimle hesaplaşırken farklı bir “kavram seti” kullanıyor. Devlet ve sınıflar arasındaki organik ilişki bütünüyle analizin dışında bırakılıp, daha çok devlet-sivil toplum dikotomisi üzerinden bir değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme yazımızda, yazarla tartışırken şöyle bir hat izlemeyi tercih ediyoruz: İlk önce yazarın temel görüş ve kaygılarını göstermeye, sonra da bu görüşler üzerinde belli başlı noktalarda, konunun kavranış biçimine karşı eleştirilerimizi sıralamaya çalışacağız.
Bu yazıda, derlemeyi oluşturan on altı makaleye dair ayrıntılı bir değerlendirme yapmak yerine, kitabın giriş kısmında yer alan çerçeve yazıdaki metodolojik yaklaşıma dair bir değerlendirmede bulunulmuş; ardından da önemli olduğuna inandığımız birkaç makaleye ilişkin bir tanıtım yapılmıştır.
***
Not: Bu yazı 'Çalışma ve Toplum' dergisinin 2017/1 tarihli 52'nci sayısında yayımlanmıştır. A. Brown'ın Dipnot Yayınları'ndan çıkan kitabı ("Marx’ta Toplumsal Cinsiyet ve Aile", çev. Gamze Rastgeldi,
Dipnot Yayınları, Ankara, 2016) üzerine bir tanıtım/değerlendirme yazısıdır.
Not: Bu söyleşi, Mesele Dergisi'nin Ocak 2016 tarihli 109'uncu sayısında yayınlanmıştır.
“Tartışma Atölyesi”
(İlk seminer tarihi: 6 Kasım 2015)
Program
1. İzzettin Önder / Türkiye ekonomisi üzerine tartışma
6 Kasım 2015 Cuma, saat 19:00
2. Namık Sinan Turan / Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de siyaset geleneği
27 Kasım Cuma, saat 19:00
3. Erhan Keleşoğlu / Türkiye’de ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler
17 Aralık Perşembe, saat 19:00
4. Mehmet Türkay / Küreselleşme koşullarında kalkınma sorunları
15 Ocak Cuma, saat 19:00
5. Ester Biton / Ekonomik davranışlarımızı anlamak, İktisat Psikolojisi
12 Şubat Cuma, saat 19:00
6. Aynur Soydan / Türkiye’de kadın çalışmaları
11 Mart Cuma, saat 19:00
7. Gencer Çakır / Kriz, işsizlik ve kadın emeği
8 Nisan Cuma, saat 19:00
8. Beyza Üstün / Türkiye’de ekolojik mücadeleler
13 Mayıs Cuma, saat 19:00
9. İzzettin Önder / Genel Değerlendirme Toplantısı
27 Mayıs Cuma, saat 19:00
Yer: SOMDER Dernek Merkezi
Adres: Rasim Paşa Mah., Karakolhane Cad., Güneşli Apartmanı, No: 7/2, Kadıköy/İstanbul
İletişim: 0505 380 53 53 - 0533 485 09 59
4 Mayıs, Cuma
9:30 – 10:00 Kayıt Sempozyum Kayıt Masası
10:00 – 10:30 Açılış Konuşması
Oturum 1
10:30-12:15 Türkiye’de Devlet ve Rejim Tartışmaları Salon A
– Ulaş Karadağ / Otoriterleşmeyi Yeniden Düşünmek: Sınıf Mücadelesi, Güçlü Devlet ve Neoliberalizm
– Fatih Yaşlı / Dönüşümü Anlamak: Türkiye’de Rejim Tartışmaları
– Mustafa Bayram Mısır / Kapitalist Devlet Kuramlarının Sınırları: Türkiye’deki Anayasa Tartışmaları Örneği
– Melih Yeşilbağ / AKP’yi Yerli Yerine Oturtmak: Kuramsal Bir Bilanço
Oturum 2
13:15-15:15 Marx, Sermaye ve Emek Salon A
– Ahmet Haşim Köse / Toplumsal Sınıflar ve Türkiye’de Neo-Liberal Yoksulluk Rejimi, 2002-2011
– Muammer Kaymak / Marx ve Kapitalizmin Kökenleri
– Gencer Çakır / Marx’ın Sermaye Kavrayışı Üzerine Bir Değerlendirme
– Ahmet Önder / Geleneksel Kitle İletişim Araçlarından Sosyal Medyaya; Değişen Ne ve Kullanıcı Emeği Değer Yaratır mı?
– Ahsen Akdal / Değer Teorisi, Yaşam ve Ölüm: Kaza Sigortası Neyi Metalaştırır?
Oturum 3
15:30-17:15 Bilinç, Yabancılaşma ve Özgürlük Salon A
– Hilmi Uysal, H. Tuğrul Atasoy, Uğur Bilge / İnsan İşgücünün Artı Değer Üretme Yeteneğinin Biyolojik Kökeni Üzerine Bir Deneme
– Esra Aras / Söylemden Eyleme Özgürlük Anlayışı: Tarihsellik ve Toplumsallık Sorunsalı
– Yalçın Göymen / 1844 El Yazmaları’na Karşı Devrim
– Ekrem Saltık / Karl Marx Düşüncesinde Toplumsal Hafıza ve Bellek Meselesi
Oturum 4
17:30-19:15 Türkiye’de Marksizm ve Devrim Salon A
– Kenan Kalyon / Art Sıralı Bir İlişki Olarak Siyasal ve Toplumsal Devrim Tartışmaları
– Aydın Çubukçu / Devrimci Bir Felsefe: Diyalektik Materyalizm
– Sungur Savran / Bir Leninist olarak Marx
– Metin Çulhaoğlu / Marksizm ve Devrim: Dünden Bugüne Değişen ve Değişmeyen
5 Mayıs, Cumartesi
Oturum 5
10:30-12:15 Marksizm ve Mekan: Türkiye’de Kentleşme Salon A
– Fuat Ercan / Marx’ın Üçlü Formülü Artı Bir (ücret) ve Artı Bir (vergi) Üzerinden Kentsel Dönüşüm ve Kentsel Mücadele
– Mustafa Kemal Bayırbağ / Türkiye’de Kentsel Kriz: Kentselleşmenin ve Kentsel Politikaların Açmazları
– Sezen Çilengir / Erken Cumhuriyetin Küçük İşçi Kentinde Fabrika-Mekan Örüntüleri: Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası Deneyimi
– Soner Kavuncuoğlu / Karl Marx’ın “Toprak-Madde-Toprak-Sermaye” Kavramsallaştırması Çerçevesinde Büyükşehir Kanunu
Oturum 6
10:30-12:15 Neoliberal Emek Rejimleri: Yıkım ve Direniş Salon B
– Yener Erköse / Basit Denetim Yeniden: Tatil Köyleri Çalışanlarının Denetlenmesi
– Ebru Işıklı / İşte Yoğunlaşmanın Yeni Biçimleri
– Baran Gürsel / Kapitalist Üretim İlişkilerinin Güncel Biçimlerinde Sınıfın Ruhsallığı: Dönüşümler ve Sınıf Oluşumuna Yönelik Potansiyeller
– Ahmet Gire / Fabrika-Bilgisayarlardan Uzun Mesai Saatlerine: Yazılım ve Marx
Oturum 7
13:15-15:15 Türkiye İşçi Sınıfının Görünümleri Salon A
– İrfan Kaygısız, Meryem Kurtulmuş ve Kurtar Tanyılmaz / Türkiye İşçi Sınıfının Maddi Varlığı ve Değişen Yapısı
– Erkan Aydoğanoğlu / Fabrikada Emek Denetimi
– Deniz Pelek / Kır Proletaryası ve Köylü Arasında Mevsimlik İşçiler
– Serkan Öngel / Sendikal Mücadele ve Sınıf Bilinci: Metal Sektörü Örneği
Oturum 8
13:15-15:15 Marksizm ve Kültür-Sanat Salon B
– Gonca Girgin / Sanata Müdahale Biçimi Olarak Patronaj: İKSV Örneği
– Ali Özgür Özkarcı / Marksizm ve Türk Edebiyatı
– Ömer Furkan Özdemir / Sovyetler Birliği’nde Bilimkurgu ve “Geleceğin Toplumu” Üzerine Tahayyüller
– Yağız Ay / Marksist Edebiyat Eleştirisi ve “Kültür” Meselesi
– Çağdaş Gökbel / Bir Popüler Kültür Masalı: Narcos Dizisine Eleştirel Bir Bakış
Oturum 9
15:30-17:15 Ekolojik Yıkıma Marksist Bakış Salon A
– Aykut Çoban / Türkiye’de Ekolojik Muhalefetin Güncel Sorunları Bakımından Marksizmin İmkanları
– Ecehan Balta / Ekofeminist Bir Marksizm Mümkün mü?
– Sina Güneş / İnsan Merkezlilikten Sınıf Merkezliliğe: Eko-kıyım ve 6. Kitlesel Yok Oluşa Doğru
– Özcan Evrensel / Tohumların Metalaşma Biçimleri: Teorik Bir Çerçeve
Oturum 10
15:30-17:15 Diyalektik ve Yöntem Tartışmaları-1 Salon B
– Atilla Güney / İmgelemsiz Bir Diyalektik Üzerinden Toplumsal Gerçeklik-Kavram İlişkisi Üzerine Değinmeler
– Vedat Ulvi Aslan / “Marx’ın Yöntemi” Üzerine Tartışılabilir mi?
– Cafer Güler / Teorik Bilimsel Genelleme (Kavram) ile Ampirik, Tümevarımsal Genelleme Farkı
Oturum 11
17:30-19:15 Demokrasi ve Otoriterlik Tartışmaları Salon A
– Yücel Demirer / Türkiye’de Güncel Otoriterliğin Simgesel İnşası
– Sevinç Doğan / Otoriter Rejimler, Kitle Siyaseti ve Kadınlar
– Göksal Caner Malatya / Japon Marksizmi ve Demokrasi Tartışmaları
– İbrahim Karataş / Kırk Katır mı Kırk Satır mı: Mizah ve Vicdan
Oturum 12
17:30-19:15 Marksizm ve Çağdaş Teoriler Salon B
– Mustafa Kemal Coşkun / Marksizm, Post-Marksizm ve Toplumsal Hareketler
– Deniz Hakyemez / Kültür Savaşları: Marksizm’e Karşı “Solcu” Sosyal Bilimcilik
– Hakan Şahin / Sınıftan ve Praksisten Arındırılmış Bir Marksizm: Yeni Diyalektik veya Japon Marksizmi
6 Mayıs, Pazar
Oturum 13
10:30-12:15 Emperyalizm ve Uluslararası Siyaset Salon A
– Saygun Gökarıksel / Devrimin Sonu ve Eleştirel Marksizm: Kapitalist Demokrasisizleştirme ve Sosyalizm Sonrası Doğu Avrupa’da Milliyetçi Popülizm
– Hakan Güneş / 21. Yüzyılda Hegemonya Mücadelelerine Ortadoğu’dan Bakmak
– Atakan Çiftçi / Katalan Bağımsızlık Mücadelesinde Sınıflar
– Hüseyin Sinan Güler, Ekin Deniz Hoş, İsmail Furkan Narlı / Marksizmin Uluslararası İlişkilere Katkısı: Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı
Oturum 14
10:30-12:15 Marksizm ve Hukuk Salon B
– Şeyma Sağdıç / Roma’dan Sosyalist Topluma: Hukuki Biçimler Miras Alınır Mı?
– Yiğit Beşlioğlu / 21. Yüzyılda Marksist Hukuk Teorisinin Güncelliği
– Barkın Asal / Marksistler Neden Anayasa Tartışır?
– Murat Öngel / “Anayasa’nın Eksiksiz, Tastamam Uygulanması”: Türkiye İşçi Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’nde Açtığı İptal Davaları (1963 – 1971)
Oturum 15
13:15-15:15 Kapitalizm ve Kriz Salon A
– Murat Birdal / Küresel Ekonomide Kriz ve Dönüşüm
– Alp Altınörs / Kapitalizmin Varoluşsal Krizi
– Anıl Aba / Göreli Kar Oranları Doğrudan Yabancı Yatırımları Etkiliyor mu?
– Mehmet Fahrettin Biçici / Asli Birikim, Borçlandırılma Rejimi ve Dönüşen Sosyal Refah Devleti
– Sinan Araman / Sermaye Birikimi, Kriz ve Teknolojik Gelişme Bağlamında 4. Sanayi Devrimi
Oturum 16
13:15-15:15 Orta Sınıf Tartışmaları ve Proleterleşme Salon B
– Kasım Akbaş / Avukatlık Mesleğinin Ekonomi Politiği
– Selin Pelek / Prekarya: Marksist Bir Kavram mı?
– Şafak Sağlam / Beyaz Yakalıların Sınıfsal Pozisyonu: Beyaz Yakalı Manifaktürü
– Arif Koşar / Erik Olin Wright’ın Sınıf Analizinin Eleştirisi
Oturum 17
15:30-17:15 Marksizm ve Tarih Salon A
– Taner Timur / Osmanlı Toplumsal Düzenine Bugünden Bakmak
– Erdem Çevik / Tarihcilik ve Tarihyazımında Marksist Yaklaşımlar
– Hasan Ateş / Osmanlı Tarihyazımının Eleştrisi
– Eyüp Eser / Marx– Engels ve Kapitalizm Öncesi Toplumlar: Bir Giriş
Oturum 18
15:30-17:15 Grundrisse’den Kapital’e Patikalar Salon B
– Melda Yaman / Antik Çağlardan Geleceğin Toplumuna: “Kayıp” Serbest Zamanın Peşinde
– Özgür Öztürk / Marx ve Geleceğin Toplumu
– Özgür Narin / Kapital’in Sınırları ve Kapitalizmin Sınırları
Oturum 19
17:30-19:15 Marksizm ve Toplumsal Cinsiyet Salon A
– Sibel Özbudun / Marksizm ve Kadınların Kurtuluşu
– Aynur Özuğurlu / %99’un Feminizmi ve Sınıf Mücadelesi
– Sevda Karaca / Marksizme “Cinsiyet” Anahtarıyla Bakmak: Marksist Kaynaklar, Kadınların Kurtuluşu Mücadelesinde Hangi Kapıları Nasıl Açıyor?
– Ebru Pektaş / Toplumsal Cinsiyet Prizmasından Kültür: Türkiye Örneği
Oturum 20
17:30-19:15 Diyalektik ve Yöntem Tartışmaları-2 Salon B
– Alper Öztaş / Diyalektiğin Kategorileri
– Umut Soydaş / Sermayenin Kötü-Sonsuzluğu
– Güneş Gümüş / Yapı-Özne Diyalektiği: Marksizmde Determinizm Tartışması
– Ersin Vedat Elgür / Diyalektiğin diyalektiği
Özet
Ücretler sermaye birikiminin dinamiğine, yedek işgücü ordusunun genişliğine ya da darlığına ve yanı sıra sendikal örgütlülüğün düzeyine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu çalışma Türkiye’de 1980 sonrası dönemde ücretlerin gelişimini ve bunun nedenlerini konu ediniyor. Kapitalist gelişme süreci içinde konu teorik-tarihsel bir çerçevede ele alındı. 1980 dönemeciyle birlikte Türkiye’de dışa dönük sermaye birikimi stratejisine bağlı olarak emek-sermaye-devlet üçlüsü arasındaki ilişkinin değişimi ve dönüşümüne vurgu yapıldı. Ücretlerin gelişme seyri bu genel bağlam içinde incelendi.
Abstract
Wages are varied by depending mainly on the dynamics of capital accumulation, expanse or narrowness in reserve army of labour, and the level of unionisation. This study is about the development of wages in Turkish economy after 1980 period. The case was constructed and examined in theoretical-historical perspective. Depending on the strategy of outbound capital accumulation after 1980 period, triple relation among labour-capital-state has been changed and transformed. The development of wages has been examined in that general context.
14 Haziran 2014 tarihinde, Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), Gezi Direnişi’nin birinci yılı vesilesiyle uluslararası bir konferans düzenledi. “Direnişin 1. Yılında Gezi, Toplum ve Bilim” adını taşıyan bu konferans Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda iki oturum şeklinde yapıldı. Konferansın ilk oturumunda Kemal İnal “Gezi’nin Politik Bakiyesi: Soldaki Etkileri”; Kostas Skordoulis “21. Yüzyılda Toplumsal Direniş: Sonuçlar ve Olasılıklar”; Ulaş Başar Gezgin “Gezi ve Politik Psikoloji” ve gazeteci-yazar Nuray Sancar ise “Direnişin Öncesinde ve Sonrasında Toplumsal Mücadeleler” başlıklarını taşıyan konuları tartışmaya açtılar.
İkinci oturumda Ufuk Özcan “Gezi Direnişi’nin Sosyal Bilimlere Yansımaları”; Dave Hill “Gezi ve Neoliberalizm ile Yeni Muhafazakârlığa Karşı Küresel Direniş” ve Cenk Saraçoğlu ise “Gezi Direnişi’ni Anlamanın Yöntemleri Üzerine Bir Tartışma” başlıklı sunumlarını yaparak Gezi Direnişi’nin tarihsel, toplumsal ve siyasal önemini farklı yönleriyle tartışmaya açtılar.
Hegel, Hukuk Felsefesi’ne yazdığı önsözde, “Minerva’nın baykuşu yalnızca akşam karanlığı çökünce kanatlarını çırpıyor,” der. Bu metaforla Hegel, tarihi olayların ancak tarihi önemlerini yitirdikleri zaman anlaşılabileceklerine gönderme yapar. İşte Gezi, bu türden bir “tarihi olay”dı ve biz bu “tarihi olay”ın ancak Minerva’nın baykuşunun kanatlarını çırptığı zaman anlaşılabileceğini düşünüyoruz.
Toplumsal tarihimizin en önemli “olay”larından biri olarak kabul edilen Gezi Direnişi’nin farklı sosyal bilim disiplinleri ile birlikte sosyologlar tarafından tartışılmasını amaçlayan bu konferansın, daha geniş toplumsal kesimlere ulaşabilmesi ve yeni tartışmalara vesile olması amacıyla kitaplaştırılmasının anlamlı olacağına inanıyoruz.
Kitabın ana çerçevesini çizerken katkı sunmayı kabul eden yazarlarımıza, Gezi Direnişi başlangıcından bu yana çeşitli mecralarda çokça tartışıldığı için artık “Gezi analizi” yapmamayı önerdik. Makalelerin daha çok Gezi sonrası perspektifler gözetilerek yazılmasını rica ettik. Dolayısıyla derlememizin ana çerçevesinin daha çok “Gezi’nin ötesi”ni gözeterek; konuyu sadece Türkiye bağlamında değil, dünya siyasi-sosyal konjonktürü bağlamında, ileriye dönük bir perspektifle tartışılmasının daha uygun olacağını düşündük.
Konferansımıza katılarak yaptıkları sunumları bu çalışmada derlememize izin veren katılımcılarımıza; konferansımızın çeşitli sınırlılıkları sebebiyle eksik kalmış yanlarını da tartışmaya açabileceğimiz konferans-dışı makaleleri ile bu kitaba katkı sunan çok değerli yazarlarımız Fikret Başkaya’ya, İzzettin Önder’e, Kadir Cangızbay’a, Gündüz Vassaf’a, Gün Zileli’ye, Evren Hoşgör’e ve son olarak Aslı Kayhan’a her şeyden önce teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca Dave Hill ve Kostas Skordoulis’in İngilizce makalelerini temiz bir Türkçe ile dilimize kazandıran Hannan Musabaşoğlu’na da çok teşekkür ederiz.
SOMDER olarak bu eseri tüm Gezi direnişçilerine ithaf ediyoruz…
25 Mart 2015
İstanbul
Arka kapak yazıları:
“İnsanlığın ortak iyiliğini ihya etmek için ortak kötülüğün bertaraf edilmesi gerekiyor; aynı anlama gelmek üzere vakitlice kapitalizm belasından kurtulmak gerekiyor. Bunun için de Gezi Direnişi’nin işaret ettiği tarafa bakmak gerekiyor.” –Fikret Başkaya
“Belli bir iktidar perspektifi olmayan, yani devleti ele geçirmeyi ve dönüştürmeyi hedeflemeyen hiç bir direnişin insanı ve doğayı özgürleştirecek radikal bir dönüşümü gerçekleştirmesi mümkün değildir.” –Evren Hoşgör
“Gezi, bir kalkış olarak, toplumda ciddi bir ‘karşı çıkış’ kültürü oluşumuna yol açmıştır. Bu kültürün sönümlendirilmemesi için yaşanan sorunlar karşısında farklı boyutlarda ve farklı ortamlarda –sanal ortam da dâhil olarak– toplumsal kalkış hareketlerinin sürdürülmesi kaçınılmazdır.” –İzzettin Önder
“Gezi Direnişi Türkiye’deki sermaye düzenini bütün olarak sarsan bir sürekliliğe sahip halk hareketi çıkaramadı.” –Cenk Saraçoğlu
“Her şeyden önce, Gezi Direnişi, solda birçok yapı ve aktörü, bu direnişi yeterince öngörememe ve hazırlıksız yakalanma bakımından bir özeleştiriye yöneltmiştir. (…) Geçmişte, gençliğin apolitikliğini gerekçe gösterip bu kesime tepeden ve küçümseyerek bakan yaklaşım büyük ölçüde geçerliliğini yitirmiştir.” –Kemal İnal
“Belirli bir kimliksel aidiyet ve siyasal mensubiyete dayanıyor olmaması sayesindedir ki, ‘Gezi’ süreci herkese eşit derecede ve her şeyiyle tümüyle açık bir kolektif gerçeklik olarak yaşanmıştır: Gezi, en mükemmelinden bir ‘respublica (umumî ve alenî olan şey/varlık)’ deneyimidir.” –Kadir Cangızbay
“Haziran Direnişi’ne dâhil olan siyasi ve toplumsal güçlerin (…) oluşturmaya çalıştıkları toplumsal düzen modelinin örgütlü ve stratejik karşılığının alındığı yer Rojava olmuştur.” –Nuray Sancar
“Gezi İsyanı’nın geleceğe bıraktığı en büyük mesaj, partiler çağının bitişini ilan etmesidir. Gezi katılımcıları, her şeyi kendiliğinden ve kendi başlarına mükemmel bir şekilde örgütleyerek, kendilerini üstten güdecek bir partiye, devrimi ‘yönetecek’ bir partiye hiç de ihtiyaçları olmadığını ortaya koydular.” –Gün Zileli
“Gezi, bir vicdan hareketi. Dünyamızda olup bitenden acı duyduğu için sorumluluk alan. Duyarlılığıyla seferber olan. Toplum mühendisliğini reddeden.” –Gündüz Vassaf
İÇİNDEKİLER
- Perspektifi ve Paradigmayı Değiştirme Zamanı - FİKRET BAŞKAYA
- Neoliberalizmin Krizi Karşısında Sermayenin ‘Yeni’ Ekonomik Tasarımları:
Olanaklar ve Sınırlılıklar - EVREN HOŞGÖR
- Doktrinlerin Gelişmesine Bourdieu Açısından Bakış - İZZETTİN ÖNDER
- Neoliberal ve Yeni Muhafazakâr Kapitalizmin Eğitime Taarruzu:
Marksist Bir Analiz - DAVE HILL
- Haziran 2013 Sonrası Türkiye’de İdeolojiler Alanının Dönüşümü:
Gezi Direnişi’ni Anlamanın Yöntemleri Üzerine Bir Tartışma - CENK SARAÇOĞLU
- Gezi’nin Politik Bakiyesi - KEMAL İNAL
- Gezi’nin Politik Psikolojisi: Psikolojik İzlekler ve İzlenmedikler - ULAŞ BAŞAR GEZGİN
- 21. Yüzyılda Toplumsal Direniş: Sonuçlar ve Olasılıklar - KOSTAS SKORDOULIS
- Gezi: “Yaratandan Ötürü Seven”in Aşk Ettiği Tokat - KADİR CANGIZBAY
- Gezi’den Rojava’ya: Mümkün Başka Bir Dünya - NURAY SANCAR
- Partiler Çağının Sonu - GÜN ZİLELİ
- Yeni İpek Yolu - GÜNDÜZ VASSAF
- Caferağa Dayanışması’na Eleştirel Bir Yaklaşım - ASLI KAYHAN