İnsan izlediklerinin ve gördüklerinin bir ürünüdür. Yirmibirinci yüzyılda sosyolojik gözlem, tasa... more İnsan izlediklerinin ve gördüklerinin bir ürünüdür. Yirmibirinci yüzyılda sosyolojik gözlem, tasavvur yaparken bu izlenenler ve görülenler önemli bir yer tutsa gerek. Popüler kültürde özellikle Netflix gibi hızlı tüketim dizi ve film yayınlayan şirketler ortaya çıktı. Tv sektörü gelenekselleşirken YouTube, yeni arayışlar içinde olan genç kitlelerin özgün, bağımsız ve kişisel içerikler üretmesine zemin hazırladı. Dizi/film sektöründe fantastik sinema evreni parlak dönemlerini yaşıyor. Benim ise bahsedeceğim bir anlamda fantastik eser 2011 yapımı bir anime olan Gosick. Bones’un 2011 yapımı Gosick animesi gotik öğeleri sonuna kadar kullanır. Terkedilmiş Manastır (Sineğin Başı gibi), ıssız şato ve kaleler, bolca hayalet hikayesi ve kehanetlere yer verir. Ancak animede eksik olan gotik romandaki ciddi toplumsal eleştirileri yok saymasıdır. Gotik formun içini boşaltarak bir din-bilim karşıtlığına indirgemesidir.
Türkiye’de İslami mizah dediğimiz zaman karşımıza hatırı sayılır üç dört dergiden daha öteye bir ... more Türkiye’de İslami mizah dediğimiz zaman karşımıza hatırı sayılır üç dört dergiden daha öteye bir yayın olmadığı görülmektedir. Geçmişe baktığımız zaman İslami olarak nitelendirilebilecek muhtelif yayınlar bulunmakta idi. Özellikle bu dergiler arasında Cıngar, Ustura gibi dergilerin İslami mizahı temsil eder nitelikte olduğu görülecektir. Günümüzde ise İslamî olma özelliği taşıyan sınırlı sayıda karikatür dergisi olduğu görülecektir. Bu yayınlardan şahsımın ele alacağı dergi Cafcaf dergisi olacaktır.
Bu yazıda, Pera Müzesi'nin 2013 yılı 29 Ekim haftasında sunduğu "Düşler, Gerçekler, İmgeler: Mode... more Bu yazıda, Pera Müzesi'nin 2013 yılı 29 Ekim haftasında sunduğu "Düşler, Gerçekler, İmgeler: Modern Türk Resminde Cumhuriyet İmgesi" konulu serginin kültürel bellek kavramı gözlüğünde bir değerlendirmesi yapılacaktır. Öncelikle Bourdieu'nün kültürel hafıza çalışmalarına işlerlik kazandıran habitus-alan-sermaye kavramlarının üzerinde durulacak sonrasında ise bir hafıza mekânı olarak müzelerde gösterilen hatırlama ve unutuşun simgeleri resimlerin üzerinde durulacaktır. Hafıza, anlamlandırılış biçimi itibariyle salt geçmişle ilişkilendirilen bir şey olarak değil geçmişin günümüz üzerinden okunmasının ve yeniden inşa edilişinin bir göstergesidir. Bu anlamda hafıza çalışmalarının bu denli önem kazanması 90’larda ortaya çıkan kimlik krizlerinin bir sonucu olarak görülebilir. Hafıza her şeyden önce bireyin geçmişle kurduğu bağ ile ve bireyin geçmişte kendisini nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Hafızanın kayboluşu ise bireyin geçmişte oluşturduğu benliğini bir bakıma kimliğini kaybetmesine tekabül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yıl dönümüne atfen gerçekleştirilen sergide kültürel hafızaya dair hatırlayış ve unutuşlara rastlamak mümkündür. Bu yazıda, modern Türk resminde oluşturulan cumhuriyet imgesinin resmi tarih anlatısının izinden takibi yapılacak ve hatırlama, unutma, yeniden inşa etme pratikleri bağlamında incelenecektir.
İnsan izlediklerinin ve gördüklerinin bir ürünüdür. Yirmibirinci yüzyılda sosyolojik gözlem, tasa... more İnsan izlediklerinin ve gördüklerinin bir ürünüdür. Yirmibirinci yüzyılda sosyolojik gözlem, tasavvur yaparken bu izlenenler ve görülenler önemli bir yer tutsa gerek. Popüler kültürde özellikle Netflix gibi hızlı tüketim dizi ve film yayınlayan şirketler ortaya çıktı. Tv sektörü gelenekselleşirken YouTube, yeni arayışlar içinde olan genç kitlelerin özgün, bağımsız ve kişisel içerikler üretmesine zemin hazırladı. Dizi/film sektöründe fantastik sinema evreni parlak dönemlerini yaşıyor. Benim ise bahsedeceğim bir anlamda fantastik eser 2011 yapımı bir anime olan Gosick. Bones’un 2011 yapımı Gosick animesi gotik öğeleri sonuna kadar kullanır. Terkedilmiş Manastır (Sineğin Başı gibi), ıssız şato ve kaleler, bolca hayalet hikayesi ve kehanetlere yer verir. Ancak animede eksik olan gotik romandaki ciddi toplumsal eleştirileri yok saymasıdır. Gotik formun içini boşaltarak bir din-bilim karşıtlığına indirgemesidir.
Türkiye’de İslami mizah dediğimiz zaman karşımıza hatırı sayılır üç dört dergiden daha öteye bir ... more Türkiye’de İslami mizah dediğimiz zaman karşımıza hatırı sayılır üç dört dergiden daha öteye bir yayın olmadığı görülmektedir. Geçmişe baktığımız zaman İslami olarak nitelendirilebilecek muhtelif yayınlar bulunmakta idi. Özellikle bu dergiler arasında Cıngar, Ustura gibi dergilerin İslami mizahı temsil eder nitelikte olduğu görülecektir. Günümüzde ise İslamî olma özelliği taşıyan sınırlı sayıda karikatür dergisi olduğu görülecektir. Bu yayınlardan şahsımın ele alacağı dergi Cafcaf dergisi olacaktır.
Bu yazıda, Pera Müzesi'nin 2013 yılı 29 Ekim haftasında sunduğu "Düşler, Gerçekler, İmgeler: Mode... more Bu yazıda, Pera Müzesi'nin 2013 yılı 29 Ekim haftasında sunduğu "Düşler, Gerçekler, İmgeler: Modern Türk Resminde Cumhuriyet İmgesi" konulu serginin kültürel bellek kavramı gözlüğünde bir değerlendirmesi yapılacaktır. Öncelikle Bourdieu'nün kültürel hafıza çalışmalarına işlerlik kazandıran habitus-alan-sermaye kavramlarının üzerinde durulacak sonrasında ise bir hafıza mekânı olarak müzelerde gösterilen hatırlama ve unutuşun simgeleri resimlerin üzerinde durulacaktır. Hafıza, anlamlandırılış biçimi itibariyle salt geçmişle ilişkilendirilen bir şey olarak değil geçmişin günümüz üzerinden okunmasının ve yeniden inşa edilişinin bir göstergesidir. Bu anlamda hafıza çalışmalarının bu denli önem kazanması 90’larda ortaya çıkan kimlik krizlerinin bir sonucu olarak görülebilir. Hafıza her şeyden önce bireyin geçmişle kurduğu bağ ile ve bireyin geçmişte kendisini nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Hafızanın kayboluşu ise bireyin geçmişte oluşturduğu benliğini bir bakıma kimliğini kaybetmesine tekabül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yıl dönümüne atfen gerçekleştirilen sergide kültürel hafızaya dair hatırlayış ve unutuşlara rastlamak mümkündür. Bu yazıda, modern Türk resminde oluşturulan cumhuriyet imgesinin resmi tarih anlatısının izinden takibi yapılacak ve hatırlama, unutma, yeniden inşa etme pratikleri bağlamında incelenecektir.
Uploads
Papers by ayşegül er
Hafıza, anlamlandırılış biçimi itibariyle salt geçmişle ilişkilendirilen bir şey olarak değil geçmişin günümüz üzerinden okunmasının ve yeniden inşa edilişinin bir göstergesidir. Bu anlamda hafıza çalışmalarının bu denli önem kazanması 90’larda ortaya çıkan kimlik krizlerinin bir sonucu olarak görülebilir. Hafıza her şeyden önce bireyin geçmişle kurduğu bağ ile ve bireyin geçmişte kendisini nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Hafızanın kayboluşu ise bireyin geçmişte oluşturduğu benliğini bir bakıma kimliğini kaybetmesine tekabül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yıl dönümüne atfen gerçekleştirilen sergide kültürel hafızaya dair hatırlayış ve unutuşlara rastlamak mümkündür. Bu yazıda, modern Türk resminde oluşturulan cumhuriyet imgesinin resmi tarih anlatısının izinden takibi yapılacak ve hatırlama, unutma, yeniden inşa etme pratikleri bağlamında incelenecektir.
Hafıza, anlamlandırılış biçimi itibariyle salt geçmişle ilişkilendirilen bir şey olarak değil geçmişin günümüz üzerinden okunmasının ve yeniden inşa edilişinin bir göstergesidir. Bu anlamda hafıza çalışmalarının bu denli önem kazanması 90’larda ortaya çıkan kimlik krizlerinin bir sonucu olarak görülebilir. Hafıza her şeyden önce bireyin geçmişle kurduğu bağ ile ve bireyin geçmişte kendisini nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Hafızanın kayboluşu ise bireyin geçmişte oluşturduğu benliğini bir bakıma kimliğini kaybetmesine tekabül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yıl dönümüne atfen gerçekleştirilen sergide kültürel hafızaya dair hatırlayış ve unutuşlara rastlamak mümkündür. Bu yazıda, modern Türk resminde oluşturulan cumhuriyet imgesinin resmi tarih anlatısının izinden takibi yapılacak ve hatırlama, unutma, yeniden inşa etme pratikleri bağlamında incelenecektir.