Book Reviews by Tuba Cameli

Her kitap en az bir hikâye; her hikâye birkaç kitaba konu olacak kadar olay, kişi ve anı içerir. ... more Her kitap en az bir hikâye; her hikâye birkaç kitaba konu olacak kadar olay, kişi ve anı içerir. Elinizdeki bu kitap; 8 bin yıllık bir hikâye olan ve yüz binlerce hikâyeye, uygarlıklara kaynaklık eden “İhtişamlı Antakya”nın hikâyesidir... Yüzyıllardır Antakya’da mobilyacılar; geçmişteki kültür ve uygarlıklardan günümüze ulaşan ve bugünden geleceğe aktarılacak, insanlığın ortak mirasına ait binlerce yıllık motif ve formları tutkuyla mobilyaya nakşeder. İşte, yüzyıllardır ahşaba nakşedilen bu
sevgi ve emek; dünden bugüne uzanan muazzam kültürel birikimi oluşturan Antakya Mobilyası’nın hikâyesidir. Kitabın ilk bölümü; Antakya’nın tarihini ve özgün söyleşilerle mobilya tarihini anlatırken, ikinci bölüm kenti çevreleyen yerleşkelerden derlenen motiflerin anlamlarına, hikâyelerine yoğunlaşıyor; son bölüm ise Antakya Mobilyası’na ve öncü koleksiyonlarına
ayrılıyor. Leonardo da Vinci yüzyıllar öncesinden şöyle sesleniyordu insanlığa: “Ey değerler arayan insan; doğanın meydana getirdiği biçimleri oldukları gibi tanımak, kabullenmekle yetinme… Kendi halinde beliren biçimlerin kökünü araştır.” Bir yanıyla bu yayın, bu seslenişe yanıt verme çabasındadır. Varlığını, künyesinde yer alan isimlerin ötesinde
hikâyesini sere serpe paylaşıveren Antakya’ya ve onu sarıp sarmalayan kültür bulutuna borçludur. Antakya’nın ara sokakları buna şahittir…
Bezemenin en temel unsuru olan motifler ve anlamları elinizdeki kitabın ana
malzemesini oluşturur. “Bir simgenin (motifin) tarihi ise tutkulu bir incelemedir ve öte yandan da kültürel olarak zorunludur, çünkü bu inceleme kültür felsefesi denilen konunun temeli anlamına gelir. İmgeler, ilk örnekler, simgeler çeşitli şekillerde yaşanmış ve değerlendirilmiştir; bu çok sayıda güncelleştirmelerin ürünleri, büyük çapta ‘kültürel tarzları’ meydana getirir.” (Mircea Eliade) Antakya’yı ve çevresindeki kültürü, bu kültürün mobilyaya etkisini araştırmak, motiflerin ve simgelerin tarihine yapılan bir yolculuktur aynı zamanda. Söz konusu kültürel tarzlar, her güncellenmesinde bir yandan sürekliliği sağlar, öte yandan da evrenselliğe kapı açar. Sonuç olarak açık kültürleri koruyan, imgelerin ve simgelerin varlığıdır. Bu açıdan bakıldığında Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona çalışması
kültürel korumacı tutumun, devamlılığın devamlılığın ve sonraki kuşaklara kök zenginliğin aktarılma çabasının bir ürünüdür.
Books by Tuba Cameli
Bu çalışma kapsamında, Ağustos 2007’de görüşme yaptığım 65 kaynak kişiye ve odak görüşmelere katı... more Bu çalışma kapsamında, Ağustos 2007’de görüşme yaptığım 65 kaynak kişiye ve odak görüşmelere katılan diğer kaynak kişilere bilgi, deneyim ve öngörülerini benimle paylaştıkları için müteşekkirim. Elinizdeki bu kitap onların tanıklıkları ile kaleme alınmıştır. Bu kitap kız çocukların ilköğretime erişimlerinin sağlanmasına yönelik yereldeki uygulamalara katkı sunan kurum, kuruluş ve kişilerin sergiledikleri başarının kısa ve hızlı bir özeti olarak değerlendirilmelidir.
Uploads
Book Reviews by Tuba Cameli
sevgi ve emek; dünden bugüne uzanan muazzam kültürel birikimi oluşturan Antakya Mobilyası’nın hikâyesidir. Kitabın ilk bölümü; Antakya’nın tarihini ve özgün söyleşilerle mobilya tarihini anlatırken, ikinci bölüm kenti çevreleyen yerleşkelerden derlenen motiflerin anlamlarına, hikâyelerine yoğunlaşıyor; son bölüm ise Antakya Mobilyası’na ve öncü koleksiyonlarına
ayrılıyor. Leonardo da Vinci yüzyıllar öncesinden şöyle sesleniyordu insanlığa: “Ey değerler arayan insan; doğanın meydana getirdiği biçimleri oldukları gibi tanımak, kabullenmekle yetinme… Kendi halinde beliren biçimlerin kökünü araştır.” Bir yanıyla bu yayın, bu seslenişe yanıt verme çabasındadır. Varlığını, künyesinde yer alan isimlerin ötesinde
hikâyesini sere serpe paylaşıveren Antakya’ya ve onu sarıp sarmalayan kültür bulutuna borçludur. Antakya’nın ara sokakları buna şahittir…
Bezemenin en temel unsuru olan motifler ve anlamları elinizdeki kitabın ana
malzemesini oluşturur. “Bir simgenin (motifin) tarihi ise tutkulu bir incelemedir ve öte yandan da kültürel olarak zorunludur, çünkü bu inceleme kültür felsefesi denilen konunun temeli anlamına gelir. İmgeler, ilk örnekler, simgeler çeşitli şekillerde yaşanmış ve değerlendirilmiştir; bu çok sayıda güncelleştirmelerin ürünleri, büyük çapta ‘kültürel tarzları’ meydana getirir.” (Mircea Eliade) Antakya’yı ve çevresindeki kültürü, bu kültürün mobilyaya etkisini araştırmak, motiflerin ve simgelerin tarihine yapılan bir yolculuktur aynı zamanda. Söz konusu kültürel tarzlar, her güncellenmesinde bir yandan sürekliliği sağlar, öte yandan da evrenselliğe kapı açar. Sonuç olarak açık kültürleri koruyan, imgelerin ve simgelerin varlığıdır. Bu açıdan bakıldığında Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona çalışması
kültürel korumacı tutumun, devamlılığın devamlılığın ve sonraki kuşaklara kök zenginliğin aktarılma çabasının bir ürünüdür.
Books by Tuba Cameli
sevgi ve emek; dünden bugüne uzanan muazzam kültürel birikimi oluşturan Antakya Mobilyası’nın hikâyesidir. Kitabın ilk bölümü; Antakya’nın tarihini ve özgün söyleşilerle mobilya tarihini anlatırken, ikinci bölüm kenti çevreleyen yerleşkelerden derlenen motiflerin anlamlarına, hikâyelerine yoğunlaşıyor; son bölüm ise Antakya Mobilyası’na ve öncü koleksiyonlarına
ayrılıyor. Leonardo da Vinci yüzyıllar öncesinden şöyle sesleniyordu insanlığa: “Ey değerler arayan insan; doğanın meydana getirdiği biçimleri oldukları gibi tanımak, kabullenmekle yetinme… Kendi halinde beliren biçimlerin kökünü araştır.” Bir yanıyla bu yayın, bu seslenişe yanıt verme çabasındadır. Varlığını, künyesinde yer alan isimlerin ötesinde
hikâyesini sere serpe paylaşıveren Antakya’ya ve onu sarıp sarmalayan kültür bulutuna borçludur. Antakya’nın ara sokakları buna şahittir…
Bezemenin en temel unsuru olan motifler ve anlamları elinizdeki kitabın ana
malzemesini oluşturur. “Bir simgenin (motifin) tarihi ise tutkulu bir incelemedir ve öte yandan da kültürel olarak zorunludur, çünkü bu inceleme kültür felsefesi denilen konunun temeli anlamına gelir. İmgeler, ilk örnekler, simgeler çeşitli şekillerde yaşanmış ve değerlendirilmiştir; bu çok sayıda güncelleştirmelerin ürünleri, büyük çapta ‘kültürel tarzları’ meydana getirir.” (Mircea Eliade) Antakya’yı ve çevresindeki kültürü, bu kültürün mobilyaya etkisini araştırmak, motiflerin ve simgelerin tarihine yapılan bir yolculuktur aynı zamanda. Söz konusu kültürel tarzlar, her güncellenmesinde bir yandan sürekliliği sağlar, öte yandan da evrenselliğe kapı açar. Sonuç olarak açık kültürleri koruyan, imgelerin ve simgelerin varlığıdır. Bu açıdan bakıldığında Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona çalışması
kültürel korumacı tutumun, devamlılığın devamlılığın ve sonraki kuşaklara kök zenginliğin aktarılma çabasının bir ürünüdür.