Papers by rahşan dilek okyay
Cukurova Medical Journal, Sep 30, 2022
Purpose: Infraclavicular block (ICB) and interscalene block (ISB) accompanied by ultrasonography ... more Purpose: Infraclavicular block (ICB) and interscalene block (ISB) accompanied by ultrasonography imaging (USI) are the most frequently used brachial plexus block techniques in upper extremity surgeries. It is already known that sympathetic blockage occurs after the application of these blocks, and blood flow increases with vasodilatation caused by the blockage. This study aimed to compare the effect of ICB and ISB, which are applied together with USI, on forearm tissue oxygenation. Materials and Methods: A hundred-four patients were included in this study belonging to ASA I-III risk groups, aged 18-65 years, who were scheduled for elective or emergency arm, elbow, or forearm surgery. The patients were divided into two groups: Group ICB and Group ISB. In addition to the baseline hemodynamic measurements, PI, time average velocity (TAV), brachial artery diameter (BAD), brachial arterial area (BAA), brachial artery beat flow (BF), and tissue oxygen saturation (rSO2) data were recorded before block and at the 10 th , 20 th , and 30 th min after the block was completed. Results: The demographic data of the patients in the Group ICB and Group ISB were compared, no significant differences were detected between the groups. When the distribution of the percentage increase in PI and rSO2 values according to time was examined, significant differences were found between the groups. There were no significant differences in the percentage increases in BF, TAV, BAA, and BAD values between the 0 th minute and at 10 th , 20 th , and 30 th min (p>0.05). Horner syndrome Amaç: Ultrasonografi görüntüleme (USG) eşliğinde yapılan infraklaviküler blok (İKB) ve interskalen blok (İSB), üst ekstremite ameliyatlarında en sık kullanılan brakiyal pleksus blok teknikleridir. Bu blokların uygulanmasından sonra sempatik blokaj oluştuğu ve blokajın neden olduğu vazodilatasyon ile kan akımının arttığı bilinmektedir. Bu çalışmada USG ile birlikte uygulanan İKB ve İSB'nin önkol doku oksijenasyonuna etkisinin karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya elektif veya acil kol, dirsek veya önkol cerrahisi planlanan 18-65 yaş arası ASA I-III risk gruplarına ait yüz dört hasta dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı: Grup İKB ve Grup İSB. Bazal hemodinamik ölçümlere ek olarak, blok öncesi ve blok tamamlandıktan sonra 10., 20. ve 30. dakikalarda Perfüzyon indeksi(PI), ortalama akım hızı(TAV), brakiyal arter çapı(BAÇ), brakiyal arter alanı(BAA), brakiyal arter atım akımı (BF) ve doku oksijen satürasyonu(rSO2) verileri önceden kaydedildi. Bulgular: Grup İSB ve Grup İKB'deki hastaların demografik verileri karşılaştırıldı, gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. PI ve rSO2 değerlerindeki artış yüzdelerinin zamana göre dağılımı incelendiğinde, gruplar arasında anlamlı farklılıklar bulundu. 0. dakika ile 10., 20. ve 30. dakikalar arasında BF, TAV, BAA ve BAÇ değerlerindeki yüzde artışlarında anlamlı fark yoktu. Grup İSB'de 8 hastada (%15) Horner sendromu, 3 hastada (%5) ani ses kısıklığı gözlendi. Grup İKB'de komplikasyon gelişmedi. was observed in 8 patients (15%) and sudden hoarseness was observed in 3 patients (5%) in Group ISB. No complications developed in the Group ICB. This study shows that the effects of ICB and ISB on forearm tissue oxygenation were compared and it was found that ICB increased rSO2 and PI values. Sonuç: Bu çalışmada İKB ve İSB'nin önkol doku oksijenasyonu üzerindeki etkilerinin karşılaştırıldığı ve İKB'nin rSO2 ve PI değerlerini arttırdığı tespit edilmiştir.
Göğüs kalp damar anestezi ve yoğun bakım derneği dergisi, 2013
Kardiyak patolojileri bulunan olgularda nonkardiyak cerrahi için güvenli bir anestezi yöntemini p... more Kardiyak patolojileri bulunan olgularda nonkardiyak cerrahi için güvenli bir anestezi yöntemini planlarken, temel hedef hastanın preoperatif durumu ve eşlik eden kardiyak sorunun fizyolojisine en uygun hemodinaminin sağlanmasıdır. Miksomalar kalbin en sık görülen benign tümörleridir ve sıklıkla sol atriyumda yerleşiktirler. Bu olgu sunumunda sol atriyal miksoması ve ciddi ek hastalıkları bulunan acil non-kardiyak cerrahi geçiren hastaya uygulanan anestezi yöntemi tartışıldı.
Haseki Tıp Bülteni, Jun 1, 2019
Sezaryen seksiyo olgularında, preoperatif anksiyetenin ve genel anestezi uygulamalarının intraope... more Sezaryen seksiyo olgularında, preoperatif anksiyetenin ve genel anestezi uygulamalarının intraoperatif farkındalık üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Prospektif, randomize çalışmaya 90 gebe dahil edildi. Preoperatif anksiyeteleri, Beck Anksiyete ölçeği ile değerlendirildi. Üç gruba ayrılan olgulara indüksiyonda; propofol 2,5mg/kg (grup P), tiyopental 5mg/kg (grup T) ve ketamin 1mg/kg (grup K) uygulandı. İntraoperatif hemodinamik veriler, izole önkol (İÖK) yanıtları kaydedildi. Postoperatif dönemde Sayısal Ağrı Skoru (NRS), ilk analjezik yapılma zamanı ve Modifiye Brice Skalası (MBS) ile farkındalıkları değerlendirildi. Bulgular: Grupların preoperatif anksiyete seviyeleri düşük, demografik verileri benzerdi (p>0,05). İÖK yanıtlarında istatistiksel fark yoktu (p>0,05). Grup T'de tüm zamanlardaki ortalama arter basıncı ve 0. saatteki NRS değerleri diğer gruplardan yüksek (p<0,05), ilk analjezik yapılma zamanı daha erkendi (p<0,05). MBS yanıtları incelendiğinde; grup K'de 12, grup P'de dört, grup T'de üç olguda hatırlama olduğu belirlendi. Sonuç: Gebelerdeki anksiyete düzeyleri düşüktü. İndüksiyonda kullanılan ajanların her birinin farkındalık üzerinde üstünlüğü gösterilememiştir.
Anaesthesia and Intensive Care, 2010
The aim of our study was to investigate P wave dispersion (Pwd), QT, corrected QT (QTc), QT dispe... more The aim of our study was to investigate P wave dispersion (Pwd), QT, corrected QT (QTc), QT dispersion (QTd) and corrected QT dispersion (QTcd) intervals in subjects with malnutrition diagnosed in the pre-anaesthetic assessment, compared to those without malnutrition. A total of 76 adult patients were included. Main diagnoses, anthropometric measurement, body mass index, electrocardiogram and serum sodium, potassium, chloride, magnesium and calcium levels were recorded for all patients. Pwd, QT and QTd intervals were measured on all electrocardiogram records and QTc and QTcd intervals determined with the Bazett formula. Protein-energy malnutrition was diagnosed with the nutritional risk index. No statistically significant difference was found between the age, gender and malignant cancer diagnosis rates between patients with malnutrition (group M) and those not suffering from malnutrition (group N) (P >0.05). Serum albumin, total protein, potassium, calcium, magnesium and chloride values of group M were found to be significantly lower than group N (P <0.05). In group M, Pwd, QT, QTc, QTd and QTcd intervals were significantly longer than in group N (P <0.001). Patients diagnosed with malnutrition during pre-anaesthetic assessment had significantly longer Pwd, QTc and QTcd interval durations than the control group. We attribute such extended Pwd, QTc and QTcd durations in these patients to malnutrition and malnutrition-related electrolyte imbalance.
Cukurova Medical Journal, Mar 31, 2023
This study aimed to investigate the effects of different general anesthesia procedures on postope... more This study aimed to investigate the effects of different general anesthesia procedures on postoperative olfactory functions and olfactory memory. Materials and Methods: This prospective study was conducted with 97 patients. Patients were divided into three groups based on anesthesia induction and maintenance technique: Group P (induction and maintenance with propofol), Group PS (induction with propofol, maintenance with sevoflurane), and Group S (induction with sevoflurane, maintenance with sevoflurane). Butanol threshold and olfactory identification tests were administered 30 minutes (min) before the operation (T 1 ) and 30 min (T 2 ), 8 hours (h) (T 3 ) and 24 h (T 4 ) after the operation. Results: Butanol threshold values were increased at the T 2 time point compared to baseline in all groups, which returned to baseline values at T 3 only in Group P. There was a significant difference between Group P and Group S in terms of butanol threshold values at all time points except T 1 . When olfactory identification increased at T 3 and T 4 compared to baseline in Group P, there was a significant difference between T 2 , T 3 , and T 4 time points in Group S, and between T 2 and T 3 time points in Group PS as compared to Group P. Conclusion: Propofol only causes a temporary impairment in olfactory functions in the early period and does not alter olfactory memory. Amaç: Bu çalışmada, farklı genel anestezi uygulamalarının postoperatif koku fonksiyonları ve koku hafızası üzerine olan etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma prospektif olarak 97 hasta ile yapıldı. Hastalar anestezi indüksiyonu ve idame yöntemine göre üç gruba ayrıldı; Grup P (propofol ile indüksiyon ve idame), Grup PS (propofol ile indüksiyon, sevofluran ile idame), Grup S (sevofluran ile indüksiyon ve idame). Butanol eşik ve koku identifikasyon testleri ameliyattan 30 dakika (dk) önce (bazal=T 1 ), ameliyattan 30 dk (T 2 ), 8 saat (s) (T 3 ) ve 24 s sonra (T 4 ) uygulandı. Bulgular: Tüm gruplarda butanol eşik testi değerlerinin bazale göre T 2 zamanında arttığı ve bu artışın sadece Grup P'de T 3 'te bazale döndüğü gözlendi. Butanol eşik testi değerleri açısından Grup P ile Grup S arasında, T 1 hariç tüm zamanlarda anlamlı farklılık saptandı. Koku identifikasyonunun Grup P'de bazale göre T 3 ve T 4' de arttığı, Grup P ile karşılaştırıldığında ise; Grup S'de T 2 , T 3 ve T 4 , Grup PS'de ise T 2 ve T 3 arasında anlamlı farklılık olduğu gözlendi. Sonuç: Propofolün sadece erken dönemde koku fonksiyonlarında geçici bir bozukluğa sebep olur.
Saudi Medical Journal, Aug 1, 2022
)علىFGF( الطبية للغازات املختلفة التدفقات تأثير مالحظة األهداف: واملستمرة الغا... more )علىFGF( الطبية للغازات املختلفة التدفقات تأثير مالحظة األهداف: واملستمرة الغازية غير )COHb( هيموغلوبني الكربوكسي مستويات أثناء )CO( الكربون أكسيد أول تراكم في التدخني حالة دور ولتحديد التنفسي. اجلهاز ومضاعفات العملية
Cukurova Medical Journal, Sep 30, 2022
Purpose: Infraclavicular block (ICB) and interscalene block (ISB) accompanied by ultrasonography ... more Purpose: Infraclavicular block (ICB) and interscalene block (ISB) accompanied by ultrasonography imaging (USI) are the most frequently used brachial plexus block techniques in upper extremity surgeries. It is already known that sympathetic blockage occurs after the application of these blocks, and blood flow increases with vasodilatation caused by the blockage. This study aimed to compare the effect of ICB and ISB, which are applied together with USI, on forearm tissue oxygenation. Materials and Methods: A hundred-four patients were included in this study belonging to ASA I-III risk groups, aged 18-65 years, who were scheduled for elective or emergency arm, elbow, or forearm surgery. The patients were divided into two groups: Group ICB and Group ISB. In addition to the baseline hemodynamic measurements, PI, time average velocity (TAV), brachial artery diameter (BAD), brachial arterial area (BAA), brachial artery beat flow (BF), and tissue oxygen saturation (rSO2) data were recorded before block and at the 10 th , 20 th , and 30 th min after the block was completed. Results: The demographic data of the patients in the Group ICB and Group ISB were compared, no significant differences were detected between the groups. When the distribution of the percentage increase in PI and rSO2 values according to time was examined, significant differences were found between the groups. There were no significant differences in the percentage increases in BF, TAV, BAA, and BAD values between the 0 th minute and at 10 th , 20 th , and 30 th min (p>0.05). Horner syndrome Amaç: Ultrasonografi görüntüleme (USG) eşliğinde yapılan infraklaviküler blok (İKB) ve interskalen blok (İSB), üst ekstremite ameliyatlarında en sık kullanılan brakiyal pleksus blok teknikleridir. Bu blokların uygulanmasından sonra sempatik blokaj oluştuğu ve blokajın neden olduğu vazodilatasyon ile kan akımının arttığı bilinmektedir. Bu çalışmada USG ile birlikte uygulanan İKB ve İSB'nin önkol doku oksijenasyonuna etkisinin karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya elektif veya acil kol, dirsek veya önkol cerrahisi planlanan 18-65 yaş arası ASA I-III risk gruplarına ait yüz dört hasta dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı: Grup İKB ve Grup İSB. Bazal hemodinamik ölçümlere ek olarak, blok öncesi ve blok tamamlandıktan sonra 10., 20. ve 30. dakikalarda Perfüzyon indeksi(PI), ortalama akım hızı(TAV), brakiyal arter çapı(BAÇ), brakiyal arter alanı(BAA), brakiyal arter atım akımı (BF) ve doku oksijen satürasyonu(rSO2) verileri önceden kaydedildi. Bulgular: Grup İSB ve Grup İKB'deki hastaların demografik verileri karşılaştırıldı, gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. PI ve rSO2 değerlerindeki artış yüzdelerinin zamana göre dağılımı incelendiğinde, gruplar arasında anlamlı farklılıklar bulundu. 0. dakika ile 10., 20. ve 30. dakikalar arasında BF, TAV, BAA ve BAÇ değerlerindeki yüzde artışlarında anlamlı fark yoktu. Grup İSB'de 8 hastada (%15) Horner sendromu, 3 hastada (%5) ani ses kısıklığı gözlendi. Grup İKB'de komplikasyon gelişmedi. was observed in 8 patients (15%) and sudden hoarseness was observed in 3 patients (5%) in Group ISB. No complications developed in the Group ICB. This study shows that the effects of ICB and ISB on forearm tissue oxygenation were compared and it was found that ICB increased rSO2 and PI values. Sonuç: Bu çalışmada İKB ve İSB'nin önkol doku oksijenasyonu üzerindeki etkilerinin karşılaştırıldığı ve İKB'nin rSO2 ve PI değerlerini arttırdığı tespit edilmiştir.
Batı Karadeniz Tıp Dergisi
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Merkez Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde, 12 K... more Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Merkez Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde, 12 Kasım 2022 tarihinde “Travma anestezisinde Hasta Güvenliği, Zonguldak’ta Sonbahar Sempozyumu-III “(https://www.zbeu-travmaanestezisi.org) gerçekleştirildi. Sempozyum oturumlarındaki sözlü bildirilerin özetlerinin sunulması amaçlanmıştır. Kongre süresince toplam 15 sözel bildiri sunulmuştur. Böylece, travma anestezisinde hasta güvenliği ve travma hastasının yönetiminde güncel yaklaşımların bilim dünyası ile paylaşılması sağlanmıştır.
Batı Karadeniz Tıp Dergisi
Amaç: Bu çalışmada preemptif ve intraoperatif analjezi amaçlı tramadol ve fentanil uygulamalarını... more Amaç: Bu çalışmada preemptif ve intraoperatif analjezi amaçlı tramadol ve fentanil uygulamalarının hemodinami, analjezik ve nöromüsküler bloke edici ajan tüketimi, uyanma süresi ve postoperatif ağrı üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Genel anestezi altında laparoskopik kolesistektomi planlanan 120 hasta dört gruba ayrıldı. Fentanil bolus (Grup FB) ve fentanil infüzyon (Grup Fİ) gruplarına; 2 μgkg-1 fentanil, tramadol bolus (Grup TB) ve tramadol infüzyon (Grup Tİ) gruplarına; 2 mgkg-1 tramadol intravenöz (iv) uygulanmasını takiben, tüm gruplarda propofol ve rokuronium indüksiyonu yapıldı. Entübasyon sonrası, Grup Fİ’ye 0.5μgkg-1saat-1 fentanil, Grup Tİ’ye 0.5 mgkg-1saat-1 tramadol uygulandı. İntraoperatif ek analjezi ihtiyacında Grup FB ve Grup Fİ’ye; 0.5μgkg-1 fentanil, Grup Tİ ve Grup TB’ye 0.5 mg kg-1 tramadol yapıldı. Postoperatif vizüel analog skala (VAS) >5 olduğunda meperidin ve gerektiğinde diklofenak uygulandı. Hemodinamik veriler, fe...
Lomber disk cerrahisi için peroperatif intravenöz parasetamol ve lornoksikamın postoperatif ağrı ve opioid tüketimine etkileri: Randomize, prospektif plasebo kontrollü bir çalışma
Ağrı, 2016
Göğüs kalp damar anestezi ve yoğun bakım derneği dergisi, 2013
Kardiyak patolojileri bulunan olgularda nonkardiyak cerrahi için güvenli bir anestezi yöntemini p... more Kardiyak patolojileri bulunan olgularda nonkardiyak cerrahi için güvenli bir anestezi yöntemini planlarken, temel hedef hastanın preoperatif durumu ve eşlik eden kardiyak sorunun fizyolojisine en uygun hemodinaminin sağlanmasıdır. Miksomalar kalbin en sık görülen benign tümörleridir ve sıklıkla sol atriyumda yerleşiktirler. Bu olgu sunumunda sol atriyal miksoması ve ciddi ek hastalıkları bulunan acil non-kardiyak cerrahi geçiren hastaya uygulanan anestezi yöntemi tartışıldı.
Sezaryen operasyonlarında intratekal levobupivakaine eklenen fentanil ve morfin kombinasyonlarının etkilerinin karşılaştırması
Türk anestezi ve reanimasyon dergisi, 2009
Çocuklarda Peroral Midazolam, Ketamin Ve Tramadolün, Sevoflurana Bağlı Postoperatif Ajitasyon Üzerine Etkilerinin Karşılaştırılması
Haseki Tıp Bülteni, 2010
HCO Membranların Kullanımı
Saudi medical journal, 2018
In this study, we aimed to retrospectively assess the correlation of pseudocholinesterase (PChE) ... more In this study, we aimed to retrospectively assess the correlation of pseudocholinesterase (PChE) levels with age, gender, body weight and diagnosed psychiatric diseases in electroconvulsive therapy (ECT) cases. Methods: This retrospective study was conducted at Bülent Ecevit University Hospital, Zonguldak, Turkey, between 2007 and 2011. In the study, 193 ECT case files were retrospectively scanned to evaluate PChE values before ECT and other file information. Results: There was no difference between gender in terms of PChE levels. Correlation analysis determined a weakly positive correlation between age (p=0.013; correlation coefficient [cc]: 0.178) and body weight (p less than 0.001; cc: 0.273) and PChE levels. No correlation was found between age, gender, weight or psychiatric diagnosis, and PChE levels. Conclusion: Neuromuscular blockage is a significant factor that increases patient safety, while increasing the efficacy of ECT. In choosing muscle relaxant agents, both patient ...
Saudi Medical Journal, Aug 1, 2022
)علىFGF( الطبية للغازات املختلفة التدفقات تأثير مالحظة األهداف: واملستمرة الغا... more )علىFGF( الطبية للغازات املختلفة التدفقات تأثير مالحظة األهداف: واملستمرة الغازية غير )COHb( هيموغلوبني الكربوكسي مستويات أثناء )CO( الكربون أكسيد أول تراكم في التدخني حالة دور ولتحديد التنفسي. اجلهاز ومضاعفات العملية
AMONYUM NİTRAT ve AMONYUM SÜL- FAT İÇEREN GÜBRE İLE ORAL YOLLA ZEHİRLENME: ATİPİK BİR ALIM YOLU (OLGU SUNUMU)
Zirai gübrelerle zehirlenmeler, tarım çalı- şanlarında, gübreleme işlemi sırasında gö- rülebilmek... more Zirai gübrelerle zehirlenmeler, tarım çalı- şanlarında, gübreleme işlemi sırasında gö- rülebilmektedir. Bu tip zehirlenmeler sıklıkla solunumsal yolla oluşmakta, önde giden semptomlar metan gazı zehirlenmesine bağlı olmaktadır. Akut olarak oral yolla gübre zehirlenmesine ise sıklıkla büyükbaş ve küçükbaş çiftlik hayvanlarında rastlanmakta, bu tip zehirlenmeler kendini nitrat zehirlenmesi ve methemoglobinemi şeklinde belli etmektedir. Olgu sunumumuzda, psikolojik rahatsızlıkların ve demansın da eşlik ettiği hastamızda, intihar amacıyla oral yolla amonyum nitrat ve amonyum sülfat içeren zirai gübre alınımı sonrası ortaya çıkan ciddi zehirlenme tablosu ve tedavisi gözden geçirilmiştir.Agricultural fertilizer intoxication is observed in agricultural workers during the process of spreading fertilizer. These types of poisonings are frequently through respiratory pathways, with the primary symptoms linked to methane gas intoxication. Acute oral fertilizer intoxication is frequently seen in...
Intoxications of long acting calcium channel blockers
Giriş: Özkıyım amaçlı verapamil intoksikasyonu olan iki olguda kalsiyum kanal blokerleri intoksik... more Giriş: Özkıyım amaçlı verapamil intoksikasyonu olan iki olguda kalsiyum kanal blokerleri intoksikasyonu ve tedavisinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Olgu 1: Toplam 5,04 gr verapamil ve 56 mg trandolapril peroral alınımından 14 saat sonra hastaneye getirilmiş. Genel durumu kötü, bilinci konfü, arteriyel tansiyon 60/30 mmHg, kalp atım sayısı 65.dk-1'di. Dopamin, dobutamin, adrenalin ve kalsiyum infüzyonu, nazogastrik lavaj ve aktif kömür başlandı. Olgumuza 3 mg glukagon uygulandı. Pacemaker sonrası plazmaferez uygulanırken kalp atım sayısının 45.dk-1'ya düşmesi ve desatüre olması üzerine entübe edildi. Kardiopulmoner resüsitasyona (CPR) başlandı ve CPR'ın 2. saatinde femoral ven-femoral arter yoluyla ekstrakorporeal dolaşım uygulandı. 10 saat ekstrakoorporeal dolaşımda kalan, plazmaferezi devam eden, kalsiyum replasmanı süren hasta, intraaortik balon pompası ve maksimum dozda inotropik ve vazokonstrüktör destek ile ekstrakorporeal dolaşımdan çıkartıldı. Maksimum dozda inotrop...
İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi, 2019
We aimed to determine sleep quality of medical faculty assistants and evaluate this with socio-de... more We aimed to determine sleep quality of medical faculty assistants and evaluate this with socio-demographic characteristics. Method: This cross-sectional study was conducted from June to October 2012, after receiving approval from local Ethics Committee. The data for the research were collected using the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) and a socio-demographic questionnaire completed with face-to-face interviews after providing necessary explanation and receiving oral consent of the participants. Results: A total of 133 residents were included in the study. Significant differences were found between their bedtimes, time to falling asleep, duration of sleep and waking time with mean PSQI scores for residents included in the study according to their clinical departments (p<0.05). According to departments, the highest PSQI scores and worst sleep quality were observed among residents working in surgical departments and anesthesiology (24.7±7.8; p<0,05). As highest PSQI scores and worst sleep quality were obtained by anesthesiology residents, we have concluded that precautions must be taken for the safety of patients and health workers in surgical departments and intensive care units.
Saudi Medical Journal, 2020
Objectives: This study aims to investigate the effect of McCoy, Macintosh laryngoscope, and C-MAC... more Objectives: This study aims to investigate the effect of McCoy, Macintosh laryngoscope, and C-MAC videolaryngoscopes on optic nerve sheath diameter (ONSD) and hemodynamic responses to laryngoscopy and intubation. Methods: This prospective randomized study was conducted in Zonguldak Bülent Ecevit University Hospital, Zonguldak, Turkey, between July 2019 and January 2020. Informed written consent was obtained from all patients. Patients with previous intracranial/ ocular surgery or glaucoma were excluded from the study. The patients were randomized to use McCoy, Macintosh, and C-MAC (30 per group). Intubations were performed by the same person. Mean arterial pressure, heart rate (HR), and ONSD were recorded before the induction and repeated in 1, 3, 5, and 10 minutes after the intubation. The effects of laryngoscopy and intubation on hemodynamic responses and ONSD were similar between groups (p>0.05). While the comparison within groups showed ONSD increase in McCoy group and HR and ONSD increase in the Macintosh group compared to baseline 1 min after the intubation, no change was observed in hemodynamic responses and ONSD measurements in the C-MAC® group (p>0.05). In this study, there was no significant difference between the groups in terms of ONSD and hemodynamic responses to laryngoscopy and intubation. It was observed that there were no significant changes in ONSD values just in C-MAC® video-laryngoscope group. Therefore, intubations with C-MAC® videolaryngoscope are thought to be more appropriate for patients with an increase in intracranial pressure.
Uploads
Papers by rahşan dilek okyay