Skip to main content

fikret konca

Followers

115

Following

11

Co-author

1

Public Views

1974 yılında Bozüyük’te doğmuştur. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümünden 1998 yılında mezun olmuştur. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde “ İlköğretim PDR Programlarının geliştirilmesinde karşılaşılan sorunlar” konulu tez çalışması ile yüksek lisansını tamamlamıştır.

Eskişehir ilinde sırasıyla Kozlubel İlköğretim Okulu, Kurtuluş İlköğretim Okulu, Mahmudiye İlköğretim Okulu, Vali Sami sönmez İlköğretim Okulu ve Kılıçoğlu Anadolu Lisesi´nde görev yapmıştır. 2010 yılından bu yana Tepebaşı Rehberlik ve Araştırma Merkezinde PDR Hizmetleri Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktadır.

less

Kalkınma Atölyesi

Development Workshop Cooperation

Gözde Polatkal

Selma Durak Üğüten

Necmettin Erbakan University

Erciyes University

Hatice Tuncer Uçar

Samsun Ondokuz Mayis University

Necmettin Erbakan University

Yusuf ALPDOĞAN

Interests

Uploads

Papers by fikret konca

YENİ NESİL LİDERLİK KURSU DERS NOTLARI

Egitim yöneticileri icin "Yeni Nesil Liderlik Eğitimi Kursu" ders notlarıdır.

Eğitimde Pozitif Psikoloji Uygulamaları: Nezaketi Teşvik Eden Okul İklimi Oluşturmak

Kolaylaştırıcı Düzenlemelere Veri Olarak; Özel Gereksinimli Çocukları Olan Ailelerin Karşılaştıkları Zorluklar, İhtiyaçları ve Talepleri

DergiPark (Istanbul University), Feb 20, 2023

Eğitim 4.0 Eğitimin Geleceği Tartışmalarının Neresindeyiz?

Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru... more Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru gidiyoruz. Eğitim, işler, meslekler ve gelecek bundan nasıl etkilenecek? Çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor? Çocuklarımızı ön görülmesi güç bir geleceğe nasıl hazırlayacağız? Bu kitapta, Eğitim 4.0 diye anılan eğitim alanındaki değişimler hakkında dünya ölçeğinde yapılan çalışmalar ve bunlara paralel olarak Türkiye’de yapılan çalışmalar birlikte verilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın, Türkiye’de eğitim alanındaki gelişmelerin ve değişimlerin Eğitim 4.0’ın hangi yönleri ile ilişkili olduğunun anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu düşünce ile eğitim alanındaki yeni gelişmeler ve eğitimin geleceği hakkında okuyucularda bütüncül bir bakış açısı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu kitap, başta eğitimciler, eğitim alanında çalışanlar ve çalışmaya aday olanlar olmak üzere, okullara, özel okullara, eğitimdeki yenileşmeleri anlamak isteyenlere ve velilere yönelik hazırlanmıştır.

Çocuk ve Gençlerde "Dijital Dayanıklılık" Geliştirmek Fikret KONCA

Giriş Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi o... more Giriş Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak tanımlanabilir. Zor koşullara uyum sağlama yeteneği olarak da düşünülebilir. Son yıllarda dayanıklılık psikoloji, eğitim, sağlık ve işletme alanlarında yapılan çalışmalarda sıkça rastlanan bir kavram olmuştur. Bu çalışmalarda rastlanılan en temel saptama dayanıklılığın öğrenilebilir ve geliştirilebilir olduğudur. Bu yönüyle okullar eğitim programlarına "dayanıklılık" kavramını dahil etmeye başlamışlardır. Doğal afetler, göç, yas süreçleri, salgın hastalık, vb zorlu yaşam deneyimleri ve giderek belirsizleşen yaşam için dayanıklılık kazanılması gereken önemli bir beceri olarak görülmektedir. Dijital Dayanıklılık Nedir? Yapılan çalışmalar dayanıklılığın; duygusal dayanıklılık, davranışsal dayanıklılık, psikolojik sağlamlık, akademik dayanıklılık vb gibi alanlara özgü bir biçimde ele alındığını göstermektedir. Bu alanlardan biri de "dijital dayanıklılık"tır. Dijital dayanıklılık konusunda Türkçe alan yazında kapsamlı bir tanımlama ya da araştırmaya rastlanmamıştır. Google "Dijital dayanıklılık" yazıldığında yaklaşık 7.310.000 sonuç çıkmaktadır. Ancak bunlar incelendiğinde "dijital dayanıklılık" ile doğrudan ilgili olmadığı dayanıklılığın farklı boyutları ile ilgili olduğu görülmektedir. Dijital dayanıklılık ile ilişkili olan "Dijital esenlik" yazıldığında da yaklaşık 624.000 sonuç çıkmaktadır. Dijital esenlik konusunda da derli toplu ve bilimsel değeri olan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Aynı kavramlar Google'nin bilimsel arama motoru olan Google Akademik' yazılıp Türkçe kaynaklar tarandığında yine doğrudan bu kavramları elen alan çalışmalara rastlanılmamıştır. Bu bakımdan bu yazı "dijital dayanıklılık" kavramını etraflıca ele alan ilk değerlendirmelerden biridir. En yalın haliyle dijital dayanıklılık; çevrimiçi ortamda ne zaman risk altında olduğunu anlama, bir şeyler ters gittiğinde ne yapması gerektiğini bilme ve karşılaştığı zorluklardan ders çıkarma becerisi olarak tanımlanabilir. Dijital olarak dirençli çocuklar, çevrim içi dünyada kendilerini güvenle yönetecek becerilere sahip olan çocuklardır. Dijital olarak dirençli bir çocuk; çevrim içi dünyada güvenle gezinebilir. Ne zaman risk altında olduklarını anlar. Çevrim içi bir sorunla karşılaştığında nasıl çevrim dışı ve çevrim içi yardım aranacağını bilir. Deneyimlerinden öğrenir. Olumsuz çevrim içi bir

Çocuk ve Gençlerde "Dijital Dayanıklılık" Geliştirmek Fikret KONCA

Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak ... more Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak tanımlanabilir. Zor koşullara uyum sağlama yeteneği olarak da düşünülebilir. Son yıllarda dayanıklılık psikoloji, eğitim, sağlık ve işletme alanlarında yapılan çalışmalarda sıkça rastlanan bir kavram olmuştur. Bu çalışmalarda rastlanılan en temel saptama dayanıklılığın öğrenilebilir ve geliştirilebilir olduğudur. Bu yönüyle okullar eğitim programlarına "dayanıklılık" kavramını dahil etmeye başlamışlardır. Doğal afetler, göç, yas süreçleri, salgın hastalık, vb zorlu yaşam deneyimleri ve giderek belirsizleşen yaşam için dayanıklılık kazanılması gereken önemli bir beceri olarak görülmektedir.

Cocuk ve Ergenlerde Tekno Ofke Krizleri ve Bas Etme Yolları

nın önde gelen dijital ebeveynlik uzmanlarından biridir. "Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek: Teknolo... more nın önde gelen dijital ebeveynlik uzmanlarından biridir. "Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek: Teknolojiyi Doğru Kullanmanın Yolları" adında 2010 Aganta Yayınları'ndan Tülin Er'in Türkçeye çevirdiği bir kitabı da bulunmaktadır. "Tekno-öfke nöbeti" kavramı Goodwin tarafından tanımlanmış bir kavramdır.

Çocuklarda Psikolojik Sağlamlığı Geliştirmede Anne babalara Öneriler

Özel eğitim gereksinimli bireyler için psikolojik danışma ve rehberlik

Dijital Çağ Gereklerini Öğrencilere Kazandırmada Rehberlik ve Psikolojik Danışma Uygulamalarının Etkileri

Eğitimde Gelecek Konferansı 2019, 2019

Dijital çağın eğitime yansımalarının eğitim hedefleri, içeriği, süreçleri, değerlendirilmesi kaps... more Dijital çağın eğitime yansımalarının eğitim hedefleri, içeriği, süreçleri, değerlendirilmesi kapsamında değerlendirilmesi kadar rehberlik ve psikolojik danışma süreçleri bağlamında da değerlendirilmesi gereklidir. Bu anlamda dijital çağın gereklerinin öğrencilere kazandırılmasında rehberlik ve psikolojik danışma uygulamalarının da ele alınması önemlidir. Rehberlik ve psikolojik Danışma süreçlerinin günümüz kuşaklarının ( z ve alfa kuşağının özellikler) kişisel-sosyal rehberlik anlamında dijital varoluş, dijital benlik, sanal dünyada benliği sunumu, dijital benliğin yönetimi konuları ile ilgilenmelidir. Eğitsel rehberlik anlamında ise; verimli ders çalışma ve sınava hazırlanma teknikleri anlamındaki geleneksel uygulamalardan sıyrılıp öğrenmeyi öğrenme, öğrenme çevikliği, 21. becerileri, 2018 öğretim programlarına yansıtılan anahtar yetkinlikler, dijital öğrenme olanakları vb öncelikleri dikkate alması gereklidir. Mesleki rehberlik anlamında ise sanayi 4.0 ile birlikte ortaya çıkabilecek yeni meslekler, bugünden öngörülmesi giderek zorlaşan kariyer sürecine hazırlayıcı beceriler kazanmaya odaklanması önemlidir. Öte yanda rehberlik kapsamında yapılan ebeveynlere müşavirlik çalışmalarının "dijital ebeveynlik" kavramı ile tanımlanan uygulamaları ele alması, yeni nesil ebeveynlik becerileri konularına eğilmesi gereklidir. Bu çalışma yapılacak sunumda; dijital çağın rehberlik ve psikolojik danışma süreçlerinin kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki rehberlik olarak 3 problem alanına ve önemli bir başka hizmet olan velilere müşavirlik boyutuna yansımaları üzerine yoğunlaşmıştır

V. TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi'ne 27-29 Haziran 2019 /İstanbul sözlü bildiri olarak kabul edilmiştir İLKOKUL VELİLERİNİN "DİJİTAL EBEVEYNLİK" KONUSUNDAKİ EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİ Fikret KONCA

Dijital teknolojilerdeki ilerlemeler ebeveynlerin, dijital teknolojilerin çocukları tarafından ku... more Dijital teknolojilerdeki ilerlemeler ebeveynlerin, dijital teknolojilerin çocukları tarafından kullanımına ilişkin de bazı görev ve sorumluluklar üstlenmelerini gerektirmektedir. Ebeveynlerin çocukları ile dijital teknolojiler arasındaki ilişki ve etkileşimleri düzenleme bu konuda onlara rehberlik etme ve model olma gibi yeni ebeveynlik görevleri "dijital ebeveynlik" olarak tanımlanmaktadır.

Oyku temelli dusunme becerileri psiko egitim programı

Bu araştırmanın amacı, öykü temelli düşünme becerileri psiko-eğitim programının bireysel farklıkl... more Bu araştırmanın amacı, öykü temelli düşünme becerileri psiko-eğitim programının bireysel farklıklara saygı değerini geliştirmeye etkisini incelemektir. Araştırma, deney (35 öğrenci) ve kontrol gruplu (35 öğrenci) ön test, son test ve izleme modeline dayalı deneysel bir çalışmadır. Çalışma, ilkokul ikinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan bireysel farklılıklara saygı değeri, Ekmişoğlu (2007) tarafından Farklılıklara Saygı Ölçeği ile ölçülmüştür. İlgili ölçek deney ve kontrol gruplarına ön test olarak verilmiştir. Araştırma grubunca geliştirilen "Öykü Temelli Düşünme Becerileri Psiko-eğitim Programı" deney grubuna 7 oturum halinde uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Çalışma için 6 psikolojik danışman, 3 sınıf öğretmeni ve 1 eğitimde program geliştirme uzmanından oluşan 10 kişilik bir komisyonca "Bireysel farklılıkara saygı" temasına uygun ön eleme ile belirlenen 12 öykü arasından 6 çocuk öyküsü belirlenmiştir. Öykülerin belirlenmesinde araştırma grubu tarafından geliştirilen, 5 (çok uygun), 4 (uygun), 3 (orta düzeyde uygun), 2 (uygun değil) ve 1 (hiç uygun değil) şeklinde puanlanan, bir dereceli ölçek kullanılmıştır. Öykülerin seçilmesinde çocukların yaş ve gelişim özelliklerine uygunluk, farklılıklara saygı temasına uygunluk, sokratik sorgulama, görüş geliştirme, konuşma halkası ve argümantasyon yöntemlerine uygunluk, çocukların söz varlığına uygunluk ve çocukların hayal dünyalarını ve yaratıcılıklarını geliştirmeye uygunluk ölçütleri kullanılmıştır. Belirlenen 6 öykü değer öğretimi yaklaşımlarından "Değer Analizi" yaklaşımı ile ele alınmıştır. Öğretim yaklaşımı olarak değer analizi yaklaşımının seçilmesinin nedeni bu yaklaşımın öğrencilerin mantıklı ve rasyonel ahlaki kararlar alma becerisi geliştirmede kullanılabilir olması ve düşünme becerileri ile yakından ilişkili olmasıdır. Değer analizi yaklaşımında öğrencilere ilk olarak sosyal problem içeren yaşanmış bir olay ya da hikâye verilerek olayı tanımlamaları sağlanır. Bundan sonra süreç problem çözme adımları ile öğrencilere anlaşmazlık, müzakere, belirsizlik, tartışma ve değişkenlik içeren olaylarla meşgul olarak sosyal deneyim kazandırılır. Yaklaşımın bu özellikleri de öykü temelli çalışmaya uygun olduğunu göstermektedir. Bu değerlendirmeler gereğince bireysel farklılıklara saygı değerini geliştirmede geliştirilip uygulanan program değer analizi yaklaşımı, öykü temelli ve düşünme becerileri olmak üzere üç temel unsur üzerine oturtulmuştur. Literatürde değer öğretimi ile ilgili bu üç yaklaşımı kaynaştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışma değer öğretimi ile ilgili karma öğretimi temel almaktadır. Araştırmanın önemi de bundan kaynaklanmaktadır. Öte yandan Yazıcı (2006), Akbaş (2008), , Cihan (2014) ise değer eğitimi ile ilgili genel bir bakış açısıyla yaptıkları araştırmalarda okullarımızda hangi değerlerin verileceği konusunda geniş bir toplumsal ittifakın bulunmadığına dikkat çekmektedirler. Değerler için uygun yaklaşımların tespit edilip uygulanması gerektiği sonucuna ulaşmışlardır(Uzunsöz ve Diğerleri, 2018). Bu çalışma değer öğretimi uygulamalarında uygun yaklaşım arayışlarına ışık tutabilir. İlgili yaklaşımlar düşünme becerilerini geliştirici sokratik sorgulama, görüş geliştirme, altı şapkalı düşünme, konuşma halkası, "tahmin et-* Bu araştırma 28. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresinde (Ankara: Nisan,2019) Sözlü Bildiri Olarak Sunulmuştur dinle-açıkla", drama etkinlikleri temel alınarak uygulanmıştır. Uygulamaya katılacak öğrencilerin velilerinden araştırma etiği gereği "Veli izin ve Etik Belgesi" ile izin alınmıştır. Uygulamaya katılan 35 öğrenciye, biri 8, biri 13 ve diğeri de 12 olmak üzere üç grup halinde her oturumda seçilen bir öykü ile yaşantı sağlanmıştır. En son oturumda da tüm öykülerin genel değerlendirilmesi; zihinde canlandırma, tanımlama, duyuşsal, bilişsel ve yaşantısal düzeylerde öğrencilerin öykülerle ilgili birlikte çizdikleri resimler üzerinden yapılmıştır.

Hayat Bilgisiprogramında dijitalyetkinlik (3)

Psikolojik DanışmaveRehberlik HizmetlerindeWeb2.0 Teknolojilerinin Kullanımı. doc

18-22 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya da gerçekleştirilen 27.Uluslararası Eğitim Bilimleri ... more

POSNER'İN EĞİTİM PROGRAMI TANIMLAMALARI

Eğitim programı en genel anlamıyla; eğitim-öğretim izlencesi, öğrenme-öğretme sürecinde takip edi... more Eğitim programı en genel anlamıyla; eğitim-öğretim izlencesi, öğrenme-öğretme sürecinde takip edilecek yol olarak tanımlanabilir. Ancak eğitim programını işlenecek konuların sırası ve zamanını gösteren basit bir planlama olarak düşünmemek gerekir. Yine eğitim programını çeşitli derslerin öğretimi olarak görmek de doğru değildir. Eğitim programı oldukça geniş bir kavramdır. Okulun sorumluluğundaki derslerin öğretimi ve ders dışı sosyal etkinlikler, rehberlik çalışmaları vb gibi tüm yaşantıları kapsar. Eğitim programı resmi ve yazılı bir dokümandır. Okulların işlevini, öğretmenlerin yapacaklarını gösterir ve düzenler. Eğitim programının çeşitli boyutları vardır. Bu program boyutları çeşitli biçimlerde ele alınmıştır. Program boyutlarını konusunda Elliot Eisner, Maria Harris ve George J. Posner gibi eğitim programcıları çeşitli tanımlamalarda bulunmuşlardır. Eisner ve Harris üç program boyutu veya program görünüşü tanımlamasında bulunmuştur. Bunlar; resmi program, örtük program ve ihmal edilen programdır. Bu tanımlamalar Posner'de de vardır. Posner bunlara ek olarak uygulamadaki program ve extra program progrtam görünüşlerini de tanımlamıştır. Böylece eğitim programı boyutları ya da görünüşleri; resmi, uygulamadaki, örtük, ihmal edilen ve extra olarak beş biçimde tanımlanmıştır: 1-Resmi/Açık/Yazılı program (Offical curriculum/The curriculum on paper/Written curriculum/ Formal and Open curriculum/ Explicit curricululum): Tanımlanmış, öğrencilere kazandırılacak hedefler, bu hedefleri kazandırıcı ünite ve konular, eğitim ve sınama durumları boyutları açıklanarak yazılı bir doküman haline getirilmiş, eğitim otoritesince onaylanarak okullara gönderilmiş programdır. Bu program eğitim felsefesini ve eğitim politikalarını yansıtır. Okulun ve öğretmenlerin kazandırması, öğrencilerin kazanması gereken eğitim beklentilerini tanımlayan programdır. Ayrıntılı ve ideal özellikler taşıyan programdır. Bu programın özellikleri; a) yazılıdır, kağıttadır, dokümandır b) resmidir c) tasarıdır d) teoriktir e) açıktır, ilan edilmiştir f) okulun kasıtlı eğitim amaçlarını açıklar g)standarttır h) ölçülüp değerlendirilebilir Öğretmenler bu yazılı programdan yola çıkarak öğrenme öğretme sürecini planlar ve resmi programdaki ilke ve açıklamalara göre uygulama yaparlar. 2.Uygulamadaki/Uygulanan/Öğretilen/GerçekleşenProgram (Operational curriculum/The curriculum in action/Observed curriculum): Okulda öğretmen elinde hayat bulan programdır. Resmi programı okulun ve öğretmenin algılayışı ve uygulayışı ile ilgilidir. Okulun ve öğretmenin ne öğrettiği ve nasıl öğrettiği ile ilişkilidir. Resmi ve yazılı program teoriktir. Resmi programda yazılanlar harfiyen hayata geçmeyebilir veya yazılanlardan çok daha fazlası ortaya çıkabilir. Bunda resmi programın algılanışı, öğrencilerin yatkınlıkları, okulun çevresi ve olanakları etkilidir. Resmi program standarttır ancak gerçekleşen/uygulamadaki program okuldan okula farklılık gösterebilir. Bu program öğrenme-öğretme

Drafts by fikret konca

2020 TASLAK SINIF REHBERLİK PROGRAMINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

by fikret konca and özgür tanrıverdi

Ana sınıfından 12. sınıfa (K-12) sınıf rehberlik programları yenileniyor. Gelişimsel rehberlik an... more

GLASSER GERCEKCI TERAPI

William Glasser tarafından geliştirilen " Gerçeklik Terapisi " , seçim teorisine dayanmaktadır. S... more William Glasser tarafından geliştirilen " Gerçeklik Terapisi " , seçim teorisine dayanmaktadır. Seçim teorisine göre bireyin davranışları yine birey tarafından kontrol edilmektedir. Gerçeklik terapisi yaklaşımına göre insan davranışlarının temel yönlendiricisi beş teme ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçlar; fizyolojik, ait olma, güç ve kontrol, özgürlük ve eğlence ihtiyaçlarıdır (Glasser, 1988). Fizyolojik ihtiyaçlar; beslenme, barınma, güvenlik, düzenli uyuma vb. konularla ilgilidir. Ait olma ihtiyacı ise sınıfın bir üyesi ve parçası olma olarak tanımlanabilir. Ait olma ihtiyacının sevecen, sıcak ve kabul edici bir sınıf/okul iklimi ile güçlü bir ilişkisi vardır. Bu ihtiyaç öğretmenden ve sınıftaki diğerlerinden dostluk, destek ve yakın ilgi ve sevgi görme ile karşılanması mümkündür. Ait olma ihtiyacının karşılanmasındaki önemli engellerden biri sözü edilen sınıf ikliminin oluşmaması diğeri de rekabetçi bir sınıf ortamıdır. Sınıf ortamında işbirliği, dayanışma, paylaşma, pozitif etkileşim vb. unsurlar ait olma ihtiyacının karşılanmasında önemsenmelidir. Güç ve kontrol ihtiyacı önemli olma duygusu ile ilgilidir. Otoriter sınıf yönetimi yaklaşımının hâkim olduğu sınıflarda öğrenciler bu ihtiyaçlarını karşılamada zorlanabilirler. Hatta öğretmenleri ile güç mücadelesi içine girebilirler. Güç ihtiyacının karşılanabilmesi için öğretmenlerin öğrencilere sağlıklı bir biçimde güç kazanma fırsatları vermesi ile mümkün olabilir. Akademik başarısı yüksek olan öğrencilerin bilgiden ve bilmekten gelen bir güçleri vardır. Ancak akademik olarak bu gücü elde edemeyen öğrenciler de güç ihtiyaçlarını karşılamak için yıkıcı ve istenmeyen davranışlar sergilemeyi seçebilir. Özgürlük ihtiyacı, seçme, özerk davranış sergileme, öğrencilere kendi davranışları ile ilgili kararlar verebilme fırsatları verme ile karşılanabilir. Öğrencilerin önemli bir bölümü okul ortamını eğlenceli bulmaz. Ancak eğlence önemli temel ihtiyaçlardan biridir. Eğlenme öğrenmede güçlü bir motive edici unsurdur. Eğlenme ihtiyacı ile öğrenme arasında okullarımızda sağlıklı bir ilişki kurulmuş değildir. Hatta okulun ya da sınıfın eğlenilecek bir yer olmadığı, öğrenme ile eğlenmenin birlikte olamayacağı, ikisi arasında bir çelişki olduğu kanısı öğrencilere bir şekilde yerleşmiştir. Eğlenme ihtiyacı öğrenme sürecinde keyif, zevk alma ve memnun olma ile ilgilidir. Eğitsel oyun, drama ve rol oynama vb. etkinliklerle hem öğrencilerin eğlenme ihtiyaçları karşılanabilir hem de eğlenmenin öğrenmedeki motive edici gücünden yararlanmış olur. Eğlence ihtiyacı sağlıklı bir biçimde karşılanmaz ise öğrenciler bunu ders kaynatma, uygun olmayan, argo ve küfür içerikli mizah anlayışı, birbiriyle alay etme gibi istenmeyen davranışlarla karşılama yoluna gidebilirler. Öğrencilerin beş temel ihtiyacı ve bunların karşılanma düzeyleri, bu ihtiyaçları karşılamada öğrencilerin seçtikleri yollar ile öğrencilerin istenmeyen davranışları ve sosyal uyumları arasında güçlü bir ilişki vardır (Tamana, 2005). Okul ve sınıf ortamında öğretmenlerin öğrencilerin bu ihtiyaçlarını sağlıklı bir biçimde karşılayabilmelerinde yol

Books by fikret konca

Eğitim 4.0 Eğitimin Geleceği Tartışmalarının Neresindeyiz?

PEGEM AKADEMİ, 2020

Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru... more Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru gidiyoruz. Eğitim, işler, meslekler ve gelecek bundan nasıl etkilenecek? Çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor? Çocuklarımızı ön görülmesi güç bir geleceğe nasıl hazırlayacağız?

Bu kitapta, Eğitim 4.0 diye anılan eğitim alanındaki değişimler hakkında dünya ölçeğinde yapılan çalışmalar ve bunlara paralel olarak Türkiye’de yapılan çalışmalar birlikte verilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın, Türkiye’de eğitim alanındaki gelişmelerin ve değişimlerin Eğitim 4.0’ın hangi yönleri ile ilişkili olduğunun anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu düşünce ile eğitim alanındaki yeni gelişmeler ve eğitimin geleceği hakkında okuyucularda bütüncül bir bakış açısı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu kitap, başta eğitimciler, eğitim alanında çalışanlar ve çalışmaya aday olanlar olmak üzere, okullara, özel okullara, eğitimdeki yenileşmeleri anlamak isteyenlere ve velilere yönelik hazırlanmıştır.

YENİ NESİL LİDERLİK KURSU DERS NOTLARI

Egitim yöneticileri icin "Yeni Nesil Liderlik Eğitimi Kursu" ders notlarıdır.

Eğitimde Pozitif Psikoloji Uygulamaları: Nezaketi Teşvik Eden Okul İklimi Oluşturmak

Kolaylaştırıcı Düzenlemelere Veri Olarak; Özel Gereksinimli Çocukları Olan Ailelerin Karşılaştıkları Zorluklar, İhtiyaçları ve Talepleri

DergiPark (Istanbul University), Feb 20, 2023

Eğitim 4.0 Eğitimin Geleceği Tartışmalarının Neresindeyiz?

Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru... more Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru gidiyoruz. Eğitim, işler, meslekler ve gelecek bundan nasıl etkilenecek? Çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor? Çocuklarımızı ön görülmesi güç bir geleceğe nasıl hazırlayacağız? Bu kitapta, Eğitim 4.0 diye anılan eğitim alanındaki değişimler hakkında dünya ölçeğinde yapılan çalışmalar ve bunlara paralel olarak Türkiye’de yapılan çalışmalar birlikte verilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın, Türkiye’de eğitim alanındaki gelişmelerin ve değişimlerin Eğitim 4.0’ın hangi yönleri ile ilişkili olduğunun anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu düşünce ile eğitim alanındaki yeni gelişmeler ve eğitimin geleceği hakkında okuyucularda bütüncül bir bakış açısı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu kitap, başta eğitimciler, eğitim alanında çalışanlar ve çalışmaya aday olanlar olmak üzere, okullara, özel okullara, eğitimdeki yenileşmeleri anlamak isteyenlere ve velilere yönelik hazırlanmıştır.

Çocuk ve Gençlerde "Dijital Dayanıklılık" Geliştirmek Fikret KONCA

Giriş Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi o... more Giriş Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak tanımlanabilir. Zor koşullara uyum sağlama yeteneği olarak da düşünülebilir. Son yıllarda dayanıklılık psikoloji, eğitim, sağlık ve işletme alanlarında yapılan çalışmalarda sıkça rastlanan bir kavram olmuştur. Bu çalışmalarda rastlanılan en temel saptama dayanıklılığın öğrenilebilir ve geliştirilebilir olduğudur. Bu yönüyle okullar eğitim programlarına "dayanıklılık" kavramını dahil etmeye başlamışlardır. Doğal afetler, göç, yas süreçleri, salgın hastalık, vb zorlu yaşam deneyimleri ve giderek belirsizleşen yaşam için dayanıklılık kazanılması gereken önemli bir beceri olarak görülmektedir. Dijital Dayanıklılık Nedir? Yapılan çalışmalar dayanıklılığın; duygusal dayanıklılık, davranışsal dayanıklılık, psikolojik sağlamlık, akademik dayanıklılık vb gibi alanlara özgü bir biçimde ele alındığını göstermektedir. Bu alanlardan biri de "dijital dayanıklılık"tır. Dijital dayanıklılık konusunda Türkçe alan yazında kapsamlı bir tanımlama ya da araştırmaya rastlanmamıştır. Google "Dijital dayanıklılık" yazıldığında yaklaşık 7.310.000 sonuç çıkmaktadır. Ancak bunlar incelendiğinde "dijital dayanıklılık" ile doğrudan ilgili olmadığı dayanıklılığın farklı boyutları ile ilgili olduğu görülmektedir. Dijital dayanıklılık ile ilişkili olan "Dijital esenlik" yazıldığında da yaklaşık 624.000 sonuç çıkmaktadır. Dijital esenlik konusunda da derli toplu ve bilimsel değeri olan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Aynı kavramlar Google'nin bilimsel arama motoru olan Google Akademik' yazılıp Türkçe kaynaklar tarandığında yine doğrudan bu kavramları elen alan çalışmalara rastlanılmamıştır. Bu bakımdan bu yazı "dijital dayanıklılık" kavramını etraflıca ele alan ilk değerlendirmelerden biridir. En yalın haliyle dijital dayanıklılık; çevrimiçi ortamda ne zaman risk altında olduğunu anlama, bir şeyler ters gittiğinde ne yapması gerektiğini bilme ve karşılaştığı zorluklardan ders çıkarma becerisi olarak tanımlanabilir. Dijital olarak dirençli çocuklar, çevrim içi dünyada kendilerini güvenle yönetecek becerilere sahip olan çocuklardır. Dijital olarak dirençli bir çocuk; çevrim içi dünyada güvenle gezinebilir. Ne zaman risk altında olduklarını anlar. Çevrim içi bir sorunla karşılaştığında nasıl çevrim dışı ve çevrim içi yardım aranacağını bilir. Deneyimlerinden öğrenir. Olumsuz çevrim içi bir

Çocuk ve Gençlerde "Dijital Dayanıklılık" Geliştirmek Fikret KONCA

Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak ... more Dayanıklılık en genel anlamıyla kriz durumlarını yönetme, zorluklarla başa çıkma becerisi olarak tanımlanabilir. Zor koşullara uyum sağlama yeteneği olarak da düşünülebilir. Son yıllarda dayanıklılık psikoloji, eğitim, sağlık ve işletme alanlarında yapılan çalışmalarda sıkça rastlanan bir kavram olmuştur. Bu çalışmalarda rastlanılan en temel saptama dayanıklılığın öğrenilebilir ve geliştirilebilir olduğudur. Bu yönüyle okullar eğitim programlarına "dayanıklılık" kavramını dahil etmeye başlamışlardır. Doğal afetler, göç, yas süreçleri, salgın hastalık, vb zorlu yaşam deneyimleri ve giderek belirsizleşen yaşam için dayanıklılık kazanılması gereken önemli bir beceri olarak görülmektedir.

Cocuk ve Ergenlerde Tekno Ofke Krizleri ve Bas Etme Yolları

nın önde gelen dijital ebeveynlik uzmanlarından biridir. "Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek: Teknolo... more nın önde gelen dijital ebeveynlik uzmanlarından biridir. "Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek: Teknolojiyi Doğru Kullanmanın Yolları" adında 2010 Aganta Yayınları'ndan Tülin Er'in Türkçeye çevirdiği bir kitabı da bulunmaktadır. "Tekno-öfke nöbeti" kavramı Goodwin tarafından tanımlanmış bir kavramdır.

Çocuklarda Psikolojik Sağlamlığı Geliştirmede Anne babalara Öneriler

Özel eğitim gereksinimli bireyler için psikolojik danışma ve rehberlik

Dijital Çağ Gereklerini Öğrencilere Kazandırmada Rehberlik ve Psikolojik Danışma Uygulamalarının Etkileri

Eğitimde Gelecek Konferansı 2019, 2019

Dijital çağın eğitime yansımalarının eğitim hedefleri, içeriği, süreçleri, değerlendirilmesi kaps... more Dijital çağın eğitime yansımalarının eğitim hedefleri, içeriği, süreçleri, değerlendirilmesi kapsamında değerlendirilmesi kadar rehberlik ve psikolojik danışma süreçleri bağlamında da değerlendirilmesi gereklidir. Bu anlamda dijital çağın gereklerinin öğrencilere kazandırılmasında rehberlik ve psikolojik danışma uygulamalarının da ele alınması önemlidir. Rehberlik ve psikolojik Danışma süreçlerinin günümüz kuşaklarının ( z ve alfa kuşağının özellikler) kişisel-sosyal rehberlik anlamında dijital varoluş, dijital benlik, sanal dünyada benliği sunumu, dijital benliğin yönetimi konuları ile ilgilenmelidir. Eğitsel rehberlik anlamında ise; verimli ders çalışma ve sınava hazırlanma teknikleri anlamındaki geleneksel uygulamalardan sıyrılıp öğrenmeyi öğrenme, öğrenme çevikliği, 21. becerileri, 2018 öğretim programlarına yansıtılan anahtar yetkinlikler, dijital öğrenme olanakları vb öncelikleri dikkate alması gereklidir. Mesleki rehberlik anlamında ise sanayi 4.0 ile birlikte ortaya çıkabilecek yeni meslekler, bugünden öngörülmesi giderek zorlaşan kariyer sürecine hazırlayıcı beceriler kazanmaya odaklanması önemlidir. Öte yanda rehberlik kapsamında yapılan ebeveynlere müşavirlik çalışmalarının "dijital ebeveynlik" kavramı ile tanımlanan uygulamaları ele alması, yeni nesil ebeveynlik becerileri konularına eğilmesi gereklidir. Bu çalışma yapılacak sunumda; dijital çağın rehberlik ve psikolojik danışma süreçlerinin kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki rehberlik olarak 3 problem alanına ve önemli bir başka hizmet olan velilere müşavirlik boyutuna yansımaları üzerine yoğunlaşmıştır

V. TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi'ne 27-29 Haziran 2019 /İstanbul sözlü bildiri olarak kabul edilmiştir İLKOKUL VELİLERİNİN "DİJİTAL EBEVEYNLİK" KONUSUNDAKİ EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİ Fikret KONCA

Dijital teknolojilerdeki ilerlemeler ebeveynlerin, dijital teknolojilerin çocukları tarafından ku... more Dijital teknolojilerdeki ilerlemeler ebeveynlerin, dijital teknolojilerin çocukları tarafından kullanımına ilişkin de bazı görev ve sorumluluklar üstlenmelerini gerektirmektedir. Ebeveynlerin çocukları ile dijital teknolojiler arasındaki ilişki ve etkileşimleri düzenleme bu konuda onlara rehberlik etme ve model olma gibi yeni ebeveynlik görevleri "dijital ebeveynlik" olarak tanımlanmaktadır.

Oyku temelli dusunme becerileri psiko egitim programı

Bu araştırmanın amacı, öykü temelli düşünme becerileri psiko-eğitim programının bireysel farklıkl... more Bu araştırmanın amacı, öykü temelli düşünme becerileri psiko-eğitim programının bireysel farklıklara saygı değerini geliştirmeye etkisini incelemektir. Araştırma, deney (35 öğrenci) ve kontrol gruplu (35 öğrenci) ön test, son test ve izleme modeline dayalı deneysel bir çalışmadır. Çalışma, ilkokul ikinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan bireysel farklılıklara saygı değeri, Ekmişoğlu (2007) tarafından Farklılıklara Saygı Ölçeği ile ölçülmüştür. İlgili ölçek deney ve kontrol gruplarına ön test olarak verilmiştir. Araştırma grubunca geliştirilen "Öykü Temelli Düşünme Becerileri Psiko-eğitim Programı" deney grubuna 7 oturum halinde uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Çalışma için 6 psikolojik danışman, 3 sınıf öğretmeni ve 1 eğitimde program geliştirme uzmanından oluşan 10 kişilik bir komisyonca "Bireysel farklılıkara saygı" temasına uygun ön eleme ile belirlenen 12 öykü arasından 6 çocuk öyküsü belirlenmiştir. Öykülerin belirlenmesinde araştırma grubu tarafından geliştirilen, 5 (çok uygun), 4 (uygun), 3 (orta düzeyde uygun), 2 (uygun değil) ve 1 (hiç uygun değil) şeklinde puanlanan, bir dereceli ölçek kullanılmıştır. Öykülerin seçilmesinde çocukların yaş ve gelişim özelliklerine uygunluk, farklılıklara saygı temasına uygunluk, sokratik sorgulama, görüş geliştirme, konuşma halkası ve argümantasyon yöntemlerine uygunluk, çocukların söz varlığına uygunluk ve çocukların hayal dünyalarını ve yaratıcılıklarını geliştirmeye uygunluk ölçütleri kullanılmıştır. Belirlenen 6 öykü değer öğretimi yaklaşımlarından "Değer Analizi" yaklaşımı ile ele alınmıştır. Öğretim yaklaşımı olarak değer analizi yaklaşımının seçilmesinin nedeni bu yaklaşımın öğrencilerin mantıklı ve rasyonel ahlaki kararlar alma becerisi geliştirmede kullanılabilir olması ve düşünme becerileri ile yakından ilişkili olmasıdır. Değer analizi yaklaşımında öğrencilere ilk olarak sosyal problem içeren yaşanmış bir olay ya da hikâye verilerek olayı tanımlamaları sağlanır. Bundan sonra süreç problem çözme adımları ile öğrencilere anlaşmazlık, müzakere, belirsizlik, tartışma ve değişkenlik içeren olaylarla meşgul olarak sosyal deneyim kazandırılır. Yaklaşımın bu özellikleri de öykü temelli çalışmaya uygun olduğunu göstermektedir. Bu değerlendirmeler gereğince bireysel farklılıklara saygı değerini geliştirmede geliştirilip uygulanan program değer analizi yaklaşımı, öykü temelli ve düşünme becerileri olmak üzere üç temel unsur üzerine oturtulmuştur. Literatürde değer öğretimi ile ilgili bu üç yaklaşımı kaynaştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışma değer öğretimi ile ilgili karma öğretimi temel almaktadır. Araştırmanın önemi de bundan kaynaklanmaktadır. Öte yandan Yazıcı (2006), Akbaş (2008), , Cihan (2014) ise değer eğitimi ile ilgili genel bir bakış açısıyla yaptıkları araştırmalarda okullarımızda hangi değerlerin verileceği konusunda geniş bir toplumsal ittifakın bulunmadığına dikkat çekmektedirler. Değerler için uygun yaklaşımların tespit edilip uygulanması gerektiği sonucuna ulaşmışlardır(Uzunsöz ve Diğerleri, 2018). Bu çalışma değer öğretimi uygulamalarında uygun yaklaşım arayışlarına ışık tutabilir. İlgili yaklaşımlar düşünme becerilerini geliştirici sokratik sorgulama, görüş geliştirme, altı şapkalı düşünme, konuşma halkası, "tahmin et-* Bu araştırma 28. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresinde (Ankara: Nisan,2019) Sözlü Bildiri Olarak Sunulmuştur dinle-açıkla", drama etkinlikleri temel alınarak uygulanmıştır. Uygulamaya katılacak öğrencilerin velilerinden araştırma etiği gereği "Veli izin ve Etik Belgesi" ile izin alınmıştır. Uygulamaya katılan 35 öğrenciye, biri 8, biri 13 ve diğeri de 12 olmak üzere üç grup halinde her oturumda seçilen bir öykü ile yaşantı sağlanmıştır. En son oturumda da tüm öykülerin genel değerlendirilmesi; zihinde canlandırma, tanımlama, duyuşsal, bilişsel ve yaşantısal düzeylerde öğrencilerin öykülerle ilgili birlikte çizdikleri resimler üzerinden yapılmıştır.

Hayat Bilgisiprogramında dijitalyetkinlik (3)

Psikolojik DanışmaveRehberlik HizmetlerindeWeb2.0 Teknolojilerinin Kullanımı. doc

18-22 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya da gerçekleştirilen 27.Uluslararası Eğitim Bilimleri ... more

POSNER'İN EĞİTİM PROGRAMI TANIMLAMALARI

Eğitim programı en genel anlamıyla; eğitim-öğretim izlencesi, öğrenme-öğretme sürecinde takip edi... more Eğitim programı en genel anlamıyla; eğitim-öğretim izlencesi, öğrenme-öğretme sürecinde takip edilecek yol olarak tanımlanabilir. Ancak eğitim programını işlenecek konuların sırası ve zamanını gösteren basit bir planlama olarak düşünmemek gerekir. Yine eğitim programını çeşitli derslerin öğretimi olarak görmek de doğru değildir. Eğitim programı oldukça geniş bir kavramdır. Okulun sorumluluğundaki derslerin öğretimi ve ders dışı sosyal etkinlikler, rehberlik çalışmaları vb gibi tüm yaşantıları kapsar. Eğitim programı resmi ve yazılı bir dokümandır. Okulların işlevini, öğretmenlerin yapacaklarını gösterir ve düzenler. Eğitim programının çeşitli boyutları vardır. Bu program boyutları çeşitli biçimlerde ele alınmıştır. Program boyutlarını konusunda Elliot Eisner, Maria Harris ve George J. Posner gibi eğitim programcıları çeşitli tanımlamalarda bulunmuşlardır. Eisner ve Harris üç program boyutu veya program görünüşü tanımlamasında bulunmuştur. Bunlar; resmi program, örtük program ve ihmal edilen programdır. Bu tanımlamalar Posner'de de vardır. Posner bunlara ek olarak uygulamadaki program ve extra program progrtam görünüşlerini de tanımlamıştır. Böylece eğitim programı boyutları ya da görünüşleri; resmi, uygulamadaki, örtük, ihmal edilen ve extra olarak beş biçimde tanımlanmıştır: 1-Resmi/Açık/Yazılı program (Offical curriculum/The curriculum on paper/Written curriculum/ Formal and Open curriculum/ Explicit curricululum): Tanımlanmış, öğrencilere kazandırılacak hedefler, bu hedefleri kazandırıcı ünite ve konular, eğitim ve sınama durumları boyutları açıklanarak yazılı bir doküman haline getirilmiş, eğitim otoritesince onaylanarak okullara gönderilmiş programdır. Bu program eğitim felsefesini ve eğitim politikalarını yansıtır. Okulun ve öğretmenlerin kazandırması, öğrencilerin kazanması gereken eğitim beklentilerini tanımlayan programdır. Ayrıntılı ve ideal özellikler taşıyan programdır. Bu programın özellikleri; a) yazılıdır, kağıttadır, dokümandır b) resmidir c) tasarıdır d) teoriktir e) açıktır, ilan edilmiştir f) okulun kasıtlı eğitim amaçlarını açıklar g)standarttır h) ölçülüp değerlendirilebilir Öğretmenler bu yazılı programdan yola çıkarak öğrenme öğretme sürecini planlar ve resmi programdaki ilke ve açıklamalara göre uygulama yaparlar. 2.Uygulamadaki/Uygulanan/Öğretilen/GerçekleşenProgram (Operational curriculum/The curriculum in action/Observed curriculum): Okulda öğretmen elinde hayat bulan programdır. Resmi programı okulun ve öğretmenin algılayışı ve uygulayışı ile ilgilidir. Okulun ve öğretmenin ne öğrettiği ve nasıl öğrettiği ile ilişkilidir. Resmi ve yazılı program teoriktir. Resmi programda yazılanlar harfiyen hayata geçmeyebilir veya yazılanlardan çok daha fazlası ortaya çıkabilir. Bunda resmi programın algılanışı, öğrencilerin yatkınlıkları, okulun çevresi ve olanakları etkilidir. Resmi program standarttır ancak gerçekleşen/uygulamadaki program okuldan okula farklılık gösterebilir. Bu program öğrenme-öğretme

2020 TASLAK SINIF REHBERLİK PROGRAMINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

by fikret konca and özgür tanrıverdi

Ana sınıfından 12. sınıfa (K-12) sınıf rehberlik programları yenileniyor. Gelişimsel rehberlik an... more

GLASSER GERCEKCI TERAPI

William Glasser tarafından geliştirilen " Gerçeklik Terapisi " , seçim teorisine dayanmaktadır. S... more William Glasser tarafından geliştirilen " Gerçeklik Terapisi " , seçim teorisine dayanmaktadır. Seçim teorisine göre bireyin davranışları yine birey tarafından kontrol edilmektedir. Gerçeklik terapisi yaklaşımına göre insan davranışlarının temel yönlendiricisi beş teme ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçlar; fizyolojik, ait olma, güç ve kontrol, özgürlük ve eğlence ihtiyaçlarıdır (Glasser, 1988). Fizyolojik ihtiyaçlar; beslenme, barınma, güvenlik, düzenli uyuma vb. konularla ilgilidir. Ait olma ihtiyacı ise sınıfın bir üyesi ve parçası olma olarak tanımlanabilir. Ait olma ihtiyacının sevecen, sıcak ve kabul edici bir sınıf/okul iklimi ile güçlü bir ilişkisi vardır. Bu ihtiyaç öğretmenden ve sınıftaki diğerlerinden dostluk, destek ve yakın ilgi ve sevgi görme ile karşılanması mümkündür. Ait olma ihtiyacının karşılanmasındaki önemli engellerden biri sözü edilen sınıf ikliminin oluşmaması diğeri de rekabetçi bir sınıf ortamıdır. Sınıf ortamında işbirliği, dayanışma, paylaşma, pozitif etkileşim vb. unsurlar ait olma ihtiyacının karşılanmasında önemsenmelidir. Güç ve kontrol ihtiyacı önemli olma duygusu ile ilgilidir. Otoriter sınıf yönetimi yaklaşımının hâkim olduğu sınıflarda öğrenciler bu ihtiyaçlarını karşılamada zorlanabilirler. Hatta öğretmenleri ile güç mücadelesi içine girebilirler. Güç ihtiyacının karşılanabilmesi için öğretmenlerin öğrencilere sağlıklı bir biçimde güç kazanma fırsatları vermesi ile mümkün olabilir. Akademik başarısı yüksek olan öğrencilerin bilgiden ve bilmekten gelen bir güçleri vardır. Ancak akademik olarak bu gücü elde edemeyen öğrenciler de güç ihtiyaçlarını karşılamak için yıkıcı ve istenmeyen davranışlar sergilemeyi seçebilir. Özgürlük ihtiyacı, seçme, özerk davranış sergileme, öğrencilere kendi davranışları ile ilgili kararlar verebilme fırsatları verme ile karşılanabilir. Öğrencilerin önemli bir bölümü okul ortamını eğlenceli bulmaz. Ancak eğlence önemli temel ihtiyaçlardan biridir. Eğlenme öğrenmede güçlü bir motive edici unsurdur. Eğlenme ihtiyacı ile öğrenme arasında okullarımızda sağlıklı bir ilişki kurulmuş değildir. Hatta okulun ya da sınıfın eğlenilecek bir yer olmadığı, öğrenme ile eğlenmenin birlikte olamayacağı, ikisi arasında bir çelişki olduğu kanısı öğrencilere bir şekilde yerleşmiştir. Eğlenme ihtiyacı öğrenme sürecinde keyif, zevk alma ve memnun olma ile ilgilidir. Eğitsel oyun, drama ve rol oynama vb. etkinliklerle hem öğrencilerin eğlenme ihtiyaçları karşılanabilir hem de eğlenmenin öğrenmedeki motive edici gücünden yararlanmış olur. Eğlence ihtiyacı sağlıklı bir biçimde karşılanmaz ise öğrenciler bunu ders kaynatma, uygun olmayan, argo ve küfür içerikli mizah anlayışı, birbiriyle alay etme gibi istenmeyen davranışlarla karşılama yoluna gidebilirler. Öğrencilerin beş temel ihtiyacı ve bunların karşılanma düzeyleri, bu ihtiyaçları karşılamada öğrencilerin seçtikleri yollar ile öğrencilerin istenmeyen davranışları ve sosyal uyumları arasında güçlü bir ilişki vardır (Tamana, 2005). Okul ve sınıf ortamında öğretmenlerin öğrencilerin bu ihtiyaçlarını sağlıklı bir biçimde karşılayabilmelerinde yol

Eğitim 4.0 Eğitimin Geleceği Tartışmalarının Neresindeyiz?

PEGEM AKADEMİ, 2020

Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru... more Dijital dönüşümler ve yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birlikte insan makine iş birliğine doğru gidiyoruz. Eğitim, işler, meslekler ve gelecek bundan nasıl etkilenecek? Çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor? Çocuklarımızı ön görülmesi güç bir geleceğe nasıl hazırlayacağız?

Bu kitapta, Eğitim 4.0 diye anılan eğitim alanındaki değişimler hakkında dünya ölçeğinde yapılan çalışmalar ve bunlara paralel olarak Türkiye’de yapılan çalışmalar birlikte verilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın, Türkiye’de eğitim alanındaki gelişmelerin ve değişimlerin Eğitim 4.0’ın hangi yönleri ile ilişkili olduğunun anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu düşünce ile eğitim alanındaki yeni gelişmeler ve eğitimin geleceği hakkında okuyucularda bütüncül bir bakış açısı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu kitap, başta eğitimciler, eğitim alanında çalışanlar ve çalışmaya aday olanlar olmak üzere, okullara, özel okullara, eğitimdeki yenileşmeleri anlamak isteyenlere ve velilere yönelik hazırlanmıştır.