gözcüsü -Dolon'un yakalanıp öldürülmesi -Rhesos'un kampında -Kahramanların Ahaylıların kampına dö... more gözcüsü -Dolon'un yakalanıp öldürülmesi -Rhesos'un kampında -Kahramanların Ahaylıların kampına dönüşü ŞAN : XI İki ordu yeniden kavgaya hazırlanıyor -Agamemnon'un kahramanlıkları -Yaralanan Agamemnon cepheden ayrılıyor -Hektor, Troyalıları kavgaya sürüyor -Odysseus ile Diomedes, Troyalıları geri atıyorlar -Diomedes yaralı, Odysseus tehlikede -Ayas, durumu düzeltiyor -Hektor'un başarılı saldırışı -Ahilleus, Patroklos'u Nestor'un yanına gönderiyor -Nestor'un söyledikleri ŞAN : XII Ahay hisarının gelecekte yok olması -Troyalılar hisarı yıkmaya hazırlanıyorlar -Asios, Lapithler'le çarpışıyor -Hektor, Polydamas'ı dinlemek istemiyor -İki Ayas müdafaayı canlandırdılar -Sarpedon hisar hücumunda -Troyalılar, hisarı alıyorlar ŞAN : XIII Poseidon, Ahaylılara yardım ediyor -Ahaylıların savunması -İdomene'nin kahramanlıkları -Deifobos ile Ene'nin araya girmesi -Antilohes'un kahramanlıkları -Menelas'ın kahramanlıkları -Ayas'ların gösterdiği mukavemet -Hektor yeni bir saldırış hazırlıyor ŞAN : XIV Ahaylı başları bozgun önünde -Poseidon, Ahaylıları dayanmağa davet ediyor -Here'nin Zeus'u uyutmağa hazırlığı -Zeus, Here'nin kollarında uyur -Poseidon, Ahaylıları dayanmağa çağınyor -Hektor'un yaralanması -Troyalılar geriye atılıyorlar ŞAN : XV Zeus'un uyanıp öfkelenmesi -Tanrılar uslandırılıyor -Zeus'un Troyalılara yardım etmesi -Hektor yine kavga meydanında -Ahaylılar hisarlarının arkasına sürülüyor -Gemilerin yanında geçen kavga -Troyalıların gemilere son hücumu ŞAN : XVI Ahilleus, Patroklos'un yardıma gitmesine izin veriyor -Hektor gemileri ateşe verir -Patroklos ile Myrmidonlar kavgaya hazırlanıyorlar -Patroklos'un kahramanlıkları -Sarpedon'un cesedi etrafında kavga -Patroklos Troyalıları kovalıyor -Patroklos'un ölümü ŞAN : XVII Menelas, Patroklos'un cesedi için savaşıyor -Patroklos'un silâhlarını alan Hektor, cesedini götüremiyor -Hektor'un üstünde Ahilleus'un silâhları, kavgaya dönüyor -Patroklos'un cesedi etrafında kavga -Ahilleus'un atları matem tutuyor -Antilohos'un Ahilleus'a gönderilmesi -Ahaylılar Patroklos'un cesedini aldılar 5/555 ŞAN : XVIII Ahilleus, Patroklos'un ölümünü öğrenir -Thetis, oğlunu teselli etmeğe geliyor -Ahilleus bir nâra ile Troyalıları panik içine atattı -Troyalıların derneği -Ahilleus, Patroklos'un cesedi üzerinde ağlıyor -Thetis, Hefaestos'un yanında -Hefaestos, Ahilleus'un silâhlarını hazırlıyor ŞAN : XIX Ahilleus,Hefaestos'un silâhlarını alıyor -Ahilleus ile Agamemnon'un barışması -Breis'le Ahilleus, Patroklos'un başında ağlıyorlar -Ahilleus yeni zırhlarını takınıyor -Ahilleus'un atı ona önceden ölümünü haber veriyor ŞAN : XX Tanrılara, karışmak hürriyeti geri veriliyor -Ahilleus ile Ene arasında savaş -Ahilleus'un kahramanlıkları ŞAN : XXI Ahilleus, Skamandros çayı kenarında -Ahilleus ile Lykaon -Skamandros'un öfkelenmesi -Ateşle suyun savaşması -Tanrılarda kavga -Ahilleus Troya önünde ŞAN : XXII Ahilleus Troya önünde -Priam ile Hekübe, Hektor'a yalvarıyorlar -Hektor'un kararsızlıkları -Kovalamaca -Athene'nin araya girmesi -Dövüş -Hektor'un ölümü -Troya'da matem ŞAN : XXIII Ahilleus'un matemi -Patroklos'un cenaze töreni -Yarışlar -Yumruk yarışında -Güreş sınaşmasında -Yaya koşusu -Savaş -Disk atışı -Yayla ok atışı -Mızrak fırlatışı ŞAN : XXIV Ahilleus, Hektor'un cesedine hakaret ediyor -Tanrılar derneği -Ahilleus'a ve Priam'a tanrıların emri ulaşıyor -Priam yola çıkmağa hazırlanıyor -Priam, Ahaylıların kampında -Priam, Ahilleus'un yanında -Priam'ın Troyaya dönüşü -Hektor'un cenaze töreni 6/555 İLİADA ŞAN : I BAŞLANGIÇ Söyle bize, tanrıça, Peleoğlu Ahilleus'un uğursuz öfkesini ki, Ahaylılara sayısız acılar getirdi, nice kahramanların ruhlarını Hades'e attı, özlerini kurtlara kuşlara yem etti böylece Zeus'un iradesi yerine gelmiş oluyordu. En önce o atışmadan başla ki, budunlar hanı Atreoğlu ile tanrısal Ahilleus'un arasını açtı. Acaba hangi tanrı onları böyle birbiriyle kavgaya tutuşturmuştu? -Leto ile Zeus'un oğlu! işte bu tanrı krala darılarak ordunun içine zalim hastalığı getirmişti, o yüzden adamlar sürü sürü kırılıyordu; çünkü Atreoğlu tanrının duacısına, Hryses'e hakaret etmişti. Hryses, Ahaylıların tez yürüyüşlü gemilerinin yanına gelmiş, kızını cariyelikten kurtarmak için çok kıymetli kurtulmalıklar getirmişti; elinde, altın asanın üstünde de okçu Apollon tanrının tacını tutuyordu. Bütün Ahaylılara, en çok budunlar hanları iki Atreoğlu'na yalvarıyordu: -Atreoğulları ve güzel dolaklı bütün Ahaylılar, Olympos dağında konakları olan tanrılar size kısmet etsin Priam'ın şehrini talan edesiniz; ve hepiniz sağ esen memleketlerinize dönesiniz; benim de kızımı, şu kurtulmalıkları kabul ederek serbest bırakın, Zeusoğlu Okçu Apollon'u hoşnut edin. Böyle demesi üzerine bütün Ahaylılar yüksek sesle bağrıştılar: -Duacıya saygı gösterilsin! Kıymetli, parlak kurtulmalıklar da kabul edilsin! Ama bu, Atreoğlu Agamemnon'un hiç hoşuna gitmedi. Han, ihtiyarı sert sözlerle gönlünü kırarak kovdu: -Bak bana ihtiyar, seni daha koca karınlı gemilerin yanında dolaşırken yakalamıyayım, ne bugün, ne de başka bir gün, sakın ha, yoksa elindeki asa, ne tanrının tacı bir işine yaramıyacak! Kızını serbest bırakacak değilim; ihtiyarlayıncaya kadar o, memleketinden uzak, Argos'ta, benim sarayımda kalacak; bez tezgâhının başında 9/555 ATIŞMA 10/555 11/555 12/555 14/555 15/555 17/555 18/555 19/555 20/555 kurban, törenle, Apollon tanrıya sunuldu; iç yağı dumanları büklüm büklüm göklere yükseldi. AHİLLEUS'UN HAKARET GÖRMESİ Ordugâhta işte bu işler görülmekteydi. Agamemnon, Peleoğluna karşı bundan önce ileri sürmüş olduğu tehdidi yürütmekten vazgeçmedi. Çavuşları ve çalışkan seyisleri olan Talthybios ile Eurybat'ı çağırıp onlara emir verdi: -Her ikiniz Peleoğlu Ahilleus'un barakasına gidersiniz, güzel Briseis'i elinden tutup götürürsünüz. Vermek istemezse, kendim daha çok insanlarla gidip alırım, ama o zaman ona daha pahalıya mal olur. Sertlikle söylediği bu emirle, çavuşları yola çıkardı, onlar da isteksiz isteksiz deniz kıyısı boyunca yürüyerek Myrmidonların barakalarına ve gemilerinin yanına geldiler. Orada Ahilleus'u, barakasının yanında, kara teknesinin başında oturmuş buldular. Çavuşların gelişi hiç hoşuna gitmedi. Her ikisi, korku ve saygı içinde, Hanın önünde durdular, tek bir kelime söylemeden, hiçbir şey sormadan. Fakat Ahilleus aklıyla işi anlıyarak onlara şöyle dedi: 21/555 -Selâm size çavuşlar, Zeus'un ve insanların habercileri, yaklaşın: Siz bana bir şey yapmış değilsiniz. Kabahat sizi güzel Brieis'i almağa gönderen Agamemnon'da. Hadi, tanrı soyu Patroklos, kızı dışarı çıkar da onlara ver, götürsünler, yalnız onlar da benim sözlerimin şahitleri olsunlar, mutlu tanrılar ve ölümlü insanlar önünde, ve doğru yoldan gitmiyen Hanın önünde: Şu ziyanı sonsuz musibetten cümleyi kurtarmak için bir kere daha bana ihtiyaçları olursa! O şimdi kalbi lanetlenmiş gibi kudurmuş haldedir; geçmişi geleceğe yaklaştırıp Ahaylıların ziyansızca nasıl dövüşebileceğim görmek yetkisi kalmamıştır. Böyle dedi. Patroslos sevgili arkadaşına itaat etti: Barakadan güzel Briseis'i çıkardı, onlara teslim etti, götürsünler diye! Çavuşlar, Ahaylıların gemileri boyunca yürüdüler, kadın isteksiz isteksiz arkalarından gidiyordu. O sırada, birden, Ahilleus'un gözleri yaşardı, adamlarından uzaklaşarak beyaz köpüklü denizin kenarına gidip oturdu; gözleri 22/555 24/555 Sen şimdi, anne, yiğit oğlunun yardımına gelmez misin? Olympos'a bir uğra, Zeus'a yalvar; vaktiyle sözlerinle ve hareketlerinle gönlünü edebilmişsen... Babamın sarayında, çok kere, bununla kıvandığını hatırlıyorum. Bütün ölümsüzler arasında, tek başına, kara dumanlı Kronosoğlunu bir hakaret belâsından nasıl kurtarmış olduğunu söylerdin. Öyle bir zamandı ki, Olympos tanrıları, Here, Poseidon, Palas Athene, hepsi Kronosoğluna zincir vurabileceklerini sanıyorlardı. Ama sen, tanrıça, sen ona geldin ve onu zincirlerden kurtarabildin: Çabuk Olympos tepelerine haber salarak yüz kollu canavarı getirttin; buna tanrılar Briose, ölümlüler ise Egeon derler, babasından bile daha güçlü kuvvetli olduğunu söylerler. Bu canavar yetişerek Kronosoğlunun yanına, şan ve gurur içinde, oturdu. Mutlu tanrılar onu görünce korktular ve zincir vurrna dâvasından el çektiler. Bugün bütün bunları ona hatırlat, yanına otur, dizlerini kucakla: Acaba Troyalılara yardım etmek lûtfunda bulunmaz mı? Kırılıp geçirilen Aharlıları, gemilerinin kıçından itip denize süremez mi? Böyle olsun ki, hepsi Hanlarının mürüvvetini görsünler; kendi de, Atreoğlu kudretli Agamemnon Han, Ahaylıların en yiğidine saygı göstermemekle nasıl bir çılgınlık etmiş olduğunu anlasın! O zaman Thetis, ağlıyarak ona cevap verdi: 25/555 -Ah, yavrum, seni büyütmekle ben ne talihsiz ana imişim? Neden, gemilerinin yanında, gözyaşları dökmiyerek ve cefalar çekmiyerek, oturup safa sürmedin? Çünkü kaderin sana uzun günler değil, ancak kısa bir ömür bağışlamıştır. Peki, kendim Olympos'a çıkıp şikâyetini gürler sesli Zeus'a götüreceğim; bakalım, dinliyecek mi? Şimdi sen Ahaylılara karşı öfkeni tut, tez yürüyüşlü gemilerinin yanında oturup şartsız bir kararla, dövüşmekten vazgeç. Zeus, dün kusursuz yanık yüzlülerin vereceği bir ziyafette bulunmak üzere Okeanos'a doğru yola çıkmış, bütün tanrılar da onunla beraber gitmişler. Olympos'a on iki gün sonra dönecek. O zaman eşiği tunçtan sarayının yolunu tutacağım, dizlerine kapanacağım, beni dinleyeceğine inanıyorum. HRYSEİS HRYSE'DE Böyle dedikten sonra çekilerek onu yalnız, yüreği öfkeli, güzel kemerli kadını düşünür bıraktı: Elinden zorla çekip kaçırdıkları kadını. Bu ara Odysseus, Hyrse'ye ulaşmış, kutsal yüzlük kurbanı götürmüştü .Gemi limana girip kıyıya bağlandıktan sonra, karaya 26/555 indiler. Hryseis te gemiden çıktı. Çok hünerli Odysseus, onu tapınağa ileterek babasının eline teslim etti, ve şöyle dedi: -Hryses, beni Agamemnon Han buraya, kızını getirmek ve Foebos'a Danaoslular adına kutsal bir yüzlük kurban sunmak üzere gönderdi; Argoslular üzerine, onları hıçkıra hıçkıra inleten musibetler salan tanrıyı yumuşatmak arzusundayız. Böyle dedi, ve Hryses kızına kavuştuğundan, gönlü şad oldu. Onlar için, yüksek...
gözcüsü -Dolon'un yakalanıp öldürülmesi -Rhesos'un kampında -Kahramanların Ahaylıların kampına dö... more gözcüsü -Dolon'un yakalanıp öldürülmesi -Rhesos'un kampında -Kahramanların Ahaylıların kampına dönüşü ŞAN : XI İki ordu yeniden kavgaya hazırlanıyor -Agamemnon'un kahramanlıkları -Yaralanan Agamemnon cepheden ayrılıyor -Hektor, Troyalıları kavgaya sürüyor -Odysseus ile Diomedes, Troyalıları geri atıyorlar -Diomedes yaralı, Odysseus tehlikede -Ayas, durumu düzeltiyor -Hektor'un başarılı saldırışı -Ahilleus, Patroklos'u Nestor'un yanına gönderiyor -Nestor'un söyledikleri ŞAN : XII Ahay hisarının gelecekte yok olması -Troyalılar hisarı yıkmaya hazırlanıyorlar -Asios, Lapithler'le çarpışıyor -Hektor, Polydamas'ı dinlemek istemiyor -İki Ayas müdafaayı canlandırdılar -Sarpedon hisar hücumunda -Troyalılar, hisarı alıyorlar ŞAN : XIII Poseidon, Ahaylılara yardım ediyor -Ahaylıların savunması -İdomene'nin kahramanlıkları -Deifobos ile Ene'nin araya girmesi -Antilohes'un kahramanlıkları -Menelas'ın kahramanlıkları -Ayas'ların gösterdiği mukavemet -Hektor yeni bir saldırış hazırlıyor ŞAN : XIV Ahaylı başları bozgun önünde -Poseidon, Ahaylıları dayanmağa davet ediyor -Here'nin Zeus'u uyutmağa hazırlığı -Zeus, Here'nin kollarında uyur -Poseidon, Ahaylıları dayanmağa çağınyor -Hektor'un yaralanması -Troyalılar geriye atılıyorlar ŞAN : XV Zeus'un uyanıp öfkelenmesi -Tanrılar uslandırılıyor -Zeus'un Troyalılara yardım etmesi -Hektor yine kavga meydanında -Ahaylılar hisarlarının arkasına sürülüyor -Gemilerin yanında geçen kavga -Troyalıların gemilere son hücumu ŞAN : XVI Ahilleus, Patroklos'un yardıma gitmesine izin veriyor -Hektor gemileri ateşe verir -Patroklos ile Myrmidonlar kavgaya hazırlanıyorlar -Patroklos'un kahramanlıkları -Sarpedon'un cesedi etrafında kavga -Patroklos Troyalıları kovalıyor -Patroklos'un ölümü ŞAN : XVII Menelas, Patroklos'un cesedi için savaşıyor -Patroklos'un silâhlarını alan Hektor, cesedini götüremiyor -Hektor'un üstünde Ahilleus'un silâhları, kavgaya dönüyor -Patroklos'un cesedi etrafında kavga -Ahilleus'un atları matem tutuyor -Antilohos'un Ahilleus'a gönderilmesi -Ahaylılar Patroklos'un cesedini aldılar 5/555 ŞAN : XVIII Ahilleus, Patroklos'un ölümünü öğrenir -Thetis, oğlunu teselli etmeğe geliyor -Ahilleus bir nâra ile Troyalıları panik içine atattı -Troyalıların derneği -Ahilleus, Patroklos'un cesedi üzerinde ağlıyor -Thetis, Hefaestos'un yanında -Hefaestos, Ahilleus'un silâhlarını hazırlıyor ŞAN : XIX Ahilleus,Hefaestos'un silâhlarını alıyor -Ahilleus ile Agamemnon'un barışması -Breis'le Ahilleus, Patroklos'un başında ağlıyorlar -Ahilleus yeni zırhlarını takınıyor -Ahilleus'un atı ona önceden ölümünü haber veriyor ŞAN : XX Tanrılara, karışmak hürriyeti geri veriliyor -Ahilleus ile Ene arasında savaş -Ahilleus'un kahramanlıkları ŞAN : XXI Ahilleus, Skamandros çayı kenarında -Ahilleus ile Lykaon -Skamandros'un öfkelenmesi -Ateşle suyun savaşması -Tanrılarda kavga -Ahilleus Troya önünde ŞAN : XXII Ahilleus Troya önünde -Priam ile Hekübe, Hektor'a yalvarıyorlar -Hektor'un kararsızlıkları -Kovalamaca -Athene'nin araya girmesi -Dövüş -Hektor'un ölümü -Troya'da matem ŞAN : XXIII Ahilleus'un matemi -Patroklos'un cenaze töreni -Yarışlar -Yumruk yarışında -Güreş sınaşmasında -Yaya koşusu -Savaş -Disk atışı -Yayla ok atışı -Mızrak fırlatışı ŞAN : XXIV Ahilleus, Hektor'un cesedine hakaret ediyor -Tanrılar derneği -Ahilleus'a ve Priam'a tanrıların emri ulaşıyor -Priam yola çıkmağa hazırlanıyor -Priam, Ahaylıların kampında -Priam, Ahilleus'un yanında -Priam'ın Troyaya dönüşü -Hektor'un cenaze töreni 6/555 İLİADA ŞAN : I BAŞLANGIÇ Söyle bize, tanrıça, Peleoğlu Ahilleus'un uğursuz öfkesini ki, Ahaylılara sayısız acılar getirdi, nice kahramanların ruhlarını Hades'e attı, özlerini kurtlara kuşlara yem etti böylece Zeus'un iradesi yerine gelmiş oluyordu. En önce o atışmadan başla ki, budunlar hanı Atreoğlu ile tanrısal Ahilleus'un arasını açtı. Acaba hangi tanrı onları böyle birbiriyle kavgaya tutuşturmuştu? -Leto ile Zeus'un oğlu! işte bu tanrı krala darılarak ordunun içine zalim hastalığı getirmişti, o yüzden adamlar sürü sürü kırılıyordu; çünkü Atreoğlu tanrının duacısına, Hryses'e hakaret etmişti. Hryses, Ahaylıların tez yürüyüşlü gemilerinin yanına gelmiş, kızını cariyelikten kurtarmak için çok kıymetli kurtulmalıklar getirmişti; elinde, altın asanın üstünde de okçu Apollon tanrının tacını tutuyordu. Bütün Ahaylılara, en çok budunlar hanları iki Atreoğlu'na yalvarıyordu: -Atreoğulları ve güzel dolaklı bütün Ahaylılar, Olympos dağında konakları olan tanrılar size kısmet etsin Priam'ın şehrini talan edesiniz; ve hepiniz sağ esen memleketlerinize dönesiniz; benim de kızımı, şu kurtulmalıkları kabul ederek serbest bırakın, Zeusoğlu Okçu Apollon'u hoşnut edin. Böyle demesi üzerine bütün Ahaylılar yüksek sesle bağrıştılar: -Duacıya saygı gösterilsin! Kıymetli, parlak kurtulmalıklar da kabul edilsin! Ama bu, Atreoğlu Agamemnon'un hiç hoşuna gitmedi. Han, ihtiyarı sert sözlerle gönlünü kırarak kovdu: -Bak bana ihtiyar, seni daha koca karınlı gemilerin yanında dolaşırken yakalamıyayım, ne bugün, ne de başka bir gün, sakın ha, yoksa elindeki asa, ne tanrının tacı bir işine yaramıyacak! Kızını serbest bırakacak değilim; ihtiyarlayıncaya kadar o, memleketinden uzak, Argos'ta, benim sarayımda kalacak; bez tezgâhının başında 9/555 ATIŞMA 10/555 11/555 12/555 14/555 15/555 17/555 18/555 19/555 20/555 kurban, törenle, Apollon tanrıya sunuldu; iç yağı dumanları büklüm büklüm göklere yükseldi. AHİLLEUS'UN HAKARET GÖRMESİ Ordugâhta işte bu işler görülmekteydi. Agamemnon, Peleoğluna karşı bundan önce ileri sürmüş olduğu tehdidi yürütmekten vazgeçmedi. Çavuşları ve çalışkan seyisleri olan Talthybios ile Eurybat'ı çağırıp onlara emir verdi: -Her ikiniz Peleoğlu Ahilleus'un barakasına gidersiniz, güzel Briseis'i elinden tutup götürürsünüz. Vermek istemezse, kendim daha çok insanlarla gidip alırım, ama o zaman ona daha pahalıya mal olur. Sertlikle söylediği bu emirle, çavuşları yola çıkardı, onlar da isteksiz isteksiz deniz kıyısı boyunca yürüyerek Myrmidonların barakalarına ve gemilerinin yanına geldiler. Orada Ahilleus'u, barakasının yanında, kara teknesinin başında oturmuş buldular. Çavuşların gelişi hiç hoşuna gitmedi. Her ikisi, korku ve saygı içinde, Hanın önünde durdular, tek bir kelime söylemeden, hiçbir şey sormadan. Fakat Ahilleus aklıyla işi anlıyarak onlara şöyle dedi: 21/555 -Selâm size çavuşlar, Zeus'un ve insanların habercileri, yaklaşın: Siz bana bir şey yapmış değilsiniz. Kabahat sizi güzel Brieis'i almağa gönderen Agamemnon'da. Hadi, tanrı soyu Patroklos, kızı dışarı çıkar da onlara ver, götürsünler, yalnız onlar da benim sözlerimin şahitleri olsunlar, mutlu tanrılar ve ölümlü insanlar önünde, ve doğru yoldan gitmiyen Hanın önünde: Şu ziyanı sonsuz musibetten cümleyi kurtarmak için bir kere daha bana ihtiyaçları olursa! O şimdi kalbi lanetlenmiş gibi kudurmuş haldedir; geçmişi geleceğe yaklaştırıp Ahaylıların ziyansızca nasıl dövüşebileceğim görmek yetkisi kalmamıştır. Böyle dedi. Patroslos sevgili arkadaşına itaat etti: Barakadan güzel Briseis'i çıkardı, onlara teslim etti, götürsünler diye! Çavuşlar, Ahaylıların gemileri boyunca yürüdüler, kadın isteksiz isteksiz arkalarından gidiyordu. O sırada, birden, Ahilleus'un gözleri yaşardı, adamlarından uzaklaşarak beyaz köpüklü denizin kenarına gidip oturdu; gözleri 22/555 24/555 Sen şimdi, anne, yiğit oğlunun yardımına gelmez misin? Olympos'a bir uğra, Zeus'a yalvar; vaktiyle sözlerinle ve hareketlerinle gönlünü edebilmişsen... Babamın sarayında, çok kere, bununla kıvandığını hatırlıyorum. Bütün ölümsüzler arasında, tek başına, kara dumanlı Kronosoğlunu bir hakaret belâsından nasıl kurtarmış olduğunu söylerdin. Öyle bir zamandı ki, Olympos tanrıları, Here, Poseidon, Palas Athene, hepsi Kronosoğluna zincir vurabileceklerini sanıyorlardı. Ama sen, tanrıça, sen ona geldin ve onu zincirlerden kurtarabildin: Çabuk Olympos tepelerine haber salarak yüz kollu canavarı getirttin; buna tanrılar Briose, ölümlüler ise Egeon derler, babasından bile daha güçlü kuvvetli olduğunu söylerler. Bu canavar yetişerek Kronosoğlunun yanına, şan ve gurur içinde, oturdu. Mutlu tanrılar onu görünce korktular ve zincir vurrna dâvasından el çektiler. Bugün bütün bunları ona hatırlat, yanına otur, dizlerini kucakla: Acaba Troyalılara yardım etmek lûtfunda bulunmaz mı? Kırılıp geçirilen Aharlıları, gemilerinin kıçından itip denize süremez mi? Böyle olsun ki, hepsi Hanlarının mürüvvetini görsünler; kendi de, Atreoğlu kudretli Agamemnon Han, Ahaylıların en yiğidine saygı göstermemekle nasıl bir çılgınlık etmiş olduğunu anlasın! O zaman Thetis, ağlıyarak ona cevap verdi: 25/555 -Ah, yavrum, seni büyütmekle ben ne talihsiz ana imişim? Neden, gemilerinin yanında, gözyaşları dökmiyerek ve cefalar çekmiyerek, oturup safa sürmedin? Çünkü kaderin sana uzun günler değil, ancak kısa bir ömür bağışlamıştır. Peki, kendim Olympos'a çıkıp şikâyetini gürler sesli Zeus'a götüreceğim; bakalım, dinliyecek mi? Şimdi sen Ahaylılara karşı öfkeni tut, tez yürüyüşlü gemilerinin yanında oturup şartsız bir kararla, dövüşmekten vazgeç. Zeus, dün kusursuz yanık yüzlülerin vereceği bir ziyafette bulunmak üzere Okeanos'a doğru yola çıkmış, bütün tanrılar da onunla beraber gitmişler. Olympos'a on iki gün sonra dönecek. O zaman eşiği tunçtan sarayının yolunu tutacağım, dizlerine kapanacağım, beni dinleyeceğine inanıyorum. HRYSEİS HRYSE'DE Böyle dedikten sonra çekilerek onu yalnız, yüreği öfkeli, güzel kemerli kadını düşünür bıraktı: Elinden zorla çekip kaçırdıkları kadını. Bu ara Odysseus, Hyrse'ye ulaşmış, kutsal yüzlük kurbanı götürmüştü .Gemi limana girip kıyıya bağlandıktan sonra, karaya 26/555 indiler. Hryseis te gemiden çıktı. Çok hünerli Odysseus, onu tapınağa ileterek babasının eline teslim etti, ve şöyle dedi: -Hryses, beni Agamemnon Han buraya, kızını getirmek ve Foebos'a Danaoslular adına kutsal bir yüzlük kurban sunmak üzere gönderdi; Argoslular üzerine, onları hıçkıra hıçkıra inleten musibetler salan tanrıyı yumuşatmak arzusundayız. Böyle dedi, ve Hryses kızına kavuştuğundan, gönlü şad oldu. Onlar için, yüksek...
Uploads
Papers by ertugrul dmrhn