
canan arslan
Related Authors
Selin Perk
Canakkale Onsekiz Mart University
M. Emir Fidan
İZMİR INSTITUTE OF TECHNOLOGY
Serkan Ilden
Kastamonu Üniversitesi
Merve KARAMAN
Istanbul Topkapi University
İnci SHOAINIA
Gazi University
ayca ozmen
Cankaya University
Ezgi Tokdil
Mehmet Akif Ersoy University
Elif İnceismail
Istanbul Aydin University
InterestsView All (36)
Uploads
Papers by canan arslan
Dijital sanat çeşitleri Walter Benjamin’in “hale” tanımı açısından ele alındığında birçoğunun Benjamin’in kıstaslarına uymadığını, ancak halenin tümüyle yitirilmediğini, aksine farklı medya biçemlerinde yeniden biçimlendirildiğini gözlemleriz.
Bu çalışmanın amacı, Benjamin’in “hale” kavramının dijital sanata nasıl yansıdığını tartışmaktır. Çalışmada özellikle sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, tele-mevcudiyet gibi dijital sanat çeşitlerinden örnekler verilerek dijital yeniden üretimin, Benjamin’in iddia ettiği gibi “hale”yi tümüyle yok etmediği ancak yeniden biçimlendirerek “sanal hale’ye dönüştürdüğü savı tartışılacaktır.
Throughout its history, art has always been the basis for a dialogue. However, it is the digital art which has introduced the dialogical principles in visual arts. The aim of this article is to analyze digital arts from a dialogical perspective. Focusing mainly on Martin Buber and Mikhail Bakhtin’s dialogic philosophy, the article aims to present how the trajectories of digital art and dialogical aesthetics intersect. The article proposes that although interactive art and dialogical art share many characteristics in common, all interactive digital art is not dialogic; therefore, the focus of this article will be on digital arts which use telecommunication media as a means of dialogic meaning production.
hareketlerin doğuşuna kaynaklık etmiştir. 20. yüzyılda çatışma konuları üçüncü
kuşak insan hakları eksenine kayarken, kültürel ve sosyal konular etrafında
şekillenen yeni toplumsal hareketler içinde en yoğun katılım bulanlardan biri de
ekoloji hareketi olmuştur. Başlangıçta izole girişimlerden öteye geçemeyen pek
çok ekoloji hareketi zamanla teknolojik gelişmelerin de kolaylaştırdığı ağlaşma
fırsatlarını değerlendirerek, mücadele alanlarını genişletmiştir. Sosyal medyanın
gelişmesiyle bu hareketler, bilgi ve gelişmeleri aktarabildikleri ve farklı kullanıcılarla
etkileşimli bir ilişki kurabildikleri bir mecraya kavuşmuştur. Araştırmada,
Türkiye’de ekolojik aktivist örgütlenmelerin sosyal medya kullanımlarına ilişkin bir
analiz yapmak amacıyla; ekolojik örgütlerin Twitter’ı kullanım durumları, amaçları,
kullanım sıklıkları, öne çıkan çevresel konular ve aktörler incelenmiştir. Twitter
kullanım pratiklerindeki benzerlik ve farklılıklarla, paylaşımlarında öne çıkan
konuların tespit edilmesi için nitel içerik analizi tekniğine başvurulurken; ekoloji
ağında aktif olan aktörlerin ilişkileri de sosyal ağ analizi tekniğiyle incelenmiştir.
Çalışmanın örneklemi Türkiye’de ekoloji alanında faaliyet gösteren 55 örgütün
bir araya gelmesiyle kurulan Ekoloji Birliği çerçeve alınarak oluşturulmuştur.
Sosyal ağ analizi Ekoloji Birliği ağında çatı örgütün etkinliğinin sınırlı kaldığını,
Kuzey Ormanları Savunması’nın en baskın aktör olduğunu göstermektedir.
İçerik analiziyse ekolojik örgütlerin ağı ağırlıkla ekolojik gündem ve platformun
faaliyetleriyle ilgili gelişmeleri iletmek amacıyla kullandıklarını, özgün tweetlerinin
sınırlı kaldığını ortaya koymaktadır. Araştırmanın bir diğer sonucu ise, Türkiye
ekoloji ağında Twitter’ın kitleleri harekete geçirici bir araç olarak kullanımının
sınırlı kaldığıdır
Books by canan arslan
Dijital sanat çeşitleri Walter Benjamin’in “hale” tanımı açısından ele alındığında birçoğunun Benjamin’in kıstaslarına uymadığını, ancak halenin tümüyle yitirilmediğini, aksine farklı medya biçemlerinde yeniden biçimlendirildiğini gözlemleriz.
Bu çalışmanın amacı, Benjamin’in “hale” kavramının dijital sanata nasıl yansıdığını tartışmaktır. Çalışmada özellikle sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, tele-mevcudiyet gibi dijital sanat çeşitlerinden örnekler verilerek dijital yeniden üretimin, Benjamin’in iddia ettiği gibi “hale”yi tümüyle yok etmediği ancak yeniden biçimlendirerek “sanal hale’ye dönüştürdüğü savı tartışılacaktır.
Throughout its history, art has always been the basis for a dialogue. However, it is the digital art which has introduced the dialogical principles in visual arts. The aim of this article is to analyze digital arts from a dialogical perspective. Focusing mainly on Martin Buber and Mikhail Bakhtin’s dialogic philosophy, the article aims to present how the trajectories of digital art and dialogical aesthetics intersect. The article proposes that although interactive art and dialogical art share many characteristics in common, all interactive digital art is not dialogic; therefore, the focus of this article will be on digital arts which use telecommunication media as a means of dialogic meaning production.
hareketlerin doğuşuna kaynaklık etmiştir. 20. yüzyılda çatışma konuları üçüncü
kuşak insan hakları eksenine kayarken, kültürel ve sosyal konular etrafında
şekillenen yeni toplumsal hareketler içinde en yoğun katılım bulanlardan biri de
ekoloji hareketi olmuştur. Başlangıçta izole girişimlerden öteye geçemeyen pek
çok ekoloji hareketi zamanla teknolojik gelişmelerin de kolaylaştırdığı ağlaşma
fırsatlarını değerlendirerek, mücadele alanlarını genişletmiştir. Sosyal medyanın
gelişmesiyle bu hareketler, bilgi ve gelişmeleri aktarabildikleri ve farklı kullanıcılarla
etkileşimli bir ilişki kurabildikleri bir mecraya kavuşmuştur. Araştırmada,
Türkiye’de ekolojik aktivist örgütlenmelerin sosyal medya kullanımlarına ilişkin bir
analiz yapmak amacıyla; ekolojik örgütlerin Twitter’ı kullanım durumları, amaçları,
kullanım sıklıkları, öne çıkan çevresel konular ve aktörler incelenmiştir. Twitter
kullanım pratiklerindeki benzerlik ve farklılıklarla, paylaşımlarında öne çıkan
konuların tespit edilmesi için nitel içerik analizi tekniğine başvurulurken; ekoloji
ağında aktif olan aktörlerin ilişkileri de sosyal ağ analizi tekniğiyle incelenmiştir.
Çalışmanın örneklemi Türkiye’de ekoloji alanında faaliyet gösteren 55 örgütün
bir araya gelmesiyle kurulan Ekoloji Birliği çerçeve alınarak oluşturulmuştur.
Sosyal ağ analizi Ekoloji Birliği ağında çatı örgütün etkinliğinin sınırlı kaldığını,
Kuzey Ormanları Savunması’nın en baskın aktör olduğunu göstermektedir.
İçerik analiziyse ekolojik örgütlerin ağı ağırlıkla ekolojik gündem ve platformun
faaliyetleriyle ilgili gelişmeleri iletmek amacıyla kullandıklarını, özgün tweetlerinin
sınırlı kaldığını ortaya koymaktadır. Araştırmanın bir diğer sonucu ise, Türkiye
ekoloji ağında Twitter’ın kitleleri harekete geçirici bir araç olarak kullanımının
sınırlı kaldığıdır