Papers by osman bayraktutan
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi, Oct 26, 2023
DergiPark (Istanbul University), Mar 25, 2023
bitirmiştir. Aynı üniversitede ve aynı bölümde doktorasını 2021 yılında bitirerek doktor unvanı a... more bitirmiştir. Aynı üniversitede ve aynı bölümde doktorasını 2021 yılında bitirerek doktor unvanı almıştır. Kırâat İlminde Mekkî B. Ebî Talib isimli eser yazarın "Kırâat İlminde Mekkî B. Ebî Talib" başlıklı doktora çalışmasından üretilmiştir. Kılıç, Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktadır. Çalışma alanları arasında, Kıraat, Kur'an Tarihi, Kıraat İmamları ve Kıraat Kavramları bulunmaktadır.

Tevbe Sûresi 31. Ayet Bağlamında Rabb Edinme Meselesi OSMAN BAYRAKTUTAN a Öz: Tevbe Sûresi 31. ây... more Tevbe Sûresi 31. Ayet Bağlamında Rabb Edinme Meselesi OSMAN BAYRAKTUTAN a Öz: Tevbe Sûresi 31. âyet bağlamında rabb edinme meselesini incelediğimiz bu makalede öncelikle rabb kelimesinin etimolojik tahlili yapılacaktır. Rabb meselesi rubûbiyet bağlamında tartışılacak ve Kur'an'da geçtiği yerler hakkında bilgi verilecektir. Bu mesele makale formatında ele alındığı için Kur'an'da geçtiği yerler sınıflandırma yapılırken belli başlı temel ögelere göre sınıflandırmaya gidilecek, detaylara girilmeyecektir. Ardından Tevbe Sûresi 31. âyet bağlamında rab edinmenin ne anlama geldiği tartışılacaktır. Konuyla ağlantılı olarak da Peygamberlerin özelde de Hz. Peygamber'in hüküm koyma, helal veya haram kılma yetkisi tartışılacaktır. Son olarak Rabb edinme ve şirk arasındaki bağlantılardan bahsedilecek ve Allah dışında herhangi bir varlığın helalleri haram, haramları helal kılma yetkisinin olup olmadığı âyet, hadis ve tefsirler ışığında değerlendirilecektir.

Değerlendiren / Reviewed by: Osman BAYRAKTUTAN 1 "Nüzûlünden Günümüze Kur'an ve Müslümanlar" kita... more Değerlendiren / Reviewed by: Osman BAYRAKTUTAN 1 "Nüzûlünden Günümüze Kur'an ve Müslümanlar" kitabını tanıtmaya geçmeden önce Duman'ın; Kur'an kelimesinin manasına, Kur'an-ı Kerim'in indiriliş maksasıdının ne olduğuna, Kur'an-ı anlayarak okumanın gerekliliğine ve Kur'an'dan istifadenin ancak onu anlayarak okuyup öğrendiğini yaşamakla mümkün olacağı gibi konulara nasıl dikkat çektiğiyle ilgili bu eserin bazı pasajlarından bahsedelim. Duman, Kur'an kelimesinin okumak anlamına gelen bir mastar ve okunan şey manasında isim olarak kullanılmakta olduğundan bahsetmektedir. Kur'an ismi, okumak anlamına gelen bir kökten türetilmesi sebebiyle, Müslümanlar arasında Kur'an denilince hemen akla "okumak" gelmektedir ki, bu da bu kitaba verilen Kur'an isminin, müsemmasıyla ne kadar uyuştuğunu göstermeye yeter demektedir. Okumaktan maksat anlamaktır. Dolayısıyla anlamanın da bir amacı vardır. Bu amaç da okunan şeye bağlıdır. Okunan şey gazete ise haber sahibi olmak, ilmi bir eser ise, bilgi edinmek araştırmak gibi maksatlara yöneliktir. Bu konuda, Kur'an-ı Kerim söz konusu olduğunda, okumak denilince iki mana akla gelir. Birincisi; Allah'ın kelamını, yani yazılı ayetlerini, ezberden veya yüzüne okumak, kavramak ve yaşamak; ikincisi ise; Kur'an'ın teşviki ile Allah'ın yazılı olmayan "Kevnî Ayetler" ini yani yaratılmış varlıkları tetkik edip incelemek, düşünmek ve bilgi almaktır. Duman, Kur'an'ın indiriliş maksadını, "Kur'an-ı Kerim; Allah'ı ve O'nun azametini tanıtmak, "bilimsel" bilgi ile imanı kuvvetlendirmek, Allah'tan başkasına kulluk ettirmemek, dünya hayatında sırf Allah'a kul olup gerçek özgürlüğü yaşayan mümine dünya ve ahiret mutluluğunu yaşatmak, sırat-ı müstakim üzere yaşamanın yollarını göstermek; ilmî, fikrî, içtimaî, iktisâdî, ahlakî,
OSMAN BAYRAKTUTAN a Öz: Bir toplumun dili o toplumun dünya görüşünü yansıtmaktadır. Bu nedenle di... more OSMAN BAYRAKTUTAN a Öz: Bir toplumun dili o toplumun dünya görüşünü yansıtmaktadır. Bu nedenle dilde meydana gelen değişim o toplumun dünya görüşünde meydana gelen değişimi yansıtmaktadır. Kur'ân-ı Kerim de indiği toplumun dili olan Arapçayı kullanmıştır. İlâhî kelamda kullanılan kelimeler reddedilen bir inanç yapısının kültürel kodlarını taşımaktadır. Vahiy dili kullandığı kelimeleri kendi inanç yapısının semantik alanı içinde yeni bir anlam ile buluşturmuştur. Kur'ân'daki önemli kavramlardan birisi olan "tahrif" in hangi anlamlarda kullanıldığını tespit etmek, ilâhî hitabın anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Bu tespit, kavramın metin içi ve metin dışı bağlamını dikkate almak ile mümkün olacaktır. Kelimenin ilk anlamından başlayarak vahiy sürecinde kazanmış olduğu yeni anlamlara geçişinin seyrini bilmek sözden kastedileni anlamamızı sağlayacaktır.

yedi yüzyıl devam eden Endülüs Emevi Devleti, medeniyet konusunda Avrupa'ya öncülük ve rehberlik ... more yedi yüzyıl devam eden Endülüs Emevi Devleti, medeniyet konusunda Avrupa'ya öncülük ve rehberlik etmiştir. 7 İnsaniyet-i Suğra ve İnsaniyet-i Kübra Gerçek medeniyet insan nev'ini ilerletir, kemale erdirir, saadete şevk eder. Bediüzzaman, medeniyetin güzellikleri için "insaniyet-i suğra" tabirini kullanır. İslamiyet ise "insaniyet-i kübra"dır. Mehasin-i medeniyet, insaniyet-i kübranın mukaddimesidir. 8 Yani, medeniyetin güzellikleri olan sanayi, teknoloji ve bunların insanlığa getirdiği faydalar, kolaylıklar, insanın diğer canlılardan üstünlüğünün küçük bir göstergesidir. Bunun neticesi olarak insanoğlu, uçaklarla kuşlardan daha sür'atli uçabilmiş, denizde balinaları geçebilmiş, hatta uzayda keşiflere çıkabilmiştir. Bununla beraber, eğer insan, insanlığın en mükemmel şeklini çizen İslâmiyete sarılmazsa, gerçek insanlığı elde edemez. Karga, yerde iken de karga, gökte uçarken yine karga olduğu gibi; kötü ahlâklı birisi de yerde gezerken de o ahlâkı taşır, aya çıksa aynı huyunu oraya da götürür. Nitekim insaniyet-i kübra olan İslâmiyetten ruh almayanlar, insaniyet-i suğra olan medeniyetin iyiliklerini kötüye kullanmışlardır. Yaptıkları uçaklarla masumları bombalamış, uydularla dünyanın her tarafına en müstehcen yayınları yaymış, ele geçirdikleri TV kanallarıyla, rezaletin naşiri durumuna gelmişlerdir. Medeniyetin Artıları Medeniyetin gayesi, topyekûn insanlığın rahata kavuşması ve dünyada mutlu bir hayat yaşamasıdır. 9 Beşeri bilgi tecrübesiyle ulaşılan demokratik devlet, insan hakları, ileri teknoloji, seviyeli sanat gibi değerler, hayatın artılarıdır. Bütün bu artı değerler, hayatı kolaylaştırır, yaşam kalitesini artırır, problemlerinden daha uzak bir hayata ulaştırır.
DergiPark (Istanbul University), Oct 1, 2016

Bir toplumun medeniyet ve kültürel değerlerinin inşasında vazgeçilmez kurumların başında üniversi... more Bir toplumun medeniyet ve kültürel değerlerinin inşasında vazgeçilmez kurumların başında üniversiteler gelmektedir. Gelişmiş toplumlara baktığımızda toplumun gelişmişlik, kalkınmışlık ve teknolojisinin arka planında üniversitelerin olduğu bir vakıadır. Günümüzde üniversitelerin iki fonksiyonu olduğu müsellemdir. Birincisi öğrencilerinin "eğitilmesi" diğeri de toplumu geleceğe taşıyarak dünyaya entegre edecek "bilginin" üretilmesidir. Günümüzde öne çıkan problemlerin başında toplumsal çoğulculuğun sağlanamamasıdır. Toplumları derinden ve içten sarsan, sayısız problemlerin yaşandığı günümüz dünyasında insanlık onuruna yakışır bir aydınlık ve geleceğin inşası için üniversitelere görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çünkü içinde yaşadığımız yerküreyi yaşanabilir hale getirmek hususunda herkes üstüne düşeni yapmak zorundadır. Meşhur bilim adamı Stephen Hawking; "Dünya artık tehlikeli bir gezegen oldu, yaşayacak başka bir gezegen bulmamız lazımdır" diyerek insan cinsinin yaptıkları karşısında ümitsizliğini bir nebze de olsa ortaya koyar. Hâlbuki inancımız gereği ümitvar olup başka gezegen aramaktansa, mevcut gezegeni yaşanabilir hale getirmek boynumuzun borcudur. En üst seviyede araştırma kurumları olan üniversiteler farklı inanç, kültür, mezhep, ırk, dil ve kavimlerin bir arada ve kardeşçe yaşaması için projeler üretmekle mükelleftir. Iğdır Üniversitesi de Anadolu coğrafyasının en güzel şehrinde inşa edilmiştir. Bütün inançların orta değeri olan Hz. Nuh'la sembolize edilen Ağrı Dağı'nın eteğinden evrensel değerlerin "öncü gücü" olmaya aday olan Iğdır Üniversitesi yaptığı akademik araştırma ve çalışmalarla görünür ve bilinir olmaya devam etmektedir. Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin gerçekleştirdiği "Uluslararası Din Bilimleri Çalıştayı" dini anlama ve yorumlamada yeni bakış açılarının ortaya konulmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Din iyi yorumlandığında rahmete vesile olurken, yanlış anlaşıldığında ise savaş dâhil her türlü problemlere alet edilebilmektedir. İnsanları krizlerden çıkarmak için gönderilen din, insanlara dünyayı cehenneme çevirecek hale yine insan eliyle getirilebilmektedir. Bunun önüne geçmede bilginin merkezi olan üniversitemizde daha çok evrensel ölçekte bilgi üreterek huzura, kardeşliğe, dostluğa, barışa giden "zeytin dalı" olmaya devam edeceğiz.
Beytulhikme An International Journal of Philosophy

"Iğdır'da Din Eğitimi ve Öğretiminin Problemleri Çalıştayı" yapıldı. Din eğitimi ve... more "Iğdır'da Din Eğitimi ve Öğretiminin Problemleri Çalıştayı" yapıldı. Din eğitimi ve öğretiminin tarafları olan İlahiyat Fakültesi, İl Müftülüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri bir araya geldi ve problemlerini "ortak akıl" oluşturacak şekilde ele aldı. Eğitim ailede başlar, okullarda gelişir, Cami ve Kur'an Kurslarında devam eder, çeşitli uzmanlık eğitimi veren kurumlarda da en üst mertebeye gelir. Bir yerde eğitim ve din eğitimi düzeyinde problem varsa öncelikle bakılması gereken yer ailedir ve aile bireylerinin eğitim seviyesidir. Eğer ailede din eğitimi ve öğrenimini ileri derecede alan kişi yoksa, din eğitimindeki saç ayaklarından biri eksik kalır. Anne, baba, dede, nine, amca, hala, dayı vb. akrabaların din eğitimi almış olmaları ve çeşitli vesilelerle aile bireylerine bu bilgileri aktarmaları bu saç ayağının sağlam bir şekilde kaynak tutmasına vesile olacaktır. Ailelerinde çocuklarına öğrendiklerini aktaracak bilgi birikimi olmayanlar kurumlar koordinatörlüğünde eğitimlere alınmalı, Halk Eğitim Merkezleri bünyesinde bilinçli eğitim ve öğretim yapabilecek seviyeye çıkarılması için çalışmalar yapılmalıdır"Workshop on Problems of Religious Education and Instruction in Igdir" was held. Representatives of the Faculty of Theology, Provincial Office of Mufti, Provincial Directorate of National Education and Civil Society Organizations came to the forefront of religious education and training. Education begins in the family, develops in the schools, continues in the Mosque and Koran courses, also comes to the top in the institutions providing various specialist education. If there is a problem at the level of education and religious education in a place, the place to look first is the family and the education level of the family members. If there are no advanced religious education and training in the family, one of the hair legs of religious education is missing. Mother, father, grandfather, grandmother, uncle, still, uncle and so on. Religions have been educated in religion and they have been sending this information to family members on various occasions, which will help to keep this hair foot firmly sourced. Those whose parents do not have the knowledge to teach their children should be trained in the coordination of the institutions, Public Training Centers should work in order to raise them to the level that they can do consciously education and trainin

1956’da Sivas’ta dogan Prof. Dr. Mehmet Faik YILMAZ, 1977’de Ilk ve Orta ogrenimini Sivas’ta tama... more 1956’da Sivas’ta dogan Prof. Dr. Mehmet Faik YILMAZ, 1977’de Ilk ve Orta ogrenimini Sivas’ta tamamladi. 1982’de Ataturk Universitesi Islami Ilimler Fakultesi’ni bitirdi. 1983 Ocak’ta Erzincan – Kemaliye Muftulugune atandi. 1983 Temmuz - 1986 Şubat arasi Diyanet Isleri Baskanligi Haseki Egitim Merkezi 4. Donem ihtisas kursunu tamamladi. 1986 Mart -1986 Ekim arasi Adiyaman Merkez Vaizligi yapti. 1988 Haziran – 1994 Mayis arasi Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Mudurlugu Osmanli Arsivi’nde calisti. 1994’de Yuzuncu Yil Universitesi Ilahiyat Fakultesinde Arastirma Gorevliligine atandi. 1995’te Marmara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu’nde Doktorasini bitirdi. 1997’de Yuzuncu Yil Universitesi Ilahiyat Fakultesine Yardimci Docent olarak atandi. 1998–2000 yillari arasinda Isvicre’nin Basel Universitesi Teoloji Fakultesinde Hermenotik uzerine calismalar yapti. 2002–2004 yillari arasinda Ilahiyat Fakultesi Fakulte Yonetim Kurulu Uyeligi (Yrd. Doc. Temsilcisi) 2004’de Temel Islam Bilimle...

1952 Yilinda Sivas, Şarkisla ilcesi, Gumustepe/Yapi altin koyunde dogdu. Ilkokulu koyunde bitirdi... more 1952 Yilinda Sivas, Şarkisla ilcesi, Gumustepe/Yapi altin koyunde dogdu. Ilkokulu koyunde bitirdi. Orta ogretimin ilk bolumunu Sivas, ikinci bolumunu Kayseri Imam-Hatip Lisesinde, 1969 yilinda tamamladi. Ayni yil, Eylul ayinda, haricten fark dersleri sinavlarina katilarak Kirsehir Ataturk Lisesinden Lise Diplomasini aldi. 30 Haziran 1973 tarihinde Kayseri Yuksek Islâm Enstitusu’nden mezun oldu. 1973-1977 yillari arasinda dort yil Kirklareli Imam-Hatip Lisesi’nde Meslek Dersleri Ogretmenligi ve Mudur Yardimciligi gorevlerinde bulundu. 1973-1974 Egitim-Ogretim Yilinda Kirklareli Ataturk Lisesinde Fransizca derslerine girdi. 13 Nisan - 31 Ekim 1975 tarihleri arasinda Isparta’da Kisa Devre Askerlik gorevini tamamladi. 26 Haziran 1977 tarihinde Kayseri Yuksek Islâm Enstitusu’ne Tefsir Asistani olarak atandi. 1984 yilinda Bursa Uludag Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu’nde Tefsir Bilim Dalinda Doktor, 1987 yilinda Docent, 1993 yilinda da Profesor unvanlarini aldi. Tefsir Anabilim Dali...

International Workshop on Religious Sciences, 2017
Bir toplumun medeniyet ve kültürel değerlerinin inşasında vazgeçilmez kurumların başında üniversi... more Bir toplumun medeniyet ve kültürel değerlerinin inşasında vazgeçilmez kurumların başında üniversiteler gelmektedir. Gelişmiş toplumlara baktığımızda toplumun gelişmişlik, kalkınmışlık ve teknolojisinin arka planında üniversitelerin olduğu bir vakıadır. Günümüzde üniversitelerin iki fonksiyonu olduğu müsellemdir. Birincisi öğrencilerinin "eğitilmesi" diğeri de toplumu geleceğe taşıyarak dünyaya entegre edecek "bilginin" üretilmesidir. Günümüzde öne çıkan problemlerin başında toplumsal çoğulculuğun sağlanamamasıdır. Toplumları derinden ve içten sarsan, sayısız problemlerin yaşandığı günümüz dünyasında insanlık onuruna yakışır bir aydınlık ve geleceğin inşası için üniversitelere görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çünkü içinde yaşadığımız yerküreyi yaşanabilir hale getirmek hususunda herkes üstüne düşeni yapmak zorundadır. Meşhur bilim adamı Stephen Hawking; "Dünya artık tehlikeli bir gezegen oldu, yaşayacak başka bir gezegen bulmamız lazımdır" diyerek insan cinsinin yaptıkları karşısında ümitsizliğini bir nebze de olsa ortaya koyar. Hâlbuki inancımız gereği ümitvar olup başka gezegen aramaktansa, mevcut gezegeni yaşanabilir hale getirmek boynumuzun borcudur. En üst seviyede araştırma kurumları olan üniversiteler farklı inanç, kültür, mezhep, ırk, dil ve kavimlerin bir arada ve kardeşçe yaşaması için projeler üretmekle mükelleftir. Iğdır Üniversitesi de Anadolu coğrafyasının en güzel şehrinde inşa edilmiştir. Bütün inançların orta değeri olan Hz. Nuh'la sembolize edilen Ağrı Dağı'nın eteğinden evrensel değerlerin "öncü gücü" olmaya aday olan Iğdır Üniversitesi yaptığı akademik araştırma ve çalışmalarla görünür ve bilinir olmaya devam etmektedir. Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin gerçekleştirdiği "Uluslararası Din Bilimleri Çalıştayı" dini anlama ve yorumlamada yeni bakış açılarının ortaya konulmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Din iyi yorumlandığında rahmete vesile olurken, yanlış anlaşıldığında ise savaş dâhil her türlü problemlere alet edilebilmektedir. İnsanları krizlerden çıkarmak için gönderilen din, insanlara dünyayı cehenneme çevirecek hale yine insan eliyle getirilebilmektedir. Bunun önüne geçmede bilginin merkezi olan üniversitemizde daha çok evrensel ölçekte bilgi üreterek huzura, kardeşliğe, dostluğa, barışa giden "zeytin dalı" olmaya devam edeceğiz.
Mahlukatın tamamı bir yürüyüş içerisindedir. Fakat her mahlukun kendisine has bir yürüyüş tarzı v... more Mahlukatın tamamı bir yürüyüş içerisindedir. Fakat her mahlukun kendisine has bir yürüyüş tarzı vardır. İnsanlar ayakları üzerinde malum olan yürüyüşü yaparlarken hayvanlar ise bir kısmı sürünür bir kısmı ise uçarak yürüyüşlerinin gerçekleşmekedirler. Mahlukat her daim yürümekle bir yerlere vasıl olmuştur. Meşy kelimesi hayatımızda önemli yer tutan kelimelerden bir tanesidir. Kur'anda bu kelime kullanılmaktadır. Bu çalışmamızda hayatımızda meşy kelimesine yüklediğimiz mana ile Kur'an'ın yüklediği manayı tespit ederek meşy kelimesinin anlam haritasını ortaya koymaya çalışacağız. 1.2. Eş Anlamlısı Meşy kelişmesinin eş anlamlıları şunlardır; "Seyr, Sefer, Seyl, Cery," kelimeleridir. Meşe kelimesinin daha iyi anlaşılması için eş anlamalarına kısaca deginmek istiyoruz.
Bir toplumun dili o toplumun dunya gorusunu yansitmaktadir. Bu nedenle dilde meydana gelen degisi... more Bir toplumun dili o toplumun dunya gorusunu yansitmaktadir. Bu nedenle dilde meydana gelen degisim o toplumun dunya gorusunde meydana gelen degisimi yansitmaktadir. Kur’ân-i Kerim de indigi toplumun dili olan Arapcayi kullanmistir. Ilâhi kelamda kullanilan kelimeler reddedilen bir inanc yapisinin kulturel kodlarini tasimaktadir. Vahiy dili kullandigi kelimeleri kendi inanc yapisinin semantik alani icinde yeni bir anlam ile bulusturmustur. Kur’ân’daki onemli kavramlardan birisi olan “tahrif” in hangi anlamlarda kullanildigini tespit etmek, ilâhi hitabin anlasilmasina katkida bulunacaktir. Bu tespit, kavramin metin ici ve metin disi baglamini dikkate almak ile mumkun olacaktir. Kelimenin ilk anlamindan baslayarak vahiy surecinde kazanmis oldugu yeni anlamlara gecisinin seyrini bilmek sozden kastedileni anlamamizi saglayacaktir.
Uploads
Papers by osman bayraktutan