Sanatçıların sanat eseri üretimleri incelendiğinde, imgelerinden taslak oluştururken sıklıkla esk... more Sanatçıların sanat eseri üretimleri incelendiğinde, imgelerinden taslak oluştururken sıklıkla eskiz defterleri kullandıkları, çalışmalarına dair fikirlerini de bu defterlere not ettikleri görülmektedir. Bu defterler sanat akademilerinde genellikle özgün fikirleri arayış sürecinin bir kaydı olarak değerlendirilir. Ancak örgün eğitim kurumlarında sanat eğitimi alan öğrenciler için bu defterlerin süreç içinde öğrenmeyi destekleyen bir gereç olarak yeteri kadar karşılık bulmadığı da görülür. Karalamalar, betimlemeler ve notlar aracılığıyla düşünme, hayal kurma, karşılaştırma yapma, inceleme ve analiz etme gibi pek çok zihinsel tartışmayı gözle görülür hale getiren bu defterler yaşam ile sanat arasında konumlanmaktadır. Öğrencinin, süreç içindeki yolculuğu, karşılaştığı problemler ve problemleri çözebilme konusunda girişimlerini gösteren yazılı ve görsel sorgulamalar hem sanatsal hem de yaşam becerileri geliştirebilme adına kayda değer niteliktedir. Günlük olarak not edilen bu defterler, öğrenciyi süreç içinde ayırt etme, seçme, kavrama ve estetik olarak düzen arayışlarına itip araştırmaya ve öğrenmeye sevk ederken, öğretmene de öğrencinin potansiyelini doğru kullanabilmesi için rehberlik etmede yardımcı olabilmektedir. Öğretmenin eğitim öğretim sürecinde öğrenciyi sadece ortaya koyduğu sonuç ve davranış dağarcığında kısıtlı olarak tanımasını ortadan kaldırırken aynı zaman da öğrencinin kendisinin dahi farkına varamadığı ya da daha önce kestiremediği özel ilgi alanlarını ve yeteneklerini de ortaya koymasına yardımcı olabilmektedir. Düşüncelerin nasıl geliştiğini ve sürecin nasıl işlediğini gösteren bu kayıtlar bir nevi yaşam ile sanat arasında bir köprü görevi üstlenmektedir. Yaşam ve sanat deneyimlerini pek çok alternatif düşünme ve sorgulama eylemleri ile bir defter aracılığıyla kayıt altına almak, öğrencinin gelecekteki karar verebilme, problem çözebilme ve süreci tamamlayabilme gibi olası kaygılarını da ortadan kaldırabilecek bir başucu rehber kitabın yerini alabileceği düşünülmektedir. Bu araştırma, yaratıcı sürecin izlerini gösteren yaşam ve sanat defterlerinin sanat eğitimi süreçlerine katkısına odaklanmaktadır.
Eğitim bilimleri alanında doktora tezleri, durum veya problemleri sistematik bir yaklaşımla ele a... more Eğitim bilimleri alanında doktora tezleri, durum veya problemleri sistematik bir yaklaşımla ele almakta ve eğitim bilimleri alanının akademik saygınlığı üzerindeki etkisi ve eğitime yön vermesi açısından değer taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, 2016-2018 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Ulusal Tez Merkezi'nde eğitim bilimleri alanında yapılmış, tam metnine ulaşılabilen, Türkçe veya İngilizce dilinde yazılmış toplam 1043 doktora tezini tematik ve yöntemsel açıdan inceleyerek, var olan güncel durumu ortaya koymaktır. Araştırma tarama modelinde olup, doküman analizi tekniği kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Tezler, yayın sınıflama formu aracılığı ile incelenmiştir. Araştırmanın güvenilirliği için Miles ve Huberman'ın önerdiği formül kullanılmış ve güvenirlik %91,42 olarak hesaplanmıştır. Araştırma bulguları tezlerin tamamlandığı üniversiteler, yıl, yöntemler, nicel yöntem türleri, nitel yöntem türleri, örneklem, veri toplama araçları, veri toplama araçlarının özgünlüğü, veri analiz teknikleri ve kullanılan anahtar kelimeleri kapsamaktadır. Elde edilen bulgular alanyazın kapsamında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın eğitim bilimleri alanındaki doktora çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu makalenin amacı, sanat temelli araştırma yöntemlerinden A/r/tografik modelin öğrenci ve öğretm... more Bu makalenin amacı, sanat temelli araştırma yöntemlerinden A/r/tografik modelin öğrenci ve öğretmen açısından nasıl verimli bir şekilde öğrenme-öğretme ortamında değerlendirilebileceğini keşfetmektir. Ayrıca bir diğer amaç ise, A/r/tografi yöntemi ile geleneksel eğitim metotlarının aksine öğretmeni ve öğrenciyi daha aktif kılan, araştırmaya, sorgulamaya davet eden yeni bir yaratıcı eğitim metodu ile araştırmacıları tanıştırmaktır. A/r/tografi alternatif bir araştırma ve uygulama yöntemi olarak 2000'li yılların başından bu yana önce akademik araştırmalara sonra bilimsel makalelere konu olmaya başlamıştır. Öğrenci odağından hareketle süreç boyunca bir devinim içinde olan A/r/tografi gelişim ve değişim gösteren olayların ve öğrenmelerin akışında seyretmesi bakımından da araştırmalar içinde özgünlük ve teklik özelliği gösterir. İlk olarak A/r/tografi üzerinde çalışan Kanada'lı eğitim bilimcilerinden Irwin, bu yeni kavramı alan yazına kazandıran öncü kişilerdendir. A/r/tografi yöntemli yapılan ilk araştırmalar neticesinde başta Kanada olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bu yeni sanat temelli yöntemi merak eden araştırmacılar pek çok bilim dalında ve eğitim kanalında A/r/tografiyi hayata geçirmek istemişlerdir. Ülkemizde de henüz yeni bir kavram ve yöntem olarak karşılık bulan A/r/tografi temelli araştırmalar, üniversitelerin az da olsa güzel sanatlar eğitimi bölümlerinde öğrencilerin kendi potansiyellerini azami düzeyde ortaya koyabilmelerine fırsat tanıyabilmek adına araştırmacıların ilgi odağı olma yolundadır. A/r/tografi uzmanlar tarafından doğru anlaşılıp bir eğitim öğretim yöntemi olarak tercih edilmesiyle birlikte sanat eğitimi yanı sıra pek çok eğitim sahasında kullanılması beklenmektedir. Bunun sonucu olarak öğrenci ve öğretmenlerin istenen düzeyde hatta beklenilenin üzerinde yaratıcılık ve yeterlikte süreçlerini tamamlayıp benzersiz ürünler ortaya koyabilecekleri düşünülmektedir. Bu da ancak çağa uygun yeni bir bakış açısıyla gerçekleşen alternatif öğrenme-öğretme kanallarının ülkemizdeki öğretmen eğitimini ve öğrenci yetiştirme programlarının gözden geçirilmesi ile mümkün görülmektedir.
Sanatçıların sanat eseri üretimleri incelendiğinde, imgelerinden taslak oluştururken sıklıkla esk... more Sanatçıların sanat eseri üretimleri incelendiğinde, imgelerinden taslak oluştururken sıklıkla eskiz defterleri kullandıkları, çalışmalarına dair fikirlerini de bu defterlere not ettikleri görülmektedir. Bu defterler sanat akademilerinde genellikle özgün fikirleri arayış sürecinin bir kaydı olarak değerlendirilir. Ancak örgün eğitim kurumlarında sanat eğitimi alan öğrenciler için bu defterlerin süreç içinde öğrenmeyi destekleyen bir gereç olarak yeteri kadar karşılık bulmadığı da görülür. Karalamalar, betimlemeler ve notlar aracılığıyla düşünme, hayal kurma, karşılaştırma yapma, inceleme ve analiz etme gibi pek çok zihinsel tartışmayı gözle görülür hale getiren bu defterler yaşam ile sanat arasında konumlanmaktadır. Öğrencinin, süreç içindeki yolculuğu, karşılaştığı problemler ve problemleri çözebilme konusunda girişimlerini gösteren yazılı ve görsel sorgulamalar hem sanatsal hem de yaşam becerileri geliştirebilme adına kayda değer niteliktedir. Günlük olarak not edilen bu defterler, öğrenciyi süreç içinde ayırt etme, seçme, kavrama ve estetik olarak düzen arayışlarına itip araştırmaya ve öğrenmeye sevk ederken, öğretmene de öğrencinin potansiyelini doğru kullanabilmesi için rehberlik etmede yardımcı olabilmektedir. Öğretmenin eğitim öğretim sürecinde öğrenciyi sadece ortaya koyduğu sonuç ve davranış dağarcığında kısıtlı olarak tanımasını ortadan kaldırırken aynı zaman da öğrencinin kendisinin dahi farkına varamadığı ya da daha önce kestiremediği özel ilgi alanlarını ve yeteneklerini de ortaya koymasına yardımcı olabilmektedir. Düşüncelerin nasıl geliştiğini ve sürecin nasıl işlediğini gösteren bu kayıtlar bir nevi yaşam ile sanat arasında bir köprü görevi üstlenmektedir. Yaşam ve sanat deneyimlerini pek çok alternatif düşünme ve sorgulama eylemleri ile bir defter aracılığıyla kayıt altına almak, öğrencinin gelecekteki karar verebilme, problem çözebilme ve süreci tamamlayabilme gibi olası kaygılarını da ortadan kaldırabilecek bir başucu rehber kitabın yerini alabileceği düşünülmektedir. Bu araştırma, yaratıcı sürecin izlerini gösteren yaşam ve sanat defterlerinin sanat eğitimi süreçlerine katkısına odaklanmaktadır.
Eğitim bilimleri alanında doktora tezleri, durum veya problemleri sistematik bir yaklaşımla ele a... more Eğitim bilimleri alanında doktora tezleri, durum veya problemleri sistematik bir yaklaşımla ele almakta ve eğitim bilimleri alanının akademik saygınlığı üzerindeki etkisi ve eğitime yön vermesi açısından değer taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, 2016-2018 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Ulusal Tez Merkezi'nde eğitim bilimleri alanında yapılmış, tam metnine ulaşılabilen, Türkçe veya İngilizce dilinde yazılmış toplam 1043 doktora tezini tematik ve yöntemsel açıdan inceleyerek, var olan güncel durumu ortaya koymaktır. Araştırma tarama modelinde olup, doküman analizi tekniği kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Tezler, yayın sınıflama formu aracılığı ile incelenmiştir. Araştırmanın güvenilirliği için Miles ve Huberman'ın önerdiği formül kullanılmış ve güvenirlik %91,42 olarak hesaplanmıştır. Araştırma bulguları tezlerin tamamlandığı üniversiteler, yıl, yöntemler, nicel yöntem türleri, nitel yöntem türleri, örneklem, veri toplama araçları, veri toplama araçlarının özgünlüğü, veri analiz teknikleri ve kullanılan anahtar kelimeleri kapsamaktadır. Elde edilen bulgular alanyazın kapsamında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın eğitim bilimleri alanındaki doktora çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu makalenin amacı, sanat temelli araştırma yöntemlerinden A/r/tografik modelin öğrenci ve öğretm... more Bu makalenin amacı, sanat temelli araştırma yöntemlerinden A/r/tografik modelin öğrenci ve öğretmen açısından nasıl verimli bir şekilde öğrenme-öğretme ortamında değerlendirilebileceğini keşfetmektir. Ayrıca bir diğer amaç ise, A/r/tografi yöntemi ile geleneksel eğitim metotlarının aksine öğretmeni ve öğrenciyi daha aktif kılan, araştırmaya, sorgulamaya davet eden yeni bir yaratıcı eğitim metodu ile araştırmacıları tanıştırmaktır. A/r/tografi alternatif bir araştırma ve uygulama yöntemi olarak 2000'li yılların başından bu yana önce akademik araştırmalara sonra bilimsel makalelere konu olmaya başlamıştır. Öğrenci odağından hareketle süreç boyunca bir devinim içinde olan A/r/tografi gelişim ve değişim gösteren olayların ve öğrenmelerin akışında seyretmesi bakımından da araştırmalar içinde özgünlük ve teklik özelliği gösterir. İlk olarak A/r/tografi üzerinde çalışan Kanada'lı eğitim bilimcilerinden Irwin, bu yeni kavramı alan yazına kazandıran öncü kişilerdendir. A/r/tografi yöntemli yapılan ilk araştırmalar neticesinde başta Kanada olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bu yeni sanat temelli yöntemi merak eden araştırmacılar pek çok bilim dalında ve eğitim kanalında A/r/tografiyi hayata geçirmek istemişlerdir. Ülkemizde de henüz yeni bir kavram ve yöntem olarak karşılık bulan A/r/tografi temelli araştırmalar, üniversitelerin az da olsa güzel sanatlar eğitimi bölümlerinde öğrencilerin kendi potansiyellerini azami düzeyde ortaya koyabilmelerine fırsat tanıyabilmek adına araştırmacıların ilgi odağı olma yolundadır. A/r/tografi uzmanlar tarafından doğru anlaşılıp bir eğitim öğretim yöntemi olarak tercih edilmesiyle birlikte sanat eğitimi yanı sıra pek çok eğitim sahasında kullanılması beklenmektedir. Bunun sonucu olarak öğrenci ve öğretmenlerin istenen düzeyde hatta beklenilenin üzerinde yaratıcılık ve yeterlikte süreçlerini tamamlayıp benzersiz ürünler ortaya koyabilecekleri düşünülmektedir. Bu da ancak çağa uygun yeni bir bakış açısıyla gerçekleşen alternatif öğrenme-öğretme kanallarının ülkemizdeki öğretmen eğitimini ve öğrenci yetiştirme programlarının gözden geçirilmesi ile mümkün görülmektedir.
Uploads
Papers by bahar öztürk