Papers by Yusuf Kamil Ozdag

SABAHATTİN ALİ’NİN KUYUCAKLI YUSUF ADLI ROMANINDA BİÇİM BİRİMSEL, SÖZLÜKSEL VE SÖZ DİZİMSEL ÇATI, 2022
Dil denilen sistemli, doğal yapıda ifadenin birden çok yolla verilme niteliği dilin gelişmişlik s... more Dil denilen sistemli, doğal yapıda ifadenin birden çok yolla verilme niteliği dilin gelişmişlik seviyesiyle doğrudan ilişkilidir. Tekdüze anlatımdan sıyrılmak, duygu ve düşünceleri daha estetik sunmak gibi amaçlarla dilin tüm imkânlarından yararlanma isteği özellikle edebi metinlerde kendini göstermektedir. İletinin sunulmasında farklı yöntemlerin yadsınması ise konunun dar bir alanda sıkışmasına ve dilin ifade zenginliğinin akademik düzlemde tespit edilememesine neden olmaktadır.
Çatı konusunda da bu ulamın sistemde gösterilme yöntemleri açısından bazı sorunlar bulunmaktadır. Türkçe, eklemeli yapısı gereği biçim birimsel yolla çatı ulamını yansıtmaya daha uygun olsa da sözlüksel ve söz dizimsel yöntemlerin kullanıldığı bilinmektedir. Biçim birimsel yöntemde söz konusu ulamı yansıtan çatı eklerinden, sözlüksel yöntemde sözcüğün anlamsal işlevinden, söz dizimsel çatıda eklerden cümleden büyük birliklere kadar pek çok dil biriminden yararlanılır.
Tez çalışmasında dil malzemesi olarak kullanılan Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf” adlı romanında sözü edilen çatı kurma yöntemlerinin tümü tespit edilmiştir. Eserin açık, anlaşılır bir dille yazılmasının yanında yazarın eserde eğitim düzeyi düşük kişilerle eğitimli kişileri konuşturduğu bölümlerde farklı söyleyiş özelliklerini tercih etmesiyle çeşitli cümle yapıları sistemde kodlanma olanağı bulmuştur. Bu yapılar içinde tüm çatı oluşturma yöntemleri de yer almaktadır.
Seslerden cümleüstü birimlere kadar tüm dil araçlarının duygu ve düşünceyi tek başına yansıtmaktan uzak olması nedeniyle ve dilin hemen tüm anlatım inceliklerinin, sözü sunma kıvraklığının gözler önüne serilmesi amacıyla araştırma sürecinde bağlam ve anlambilimi temel alarak bu çalışmayı hazırlamak ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu tez çalışmasının, özellikle sözlüksel ve söz dizimsel yöntemle sunulan çatı ulamı konusunda toparlayıcı bir çalışma olduğu düşünülmekte, dil araştırmalarına katkı sağlaması umulmaktadır.
V.ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLERDE KRİTİK TARTIŞMALAR KONGRESİ, 2022
Türkçenin eklemeli dil yapısı gereği biçim birimsel yöntemin yoğun kullanımı söz konusu olsa da l... more Türkçenin eklemeli dil yapısı gereği biçim birimsel yöntemin yoğun kullanımı söz konusu olsa da leksik (sözlüksel) ve sentaktik (söz dizimsel) yolla çatı ulamının yansıtıldığı örnekler bulunmaktadır. Çatı ulamının çoğunlukla biçim birimsel yolla sağlanması ve konuyla ilgili çalışmalarda bu anlayışla hareket edilmesi sözlüksel çatının göz ardı edilmesine neden olmuştur. Çatı eklerinin eklendiği her eylemde yansıtılmaya çalışılan anlam ilgisini sağlayamadığı ya da bazı eklerin her eyleme gelemediği durumda yüklemde (bunun özelinde eylemde) herhangi bir çatı eki işaretlenmeden verilmek istenen çatı ulamının, eylemin/sözcüğün anlamsal işlevinden anlaşıldığı sözlüksel çatı yöntemine başvurulur.

İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021
Türkçede neden-sonuç ilişkisini anlatmak için belirli eklerden, edat ve bağlaç gibi sözcük türle... more Türkçede neden-sonuç ilişkisini anlatmak için belirli eklerden, edat ve bağlaç gibi sözcük türlerinden ve cümleler arası anlam ilişkilerinden yararlanılır. Bunlar arasında eklerin sınırlı kalması, bu dil birimlerinin anlamsal işlevlerinin göz ardı edilmelerinden kaynaklanmaktadır. Eklerin bağlamdan bağımsız, kategorik bir yaklaşımla irdelenmesi hem dil bilgisi öğretimini güçleştirmekte hem de kavram karmaşasına neden olmaktadır. Dolayısıyla eklerin içinde bulunduğu yapı ve dizge içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Böylece aynı “gösteren”in farklı “gösterilen” ilgisi sunduğu daha açık belirlenecektir. Bu çalışmada farklı karakteristik işlevlere sahip birtakım eklerin neden-sonuç ilişkisine katkısının gösterilmesi hedeflenmiştir. Bu sayede eklerin yalnızca biçimsel değil anlamsal yönlerinin de ne derece önemli olduğu vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda eklerin standart Türkçedeki kullanımları incelenmiş, bunların söz dizimi içerisinde neden-sonuç ilişkisine hizmet eden örnekleri belirlenmiştir. Yapılan incelemede zarf-fiil ekleri ve çekim ekleri başta olmak üzere birtakım eklerin geleneksel dil bilgisi anlayışında atıfta bulunulan anlamsal işlevleri dışında söz konusu anlam ilişkisinin sunulmasında da kullanıldığı görülmüştür. Zarf-fiil ekli yapıların cümlede daha çok durum, tarz, zaman, neden, miktar, yön vb. anlam ilgilerini yansıttığı bilinir. Ancak bu çalışmada eylemi/yüklemi zaman ve durum yönünden belirtme/niteleme işlevine hizmet eden zarf-fiil eklerinin, bu anlamsal işlevinin dışına çıkıp eylemin/yüklemin yapılma nedenini vurguladığı örnekler tespit edilmiştir. Benzer bir anlamsal işlev değişimi {-A}, {-DA}, {-DAn}, {-lA}, {-sA}, {-I} gibi eklerde de görülmüştür.

Bu tez çalışmasında neden ile sonuç arasındaki yakın, bağımlı ve ardıl ilişki belirlenmeye çalışı... more Bu tez çalışmasında neden ile sonuç arasındaki yakın, bağımlı ve ardıl ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Duygu ve düşüncelerin tutarlı, eksiksiz ve sağlıklı biçimde aktarılabilmesi için gerekli yollardan biri de ifadenin neden-sonuç ilişkisi içerisinde akla uygun olmasıdır. Bu şekilde gerçekleşen bir iletişimde vericinin vermek istediği ileti, alıcı tarafından daha kolay anlaşılabilir ve bu sayede sağlıklı bir iletişimden söz edilebilir. Neden ile sonuç arasındaki ilişkinin kavranabilmesi için felsefi ve tasavvufi açıdan nedenselliğin nasıl algılandığı belirlenmelidir ki bu çalışmada Gazâlî ve David Hume'un nedensellikle ilgili görüşlerine de yer verilmiştir. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam adlı romanı neden-sonuç ilişkisi bağlamında değerlendirildiğinde sözü edilen ilişkiyi ortaya koymak adına, eklerden cümleüstü birimlere kadar pek çok dil biriminden yararlanıldığı görülür. Özellikle cümlelerarası anlam bağı yoluyla neden ile sonuç arasındaki bağın ortaya konması, vericinin b...

Uludağ Üniversitesi, Jun 5, 2017
In this thesis close, dependent and successive relation between the cause and effect is tried to ... more In this thesis close, dependent and successive relation between the cause and effect is tried to be identified. One of the necessary conditions for thoughts and emotions to be transferred in a consistent, complete, and a healthy way is when expressions are given in a reasonable cause and effect relationship. In such communication, the message that transmitter wants to pass on can be understood easily by the receiver, thus we can think of a more healthy communication. In order to understand the relationship between cause and effect, how causality is perceived in terms of philosophical and sufistic perspectives should be identified, hence in this study the views of Ghazali and David Hume are also given. When Aylak Adam written by Yusuf Atılgan is analyzed in a causality context, it is seen that many linguistic units have been used up to the superscript units to bring out the cause and effect relationship. Introducing the link between cause and effect especially through the link between sentences arises from transmitter's desire to pull this relationship into a deeper structure. Besides, it's found that similar context is provided by means of suffixes, especially gerund. The primary reason for extensive use of gerund is that linguistic units which provide the causality form adverbial clauses in expressions. Another linguistic unit, which is used to present the mentioned relationship, is words. It can be seen that in this part, conjunctions and prepositions providing the reasons were used. Considering language as a mean of communication indicates that the main use of language is to ensure that the transmitter and the receiver understand each other. In order this understanding to happen, the message should be plausible and consistent, therefore expressions given in a cause and effect relationship context play a significant role to carry out these properties of the message. In the study, this function of cause and effect relationship is explained through examples.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2022
Çatı ulamı, Türkçenin eklemeli yapısı gereği daha çok eyleme/yükleme getirilen çatı ekleri vasıta... more Çatı ulamı, Türkçenin eklemeli yapısı gereği daha çok eyleme/yükleme getirilen çatı ekleri vasıtasıyla, biçim birimsel yöntemle gösterilir. Ancak eylemlerin tümü bu yolla sisteme giremez ya da anlatılmak istenen çatı ulamını yansıtmaz. Bu durumda sözlüksel ve söz dizimsel yöntemler devreye girer. Araştırmalar, Türkçedeki eylemlerin büyük bir çoğunluğunun {-ş} işteşlik eki alamadığını, alanlarınsa sadece bir kısmının çatı ulamını sunduğunu göstermektedir. Bu durum, işteş çatı ulamını vermek için diğer yöntemlerin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Kalıplaşmış söz öbeği olan deyimler de bu amaç doğrultusunda kullanılabilmektedir. İçerisinde biçim birimsel herhangi bir kodlayıcı bulunmamasına karşın eylemin gösterdiği işin ya da hareketin birlikte, karşılıklı, ortaklaşa yapıldığını anlatan deyimler bulunmaktadır.
Uploads
Papers by Yusuf Kamil Ozdag
Çatı konusunda da bu ulamın sistemde gösterilme yöntemleri açısından bazı sorunlar bulunmaktadır. Türkçe, eklemeli yapısı gereği biçim birimsel yolla çatı ulamını yansıtmaya daha uygun olsa da sözlüksel ve söz dizimsel yöntemlerin kullanıldığı bilinmektedir. Biçim birimsel yöntemde söz konusu ulamı yansıtan çatı eklerinden, sözlüksel yöntemde sözcüğün anlamsal işlevinden, söz dizimsel çatıda eklerden cümleden büyük birliklere kadar pek çok dil biriminden yararlanılır.
Tez çalışmasında dil malzemesi olarak kullanılan Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf” adlı romanında sözü edilen çatı kurma yöntemlerinin tümü tespit edilmiştir. Eserin açık, anlaşılır bir dille yazılmasının yanında yazarın eserde eğitim düzeyi düşük kişilerle eğitimli kişileri konuşturduğu bölümlerde farklı söyleyiş özelliklerini tercih etmesiyle çeşitli cümle yapıları sistemde kodlanma olanağı bulmuştur. Bu yapılar içinde tüm çatı oluşturma yöntemleri de yer almaktadır.
Seslerden cümleüstü birimlere kadar tüm dil araçlarının duygu ve düşünceyi tek başına yansıtmaktan uzak olması nedeniyle ve dilin hemen tüm anlatım inceliklerinin, sözü sunma kıvraklığının gözler önüne serilmesi amacıyla araştırma sürecinde bağlam ve anlambilimi temel alarak bu çalışmayı hazırlamak ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu tez çalışmasının, özellikle sözlüksel ve söz dizimsel yöntemle sunulan çatı ulamı konusunda toparlayıcı bir çalışma olduğu düşünülmekte, dil araştırmalarına katkı sağlaması umulmaktadır.
Çatı konusunda da bu ulamın sistemde gösterilme yöntemleri açısından bazı sorunlar bulunmaktadır. Türkçe, eklemeli yapısı gereği biçim birimsel yolla çatı ulamını yansıtmaya daha uygun olsa da sözlüksel ve söz dizimsel yöntemlerin kullanıldığı bilinmektedir. Biçim birimsel yöntemde söz konusu ulamı yansıtan çatı eklerinden, sözlüksel yöntemde sözcüğün anlamsal işlevinden, söz dizimsel çatıda eklerden cümleden büyük birliklere kadar pek çok dil biriminden yararlanılır.
Tez çalışmasında dil malzemesi olarak kullanılan Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf” adlı romanında sözü edilen çatı kurma yöntemlerinin tümü tespit edilmiştir. Eserin açık, anlaşılır bir dille yazılmasının yanında yazarın eserde eğitim düzeyi düşük kişilerle eğitimli kişileri konuşturduğu bölümlerde farklı söyleyiş özelliklerini tercih etmesiyle çeşitli cümle yapıları sistemde kodlanma olanağı bulmuştur. Bu yapılar içinde tüm çatı oluşturma yöntemleri de yer almaktadır.
Seslerden cümleüstü birimlere kadar tüm dil araçlarının duygu ve düşünceyi tek başına yansıtmaktan uzak olması nedeniyle ve dilin hemen tüm anlatım inceliklerinin, sözü sunma kıvraklığının gözler önüne serilmesi amacıyla araştırma sürecinde bağlam ve anlambilimi temel alarak bu çalışmayı hazırlamak ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu tez çalışmasının, özellikle sözlüksel ve söz dizimsel yöntemle sunulan çatı ulamı konusunda toparlayıcı bir çalışma olduğu düşünülmekte, dil araştırmalarına katkı sağlaması umulmaktadır.