Papers by TC Naciye Yıldız
Milli Folklor Dergisi, 2017
Türkçe Eğitimine Adanan Bir Ömür Dr. Asiye Duman’a Armağan, 2020

Milli Folklor Dergisi, 2018
ÖZ Dil, birçok tanımı ve işlevi olan bir kavramdır. Temel iletişim aracı ya da canlı bir varlık o... more ÖZ Dil, birçok tanımı ve işlevi olan bir kavramdır. Temel iletişim aracı ya da canlı bir varlık olmasının yanı sıra dil, bir milletin gelişmesini, kültürünü ve kimliğini geleceğe taşımasını sağlayan en önemli vasıtadır. Dil, aynı zamanda kültürdür ve bu yönüyle bizi gelecekten geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarma imkânına da sahiptir. Tarih boyunca, dillerin milletin hayatındaki etkisi çeşitli ideolojiler doğrultusunda kullanılarak toplumlar istenilen kalıplara sokulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, geniş bir coğrafyaya hâkim olan Ruslar, hâkimiyetleri altında bulunan farklı etnik gruplara mensup toplulukları Ruslaştırma faaliyetleri esnasında, dil politikalarından etkin bir şekilde yararlanmışlardır. 1552 yılında Kazan Hanlığının ele geçirilmesiyle uzun yıllar Rus hâkimiyetinde yaşayan Kazan Tatarları da, gerek Çarlık Rusyası gerekse Sovyetler Birliği döneminde Ruslaştırma politikalarına yoğun bir şekilde maruz kalmıştır ve günümüzde de bu etki devam etmektedir. Ruslaştırma politikalarının en yoğun şekilde görüldüğü alanlardan biri de dil bağlamıdır. Yüzyıllar süren Rus etkilerinin yansımalarını takip edebildiğimiz en temel kaynaklardan biri folklor ürünleridir. Folklor ürünleri vasıtasıyla halkın düşünce yapısını, dünya görüşünü, gelenek ve göreneklerini tanımak mümkündür. Milletlerin maruz kaldığı toplumsal, siyasi, coğrafi olayların folklor ürünlerine yansıdığı, folklor ürünlerinin yaşanan olayların doğrudan veya dolaylı tanıkları olduğu bilinmektedir. Toplumun dünya görüşünü, yaşanan olayları veya bu olaylara karşı tepkileri yansıtan toplumsal eleştiri aracı folklor ürünlerinden biri de fıkralardır. Bu çalışmada, Kazan Tatar fıkraları çerçevesinde Rusların uyguladığı dil politikalarının Tatar kültürüne yansımaları incelenecektir. Önemli folklor ürünlerinden biri olan fıkralar, mizahı açığa çıkaran türlerin başında gelir, ancak mizah yalnızca gülmek için kullanılan bir araç değildir; halkın maruz kaldığı toplumsal olaylara veya bu olayların taraflarının tutumlarına karşı gösterilen tepkiyi de yansıtmaktadır. Zira gülme, en zararsız ve en doğal protestolardan biridir. Gülmeyi insanın yönetmesi, onu bazen silah, bazen da kalkan yapar; insanoğlu gülme vasıtasıyla karşısındakini yaralayabilir veya kendisini korumak amacıyla başkalarına gülerek rahatlayabilir. İçinde bulunulan durumun çaresizliğini insan yine güldürerek veya gülerek anlatabilir. Bu açıdan Kazan Tatar fıkraları ele alındığında, sosyal hayatla ilgili pek çok unsurun fıkralara yansıdığı görülebilir. Bunlardan birisi de dil politikaları bağlamında Kazan Tatarlarına Rus dilinin nasıl empoze edildiği ve bunun sonuçlarıdır. Anahtar Kelimeler Mizah, fıkra, Rus, dil politikası, Kazan Tatar. ABSTRACT Language is a term with many definitions and functions. Apart from being the basic communication tool and a living creature, language is the most important agency that enables the development of a nation, and helps a nation to carry its culture and identity into the future. Language is also the culture; and with this aspect, it has the ability to take us to a journey from the future to the past. Throughout the history, the effects of languages on nations have been used in accordance with various ideologies, and societies have been tried to be put into demanded stereotypes. Within this scope, dominating a wide geography, Russians effectively benefited from the language policies during Russification activities they used for different ethnic groups that lived under Russian domination. With the conquest of Kazan Khanate in 1552, Kazan Tatars had lived under Russian domination for a long time, and they had been densely exposed to Russification policies both in Czarist Russia and in the Soviet Union periods; and

Milli Folklor, Jun 20, 2021
Being A "Bride" in Anecdotes of The Turkic World Prof. Dr. Naciye YILDIZ** ÖZ "Gelin"i, "aileye e... more Being A "Bride" in Anecdotes of The Turkic World Prof. Dr. Naciye YILDIZ** ÖZ "Gelin"i, "aileye evlenme yoluyla katılmış olan kadın birey" olarak tanımlanmak mümkündür. Türk aile yapısı dikkate alındığında, geçmiş dönemlerin büyük aile yapısında da, günümüzün çekirdek aile yapısında da gelinin yadsınamaz bir yeri ve rolü vardır. Bu yer ve rol, birbirine çok yakın kültürel yapılardaki aileler olması durumunda bile, "gelin"in geldiği aile; geldiği ailenin de "gelin" için, bir kültür ve otorite çatışması alanına dönüşmesine neden olabilmektedir. Bu çatışmalar, aileye katılan kişinin az veya çok farklı bir dünya görüşüne sahip olması, karakteri ve alışkanlıklarıyla farklılık göstermesi, yeni akrabalar edinmenin verdiği yabancılık hissi, varlığı daima kabul gören kuşaklar arası uyumsuzlukların bu ilişkileri etkilemesi, aile içindeki bireylerin birbirlerine göre konumları, her iki tarafın da kendi düşünce ve alışkanlıklarını ön planda tutması, fiziksel özelliklerin beğenilmemesi gibi çeşitli sebepler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Konu "gelin" olduğunda, geleneksel aile tipinde gelinin ev ortamında en çok muhatap olduğu kişi de "kayınvalide"dir. Kayınvalide, bu tür malzemelerde "anne" veya "kayınvalide" yerine "kaynana" şeklinde, büyük ölçüde olumsuz bir arka plan içeren adlandırmayla yer alabilmektedir. Dolayısıyla, bu ikili arasında yaşananlar, hatta "gelin" daha gelmeden başlayan değerlendirmeler, mizahın da yaygın malzemesi hâline gelebilmektedir. Günümüz çekirdek aile şartlarında eskisi kadar olmasa bile, geçmiş irdelendiğinde çeşitli dönemlerde Türk aile yapısında kayınvalidenin gelin veya gelinler üzerinde mutlak bir otoritesinin bulunması, "gelin" fıkralarında ikincil tip olarak en çok kayınvalidenin yer almasına sebep olmakla birlikte, ailenin diğer fertleri de bu ilişki çerçevesine girdiği ölçüde "gelin" fıkralarında yer alabilmektedir. Buna gelinin evlendiği kişi de dâhildir. Türk halk edebiyatında türkü, mâni, fıkra, halk hikâyesi, tekerleme gibi türlerde bu tür çatışmalar, şikâyet, bezginlik, mizah, sitem gibi farklı duygularla dile getirilebilmektedir. Fıkralarda ise konu mizahi boyut yüklenerek işlenmektedir. Sadece Türkiye Türklerinde değil, diğer Türk boylarında da "gelin" konulu fıkralar bulunmaktadır. Türk Dünyasından tespit edilen "gelin" fıkraları gülme teorileri açısından değerlendirildiğinde, bütün teorilerin söz konusu fıkralar için geçerli olduğu görülmektedir. Ailenin temel fertleriyle "gelen" fert arasındaki uyumsuzluk, "gelen" ile önceden beri o ailede var olanların birbirlerine karşı takındığı üstünlük, zaman zaman verilen iğneleyici cevaplarla ulaşılan rahatlama ve karşılaşılan problemlerin yarattığı duygusal karmaşa bu fıkralarda gülmeye sebep olmaktadır. Fıkralarda gelin ile geldiği ailenin fertlerinin çatışması güldürücü boyutuyla işlenirken aslında mizahi öğenin altında yatan problemler de ortaya çıkmaktadır. Bu problemlerle, "Gelin" ile ilgili fıkra metinleri, edebiyat sosyolojisinin ilgilenebileceği boyutta bir konudur ve "gelin" konusunda Türk Dünyası fıkralarında benzerlik ve farklılıklar vardır. Bu makalede gelin ile kayınanne, kayınbaba ve damat arasındaki çatışmaya dayalı mizah ve problemler, Türk Dünyası fıkralarından örneklerle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler Fıkra, gelin, çatışma, uyumsuzluk, tip.
Örnek: ÖKE, Mim Kemal, (1983), İngiliz Casusu Prof. Arminius Vambery'nin Gizli Raporlarında I... more Örnek: ÖKE, Mim Kemal, (1983), İngiliz Casusu Prof. Arminius Vambery'nin Gizli Raporlarında II. Abdülhamit ve Dönemi, İstanbul: Doğuş Matb. Eserin hazırlayıcısı, editörü, çevireni varsa, kitap adından sonra parantez içinde aşağıdaki gibi verilir: Yazarın soyadı, adı, (basım yılı), eserin adı, [hazırlayanın (hzl.), editörün (ed.) veya çevirenin (çev.) adı soyadı], basıldığı şehir, yayınevi.
Ilmi makale yazmak ciddiyet gerektiren bir konudur. Yanlis tezler uzerine kurulmus bir yazi, yanl... more Ilmi makale yazmak ciddiyet gerektiren bir konudur. Yanlis tezler uzerine kurulmus bir yazi, yanlis bilgilendirmeye yol acar, ilmi calisma da sayilamaz. Burada, “Manas Destaninin Iktisadi Incelemesi” baslikli yazi ciddiye alinarak bazi orneklerin arastirmaci tarafindan nasil carpitildigi, yanlis bilgi verildigi ve dergi editorlugunun bu konudaki tavri ortaya konulacaktir. Bu yazinin kaynagini, “Manas Destaninin Iktisadi Incelemesi” baslikli yazinin kendisi ve bu yazi dolayisiyla daha once dergiye gonderilen hakem raporu olusturmaktadir
vefat etmistir. 83 yillik hayati boyunca ulkesi ve Turk milleti icin calismaktan bir gun bile ger... more vefat etmistir. 83 yillik hayati boyunca ulkesi ve Turk milleti icin calismaktan bir gun bile geri durmamistir. Buyuk sairin bize biraktiklari, fikirleri burada birkac cumle ile ozetlenebilecek turden degildir. Bu konuda hocalarimiz tespit ve bilgilerini bizimle paylasacaklar... Kendilerine simdiden sukranlarimi sunuyorum. .. Bizi kirmayip Bahtiyar Vahapzade’nin aziz hatirasini bizlerle paylasmak uzere Azerbaycan’dan gelen, Bahtiyar Vahapzade’nin bir omru paylastigi esi Dilârâ Hanimefendi’yi huzurlarinizda saygiyla ve sukranla selamliyorum. Bahtiyar Vahapzade’nin yine hatiralarini paylasmak uzere Azerbaycan’dan gelen sevgili torunlari Mahmut ve Bahtiyar Beyler ile Basta Sayin Rektorumuz Prof.Dr. Riza Ayhan Bey olmak uzere, bu sempozyumun gerceklesmesinde emegi gecen herkese sukranlarimi arz ediyorum
Kazak bilim adami Muhtar Avezov’un. Manas Destanini degerlendiren makaleleri, Kazak edebiyat bili... more Kazak bilim adami Muhtar Avezov’un. Manas Destanini degerlendiren makaleleri, Kazak edebiyat biliminde, bu destanla ilgili oncu calismalardan olmasi sebebiyle onemlidir. Ayrica, Avezov, 1952 yilinda Biskek (o zamanki adi Frunze)’de toplanan konferansta, Manas Destaninin onemini vurgulamis ve ileri surdugu fikirleriyle, Manas Destaninin gelecegi uzerinde etkili olmus bilim adamlarindandir. Bu konferanstan sonra, Manas Destani birtakim mudahalelerle de olsa yayimlanabilmistir

Мақала түркі әлемінде болған тарихи оқиғаларға арналған. Бұл аймаққа деген қызығушылық ең алдымен... more Мақала түркі әлемінде болған тарихи оқиғаларға арналған. Бұл аймаққа деген қызығушылық ең алдымен оның географиялық және геосаяси жағдайының ерекшелігімен байланысты. Бұл кең аймақта түркі тайпалары тарихи, саяси және географиялық жағдайларға байланысты ыдырап кетті, бірақ олардың туыстық және мәдени серіктестіктерінің арқасында олардың арасында тығыз байланыстар сақталып отыр. Мұның бір дәлелі-Түркістан туралы Түркияда жазылған өлеңдер, олардың көпшілігі Түркістанда белгісіз. Осы мақаланы зерттеудің мақсаты-ғалымдардың қазақ халқының тарихы, әдебиеті, мәдениеті, этнографиясы Түркияның гуманитарлық ғылымдарының зерттеу пәні екендігін, соның арқасында қазақ жазушыларының шығармалары бүкіл түркі әлеміне ұсынылатынын хабарлау. Зерттеудің өзектілігі бірінші рет талдау объектісі ретінде Қазақстанда белгілі емес. Түркістан апатына арналған өлеңдер екендігімен анықталады. Мақалада поэтикалық шығармалардың мазмұнын терең және егжей-тегжейлі зерттеу негізінде Түркістан жер сілкінісіне байланысты оқиғалар түсіндірілді. Автор адамдардың басынан кешкендерін, олардың азаптарын ашады. Бауырластық пен көмек мәселесіне көп көңіл бөлінеді. Мақалада сонымен қатар Түркістан апаты туралы жазған түрік жазушыларының шығармашылығына қысқаша түсініктеме берілген. Өлеңдердің идеялық-тақырыптық мазмұнының ерекшеліктері ашылды. Мақалада автор Түркістан апатына арналған поэзияның қазақ тіліне сөзбе-сөз аударылған нұсқасын келтіреді.
M. Haciemino lu: Necmettin, Bitlis’e gidince Hacieminzâdeler diyorlar, Osmaniye’ye gittigimiz zam... more M. Haciemino lu: Necmettin, Bitlis’e gidince Hacieminzâdeler diyorlar, Osmaniye’ye gittigimiz zaman da, Necmettin’i takdim ederken akrabalari “Aa biliyor musunuz, bizim Hacieminzâde Mustâfendi’nin oglu” diye tanistirirlardi. Bir de babasinin “Dikbiyik Mustâfendi” diye bir lâkabi da
Eurasian Journal of Philology: Science and Education, 2019
The paper studies the rich ethnocultural sources in the «Alasapyran» novel by Muhtar Magauin and ... more The paper studies the rich ethnocultural sources in the «Alasapyran» novel by Muhtar Magauin and its potential for forming national values. On the basis of concrete examples, the character of ethnocultural information in the novel and peculiarities of its translation into other languages was analyzed. The artistic role of ethno cultural information that creates expression have been analyzed as well. The actuality of studying ethno cultural information of novel is presented in connection with the modern public and social needs. The paper is devoted to the reflection on the actuality of national history and national values for spiritual revival of national self-consciousness by preserving national code and national identity.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi /Journal of Modern Turkish Studies, 2009
... Özbek Türkçesinde destan icracılarına genel olarak dâstânçı denilmekle birlikte Sır-Derya böl... more ... Özbek Türkçesinde destan icracılarına genel olarak dâstânçı denilmekle birlikte Sır-Derya bölgesinde yüzbaşı, Oş civarında sâki, sazende ve Fergana bölgesinde ... Bu kültür tipi dünyayı herhangi bir kişinin önderliğinde yeniden kurulması gereken bir unsur olarak görmez. ...
Uploads
Papers by TC Naciye Yıldız