Papers by Serap arslan akfırat

Psikoloji Çalışmaları / Studies in Psychology, Jun 1, 2018
Bu çalışmada Türkiye'de kadın cinayetlerine yönelik atıfların çelişik duygulu cinsiyetçilik, cins... more Bu çalışmada Türkiye'de kadın cinayetlerine yönelik atıfların çelişik duygulu cinsiyetçilik, cinsiyet grubuyla özdeşleşme, muhafazakarlık ve ideolojik yönelim ile ilişkisi, atıf kuramına sosyal kimlik yaklaşımı temelinde incelenmiştir. Çalışmaya 306 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır (yaş ortalaması 21.33, yaş aralığı 18-27). Katılımcılardan cinsiyet gruplarıyla özdeşleşme, korumacı ve düşmanca cinsiyetçilik ve muhafazakârlık düzeyleri ile ideolojik yönelim ölçümleri alınmıştır. Kadın cinayetlerine yönelik atıfların ölçümü için araştırmacılar tarafından oluşturulan maddelere faktör analizi uygulanmış ve maddelerin katili suçlayıcı, kurbanı suçlayıcı ve sosyal yapıya yönelik olmak üzere üç faktörde toplandıkları görülmüştür. Analizler, kadınların katile ve sosyal yapıya yönelik atıfları, erkeklerin ise kurbanı suçlayıcı atıfları daha yüksek düzeyde kullandıklarını göstermiştir. Cinsiyet grubuyla özdeşleşme ise yalnızca erkeklerde katili suçlayan ve sosyal yapıya yönelik atıflarla negatif yönde ilişkilidir. Düşmanca cinsiyetçiliğin her iki cinsiyet grubunda da kurbanı suçlayıcı atıflarla pozitif yönde ilişkili olduğu, korumacı cinsiyetçilik için ise bu ilişkinin mevcut olmadığı görülmüştür. Muhafazakârlık, yalnızca erkeklerde kurbanı suçlayıcı atıflarla pozitif yönde ilişkilidir. Ayrıca düşmanca cinsiyetçilik düzeyi yüksek erkeklerin erkeklikle özdeşleşme düzeyi arttıkça katili suçlayıcı atıfları daha düşük oranda kullandıkları görülmüştür. Elde edilen bulgular alan yazın çerçevesinde tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kadın Cinayetleri, grupla özdeşleşme, atıf, ideoloji, çelişik duygulu cinsiyetçilik Bu çalışma birinci yazarın Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı'nda hazırlanan "Kadın Cinayetleri, Toplumsal Cinsiyetle Özdeşleşme ve Atıf" başlıklı yayınlanmamış yüksek lisans çalışmasından türetilmiştir.
International Journal of Intercultural Relations, Sep 1, 2023
Integrative Psychological and Behavioral Science, Mar 29, 2023
Memory, Sep 9, 2014
ABSTRACT
Social sciences studies journal (sssjournal), 2022
Social Science & Medicine, Apr 1, 2023

Journal of Community and Applied Social Psychology, Jan 21, 2021
This study examines the Gezi Park protests in Turkey by corroborating the idea that the process o... more This study examines the Gezi Park protests in Turkey by corroborating the idea that the process of social identity leadership through social media contributes to the formation of protestor identity, which, in turn, allows people to participate in collective action. Specifically, we argued that evaluations of social media posts in terms of the three dimensions of the Identity‐Leadership Model (ILM)—identity prototypicality, advancement and the entrepreneurship of leaders, play a crucial role in collective action participation via identification with newly shaped protestor group. To address this argument, a retrospective survey study was conducted with a sample of 403 Turkish citizens who participated in the Gezi Park protests. Analyses showed that the three dimensions of ILM predicted the identification with the emergent protestor group. Furthermore, people's evaluations of social media users regarding group prototypicality, identity advancement and the entrepreneurship dimensions, based on their social media posts predicted participation in the Gezi Park protests following the calls of different types of social media accounts (personal, anonymous and institutional). In addition to this, identification with the protestor group significantly mediated the relationships between evaluations on social media accounts' leadership features between participation in collective action. We believe that our findings show that social identity leadership through social media contributes to the formation of a protestor group and identity which in turn, helps explain participation in collective action.

Psikoloji çalışmaları, Jun 1, 2018
Bu çalışmada Türkiye'de kadın cinayetlerine yönelik atıfların çelişik duygulu cinsiyetçilik, cins... more Bu çalışmada Türkiye'de kadın cinayetlerine yönelik atıfların çelişik duygulu cinsiyetçilik, cinsiyet grubuyla özdeşleşme, muhafazakarlık ve ideolojik yönelim ile ilişkisi, atıf kuramına sosyal kimlik yaklaşımı temelinde incelenmiştir. Çalışmaya 306 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır (yaş ortalaması 21.33, yaş aralığı 18-27). Katılımcılardan cinsiyet gruplarıyla özdeşleşme, korumacı ve düşmanca cinsiyetçilik ve muhafazakârlık düzeyleri ile ideolojik yönelim ölçümleri alınmıştır. Kadın cinayetlerine yönelik atıfların ölçümü için araştırmacılar tarafından oluşturulan maddelere faktör analizi uygulanmış ve maddelerin katili suçlayıcı, kurbanı suçlayıcı ve sosyal yapıya yönelik olmak üzere üç faktörde toplandıkları görülmüştür. Analizler, kadınların katile ve sosyal yapıya yönelik atıfları, erkeklerin ise kurbanı suçlayıcı atıfları daha yüksek düzeyde kullandıklarını göstermiştir. Cinsiyet grubuyla özdeşleşme ise yalnızca erkeklerde katili suçlayan ve sosyal yapıya yönelik atıflarla negatif yönde ilişkilidir. Düşmanca cinsiyetçiliğin her iki cinsiyet grubunda da kurbanı suçlayıcı atıflarla pozitif yönde ilişkili olduğu, korumacı cinsiyetçilik için ise bu ilişkinin mevcut olmadığı görülmüştür. Muhafazakârlık, yalnızca erkeklerde kurbanı suçlayıcı atıflarla pozitif yönde ilişkilidir. Ayrıca düşmanca cinsiyetçilik düzeyi yüksek erkeklerin erkeklikle özdeşleşme düzeyi arttıkça katili suçlayıcı atıfları daha düşük oranda kullandıkları görülmüştür. Elde edilen bulgular alan yazın çerçevesinde tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kadın Cinayetleri, grupla özdeşleşme, atıf, ideoloji, çelişik duygulu cinsiyetçilik Bu çalışma birinci yazarın Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı'nda hazırlanan "Kadın Cinayetleri, Toplumsal Cinsiyetle Özdeşleşme ve Atıf" başlıklı yayınlanmamış yüksek lisans çalışmasından türetilmiştir.
International Journal of Social Psychology

There is a debate about the dynamics of participation in collective actions in the Internet age w... more There is a debate about the dynamics of participation in collective actions in the Internet age whether different or not from the engage in conventional ones. Some scholars claimed that the role of shared social identity is relatively unimportant in the Internet age. In order to clarify whether collective actions in the digital age still rely on social identification or not, we conducted a meta-analysis of 40 studies (N = 16,933) focused on digitally-mediated collective actions. We examined the relationship between social identification and collective action, and the possible moderator effects of group type, participation type, and WEIRDness of sample. We found a strong relationship between social identification and collective action participation. Group type was a significant moderator showing the relationship is much stronger in the emergent group compared to the pre-existing group. We discussed the theoretical implications of the results emphasized the basic dynamics of collectiv...

PsycTESTS Dataset, 2016
This study, which aims to improve the parental attitudes of Turkish immigrants living in Germany,... more This study, which aims to improve the parental attitudes of Turkish immigrants living in Germany, is designed as an action research. During the study, the managers of the Turkish School-Parents Unions and 37 teachers giving courses to Turkish students living in Germany were interviewed, and the needs of immigrant Turkish parents for child rearing were determined. In line with these needs, a family education program was revised. The program was applied to 602 parents in 34 different group studies. Research data were collected through the letters of the participants of an eight-session program and from a group of 26 people via a focus group interview held 2 years later than the training. Data were analyzed through content analysis and descriptive analysis. According to data obtained after the completion of the family education program, the parents stated that they acquired valuable information on dealing with negative behaviors of their children, on becoming prepared for conflict resolution, anger control, and on getting effective behavior in planning their children's future. During the monitoring phase of the study, the participants stated that they continued to display their acquired behavior in terms of autonomy, communication skills, interpersonal parental communication and of democratic parental attitudes.
Türk psikoloji yazıları, 2017

Göç dergisi, Apr 19, 2021
Birden fazla grubun teması sonucunda gerçekleşen kültürel ve psikolojik değişimleri ifade eden kü... more Birden fazla grubun teması sonucunda gerçekleşen kültürel ve psikolojik değişimleri ifade eden kültürleşme, hem ev sahibi hem de göçmen grupları ilgilendiren bir süreçtir (Berry, 2005). Ev sahibi topluluğun belirli bir göçmen grup için benimsediği ve göçmenler tarafından belirli bir ev sahibi grup içinde benimsenen kültürleşme stratejileriyse kültürleşmenin anahtar kavramlarındandır (Bourhis, 1997). Bu stratejiler, ev sahibi topluluklar açısından göçmen grupla uyumlu şekilde birlikte yaşamaya yönelik ilişkileri kabullenici ya da reddedici yönde seyredebilmektedir. Bu çalışmada Hatay’da yaşayan Arap ve Alevi kimliğe mensup yerli topluluğun, Suriyeli göçmenlerle ilgili kültürleşme yönelimleri, tehdit algısı ve kendi gruplarıyla özdeşleşme değişkenleri çerçevesinde incelenmektedir. Bu amaçla 252 katılımcıyla bir anket çalışması yürütülmüştür. Hatay’da yaşayan yerli halkın etnik, dini/mezhepsel ve ulusal kimliklerle özdeşleşmesinin bağımsız; kabullenici ve reddedici kültürleşme stratejilerini benimsemenin bağımlı ve algılanan tehdidin aracı değişken olarak ele alındığı altı farklı model analiz edilmiştir. Bulgular, iç gruplarla özdeşleşmenin kültürleşme yönelimlerini hem doğrudan hem de tehdit algısı aracılığıyla yordadığını göstermektedir.

Yaşam becerileri psikoloji dergisi, Jun 30, 2019
Özgecilik, bireyin kendisi için kayba veya zarara yol açan, ancak diğerlerine fayda sağlayan davr... more Özgecilik, bireyin kendisi için kayba veya zarara yol açan, ancak diğerlerine fayda sağlayan davranışların sergilenmesi anlamına gelmektedir. Doğal seçilim sonucu, bireylerin, kendi çıkarlarını gözetecek şekilde davrandığı, bu davranış örüntülerinin de gelecek kuşaklara aktarıldığı varsayılmaktadır. Ancak, insanlarda özgeci davranış tüm kültürlerde ve oldukça geniş bir yelpazede gözlenmektedir. Bu çalışmada insan özgeciliğinin kökenini açıklamak üzere ortaya atılmış evrimsel yaklaşımlar sistematik bir şekilde incelenmektedir. Bu çerçevede akraba seçilimi, karşılıklı özgecilik ve masraflı sinyalleşme kuramları, insan dâhil tüm canlılarda gözlenen özgeci davranışın evrimine dair çeşitli biyolojik açıklamalar sunmaktadır. Akraba seçilimi kuramı, özgeci davranışın bireyin genlerini paylaştığı akrabalarına fayda sağlayarak genlerinin gelecek kuşaklara aktarılma olasılığını artırdığını savunur. Karşılıklı özgecilik kuramına göre bireyin diğerlerine yaptığı yardımların karşılığı onlarda gelecekte alacağı yardımlardır. Masraflı sinyalleşme kuramı, özgeci davranışın bireyin sahip olduğu kaynakları sergileyerek eş bulma şansını artırarak bireye fayda sağlayabileceğini belirtir. Grup seçilimine ve kültürel seçilime dayanan yaklaşımlar ise insan özgeciliğinin diğer canlılardan nitel olarak farklı olduğunu savunmaktadır ve daha farklı evrimsel mekanizmalar önermektedir. Grup seçilimi kuramı, özgeci davranışın getirdiği işbirliğinin, özgeci bireylerden oluşan grupları diğer gruplarla rekabette avantajlı hale getirdiğini savunmaktadır. Kültürel seçilime dayanan kuramlar da, özgeci davranışın gruplar arası rekabet nedeniyle adaptif hale geldiğini, ayrıca bu davranışların kültürel normlar olarak aktarıldığını iddia etmektedir. Bu çalışmada bu iki farklı yaklaşıma sahip kuramlar tanıtılmakta, temel varsayımları ve yaklaşımlara destek sağlayan görgül çalışmalar sunularak yaklaşımların güçlü ve zayıf yanları tartışılmaktadır.
Bu calismada, 1970’lerden itibaren grup sureclerini ve sosyal kimlikleri aciklamaya yonelen, o ta... more Bu calismada, 1970’lerden itibaren grup sureclerini ve sosyal kimlikleri aciklamaya yonelen, o tarihten bu yana gruplar arasi catismalardan onyargiya, kolektif eylemlerden liderlige, oldukca genis bir yelpazede yer alan sosyal psikolojik kavram ve olgu uzerine cok sayida calismaya temel olan Sosyal Kimlik Kurami’nin (Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979; Turner ve ark., 1987) bilim felsefesi (ontolojik-epistemolojik yaklasimi) tartisilmaktadir. Bu dogrultuda, calismanin ilk bolumunde ontoloji ve epistemoloji kavramlari tanimlanmakta; ikinci bolumde pozitivist, sosyal insaci ve elestirel gercekci bilim felsefelerinin ontolojik ve epistemolojik yaklasimlari sunulmakta; ucuncu bolumde Sosyal Kimlik Kurami’nin temel varsayimlari pozitivizm, sosyal insacilik ve elestirel gercekcilik akimlarinin ontolojik ve epistemolojik yaklasimlari cercevesinde degerlendirilmektedir.

Journal of Occupational and Organizational Psychology, 2018
Recent theorizing applying the social identity approach to leadership proposes a four‐dimensional... more Recent theorizing applying the social identity approach to leadership proposes a four‐dimensional model of identity leadership that centres on leaders’ management of a shared sense of ‘we’ and ‘us’. This research validates a scale assessing this model – the Identity Leadership Inventory (ILI). We present results from an international project with data from all six continents and from more than 20 countries/regions with 5,290 participants. The ILI was translated (using back‐translation methods) into 13 different languages (available in the Appendix S1) and used along with measures of other leadership constructs (i.e., leader–member exchange [LMX], transformational leadership, and authentic leadership) as well as employee attitudes and (self‐reported) behaviours – namely identification, trust in the leader, job satisfaction, innovative work behaviour, organizational citizenship behaviour, and burnout. Results provide consistent support for the construct, discriminant, and criterion va...

Present dissertation aims to achieve three related objectives. First, it is aimed at investigatin... more Present dissertation aims to achieve three related objectives. First, it is aimed at investigating the theoretical view of Reicher and Hopkins (2001) that some people called ‘identity entrepreneurs’ actively try to re-define the limits and the contents of the social categories. For this purpose social political milieu of Northern Cyprus is chosen as it is intended to achieve the ingroup members’ support by portraying national/ethnic identity constructions of National Unity Party, which acknowledges supporting the independence of Turkish Republic of North Cyprus and the Republican Turkish Party, which acknowledges supporting the unification of Cyprus. In accordance with the first objective, the official documents of two parties were analyzed by Structural Analysis of Group Arguments (SAGA) technique. The results confirm that the definitions of Northern Cypriots, the Cyprus Problem, the solutions of the problem, and collective threats and interests were constructed by these parties in...

With the current study, the Western theories and research findings on the structure, processes an... more With the current study, the Western theories and research findings on the structure, processes and the contents of ‘self’, which constitutes a central place in social psychology, were evaluated regarding the characters of Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali’s novel published in 1943. The novel’s characters were examined specifically through the concepts of self-worth, self-esteem, self-verification and attachment styles. The findings were discussed in the light of the literature and some research questions on the self-conception were generated to be examined in the future. Bu çalışmada, sosyal psikolojide merkezi bir yer tutan ‘benlik/kendilik’ kavramının yapısı, süreçleri ve içeriğiyle ilgili Batı kökenli kuramlar ve araştırma bulguları, Sabahattin Ali tarafından 1943 yılında yayınlanan Kürk Mantolu Madonna romanının karakterleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. Roman karakterleri, özellikle benlik değeri, &ou...
Uploads
Papers by Serap arslan akfırat