Çağımızın en belirgin özelliği hız. Hemen her alanda teknolojinin de gelişmesiyle hepimiz, hızlı ... more Çağımızın en belirgin özelliği hız. Hemen her alanda teknolojinin de gelişmesiyle hepimiz, hızlı yaşamlara alıştırıldık. Hızlı yemek yemeye, hızlı hareket etmeye, koşuşturmaya; öyle ki kendimize vakit ayıramamaya başladık. Hepimiz hayatın hızına yetişemediğini yakınırken, hızlı yaşamaktan hiçbir tat almadığımızı, zamansızlık problemi yaşadığımızı söyleyip dururken, İtalya’da 1986’da ortaya çıkan bir hareket, hem günümüzde yavaş yaşamanın gerekliliğini ortaya koyuyor, hem de gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakma adına ümit verici projelere imza atıyor: Cittaslow!
Cittaslow (Sakin Yaşam, Yavaş Yaşam) hareketi, Carlo Petrini’nin, 1986 yılında Roma’da MC Donald’s (fast food) restoranının açılışının protestosuyla başlamış. Bu gelişme zamanla alt kültür alanlarına ve hayatın, şehirlerin, ülkelerin çeşitli alanlarına (yavaş kent, yavaş okuma, yavaş ebeveynlik, yavaş mimarî, yavaş seyahat, yavaş alışveriş gibi) yayılmış. Önce Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, daha sonra Avustralya, Amerika, Japonya gibi 50’ye yakın ülkeye sirayet eden bu hareket, gelişmeye, büyümeye başlamış. Bu felsefeyi benimseyen ve bu şekilde yaşamaya çalışan insanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam etmiş.
Ayraç yazarları olarak dosya konumuzu Cittaslow’a ayırdık. Cittaslow nedir, nasıl gelişmiştir, yavaş yaşamak ne demektir, bir şehir ya da ilçe nasıl Cittaslow olur? gibi soruların cevabını aradık. Yavaşlıkla alakalı çıkan az sayıdaki kitabı da tahlil ederek, Türkiye’nin ilk Cittaslow ilçesi Seferihisar’ı ve Aydın Yenipazar ilçelerini analiz ettik, belediye başkanlarıyla, çiftçisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle söyleşiler gerçekleştirdik. Hızlı yaşamanın çılgınlığını psikoloji alanında yetkin çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Sayar ile konuştuk. Yine, mimari çalışmalarıyla bilinen Mimar Semih Akşeker ile ideal şehir ve ideal ev nasıl olmalıdır sorusuna cevaplar aradık.
Türkiye’nin şehircilik noktasında geldiği nokta ortada. Kendi ellerimizle geleceğimizi karartıyoruz. Buna kimsenin hakkı olamaz. İçinde bir neslin bile yaşayamadığı evler yapmaya devam ediyoruz. Gecekondulaşmadan apartmanlaşmaya, apartmanlaşmadan rezidanslarda oturmaya gidilen süreçte neler kaybettik? Cittaslow, her şeyden evvel bir yerel kalkınma modeli. Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden’in dediği gibi, “Keşke Cittaslow gibi Milli bir manifestomuz olsaydı da, arkasından gidebilseydik…”
Çağımızın en belirgin özelliği hız. Hemen her alanda teknolojinin de gelişmesiyle hepimiz, hızlı ... more Çağımızın en belirgin özelliği hız. Hemen her alanda teknolojinin de gelişmesiyle hepimiz, hızlı yaşamlara alıştırıldık. Hızlı yemek yemeye, hızlı hareket etmeye, koşuşturmaya; öyle ki kendimize vakit ayıramamaya başladık. Hepimiz hayatın hızına yetişemediğini yakınırken, hızlı yaşamaktan hiçbir tat almadığımızı, zamansızlık problemi yaşadığımızı söyleyip dururken, İtalya’da 1986’da ortaya çıkan bir hareket, hem günümüzde yavaş yaşamanın gerekliliğini ortaya koyuyor, hem de gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakma adına ümit verici projelere imza atıyor: Cittaslow!
Cittaslow (Sakin Yaşam, Yavaş Yaşam) hareketi, Carlo Petrini’nin, 1986 yılında Roma’da MC Donald’s (fast food) restoranının açılışının protestosuyla başlamış. Bu gelişme zamanla alt kültür alanlarına ve hayatın, şehirlerin, ülkelerin çeşitli alanlarına (yavaş kent, yavaş okuma, yavaş ebeveynlik, yavaş mimarî, yavaş seyahat, yavaş alışveriş gibi) yayılmış. Önce Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, daha sonra Avustralya, Amerika, Japonya gibi 50’ye yakın ülkeye sirayet eden bu hareket, gelişmeye, büyümeye başlamış. Bu felsefeyi benimseyen ve bu şekilde yaşamaya çalışan insanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam etmiş.
Ayraç yazarları olarak dosya konumuzu Cittaslow’a ayırdık. Cittaslow nedir, nasıl gelişmiştir, yavaş yaşamak ne demektir, bir şehir ya da ilçe nasıl Cittaslow olur? gibi soruların cevabını aradık. Yavaşlıkla alakalı çıkan az sayıdaki kitabı da tahlil ederek, Türkiye’nin ilk Cittaslow ilçesi Seferihisar’ı ve Aydın Yenipazar ilçelerini analiz ettik, belediye başkanlarıyla, çiftçisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle söyleşiler gerçekleştirdik. Hızlı yaşamanın çılgınlığını psikoloji alanında yetkin çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Sayar ile konuştuk. Yine, mimari çalışmalarıyla bilinen Mimar Semih Akşeker ile ideal şehir ve ideal ev nasıl olmalıdır sorusuna cevaplar aradık.
Türkiye’nin şehircilik noktasında geldiği nokta ortada. Kendi ellerimizle geleceğimizi karartıyoruz. Buna kimsenin hakkı olamaz. İçinde bir neslin bile yaşayamadığı evler yapmaya devam ediyoruz. Gecekondulaşmadan apartmanlaşmaya, apartmanlaşmadan rezidanslarda oturmaya gidilen süreçte neler kaybettik? Cittaslow, her şeyden evvel bir yerel kalkınma modeli. Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden’in dediği gibi, “Keşke Cittaslow gibi Milli bir manifestomuz olsaydı da, arkasından gidebilseydik…”
Uploads
Books by Salime Kaman
Cittaslow (Sakin Yaşam, Yavaş Yaşam) hareketi, Carlo Petrini’nin, 1986 yılında Roma’da MC Donald’s (fast food) restoranının açılışının protestosuyla başlamış. Bu gelişme zamanla alt kültür alanlarına ve hayatın, şehirlerin, ülkelerin çeşitli alanlarına (yavaş kent, yavaş okuma, yavaş ebeveynlik, yavaş mimarî, yavaş seyahat, yavaş alışveriş gibi) yayılmış. Önce Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, daha sonra Avustralya, Amerika, Japonya gibi 50’ye yakın ülkeye sirayet eden bu hareket, gelişmeye, büyümeye başlamış. Bu felsefeyi benimseyen ve bu şekilde yaşamaya çalışan insanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam etmiş.
Ayraç yazarları olarak dosya konumuzu Cittaslow’a ayırdık. Cittaslow nedir, nasıl gelişmiştir, yavaş yaşamak ne demektir, bir şehir ya da ilçe nasıl Cittaslow olur? gibi soruların cevabını aradık. Yavaşlıkla alakalı çıkan az sayıdaki kitabı da tahlil ederek, Türkiye’nin ilk Cittaslow ilçesi Seferihisar’ı ve Aydın Yenipazar ilçelerini analiz ettik, belediye başkanlarıyla, çiftçisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle söyleşiler gerçekleştirdik. Hızlı yaşamanın çılgınlığını psikoloji alanında yetkin çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Sayar ile konuştuk. Yine, mimari çalışmalarıyla bilinen Mimar Semih Akşeker ile ideal şehir ve ideal ev nasıl olmalıdır sorusuna cevaplar aradık.
Türkiye’nin şehircilik noktasında geldiği nokta ortada. Kendi ellerimizle geleceğimizi karartıyoruz. Buna kimsenin hakkı olamaz. İçinde bir neslin bile yaşayamadığı evler yapmaya devam ediyoruz. Gecekondulaşmadan apartmanlaşmaya, apartmanlaşmadan rezidanslarda oturmaya gidilen süreçte neler kaybettik? Cittaslow, her şeyden evvel bir yerel kalkınma modeli. Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden’in dediği gibi, “Keşke Cittaslow gibi Milli bir manifestomuz olsaydı da, arkasından gidebilseydik…”
İyi okumalar dileriz.
Cittaslow (Sakin Yaşam, Yavaş Yaşam) hareketi, Carlo Petrini’nin, 1986 yılında Roma’da MC Donald’s (fast food) restoranının açılışının protestosuyla başlamış. Bu gelişme zamanla alt kültür alanlarına ve hayatın, şehirlerin, ülkelerin çeşitli alanlarına (yavaş kent, yavaş okuma, yavaş ebeveynlik, yavaş mimarî, yavaş seyahat, yavaş alışveriş gibi) yayılmış. Önce Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, daha sonra Avustralya, Amerika, Japonya gibi 50’ye yakın ülkeye sirayet eden bu hareket, gelişmeye, büyümeye başlamış. Bu felsefeyi benimseyen ve bu şekilde yaşamaya çalışan insanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam etmiş.
Ayraç yazarları olarak dosya konumuzu Cittaslow’a ayırdık. Cittaslow nedir, nasıl gelişmiştir, yavaş yaşamak ne demektir, bir şehir ya da ilçe nasıl Cittaslow olur? gibi soruların cevabını aradık. Yavaşlıkla alakalı çıkan az sayıdaki kitabı da tahlil ederek, Türkiye’nin ilk Cittaslow ilçesi Seferihisar’ı ve Aydın Yenipazar ilçelerini analiz ettik, belediye başkanlarıyla, çiftçisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle söyleşiler gerçekleştirdik. Hızlı yaşamanın çılgınlığını psikoloji alanında yetkin çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Sayar ile konuştuk. Yine, mimari çalışmalarıyla bilinen Mimar Semih Akşeker ile ideal şehir ve ideal ev nasıl olmalıdır sorusuna cevaplar aradık.
Türkiye’nin şehircilik noktasında geldiği nokta ortada. Kendi ellerimizle geleceğimizi karartıyoruz. Buna kimsenin hakkı olamaz. İçinde bir neslin bile yaşayamadığı evler yapmaya devam ediyoruz. Gecekondulaşmadan apartmanlaşmaya, apartmanlaşmadan rezidanslarda oturmaya gidilen süreçte neler kaybettik? Cittaslow, her şeyden evvel bir yerel kalkınma modeli. Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden’in dediği gibi, “Keşke Cittaslow gibi Milli bir manifestomuz olsaydı da, arkasından gidebilseydik…”
İyi okumalar dileriz.