Papers by Saliha Gizem ÖNDER

Anasay, 2024
The term "siyasatnama" is used to describe didactic works written in both prose and verse that pr... more The term "siyasatnama" is used to describe didactic works written in both prose and verse that provide guidance to rulers and state officials on the principles of administration. The siyasatnamas, which reflect a diverse geographical range from Andalusia-Maghreb to Transoxiana, provide a comprehensive account of the administrative relationship between the ruler and the ruled. The authors of siyasatnamas anticipated the categorization of the ruled, enabling the ruler to identify and administrate those under his authority. The works posit that the people should reflect the rulers and that rulers should reflect the people. They also emphasize that both the rulers and the ruled have rights over each other. The siyasatnamas emphasize the importance of not oppressing the ruled, maintaining constant communication with them and meeting their needs. They demonstrate the sustainability of these relationships and how the ruler can dominate the ruled masses. In this context, ensuring balance in the relationship between the ruler and the ruled is of great importance in administration processes.
BAKI UNİVERSİTETİNİN XƏBƏRLƏRİ Humanitar elmlər seriyası, 2023
Sovyetler Birliği’nin resmi ideolojisi olan komünizm dil, alfabe, eğitim, din, edebiyat, sinema, ... more Sovyetler Birliği’nin resmi ideolojisi olan komünizm dil, alfabe, eğitim, din, edebiyat, sinema, tiyatro gibi alanlardaki faaliyetler aracılığıyla daha geniş kitlelere yayılma fırsatı elde etmiştir. Türklerin ağırlıklı yaşadığı coğrafyalarda dilin, alfabenin değiştirilmesi, eğitimin resmi ideoloji doğrultusunda yapılandırılması, dinsel inanışlara yönelik geliştirilen dönemine göre bazen sert bazen yumuşak uygulamaların benimsenmesi, edebiyat, sinema, tiyatro, gazete, televizyon gibi basın yayın kuruluşlarının propaganda aracı olarak kullanılması Sovyet insanının oluşturulması sürecinde tercih edilen etkili yollardandır.
Social Research, 2023
Mark Neocleous, “Devleti Tahayyül Etmek” isimli eserinin “Haritacılığın Şiddeti" bölümünde harita... more Mark Neocleous, “Devleti Tahayyül Etmek” isimli eserinin “Haritacılığın Şiddeti" bölümünde haritaları egemen siyasal güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillenen ve devleti varlık haline getiren şiddeti maskeleyen tasarılar olarak değerlendirmektedir. Neocleous'un dikkatlere sunduğu bu iddia sınırların belirlenirken haritaların dahi gizleyemediği, devletlerin çıkarları doğrultusunda çatışma alanları olan toprakların varlığı ihtimalini akla getirmektedir. "Haritacılığın şiddeti"nin, "şiddetin haritası"na dönüştüğü coğrafyalara yönelik bir inceleme yapma gayretinde olan bu çalışma, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan Kırgızistan-Özbekistan-Tacikistan devletlerindeki anklav-eksklav toprakların durumunu konu edinmiştir.

Sivilizasiya Bakı Avrasiya Universiteti, 2023
Azerbaycan’ın 18. yüzyıldan itibaren bugüne değin geçirdiği tarihsel süreçte edindiği farklı siya... more Azerbaycan’ın 18. yüzyıldan itibaren bugüne değin geçirdiği tarihsel süreçte edindiği farklı siyasal ve toplumsal tecrübeler idari yapılanmasına da yansımıştır. Hanlıklar döneminden günümüze kadar bölgede emirlik, beylik, hanlık, sultanlık, vilayet, eyalet, guberniya, gaza, daire, mahal, rayon, belediye gibi örgütlenme isimlendirmeleriyle karşılaşmak mümkündür. Azerbaycan’ın son iki yüz yılının Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği yönetiminde geçtiği hatırlanırsa devletin toprak üzerinde örgütlenmesindeki çeşitliliğin sebebini tespit etmek hiç de zor olmayacaktır. Çarlık Rusya dönemi Azerbaycan’ında süreç içerisinde farklılık gösterse de idari yapıya genel olarak hakim olan sistem “guberniya” (vilayet) sistemidir ve “general gubernatör” olarak isimlendirilen askeri valiler eliyle yürütülmektedir. Sovyetler Birliği zamanında ise mevcut sistem yerini “rayonlara” (il/ilçe) ve “yerel sovyetlere” (yerel meclisler) bırakmıştır. Bağımsızlık döneminde ise rayon sisteminin devam etmesinin yanında belediyelerin de oluşturulduğunu gözlemlemek mümkündür. Çalışma kapsamında öncelikle Azerbaycan’da devletin toprak üzerindeki örgütlenme biçimlerinin tarihsel köklerine bakılacak sonrasında bağımsızlıkla birlikte gelen kurumlardan olan icra hakimiyetleri ve belediyeler hakkında bilgi verilecektir.
Tarix və onun problemləri, 2023
Sovyetler Birliği 1917 yılında devrimle başlayan iktidarını içinde Türk Dünyası’nın da bulunduğu ... more Sovyetler Birliği 1917 yılında devrimle başlayan iktidarını içinde Türk Dünyası’nın da bulunduğu topraklarda sürdürmüştür. Geniş bir coğrafyada yer almasının da neticesi sayılabilecek bir insan çeşitliliğine sahiptir. Farklı milliyetlerden ve dinlerden pek çok insanın yaşam sürdüğü Birlik’te temel kimlik milliyetlerden ve dini mensubiyetlerden arındırılmış bir Sovyet insanı üzerine kurgulanmıştır. Sovyet halkı inşa etmek zorun yanı sıra yerine göre rızayı da beraberinde getirmiştir. 1917 Ekim Devrimi ile beraber Türk Dünyası coğrafyasının da içinde olduğu topraklarda Çarlık Rusya’dan farklı bir sosyal gerçeklik iddiasında olan Sovyetler Birliği yetmiş yılı aşkın bir süre hüküm sürmüştür. Bu süre boyunca “bir etni-bir toprak” ilkesine, “kendi kaderini tayin” hakkına yönelik kamu politikalarıyla sınırların yeniden çizildiğini söylemek mümkündür.

Adam Academy Journal of Social Sciences, 2022
Siyasetnameler yönetim tarihi çalışmalarının araştırma evrenine karşılık gelecek nitelikte zengin... more Siyasetnameler yönetim tarihi çalışmalarının araştırma evrenine karşılık gelecek nitelikte zengin bir literatür sunmaktadır. Eserler genel olarak idareyi, yöneticinin özelliklerini ve yönetici ile yönetilen arasındaki ilişkiyi ele almakta, yazarlarının niteliklerine, dönemlerinin ve coğrafyalarının koşullarına göre bir yönetim anlayışı ortaya koymaktadır. Siyasetnamelerle ilgili çalışmalar genellikle ilahiyatçılar ve tarihçiler tarafından Osmanlı döneminde yazılan eserlere odaklanılarak yürütülmektedir. Yönetim tarihi çalışmalarının çerçevesini daha çok örgütsel yapılanma tartışmaları oluşturmaktadır. Bu çalışma ise literatürde yaygın olan Osmanlı siyasetnameleri ve idari teşkilatlanma odaklı tartışmaların aksine Osmanlı Devleti döneminden önce yazılmış eserlere odaklanmakta ve yönetim düşüncesine katkı sağlayan yönleri ön plana çıkarmaya çalışmaktadır. 10-14. yüzyıllar arasında Endülüs'ten Maveraünnehir'e uzanan coğrafyada yazılan yirmi beş siyasetnameyi incelemektedir. Siyasetnamelerin içerik analizleri üzerinden benzer ve farklı unsurları dikkate alarak sınıflandırmalar yapmaktadır. Eserleri temelde teorik-pratik ayrım çerçevesinde üçlü bir tasnife tabi tutmakta ve "hikmet", "fakahet", "kudret" şeklinde isimlendirdiği gruplardan ilgili olana yerleştirmektedir. Ayrıca çalışma literatürde siyasetnamelere karşılık kullanılan "hükümdar aynaları" tanımlamasının yerine "idare kandilleri" ifadesini önermektedir.
Conference Presentations by Saliha Gizem ÖNDER
TESAM VII. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2023
Sosyal bilimin modern dünyadaki çabasını “gerçeklik hakkında bir
şekilde ampirik olarak doğrulanm... more Sosyal bilimin modern dünyadaki çabasını “gerçeklik hakkında bir
şekilde ampirik olarak doğrulanmış, sistematik, dünyevi bilgi üretmek”
şeklinde tanımlamak, nesnellik teriminin kullanımını gerekli kılmıştır.
Doktorantların və genc tədqiqatçıların XXIV Respublika elmi konferansı, 2021
5th International Artemis Congress on Humanities and Social Sciences, 2023

20. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 2022
Nahçıvan ve Karakalpakistan bugünün Kafkasya ve Orta Asya coğrafyalarında varlık gösteren özerk c... more Nahçıvan ve Karakalpakistan bugünün Kafkasya ve Orta Asya coğrafyalarında varlık gösteren özerk cumhuriyetlerdendir. Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’yle Özbekistan’a bağlı Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti’nin karşılaştırılması cumhuriyetlerin özelliklerine göre sistemlerin farklı niteliklere sahip olduğunu göstermek açısından önem arz etmektedir. Azerbaycan ile coğrafi olarak bir toprak bütünlüğü bulunmayan ama benzer kültürel özelliklere sahip olan Nahçıvan ve Özbekistan ile coğrafi olarak toprak bütünlüğü bulunan ama farklı kültürel niteliklere sahip Karakalpakistan’ın karşılaştırılması her iki siyasal sistemde var olan benzer ve farklı unsurları öne çıkarmayı sağlayacaktır. Karakalpakistan’ın halk oylamasıyla Özbekistan’dan ayrılma hakkı bulunurken benzer bir hak talebi Nahçıvan Anayasası’nda yer almamaktadır. Karakalpakistan’ın kendine ait marşının, bayrağının ve devlet armasının bulunmasının aksine Nahçıvan’nın bayrağı ve marşı Azerbaycan bayrağı ve marşıdır. Karakalpakistan’da Karakalpak dili ve Özbekçe olmak üzere iki resmi dilin kullanılması ve mahkeme işlemlerinde bu iki dilin kullanımına yer verilmesine karşılık Nahçıvan Anayasası’nda ikinci bir dilin varlığından bahsetmek mümkün değildir. Burada iki cumhuriyetin merkezi devletleriyle toprak bütünlüğü ve benzer topluluklara sahip olup olmaması belirleyici bir unsur olarak görülmektedir.

IV. Uluslararası Türklerin Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2020
1920-1930 yılları arasında Orta Asya’daki Rus dışı yerel ulusların dillerini konuşabilmeleri, kül... more 1920-1930 yılları arasında Orta Asya’daki Rus dışı yerel ulusların dillerini konuşabilmeleri, kültürlerini yaşayabilmeleri ve kendi siyasal sistemlerini oluşturabilmeleri hakkını tanıyan Korenizatsiya politikası en basit haliyle yerlileştirme ve kökleştirme çalışmalarına karşılık gelmektedir. Sovyet yönetimiyle iyi ilişkiler kuran kendi ulusal elitleri tarafından yönetilen titüler milletler bu politika kapsamında kültürel alanlarda özgür bırakılmıştır. Politika özelinde Rus olmayan nüfusa ana dillerinde eğitim verilmesi, Rusçayı az bilen ya da hiç bilmeyen yerel halkın temsilcilerinin devlet organlarındaki yönetici pozisyonlarında yer alması, resmi yazışmaların yerel dilde yapılmaya başlanması, mevcut alfabelerin kademeli bir şekilde değiştirilmesi gibi faaliyetler sürdürülmüştür. Yerlileştirme ve milli kadroların oluşturulmasıyla Çarlık Rusya’sından kalan baskı unsurlarının neticesinde oluşan güvensizlik ortamının giderilmesi amaçlanıyor gibi görünse de etnik azınlıkların asimilasyonu ve uzun vadede bütün toplumun Sovyet kimliği altında anılması da hedeflenmiştir. Toplumda etnik duruşun giderek sertleşmesine sebep olan politika, merkez yönetimin Rus olmayan bölgelerdeki hakimiyetini sarsacak yerel bir kuvveti de beraberinde getirmiş ve Stalin’in tekrardan Rusların önceliğini öngören uygulamaları hayata geçirmesine sebep olmuştur. Bu çalışmada Orta Asya’daki Sovyetleştirme/Ruslaştırma, etnik ve demografik yapının yeniden şekillendirilmesi, sekülarizasyon ve siyasal sınırların çizilmesi temelinde gerçekleştirilen uluslaştırılma faaliyetlerinde korenizatsiya politikalarının etki düzeyi araştırılmıştır.

18. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 2020
Azerbaycan’ın 2019 yılı resmi demografik verilerinde “diğer milletler” olarak isimlendirilenlerin... more Azerbaycan’ın 2019 yılı resmi demografik verilerinde “diğer milletler” olarak isimlendirilenlerin dışında on yedi etnik grubun kaydı bulunmaktadır. Lezgiler ve Ermenilerden sonra üçüncü büyük grubu oluşturan Rusların çoğunluğu ülkenin başkenti Bakü’de, daha küçük azınlıklar halinde de Gence, Sumgayıt, Mingeçevir, Şamahı ve İsmayıllı’da yaşamaktadır. Azerbaycan’daki Ruslar arasında hem dini anlayışları hem kültürel yapıları hem de üretim biçimleriyle İsmayıllı şehrinin İvanovka köyünde yaşayan Malakanlar dikkat çekmektedir. Rus Ortodoks sınıfını kabul etmeyerek bir mezhep şeklinde 1700’lü yılların ortalarında ortaya çıkan Malakanlar, büyük perhiz orucunda yasak sayılan sütü içip perhizi bozdukları için Rusça “süt” anlamına gelen “moloko” ismine nisbeten bu şekilde anılırlar. Domuz eti yememek, içki içmemek, haç ve ikon gibi sembollere inanmamakla birlikte ibadetlerini de kilisede yapmayı reddederler. Cemaat önderleri “aksakallar” olarak tanımladıkları kişilerdir. Fakat ruhban sınıfını kabul etmedikleri için aksakalların hiyerarşik bir üstünlüğü bulunmamaktadır. Tarihsel olarak “vicdani retçi” ismiyle değerlendirilen Malakanlar orduya katılmaktan, askerlik yapmaktan da uzak dururlar. Hristiyanlığın etnik bir dine dönüşümünü temsil eden Malakanlar dışarıya kapalı bir topluluğa karşılık gelmektedir. Benimsedikleri muhalif tutumlar yüzünden 19. yüzyılın başlarında Çar I. Aleksander’ın Kilise’den ayrılan Rus mezheplerine karşı uyguladığı politikalar kapsamında ilk olarak Kafkasya’ya sürgün edilmişlerdir. Malakanların sosyo-ekonomik anlayışları tarım ve hayvancılıkla beraber köy kolektivizmine dayanmaktadır. Malakanlar SSCB döneminde kolektif tarımcılık anlamına gelen “kollektivnoye hozyaystvo” kelimelerinin kısaltılmış haliyle tanımlanan “kolhoz”larda çalışırlardı. Tarım sektöründe örgütlü çalışma alanlarına karşılık gelen kolhozlarda, toprak, üretim araçları ve hayvanlar kolhozcu köylülerin kolektif mülkiyetindeydi. Kolhozda tarımın yanı sıra büyükbaş, küçükbaş ve domuz yetiştiriciliği de yapılmaktaydı. “Firma” adı verilen ahırlarda ve tarlalarda çalışan İvanovkalıların ücretleri emekleri ve hane halkı sayısı dikkate alınarak belirlenmekteydi. Ayrıca kolhoz ürünleri belirlenen fiyatlar çerçevesinde devlet kuruluşlarına ya da kolhoz pazarlarına satılırdı. Halihazırda Malakanların yaşadığı Azerbaycan’da bulunan İvanovka köyünde Sovyetler Birliği döneminden kalan kolhoz ülkedeki varlığını tek başına devam ettirmektedir. Bu çalışma Azerbaycan’ın çokkültürlü yapısını yansıtan etno-dinsel unsurlardan biri olarak Malakanların kültürel özelliklerini, varlığını günümüze kadar devam ettiren kolektif tarımcılığa karşılık gelen ülkedeki tek kolhozun faaliyetlerini incelemeyi amaçlamış, azınlıkların yönetiminde Azerbaycan politikalarının neler olduğuna odaklanmıştır. Kolhoz sistemi özelinde bir üretim biçimiyle Malakanların dini motivasyonları gibi sosyolojik bir unsurun uyumu da çalışmanın konuları arasındadır.
Books by Saliha Gizem ÖNDER
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Alanında Yeni Yaklaşımlar, 2024
It is a study on the Iranian viziers assigned to the Turkish states.
Uploads
Papers by Saliha Gizem ÖNDER
Conference Presentations by Saliha Gizem ÖNDER
şekilde ampirik olarak doğrulanmış, sistematik, dünyevi bilgi üretmek”
şeklinde tanımlamak, nesnellik teriminin kullanımını gerekli kılmıştır.
Books by Saliha Gizem ÖNDER
şekilde ampirik olarak doğrulanmış, sistematik, dünyevi bilgi üretmek”
şeklinde tanımlamak, nesnellik teriminin kullanımını gerekli kılmıştır.