Briefly, the first thing that comes to mind about the concept of digital games, which means the g... more Briefly, the first thing that comes to mind about the concept of digital games, which means the games that people play against the screen by means of a control device, is that they have a pleasant time for individuals besides developing their intelligence and cognitive abilities. These fun times affect the subjective well-being of individuals positively. In this study, it is aimed to determine the effect of digital game play on subjective well-being of individuals, to analyze the reasons for playing games and to produce a number of solutions on these subjects. The findings of the study are shortly that digital games are positively related to subjective well-being variables.
Tüket c , en bas t anlamıyla, tüket m yapan ya da tüket m faal yet nde bulunacak k ş ler olarak t... more Tüket c , en bas t anlamıyla, tüket m yapan ya da tüket m faal yet nde bulunacak k ş ler olarak tanımlanmaktadır. Günümüz Türk ye's nde öğrenc ler n en büyük problemler nden b r s tüket md r. Özell kle ün vers te gençler arasında kontrolsüz harcamalar, onl ne satın alma şlem n n rahatlığı, modanın sürekl değ şmes ve yen moda akımlarının oluşması, boş zaman değerlend rmek ç n onl ne alışver ş s teler nde dolaşmak, göster ş merakı ç n yen ürünler ve h zmetler satın almak, özel günler ç n sosyal medyadan yen ürünler n tak p ed lmes , sosyal çevres tarafından tüket m n statü olarak görülmes ve tüket me teşv k ed lmes , reklamlar, sosyal medya uygulamalarının etk ler g b ürün ve h zmet tüket m n teşv k ed c unsurların etk s le zaten tüket m ürünler n n kuşatması altındak öğrenc ler, daha fazla tüket m eğ l m göstermekted r. Öğrenc ler n sosyal çevreye uyum sağlamak amacıyla sürekl tüket m düşünmeler , tüket m b r yaşam tarzı olarak görmeler , toplumumuzun "tüket m toplumu" olduğunu göstermekted r. Günümüzde, öğrenc ler tüket me yönelten sebeplerden en öneml s sosyal medya uygulamaları/araçlarıdır. Sosyal medya, aynı ürünün b rçok çeş d n n bulunab ld ğ , ürünlere l şk n kampanya ve nd r mler n gündel k olarak haberdar olunduğu, tüket c ler n ürün ve h zmetlere l şk n görüşler n açıklayab ld ğ , d ğer tüket c lerle fik r alışver ş nde bulunab ld ğ sanal dünyadır. Sosyal medya da tüket c ler n ürün ve h zmetlere l şk n fik rler n bel rtt kler yorumlar olumlu veya olumsuz marka algısı oluşturmakta ve bu yorumlar d ğer tüket c ler n satın alma kararlarını etk lemekted r.
Bu çalışmanın amacı mezuniyet aşamasındaki üniversite öğrencilerinin iş arama sürecinde sosyal me... more Bu çalışmanın amacı mezuniyet aşamasındaki üniversite öğrencilerinin iş arama sürecinde sosyal medya araçlarının kullanımını ve sosyal medya araçları yoluyla iş arama sürecinin nasıl gerçekleştiğini belirlemektir. Çalışma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Meslek Yüksek Okulunun çeşitli programlarında eğitimini tamamlayan 8 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri nitel araştırma yöntemlerinden fokus (odak) grup araştırması yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma bulguları sosyal medya yoluyla yapılan iş aramanın, bireye zaman, mekân ve maliyet tasarrufu sağladığı yönündedir. Ayrıca sosyal medya uygulamalarında yayınlanan iş ilanlarının genel olarak nitelik gerektirmeyen (kasiyerlik, garsonluk, satış temsilciliği… gibi) işler olduğu yönünde olup, kalifiye/uzmanlık gerektiren işler olmadığı, eğer varsa bile katılımcıların hem yaşlarının genç olması hem de çalışma hayatı için tecrübesiz oldukları için nitelik gerektiren işlerle ilgilenmedikleri yönündedir. Araştırma bulguları göstermektedir ki, bireyler iş arama sürecinde sık sık sosyal medya uygulamalarına başvurmalarına rağmen, sosyal medya uygulamaları vasıtasıyla buldukları iş ilanları resmi bir kurum veya kurumsal bir işletmeye ait ise, bu iş ilanına güven duymaktadırlar, diğer türlü buldukları iş ilanlarına pek güven duymamaktadırlar.
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanım nedenlerini belirleme... more Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanım nedenlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Erbaa Meslek Yüksekokulu ve Erbaa Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda farklı programlarda öğrenim gören 319 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri Karal ve Kokoç (2010) tarafından geliştirilen Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ile toplanmıştır. Katılımcıların sosyal ağ sitelerini en çok hangi amaçlar için kullandıkları; cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, öğrenim görülen programın yer aldığı bilim dalı (Sosyal, Teknik ve Sağlık Bilimleri), sosyal ağ sitelerini kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zaman değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği in-celenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, katılımcıların öncelikli olarak sosyal ağ uygulamalarını sosyal etkileşim-iletişim kurmak amacıyla kullandıkları yönündedir. Ayrıca katılımcıların sosyal ağ siteleri kullanım amaçlarının cinsiyet, bölüm, kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zamana göre anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği ortaya konmuştur
Sosyal medya, içeriğini kişilerin oluşturduğu, onların yakın çevresiyle
duygularını, düşüncelerin... more Sosyal medya, içeriğini kişilerin oluşturduğu, onların yakın çevresiyle duygularını, düşüncelerini, tecrübelerini, sevdikleri video ve müzikleri paylaşabildikleri ve ayrıca kullanıcıların/üyelerin birbiriyle etkileşim kurmak için kullandıkları online sanal bir dünyadır. Dahası bu sanal dünyada insanlar gün geçtikçe daha fazla vakit geçirmekte olduğu, boş vakitlerinde tanımadığı diğer kişilerle sanal oyun oynadıkları, kültürel, sosyal ve güncel olaylara ilişkin düşünce alışverişinde bulundukları, yeni arkadaşlar edinmekte ve hatta sanal dünyadan edindiği bu arkadaşla evlenmek gibi ciddi kararlar aldıkları bilinmektedir. Özellikle üniversite öğrencileri arasında kullanım değeri bakımından hızla bir artış gösteren sosyal medya, öğrenciler arasında huzursuzluktan kaçınma ve mutluluğa erişim olarak görülmektedir. Ancak kullanım sürelerin uzamasıyla kullanılan sosyal medya uygulamaları/araçlarının kullanıcıları huzursuzluktan kurtarırken, aynı zamanda tekrar huzursuzlandığı "en azından aynı kullanımların eski doyumu artık vermemeye başlaması ya da kullanılan aracı kaybetme korkusu" sebebiyle daha fazla kullanma eğilimi göstermektedir. Bu durum sosyal medya bağımlılığın belirtisine işarettir. Bu çalışma belirli bakımıardan sosyal medya uygulamaları "Facebook, Twitter, İnstagram, Whats Up, vb.", kullanan üniversite öğrencilerini, kullandıkları sosyal medya araçları/uygulamalarına ilişkin bağımlılık seviyeleri incelenmiştir. Bu bağımlılık Griffıths'in beş bileşenleri kullanılarak yorumlanmıştır (Saliance, Mood Modification, Tolerance, Withdraval, Conflict ve Relapse). Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlısı olup olmadığını incelemektir.
Özet Dijital oyunların gelişim süreci, bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirirken; bireyle... more Özet Dijital oyunların gelişim süreci, bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirirken; bireyleri dijital oyun ortamlarında tüketime sevk etmiştir. Çünkü popüler kültür bireyleri dijital oyun ortamları içerisinde sadece oyun oynama ve haz alma sürecinden ziyade dijital oyun ve aksesuarlarını satın almaya teşvik etmektedir. Dijital aksesuarlar, oyun karakteri için gerçek parayla satın alınan öğelere dönüşmüştür. Oyun aksesuarları oyun karakterinin kullandığı silahlar, evcil hayvanlar, binek eşyaları, giysiler, oyun karakteri için üretilen sağlık malzemeleri ve oyunun türüne göre kullandığı diğer materyalleri içermektedir. Araştırmanın verileri, düzenli olarak oyun içi materyal satın alan sekiz katılımcı vasıtasıyla toplanmıştır. Araştırmada dijital oyun aksesuarlarının satın alma deneyimi ile ilgili olarak, dijital oyunların modern bir uğraş alanı olmasından dolayı eğlenme, boş zaman değerlendirme, kendini ifade etme, kalıcı arkadaşlıklar kurma ve özellikle "akış" bağlamında gerçek tatmin hissine sahip olmak ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla katılımcıların dijital oyun içerik ve aksesuarları satın alma nedeni "gereklilik", "satın almanın sosyal yönleri", "karaktere duygusal bağlılık" ve "psikolojik ödül/etki" temaları altında toplanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular özellikle reklamsız oyun, sosyal etkileşim, güvenlik, haz, memnuniyet ve ekonomi gibi nedenlerin oyuncuların dijital oyun satın alma gerekçeleri ile içerik satın alma eğilimleri arasında olumlu bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Anahtar kelimeler: Dijital Oyun, İçerik Satın alma, Nitel Araştırma. Giriş Günümüzde dijital oyun teknolojilerinin her geçen gün ilerlemesi, düzensiz kentleşme ve oyun alanlarının bozulması gibi nedenlerden dolayı bireylerin eğlenme, boş zaman değerlendirme, sosyalleşme gibi ihtiyaçları artık dijital ortamlar vasıtasıyla karşılanır duruma gelmiş ve dijital oyunlar bireylerin günlük yaşamının önemli bir parçası haline gelmiştir (Sağlam, 2019: 1). Dolayısıyla kullanıcı sayısı her geçen gün artan dijital oyun teknolojisi ürünleri, günümüzde neredeyse bütün demografik gruplara ve cinsiyet yapılarına erişim imkanı sağlamaktadır. Bu anlamda tüketicilerin yaş, cinsiyet, kişilik ve ilgi alanlarına yönelik hazırlanan dijital oyunlar, bireyleri eğlendirmek ve boş vakit değerlendirmek gibi çeşitli sosyal amaçlara sahipmiş gibi görünse de hedef kitleye pazarlama mesajlarının ulaştırılmasında aktif rol oynamaktadır (Kuşay ve Akbayır, 2015: 137). Özellikle dijital
Objective: To investigate the after-effects of theta burst TMS (TBS) on cortico-muscular synchron... more Objective: To investigate the after-effects of theta burst TMS (TBS) on cortico-muscular synchronization, and on cortico-spinal excitability, in humans. Methods: We studied 10 healthy subjects using a continuous paradigm of TBS (cTBS), i.e. 600 pulses in 40 s. Before and after the cTBS, coherence function was computed as a measure of cortico-muscular synchronization by recording electroencephalogram (EEG) from 19 scalp sites and electromyogram (EMG) from right first dorsal interosseous (FDI) muscle during the isometric contraction. In a separate experiment, motor-evoked potentials (MEPs) in response to single TMS pulses were recorded from the FDI muscle before and after the cTBS, to measure cortico-spinal excitability. Results: When the cTBS was applied over the left primary motor cortex (M1), the beta-band cortico-muscular coherence for the C3 scalp site, as well as the MEP amplitude significantly decreased in 30-60 min, and then recovered to the original levels in 90-120 min. Neither sham stimulation nor cTBS applied over 2 cm posterior to M1 produced significant effects. Conclusions: cTBS-over-M1 can inhibit the cortico-muscular synchronization in parallel with the decline of cortico-spinal excitability. Significance: Our results provide the first evidence that TBS can efficiently alter the functional corticomuscular coupling in humans.
In previous experimental studies on the visual processing in vertebrates, higher-order visual fun... more In previous experimental studies on the visual processing in vertebrates, higher-order visual functions such as the object segregation from background were found even in the retinal stage. Previously, the “linear–nonlinear” (LN) cascade models have been applied to the retinal circuit, and succeeded to describe the input-output dynamics for certain parts of the circuit, e.g., the receptive field of the outer retinal neurons. And recently, some abstract models composed of LN cascades as the circuit elements could explain the higher-order retinal functions. However, in such a model, each class of retinal neurons is mostly omitted and thus, how those neurons play roles in the visual computations cannot be explored. Here, we present a spatio-temporal computational model of the vertebrate retina, based on the response function for each class of retinal neurons and on the anatomical inter-cellular connections. This model was capable of not only reproducing the spatio-temporal filtering properties of the outer retinal neurons, but also realizing the object segregation mechanism in the inner retinal circuit involving the “wide-field” amacrine cells. Moreover, the first-order Wiener kernels calculated for the neurons in our model showed a reasonable fit to the kernels previously measured in the real retinal neuron in situ.
Health communication, which is as essential as health, needs to be reexamined in developing and c... more Health communication, which is as essential as health, needs to be reexamined in developing and changing circumstances. In the pandemic, the health sector was intensely affected, as in all areas. In this process, the need for communication technologies has increased. Some that are already being digitalized have gained momentum and have been subjected to digital transformation. Following this, we are in a period where health care professionals and patients are using these technologies intensively. With the pandemic, old habits have changed, and new ones that are important for digital skills have been replaced. Many digital things have been included in our lives, such as video conferences, events starting with "distance" Therefore, to understand the new communication opportunities in health, these developments in digitalization and health have required detailed analysis. With this study, in-depth information was tried to be obtained by conducting qualitative research about health care professionals and their use of communication technologies. As a result of the analysis, four themes related to technology usage reasons and the perception of health care employees were obtained. Accordingly, the use of communication technologies in health communication has increased. Health care professionals and their patients use phones and tablets to accomplish their communicative activities and benefit from various aspects.
Briefly, the first thing that comes to mind about the concept of digital games, which means the g... more Briefly, the first thing that comes to mind about the concept of digital games, which means the games that people play against the screen by means of a control device, is that they have a pleasant time for individuals besides developing their intelligence and cognitive abilities. These fun times affect the subjective well-being of individuals positively. In this study, it is aimed to determine the effect of digital game play on subjective well-being of individuals, to analyze the reasons for playing games and to produce a number of solutions on these subjects. The findings of the study are shortly that digital games are positively related to subjective well-being variables.
Tüket c , en bas t anlamıyla, tüket m yapan ya da tüket m faal yet nde bulunacak k ş ler olarak t... more Tüket c , en bas t anlamıyla, tüket m yapan ya da tüket m faal yet nde bulunacak k ş ler olarak tanımlanmaktadır. Günümüz Türk ye's nde öğrenc ler n en büyük problemler nden b r s tüket md r. Özell kle ün vers te gençler arasında kontrolsüz harcamalar, onl ne satın alma şlem n n rahatlığı, modanın sürekl değ şmes ve yen moda akımlarının oluşması, boş zaman değerlend rmek ç n onl ne alışver ş s teler nde dolaşmak, göster ş merakı ç n yen ürünler ve h zmetler satın almak, özel günler ç n sosyal medyadan yen ürünler n tak p ed lmes , sosyal çevres tarafından tüket m n statü olarak görülmes ve tüket me teşv k ed lmes , reklamlar, sosyal medya uygulamalarının etk ler g b ürün ve h zmet tüket m n teşv k ed c unsurların etk s le zaten tüket m ürünler n n kuşatması altındak öğrenc ler, daha fazla tüket m eğ l m göstermekted r. Öğrenc ler n sosyal çevreye uyum sağlamak amacıyla sürekl tüket m düşünmeler , tüket m b r yaşam tarzı olarak görmeler , toplumumuzun "tüket m toplumu" olduğunu göstermekted r. Günümüzde, öğrenc ler tüket me yönelten sebeplerden en öneml s sosyal medya uygulamaları/araçlarıdır. Sosyal medya, aynı ürünün b rçok çeş d n n bulunab ld ğ , ürünlere l şk n kampanya ve nd r mler n gündel k olarak haberdar olunduğu, tüket c ler n ürün ve h zmetlere l şk n görüşler n açıklayab ld ğ , d ğer tüket c lerle fik r alışver ş nde bulunab ld ğ sanal dünyadır. Sosyal medya da tüket c ler n ürün ve h zmetlere l şk n fik rler n bel rtt kler yorumlar olumlu veya olumsuz marka algısı oluşturmakta ve bu yorumlar d ğer tüket c ler n satın alma kararlarını etk lemekted r.
Bu çalışmanın amacı mezuniyet aşamasındaki üniversite öğrencilerinin iş arama sürecinde sosyal me... more Bu çalışmanın amacı mezuniyet aşamasındaki üniversite öğrencilerinin iş arama sürecinde sosyal medya araçlarının kullanımını ve sosyal medya araçları yoluyla iş arama sürecinin nasıl gerçekleştiğini belirlemektir. Çalışma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Meslek Yüksek Okulunun çeşitli programlarında eğitimini tamamlayan 8 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri nitel araştırma yöntemlerinden fokus (odak) grup araştırması yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma bulguları sosyal medya yoluyla yapılan iş aramanın, bireye zaman, mekân ve maliyet tasarrufu sağladığı yönündedir. Ayrıca sosyal medya uygulamalarında yayınlanan iş ilanlarının genel olarak nitelik gerektirmeyen (kasiyerlik, garsonluk, satış temsilciliği… gibi) işler olduğu yönünde olup, kalifiye/uzmanlık gerektiren işler olmadığı, eğer varsa bile katılımcıların hem yaşlarının genç olması hem de çalışma hayatı için tecrübesiz oldukları için nitelik gerektiren işlerle ilgilenmedikleri yönündedir. Araştırma bulguları göstermektedir ki, bireyler iş arama sürecinde sık sık sosyal medya uygulamalarına başvurmalarına rağmen, sosyal medya uygulamaları vasıtasıyla buldukları iş ilanları resmi bir kurum veya kurumsal bir işletmeye ait ise, bu iş ilanına güven duymaktadırlar, diğer türlü buldukları iş ilanlarına pek güven duymamaktadırlar.
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanım nedenlerini belirleme... more Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanım nedenlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Erbaa Meslek Yüksekokulu ve Erbaa Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda farklı programlarda öğrenim gören 319 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri Karal ve Kokoç (2010) tarafından geliştirilen Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ile toplanmıştır. Katılımcıların sosyal ağ sitelerini en çok hangi amaçlar için kullandıkları; cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, öğrenim görülen programın yer aldığı bilim dalı (Sosyal, Teknik ve Sağlık Bilimleri), sosyal ağ sitelerini kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zaman değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği in-celenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, katılımcıların öncelikli olarak sosyal ağ uygulamalarını sosyal etkileşim-iletişim kurmak amacıyla kullandıkları yönündedir. Ayrıca katılımcıların sosyal ağ siteleri kullanım amaçlarının cinsiyet, bölüm, kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zamana göre anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği ortaya konmuştur
Sosyal medya, içeriğini kişilerin oluşturduğu, onların yakın çevresiyle
duygularını, düşüncelerin... more Sosyal medya, içeriğini kişilerin oluşturduğu, onların yakın çevresiyle duygularını, düşüncelerini, tecrübelerini, sevdikleri video ve müzikleri paylaşabildikleri ve ayrıca kullanıcıların/üyelerin birbiriyle etkileşim kurmak için kullandıkları online sanal bir dünyadır. Dahası bu sanal dünyada insanlar gün geçtikçe daha fazla vakit geçirmekte olduğu, boş vakitlerinde tanımadığı diğer kişilerle sanal oyun oynadıkları, kültürel, sosyal ve güncel olaylara ilişkin düşünce alışverişinde bulundukları, yeni arkadaşlar edinmekte ve hatta sanal dünyadan edindiği bu arkadaşla evlenmek gibi ciddi kararlar aldıkları bilinmektedir. Özellikle üniversite öğrencileri arasında kullanım değeri bakımından hızla bir artış gösteren sosyal medya, öğrenciler arasında huzursuzluktan kaçınma ve mutluluğa erişim olarak görülmektedir. Ancak kullanım sürelerin uzamasıyla kullanılan sosyal medya uygulamaları/araçlarının kullanıcıları huzursuzluktan kurtarırken, aynı zamanda tekrar huzursuzlandığı "en azından aynı kullanımların eski doyumu artık vermemeye başlaması ya da kullanılan aracı kaybetme korkusu" sebebiyle daha fazla kullanma eğilimi göstermektedir. Bu durum sosyal medya bağımlılığın belirtisine işarettir. Bu çalışma belirli bakımıardan sosyal medya uygulamaları "Facebook, Twitter, İnstagram, Whats Up, vb.", kullanan üniversite öğrencilerini, kullandıkları sosyal medya araçları/uygulamalarına ilişkin bağımlılık seviyeleri incelenmiştir. Bu bağımlılık Griffıths'in beş bileşenleri kullanılarak yorumlanmıştır (Saliance, Mood Modification, Tolerance, Withdraval, Conflict ve Relapse). Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlısı olup olmadığını incelemektir.
Özet Dijital oyunların gelişim süreci, bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirirken; bireyle... more Özet Dijital oyunların gelişim süreci, bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirirken; bireyleri dijital oyun ortamlarında tüketime sevk etmiştir. Çünkü popüler kültür bireyleri dijital oyun ortamları içerisinde sadece oyun oynama ve haz alma sürecinden ziyade dijital oyun ve aksesuarlarını satın almaya teşvik etmektedir. Dijital aksesuarlar, oyun karakteri için gerçek parayla satın alınan öğelere dönüşmüştür. Oyun aksesuarları oyun karakterinin kullandığı silahlar, evcil hayvanlar, binek eşyaları, giysiler, oyun karakteri için üretilen sağlık malzemeleri ve oyunun türüne göre kullandığı diğer materyalleri içermektedir. Araştırmanın verileri, düzenli olarak oyun içi materyal satın alan sekiz katılımcı vasıtasıyla toplanmıştır. Araştırmada dijital oyun aksesuarlarının satın alma deneyimi ile ilgili olarak, dijital oyunların modern bir uğraş alanı olmasından dolayı eğlenme, boş zaman değerlendirme, kendini ifade etme, kalıcı arkadaşlıklar kurma ve özellikle "akış" bağlamında gerçek tatmin hissine sahip olmak ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla katılımcıların dijital oyun içerik ve aksesuarları satın alma nedeni "gereklilik", "satın almanın sosyal yönleri", "karaktere duygusal bağlılık" ve "psikolojik ödül/etki" temaları altında toplanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular özellikle reklamsız oyun, sosyal etkileşim, güvenlik, haz, memnuniyet ve ekonomi gibi nedenlerin oyuncuların dijital oyun satın alma gerekçeleri ile içerik satın alma eğilimleri arasında olumlu bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Anahtar kelimeler: Dijital Oyun, İçerik Satın alma, Nitel Araştırma. Giriş Günümüzde dijital oyun teknolojilerinin her geçen gün ilerlemesi, düzensiz kentleşme ve oyun alanlarının bozulması gibi nedenlerden dolayı bireylerin eğlenme, boş zaman değerlendirme, sosyalleşme gibi ihtiyaçları artık dijital ortamlar vasıtasıyla karşılanır duruma gelmiş ve dijital oyunlar bireylerin günlük yaşamının önemli bir parçası haline gelmiştir (Sağlam, 2019: 1). Dolayısıyla kullanıcı sayısı her geçen gün artan dijital oyun teknolojisi ürünleri, günümüzde neredeyse bütün demografik gruplara ve cinsiyet yapılarına erişim imkanı sağlamaktadır. Bu anlamda tüketicilerin yaş, cinsiyet, kişilik ve ilgi alanlarına yönelik hazırlanan dijital oyunlar, bireyleri eğlendirmek ve boş vakit değerlendirmek gibi çeşitli sosyal amaçlara sahipmiş gibi görünse de hedef kitleye pazarlama mesajlarının ulaştırılmasında aktif rol oynamaktadır (Kuşay ve Akbayır, 2015: 137). Özellikle dijital
Objective: To investigate the after-effects of theta burst TMS (TBS) on cortico-muscular synchron... more Objective: To investigate the after-effects of theta burst TMS (TBS) on cortico-muscular synchronization, and on cortico-spinal excitability, in humans. Methods: We studied 10 healthy subjects using a continuous paradigm of TBS (cTBS), i.e. 600 pulses in 40 s. Before and after the cTBS, coherence function was computed as a measure of cortico-muscular synchronization by recording electroencephalogram (EEG) from 19 scalp sites and electromyogram (EMG) from right first dorsal interosseous (FDI) muscle during the isometric contraction. In a separate experiment, motor-evoked potentials (MEPs) in response to single TMS pulses were recorded from the FDI muscle before and after the cTBS, to measure cortico-spinal excitability. Results: When the cTBS was applied over the left primary motor cortex (M1), the beta-band cortico-muscular coherence for the C3 scalp site, as well as the MEP amplitude significantly decreased in 30-60 min, and then recovered to the original levels in 90-120 min. Neither sham stimulation nor cTBS applied over 2 cm posterior to M1 produced significant effects. Conclusions: cTBS-over-M1 can inhibit the cortico-muscular synchronization in parallel with the decline of cortico-spinal excitability. Significance: Our results provide the first evidence that TBS can efficiently alter the functional corticomuscular coupling in humans.
In previous experimental studies on the visual processing in vertebrates, higher-order visual fun... more In previous experimental studies on the visual processing in vertebrates, higher-order visual functions such as the object segregation from background were found even in the retinal stage. Previously, the “linear–nonlinear” (LN) cascade models have been applied to the retinal circuit, and succeeded to describe the input-output dynamics for certain parts of the circuit, e.g., the receptive field of the outer retinal neurons. And recently, some abstract models composed of LN cascades as the circuit elements could explain the higher-order retinal functions. However, in such a model, each class of retinal neurons is mostly omitted and thus, how those neurons play roles in the visual computations cannot be explored. Here, we present a spatio-temporal computational model of the vertebrate retina, based on the response function for each class of retinal neurons and on the anatomical inter-cellular connections. This model was capable of not only reproducing the spatio-temporal filtering properties of the outer retinal neurons, but also realizing the object segregation mechanism in the inner retinal circuit involving the “wide-field” amacrine cells. Moreover, the first-order Wiener kernels calculated for the neurons in our model showed a reasonable fit to the kernels previously measured in the real retinal neuron in situ.
Health communication, which is as essential as health, needs to be reexamined in developing and c... more Health communication, which is as essential as health, needs to be reexamined in developing and changing circumstances. In the pandemic, the health sector was intensely affected, as in all areas. In this process, the need for communication technologies has increased. Some that are already being digitalized have gained momentum and have been subjected to digital transformation. Following this, we are in a period where health care professionals and patients are using these technologies intensively. With the pandemic, old habits have changed, and new ones that are important for digital skills have been replaced. Many digital things have been included in our lives, such as video conferences, events starting with "distance" Therefore, to understand the new communication opportunities in health, these developments in digitalization and health have required detailed analysis. With this study, in-depth information was tried to be obtained by conducting qualitative research about health care professionals and their use of communication technologies. As a result of the analysis, four themes related to technology usage reasons and the perception of health care employees were obtained. Accordingly, the use of communication technologies in health communication has increased. Health care professionals and their patients use phones and tablets to accomplish their communicative activities and benefit from various aspects.
Uploads
Papers by Murat Sağlam
sosyal medya araçları yoluyla iş arama sürecinin nasıl gerçekleştiğini belirlemektir. Çalışma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla
Meslek Yüksek Okulunun çeşitli programlarında eğitimini tamamlayan 8 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri nitel
araştırma yöntemlerinden fokus (odak) grup araştırması yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma bulguları sosyal medya yoluyla yapılan
iş aramanın, bireye zaman, mekân ve maliyet tasarrufu sağladığı yönündedir. Ayrıca sosyal medya uygulamalarında yayınlanan iş
ilanlarının genel olarak nitelik gerektirmeyen (kasiyerlik, garsonluk, satış temsilciliği… gibi) işler olduğu yönünde olup,
kalifiye/uzmanlık gerektiren işler olmadığı, eğer varsa bile katılımcıların hem yaşlarının genç olması hem de çalışma hayatı için
tecrübesiz oldukları için nitelik gerektiren işlerle ilgilenmedikleri yönündedir. Araştırma bulguları göstermektedir ki, bireyler iş arama
sürecinde sık sık sosyal medya uygulamalarına başvurmalarına rağmen, sosyal medya uygulamaları vasıtasıyla buldukları iş ilanları
resmi bir kurum veya kurumsal bir işletmeye ait ise, bu iş ilanına güven duymaktadırlar, diğer türlü buldukları iş ilanlarına pek güven
duymamaktadırlar.
Meslek Yüksekokulunda farklı programlarda öğrenim gören 319 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri Karal ve Kokoç (2010) tarafından geliştirilen Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ile toplanmıştır. Katılımcıların sosyal ağ sitelerini en çok hangi amaçlar için kullandıkları; cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, öğrenim görülen programın yer aldığı bilim dalı (Sosyal, Teknik ve Sağlık Bilimleri), sosyal ağ sitelerini kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zaman değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği in-celenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, katılımcıların öncelikli olarak sosyal ağ uygulamalarını sosyal etkileşim-iletişim kurmak amacıyla kullandıkları yönündedir. Ayrıca katılımcıların sosyal ağ siteleri kullanım amaçlarının cinsiyet, bölüm, kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zamana göre anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği ortaya konmuştur
duygularını, düşüncelerini, tecrübelerini, sevdikleri video ve müzikleri
paylaşabildikleri ve ayrıca kullanıcıların/üyelerin birbiriyle etkileşim kurmak için kullandıkları online sanal bir dünyadır. Dahası bu sanal dünyada insanlar gün geçtikçe daha fazla vakit geçirmekte olduğu, boş vakitlerinde tanımadığı diğer kişilerle sanal oyun oynadıkları, kültürel, sosyal ve güncel olaylara ilişkin düşünce alışverişinde bulundukları, yeni arkadaşlar edinmekte ve hatta sanal dünyadan edindiği bu arkadaşla evlenmek gibi ciddi kararlar aldıkları bilinmektedir. Özellikle üniversite öğrencileri arasında kullanım değeri bakımından hızla bir artış gösteren sosyal medya, öğrenciler arasında huzursuzluktan kaçınma ve mutluluğa erişim olarak görülmektedir. Ancak kullanım sürelerin uzamasıyla kullanılan sosyal medya uygulamaları/araçlarının kullanıcıları huzursuzluktan kurtarırken, aynı zamanda tekrar huzursuzlandığı "en azından aynı kullanımların eski doyumu artık vermemeye başlaması ya da kullanılan aracı kaybetme korkusu" sebebiyle daha fazla kullanma eğilimi göstermektedir. Bu durum sosyal medya bağımlılığın
belirtisine işarettir. Bu çalışma belirli bakımıardan sosyal medya uygulamaları "Facebook, Twitter, İnstagram, Whats Up, vb.", kullanan üniversite öğrencilerini, kullandıkları sosyal medya araçları/uygulamalarına ilişkin bağımlılık seviyeleri incelenmiştir. Bu bağımlılık Griffıths'in beş bileşenleri kullanılarak yorumlanmıştır (Saliance, Mood Modification, Tolerance, Withdraval, Conflict ve Relapse). Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlısı olup olmadığını incelemektir.
Articles by Murat Sağlam
sosyal medya araçları yoluyla iş arama sürecinin nasıl gerçekleştiğini belirlemektir. Çalışma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla
Meslek Yüksek Okulunun çeşitli programlarında eğitimini tamamlayan 8 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri nitel
araştırma yöntemlerinden fokus (odak) grup araştırması yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma bulguları sosyal medya yoluyla yapılan
iş aramanın, bireye zaman, mekân ve maliyet tasarrufu sağladığı yönündedir. Ayrıca sosyal medya uygulamalarında yayınlanan iş
ilanlarının genel olarak nitelik gerektirmeyen (kasiyerlik, garsonluk, satış temsilciliği… gibi) işler olduğu yönünde olup,
kalifiye/uzmanlık gerektiren işler olmadığı, eğer varsa bile katılımcıların hem yaşlarının genç olması hem de çalışma hayatı için
tecrübesiz oldukları için nitelik gerektiren işlerle ilgilenmedikleri yönündedir. Araştırma bulguları göstermektedir ki, bireyler iş arama
sürecinde sık sık sosyal medya uygulamalarına başvurmalarına rağmen, sosyal medya uygulamaları vasıtasıyla buldukları iş ilanları
resmi bir kurum veya kurumsal bir işletmeye ait ise, bu iş ilanına güven duymaktadırlar, diğer türlü buldukları iş ilanlarına pek güven
duymamaktadırlar.
Meslek Yüksekokulunda farklı programlarda öğrenim gören 319 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri Karal ve Kokoç (2010) tarafından geliştirilen Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ile toplanmıştır. Katılımcıların sosyal ağ sitelerini en çok hangi amaçlar için kullandıkları; cinsiyet, öğrenim görülen sınıf, öğrenim görülen programın yer aldığı bilim dalı (Sosyal, Teknik ve Sağlık Bilimleri), sosyal ağ sitelerini kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zaman değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği in-celenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, katılımcıların öncelikli olarak sosyal ağ uygulamalarını sosyal etkileşim-iletişim kurmak amacıyla kullandıkları yönündedir. Ayrıca katılımcıların sosyal ağ siteleri kullanım amaçlarının cinsiyet, bölüm, kullanım yılı ve sosyal ağ sitelerinde günlük ortalama geçirilen zamana göre anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği ortaya konmuştur
duygularını, düşüncelerini, tecrübelerini, sevdikleri video ve müzikleri
paylaşabildikleri ve ayrıca kullanıcıların/üyelerin birbiriyle etkileşim kurmak için kullandıkları online sanal bir dünyadır. Dahası bu sanal dünyada insanlar gün geçtikçe daha fazla vakit geçirmekte olduğu, boş vakitlerinde tanımadığı diğer kişilerle sanal oyun oynadıkları, kültürel, sosyal ve güncel olaylara ilişkin düşünce alışverişinde bulundukları, yeni arkadaşlar edinmekte ve hatta sanal dünyadan edindiği bu arkadaşla evlenmek gibi ciddi kararlar aldıkları bilinmektedir. Özellikle üniversite öğrencileri arasında kullanım değeri bakımından hızla bir artış gösteren sosyal medya, öğrenciler arasında huzursuzluktan kaçınma ve mutluluğa erişim olarak görülmektedir. Ancak kullanım sürelerin uzamasıyla kullanılan sosyal medya uygulamaları/araçlarının kullanıcıları huzursuzluktan kurtarırken, aynı zamanda tekrar huzursuzlandığı "en azından aynı kullanımların eski doyumu artık vermemeye başlaması ya da kullanılan aracı kaybetme korkusu" sebebiyle daha fazla kullanma eğilimi göstermektedir. Bu durum sosyal medya bağımlılığın
belirtisine işarettir. Bu çalışma belirli bakımıardan sosyal medya uygulamaları "Facebook, Twitter, İnstagram, Whats Up, vb.", kullanan üniversite öğrencilerini, kullandıkları sosyal medya araçları/uygulamalarına ilişkin bağımlılık seviyeleri incelenmiştir. Bu bağımlılık Griffıths'in beş bileşenleri kullanılarak yorumlanmıştır (Saliance, Mood Modification, Tolerance, Withdraval, Conflict ve Relapse). Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlısı olup olmadığını incelemektir.