Asurlular, Medler, Ahameniş İmparatorluğu, İskitler, Selevkoslar, Partlar, Kuşanlar, Akhunlar, Ar... more Asurlular, Medler, Ahameniş İmparatorluğu, İskitler, Selevkoslar, Partlar, Kuşanlar, Akhunlar, Araplar, Saffâriler, Gazneliler, Selçuklular, Gurlular, Harezmşahlar, Moğollar, Kertler, Timurlular, Babürlüler, Özbekler, Safeviler ve Afşarların idaresine giren Afganistan, XVIII. yüzyılda hem Safevilerin hem de Babürlülerin zayıflaması neticesinde Peştun kabilelerinin hâkimiyet sahası hâline gelmiştir. Nadir Şah’ın ölümünün ardından Kandahar ve çevresinde idareyi ele geçiren Ahmet Şah Dürrânî kısa süre içinde sınırlarını her yöne doğru genişleterek modern Afganistan’ın ana hatlarını oluşturmuştur. Ancak bu sınırlar içinde kalan Hindukuş Dağları’nın kuzeyindeki topraklar, coğrafî ve etnik bakımdan Türkistan’ın parçasıdır. Rusya’nın Türkistan’daki işgalleri ile birlikte Hindistan’ın güvenliği konusunda kaygılanan İngiltere, XIX. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Afganistan’ın dış politikasını kontrol ederek bu devleti İngiliz Hindistanı ile Rus hâkimiyeti altındaki topraklar arasında tampon devlet konumunda tutmaya çalışmış, bu amacı diplomatik yollardan gerçekleştiremediği durumlarda ülkeyi işgal etmiştir. Coğrafî ve etnik bakımdan Türkistan’ın doğal parçası olan Güney Türkistan da XIX. yüzyılın ikinci yarısı boyunca devam eden İngiltere ile Rusya’nın bilek güreşi sürecinde Afganların idaresine bırakılmıştır. Peştun nüfusunun Hindukuş Dağları’nın güneyinde bulunması, Peştunların Güney Türkistan’la etnik ve siyasî bağlarının oldukça sınırlı olması bakımından son derece gayritabii olan bu durumun bölgede neden olduğu sorunlar ilgili tarihten günümüze kadar devam edegelmektedir.
Abstract Afghanistan, which had been under the rule of Assyrians, Medes, Achaemenid Empire, Scythians, Seleucids, Parthians, Kushans, Akhuns, Arabs, Saffarids, Ghaznavids, Seljuks, Gurlus, Khwarazmshahs, Mongols, Karts, Timurids, Mughals, Uzbeks, Safavids and Afshars, became the domain of Pashtun tribes as a result of the weakening of both Safavids and Mughals in the eighteenth century. Ahmet Shah Durrani, who after the death of Nadir Shah took over the administration in Kandahar and its environs, expanded its borders in all directions in a short time and formed the main lines of modern Afghanistan. With the invasions of Russia in Turkestan, England concerned about the security of India tried to keep this state as a buffer state between the Bristish India and the lands under Russian hegemony by controlling foreign policy of Afghanistan from the first quarter of XIX. century and in case of not achieving that by means of diplomacy, invaded this country. Southern Turkestan, which is a natural part of Turkestan in terms of geography and ethnicity, was left to the administration of Afghans during the arm wrestling process of England and Russia, which continued throughout the second half of the nineteenth century. The problems caused by this very unnatural situation in the region, as the Pashtun population lives in the south of the Hindu Kush mountains and the ethnic and political ties of the Pashtuns with South Turkestan are very limited, have persisted since then to this day.
İngiliz Diplomat Charles Yate'in Horasan ve Esterabad'ın Etnik Yapısı Üzerine Gözlemleri , 2021
Bu çalışmada İngiliz asker ve diplomat Charles Edward Yate'in Horasan ve Esterabad'da 1893-1897 t... more Bu çalışmada İngiliz asker ve diplomat Charles Edward Yate'in Horasan ve Esterabad'da 1893-1897 tarihleri arasında yaptığı gezi notlarından oluşturmuş olduğu Horasan ve Sistan isimli eserine istinat edilerek İran Horasanı ve Esterâbâd (günümüzde Gülistan) bölgesin etnik unsurları ve bunların yaşadıkları bölgeler incelenmiştir. Askeri ve diplomatik görevlerle uzun süre İran ve Afganistan'da bulunmuş olan Yate, bu iki ülkenin de etnik yapısına ve kültürüne son derece hâkimdir. Horasan ve Esterabad'ın tamamına yakınını kapsayan gezilerinde, gezdiği şehir ve bölgelerin siyasi ve etnik yapısına dair zaman zaman son derece ayrıntılı ve dikkat çekici bilgiler vermiştir. Eserdeki bilgilerden bu iki bölgenin etnik terkibini tespit etmek mümkündür.
In this study, it has been examined ethnical elements of Iranian Khorasan and Astarabad (Gorgan) and their respective locations based on the work Khorasan and Sistan, which was composed by the British officer and diplomat Charles Edward Yate's travel notes in Khorasan and Astarabad between years 1893 and 1897. Having been in Iran and Afghanistan for a long time with military and diplomatic missions, Yate has a great command of the ethnic structure and culture of both countries. During his trips covering almost all of Khorasan and Astarabad, he gave extremely detailed and remarkable information about the political and ethnic structure of the cities and regions he visited. It is possible to determine the ethnic composition of these two regions from the information in the work.
Teke Türkmenleri tarafından 1855 yılında Merv'de gerçekleşen savaşta öldürülmesi sonrasında Hive'... more Teke Türkmenleri tarafından 1855 yılında Merv'de gerçekleşen savaşta öldürülmesi sonrasında Hive'de başlayan Türkmen isyanının liderlerinden biridir. İsyanın başlangıcından 1867'de sonlanmasına kadar olan süreçte hiçbir zaman Hive Hanları ile uzlaşmaması ve itaate yanaşmaması onu isyanın en önemli figürü haline getirmektedir. İstinat ettiği Yomut kabilesi tarafından isyanın başladığı 1855 yılında Han seçilmiş, Özbek ve Karakalpak isyancılarla işbirliği yapmış, Hive Hanlarına karşı uzun bir mücadele yürüttükten sonra Hive'den ayrılarak Hazar Denizi kıyılarına göç etmiştir. Bir süre Kızılsu'daki Rus üssünün hizmetinde bulunduktan sonra Rusların 1873'te gerçekleştirdikleri Hive'nin işgaline katılmış ve daha sonra Hive'ye yerleşerek hayatını burada tamamlamıştır. Hive'ye karşı yürüttüğü mücadelede Hive'nin Türkmenlere uyguladığı baskıyı ortadan kaldırmanın yanında Hanlığı tamamen ele geçirmeyi de hedeflediği ve bunun için Ruslardan birkaç kere yardım talep ettiği anlaşılmaktadır. 1867 yılında Hive'yi terk etmek zorunda kalması ve Hive'nin işgali sonrasında da özel bir konum işgal etmemesi bakımından isyanın başarısız olduğu değerlendirilebilir.
XIX. Yüzyıl Türkistan Türkmen Toplumunda Kadın , 2020
Hazar Ötesi Türkmenleri veya Türkistan Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmenler kabaca Cengiz i... more Hazar Ötesi Türkmenleri veya Türkistan Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmenler kabaca Cengiz istilası sırasında Türkistan’ı terk etmeyerek başta Mangışlak olmak üzere Balhan Dağı, Karakum Çölü, Üst-Yurt platosu gibi bölgelere sığınmış, XVI. yüzyıldan sonra kaynaklarda yeniden ortaya çıkmış Türkmenlerdir. Günümüzde Türkmenistan, Özbekistan, Kuzey ve Batı Afganistan, Kuzey İran, Güney Kazakistan ve az sayıda olmak üzere Tacikistan topraklarında yaşayan bu Türkmenler, tarihi tecrübeleri ve sosyo-kültürel yapıları itibari ile dünyadaki diğer Türkmenlerden ayırt edilebilirler. XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren dünyada ve bölgedeki siyasi gelişmelerle ilintili olarak Türkmenlerin yaşadıkları bölgelerin stratejik değerinin artması bölgenin seyyahların dikkatini çekmesine de neden olmuş ve çeşitli sivil veya askeri amaçlarla bölgeyi ziyaret eden seyyahlar bölge Türkmenleri hakkında dikkate değer bilgiler kaydetmiştir. Bunun dışında askeri raporlar ve Türkmenlerin tabii veya ilişkide olduğu devletlerin çeşitli kayıtları da Türkmenler dair önemli bilgi kaynaklarıdır. İlgili kaynaklarda yer alan Türkmen kadınına dair bilgiler, Türkmen kadınının Türk kültüründeki yerine de paralel olarak ve çevre toplumlardan farklı olmak üzere Türkmen toplumunda etkin ve saygın bir konumda bulunduğuna işaret etmektedir.
Govşut Han Liderliğinde Merv Tekeleri'nin Akîm Kalan Devletleşme Teşebbüsü(1846 - 1877), 2020
Goushot Khan, one of the prominent khans of the Tekkeh Turkmens, who lived in the lower courses o... more Goushot Khan, one of the prominent khans of the Tekkeh Turkmens, who lived in the lower courses of the Serakhs and Tejen rivers until 1857 and in Merv after that date, was one of the most prominent khans of the Turkmen people. The implementation of the Türkmen victories over Khiva in 1855 and the Qajars in 1860, which were one of the most important events in the history of Turkmenistan in the 19th century, took place under the leadership of his and immediately after the victory in Khiva, moving his tribe to Merv and started some practices that until that moment could not coincide with the political and public organization of Turkmenistan, these are what making this leader especially outstanding. In addition to these, Govshut Khan's creation of regular internal security organisation, the construction of a dam, use of varied tribal political bodies as active, encouraging settlement by supporting the agricultural tendencies of his tribe, which led agriculture, nomadic animal husbandry and looting, can be seen as a tendency to create an independent state which was not found among the Trans-Caspian Turkmens after the 16th century.
Asurlular, Medler, Ahameniş İmparatorluğu, İskitler, Selevkoslar, Partlar, Kuşanlar, Akhunlar, Ar... more Asurlular, Medler, Ahameniş İmparatorluğu, İskitler, Selevkoslar, Partlar, Kuşanlar, Akhunlar, Araplar, Saffâriler, Gazneliler, Selçuklular, Gurlular, Harezmşahlar, Moğollar, Kertler, Timurlular, Babürlüler, Özbekler, Safeviler ve Afşarların idaresine giren Afganistan, XVIII. yüzyılda hem Safevilerin hem de Babürlülerin zayıflaması neticesinde Peştun kabilelerinin hâkimiyet sahası hâline gelmiştir. Nadir Şah’ın ölümünün ardından Kandahar ve çevresinde idareyi ele geçiren Ahmet Şah Dürrânî kısa süre içinde sınırlarını her yöne doğru genişleterek modern Afganistan’ın ana hatlarını oluşturmuştur. Ancak bu sınırlar içinde kalan Hindukuş Dağları’nın kuzeyindeki topraklar, coğrafî ve etnik bakımdan Türkistan’ın parçasıdır. Rusya’nın Türkistan’daki işgalleri ile birlikte Hindistan’ın güvenliği konusunda kaygılanan İngiltere, XIX. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Afganistan’ın dış politikasını kontrol ederek bu devleti İngiliz Hindistanı ile Rus hâkimiyeti altındaki topraklar arasında tampon devlet konumunda tutmaya çalışmış, bu amacı diplomatik yollardan gerçekleştiremediği durumlarda ülkeyi işgal etmiştir. Coğrafî ve etnik bakımdan Türkistan’ın doğal parçası olan Güney Türkistan da XIX. yüzyılın ikinci yarısı boyunca devam eden İngiltere ile Rusya’nın bilek güreşi sürecinde Afganların idaresine bırakılmıştır. Peştun nüfusunun Hindukuş Dağları’nın güneyinde bulunması, Peştunların Güney Türkistan’la etnik ve siyasî bağlarının oldukça sınırlı olması bakımından son derece gayritabii olan bu durumun bölgede neden olduğu sorunlar ilgili tarihten günümüze kadar devam edegelmektedir.
Abstract Afghanistan, which had been under the rule of Assyrians, Medes, Achaemenid Empire, Scythians, Seleucids, Parthians, Kushans, Akhuns, Arabs, Saffarids, Ghaznavids, Seljuks, Gurlus, Khwarazmshahs, Mongols, Karts, Timurids, Mughals, Uzbeks, Safavids and Afshars, became the domain of Pashtun tribes as a result of the weakening of both Safavids and Mughals in the eighteenth century. Ahmet Shah Durrani, who after the death of Nadir Shah took over the administration in Kandahar and its environs, expanded its borders in all directions in a short time and formed the main lines of modern Afghanistan. With the invasions of Russia in Turkestan, England concerned about the security of India tried to keep this state as a buffer state between the Bristish India and the lands under Russian hegemony by controlling foreign policy of Afghanistan from the first quarter of XIX. century and in case of not achieving that by means of diplomacy, invaded this country. Southern Turkestan, which is a natural part of Turkestan in terms of geography and ethnicity, was left to the administration of Afghans during the arm wrestling process of England and Russia, which continued throughout the second half of the nineteenth century. The problems caused by this very unnatural situation in the region, as the Pashtun population lives in the south of the Hindu Kush mountains and the ethnic and political ties of the Pashtuns with South Turkestan are very limited, have persisted since then to this day.
İngiliz Diplomat Charles Yate'in Horasan ve Esterabad'ın Etnik Yapısı Üzerine Gözlemleri , 2021
Bu çalışmada İngiliz asker ve diplomat Charles Edward Yate'in Horasan ve Esterabad'da 1893-1897 t... more Bu çalışmada İngiliz asker ve diplomat Charles Edward Yate'in Horasan ve Esterabad'da 1893-1897 tarihleri arasında yaptığı gezi notlarından oluşturmuş olduğu Horasan ve Sistan isimli eserine istinat edilerek İran Horasanı ve Esterâbâd (günümüzde Gülistan) bölgesin etnik unsurları ve bunların yaşadıkları bölgeler incelenmiştir. Askeri ve diplomatik görevlerle uzun süre İran ve Afganistan'da bulunmuş olan Yate, bu iki ülkenin de etnik yapısına ve kültürüne son derece hâkimdir. Horasan ve Esterabad'ın tamamına yakınını kapsayan gezilerinde, gezdiği şehir ve bölgelerin siyasi ve etnik yapısına dair zaman zaman son derece ayrıntılı ve dikkat çekici bilgiler vermiştir. Eserdeki bilgilerden bu iki bölgenin etnik terkibini tespit etmek mümkündür.
In this study, it has been examined ethnical elements of Iranian Khorasan and Astarabad (Gorgan) and their respective locations based on the work Khorasan and Sistan, which was composed by the British officer and diplomat Charles Edward Yate's travel notes in Khorasan and Astarabad between years 1893 and 1897. Having been in Iran and Afghanistan for a long time with military and diplomatic missions, Yate has a great command of the ethnic structure and culture of both countries. During his trips covering almost all of Khorasan and Astarabad, he gave extremely detailed and remarkable information about the political and ethnic structure of the cities and regions he visited. It is possible to determine the ethnic composition of these two regions from the information in the work.
Teke Türkmenleri tarafından 1855 yılında Merv'de gerçekleşen savaşta öldürülmesi sonrasında Hive'... more Teke Türkmenleri tarafından 1855 yılında Merv'de gerçekleşen savaşta öldürülmesi sonrasında Hive'de başlayan Türkmen isyanının liderlerinden biridir. İsyanın başlangıcından 1867'de sonlanmasına kadar olan süreçte hiçbir zaman Hive Hanları ile uzlaşmaması ve itaate yanaşmaması onu isyanın en önemli figürü haline getirmektedir. İstinat ettiği Yomut kabilesi tarafından isyanın başladığı 1855 yılında Han seçilmiş, Özbek ve Karakalpak isyancılarla işbirliği yapmış, Hive Hanlarına karşı uzun bir mücadele yürüttükten sonra Hive'den ayrılarak Hazar Denizi kıyılarına göç etmiştir. Bir süre Kızılsu'daki Rus üssünün hizmetinde bulunduktan sonra Rusların 1873'te gerçekleştirdikleri Hive'nin işgaline katılmış ve daha sonra Hive'ye yerleşerek hayatını burada tamamlamıştır. Hive'ye karşı yürüttüğü mücadelede Hive'nin Türkmenlere uyguladığı baskıyı ortadan kaldırmanın yanında Hanlığı tamamen ele geçirmeyi de hedeflediği ve bunun için Ruslardan birkaç kere yardım talep ettiği anlaşılmaktadır. 1867 yılında Hive'yi terk etmek zorunda kalması ve Hive'nin işgali sonrasında da özel bir konum işgal etmemesi bakımından isyanın başarısız olduğu değerlendirilebilir.
XIX. Yüzyıl Türkistan Türkmen Toplumunda Kadın , 2020
Hazar Ötesi Türkmenleri veya Türkistan Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmenler kabaca Cengiz i... more Hazar Ötesi Türkmenleri veya Türkistan Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmenler kabaca Cengiz istilası sırasında Türkistan’ı terk etmeyerek başta Mangışlak olmak üzere Balhan Dağı, Karakum Çölü, Üst-Yurt platosu gibi bölgelere sığınmış, XVI. yüzyıldan sonra kaynaklarda yeniden ortaya çıkmış Türkmenlerdir. Günümüzde Türkmenistan, Özbekistan, Kuzey ve Batı Afganistan, Kuzey İran, Güney Kazakistan ve az sayıda olmak üzere Tacikistan topraklarında yaşayan bu Türkmenler, tarihi tecrübeleri ve sosyo-kültürel yapıları itibari ile dünyadaki diğer Türkmenlerden ayırt edilebilirler. XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren dünyada ve bölgedeki siyasi gelişmelerle ilintili olarak Türkmenlerin yaşadıkları bölgelerin stratejik değerinin artması bölgenin seyyahların dikkatini çekmesine de neden olmuş ve çeşitli sivil veya askeri amaçlarla bölgeyi ziyaret eden seyyahlar bölge Türkmenleri hakkında dikkate değer bilgiler kaydetmiştir. Bunun dışında askeri raporlar ve Türkmenlerin tabii veya ilişkide olduğu devletlerin çeşitli kayıtları da Türkmenler dair önemli bilgi kaynaklarıdır. İlgili kaynaklarda yer alan Türkmen kadınına dair bilgiler, Türkmen kadınının Türk kültüründeki yerine de paralel olarak ve çevre toplumlardan farklı olmak üzere Türkmen toplumunda etkin ve saygın bir konumda bulunduğuna işaret etmektedir.
Govşut Han Liderliğinde Merv Tekeleri'nin Akîm Kalan Devletleşme Teşebbüsü(1846 - 1877), 2020
Goushot Khan, one of the prominent khans of the Tekkeh Turkmens, who lived in the lower courses o... more Goushot Khan, one of the prominent khans of the Tekkeh Turkmens, who lived in the lower courses of the Serakhs and Tejen rivers until 1857 and in Merv after that date, was one of the most prominent khans of the Turkmen people. The implementation of the Türkmen victories over Khiva in 1855 and the Qajars in 1860, which were one of the most important events in the history of Turkmenistan in the 19th century, took place under the leadership of his and immediately after the victory in Khiva, moving his tribe to Merv and started some practices that until that moment could not coincide with the political and public organization of Turkmenistan, these are what making this leader especially outstanding. In addition to these, Govshut Khan's creation of regular internal security organisation, the construction of a dam, use of varied tribal political bodies as active, encouraging settlement by supporting the agricultural tendencies of his tribe, which led agriculture, nomadic animal husbandry and looting, can be seen as a tendency to create an independent state which was not found among the Trans-Caspian Turkmens after the 16th century.
Uploads
Papers by Resul Şahsi
Abstract
Afghanistan, which had been under the rule of Assyrians, Medes, Achaemenid Empire, Scythians, Seleucids, Parthians, Kushans, Akhuns, Arabs, Saffarids, Ghaznavids, Seljuks, Gurlus, Khwarazmshahs, Mongols, Karts, Timurids, Mughals, Uzbeks, Safavids and Afshars, became the domain of Pashtun tribes as a result of the weakening of both Safavids and Mughals in the eighteenth century. Ahmet Shah Durrani, who after the death of Nadir Shah took over the administration in Kandahar and its environs, expanded its borders in all directions in a short time and formed the main lines of modern Afghanistan. With the invasions of Russia in Turkestan, England concerned about the security of India tried to keep this state as a buffer state between the Bristish India and the lands under Russian hegemony by controlling foreign policy of Afghanistan from the first quarter of XIX. century and in case of not achieving that by means of diplomacy, invaded this country. Southern Turkestan, which is a natural part of Turkestan in terms of geography and ethnicity, was left to the administration of Afghans during the arm wrestling process of England and Russia, which continued throughout the second half of the nineteenth century. The problems caused by this very unnatural situation in the region, as the Pashtun population lives in the south of the Hindu Kush mountains and the ethnic and political ties of the Pashtuns with South Turkestan are very limited, have persisted since then to this day.
In this study, it has been examined ethnical elements of Iranian Khorasan and Astarabad (Gorgan) and their respective locations based on the work Khorasan and Sistan, which was composed by the British officer and diplomat Charles Edward Yate's travel notes in Khorasan and Astarabad between years 1893 and 1897. Having been in Iran and Afghanistan for a long time with military and diplomatic missions, Yate has a great command of the ethnic structure and culture of both countries. During his trips covering almost all of Khorasan and Astarabad, he gave extremely detailed and remarkable information about the political and ethnic structure of the cities and regions he visited. It is possible to determine the ethnic composition of these two regions from the information in the work.
Abstract
Afghanistan, which had been under the rule of Assyrians, Medes, Achaemenid Empire, Scythians, Seleucids, Parthians, Kushans, Akhuns, Arabs, Saffarids, Ghaznavids, Seljuks, Gurlus, Khwarazmshahs, Mongols, Karts, Timurids, Mughals, Uzbeks, Safavids and Afshars, became the domain of Pashtun tribes as a result of the weakening of both Safavids and Mughals in the eighteenth century. Ahmet Shah Durrani, who after the death of Nadir Shah took over the administration in Kandahar and its environs, expanded its borders in all directions in a short time and formed the main lines of modern Afghanistan. With the invasions of Russia in Turkestan, England concerned about the security of India tried to keep this state as a buffer state between the Bristish India and the lands under Russian hegemony by controlling foreign policy of Afghanistan from the first quarter of XIX. century and in case of not achieving that by means of diplomacy, invaded this country. Southern Turkestan, which is a natural part of Turkestan in terms of geography and ethnicity, was left to the administration of Afghans during the arm wrestling process of England and Russia, which continued throughout the second half of the nineteenth century. The problems caused by this very unnatural situation in the region, as the Pashtun population lives in the south of the Hindu Kush mountains and the ethnic and political ties of the Pashtuns with South Turkestan are very limited, have persisted since then to this day.
In this study, it has been examined ethnical elements of Iranian Khorasan and Astarabad (Gorgan) and their respective locations based on the work Khorasan and Sistan, which was composed by the British officer and diplomat Charles Edward Yate's travel notes in Khorasan and Astarabad between years 1893 and 1897. Having been in Iran and Afghanistan for a long time with military and diplomatic missions, Yate has a great command of the ethnic structure and culture of both countries. During his trips covering almost all of Khorasan and Astarabad, he gave extremely detailed and remarkable information about the political and ethnic structure of the cities and regions he visited. It is possible to determine the ethnic composition of these two regions from the information in the work.