Papers by Orhan Gazi Ertekin
The Rise of Caesarism, or Erdoğan’s Way
South Atlantic Quarterly
Norveç Pen, 2020
Yargı yönetimi gibi anayasal kurumların sıklıkla değiştirilmesi
bir yandan toplumsal ve siyasal d... more Yargı yönetimi gibi anayasal kurumların sıklıkla değiştirilmesi
bir yandan toplumsal ve siyasal değişimlerin hızı üzerine merakla düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan da düpedüz bir “anayasasızlık” sürecinin devreye sokulduğuna dair kaygılarımızı da tetikleyebilir. Yargı ve yargı yönetim kurulları küresel çapta bir kaygı yaratan otoriteryan eğilimlerin en çok hissedildiği sahalardan birisini oluşturmaktadır. Türkiye, bu yönüyle, içinde bulunduğumuz çağın hukuk düzenlerine neler getireceğine dair evrensel merak ve kaygıların takip edilebileceği bir laboratuvar özelliği de sergilemektedir.
Türkiye’nin yargı ve yargı yönetimi sorununun evrensel bir ders olduğu kadar bir başka dile kolaylıkla
tercüme edilemeyecek kadar karmaşık siyasal, kültürel ve tarihsel özellikler barındırdığını hatırda tutmak gerekir. Şu halde Türkiye’de yargı ve yargı yönetiminin nasıl kurulduğu, gelenekleri ve kültürel kodları üzerine tarihsel bir soruşturma yaparak bugünün sorunlarına ulaşmak, çalışma konumuzu bütünlüğüne anlamak bakımından yerinde olacaktır.
Judicial Administration in Türkey
Pen Norway , 2020
The frequent changing of constitutional institutions such as judicial administrations not only re... more The frequent changing of constitutional institutions such as judicial administrations not only requires us to think inquisitively about social and political changes but can also trigger concerns that an all-out “unconstitutional period” has been commissioned. Judicial and judicial administration boards are comprised of one of the fields in which authoritarian tendencies that create concern on a global scale are most felt. In this sense, Turkey purports to be a laboratory in which we can keep tabs on the legal order as it exists, and offers a looking glass.
It pays to remember that just as much as the problem of justice and judicial administration in Turkey serves
as a universal lesson, it also has
very complex political, cultural and historical features that cannot easily be translated to another language.
Therefore, in terms coming to the point of today’s problems and understanding the integrity of our current subject, it pays to conduct some historical research into how justice and judicial administration was established in Turkey and how its customs and customary laws developed.
3
The Rise of Carsarism ör Erdogan’s Way
SAQ, 2019
The state of emergency following the military uprising of July 15, 2016, revealed a process of mu... more The state of emergency following the military uprising of July 15, 2016, revealed a process of multilayered and multi-actor crises in Turkey. The resistance and offenses of Kurdish, Islamist, and Socialist movements historically challenged the republic that situated them on the border of the constitutional order. In response, from the 1990s onward, classical state of emergency practices, which were ongoing for almost seventy years, evolved into antiterrorism policies as a technique of governmentality and politics of law. While it demolished the organized sections of the socialist movements with heavy-handed repression and politics of destruction, the Kemalist Republic, in the 2000s, gradually lost its traditions and institutional consistency as a result of the permanent and resilient resistance of the Kurdish and Islamist movements. The dissolving power relations and the political turmoil rooted in an inability to construct a new power bloc turned Caesarism in the person of Erdoğan into a process of political transition similar to those in Russia, Iran, and Egypt. Hence, the structural crises of the Kemalist Republic, merged with the historical crisis of Islamism, became embodied in the crisis of Erdoğan as a political leader. The traditional and creative political potential of Turkey further deepens the current crisis overdetermined by the concerns of a political future that remains uncertain and unpredictable.
Uploads
Papers by Orhan Gazi Ertekin
bir yandan toplumsal ve siyasal değişimlerin hızı üzerine merakla düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan da düpedüz bir “anayasasızlık” sürecinin devreye sokulduğuna dair kaygılarımızı da tetikleyebilir. Yargı ve yargı yönetim kurulları küresel çapta bir kaygı yaratan otoriteryan eğilimlerin en çok hissedildiği sahalardan birisini oluşturmaktadır. Türkiye, bu yönüyle, içinde bulunduğumuz çağın hukuk düzenlerine neler getireceğine dair evrensel merak ve kaygıların takip edilebileceği bir laboratuvar özelliği de sergilemektedir.
Türkiye’nin yargı ve yargı yönetimi sorununun evrensel bir ders olduğu kadar bir başka dile kolaylıkla
tercüme edilemeyecek kadar karmaşık siyasal, kültürel ve tarihsel özellikler barındırdığını hatırda tutmak gerekir. Şu halde Türkiye’de yargı ve yargı yönetiminin nasıl kurulduğu, gelenekleri ve kültürel kodları üzerine tarihsel bir soruşturma yaparak bugünün sorunlarına ulaşmak, çalışma konumuzu bütünlüğüne anlamak bakımından yerinde olacaktır.
It pays to remember that just as much as the problem of justice and judicial administration in Turkey serves
as a universal lesson, it also has
very complex political, cultural and historical features that cannot easily be translated to another language.
Therefore, in terms coming to the point of today’s problems and understanding the integrity of our current subject, it pays to conduct some historical research into how justice and judicial administration was established in Turkey and how its customs and customary laws developed.
3
bir yandan toplumsal ve siyasal değişimlerin hızı üzerine merakla düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan da düpedüz bir “anayasasızlık” sürecinin devreye sokulduğuna dair kaygılarımızı da tetikleyebilir. Yargı ve yargı yönetim kurulları küresel çapta bir kaygı yaratan otoriteryan eğilimlerin en çok hissedildiği sahalardan birisini oluşturmaktadır. Türkiye, bu yönüyle, içinde bulunduğumuz çağın hukuk düzenlerine neler getireceğine dair evrensel merak ve kaygıların takip edilebileceği bir laboratuvar özelliği de sergilemektedir.
Türkiye’nin yargı ve yargı yönetimi sorununun evrensel bir ders olduğu kadar bir başka dile kolaylıkla
tercüme edilemeyecek kadar karmaşık siyasal, kültürel ve tarihsel özellikler barındırdığını hatırda tutmak gerekir. Şu halde Türkiye’de yargı ve yargı yönetiminin nasıl kurulduğu, gelenekleri ve kültürel kodları üzerine tarihsel bir soruşturma yaparak bugünün sorunlarına ulaşmak, çalışma konumuzu bütünlüğüne anlamak bakımından yerinde olacaktır.
It pays to remember that just as much as the problem of justice and judicial administration in Turkey serves
as a universal lesson, it also has
very complex political, cultural and historical features that cannot easily be translated to another language.
Therefore, in terms coming to the point of today’s problems and understanding the integrity of our current subject, it pays to conduct some historical research into how justice and judicial administration was established in Turkey and how its customs and customary laws developed.
3