TRANSİST ULUSLARARASI İSTANBUL ULAŞIM KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, 2016
ÖZET
Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişileri... more ÖZET Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişilerin ulaşım davranışlarını ve dolayısıyla kentlerin işleyiş biçimini doğrudan etkilemesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Elektrik enerjisinin otobüs ve otomobillerde yaygın kullanımı, araçlardan ve kişilerin mobil telefonlarından gelen anlık bilgilerin oluşturduğu büyük ve herkese açık veri tabanına dayalı olarak sistemin planlanması ve işletilmesi, sürücüsüz otomobil ve otobüslerin kullanıma girmesi ve sahipliğe gerek bırakmayan paylaşımlı ulaşım araçları kent içi ulaşımda yeni bir dönemi belirlemektedir. Geçmişte sadece fütüristlerin söz ettiği sürücüsüz araçlar artık yollarda test sürüşlerini yapmakta, firmalar bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Gelişmelerin ulaşım sistemine, ulaşımın çevreye ve kente etkilerine ilişkin değişik ve bazen de çelişen görüşler ortaya konmaktadır. Sürücüsüz araçların ulaşım altyapısının daha verimli kullanılmasını sağlayacağı, kazaların, otopark ihtiyacının ve enerji kullanımının azaltılmasına imkan vereceği hesaplanırken bazı bilim insanları ise bu değişikliklerin çok önemli sonuçlar oluşturmayacağını ve otomotiv sektörünün ayakta kalma çabası olduğunu savunmaktadırlar. Paylaşımlı ulaşım (shared transport) eğilimlerinin daha önemli sonuçlar doğuracağını savunanlar çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan paylaşımlı bisiklet ve paylaşımlı otomobil uygulamalarının gelecek eğilimlerinin temeli olacağını, otomotiv endüstrisinin ve kentlerdeki ulaşım altyapının küçülmesine yol açarak beton ve asfaltın iletişim teknolojilerine dönüşeceğini öne sürmektedir. Bildiride, hızla gelişen teknolojinin ulaşım sistemlerine ve ulaşım davranışlarına etkisi farklı yaklaşımlar ışığında değerlendirilmekte, kentlerimizi bekleyen ancak hazırlıksız yakalanacağımız yeni döneme ilişkin öngörüler geliştirilmektedir. Kentlerimizdeki bireysel ve kuralsız minibüs taşımacılığını kurumlaştırmaya çalışırken sürücüsüz minibüs ve otobüslerin işletildiği bir döneme sancısız girişimize ilişkin olasılıklar değerlendirilecektir. Mevcut yapı özellikleri ile teknolojik gelişmelerim oluşturacağı çelişki ve sürtüşmeler tartışılarak mevcut yapıdan bir sonraki aşamaya yapılacak yumuşak geçiş için öneriler geliştirilmektedir.
TRANSİST ULUSLARARASI İSTANBUL ULAŞIM KONGRESİ BİLDİRİLER KİTABI, 2016
ÖZET
Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişileri... more ÖZET Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişilerin ulaşım davranışlarını ve dolayısıyla kentlerin işleyiş biçimini doğrudan etkilemesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Elektrik enerjisinin otobüs ve otomobillerde yaygın kullanımı, araçlardan ve kişilerin mobil telefonlarından gelen anlık bilgilerin oluşturduğu büyük ve herkese açık veri tabanına dayalı olarak sistemin planlanması ve işletilmesi, sürücüsüz otomobil ve otobüslerin kullanıma girmesi ve sahipliğe gerek bırakmayan paylaşımlı ulaşım araçları kent içi ulaşımda yeni bir dönemi belirlemektedir. Geçmişte sadece fütüristlerin söz ettiği sürücüsüz araçlar artık yollarda test sürüşlerini yapmakta, firmalar bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Gelişmelerin ulaşım sistemine, ulaşımın çevreye ve kente etkilerine ilişkin değişik ve bazen de çelişen görüşler ortaya konmaktadır. Sürücüsüz araçların ulaşım altyapısının daha verimli kullanılmasını sağlayacağı, kazaların, otopark ihtiyacının ve enerji kullanımının azaltılmasına imkan vereceği hesaplanırken bazı bilim insanları ise bu değişikliklerin çok önemli sonuçlar oluşturmayacağını ve otomotiv sektörünün ayakta kalma çabası olduğunu savunmaktadırlar. Paylaşımlı ulaşım (shared transport) eğilimlerinin daha önemli sonuçlar doğuracağını savunanlar çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan paylaşımlı bisiklet ve paylaşımlı otomobil uygulamalarının gelecek eğilimlerinin temeli olacağını, otomotiv endüstrisinin ve kentlerdeki ulaşım altyapının küçülmesine yol açarak beton ve asfaltın iletişim teknolojilerine dönüşeceğini öne sürmektedir. Bildiride, hızla gelişen teknolojinin ulaşım sistemlerine ve ulaşım davranışlarına etkisi farklı yaklaşımlar ışığında değerlendirilmekte, kentlerimizi bekleyen ancak hazırlıksız yakalanacağımız yeni döneme ilişkin öngörüler geliştirilmektedir. Kentlerimizdeki bireysel ve kuralsız minibüs taşımacılığını kurumlaştırmaya çalışırken sürücüsüz minibüs ve otobüslerin işletildiği bir döneme sancısız girişimize ilişkin olasılıklar değerlendirilecektir. Mevcut yapı özellikleri ile teknolojik gelişmelerim oluşturacağı çelişki ve sürtüşmeler tartışılarak mevcut yapıdan bir sonraki aşamaya yapılacak yumuşak geçiş için öneriler geliştirilmektedir.
Uploads
Papers by Ayca Öncü
Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişilerin ulaşım davranışlarını ve dolayısıyla kentlerin işleyiş biçimini doğrudan etkilemesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Elektrik enerjisinin otobüs ve otomobillerde yaygın kullanımı, araçlardan ve kişilerin mobil telefonlarından gelen anlık bilgilerin oluşturduğu büyük ve herkese açık veri tabanına dayalı olarak sistemin planlanması ve işletilmesi, sürücüsüz otomobil ve otobüslerin kullanıma girmesi ve sahipliğe gerek bırakmayan paylaşımlı ulaşım araçları kent içi ulaşımda yeni bir dönemi belirlemektedir. Geçmişte sadece fütüristlerin söz ettiği sürücüsüz araçlar artık yollarda test sürüşlerini yapmakta, firmalar bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Gelişmelerin ulaşım sistemine, ulaşımın çevreye ve kente etkilerine ilişkin değişik ve bazen de çelişen görüşler ortaya konmaktadır. Sürücüsüz araçların ulaşım altyapısının daha verimli kullanılmasını sağlayacağı, kazaların, otopark ihtiyacının ve enerji kullanımının azaltılmasına imkan vereceği hesaplanırken bazı bilim insanları ise bu değişikliklerin çok önemli sonuçlar oluşturmayacağını ve otomotiv sektörünün ayakta kalma çabası olduğunu savunmaktadırlar. Paylaşımlı ulaşım (shared transport) eğilimlerinin daha önemli sonuçlar doğuracağını savunanlar çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan paylaşımlı bisiklet ve paylaşımlı otomobil uygulamalarının gelecek eğilimlerinin temeli olacağını, otomotiv endüstrisinin ve kentlerdeki ulaşım altyapının küçülmesine yol açarak beton ve asfaltın iletişim teknolojilerine dönüşeceğini öne sürmektedir. Bildiride, hızla gelişen teknolojinin ulaşım sistemlerine ve ulaşım davranışlarına etkisi farklı yaklaşımlar ışığında değerlendirilmekte, kentlerimizi bekleyen ancak hazırlıksız yakalanacağımız yeni döneme ilişkin öngörüler geliştirilmektedir. Kentlerimizdeki bireysel ve kuralsız minibüs taşımacılığını kurumlaştırmaya çalışırken sürücüsüz minibüs ve otobüslerin işletildiği bir döneme sancısız girişimize ilişkin olasılıklar değerlendirilecektir. Mevcut yapı özellikleri ile teknolojik gelişmelerim oluşturacağı çelişki ve sürtüşmeler tartışılarak mevcut yapıdan bir sonraki aşamaya yapılacak yumuşak geçiş için öneriler geliştirilmektedir.
Günümüzde yaşanmakta olan teknolojik gelişmelerin ulaşım araçlarını, sistemlerini, kişilerin ulaşım davranışlarını ve dolayısıyla kentlerin işleyiş biçimini doğrudan etkilemesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Elektrik enerjisinin otobüs ve otomobillerde yaygın kullanımı, araçlardan ve kişilerin mobil telefonlarından gelen anlık bilgilerin oluşturduğu büyük ve herkese açık veri tabanına dayalı olarak sistemin planlanması ve işletilmesi, sürücüsüz otomobil ve otobüslerin kullanıma girmesi ve sahipliğe gerek bırakmayan paylaşımlı ulaşım araçları kent içi ulaşımda yeni bir dönemi belirlemektedir. Geçmişte sadece fütüristlerin söz ettiği sürücüsüz araçlar artık yollarda test sürüşlerini yapmakta, firmalar bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Gelişmelerin ulaşım sistemine, ulaşımın çevreye ve kente etkilerine ilişkin değişik ve bazen de çelişen görüşler ortaya konmaktadır. Sürücüsüz araçların ulaşım altyapısının daha verimli kullanılmasını sağlayacağı, kazaların, otopark ihtiyacının ve enerji kullanımının azaltılmasına imkan vereceği hesaplanırken bazı bilim insanları ise bu değişikliklerin çok önemli sonuçlar oluşturmayacağını ve otomotiv sektörünün ayakta kalma çabası olduğunu savunmaktadırlar. Paylaşımlı ulaşım (shared transport) eğilimlerinin daha önemli sonuçlar doğuracağını savunanlar çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan paylaşımlı bisiklet ve paylaşımlı otomobil uygulamalarının gelecek eğilimlerinin temeli olacağını, otomotiv endüstrisinin ve kentlerdeki ulaşım altyapının küçülmesine yol açarak beton ve asfaltın iletişim teknolojilerine dönüşeceğini öne sürmektedir. Bildiride, hızla gelişen teknolojinin ulaşım sistemlerine ve ulaşım davranışlarına etkisi farklı yaklaşımlar ışığında değerlendirilmekte, kentlerimizi bekleyen ancak hazırlıksız yakalanacağımız yeni döneme ilişkin öngörüler geliştirilmektedir. Kentlerimizdeki bireysel ve kuralsız minibüs taşımacılığını kurumlaştırmaya çalışırken sürücüsüz minibüs ve otobüslerin işletildiği bir döneme sancısız girişimize ilişkin olasılıklar değerlendirilecektir. Mevcut yapı özellikleri ile teknolojik gelişmelerim oluşturacağı çelişki ve sürtüşmeler tartışılarak mevcut yapıdan bir sonraki aşamaya yapılacak yumuşak geçiş için öneriler geliştirilmektedir.