Papers by Okan Anıl AYDIN
DergiPark (Istanbul University), 2022
Aim: The aim of the study is to determine whether there is a relationship between the studies con... more Aim: The aim of the study is to determine whether there is a relationship between the studies conducted in Turkey on burnout and the intention to leave work. The results of this study are important because it is seen as a deficiency in the field. Method: 28 studies were found that examined the relationship between burnout and intention to leave work, and their analysis was conducted using the meta-analysis program Comprehensive Meta-Analysis v3. An in-depth literature review was conducted before the analysis was carried out, and studies that meet the established criteria were included in the analysis. The heterogeneity of the studies, statistical significance, impact size analyses and publication biases were examined during the analyses. In addition, subgroup analyses were performed to measure the difference between sectors. Results: First, the significance of the studies taken into the analysis was looked at and found to be statistically significant. Looking at their heterogeneity, the studies were determined to be heterogeneous, and the effect size was evaluated according to the random effects model. According to the results of the effect size analysis, a statistically significant and strong association was found between burnout and intention to leave work (E.S.= 0.610). It has been found that there is no publication bias in the study. Finally, no significant differences were found according to the difference analysis conducted according to the sectors in which the data sample was taken. But the bank sector (E.S.=0.671) had the highest impact, while the health sector (E.S.=0.567) had the lowest impact. Considering all the results, it was found that there is a strong effect between burnout and intention to leave work, that is, as burnout increases, the intention to leave work also increases. Conclusions: Considering the aims of the study, it was revealed that burnout and quitting each other affect each other. However, it was determined that the individual studies included in the study did not have publication bias. Finally, no significant difference was found in the analysis of differences between sectors. This reveals that there is no special situation according to the sectors.
Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Sep 30, 2021
Çalışmanın amacı, Türkiye'de yaşayan 18 ve üzeri yaş aralığındaki kişilerin, Covid-19 nedenleri a... more Çalışmanın amacı, Türkiye'de yaşayan 18 ve üzeri yaş aralığındaki kişilerin, Covid-19 nedenleri algısı ile korkusu arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak online anket kullanılmıştır. 305 katılımcı rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Anket formu; sosyo-demografik bilgi formu, Covid-19 Korkusu ve Covid-19 Nedenleri Algısı ölçekleri olarak üç bölümden oluşmaktadır. Veri analizinden önce keşfedici ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmış ve ardından da sıklık, ilişki ve farklılık analizleri %95 güven aralığında uygulanmıştır. Elde edilen analiz verilerinden ulaşılan sonuçlara göre; Covid-19 korkusu ile Covid-19 nedenleri algısının çevre alt boyutu arasında anlamlı bir ilişki bulunurken (r=0.128), komplo ve inanç alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır (r=0.046 ve 0.108). Covid-19 korkusu ortalamasına bakıldığında, orta düzeyde(2.76) bir katılım vardır ve sosyodemografik özelliklere göre anlamlı bir farklılık yoktur. Covid-19 niyet algısı ölçeğinin alt boyutlarına bakıldığında; komplonun (3.45),çevrenin (3.23), ve inancın (2.70) orta düzeyde bir katılıma sahip olduğu görülmektedir. Komplo alt boyutu yaşanılan bölgeye, çevre alt boyutu ise, cinsiyete göre anlamlı olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların Covid-19'un neden ortaya çıkmış olabileceğine dair en fazla komplo alt boyutuna katıldıkları, Covid-19 korkusu ile çevre alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı düşük düzeyde pozitif bir ilişki olduğu, Covid-19'un komplo teorisi olduğuna; erkek katılımcıların kadın katılımcılardan, kırsal bölgede yaşayanların kentsel bölgede yaşayanlardan daha fazla katıldıkları, Covid-19'un inanca ilişkin nedenlerden kaynaklandığı görüşüne; erkek katılımcıların kadın katılımcılardan, ilköğretim mezunu katılımcıların da lisans veya lisansüstünden mezun katılımcılardan daha fazla katıldığı saptanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlardan da görüldüğü üzere, Covid-19 nedeniyle yakınlarını kaybeden bireylerde daha çok korku ve panik üst seviyededir. Bu duygu bunalım bozukluğundan bireylerin kurtulması için yakın gözetim altında izlenmeleri gerekmektedir. Araştırma kapsamında kullanılan anket, farklı kitlelere de uygulanmalı ve yapılan çalışmalar arasında karşılaştırmalı sonuçlara yer verilmelidir.
Beykent üniversitesi sosyal bilimleri dergisi, Jun 30, 2022
Çalışmanın amacı, Türkiye'de gerçekleştirilen ve alanda çok sayıda yapılmış olan iş tatmini ve iş... more Çalışmanın amacı, Türkiye'de gerçekleştirilen ve alanda çok sayıda yapılmış olan iş tatmini ve iş performansı arasındaki ilişkinin bir meta analiz çalışmasıyla tek çatı altında toplanması ve genel bir sonuç elde edilmesidir. Ulusal yayınlar arasında iş tatmini ve iş performansı arasındaki ilişkiyi ölçmek için kullanılan benzer tekniklerden farklı olarak çalışmanın metodolojisinde meta analiz tekniği kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, alan yazın sistematik bir şekilde incelenmiş ve belirlenen kriterlere uygun 40 adet bireysel araştırma çalışmaya dâhil edilmiştir. Alınan bu araştırmaların ilk olarak Comprehensive Meta Analysis V3 programına yüklenmesi gerçekleştirilmiş ve analize uygun olarak kodlanmıştır. Araştırmaların analizlerine başlamadan önce, etki değerinin hangi modelde yapılacağı belirlenmiş ve rastgele etkiler modeli tercih edilmiştir. Ardından da etki büyüklüğü, yayın yanlılık ve alt grup analizleri yapılmıştır. Çalışmanın öne çıkan bulgularına bakıldığında, iş tatmini ve iş performansı arasında orta düzeyde pozitif bir etki bulunmuştur. Ayrıca çalışmaya alınan bireysel araştırmaların yayın yanlılığı bulunmamaktadır. Çalışmanın bir diğer önemli çıktısı ise, sektörler arasında iş tatmini ve iş performansındaki ilişki açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmasıdır. Turizm ve sağlık sektörleri zayıf düzeyde; sanayi, eğitim ve hizmet sektörleri ise orta düzeyde etki büyüklüklerine sahiplerdir. The aim of the study is to summarize the relationship between job satisfaction and job performance, which has been widely studied in Turkey, with a meta-analysis under one roof and to obtain a general result. Unlike similar techniques used to measure the relationship between job satisfaction and job performance in national publications, the meta-analysis technique was used in the methodology of our study. In accordance with this purpose, the literature was systematically reviewed, and 40 individualistic research studies that met the established criteria were included in our study. These studies were first uploaded to the Comprehensive Meta-Analysis V3 program and coded according to the analysis. Before starting the analysis of the studies, it was determined in which model the effect value should be determined, and the random effects model was preferred. Subsequently, effect sizes, publication bias, and subgroup analyses were performed. Considering the salient results of the study, a moderate positive effect was found between job satisfaction and job performance. Furthermore, the individual studies included in the study did not exhibit publication bias. Another important finding of our study was that there is a statistically significant difference between industries in the relationship between job satisfaction and job performance. Tourism and health sectors have weak effect sizes while industry, education, and service sectors have medium effect sizes.
Firstly, the concepts of health education and health education for children were explained in the... more Firstly, the concepts of health education and health education for children were explained in the study. The aim of the study is to develop a scale to measure the health knowledge of childhood participants within the scope of epidemic prevention. The scale was created by revising from another study. The scale consists of 28 statements and 5 dimensions. The data were taken from 359 students studying at a primary school. Reliability analysis was performed first on the data obtained and the data were found to be reliable. Confirmatory factor analysis was performed for the validity of the scale. As a result of the analysis, the scale found a good fit. Factor loadings were found to be high and model compatibility was found suitable for analysis. According to the analysis results, the Health Education Scale was developed and divided into appropriate factors.
Journal of international health sciences and management, Oct 27, 2022
It is known that the use of personal protective equipment is effective in preventing the spread o... more It is known that the use of personal protective equipment is effective in preventing the spread of COVID-19. The purpose of this study is to reveal the relationship between personal protection behaviors and fear levels of healthcare professionals who are vaccinated against COVID-19. This descriptive and correlational study was carried out between February and April 2021 using an online questionnaire with 103 healthcare professionals who were actively involved in the COVID-19 pandemic period in a hospital in Istanbul. The data were obtained using a "Participant Information Form" consisting of 19 items and the "Fear of COVID-19 Scale". The mean Fear of COVID-19 Scale score of the participants was 17.82±6.29 (min=7, max=33), and they had a moderate fear of COVID-19. No relationship was found between the use of gloves, masks, and disposable gowns by the participants before they had been vaccinated and their levels of fear of COVID-19. It was demonstrated that the vaccine had no effect on fear of COVID-19 and personal protective behaviors.
Amaç: Mahremiyet, hasta haklarının alt başlıklarından birini oluşturmaktadır ve bütün meslek grup... more Amaç: Mahremiyet, hasta haklarının alt başlıklarından birini oluşturmaktadır ve bütün meslek gruplarının dikkate almak zorunda olduğu bir kavramdır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, sağlık hizmetlerinin kalitesi ve hasta memnuniyetinde önemli yeri olan mahremiyet konusunda, İstanbul'da bulunan bir Vakıf Üniversitesinde öğrenim gören Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin hasta mahremiyet tutumlarının sosyo demografik değişkenlere göre değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışma kapsamında kullanılan anket formu iki bölümden oluşmaktadır. Anketin ilk bölümünde demografik sorular yer alırken ikinci bölümde hasta hakları ölçeği bulunmaktadır. Çalışma, 112 üniversite öğrencisine online anket formu doldurularak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizi için tanımlayıcı istatistiksel yöntemler kullanılmıştır ve değişken arasındaki farkı belirlemek için Mann Withney U ve Kruskal Wallis testleri yapılmıştır. Bulgular ve Sonuç: Çalışma sonucunda öğrencilerin hasta mahremiyeti ölçeğinden elde ettikleri ortalamaların oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Cinsiyet değişkenine göre, kadınlar ile erkeklerin hasta mahremiyet tutumları arasında bir fark olduğu saptanmıştır. Ayrıca sağlık eğitimi ile ilgili konularda mahremiyet konularına daha çok değinilmesi ve staj ya da uygulamalarda gerçek örnek olaylarla bilgilerin pekiştirilmesi ile öğrencilerde farkındalığın artırılabileceği düşünülmektedir.
COVID-19 Anksi̇yetesi̇ İle Sağlik Okuryazarliği Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇: Öğretmenler Üzeri̇nde Bi̇r Uygulama
the Journal of Academic Social Sciences
The Psychological Impact of the COVID-19 Pandemic on University Students in Turkey: A Foundation University Case
The Problem of the Research: What are the university students’ anxiety levels caused by COVID-19 ... more The Problem of the Research: What are the university students’ anxiety levels caused by COVID-19 and what are the effects of this anxiety on the psychology of the students and their opinions about COVID-19? The Aim of the Study: The aim of the study is to reveal the anxiety levels and impact of COVID-19 on the students who have to continue their university education far away from their campuses through online education. Moreover, it also sheds light on the practices intended for the students to be applied for university education after the pandemic. Method: 493 students studying in a foundation university were included in the research. Online surveys were made to the students who were determined with convenience sampling method. The data collection tool consists of two parts. The first part includes questions directed to the demographic features of the participants and their opinions about COVID-19. Generalized Anxiety Disorder-7 (GAD-7) Scale developed by Spitzer et al. in 2006 and...
The health sector is the sector in which the health level of the society is increased, the countr... more The health sector is the sector in which the health level of the society is increased, the country's greatest added value is the physical and mental well-being of the people, and many more good development or improvement of bad health conditions are applied. With the increasing competition conditions in the health sector in recent years, more attention has been paid to advertising. In this case, this study has been conducted in order to provide preliminary information about the advertising activities that are available in our country and the possible changes to be made in the future. The aim of the study is to find out whether there is a relationship between five factors personality traits and freedom of advertising in health. The sample of the study is 400 students studying at Sakarya University. Students was made a questionnaire consisting of three parts. The questionnaire included demographic characteristics, five-factor personality features, and freedom of advertising in health. The resulting questionnaire with SPSS 24 software, Frequency Analysis, Pearson Correlation Coefficient, One-Way Analysis Of Variance and T-Tests were performed. According to the results of the analysis, a significant relationship was found between the five factors personality features and the freedom of advertising in health. According to demographic characteristics, there was a significant difference between the results freedom of advertising in health according to some variables. .
Li̇se Öğrenci̇leri̇ni̇n Sağlik Okuryazarliği Düzeyleri̇ İle COVID-19 Anksi̇yete Düzeyleri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇
The Journal of Academic Social Resources
Beykent üniversitesi sosyal bilimleri dergisi, Apr 4, 2022
Çalışmanın amacı, Türkiye'de gerçekleştirilen ve alanda çok sayıda yapılmış olan iş tatmini ve iş... more Çalışmanın amacı, Türkiye'de gerçekleştirilen ve alanda çok sayıda yapılmış olan iş tatmini ve iş performansı arasındaki ilişkinin bir meta analiz çalışmasıyla tek çatı altında toplanması ve genel bir sonuç elde edilmesidir. Ulusal yayınlar arasında iş tatmini ve iş performansı arasındaki ilişkiyi ölçmek için kullanılan benzer tekniklerden farklı olarak çalışmanın metodolojisinde meta analiz tekniği kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, alan yazın sistematik bir şekilde incelenmiş ve belirlenen kriterlere uygun 40 adet bireysel araştırma çalışmaya dâhil edilmiştir. Alınan bu araştırmaların ilk olarak Comprehensive Meta Analysis V3 programına yüklenmesi gerçekleştirilmiş ve analize uygun olarak kodlanmıştır. Araştırmaların analizlerine başlamadan önce, etki değerinin hangi modelde yapılacağı belirlenmiş ve rastgele etkiler modeli tercih edilmiştir. Ardından da etki büyüklüğü, yayın yanlılık ve alt grup analizleri yapılmıştır. Çalışmanın öne çıkan bulgularına bakıldığında, iş tatmini ve iş performansı arasında orta düzeyde pozitif bir etki bulunmuştur. Ayrıca çalışmaya alınan bireysel araştırmaların yayın yanlılığı bulunmamaktadır. Çalışmanın bir diğer önemli çıktısı ise, sektörler arasında iş tatmini ve iş performansındaki ilişki açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmasıdır. Turizm ve sağlık sektörleri zayıf düzeyde; sanayi, eğitim ve hizmet sektörleri ise orta düzeyde etki büyüklüklerine sahiplerdir. The aim of the study is to summarize the relationship between job satisfaction and job performance, which has been widely studied in Turkey, with a meta-analysis under one roof and to obtain a general result. Unlike similar techniques used to measure the relationship between job satisfaction and job performance in national publications, the meta-analysis technique was used in the methodology of our study. In accordance with this purpose, the literature was systematically reviewed, and 40 individualistic research studies that met the established criteria were included in our study. These studies were first uploaded to the Comprehensive Meta-Analysis V3 program and coded according to the analysis. Before starting the analysis of the studies, it was determined in which model the effect value should be determined, and the random effects model was preferred. Subsequently, effect sizes, publication bias, and subgroup analyses were performed. Considering the salient results of the study, a moderate positive effect was found between job satisfaction and job performance. Furthermore, the individual studies included in the study did not exhibit publication bias. Another important finding of our study was that there is a statistically significant difference between industries in the relationship between job satisfaction and job performance. Tourism and health sectors have weak effect sizes while industry, education, and service sectors have medium effect sizes.
Sağlık Çalışanlarının Halkla İlişkiler Birimine Karşı Tutumları: Kamu ve Özel Hastane Örneği
The Journal of Academic Social Resources
COVID-19 Pandemi̇si̇ Öncesi̇ Ve Sonrasinda Sağlik Çalişanlarinin Toplulukçu Yeterli̇li̇k Algilarinin İncelenmesi̇
Kişilerin öz-yeterlilik inançları; nasıl düşündüklerini, hissettiklerini, davrandıklarını ve kend... more Kişilerin öz-yeterlilik inançları; nasıl düşündüklerini, hissettiklerini, davrandıklarını ve kendilerini nasıl motive ettiklerini belirlemektedir. Öz-yeterlilik bireyin kendisinin, toplumsal yeterlilik ise kişinin üyesi olduğu grubun belli bir işi yapabilme kapasitesine ilişkin algısı olarak ifade edilmektedir. Bu araştırmada Covid-19 pandemisinin toplulukçu yeterlilik algıları üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Toplulukçu Yeterlilik Ölçeği" ve araştırmacı tarafından hazırlanan 7 soruluk demografik form kullanılmıştır. Bu bağlamda bu araştırmada sağlık çalışanlarının Covid-19 öncesi ve sonrası toplulukçu yeterlilik algılarının değişimleri incelenmiştir. Çalışmanın örneklemi özel bir hastanede çalışan 209 sağlık çalışanıdır. Elde edilen veriler analiz edilirken, betimsel istatistiklere, korelasyon ve fark analizlerine bakılmıştır. Verilerin analizi SPSS 23 programıyla yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara Toplulukçu Yeterlilik Ölçeği Topl...
Uploads
Papers by Okan Anıl AYDIN