Papers by Nurettin çiftçi

Turkiye Ilahiyat Arastirmalari Dergisi, 2023
Mü'minlerin Hz. Nebî'ye karşı önemli vazifelerinden biri Aḥzāb sûresinin 56. Âyetinde geçen "salâ... more Mü'minlerin Hz. Nebî'ye karşı önemli vazifelerinden biri Aḥzāb sûresinin 56. Âyetinde geçen "salât" emridir. Tefsirlerde bu âyette geçen "salât" kelimesine öncelikle lügatlardaki anlamları esas alınarak "rahmet", "dua" ve "istiğfar" gibi manalar verilmektedir. Konu ile ilgili rivâyetlerde ise âyette geçen " ْه ي َ َل ع وا ُّ ل َ ص /ona salât edin" emriyle صل…" /اللهمAllahumma salli…" ve بارك…" /اللهمAllahumma barik…" dualarının okunması kastedildiği aktarılmaktadır. Ancak sûre bütünlüğü ve konu bağlamı göz önünde bulundurulduğunda, özellikle sûrede geçen Aḥzāb savaşı, Zeyd-Zeyneb meselesi ve Zeyneb'in Hz. Muhammed ile nikahlanması gibi konularda kendisinin desteğe ihtiyaç duyduğu, dolayısıyla "salât" kelimesinin söz konusu anlamlarının yanı sıra "desteklemek" anlamına da gelebileceğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada "salât" kelimesinin sûre bütünlüğü ve bağlamı içindeki anlamı üzerinde durulacaktır.
New Era Journal of Interdisciplinary Social Studies, 2021
Balıkesir İlahiyat Dergisi, Jun 30, 2021

New Era Journal of Interdisciplinary Social Studies, 2021
1639’da Karlofça anlaşmasıyla duraklamaya başlayan Osmanlı İmparatorluğu, 1774’te Küçük
Kaynarca ... more 1639’da Karlofça anlaşmasıyla duraklamaya başlayan Osmanlı İmparatorluğu, 1774’te Küçük
Kaynarca anlaşmasıyla da gerilemeye başlamış özellikle batıda ortaya çıkan aydınlanma felsefesi,
sanayi inkılabı ve milliyetçilik akımları karşısında kendini geliştirememiş, bilim ve sanayide batı
karşısında hezimete uğramıştır. 19. yüzyılın sonu ve 20 yüzyılın başına gelince de batıdaki bu
gelişmelerin gerisinde kaldığı için altı yüz yıllık imparatorluk yıkılmayla karşı karşıya kalmıştır. Bu
dönemde Müslümanların içinde bulunduğu kötü gidişattan, özellikle batı karşısında geri kalan
toplumun bu durumdan kurtulmalarını hedefleyen bir takım düşünce akımlarının sahne aldığı
görülmektedir. Bu akımlardan biri de Kur’ân’a dönüş ile İslam toplumunun tekrar dirilişe geçeceğine
inanan, “Sırat-ı Müstakim”, “Sebilürreşat, “Mekatip” ve “İslam” gibi dergilerin etrafında toplanan
simaların oluşturduğu İslamcılık akımıdır. Bu akımın en önemli simalarından biri de bir baytar hekim
olan, aynı zamanda bir alim, düşünür ve şair olan Âkif’tir. Mehmet Âkif, Osmanlı İmparatorluğunun
yıkılışına zemin hazırlayan hastalıklara işaret etmiş ve Müslüman toplumun Kur’ân ışığında bu kötü
gidişattan kurtulmalarını sağlayacak reçeteler sunmaya çalışmıştır. Mehmet Âkif gerek şiirlerinde
gerekse vaaz ve nasihatlerinde Kur’ân’a vurgu yaparak toplumun Kur’ân’a ve dine yaklaşımındaki
sakat anlayışlarını sorgulamış, Müslümanların içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulmalarının
Kur’ân’a dönüş ile mümkün olacağını dile getirmiştir.
Bu çalışmada bir Kur’ân şairi olan Âkif’in batmakta olan bir toplumun aydınlık istikbalinin ve
istiklalinin kendisiyle mümkün olacağına inandığı Kur’ân’a dönüş düşüncesi üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehmet Âkif, Kur’ân Şairi, Kur’ân’a Dönüş, Safahat, İstiklâl Marşı.
HZ. İBRÂHİM (A.S.) VE AKIL, 2019
KUR'ÂN'IN KUR'ÂN'LA TEFSİRİ ÖZET Kur'ân, Allah tarafından vahyedilmiş son kitabtır. Temel gayesi ... more KUR'ÂN'IN KUR'ÂN'LA TEFSİRİ ÖZET Kur'ân, Allah tarafından vahyedilmiş son kitabtır. Temel gayesi insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak olan Kur'ân, bütün isim ve sıfatlarıyla açık, anlaşılır ve çelişkilerden uzaktır. İnsanlar, Kur'ân'ın indiği günden bu güne kadar anlaşılması için çok çaba harcamış ve sayısız eser ortaya koymuşlardır. Ancak o, mübîn bir kitab olduğu halde, insanların, siyasi ve mezhebi kaygılarından, kişisel menfaat ve önyargılı yaklaşımlarından dolayı bazen doğru anlaşılmamıştır.

Van/Türkiye ÖZET Allah, insanlık tarihi boyunca insanoğlunun hidayeti için sürekli peygamberler g... more Van/Türkiye ÖZET Allah, insanlık tarihi boyunca insanoğlunun hidayeti için sürekli peygamberler göndermiş ve onlara kitaplar vahyetmiştir. Kur'ân-ı Kerim de insanlığın hidayeti için indirilmiş son ilâhî vahiydir. Daha önce indirilmiş olan tüm ilahi kitaplar birbirlerini tasdik ettikleri gibi Kur'ân-ı Kerim de kendisinden önce inmiş olan kitapları tasdik etmektedir. Vahiy ilk insandan başlayarak Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar devam eden ve Onunla tekâmüle ulaşan bir süreçtir. Daha önce nazil olan vahiyler, özellikle Tevrat ve İncil müntesipleri tarafından lafzen ve manen tahrife uğrayarak zayi edilmiştir. Kur'ân-ı Kerim'in kendisinde önce nazil olan bu kitapları tasdik etmesi onlarda var olan her şeyin doğru olduğu anlamına gelmemektedir. Kur'ân "müheymin" olma vasfıyla kendisinden önce nazil olup tahrif edilen bu kitapların sahih metinlerinde var olan evrensel ilkeleri kendisinde barındırmaktadır. Kur'ân bu kitapların kaynağının ilahi olduğunu tasdik ettiği gibi onlarda meydana gelen tahrifatı tashih edip onları tamamen neshetmiştir.
Uploads
Papers by Nurettin çiftçi
Kaynarca anlaşmasıyla da gerilemeye başlamış özellikle batıda ortaya çıkan aydınlanma felsefesi,
sanayi inkılabı ve milliyetçilik akımları karşısında kendini geliştirememiş, bilim ve sanayide batı
karşısında hezimete uğramıştır. 19. yüzyılın sonu ve 20 yüzyılın başına gelince de batıdaki bu
gelişmelerin gerisinde kaldığı için altı yüz yıllık imparatorluk yıkılmayla karşı karşıya kalmıştır. Bu
dönemde Müslümanların içinde bulunduğu kötü gidişattan, özellikle batı karşısında geri kalan
toplumun bu durumdan kurtulmalarını hedefleyen bir takım düşünce akımlarının sahne aldığı
görülmektedir. Bu akımlardan biri de Kur’ân’a dönüş ile İslam toplumunun tekrar dirilişe geçeceğine
inanan, “Sırat-ı Müstakim”, “Sebilürreşat, “Mekatip” ve “İslam” gibi dergilerin etrafında toplanan
simaların oluşturduğu İslamcılık akımıdır. Bu akımın en önemli simalarından biri de bir baytar hekim
olan, aynı zamanda bir alim, düşünür ve şair olan Âkif’tir. Mehmet Âkif, Osmanlı İmparatorluğunun
yıkılışına zemin hazırlayan hastalıklara işaret etmiş ve Müslüman toplumun Kur’ân ışığında bu kötü
gidişattan kurtulmalarını sağlayacak reçeteler sunmaya çalışmıştır. Mehmet Âkif gerek şiirlerinde
gerekse vaaz ve nasihatlerinde Kur’ân’a vurgu yaparak toplumun Kur’ân’a ve dine yaklaşımındaki
sakat anlayışlarını sorgulamış, Müslümanların içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulmalarının
Kur’ân’a dönüş ile mümkün olacağını dile getirmiştir.
Bu çalışmada bir Kur’ân şairi olan Âkif’in batmakta olan bir toplumun aydınlık istikbalinin ve
istiklalinin kendisiyle mümkün olacağına inandığı Kur’ân’a dönüş düşüncesi üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehmet Âkif, Kur’ân Şairi, Kur’ân’a Dönüş, Safahat, İstiklâl Marşı.
Kaynarca anlaşmasıyla da gerilemeye başlamış özellikle batıda ortaya çıkan aydınlanma felsefesi,
sanayi inkılabı ve milliyetçilik akımları karşısında kendini geliştirememiş, bilim ve sanayide batı
karşısında hezimete uğramıştır. 19. yüzyılın sonu ve 20 yüzyılın başına gelince de batıdaki bu
gelişmelerin gerisinde kaldığı için altı yüz yıllık imparatorluk yıkılmayla karşı karşıya kalmıştır. Bu
dönemde Müslümanların içinde bulunduğu kötü gidişattan, özellikle batı karşısında geri kalan
toplumun bu durumdan kurtulmalarını hedefleyen bir takım düşünce akımlarının sahne aldığı
görülmektedir. Bu akımlardan biri de Kur’ân’a dönüş ile İslam toplumunun tekrar dirilişe geçeceğine
inanan, “Sırat-ı Müstakim”, “Sebilürreşat, “Mekatip” ve “İslam” gibi dergilerin etrafında toplanan
simaların oluşturduğu İslamcılık akımıdır. Bu akımın en önemli simalarından biri de bir baytar hekim
olan, aynı zamanda bir alim, düşünür ve şair olan Âkif’tir. Mehmet Âkif, Osmanlı İmparatorluğunun
yıkılışına zemin hazırlayan hastalıklara işaret etmiş ve Müslüman toplumun Kur’ân ışığında bu kötü
gidişattan kurtulmalarını sağlayacak reçeteler sunmaya çalışmıştır. Mehmet Âkif gerek şiirlerinde
gerekse vaaz ve nasihatlerinde Kur’ân’a vurgu yaparak toplumun Kur’ân’a ve dine yaklaşımındaki
sakat anlayışlarını sorgulamış, Müslümanların içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulmalarının
Kur’ân’a dönüş ile mümkün olacağını dile getirmiştir.
Bu çalışmada bir Kur’ân şairi olan Âkif’in batmakta olan bir toplumun aydınlık istikbalinin ve
istiklalinin kendisiyle mümkün olacağına inandığı Kur’ân’a dönüş düşüncesi üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mehmet Âkif, Kur’ân Şairi, Kur’ân’a Dönüş, Safahat, İstiklâl Marşı.